SEALIFE-44_Web

KENT KÜLTÜRÜ
NARMANLI HAN VE TÜNEL
Markiz’den aşağı Tünel’e doğru ilerlediğinizde sağ
tarafta, Narmanlı Han çıkıyor karşınıza. 1880 yılına
kadar Rusya Büyükelçiliği ve 1914’e kadar da Rus
Hapishanesi olarak kullanılan bina, bir süre sonra
Narmanlı ailesinin mülkü olmuş. Daha sonraları
oda oda kiraya verilen binada Aliye Berger, Ahmet
Hamdi Tanpınar ve Bedri Rahmi Eyüboğlu başta
olmak üzere birçok sanatçı yaşamış. Narmanlı
Han’a vardıysanız, artık Pera’yı Karaköy’e bağlayan
ve dünyanın ilk yer altı metrolarından biri olan
Tünel’i de görmeniz gerekiyor. 1867’de turist olarak
İstanbul’a gelen mühendis Eugène-Henri Gavand,
Karaköy Limanı’nı bölgeye bağlayacak bir metro hattı
için Fransız hükümetine bir öneri götürmüş. Ret
cevabı alan Gavand, çareyi İngilizlere başvurmakta
bulmuş ve dönemin padişahı Sultan Abdülaziz’in
de desteğiyle 1875’te projesini halkın kullanımına
sunmayı başarmış. Girişin karşı köşesindeki binanın
üst katına bakarsanız, çatısında eskiden Tünel’in
çalışması için ihtiyaç duyulan buharın çıktığı tarihi
bacayı görebilirsiniz. Ayrıca Tünel yapılırken kazılan
alandan çıkan toprakların döküldüğü bölgenin
şimdiki Tepebaşı’nı oluşturduğunu da ekleyelim.
DOĞAN APARTMANI
DOĞAN APARTMANI
Tünel’den Karaköy’e doğru, eski Yüksek Kaldırım
Sokağı’ndan ilerlediğinizde sol tarafınızda İstanbul’un
en özel sokaklarından Serdar-ı Ekrem uzanıyor.
Doğrusu bu sokağa uzunca bir zaman ayırmak
gerekiyor. İlk ziyaretimiz, Doğan Apartmanı’na doğru.
Yemyeşil bitkilerle donatılmış bir avluyu üç yanından
saran blokları ve manzarasıyla gerçekten görülmeye
değer olan bu bina, eskiden beri Beyoğlu’nun çekici
yüzünü sergileyen unsurlardan biri olmuş. Eski Prusya
Krallığı’nın başkonsolosluk olarak 1868’de inşa ettirdiği
iki katlı binanın büyük bir yangında yok olmasından
sonra 1895 yılında Helbig adında Belçikalı bir tütün
tüccarı aile tarafından İtalyan mimarisi tarzında
bugünkü bina inşa ettirilmiş. 1942 yılında bina, Yapı
Kredi Bankası’nın kurucusu Kazım Taşkent’in sahibi
olduğu Doğan Sigorta’ya satıldığında ise Taşkent
binaya, 1939’da Alpler’de geçirdiği bir kazada ölen oğlu
Doğan’ın adını vermiş. Doğan Apartmanı’nın varlığı ve
Okan Bayülgen, Sezen Aksu, Tarkan gibi ünlü isimlerin
buradan daire satın almaları, bu sokağın 2000’li yıllarda
gelişmesi ve bir tasarım merkezine dönüşmesinde
büyük önem taşıyor elbette.
64 / KASIM 2017 / SEALIFE