MKORİDOR
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
16<br />
MAKALE<br />
Aliya İzzetbegoviç:<br />
Korktuğum halde yürümek için nedenlerim var.<br />
???<br />
Geçen yıl bir ara,<br />
şehir ağır top ateşi<br />
altındayken aklıma bir<br />
şey geldi. İçlerinde Haris<br />
ve Osmica’nın da bulunduğu<br />
korumalarıma<br />
şehir merkezine doğru<br />
bir yürüyüş yapmak<br />
istediğimi söyledim.<br />
Şehir, o günlerde patlamalardan<br />
dolayı tam bir<br />
sarsıntı yaşıyordu. Havan<br />
mermisi patlamaları<br />
her yerden görülebiliyordu.<br />
Yerde yatan bir<br />
kadın aniden haykırdı:<br />
”Başkanım, korkmuyor<br />
musunuz?” “Elbette korkuyorum.”<br />
dedim. Cevabımdan<br />
dolayı şaşkınlığa<br />
uğradığı çok açıktı.”Ben<br />
de normal bir insanım<br />
ve ben de korkarım.”<br />
dedim.<br />
Cesaretle ilgili birkaç<br />
şey söylemek istiyorum.<br />
Hiç korkmadıklarını söyleyen insanlar<br />
yalan söylüyorlar. Eğer biri<br />
korkmuyorsa, bu, onun normal<br />
olmadığına işaret eder.<br />
CESARET, HEMEN HEMEN<br />
HERKESTE OLDUĞU GIBI, HIÇ<br />
KORKMADIĞIMIZ ANLAMINA<br />
GELMEZ. CESARET, GÜDÜLE-<br />
RIMIZI KORKULARIMIZDAN<br />
DAHA KUVVETLI HALE GETIREN<br />
ŞEYDIR.<br />
Bu örnekte bizi harekete geçiren<br />
şey, şiddet karşısında özgürlük<br />
için verdiğimiz mücadeledir. Şehrin<br />
ağır bombardımana maruz<br />
kaldığı günlerde, içimde ayak<br />
direyen bir şeyler duydum. O kadın<br />
bana “Başkanım, peki neden<br />
yürüyorsunuz?” diye sorduğunda<br />
ona “Yürümek için nedenlerim<br />
var, bu uzun bir hikaye”diye cevap<br />
verdim. Allah’a şükürler olsun<br />
ki bombalar yakınıma düşmedi<br />
ve bana bir şey olmadı. Bombalar<br />
benden yüz ya da iki yüz metre<br />
uzakta patlıyorlardı. Söylemek<br />
istediğim şu: Biz Saraybosnalılar,<br />
belki de tüm Bosnalılar gibi, garip<br />
insanlara dönüştük.<br />
Birkaç gün önce kendilerini<br />
“savaş muhabiri”<br />
olarak adlandıran bir grup<br />
insan geldi. Holiday Inn’de<br />
kaldılar ve benimle görüşmek<br />
istediler. Ancak<br />
randevuya zamanında<br />
gelmediler. O gün ağır ateş<br />
altındaydık ve onları merak<br />
ettim. Birinin yaralanmış<br />
olabileceğinden korktum.<br />
Bombardıman olduğu için<br />
gelemedikleri söylendi. “Bir<br />
de savaş muhabiri olduklarını<br />
sanıyorlar! Haydi<br />
onlarla tanışmaya gidelim<br />
ve onlara yürüyebildiğimizi<br />
gösterelim. Bu, hikayeleri<br />
için iyi bir başlangıç olabilir.”dedim.<br />
Bizlerin yani<br />
Saraybosnalıların içlerinden<br />
korkuyu atmalarının yolu<br />
buydu. Bombalar patlıyordu<br />
ve bizler, gazeteci Gafic’in<br />
dediği gibi kendi “Saraybosna<br />
ruleti”mizi oynuyorduk.<br />
Kimimiz su ve ekmek aramak,-<br />
kimimiz işe gitmek için dışarı<br />
çıkıyoruz ve savaş muhabirleri,<br />
barışın gelmesini bekleyerek<br />
otellerinde oturuyorlar.<br />
Komuta Merkezi Ahlak Yönetimi<br />
Semineri, Saraybosna, Dom Ljiljana,<br />
9 Aralık 1993.<br />
Aliya İzzetbegoviç, Konuşmalar,<br />
İstanbul, Klasik Yayınları,<br />
2011, s. 4-5<br />
mart ‘17