You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
KENT KÜLTÜRÜ <br />
PERA’NIN İLK OTELLERİNDEN<br />
İstiklal Caddesi’nin en ilgi çeken binalarından<br />
Botter Apartmanı ya da diğer adıyla Casa<br />
Botter, 1890’lı yıllarda ortaya çıkan ve çok<br />
geçmeden Levanten ve yabancılar aracılığıyla<br />
İstanbul’da da yaygınlaşan Art Nouveau<br />
akımının tipik bir örneği. Bu yedi katlı binayı,<br />
II. Abdülhamit’in de terzisi olan Hollandalı<br />
Jean Botter, o günlerin gözde mimarı<br />
Raimondo D’Aronco’ya yaptırmış. Cephe<br />
düzeninde Viyana Sezessionu’nun etkileri<br />
gözlenen binada özellikle kapı süslemelerinde<br />
doğulu çiçek motifleri göze çarpıyor. Öte<br />
yandan birinci kattaki kavisli küçük balkon,<br />
üst katlardaki diğer balkoncuklar, terasın<br />
demir korkulukları ve bezemeler; o dönem<br />
İstanbul’undaki yapı, demir ve taş ustalarıyla<br />
marangozların maharetleri hakkında bilgi<br />
veriyor. Bottler gibi İstiklal’e ruhunu katan<br />
binalardan İsveç Konsolosluğu’nun sırasındaki<br />
Hıdivyal Palas’ı ziyaret etmeden Beyoğlu<br />
turunun eksik kalacağını düşünüyoruz.<br />
Pera’nın ilk otellerinden birine ev sahipliği<br />
yapan bina, 1841 yılında Hotel d’Angleterre<br />
olarak açılıyor ki, o dönemde Pera Palas daha<br />
hizmete girmemiş. Ünlü Fransız yazar Pierre<br />
Loti’nin de konakladığı otel 1895 yılında el<br />
değiştiriyor. Zaman içinde “Halas Kardeşler”,<br />
Mısır Oteli ve Hıdiv Oteli isimlerini alan bina,<br />
1950 yılında iş hanına dönüştürülüyor.<br />
Botter Apartmanı Muhafızları<br />
HIDİVYAL PALAS<br />
SANATÇI VE ENTELEKTÜELLERİN BULUŞMA NOKTASI<br />
İstiklal Caddesi’nin bir diğer tarihi mekânı şu anda restoran<br />
olarak işletilen Markiz Pastanesi. 1940’ta, Avedis Çakır<br />
tarafından Passage Oriental’ın (Şark Pasajı) altında açıldığında<br />
bölgenin en zarif mekânlarından olan Markiz, uzun yıllar<br />
İstanbullu sanatçıların ve entelektüellerin buluşma noktası<br />
olmuş. Sahibinin ölümünün ardından 70’lerde bir otomobil<br />
tamircisine dönüşen dükkân, Haldun Taner’in öncülüğünde<br />
yeniden hayata döndürülmüş. Bir süre farklı girişimciler<br />
tarafından ayakta tutulmayı başaran Markiz, şimdi bir restoran<br />
olarak işletiliyor. Mekânın içinde duvarları kaplayan ‘ilkbahar’<br />
ve ‘sonbahar’ tasvirlerinin ise ayrı bir hikâyesi var. Avedis<br />
Çakır, pastaneyi açtığında duvarlara Fransa’dan getirttiği<br />
Art-Noveau tarzı panoları yerleştiriyor ve mekânı vitraylarla<br />
süslüyor. Sipariş edilen panolar dört mevsim temalı ama kışı<br />
simgeleyen pano İstanbul’a getirilirken kırılıyor ve duvardaki<br />
yerini alamıyor. Yaz panosu ise daha sonra sökülerek yerine<br />
büyük bir ayna asılıyor ve duvarlarda yalnızca bahar esintileri<br />
kalıyor!<br />
62 / KASIM 2017 / <strong>SEALIFE</strong>