23.06.2018 Aufrufe

EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA JUNI 2018

www.europa-journal.net

www.europa-journal.net

MEHR ANZEIGEN
WENIGER ANZEIGEN

Erfolgreiche ePaper selbst erstellen

Machen Sie aus Ihren PDF Publikationen ein blätterbares Flipbook mit unserer einzigartigen Google optimierten e-Paper Software.

Wir sagen JA<br />

Bericht: Muslimische Schüler<br />

von Lehrern diskriminiert<br />

‘Avusturya’da Öğretmenler<br />

Müslüman Öğrencilere<br />

Ayrımcılık Uyguluyor’<br />

zu<br />

SAYFA 3 SEITE 16<br />

Foto: Lukas Beck<br />

ÖSTERREICH<br />

Im Interview:<br />

Prim. Dr. Kurosch Yazdi<br />

“Menschen können<br />

umso schneller<br />

SÜCHTIG werden,<br />

je jünger sie sind”<br />

Kolumne von<br />

Mag. Dr. TARIK METE<br />

Leichtes Spiel für<br />

die Regierung<br />

SEITE 12<br />

UNABHÄNGIGE MONATLICHE ZEITUNG FÜR WIRTSCHAFT, INTEGRATION UND BILDUNG<br />

<strong>HABER</strong><br />

VRUP<br />

A A<br />

<strong>AVRUPA</strong>’NIN AYLIK BAĞIMSIZ EKONOMİ, ENTEGRASYON VE EĞİTİM GAZETESİ<br />

SAYI: 76 HAZiRAN <strong>2018</strong> - AUSGABE: 76 <strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong> Österreichische Post AG - MZ 11Z038817M - Mehmet Inak - Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

R<br />

E<br />

C H<br />

www.europa-journal.net<br />

I<br />

AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />

PROF. DR. MUSTAFA ÇAKIR:<br />

Bir<br />

Dünya<br />

Dili<br />

SAYFA 2<br />

AVUSTURYA’DA NELER OLUYOR?<br />

AVUSTURYA’DAN BAZI CAMİLERE<br />

KAPATMA, İMAMLARA SINIR DIŞI KARARI<br />

ÖVP-FPÖ Hükümeti ‘Siyasal İslam’ ile<br />

mücadele adı altında bazı camileri<br />

kapattı ve imamları sınır dışı ediyor.<br />

Bu yaptırımların devamı da gelecek...<br />

ÇOCUKLARA ORUÇ YASAKLANSIN<br />

Avusturya Halk Partisi (ÖVP),<br />

oruç tutan çocukların performans<br />

düşüklüğü yaşadıklarını gerekçe<br />

göstererek bundan sonra okullara<br />

oruç yasağı getirilmesini talep etti...<br />

ALMANCA TEŞVİK SINIFLARI<br />

Öğrencilerin ‘Dersleri Takip Edecek<br />

Düzeyde Yeterli Almancası Olmaması<br />

Durumunda’ Almanca Teşvik Sınıfları’na<br />

gönderilmesi uygulaması <strong>2018</strong>-2019<br />

eğitim öğretim döneminde başlıyor...<br />

‘ÇİFTE VATANDAŞ’ TÜRKLERE BASKI<br />

Hükümet ‘çifte vatandaş’ olunduğu<br />

iddiasıyla onbinlerce Türk’ün üstüne<br />

gitmeye devam ediyor. Sadece başkent<br />

Viyana’da 18.500 Avusturya’lı Türk’ün<br />

dosyası inceleme altında...<br />

GEÇİM YARDIMINA KISITLAMA<br />

Avusturya, asgari geçim yardımına<br />

(Mindestsicherung) erişimi güçleştiriyor.<br />

Özellikle mülteciler ve AB vatandaşları<br />

Avusturya’da hızlı bir şekilde bu<br />

yardıma ulaşmakta zorlanacak...<br />

AVUSTURYA’DA CASUSLUK KRİZİ<br />

Almanya İstihbarat Servisi’nin (BND)<br />

Avusturya’yı dinlediği iddialarının<br />

tekrar ortaya atılması iki ülke arasında<br />

krize neden oldu. Avusturya olayın bir<br />

an önce aydınlatılmasını talep ediyor...<br />

12 SAAT ÇALIŞMANIN YOLU AÇILDI<br />

ÖVP-FPÖ Hükümeti günde 12 saat<br />

çalışılmasını öngören yasa tasarısını<br />

meclise sundu. Buna göre 2019<br />

itibariyle günde 12 saat, haftada<br />

60 saat çalışmak mümkün olacak...<br />

HASTALIK İZNİNE SIKI KONTROL<br />

Hükümet hastalık gerekçesiyle<br />

çalış(a)mayan bireylerin sıkı şekilde<br />

kontrol edilmesi için yasa teklifi<br />

sunuyor. Burada amacın suistimallerin<br />

önüne geçilmesi olduğu açıklandı...<br />

ÇOCUK PARASINA KISITLAMA<br />

Avusturya Hükümeti, Avrupa Birliği<br />

üyesi ülkelerden gelen işçilerin,<br />

bu ülke dışında yaşayan çocuklarına<br />

yönelik yapılan sosyal yardımları<br />

kısıtlamaya karar verdi...<br />

Die Grünen<br />

ALEV KORUN:<br />

Die 60-Stunden-Arbeitswoche<br />

kommt "dank" ÖVP-FPÖ<br />

SEITE 6<br />

Kadın Acil Yardım Hattı<br />

- 7 gün 24 saat hizmet verir<br />

- Danışma hizmeti anonim ve<br />

ücretsiz olarak verilmektedir<br />

- Şiddet mağduru kadın, çocuk ve<br />

gençlerin yanısıra, mağdur<br />

yakınlarına da danışma hizmeti<br />

verir.<br />

Bizi arayın.<br />

Bir çıkış yolu bulunacaktır.<br />

Türkçe Danışma Hizmeti:<br />

Cuma 8 - 14 arası<br />

Abgeordnete zum<br />

Nationalrat (SPÖ)<br />

NURTEN YILMAZ:<br />

AVUSTURYADA<br />

HER BEŞ KADINDAN<br />

BİRİ ŞİDDETE MARUZ<br />

KALMAKTADIR!<br />

Die Frauenhelpline bietet<br />

- an 365 Tagen im Jahr, rund um<br />

die Uhr,<br />

- anonyme und kostenlose Erstund<br />

Krisenberatung<br />

- für Frauen, Kinder und Jugendliche,<br />

die von Gewalt betroffen<br />

sind, sowie für ihre Angehörigen.<br />

Rufen Sie uns an.<br />

Wir finden einen Weg.<br />

Türkische Beratung:<br />

Freitag 8 - 14 Uhr<br />

Das Miteinander stärken:<br />

Das neue SPÖ ParteiprogrammSEITE 8<br />

FRAUENHELPLINE<br />

YARDIMCI OLUYOR


HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 2<br />

Başlığı okuyunca, devamını İngilizce<br />

diye tamamlarsanız yanılırsınız.<br />

Ben, dünya dili olarak<br />

Türkçemizden söz ederek sizleri<br />

daha da şaşırtacağım. Sahi,<br />

Türkçe sizin için, Avrupa ülkelerinde<br />

yetişen Türkler için ne<br />

anlam ifade ediyor? Siz Türkçeyi<br />

sadece aile içinde konuştuğunuz<br />

ve doğal yolla edindiğiniz dil olarak<br />

mı görüyorsunuz? Dünyada<br />

en fazla konuşulan diller arasında<br />

bir sıralama yapılsa, Türkçeyi<br />

kaçıncı sıraya koyardınız? Sizce,<br />

Türkçe ilk on dil arasına girebilir<br />

mi?<br />

AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />

Sabrınızı zorlamadan cevap vereyim.<br />

Dünyada en fazla konuşulan<br />

dil doğal olarak Çince gösteriliyor.<br />

Çince sadece Çin’de değil, Asya<br />

kıtasında bir milyar 300 milyon<br />

kişi tarafından birinci dil olarak<br />

konuşuluyor. Ardından bir dünya<br />

dili, dünyanın ortak iletişim dili<br />

olarak adlandırılan İngilizce geliyor.<br />

Bugün İngilizce konuşanların<br />

sayısı 427 milyon kişi ve bu dil birçok<br />

ülkede resmi dil, devlet dili<br />

olarak kabul edilmiş. Üçüncü<br />

sırada 266 milyon kişinin konuştuğu<br />

İspanyolca geliyor. Bu dil<br />

sadece İspanya’da değil, özellikle<br />

Güney Amerika ülkelerinde yoğun<br />

bir şekilde konuşuluyor. Resmi dili<br />

İngilizce olan Hindistan’da 260<br />

milyon kişi köken dili olan Hintçeyi<br />

konuşuyor. Bu sayı bu dili<br />

dördüncü sıraya taşıyor.<br />

Yapısal özellikleri bakımından<br />

Ural-Altay dil ailesinin Altay dil<br />

grubunda gösterilen ve Doğu Türkistan’dan<br />

Orta Avrupa’ya kadar<br />

220 milyon kişinin konuştuğu<br />

Türkçe, dünyada en fazla konuşulan<br />

diller sıralamasında<br />

beşinci basamakta yer alıyor.<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

O halde, hangi coğrafyada yaşarsanız<br />

yaşayın, Türkçeyi unutmayın,<br />

unutturmayın. İş hayatınızda,<br />

okul sıralarında egemen<br />

kültürün etkisi altında, egemen<br />

kültürün dilini konuşsanız bile eve<br />

gelince Türkçeyi mutlaka birinci<br />

dil, ailede kişiler arası iletişim<br />

dili, sevginin dili olarak kullanmaya<br />

özen gösterin. Çocuklarınıza<br />

da dili, dini ve kültürü<br />

öğretin. Onlarla Türkçe konuşmaya<br />

özen gösterirken, kültürümüzün<br />

devamını, gelecek<br />

kuşaklara aktarılmasını sağlayın.<br />

Yakın çevrenizdeki Türkler ile de<br />

birinci iletişim dili olarak Türkçe<br />

sohbet edin. Çocuklarınızın<br />

devam ettikleri okullarda Türkçe<br />

dersini alması için gerekli altyapıların<br />

oluşturulmasını sağlayın.<br />

Çocuklarınızı bu dersleri almaları<br />

için teşvik edin, özendirin. Evde<br />

konuşulan Türkçenin sınırlı söz<br />

dağarcığı üzerine bir gelecek kurmanın<br />

mümkün olmadığını öğrendiğinizde<br />

iş işten geçmiş olacak.<br />

Geçmişi “keşke” ile değil, “iyi ki”<br />

ifadesi ile hatırlayın. Türkçemizi<br />

kaybedersek kimliğimizi kaybederiz.<br />

Kimliğimizi kaybedersek<br />

geleceğimizi kaybederiz. Kimliğimiz<br />

Türkçemiz!<br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR<br />

Anadolu Üniversitesi Yurtdışı Türkler Araştırma Merkezi Müdürü – Eskişehir<br />

mcakir@anadolu.edu.tr<br />

Bir Dünya Dili<br />

Bu sözlerimi bir çağrı olarak<br />

değerlendirirken, diğer dilleri<br />

öğrenmeyin, yok sayın, önemsemeyin<br />

anlamı çıkarmayın. Atalarımızın<br />

sözüne kulak verelim.<br />

“Bir lisan bir insan”. O halde bir<br />

yanda güzel Türkçe, öbür yanda<br />

dünya dilleri. Yaşadığınız coğrafyada<br />

çocuklarınıza sunulan<br />

eğitim fırsatlarından yararlanmaya<br />

bakın. Vatandaşı olduğunuz,<br />

vergisini verdiğiniz ülkelerde<br />

yurttaşlık bilinci ile hareket<br />

edip, eşit vatandaş olduğunuzu<br />

unutmadan, hakkınızın takipçisi<br />

olun.<br />

Çocuklarınız dünya dillerini öğrenirken,<br />

dünya kültürlerini de<br />

öğrenecekler. Gök kubbenin<br />

altında kendi kültürleri ile birlikte<br />

başka kültürlerin varlığını görecek;<br />

hayata ve insana dair<br />

bakışları da gelişecektir. Burada<br />

yeni bir melez kültür ortaya çıkacak.<br />

Bu kültür, bizim geçmişten<br />

geleceğe taşımak istediğimiz Anadolu<br />

kültüründen yabancısı olmadığımız<br />

bir hoşgörü ve sevgi<br />

dilinin de taşıyıcısı olacaktır.<br />

Yazıyı bitirmeden söyleyeyim.<br />

Arapçayı konuşan 181 milyon kişi,<br />

bu dili altıncı sıraya, Portekiz’den<br />

Güney Amerika ülkelerine uzanan<br />

geniş bir coğrafyaya yayılan 165<br />

milyon kişi de Portekizceyi yedinci<br />

sıraya taşımış. Bengalceyi 162<br />

milyon kişi konuşurken, bu dil<br />

sekizinci sırada yer alıyor. 158<br />

milyon insanın konuştuğu Rusça,<br />

sıralamada dokuzuncu sırada yer<br />

alıyor. 124 milyon kişinin konuştuğu<br />

Japonca sıralamada onuncu<br />

sırada yer alıyor.<br />

Almanca mı? Onu konuşan 121<br />

milyon kişi bu dili on birinci<br />

sıraya taşıyor. Fransa dışında<br />

ağırlıklı olarak Afrika ülkelerinde<br />

yoğun şekilde konuşulan bir dil<br />

olan Fransızca 116 milyon kullanıcıyla,<br />

en çok konuşulan dünya<br />

dilleri arasında 12. Sırada yer<br />

alıyor.<br />

Türkçemize sahip çıkalım. Dillerden<br />

düşmeyen cümle; “Ben ülkemi<br />

ve milletimi çok seviyorum”.<br />

O halde gelin, sevginizi<br />

gösterin. Sevgi sorumluluk ister;<br />

kalplerde hapsolmaya değil, eylemde<br />

görülmek ister. Bu eylemi<br />

de çocuklarınıza Türkçe öğreterek<br />

gösterin. Onları okula, Türk<br />

dilinin ve kültürünün öğretildiği<br />

Türkçe derslerine götürün.<br />

7€<br />

Hızlı Havale*<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

* Bireysel müşterilerin DenizBank AG şubelerinden, DenizBank A.Ş., İş Bankası ve Halk Bankası’na yaptıkları 200 Euro’ya kadar olan havaleleri için bir sonraki değişikliğe kadar geçerli ücret.<br />

Müşteri Hizmetleri 0800 88 66 00, www.denizbank.at<br />

Entgeltliche Einschaltung


3 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

Bericht: Muslimische Schüler von Lehrern diskriminiert<br />

Öğretmenler Müslüman<br />

Öğrencilere Ayrımcılık Uyguluyor<br />

Avusturya’da eğitimin her<br />

alanında ayrımcılığa karşı çalışmalar<br />

yürüten Eğitimde<br />

Ayrımcılık Karşıtı Eşitlik Derneği’nin<br />

(IDB) güncel raporuna<br />

göre, ülkede 2017'de,<br />

ayrımcılık vakaları adeta<br />

patladı. Rapor ile 2016’ya<br />

oranla ayrımcılık tam yüzde<br />

Islamophobie und ethnische<br />

Zugehörigkeit hat die Initiative<br />

für ein diskriminierungsfreies<br />

Bildungswesen (IDB) als<br />

die beiden häufigsten Gründe<br />

für Diskriminierung im<br />

Bildungswesen genannt<br />

Arabada Sigara İçmeye<br />

Reşit olmayan çocukların arabada olması<br />

halinde araçta sigara içme yasağı<br />

Mayıs başından beri uygulanıyor. Bu ilk<br />

ayda kontrol ve uyarılar yapıldı, 1 Haziran’dan<br />

itibaren ise ceza uygulaması<br />

başladı.<br />

Avusturya İçişleri Bakanlığı ilgili tüm<br />

mercilere bir genelge gönderdi. İhlal durumunda<br />

50 euroluk bir ceza uygulanıyor.<br />

Trafik polisleri artık uyarı yapmadan<br />

doğrudan ceza kesmeye başladı.<br />

Siyasi partilerin <strong>2018</strong>’de alacakları ödenek<br />

miktarı belli oldu. En yüksek ödenek<br />

Halk Partisi'ne (ÖVP) verilecek. Uzmanların<br />

hesabına göre bu yıl siyasi partiler<br />

toplam 198.4 milyon euro ödenek alıyor.<br />

Meblağ 6.4 milyon olan seçmen sayısına<br />

bölündüğünde kişi başı 31 euro<br />

düşüyor.<br />

En yüksek ödeneği alan parti ÖVP (61.8<br />

milyon euro). Bu partiyi sırasıyla Sosyal<br />

Demokrat Parti (SPÖ) 55.7 milyon ile<br />

ve Özgürlükler Partisi (FPÖ) 47.8 milyon<br />

ile izliyor. Yeşiller Partisi parlamentoya<br />

Sürüşte cep telefonu kullanma cezası<br />

ile aynı miktarda<br />

Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz ay, ilgili idari<br />

makamlardan cezaların uygulanması<br />

için gerekli koşulların genelgede yer almasını<br />

talep etmişti. Bakanlık bu cezanın<br />

en az 50 euro olması gerektiğini<br />

açıklamış ve bu miktar kabul edilmişti.<br />

Bu miktar direksiyonda cep telefonuyla<br />

konuşmanın ceza bedeline yani 50<br />

euroya denk geliyor.<br />

Siyasi Partilere 198<br />

Milyon Euro Ödenek<br />

Her vatandaşa 30 eurodan fazla masraf düşüyor<br />

girememesine rağmen eyalet bazında<br />

hala var olduğundan Neos’dan (10.3<br />

milyon) daha fazla ödenek (14.2 milyon)<br />

alıyor. Liste Pilz ise 4.8 milyon ile yetinmek<br />

zorunda. Eyalet bazında partiler<br />

en yüksek ödeneği 38.2 milyon ile Viyana’da,<br />

en düşük ödeneği ise 4 milyon<br />

euro ile Burgenland’ta alıyor.<br />

Genel toplamda parti ödenekleri geçen<br />

yıla göre düştü. 2017 yılında parti ödeneği<br />

miktarı 209 milyon euroydu. Bu da<br />

<strong>2018</strong>’de 9 milyon euroluk bir düşüş anlamına<br />

geliyor.<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

268 oranında artış gösterdi.<br />

Avusturya eğitim sisteminde<br />

din, cinsiyet, kültür, etnik<br />

köken ve benzeri nedenlerle<br />

ayırımcılığa maruz kalan öğrenci<br />

ve eğitmenlere ilişkin<br />

çalışmalar yürüten IDB Derneği,<br />

96 sayfadan oluşan<br />

2017 Avusturya Eğitim Sisteminde<br />

Ayrımcılık Raporu'nu<br />

kamuoyuyla paylaştı.<br />

2016’da ilk raporunu hazırlayan<br />

dernek, o sene içerisinde<br />

47 olayı tespit etmişti.<br />

2017’de ise ayrımcılık nedeniyle<br />

173 vakayı kayıt altına<br />

alan IDB, bu vakalarda yüzde<br />

268 gibi ciddi bir artışın yaşandığını<br />

açıkladı.<br />

En çok çocuklara ve gençlere<br />

ayrımcılık yapılıyor<br />

Avusturya eğitim sisteminde<br />

ayrımcılığa en çok yüzde 81<br />

ile ilk, ortaokul ve lise öğrencileri<br />

maruz kaldı. Ayrımcılığın<br />

en çok yüzde 30 ile<br />

lise ve ortaokulda yaşandığı,<br />

bu oranın ilkokulda yüzde<br />

19, anaokulunda yüzde 5 ve<br />

diğer kurumlarda yüzde 19<br />

olduğu bildirildi.<br />

Anaokulunda ayrımcılık<br />

Ayrımcılığa çok küçük çocuklar<br />

dahi maruz kalabiliyor.<br />

Örneğin anaokulunda görevli<br />

bir kadının, altını ıslatan<br />

bir Müslüman erkek çocuğun<br />

sünnetli olduğu için altını<br />

değiştirmeyi reddetmesi<br />

ve ‘Bu tiksindirici, bari hepsini<br />

kestirselerdi’ demesi de<br />

raporda yer aldı.<br />

Suriyeli çocuklara terörist<br />

muamelesi<br />

Yine bir okulda görevli<br />

erkek eğitim personelinin<br />

telefonda okuduğu bir terör<br />

haberi sonrası, oradaki Suriyeli<br />

öğrencilere ‘Süper, sizin<br />

adamlarınızdan biri kendini<br />

havaya uçurmuş. Bu inanılmaz!’<br />

demesi oradaki başka<br />

kadın bir öğretmenin olayı<br />

gerekli kurumlara bildirmesi<br />

ile kayıt altına alınmış.<br />

Ayrımcılık ta bir şiddettir<br />

Rapora ilişkin değerlendirmelerde<br />

bulunan IDB Derneği<br />

Başkanı Dr. Sonia<br />

Zaafrani: "Eğitim sisteminde<br />

eşit muamele ve eğitim<br />

şansı herkes için yasal bir<br />

haktır. Devlet tarafından<br />

tayin edilen eğitmenlerin<br />

öğrencilerine karşı tarafsız<br />

olması gerekirken, bu rapor<br />

birçok eğitmenin din ve<br />

Avusturya İşçi Odası’nın (Arbeiterkammer<br />

- AK) yaptırdığı<br />

bir ankete göre ülke genelinde<br />

öğrencilerin %27’sinin özel<br />

derse ihtiyacı var. 2017‘de öğrenci<br />

sayısı 226 bin iken<br />

<strong>2018</strong>’de bu sayı 264 bin oldu,<br />

aynı zamanda özel dersin yapısı<br />

değişti ve özel dersi testler<br />

ve sınavlar için alanların sayıları<br />

giderek artıyor. Anket için<br />

IFES, Mart ve Nisan’da 5.000<br />

okul çocuğu ve 3.300 aileye<br />

sorular yöneltti. Ankete göre<br />

yaklaşık 39 bin çocuk, yani tüm<br />

öğrencilerin %4’ü ihtiyaçlarına<br />

rağmen dışardan ders yardımı<br />

almadı. Çocukların %23’ü ya<br />

komşusu, arkadaşı yoluyla ücretsiz,<br />

ya da ücretli ders yardımı<br />

altarnatiflerini kullandılar.<br />

Ders yardımı alan ilkokul<br />

öğrencisi sayısı ikiye katlandı<br />

AK’dan eğitim uzmanı Elke<br />

Larcher’in ifadesine göre ders<br />

dünya görüşü nedeniyle taraflı<br />

tutum sergileyerek ayrımcılık<br />

yaptığını gösteriyor.<br />

Öğrencilerin öğretmenleri<br />

tarafından ayrımcılığa maruz<br />

bırakılması şiddetin farkı bir<br />

formudur. Okullar bu olumsuz<br />

yaklaşımlardan gençleri<br />

arındırmak için vardır. Eğitim<br />

sistemi mutlaka şans<br />

eşitliğine ve eşit muameleye<br />

dayanmalıdır."<br />

İslam karşıtlığı ilk sırada<br />

Raporda, çeşitli ayrımcılık<br />

nedenlerine de değinilerek,<br />

İslam karşıtlığının yüzde 50<br />

ile ilk sırada yer aldığı bildirildi.<br />

(Dini tercihi görünür kişilere<br />

ayrımcılık yüzde 42<br />

seviyesinde.) Bunu sırasıyla<br />

yüzde 40 ile etnik köken,<br />

yüzde 6 ile fiziksel engelli<br />

olunması, yüzde 1,1 ile antisemitizm<br />

takip etti.<br />

En büyük mağdur kadınlar<br />

Kadınlar yüzde 52 ile yine en<br />

çok ayrımcılığa maruz kalan<br />

kesim, buna karşı ayrımcılık<br />

yapan faillerin ise yüzde<br />

yardımı alan ilkokul öğrencilerinin<br />

sayısı bir önceki yıla göre<br />

iki kat artarak %14 oldu. Bütün<br />

okul tiplerinde ücretsiz ders<br />

yardımı talep edenlerin sayılarında<br />

büyük artış gözlenirken,<br />

ücretli ders yardımı talepçilerinin<br />

sayısında hemen hemen<br />

hiç artış olmadı. Ders yardımı<br />

yapan kurumların da ağırlık<br />

noktası öğrenci ve öğretmen<br />

oldu. Bunun dışında bütün eğitim<br />

yılı boyunca sınav, testler<br />

ve dönem ödevleri dışında<br />

ilave bir şeyler öğrencilere öğretilmedi.<br />

Yine de bu yöntem biraz olsun<br />

ebeveynlerin bütçelerine katkı<br />

sağladı. Çocuk başına bir eğitim<br />

yılı için ders yardımı da<br />

dahil ortalama 640 euro harcandı<br />

(2017 için 710 euro).<br />

Sonuçta tüm ders yardımı<br />

harcamaları Avusturya geneli<br />

için 94 milyon euro dolayında<br />

oldu.<br />

53'ünü erkekler oluşturuyor.<br />

Ayrımcılığa maruz kalan kişilerin<br />

yaşadığı kötü tecrübeleri<br />

çoğunlukla paylaşmak<br />

istemediğinin de altı çizildi.<br />

İslamofobi ilk sırada<br />

IDB yöneticilerinden Jenny<br />

Simanowitz, ayrımcılık nedeni<br />

olarak İslamofobinin ilk<br />

sırada yer aldığını belirterek,<br />

başörtüsü takan bir lise<br />

öğrencisinin hakarete maruz<br />

kaldığını, aynı şekilde başka<br />

bir öğrencinin oruç tuttuğu<br />

için öğretmeni tarafından<br />

arkadaşlarının yanında alay<br />

konusu yapıldığını vurguladı.<br />

Raporda ayrımcılıkla mücadele<br />

önerileri de mevcut<br />

Raporda ayrıca, eğitimde yaşanan<br />

ayrımcılıkla mücadele<br />

için 10 maddeden oluşan yol<br />

bir haritasına yer verildi.<br />

Örneğin her okulda pedegogların,<br />

ayrımcılık, ırkçılık,<br />

İslamofobi ve antisemitizm<br />

gibi konularda öğrencileri<br />

bilgilendirecek çalışmalar<br />

yapması tavsiye edildi.<br />

Jeder vierte Schüler braucht Nachhilfe<br />

Ceza Uygulaması Başladı Avusturya’da Her 4<br />

Öğrenciden 1’i Ders<br />

Yardımına İhtiyaç Duyuyor<br />

%72 ebeveynleriyle çalışıyor<br />

Öğrenciler dışarıdan aldıkları<br />

ders desteği dışında ebeveynlerinden<br />

de yardım alıyor. Öğrencilerin<br />

%72’si okulun yanında<br />

ebeveynleriyle öğreniyor.<br />

Tüm öğrencilerin %25’i hergün,<br />

%20’si haftada 2-3 kez,<br />

%13 haftada 1 kez, %15 ise nadiren<br />

ebeveynleriyle öğreniyor.<br />

Ebeveynleriyle ders çalışanların<br />

en yüksek oranda<br />

olduğu okul türü %89 ile ilkokullar;<br />

İlkokul öğrencilerinin<br />

%44’ü hergün ebeveynleriyle<br />

çalışıyor. Yeni tip ortaokul öğrencilerinin<br />

%84’ü (%26 hergün)<br />

ebeveynleriyle çalışıyor.<br />

Larcher’e göre artan ders yardımı<br />

ihtiyacı eğitim politikaları<br />

tedbirleriyle geriletilebilir. Sayısı<br />

kısıtlanan tam gün okullarda<br />

ders yardımı talebi daha<br />

az, bu durum düzenli olarak<br />

destek dersleri sunan okullar<br />

için de geçerli.


HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 4<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Makam mevkileri, benleri ve bizleri<br />

çıkarıp bir yana koyabilmeli insan,<br />

Hatta tüm korkuları ve kaygıları da,<br />

Çünkü hiç kimse bugüne kadar;<br />

Kendi korkularıyla, kaygılarıyla<br />

gelmemiştir dünyaya,<br />

Sorunları da üreten biz,<br />

çözüm aramakta yetersiz kalan da,<br />

„Kimseye kaldıramayacağı<br />

yük yüklenmez!“ aslında<br />

İnsan olmanın verdiği farkla,<br />

insana yüklenen güç ve anlamla,<br />

Arınmalı, zarar veren<br />

duygulardan, kaygılardan,<br />

Onlar seni esir almadan…<br />

Sorunlar görünmez hayaletlerdir belki<br />

ama etkileri gerçektir. Olay ne zaman<br />

gerçekleşmiş olursa olsun, etkileri<br />

bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa<br />

yıllar sonra ortaya çıkar. Ruh acı çekerse<br />

beden hisseder. Çünkü ruh ve<br />

beden birlikte çalışır…<br />

Bir de duygular vardır, olumlu veya<br />

olumsuz: Sevinmek, güvende hissetmek,<br />

saygı duymak, kabul görmek,<br />

inanmak gibi. Olumsuz olanlar ise;<br />

küçük düşürülmek, yetersiz hissetmek,<br />

aşağılanmak, reddedilmek, onaylanmamak,<br />

hiçe sayılmak, yalnızlık, kendini<br />

önemsiz hissetmek, pişmanlık, ki<br />

insan beynini kemiren kurtlardır. İfade<br />

edilmeyen duygular vücutta dolaşır,<br />

ama kaybolmaz. Vücuttan atılmayınca<br />

farklı rahatsızlıklara dönüşür. Konuşma<br />

bozuklukları, korku ve kaygılardan kaynaklanan<br />

panik ataklar, kızgınlık,<br />

kırgınlık, öfke ve nefret duyguları bunlardandır.<br />

Konuşulmayan, davranışa<br />

dönüştürülemeyen olumsuz duygular<br />

büyür, ağırlaşır ve olduğu bedene rahatsızlıklar<br />

vererek meydana çıkar.<br />

Bugün tıbben bile açıklanmıştır ki, birçok<br />

bedeni rahatsızlıkların temelinde,<br />

vücuda hapsedilmiş olumsuz duygular<br />

vardır. Çok güçlü diye tabir ettiğimiz<br />

insanların bile gizleyemediği.<br />

Oysa insan, eşref-i mahlukat (yaratılmışların<br />

en şereflisi) olarak yaratılmış,<br />

“Siz hiç akletmez misiniz?“ diye defalarca<br />

yer alır kitab-ı mukaddeste. Ne<br />

hikmetleri barındırır bu ayet bilinmez.<br />

Ve her insan bir canlı ayettir esasında…<br />

Aklını kullanıp düşünen inanır, inanç<br />

insanı diri tutar, güç verir. Düşünen,<br />

akleden insan çözüm aramaya yönelmiş<br />

demektir. Çünkü insan nereye<br />

odaklanırsa oraya meyleder, enerjisi<br />

oraya akar. Güzel bir meşguliyet insanı<br />

rahatlatır, kötü duygulardan arındırır.<br />

Bir insanın yanlışlarına yoğunlaşan biri,<br />

devamlı zayıf noktalarını, kusur ve hatalarını<br />

görür. Bunun yanında, bir insanın<br />

güzelliklerine odaklanan onu güzel<br />

YASEMİN KARAGÖZ<br />

yasemin-ka@hotmail.com<br />

HERŞEY SENDE BAŞLAR,<br />

SENDE BİTER...<br />

görür. Güzellik bakışlarda gizlidir, surette<br />

değil.<br />

Aslında insan içinde kodlanmış, gizlenmiş<br />

formüllerle doludur. Bu güç sayesinde<br />

içini kemiren olumsuz duygulardan,<br />

kötü hislerden kurtulabilir. Biz<br />

bunun adına tevekkül deriz, güven<br />

deriz…<br />

Hayatta ‘‘4D’’ kuralı vardır; Duygu,<br />

Düşünce, Davranış ve Duruş. Duygu<br />

düşüncelerimizi, düşüncelerimiz davranışlarımızı<br />

ve davranışlarımız duruşumuzu<br />

meydana getirir. İnsanın<br />

duruşu, iç dünyasını ve duygularını<br />

yansıtır. Duruşunu değiştiren duyguları<br />

da değiştirir. Yine bilimsel bir gerçektir<br />

ki, insanın dik duruşu, göğüs kafesini<br />

açar, pozitif enerji almasına sebep<br />

olur. Rahat nefes alan iç huzuru, omuzundaki<br />

yükün hafiflediğini hisseder.<br />

Güzel düşünen güzel görür, güzel<br />

gören mutlu olur. Mutluluk ki, dünya<br />

hayatının çekilmez olduğu anlarda gerçek<br />

ve sonsuz olanı düşünmek, hayal<br />

etmek, yönelmek…<br />

Österreichs Bevölkerung<br />

leicht gewachsen<br />

Avusturya Nüfusundaki<br />

Artış Çok Az Oldu<br />

Geçtiğimiz günlerde Avusturya<br />

İstatistik Kurumu, nüfus<br />

ile ilgili kesin verileri yayınladı<br />

ve Ocak <strong>2018</strong> itibariyle<br />

Avusturya nüfusu 8.822.267<br />

ve nüfus artış oranı %0.56<br />

oldu. 2017’deki nüfus artışı<br />

(49.402 kişi) 2016’daki artışa<br />

göre (72.394 kişi) düşük<br />

kaldı. Tüm nüfus artışının<br />

%90’nını yurtdışından ülkeye<br />

dönüş yapanlar oluşturdu,<br />

pozitif seyreden doğum artış<br />

oranı da (+4.363 yeni doğum)<br />

nüfus artışına katkı<br />

sağladı.<br />

2017’de 87.633 (2016’ya<br />

göre 42 daha az) çocuk dünyaya<br />

geldi, 83.270 (2016’ya<br />

göre 2.601 fazla) ölüm gerçekleşti.<br />

En yüksek artış Viyana’da<br />

En yüksek artış 2002’den<br />

beri olduğu gibi 2017’de de<br />

Viyana’da oldu. Başkentin<br />

nüfusu <strong>2018</strong> yılı başı itibariyle<br />

1.888.776 ve nüfusun<br />

artış oranı %1.13. Vorarlberg<br />

(+%0.77) ve Tirol (+0.67)<br />

eyaletlerindeki nüfus artışları<br />

da ortalamanın üzerinde<br />

gerçekleşti. Ortalama üzerinde<br />

nüfus artışı kaydeden<br />

diğer eyaletler ise Salzburg<br />

(+%0.60) ve Yukarı Avusturya<br />

(+%0.58) oldu. Ortalama altında<br />

artış olan eyaletler<br />

Aşağı Avusturya (+%0.30),<br />

Burgenland (+%0.25) ve<br />

Steiermark (+%0.24). Nüfusunda<br />

azalma tespit edilen<br />

tek eyalet Kärnten (-%0.03)<br />

olarak kayıtlara geçti.<br />

Avusturya’da 1 Ocak <strong>2018</strong><br />

itibariyle 4.338.518 erkek,<br />

4.483.749 kadın, 1.719.499<br />

20 yaş altı genç ve çocuk,<br />

5.455.776 20-65 yaş arası<br />

(%61.8), 65 ve üstü yaş grubunda<br />

olanlar ise 1.646.992<br />

(%18.7) kişi olarak gerçekleşti.<br />

1 Ocak 2017 ile karşılaştırıldığında<br />

erkeklerin sayısı<br />

26.077, kadınlarınki<br />

23.325, 20 yaş altı ve çocukların<br />

1.774, 20-64 yaş arası<br />

grubun 26.153 ve emeklilik<br />

yaşında olanların sayısı ise<br />

21.475 kişi arttı.<br />

100 ve üzeri yaşta olanların<br />

sayısı <strong>2018</strong> Ocak itibariyle<br />

toplam 1.019 kişi (147 erkek,<br />

872 kadın) oldu. Bu sayı<br />

2016’ya göre 129 kişi daha<br />

az. Bu azalma 100 sene<br />

önceki 1. Dünya Savaşı sırasında<br />

doğum sayısının az<br />

olmasının sonucu. Genel yaş<br />

ortalaması ise <strong>2018</strong> başında<br />

42.6 ve bu az da olsa<br />

bir önceki yılın karşılaştırma<br />

değerinin üzerinde.<br />

Hükümet, Ebeveynleri Avusturya’da Çalışan Fakat Diğer AB Ülkelerinde Yaşayan Çocuklara Aile Yardımını Yeniden Ayarlıyor<br />

Yurtdışındaki Çocuğa Yapılan Yardım Kesilecek<br />

Kadın, Aile ve Gençlik Bakanı Juliane<br />

Bogner-Strauß, Bakanlar Kurulu<br />

toplantısının ardından yaptığı<br />

açıklamada, ülkede çalışan AB vatandaşlarının,<br />

Avusturya dışında yaşayan<br />

çocuklarına yönelik sosyal<br />

yardımlarda düzenleme yapılmasının<br />

kararlaştırıldığını bildirdi. Bakan<br />

Strauß, aile yardımı olarak bilinen<br />

sosyal yardımın aylık gelir ya da<br />

Im Bild: Bundesminister Norbert Hofer (l.) und Bundesministerin Juliane Bogner-Strauß (r.)<br />

sigorta kapsamında olmadığını belirterek,<br />

üye ülkelerin durumuna<br />

göre yardımlarda kısıtlama yapılacağını<br />

kaydetti.<br />

Ulaştırma Bakanı ve hükümet koordinatörü<br />

Norbert Hofer (FPÖ) de<br />

açıklamalarda bulunarak, hükümetin<br />

yeni planlarını uygulamak için<br />

harekete geçeceğini, doğal olarak<br />

bir ön evre olacağını, bir dizi kanunun<br />

karar aşamasında beklediğini<br />

belirtti. Bunlardan aile yardımının<br />

diğer AB ülkelerinde yaşayan çocuklar<br />

için o ülkedeki fiyatlara göre<br />

ayarlanması ile ilgili yasa taslağının<br />

meclise gönderildiğini, meclisin 2.<br />

yarıyılda yasayı çıkaracağını ve yeni<br />

yasanın 2019 başından itibaren yürürlüğe<br />

gireceğini ifade etti.<br />

Yasanın çıktığı tarihten itibaren itiraz<br />

hakkı da doğmuş olacak.<br />

AB Komisyonu da<br />

Avusturya’yı, AB sözleşmesinin<br />

milliyetçiliğe dayanarak<br />

çalışana ayrımcılığı<br />

yasakladığı konusunda<br />

uyardı. Birkaç hukukçunun<br />

yasanın AB<br />

hukukuna aykırı olduğunu<br />

söylemesine karşın<br />

hükümet taslakta önemli<br />

bir değişiklik yapmadı.<br />

Bakan Juliane Bogner-<br />

Strauß (ÖVP) aile yardımının<br />

ücretin bir parçası<br />

olmadığını, yaşam masraflarının<br />

bir kısmını karşılayan<br />

sosyal yardım<br />

olduğu tezini savunuyor.<br />

© BKA / Regina Aigner<br />

FPÖ’lü bakan Hofer, bu düzenlemenin<br />

adaletli olduğunu ve yurt dışında<br />

yaşayan çocuklar için yıllık<br />

273 milyon euro ödeme yapıldığını<br />

söyleyerek: "Bu çalışma ile yıllık<br />

harcamalar yaklaşık 100 milyon<br />

euro azalacak. Bu miktarı Avusturya'da<br />

çocuklarımızın sosyal giderleri<br />

için kullanacağız" dedi.<br />

Yardımlar Eurostat göstergesi kullanılarak<br />

çocuğun yaşadığı AB ülkesindeki<br />

fiyat seviyesine göre<br />

ayarlanacak. Yasa uygulandığında<br />

kardeşi olmayan bir yeni doğan Macaristan’da<br />

172.40 euro yerine<br />

93.61, Yunanistan’da ise 136.54<br />

euro yardım alacak. 2016’da Avusturya,<br />

AB, Avrupa Serbest Ekonomi<br />

Bölgesi ülkeleri ve İsviçre’de yaşayan<br />

ebeveynleri ise Avusturya’da<br />

çalışan yaklaşık 132 bin çocuk için<br />

273 milyon euro ödedi. Aile Bakanına<br />

göre yeni fiyat modeliyle 100<br />

milyon euro tasarruf edilebilir. Muhalefet<br />

ise kararı eleştirerek çocukların<br />

bakımına olacak etkilerine<br />

dikkat çekti. Yasa AB hukuku açısından<br />

zorluklar getirebilir. 2016’da<br />

yurt dışına gönderilen aile yardımının<br />

en büyük kısmı Macaristan’a<br />

(80 milyon euro) ödendi. Avusturya’da<br />

çalışan Slovakyalı ebeveynlere<br />

63 milyon euro, Polonya’ya 38<br />

milyon euro ve Romanya’ya 32 milyon<br />

euro gönderildi.<br />

A<br />

VRUP<br />

<strong>HABER</strong><br />

A<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

Gazete Kurucusu (Gründerin)<br />

Katrin VORHAUSER<br />

İmtiyaz Sahibi (Herausgeber und Inhaber)<br />

Mehmet İNAK<br />

Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion)<br />

Hasan KESKİN<br />

Türkiye Temsilcisi<br />

Mag. Ahmet ZUBİ<br />

21.06.<strong>2018</strong> - 31.07.<strong>2018</strong><br />

SAYI: 76 HAZiRAN <strong>2018</strong> - <strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong> AUSGABE: 76<br />

ANSCHRIFT - ADRES<br />

<strong>HABER</strong> <strong>AVRUPA</strong> - <strong>EUROPA</strong> <strong>JOURNAL</strong><br />

Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />

Baskı-Druck: Medien-Druck Salzburg GmbH<br />

Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden<br />

gazetemiz sorumlu değildir.<br />

www.europa-journal.net - info@europa-journal.net<br />

R<br />

I<br />

E<br />

C H


Sicher im sozialen Netz - Jugendliche sensibilisieren Jugendliche<br />

Dijital medyanın sağlıklı ve bilinçli kullanılmasının anahtarı, medyayı doğru kullanma becerisidir...<br />

Güvenli Bir Sosyal Ağ İçin El Ele<br />

(OTS) - Uzun bir süredir dijital<br />

medya, çocuk ve gençlerin<br />

günlük yaşamının bir<br />

parçası ve sosyal iletişimlerinin<br />

önemli bir yapı taşı oldu.<br />

Ancak bunun onların ruhsal<br />

ve psiko-sosyal sağlık durumlarına<br />

olumsuz etkileri de<br />

mevcut. Sağlıklı Avusturya<br />

Fonu (ÖFG) yöneticisi Klaus<br />

Ropin şunu vurguluyor:<br />

''Gençlerin bu tür risklerden<br />

sakınıp bunlarla başa çıkabilmeleri,<br />

yaşadıkları sosyal<br />

çevreye ve medyayı doğru<br />

kullanabilmelerine bağlıdır.<br />

Kısa süre önce sonuçlanan<br />

proje 'make IT safe 2.0' tam<br />

bu konuda devreye girmiş<br />

bulunmaktadır.''<br />

make IT safe 2.0 -<br />

Ders Dışı Gençlik Çalışması<br />

Peer Projesi<br />

(Akran Eğitimi Projesi)<br />

Projenin yöneticisi Alexander<br />

Glowatschnig projeyi şöyle<br />

tanımlıyor: ''Gençler internette<br />

davranış konusundaki<br />

problemlerini yine aynı yaştaki<br />

gençlere anlatıyor, bu<br />

gençler dijital medya ile başa<br />

çıkma konusunda eğitilmişler<br />

ve öğrendiklerini diğer gençlere<br />

aktarma görevi almışlardır.<br />

Tüm Avusturya’da<br />

500’ün üstünde gence ulaşan<br />

bu 'Peer Uzmanları' aynı zamanda<br />

sağlık konusunda da<br />

gelişime ve şiddetin önlenmesine<br />

de katkıda bulunmaktadırlar.''<br />

ECPAT Avusturya'nın, çocuk<br />

hakları ve cinsel istismardan<br />

koruma çalışma grubu tarafından<br />

tasarlanıp uygulanan<br />

proje, pratikte ders dışı gençlik<br />

çalışması kapsamında<br />

Salzburg ve Steiermark eyaletlerinde<br />

gerçekleşti.<br />

Bu önemli 'make IT safe 2.0'<br />

projesi; FGÖ, Başbakanlık,<br />

Başbakanlık Aile ve Gençlik<br />

Dairesi, Anayasa ve Reform<br />

Bakanlığı, Adalet Bakanlığı,<br />

w w w. e cp at.at w w w. ma ke itsafe. at w w w. peerbox .at<br />

Alexander Glowatschnig, Proje Yöneticisi:<br />

''Gençler dijital medyayı güvenli kullanma<br />

konusunda eğitiliyor ve öğrendiklerini diğer<br />

gençlere aktarma yeteneği kazandırılıyor.<br />

Tüm Avusturya’da bu 'Akran Eğitim Uzman<br />

Grubu - Peer Experts' 500’ün üzerinde<br />

gence ulaştılar ve sağlığın geliştirilmesi ve<br />

şiddetin önlenmesine katkıda bulundular.''<br />

İçişleri Bakanlığı, Özel İnternet<br />

Vakfı Austria/netidee.at<br />

tarafından desteklendi.<br />

Siber Mobbing<br />

(Sanal şiddet): Yeni Bir<br />

Mobbing Versiyonu<br />

Şimdi mobbingin yeni bir versiyonu<br />

gündemde; Dijital<br />

medya aracılığıyla sistematik<br />

taciz, bireyleri pes ettirme ve<br />

bilinçli dışlama yeni bir boyut<br />

kazandı. Bu yeni tür mobbing<br />

her an olabiliyor, saniyeler<br />

içinde büyük bir kitleye ulaşabiliyor,<br />

gönderici ise anonim<br />

hareket ediyor. Akran<br />

Eğitim Uzman Grubu (Peer<br />

Experts) bu durumdan etkilenen<br />

şahsın nasıl davranması<br />

gerektiğini öğretiyor.<br />

Mağdur gençlerin<br />

yapabilecekleri şunlar:<br />

Ekran resmi çekme (Screenshots)<br />

yoluyla delilleri kaydetmek<br />

ve saklamak, sosyal<br />

ağda istemedikleri şahısları<br />

engellemek, güvenilir kişilerden<br />

destek ve yardım aramak<br />

ya da 147 – Rat auf<br />

Draht (www.rataufdraht.at)<br />

ve #GegenHassimNetz<br />

(www.beratungsstelle.counteract.or.at)<br />

gibi danışma<br />

merkezlerine başvurmak çok<br />

önemlidir.<br />

Mesajlaşma - Yeni Medya,<br />

Yeni Meseleler<br />

Gençlerin internete kendi<br />

oluşturdukları metinler de<br />

farkedilemeyen sonuçlar doğurabilir.<br />

‘Sexting’ (Cinsel<br />

içerikli mesajlaşma) adıyla<br />

yayılan erotik metin ve resimleri<br />

sosyal medya yoluyla<br />

yayma eğilimini betimler.<br />

Akran Eğitim Uzman Grubu'nun<br />

bir görevi de, gençleri<br />

bu tür mesaj, resim ve yazıların<br />

sosyal ağdan silinemeyeceği<br />

ya da çok güç<br />

silinebileceği ve bunların<br />

kendilerine karşı kullanılabileceği<br />

konusunda hassaslaştırmak<br />

ve bilinçlendirmektir.<br />

Kalıcı etkiler<br />

Projenin etkilerinin kalıcılığı<br />

için bir taraftan okul harici<br />

gençlik çalışması yapan diğer<br />

aktörlerin de kullanabileceği<br />

bir ‘Çalışma Bilgilendirme Kutusu<br />

(Toolbox)’ oluşturuldu,<br />

diğer taraftan projenin süresi<br />

boyunca öğrendiklerini diğer<br />

gençlere de aktarabilecek kabiliyette<br />

400’ün üzerinde<br />

gençlik çalışanı eleman eğitildi.<br />

FGÖ Aracılığıyla Proje<br />

Desteklerinden Yararlanın<br />

FGÖ yöneticisi Klaus Ropin<br />

çocuk ve gençlerin psiko-sosyal<br />

sağlığı konusuyla ilgili<br />

olan tüm kurumları FGÖ’nün<br />

teşviklerinden yararlanmaya<br />

davet ediyor. Bunun için tüm<br />

bilgilerin internet sayfasında<br />

ve FGÖ şubelerinde bulunacağını<br />

ifade ediyor.<br />

''make IT safe 2.0''Projesi<br />

Web Sayfası:<br />

www.makeitsafe.at<br />

Klaus Ropin, Sağlıklı Avusturya Fonu Yöneticisi:<br />

''Gençler bu tür risklerden sakınıp bunlarla uğraşabilirler mi? ‘ bu onların yaşadığı<br />

sosyal çevreye ve medyayı kullanma becerilerine sıkı sıkıya bağlıdır. Henüz kısa bir<br />

süre önce sonuçlanan 'make IT safe 2.0' tam burada gerçekleşmiştir.<br />

FGÖ’nün 5 ağırlıklı konusundan birisi 'Sağlıklı Büyüme'. Çocuk ve gençlerin<br />

psiko-sosyal sağlığı, bu konuyla ilgilenmek isteyen tüm kuruluşları FGÖ’nün proje<br />

desteğinden yararlanmasına davet ediyorum. Bununla ilgili tüm bilgiler www.fgoe.org<br />

adresinde bulunabilir. FGÖ şubelerinin takımları da danışmanlık verirler.''


HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 6<br />

© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />

Der Angriff von ÖVP und FPÖ auf Rechte<br />

von ArbeitnehmerInnen hat eine neue Brutalität<br />

erreicht: es kommt die 60-Stunden-<br />

Arbeitswoche! Ohne Rücksicht auf den<br />

normalen Weg der Gesetzgebung, also OHNE<br />

eine Begutachtungszeit durch Expertinnen und<br />

Experten, wollen die beiden rechten Regierungsparteien<br />

ein Gesetz im Parlament<br />

durchdrücken, das den 12-Stunden-Arbeitstag<br />

zur Normalität machen soll, wo das die<br />

Arbeitgeber wünschen.<br />

Diese arbeiter- und arbeitnehmerfeindliche<br />

ARBEITSZEITVERLÄNGERUNG nennt die Regierung<br />

schönfärberisch "Flexibilisierung", flexibel<br />

wohl für die Arbeitgeber. Für die Arbeitnehmerinnen<br />

und Arbeitnehmer wird das neue<br />

Gesetz den faktischen Zwang zu Mehrarbeit<br />

und weniger Zeit für Familie, Hobbys und<br />

damit weniger Lebensqualität bedeuten. Die<br />

Beschäftigten werden in Zukunft vor der Wahl<br />

stehen, entweder "freiwillig" mehr Stunden<br />

zu arbeiten oder ihren Job zu verlieren. Wenn<br />

die Regierung von "Freiwilligkeit" phantasiert,<br />

zeigt das, wie lebensfremd und zynisch sie ist.<br />

Die ÖVP-FPÖ-MinisterInnen sind wohl nie in<br />

der Haut eines Fabrikarbeiters oder einer<br />

Verkäuferin gesteckt, die Angst vor Jobverlust<br />

und Arbeitslosigkeit hat.<br />

Alev Korun<br />

Die Grünen<br />

alev.korun@gruene.at<br />

Die 60-Stunden-<br />

Arbeitswoche kommt<br />

"dank" ÖVP-FPÖ<br />

Vor allem BürgerInnen, die diese beiden<br />

Parteien wegen ihrer Anti-Ausländer-Politik<br />

gewählt haben, dürften inzwischen sehen,<br />

dass hier "Ausländer" gesagt und Sozialabbau<br />

bei ALLEN Beschäftigten betrieben wird.<br />

Strache und Kurz handeln mit dieser Politik<br />

nur im Interesse von Industrie- und Konzernlobbies.<br />

Die durchschnittliche Wochenarbeitszeit ist<br />

laut der - in allen EU-Ländern gültigen -<br />

Arbeitszeitrichtlinie über einen Zeitraum<br />

von 4 Monaten auf 48 Stunden begrenzt,<br />

inklusive aller Überstunden. Daran wird<br />

sich auch die Regierung halten müssen.<br />

Im EU-Vergleich liegt Österreich übrigens<br />

schon jetzt im Spitzenfeld der wöchentlich<br />

geleisteten Arbeitsstunden. Das<br />

heißt, die Menschen in Österreich brauchen<br />

nicht noch längere Arbeitszeiten,<br />

sondern mehr Zeit für sich und ihre Familie,<br />

kurzum für mehr Lebensqualität.<br />

Daher schlagen die Grünen eine Reduktion<br />

der Arbeitszeit vor, statt einer Arbeitszeitverlängerung.<br />

Aus Studien wissen<br />

wir, dass dadurch auch mehr neue Jobs<br />

entstehen. Nein zum Kahlschlag der ArbeitnehmerInnenrechte<br />

durch die Bundesregierung!<br />

Zustimmung zu EU: Österreich besonders skeptisch<br />

Avusturya Halkı AB Üyeliği<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Avusturya Sendikalar<br />

Federasyonu (ÖGB)<br />

Başkanlığına Wolfgang<br />

Katzian Seçildi<br />

Wolfgang Katzian ist neuer ÖGB-Präsident<br />

ÖGB Yeni Başkanı Wolfgang Katzian oldu. (ÖVP-FPÖ) Hükümeti'ne karşı güçlerimizi<br />

Katzian kendisine duyulan büyük güvenden<br />

dolayı teşekkür ederek: "Bu sıradan yaşayabilmeleri için mücadele edeceğiz."<br />

birleştirip emekçilerin daha iyi bir hayat<br />

birşey değil, aksine birliğimize yönelik SPÖ Başkanı Christian Kern ise, "ÖGB<br />

büyük bir işarettir. Bu işbirliği ve birliktelik<br />

mevcut durumda ihtiyacımız olan en emekçiler, yüksek, açık ve güçlü bir sese<br />

Başkanlığına seçilen Wolfgang Katzian ile<br />

önemli şeydir. Antisosyal Kurz-Strache sahip olmaya devam edecektir" dedi.<br />

Göçmenlerin Ülkelerine<br />

Gönderdikleri Parada Büyük Artış<br />

Göçmenlerin ülkelerine gönderdikleri<br />

para 2017’de rekor seviyeye ulaştı.<br />

Dünya Bankası istatistiklerine göre göçmenlerin<br />

ülkelerindeki yakınlarına dünya<br />

genelinde 378.6 milyar euro gönderdiği<br />

açıklandı. Bu miktar 2016 yılına göre<br />

%8.5 daha fazla ve bu rakamın <strong>2018</strong>’de<br />

%4 oranında artacağı tahmin ediliyor.<br />

Dünya Bankası verilerine göre para gönderimi<br />

Avrupa, Rusya ve ABD’de artmış<br />

durumda. En fazla para gönderilen ülkeler<br />

sırasıyla Hindistan (69 milyar euro),<br />

Çin (64 milyar euro), Filipinler (33 milyar<br />

euro), Meksika (31 milyar euro), Nijerya<br />

(22 milyar euro), Mısır (20 milyar euro).<br />

Dünya Bankasına göre para transferi birçok<br />

fakir ülke için belirleyici faktör, ancak<br />

gönderim ücreti pahalı. <strong>2018</strong>’in ilk çeyreğinde<br />

dünya genelinde transfer edilen<br />

her 200 dolar için %7.1 gönderim masrafı<br />

alındı. Sahra’nın güneyinde kalan Afrika<br />

ülkelerine yapılan 200 doların %9.4’ü<br />

masraf olarak kesilirken bu bölge para<br />

transferi için alınan masrafların en yüksek<br />

olduğu yer olarak kayda geçti.<br />

Dünya Bankası raportörü Dilip Ratha:<br />

''Ailelerin eline daha çok para geçmesi<br />

için Dünya Bankası’nın talebi, devletlerin<br />

ve finans kuruluşlarının yüksek olan para<br />

gönderim masraflarını düşürmesi, bunun<br />

yanında teknik yönden transfer işlemlerinin<br />

daha da basitleştirilmesidir.''<br />

Foto: ÖGB / Lisa Lux<br />

Konusunda Oldukça Kuşkulu<br />

Geçtiğimiz günlerde Avrupa<br />

Birliği (AB) Parlamentosu, AB<br />

üyeliği hakkında yapılan anketin<br />

sonuçlarını açıkladı.<br />

2019’da yapılacak AB seçimlerine<br />

bir yıldan az bir süre<br />

kala Avrupa Barometresi verileri<br />

Avusturya halkının sadece<br />

%45’nin AB üyeliği lehinde<br />

olduğunu gösteriyor.<br />

Böylece Avusturya listede 28<br />

AB üyesi ülke arasında sondan<br />

4. sırada yer alıyor.<br />

İngiltere gelecek yılın Mart<br />

ayında AB üyeliğinden çıkmış<br />

olacak, buna rağmen İngiltere<br />

halkının %47’si AB üyeliğinin<br />

tarafında. AB üyeliği<br />

lehinde olanların genel ortalaması<br />

%60. AB üyeliği lehinde<br />

olanların oranlarının<br />

en yüksek olduğu ülkeler 'Protestocu Partilerden' Katılımcıların 2/3’si‚ ''Bir<br />

Lüksemburg (%85), İrlanda<br />

(%81), Almanya ve Hollanda<br />

(%79). Listede Avusturya’nın<br />

da altında yer alan son üç<br />

ülke şunlar: Çek Cumhuriyeti<br />

(%34), Hırvatistan (%36),<br />

İtalya (%39). Senelerdir AB<br />

tarafından sıkı bir tasarruf<br />

Korkmaya Gerek Yok<br />

Avusturya halkının büyük<br />

kısmının yaklaşan Avrupa seçimleri<br />

arifesinde dış sınırların<br />

güvenliği, genç işsizliğiyle<br />

mücadele ve AB vatandaşlarının<br />

sosyal güvencesi gibi<br />

noktalar, en çok hassas oldukları<br />

şeye sadece karşı olmak, hiçbir<br />

şeyi düzeltmez'' düşüncesinde.<br />

Bu düşüncede olan<br />

Avusturyalıların oranı ise<br />

%80.<br />

AB Seçimlerine İlgi Büyük<br />

Çoğunluğun AB seçimlere ilgisinin<br />

olup olmadığı soru-<br />

politikası uygulamak zorunda<br />

konular oldu. Anket suna en yüksek oranda<br />

bırakılan Yunanistan’da<br />

katılımcılarının %55’i kendi olumlu yanıt veren ülkleler<br />

ise halkın %45’i AB ülkelerinde ve %46’sı AB arasında Avusturya %60 ile<br />

üyeliğini yararlı buluyor. genelinde, Avusturyalıların Hollanda (%70), İrlanda<br />

Geçen yılın anketi ile kıyaslandığında<br />

da %77’si demokrasinin işleyiş<br />

(%62), Malta’dan (%61)<br />

AB taraftarların-<br />

daki artış düşük kalıyor. AB<br />

genel ortalaması sadece %3<br />

biçiminden memnunlar.<br />

Ankete katılan Avrupalıların<br />

yarısı da mevcut siyasi düzeni<br />

sonra 4. sırada yer aldı. AB<br />

ortalaması %50. Listenin sonundaki<br />

3 ülke ise Çek Cum-<br />

(%57’den %60'a) arttı. Bu<br />

protesto amacıyla kuruhuriyeti<br />

(%21), Slovakya<br />

%60 oran, son 35 yılın en lan siyasi partilerin ya da (%30) ve Letonya (%32).<br />

yüksek oranı. Bir önceki ankette<br />

siyasi hareketlerin kendi Onlarca yıldır altı aylık periyotlarla<br />

AB üyeliğini onayla-<br />

yanların oranı Avusturya’da<br />

%42 (23. sırada), Çek Cumhuriyeti’nde<br />

%33, Yunanistan’da<br />

%34, İtalya’da %35 ve<br />

Hırvatistan’da %36 idi.<br />

başlarına demokrasi için bir<br />

tehdit oluşturmadığı düşüncesindeler<br />

ve katılımcıların<br />

%56’sı böyle yeni partilerin<br />

değişiklikler için bir motor<br />

görevi göreceği kanısındalar.<br />

yapılan anket, bu<br />

kez 11-22 Nisan tarihleri<br />

arasında 15 ve üzeri yaştaki<br />

27.601 Avrupa Birliği üye<br />

ülkesi vatandaşı ile birlikte<br />

yapıldı.


7 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

Her üç Avusturyalıdan biri Müslüman aile üyesine karşı<br />

Müslüman ya da Yahudi<br />

aile üyesi ister misiniz?<br />

Pew Araştırma Merkezi'nin<br />

15 Batı Avrupa ülkesinde<br />

yürüttüğü araştırmada yerli<br />

halka "Bir Müslüman ya da<br />

Yahudi bireyi, aile üyesi olarak<br />

kabul etmek ister misiniz?"<br />

sorusu yöneltildi.<br />

Avusturya halkı ailesinde<br />

Müslüman bireye çok sıcak<br />

bakmazken, Yahudilere karşı<br />

ise daha az ön yargı mevcut.<br />

"Bir Müslümanı aile üyesi<br />

olarak kabul etmek ister misiniz?"<br />

sorusuna Avusturyalıların<br />

yüzde 34’ü hayır<br />

cevabı verdi. 15 Batı Avrupa<br />

ülkesi arasında Müslüman<br />

aile bireyine en olumsuz<br />

bakan İtalyanlar oldu ve<br />

ankete katılan İtalyanların<br />

yüzde 43'ü Müslüman aile<br />

bireyine karşı çıktı. İtalyanları<br />

yüzde 36 ile İngilizler<br />

ve yüzde 33 ile Almanlar<br />

takip etti.<br />

Mezhepsel Faklılıklar<br />

Müslüman bir bireyi aileye<br />

kabul etme konusunda Hristiyan<br />

mezhepleri arasında<br />

farklılık tespit edildi. Katolik<br />

inancına sahip olanların<br />

ciddi bir bölümü Müslüman<br />

aile bireyi istemezken, Protestanlar<br />

ise burada daha<br />

anlayışlı bir tutuma sahip.<br />

Yahudilere Karşı Daha Az<br />

Ön Yargı Mevcut<br />

Yahudi bir bireyin aile üyesi<br />

olarak kabul edilip edilmeyeceği<br />

sorusuna ise Avrupa’da<br />

daha anlayışlı bir tavır<br />

sergilendi.<br />

Avusturyalıların yüzde 21’i,<br />

‘Bir Yahudiyi aile bireyi olarak<br />

görmek istemiyorum’<br />

derken, İtalya yine katı tutumuyla<br />

ilk sırada ve yüzde 25<br />

ile en yüksek orana sahip<br />

ülke. İngilizlerin yüzde 23'ü<br />

ve Almanların yüzde 19'ı Yahudi<br />

aile bireyine karşı iken,<br />

bu oranın en düşük olduğu<br />

iki ülke ise yüzde 3 ile Hollanda<br />

ve Norveç.<br />

İnançsızlar Daha Hoşgörülü<br />

Araştırma ayrıca belirli bir<br />

dine inanmayanların, Hristiyan<br />

dininin gerekliliklerini<br />

yerine getirenlere kıyasla,<br />

Müslümanlara ve Yahudilere<br />

karşı daha hoşgörülü olduklarını<br />

ortaya çıkardı.<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Müslümanlara Karşı<br />

Düşmanca Davranışlar<br />

Çeşitlenerek Artıyor<br />

Özellikle başörtülü kadınlara saldırılar artıyor...<br />

Geçtiğimiz 2017 yılında,<br />

İslam Düşmanlığı Dokümantasyon<br />

Merkezi, sözlü taciz,<br />

duvar yazıları gibi 309 adet<br />

saldırı kaydetti. Merkez yetkilileri<br />

bir basın toplantısında,<br />

internette de nefret<br />

paylaşımlarının arttığını belirterek,<br />

saldırıların özellikle<br />

kadınları hedef aldığını ifade<br />

ettiler.<br />

Merkez, basın toplantısında<br />

üçüncü yıllık ırkçılık raporunu<br />

da açıkladı. 2015’te yayınlanan<br />

ilk raporda 156 olan<br />

saldırı sayısı bir sonraki yıl<br />

256 ve 2017’de 309 oldu.<br />

Saldırıların büyük bir kısmı<br />

başkent Viyana’da gerçekleşti.<br />

Merkezin diğer eyaletlerde<br />

temsilcilikleri olmadığı<br />

için her eyaletten bilgiler<br />

mevcut değil. Buna rağmen<br />

mevcut kayıtlar temelinde<br />

net sonuçlar var: Şahıslara<br />

yönelik saldırıların %98’i<br />

Müslüman kadınlara yapıldı.<br />

Dokümantasyon Merkezi,<br />

başörtüsünün kişileri Müslüman<br />

olarak tanımlamasını<br />

saldırıların nedeni olarak<br />

gösterdi, oysa gayrimüslim<br />

olan bir kadın da özel bir<br />

nedeni olmaksızın başörtüsü<br />

taktığı için taciz edilmişti.<br />

Basında bununla ilgili haberlerin<br />

zamanlaması da düşündürücü.<br />

Genel seçimlerin<br />

yapıldığı Ekim 2017’de bu<br />

saldırılar zirve yaptı. Genel<br />

seçim öncesinde yapılan<br />

Cumhurbaşkanı seçiminde<br />

de aynı durum yaşandı. Ramazan<br />

ayının yaşandığı Mayıs<br />

ve Haziran aylarında da<br />

olaylar en üst seviyeye çıktı.<br />

Merkezin ifadesine göre<br />

basın izlediği politika ve kullandığı<br />

dil nedeniyle de olayların<br />

tırmanmasında ortak<br />

sorumlu oldu.<br />

Merkezin kayıtlarına geçen<br />

saldırıların %60’ını nefret<br />

söylemleri ve sözlü saldırılar<br />

oluşturdu. Yaklaşık %20’si<br />

duvar yazıları ve bunların bir<br />

kısmı gayrimüslim kuruluşların<br />

duvarlarında da yer aldı.<br />

İnternetteki saldırılar da iki<br />

kat arttı. Merkezin kayıtlarında<br />

bir polisin bir kadına<br />

ırkçı sözlü saldırı kaydı da yer<br />

alıyor.<br />

Beratungsstelle<br />

#GegenHassimNetz<br />

Beratung und Unterstützung für Betroffene<br />

von Hass und Hetze im Internet.<br />

Sie sind von Hass und Hetze im Internet betroffen? Die neue Beratungsstelle<br />

#GegenHassimNetz kann Ihnen in solchen Situationen helfen!<br />

Die Berater*innen unterstützen Sie dabei sich aktiv gegen Hass im Netz zu<br />

wehren und informieren Sie über mögliche rechtliche Schritte.<br />

Die Beratungsstelle #GegenHassimNetz ist erreichbar von:<br />

Mo – Mi: 9.00 – 16.30 Uhr<br />

Do: 10.00 –18.30 Uhr<br />

Fr: 9.00 –15.00 Uhr<br />

Telefon: (+43) 01 - 236 55 34<br />

E-Mail: beratung@zara.or.at<br />

Web/Chat/Meldeformular: https://beratungsstelle.counteract.or.at/<br />

Facebook Messenger: facebook.com/zara.or.at/<br />

Twitter: @CounterACT_Hass<br />

https://beratungsstelle.counteract.or.at/


HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 8<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />

Seit Februar diskutiert meine Partei über<br />

ihre zukünftige, programmatische Ausrichtung.<br />

Tausende haben mitgemacht<br />

und sich online oder bei Veranstaltungen<br />

eingebracht. Wie man sich vorstellen<br />

kann, wurden Fragen von Migration und<br />

Integration lebhaft, aber immer solidarisch<br />

diskutiert. Beide Themen, insbesondere<br />

auch Fluchtmigration, wurden oft<br />

angesprochen und dazu Vorschläge gemacht.<br />

Viele Anregungen und Einwände,<br />

die unsere Mitglieder eingebracht haben,<br />

haben nun Eingang gefunden in den Entwurf<br />

zum Parteiprogramm, über den Ende<br />

Juni alle Mitglieder abstimmen werden.<br />

Das neue Programm soll für die nächsten<br />

15-20 Jahre die ideologischen Grundpfeiler<br />

meiner Bewegung abstecken und<br />

die grundsätzliche Ausrichtung unserer<br />

Politik anleiten. Was oft abstrakt klingen<br />

mag, ist das, was wir Mitglieder leben:<br />

Respekt, Mitbestimmung und unsere gemeinsame<br />

Anstrengung, die Lebens- und<br />

Arbeitsverhältnisse aller Menschen in<br />

Österreich zu verbessern.<br />

Doch was steht jetzt im Entwurf zum Programm<br />

zum Integrationsthema drinnen?<br />

Unten habe ich euch das „Miteinander“-<br />

Kapitel verlinkt, zum genauer Durchlesen.<br />

Was mir - auch als Integrationssprecherin<br />

Nurten YILMAZ<br />

Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />

nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />

Das Miteinander stärken:<br />

Das neue SPÖ<br />

Parteiprogramm<br />

der SPÖ - wichtig ist, ist eine Perspektivenänderung.<br />

Es geht nicht um „die defizitären<br />

Anderen“, die „wir“ integrieren<br />

müssen, sondern darum, eine gemeinsame<br />

Zukunft zu gestalten, die von Respekt,<br />

Teilhabe und einem solidarischen<br />

Miteinander geprägt ist. Integrationspolitik<br />

ist Gesellschaftspolitik und betrifft<br />

alle: „Sozialdemokratische Integrationspolitik<br />

arbeitet aktiv an der gesellschaftlichen<br />

Teilhabe und Mitbestimmung aller<br />

Menschen – egal ob hier geboren oder<br />

nicht. Ein gelungenes Zusammenleben<br />

bedeutet, dass es für alle Menschen, die<br />

hier leben, bestmögliche Bedingungen für<br />

ein ebenbürtiges und solidarisches Miteinander<br />

gibt.“ Wir mögen verschiedene<br />

Herkünfte haben, aber eine gemeinsame<br />

Zukunft in unserem Land. Und als ArbeiterInnenpartei<br />

steht die SPÖ immer auf<br />

der Seite der Hackler und ArbeitnehmerInnen,<br />

egal welche Hautfarbe oder<br />

Vornamen. Das ist fix. „Die Zusammenarbeit<br />

von zivilgesellschaftlichen Initiativen,<br />

migrantischen Gruppen, Freiwilligenarbeit<br />

und öffentlichen Einrichtungen ist für uns<br />

Ausdruck eines gemeinsamen Strebens<br />

nach einer solidarischen und egalitären<br />

Gesellschaft.“ Zukunft kann kommen, wir<br />

machen sie.<br />

https://zukunftsprogramm.at/article/10-das-miteinander-staerken<br />

Geçtiğimiz günlerde Avusturya<br />

İstatistik Kurumu, AB Sosyal Raporu'nda<br />

(SILC) Avusturya’nın değerlendirildiği<br />

bölümün verilerini<br />

yayınladı. Buna göre Avusturya’da<br />

2017’de 1.563.000 kişi (nüfusun<br />

%18.1) yoksulluk ya da dışlanma<br />

tehdidi altındaydı ve bunlardan<br />

434 bini en riskli grupta yer aldı.<br />

Bu grubun içinde uzun süreli işsizler,<br />

AB ya da Avrupa Ekonomi<br />

Serbest Bölge Ülkeleri vatandaşı<br />

olmayanlar ve çocuğunu yalnız yetiştirenler<br />

mevcut. AB sosyal raporuna<br />

göre şu 3 grup ‘Yoksulluk<br />

ve dışlanma tehdidi altında’ olarak<br />

nitelendiriliyor: 1- Fiilen yoksulluk<br />

tehdidi altında olanlar (1.245.000<br />

kişi), 2- Ağır maddi sıkıntı altındakiler<br />

(323.000 kişi), 3- Evinde hiç<br />

çalışanı ya da az çalışanı olan aileler<br />

(545.000 kişi). 2017’de Avusturya’da<br />

bu üç özellikten ikisini<br />

birden yoğun şekilde taşıyan<br />

434.000 kişi mevcut ve bunlar<br />

işsizlik parası, acil durum parası<br />

İşgücü Piyasasında Kalifiye<br />

Eleman Sıkıntısı Artıyor<br />

(OTS) - Son dönemde işsizlikte gerileme 29.064<br />

kişi oldu. Bu sonuçla Avusturya Avrupa genelindeki<br />

sıralamada 10. sırada yer aldı. Bu<br />

konuda Avusturya Ticaret Odası'nın (WKÖ)<br />

işgücü piyasası uzmanı Martin Gleismann<br />

şunları söyledi: ''Burada sorun eskiden beri<br />

var olan yapısal işsizlik ve bu iyi bir konjonktür<br />

için uygun değil. Hükümet programındaki<br />

yaklaşımlarla hızlıca üstüne gidilmeli.''<br />

'Yaşlılar' arasındaki işsizlik düşüşte<br />

<strong>2018</strong> yılı başından bu yana 52.695 ‘Yaşlı İşsiz’<br />

kendine uygun bir iş bulmuş durumda. Son<br />

yıllarda İş Piyasası Kurumu’nun (AMS) izlediği<br />

yaşlıları iş piyasasına dahil etme yardımı<br />

verme stratejisi çok doğru bir adım oldu.<br />

Gleismann: ''Gelecekte de yaşlı ve işgücü<br />

piyasasından uzakta kalan kişiler için AMS’ye<br />

verilen mali araçların %60’ının dahil etme<br />

yardımı ve kombine ücretler için ayrılması<br />

son derece olumlu. Genellikle doğrudan işletmenin<br />

bünyesinde yapılan eğitimlerin<br />

şiddetle daha çok desteklenmesi gerekir.<br />

Avusturya’da 1.5 milyon Kişi Yoksulluk<br />

Ya da Dışlanma Tehlikesi İle Karşı Karşıya<br />

1.563.000 Menschen<br />

armuts- oder ausgrenzungsgefährdet<br />

ve aile yardımı gibi sosyal yardımlara<br />

bağlı olarak yaşamlarını<br />

devam ettiriyorlar. Bu grupta olan<br />

insanların hane gelirlerinin %68’ini<br />

sosyal yardımlar oluşturuyor.<br />

Sosyal İşler Bakanı Hartinger-<br />

Klein: ''Önlemler alınmalı''<br />

''Araştırmanın sonuçları doğru<br />

yolda olduğumuzu gösteriyor ama<br />

aynı zamanda yoksulluk ve dışlama<br />

ile mücadele için tedbirler<br />

almak zorundayız. Hükümet sosyal<br />

ve vergi politikalarında tedbirlerini<br />

aldı, sağlık ve eğitim alanında da<br />

önlemler planlıyor.''<br />

Yalnız yaşayanlar için yoksulluk<br />

eşiği ayda 1.238 euroluk bir gelir.<br />

Çocuk başına 371 euro ve her bir<br />

ilave yetişkin için 618 euro ödeniyor.<br />

Yoksulluk sınırının üzerinde<br />

yaşayan ancak ağır maddi sıkıntı<br />

çeken, hemen hemen ya da hiç çalışmayan,<br />

toplumdan da dışlanma<br />

tehdidi altında. Ağır maddi sıkıntı,<br />

belli başlı temel ihtiyaçlarını<br />

-senede bir hafta tatil ya da evini<br />

ısıtma gibi- karşılayamama durumlarında<br />

ortaya çıkıyor.<br />

Caritas: ''Özellikle çocuklar büyük<br />

tehdit altında''<br />

Yoksulluğun sıklıkla evlatlarını yalnız<br />

yetiştirenlere isabet etmesi sebebiyle<br />

çocuklar, en çok yoksulluk<br />

tehdidi altındakiler olarak kabul<br />

ediliyor. Caritas’a göre 2017’de<br />

yaklaşık 289.000 çocuk ve genç<br />

yoksulluk içinde yaşadı. Eğilim<br />

artış yönünde. 52 bin çocuk yeteri<br />

derecede ısınmayan evlerde yaşıyor.<br />

Ebeveynlerinin istikrarsız mali<br />

durumundan dolayı 171.000<br />

çocuk ayda bir kez bile arkadaşını<br />

evine çağıramıyor. 234 bin çocuk<br />

kalabalık evlerde, 223 bin çocuk<br />

rutubetli ve küflü odalarda kalıyor.<br />

Yoksulluk Konferansı: ''Gelirler<br />

adaletsiz dağıtılıyor''<br />

Geçtiğimiz günlerde yapılan Yoksulluk<br />

Konferansı'nda şu sonuçlara<br />

varıldı: - Çocuk yoksulluğu, yaşlı<br />

işsizler ve kronik hastalıklar durumunda<br />

daha ciddi yardımlara ihtiyaç<br />

var. Sosyal yardımlar kesinlikle<br />

sosyal dengeye katkı sağlayacak,<br />

yoksulluğu önleyici olarak etki<br />

yapmalı. (Bu yardımlar yoksulluk<br />

tehdidini %44’ten %14’e indirdi.)<br />

En etkili sosyal yardımlar ise şunlar:<br />

İşsizlik parası, acil durum,<br />

asgari yaşam garanti parası, konut<br />

yardımı ve bakım yardımı. Bununla<br />

birlikte Avusturya’daki gelir<br />

dağılımında oldukça adaletsiz bir<br />

durum mevcut.<br />

Arb eitsmarkt hoch -<br />

Fachkräfte<br />

imme r sc hwer er<br />

zu finde n<br />

Böylelikle iş arayan kişi işin yanında en uygun<br />

eğitimi de almış olur.''<br />

Yaklaşık 20 bin staj yeri çırakları bekliyor<br />

4.980’i hemen, 14.472’si zamanla doldurulması<br />

beklenen 19.452 staj yeri uygun stajyer<br />

çıraklarını bekliyor. Glesmann: ''İşletmeler<br />

stajyerlerini gittikçe daha erken aramaya<br />

başlıyor. Uygun kişiyi bulmak gittikçe zorlaşıyor.<br />

İşe genellikle uygun olmayan kişiler alındığında<br />

sonuç başarısız oluyor. Diğer sorun<br />

ise Doğu Batı ayrımı; doğuda staj yeri sayısı<br />

yetersizken, batıda stajyer bekleyen boş yer<br />

sayısı oldukça yüksek. Eurostat‘ın yayınladığı<br />

işsizlik kotalarının karşılaştırılmasında görüldüğü<br />

üzere Avusturya’da da bölgesel farklılıklar<br />

mevcut. İşgücü piyasası fırsatları şu<br />

anda kırsal bölgelerde daha fazla. Bu bölgelerdeki<br />

boş yerleri doldurmak için tüm kuvvetler<br />

bir arada hareket etmelidir. Almanya<br />

örneğinde olduğu gibi hükümet programına<br />

eklenen kalifiye eleman atağı hemen uygulamaya<br />

geçirilmelidir.’’<br />

Avusturya’da<br />

İşsizlik Oranları<br />

Bölgesel Farklılık<br />

Gösteriyor<br />

İş Piyasası Kurumu (AMS) verilerine<br />

göre Avusturya’da işsizlik oranları<br />

bölgeden bölgeye çok farklı büyüklükte;<br />

<strong>2018</strong>’de ilk çeyrekte (ortalama<br />

değer) Kärnten Völkermarkt (%13.4)<br />

ve Viyana (%13.2) işsizlik oranının en<br />

yüksek olduğu merkezler oldu. Tirol<br />

eyaletinde yer alan Reutte %3 işsizlik<br />

oranı ile işsizlik oranının en düşük<br />

olduğu yer olarak kayıtlarda yer<br />

aldı. Böylelikle en yüksek ile en<br />

düşük işsizlik arasındaki fark %10‘dan<br />

fazla oldu.<br />

Eyalet başkentleri arasında en düşük<br />

işsizlik oranı İnnsbruck’ta<br />

İnnsbruck eyalet başkentleri arasında<br />

%5 işsizlik oranıyla 1. sıraya yerleşirken<br />

onu Bregenz (%5.8) ve Salzbug<br />

(%6.3) izledi. Eisenstadt %7.7 ile 4. sırada<br />

yer aldı, daha sonra sırasıyla Linz<br />

(%7.9), Graz (%9), St. Pölten (%9.1) ve<br />

Klagenfurt (%11.6) listeyi tamamladı.<br />

İyileşen ekonominin işgücü pazarında<br />

da yansımaları oldu; Bludenz dışında<br />

hemen hemen tüm illerde bir önceki<br />

yılın aynı dönemine göre işsizlik oranları<br />

geriledi.<br />

AMS verilerinde eğitime katılanların<br />

sayıları yer almıyor. Verilerde yer alan<br />

işgücü pazarı rakamları bazı ilçelerle<br />

her zaman bire bir örtüşmüyor. Kotalar<br />

ulusal istatistiklere göre belirlendi.


9 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

Avusturya Ticaret Odası Yeni<br />

Başkanı Harald Mahrer:<br />

„Hep birlikte ekonomiyi<br />

oluşturuyoruz“<br />

OTS - Avusturya Ticaret Odası (WKÖ)<br />

yeni Başkanı Harald Mahrer göreve<br />

başladı ve ekonomi hakkında düşündükleri<br />

ve yapacaklarını açıkladı:<br />

''Güçlü bir sosyal orta sınıf<br />

için dolayısıyla güçlü bir Avusturya<br />

için ekonomi yeniden tanımlanmalı.<br />

Ekonomimizin temeli serbest<br />

girişimcilik, iktisadi düşünüş ve ticaret.<br />

Bu yüzden hissedilen bir yük<br />

azaltma ve daha çok esneklik ile firmalarımızın<br />

daha çok hareket alanına<br />

ihtiyacı var. KMU ya da sanayi<br />

işletmesi yerel ya da uluslararası,<br />

ekonomi bir bütündür ve biz hep<br />

birlikte ekonomiyi oluşturuyoruz.<br />

Ticaret Odası’nın geleceği verimli<br />

yapılara, iyi üyelik hizmetine ve yeniliğe<br />

uyum sağlamasına bağlıdır.''<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Neuer Wirtschaftskammer-Präsident Mahrer:<br />

„Wir alle sind Wirtschaft“<br />

Yeni başkan Mahrer şöyle bir Ticaret<br />

Odası istiyor: Zamana uygun çalışan,<br />

hep hazır, iletişimsel, yapısal<br />

ve teknolojik özelliklerin ön planda<br />

olduğu ekonomik servetlerini kendilerinin<br />

belirleyeceği bir öz yönetim,<br />

değişim zamanlarında yatırımcılara<br />

güçlü bir ortak. Ağırlık vermek<br />

istediği konular ise öncelikle<br />

dijitalleşme, ileri eğitim ve dış ticaret.<br />

Mahrer ayrıca: ''Ticaret Odası<br />

olarak Avusturya’nın geleceği için<br />

bir reform ekseni olacağız.'' dedi.<br />

Cumhurbaşkanı Van der Bellen<br />

ve Başbakan Sebastian Kurz:<br />

‘WKÖ güvenilir bir sosyal ortakr’<br />

Başbakan Kurz ve Cumhurbaşkanı<br />

Van der Bellen, ekonomi meclisinde<br />

yaptıkları konuşmada uluslararası<br />

donanımlı, milli ekonomide<br />

ortak belirleyici olan Ticaret Odası’nın<br />

güvenilir bir sosyal ortak<br />

olarak rolünün ne denli önemli<br />

olduğuna vurgu yaptılar. Eski başkan<br />

Christoph Leitl’i uzun seneler<br />

Ticaret Odası’nda gösterdiği enerjik<br />

ve başarılı çalışmalarından dolayı<br />

kutladılar ve Harald Mahrer’in<br />

başkanlık için en iyi tercih olduğunu<br />

ve hükümet programının uygulanmasında<br />

vizyonu ile önemli<br />

bir rol oynayacağını ifade ettiler.<br />

Walter Ruck’tan Tebrik<br />

Viyana Ticaret Odası Başkanı Walter<br />

Ruck ise Avusturyalı şirketler<br />

için güçlü işbirliği adına Harald<br />

Mahrer’i tebrik etti.<br />

WK Wien Präsident Walter Ruck gratuliert Harald<br />

Mahrer zur Wahl als WKO Präsident<br />

İnternet suçlarında ihbar edilen<br />

olayların sayıları Viyana’da bir önceki<br />

yıla göre yaklaşık %32 arttı.<br />

Giderek artan siber suçlara karşı<br />

Viyana Ticaret Odası (Wirtschaftskammer<br />

Wien), etkilenen firmalara<br />

destek ve yardım için acil durum<br />

danışmanlığı hizmeti başlattı.<br />

Viyana Ticaret Odası Sparte Bilgilendirme<br />

ve Danışmanlık Bölümü<br />

Başkanı Martin Heimhilcher, Viyana’nın<br />

internet suçları konusunda<br />

'yangının çıktığı yer' olduğunu,<br />

Avusturya’da vuku bulan tüm internet<br />

suçlarının 1/3’ünün burada<br />

gerçekleştiğini ifade etti.<br />

Heimhilcher ayrıca, uluslararası anketlerin<br />

dünya genelinde 2017’de<br />

siber suçların 600 milyar ABD<br />

doları zarara neden olduğunu,<br />

Avusturya için ise bu rakamın milyonlarca<br />

euro anlamına geldiğini<br />

açıkladı.<br />

Firmalara Destek<br />

Viyana Ticaret Odası, 24 saat hizmette<br />

olacak bir çağrı hattıyla<br />

internet suçlarından etkilenen firmalara<br />

yardım etmeyi amaçlıyor.<br />

Sekiz sertifikalı uzman firması,<br />

zarar görmeleri durumunda şirketlere<br />

acil yardım sunacak ve uzmanlar<br />

bu şirketleri destekleyecek.<br />

Bundespräsident Alexander Van der Bellen und der<br />

neue WKÖ-Präsident Harald Mahrer<br />

Notfallhotline bei Cybercrime<br />

Siber Suçlara Karşı Acil Yardım Hattı<br />

Viyana’da günde yaklaşık 15 olay<br />

Federal Suçlar Dairesi (Bundeskriminalamt)<br />

Siber suçlarla Mücadele<br />

Merkezi şefi Leopold Löschl’in verdiği<br />

bilgilere göre 2017’de Viyana’da<br />

yaklaşık 5.600 internet<br />

suçu ihbar edildi. Her geçen yıl ihbarların<br />

sayısı inanılmaz artıyor.<br />

2014‘ten bugüne ihbar sayıları:<br />

- 2014’te 2.184,<br />

- 2015’te 3.178,<br />

- 2016’da 4.256,<br />

- 2017’de 5.596 olay<br />

İhbarlar konusunda bilinç ve<br />

motivasyon eksikliği<br />

İhbar rakamları artsa da firmaların<br />

bilinç ve motivasyon eksikliği nedeniyle<br />

olayların çoğu bildirilmiyor<br />

ve aslında gerçek sayısı çok daha<br />

fazla. Leopold Löschl, herkesin bu<br />

saldırılara maruz kalabileceğini ve<br />

siber suç kurbanlarının bu saldırıları<br />

bildirmeye utandığını veya çekindiğini<br />

vurguladı. Bu sebeple suç<br />

sayılarının arttığını ve suçluların<br />

gitgide profesyonelleştiklerini söyledi.<br />

Failler şirket çalışanlarını<br />

strese sokmak için E-Postaları büroların<br />

kapanmasına yakın gönderiyorlar<br />

ve çalışanların bu zaman<br />

dilimine dikkat etmesi öneriliyor.<br />

(v.l.) scheidender WKÖ-Präsident Christoph Leitl, Wirtschaftsministerin<br />

Margarete Schramböck, der neue WKÖ-Präsident Harald Mahrer<br />

Cybercrime Security Helpline:<br />

0800 888 133<br />

against-cybercrime@bmi.gv.at<br />

Tehlikeli E-Posta, Ağ ve USB’ler<br />

IT güvenlik uzmanı, Ticaret Odası IT<br />

güvenlik uzman grup sözcüsü Harald<br />

Wenisch, saldırılar konusunda<br />

şöyle konuştu: ''En sık kullanılan<br />

saldırı metotları E-Postalar, web<br />

tarayıcıları, sosyal ağlar ve USB<br />

flaş bellek gibi data taşıyıcılar.<br />

Farklı arayla siber suçlarda kullanılan<br />

firmanın bilgisayar ve bilgilerini<br />

kilitleyen kötü niyetli yazılımlar<br />

mevcut ve bunlar %40-60<br />

sıklıkla ve firmaların büyüklüklerine<br />

göre kullanılıyor. İkinci en sık<br />

kullanılan saldırı aracı ise kimlik<br />

bilgileri avı. En hassas noktalar<br />

küçük ve orta ölçekli şirketler ve<br />

işletmelerin personel bölümleri.<br />

Çünkü bunlar her gün yabancı kişilerden<br />

E-Posta alıyor, farklı gönderileri<br />

açmaya alışıklar ve tanınmayan<br />

linkleri açıyorlar.''<br />

WKÖ-Präsident Harald Mahrer mit Bundeskanzler<br />

Sebastian Kurz<br />

Siber Suçlara Yönelik<br />

Güvenlik Yardım Hattı:<br />

0800 888 133<br />

Siber suçlar mücadele Merkezi:<br />

Yaklaşık 50 uzman çalışıyor...<br />

E-Posta adresi:<br />

against-cybercrime@bmi.gv.at<br />

Fotos: Wirtschaftsbund Wien, photonews.at/Georges Schneider, Fotospeed/Ulrich Schnarr


HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 10<br />

Avusturya Okullarında Sağlıklı<br />

Yemek Araştırması...<br />

Viyana Organik Ürünlerle En İyi Eyalet<br />

Çevre Koruma Örgütü<br />

'Greenpeace' tarafından<br />

Avusturya’da eyaletlerdeki<br />

kreş ve okullarda<br />

sağlıklı ve çevre dostu<br />

beslenme ve kalitesi test<br />

edildi. Bu test sonucuna<br />

göre Viyana eyaleti açık<br />

ara ile birinci olurken ikinciliği<br />

Yukarı Avusturya<br />

elde etti. Test edilen katagoriler<br />

gıdanın organikliği,<br />

yöreselliği ve et içeriğiydi.<br />

Sadece Viyana’da aranılan<br />

şartlara uyulması eyaletin<br />

liderliği almasını sağladı.<br />

Üçüncü sırada ise aynı<br />

puanla Kärnten ve Aşağı<br />

Avusturya var. Bu eyaletleri<br />

sırasıyla Salzburg,<br />

Vorarlberg ve Steiermark<br />

izledi. Son sıraları alanlar<br />

Tirol ve Burgenland oldu.<br />

Viyana’da zorunlu eğitimin<br />

verildiği devlet okullarında<br />

organik ürün oranı<br />

%40’a, kreşlerde ise<br />

%50’ye kadar çıkıyor. Yöresel<br />

yemek ve ete alternatif<br />

öğünlere de öncelik<br />

veriliyor. İkinci olan Yukarı<br />

Avusturya’da ise eyalet<br />

okulları organik ve bölgesel<br />

yiyecekler sunuyor.<br />

Müdahale edilmesi gereken<br />

durum her halukârda<br />

Kültürel çeşitlilik çok yeni<br />

ve farklı fırsatlar sunar, bunlardan<br />

biri de işletmelerin<br />

inovasyon (yenilik) kabiliyetlerine<br />

olan etkisidir. Alman<br />

Bertelsmann Vakfı'nın <strong>2018</strong><br />

Reinhard Mohn ödülüyle ilgili<br />

araştırması bunu kanıtlar<br />

niteliktedir; Farklı ülkelerden<br />

eleman çalıştıran işletmeler<br />

yeni ürünler, hizmetler ve işlemler<br />

geliştirmede daha iyi<br />

durumdadırlar, ama kültürel<br />

çeşitlilik her işletmede aynı<br />

derecede yaşanmaz.<br />

Tarihsel olarak Almanya’da<br />

kültürel çeşitlilik daima bir<br />

gerçeklik olarak görüldü.<br />

''Kültürel Çeşitlilik Faktörü''<br />

adlı çalışma çeşitliliğin, yenileşme<br />

olgusuna çok olumlu<br />

etkisi olduğunu gösterdi.<br />

Araştırma için Silke Stahl-<br />

Rolf başkanlığında VDI Teknoloji<br />

Merkezi’nden bir grup<br />

Bertelsmann Vakfı'nın çalışmalarını<br />

değerlendirdi ve bilimsel<br />

araştırma, sivil örgüt,<br />

işletme, idare ve sivil toplumdan<br />

uzmanlarla sonuçları<br />

kamuoyuna yansıttılar.<br />

Essen in Schulen<br />

und Kindergarten:<br />

Wien setzt schon<br />

lange auf Bio<br />

Wiens Bildungsstadtrat<br />

Jürgen Czernohorszky:<br />

„Es ist erfreulich, dass sich<br />

Wiens jahrelanger Einsatz für<br />

ein gesundes Bio-Essen in<br />

Schulen und Kindergärten jetzt<br />

auch so deutlich im Bundesländer-Ranking<br />

niederschlägt.“<br />

Kültürel çeşitlilik, farkı da<br />

beraberinde getiriyor<br />

Araştırmalar kültürel çeşitlilikle<br />

yenileşme arasında pozitif<br />

bir ilişki olduğuna işaret<br />

ediyor. İnovasyon, yaş ve<br />

cinsiyet gibi özellikler içinde<br />

yenileşme üzerinde en fazla<br />

etkisi olan bir etmen.<br />

Araştırmaların diğer bir<br />

önemli sonucu da çalışma<br />

gruplarının heterojen olmasının<br />

grubun inovasyon kabiliyetini<br />

pozitif yönde attırması.<br />

Kültürel çeşitliliğin işletmenin,<br />

bölgelerin yenileşme<br />

gücünü neden<br />

yükselttiğine yönelik birden<br />

fazla açıklaması var. Farklı<br />

kökenden gelen çalışanlar<br />

kendi kültürleriyle donanmış<br />

bilgilerini birlikte getiriyor,<br />

bunun etkisiyle problemleri<br />

farklı düzenliyor ve çözüyor,<br />

ayrıca risk almaktan çekinmiyor.<br />

Ancak farklı kültürlerden<br />

gelenlerin oluşturduğu<br />

bu gruplarda bazı sorunlar<br />

da gizli. Dil problemi, farklı<br />

düşünüşlerden dolayı ortaya<br />

çıkan yanlış anlamalar ve<br />

mevcut: Dünya Sağlık Örgütü‘nün<br />

bir araştırmasına<br />

göre Avusturya’da<br />

ilkokul 3. sınıfa giden her<br />

3 öğrenciden 1’i fazla kilolu.<br />

Bunun nedeni çok az<br />

hareket etme ve sağlıksız<br />

beslenme; Aşırı şeker ve<br />

et tüketme, buna karşı<br />

çok az sebze, meyve ve<br />

baklagiller. Orta vadede<br />

planlanan gıdaların en az<br />

yarısının biyolojik üretim<br />

olması ve yaşanılan bölgeden<br />

elde edilmesi. Etin<br />

menüde 5 günün en çok<br />

2’sinde yer alması.<br />

Viyana Eğitimden Sorumlu<br />

Belediye Meclis Üyesi<br />

Jürgen Czernohorszky:<br />

"Viyana’nın kreş ve okullarda<br />

sağlıklı organik yiyeceklere<br />

olan bağlılığı artık<br />

eyatler arası sıralamada<br />

da çok net bir şekilde en<br />

ön sırada ve bu çok memnuniyet<br />

verici. Viyana’da<br />

sağlıklı bir beslenme uzun<br />

süredir okul ve kreşlerde<br />

uygulanıyor, bu da eyaletin<br />

sıralamada liderliği<br />

almasına sebep oldu.<br />

Viyana eyaletinde ilk organik<br />

yemek inisiyatifi<br />

2001 yılına dayanıyor. Bu<br />

tarihten sonra devlet<br />

kreşlerindeki öğünlerde<br />

bu oran sürekli arttırıldı.<br />

Bugün anaokullarında bu<br />

oran %50’nin üzerinde,<br />

süt ve süt ürünlerinde<br />

ise %90’a kadar yükselmiş<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

durumda. Günlük yaklaşık<br />

27 bin organik öğle öğününü<br />

çocuklar iştahla yiyorlar.<br />

Okullarda da resim<br />

aynı. Öğle menülerindeki<br />

organik ürün oranı ise<br />

%40’ı buluyor.<br />

Şubat 2015’ten bu yana<br />

340 yarım günlük zorunlu<br />

eğitim devlet okullarında<br />

okuyan tüm Viyanalı öğrenciler<br />

ücretsiz organik<br />

meyve programından yararlanıyor.<br />

Haftada bir kez<br />

meyve ve sebzeler organik<br />

sertifikalı nakliyeciler<br />

tarafından doğrudan okullara<br />

getiriliyor. Bu ürünler<br />

arasında özellikle elma,<br />

havuç, armut ve portakal<br />

yer alıyor."<br />

Wiens Bildungsstadtrat Czernohorszky im Kindergarten Josefstädter Straße<br />

bazen bunlar birlikte çalışmayı<br />

zorlaştırabiliyor.<br />

Her iki idareciden biri kültürel<br />

çeşitlik ve yenileşme<br />

arasında bir bağ görüyor<br />

Araştırmayı tamamlayıcı olarak<br />

düşünce kuruluşu You-<br />

Gov, 500 uzman ve yönetici<br />

kişiye bir anket düzenledi.<br />

Katılımcılardan her iki kişiden<br />

birisi kültürel çeşitlik ve<br />

yenileşme kabiliyeti arasında<br />

bir ilişki olduğunu beyan<br />

ederken, %42’lik kesim ise<br />

çalışanlarının kültürel çeşitliğine<br />

önem vermediklerini<br />

söyledi.<br />

Orta ölçekli işletmeler büyüklerle<br />

karşılaştırıldığında<br />

fark açıkça ortaya çıkıyor.<br />

Büyük işletmelerin %56’sı<br />

çalışanlarının kültürel çeşitliğine<br />

dikkat ederken, orta ölçekli<br />

işletmelerde bu oran<br />

sadece %46’yı buluyor.<br />

''İşletmede kültürel çeşitliği<br />

olan çalışma grubunu oluşturmayı<br />

zorlaştıran nedenler<br />

var mı?'' sorusuna her 3 kişiden<br />

2’si işletmelerinde engelleyici<br />

nedenler olmadığını<br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Foto: Lucia Bischof<br />

Avusturya Almanya’ya<br />

Göre Çok Pahallı...<br />

Aynı marka gıda ürünleri Viyana’da<br />

Münih’ten ortalama %25 Daha Pahalı<br />

Avusturya ve Almanya’dan<br />

Sınırları Korumak İçin Çalışma<br />

Almanya ve Avusturya emniyet<br />

birimleri, sınır güvenliğini sağlama<br />

ve özellikle yasa dışı göçle<br />

mücadele edebilme adına iki<br />

ülke arasındaki işbirliğini güçlendirme<br />

kararı aldı.<br />

Tren, Otobüs, Kamyonlara ve<br />

Otoyollarda Ortak Kontroller<br />

Yasa dışı göçte özellikle sınır bölgelerinin<br />

önemine işaret eden<br />

yetkililer, Avusturya ve Alman<br />

emniyet güçlerinin yasa dışı göçü<br />

Viyana İşçi Odası'nın (AK Wien)<br />

yaptığı güncel gıda maddeleri<br />

fiyat araştırmasına göre aynı<br />

marka gıdalar için ödenen para,<br />

Viyana’da Münih’te ödenene<br />

göre ortalama %25 daha fazla.<br />

Bazı ürünlerde ödenen fark %70,<br />

ya da daha fazla artabiliyor.<br />

İşçi Odası, kısa süre önce 74<br />

aynı marka üründen oluşan sepetin<br />

fiyatını Viyana ve Münih’te<br />

olmak üzere 9 markette karşılaştırdı.<br />

Viyana Münih’ten %25.3<br />

pahalı çıktı. Farklı KDV’ler hesaplandığında<br />

fark hala %22 dolaylarında<br />

seyrediyor.<br />

Bisküvilerde fiyat farkı %135<br />

200 gramlık Leipniz marka bisküvi<br />

Münih’te 89 cent iken Viyana<br />

marketlerinde 2.09 euroya<br />

satılıyor. Bu %135’lik bir fiyat<br />

farkı anlamına geliyor. Birçok<br />

ürün Viyana’da Münih’ten %60-<br />

70 daha pahalı. Örneğin McCain<br />

''123 frites Original'' %68, Lorenzin<br />

''Crunchips Paprika'' %59 ve<br />

''Bonduelle Goldmais'' %59 Viyana'da<br />

daha pahallı satılıyor.<br />

Fiyat karşılaştırma çalışması<br />

Nisan ayında Viyana’da Billa,<br />

Merkur, Spar ve Eurospar, Münih’te<br />

Edeka, Rewe, Real, Hit ve<br />

Kaufland mağazaları mercek altına<br />

alınarak gerçekleştirildi. Viyana’da<br />

gıda ürünü KDV oranı<br />

%10, içecek ve diğer eşyalar için<br />

%20; Münih’te ise gıdalar için<br />

%7, içecek ve diğerleri için %19.<br />

engellemek adına öncelikle otoyollarda<br />

ve ülke sınır bölgelerinde<br />

ek tedbirler alacağını<br />

açıkladılar. Bunun yanında trenler<br />

ve ülkeler arası yolcu taşımacılığı<br />

yapan otobüs ve yük<br />

kamyonları daha sıkı şekilde<br />

mercek altına alınıyor. İki ülke<br />

polis teşkilatları, gerekli görüldüğü<br />

taktirde otoyol, tren, otobüs<br />

ve yük kamyonlarına ortak<br />

kontrol yapma kararı aldı.<br />

Kulturelle Vielfalt wirkt sich positiv auf Innovation aus<br />

Kültürel Çeşitlilik Yenilikleri Olumlu Etkiliyor<br />

ifade etti. ''Engeller var''<br />

diye cevap verenlerin ise<br />

%76‘sı ilk neden olarak dil<br />

engelini, %62’si uzun süren<br />

alışma dönemini ve %52’si<br />

işe alım yapılırken karşılaşılan<br />

zorlukları dile getirdi.<br />

Araştırmayı kaleme alanların<br />

önerileri ise şunlar:<br />

- Bilhassa küçük ve orta ölçekli<br />

işletmelerin hedefe<br />

odaklı bir çeşitlilik yönetimine<br />

sahip olması, cinsiyet,<br />

yaş, engelli gibi etmenlerin<br />

yanında kültürel çeşitliliğe<br />

de dikkat etmesi.<br />

- Kaynak yönetimini, farklı<br />

yaklaşımları, adaylara eğitim<br />

ve nitelik kazandırılmasını,<br />

ekonomi teşviklerini ve eyalet<br />

yönetimlerini bir araya<br />

getirmek ve siyasetten, ekonomiden,<br />

sivil toplumdan<br />

ve yönetim kademelerinden<br />

konu ile ilgili aktörleri de<br />

bu sürece dahil etmek çok<br />

önemlidir. Özellikle orta ölçekli<br />

işletmeler, bu tecrübe<br />

değişiminden en büyük faydayı<br />

görürler.<br />

© Bertelsmann Stiftung


11 - SAĞLIK / GESUNDHEIT<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

<strong>JUNI</strong> / HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Rauchen tötet<br />

jährlich tausende<br />

Österreicher<br />

Rauchfrei! Für mich<br />

und mein Kind!<br />

Wir beraten Sie gerne.<br />

Rauchfrei<br />

Telefon<br />

0800810013<br />

Her Yıl Binlerce<br />

Avusturyalı Sigaradan<br />

Hayatını Kaybediyor<br />

Her yıl 14 bin Avusturyalı ‘bunlardan yaklaşık 1000 kişi<br />

pasif içici’ sigara nedeniyle hayatını kaybediyor...<br />

Avusturya İstatistik Kurumu’nun<br />

en son yaptığı<br />

‘Ülkede Sigara Kullanım<br />

Rakamları’ anketine göre<br />

Avusturya’da günlük 1.8<br />

milyon insan sigara içiyor ve<br />

Avusturya ortalama %33<br />

sigara içen birey oranıyla<br />

Avrupa Birliği içinde 4. sırada<br />

yer alıyor.<br />

Avrupa’da En Çok Sigarayı<br />

Avusturyalı Gençler İçiyor<br />

15 yaşındakilerin yaklaşık<br />

%10’u sigarayı her gün<br />

içiyor, 19 yaşına kadar olan<br />

gençlerde bu gruba eklenirse<br />

15-19 yaş grubunun<br />

%20’si her gün sigara kullanıyor<br />

ve bu kötü istatistikler<br />

Avusturya’yı Avrupa’da ilk<br />

sıraya yerleştiriyor. Bunu<br />

Avrupa Birliği İstatistik Dairesi’nin<br />

(Eurostat) rakamları<br />

da belgeliyor.<br />

Sigaradan 14 Bin Ölüm<br />

Senede 13 bin kişi sigara<br />

tüketimi sonucu hayatını<br />

kaybediyor. Ayrıca araştırmalara<br />

göre 1000 kişi de<br />

pasif içici olarak ölüyor.<br />

‘Dünya Sigara İçmeyenler<br />

Günü’ dolayısıyla Dünya<br />

Sağlık Örgütü, ‘Tütün Kalpleri<br />

Bozar’ sloganıyla sigara<br />

içmenin tehlikelerine işaret<br />

etmeyi amaçlıyor.<br />

Sigara Dumanında Binlerce<br />

Kimyasal Mevcut<br />

Nikotin tütün dumanında<br />

bulunan 4800 kimyasaldan<br />

sadece biri. Kimyasalların<br />

90’ının kanseri tetiklediği<br />

ispatlanabilir; Arsenik, kurşun,<br />

amonyak, kadmiyum,<br />

formaldehit ve nitrozamin<br />

bunlardan bazıları. Bu kimyasallar<br />

hücrelerin genetik<br />

materyallerine geri dönüşü<br />

olmayan zarar verebilir,<br />

kötü huylu tümörlerin ve<br />

löseminin oluşmasına yol<br />

açabilir.<br />

Avusturya Koruma Derneği<br />

Dumansız Lokanta İstiyor<br />

Avusturya Koruma Derneği’nin<br />

talebi: Sigara içmeyen<br />

bireyler için yalnız<br />

lokantaların değil, lokantanın<br />

dışındaki alanın, açık<br />

yüzme havuzlarının, spor<br />

tesislerinin oyun alanlarının<br />

da dumansız olması, okullarda<br />

da çocuk ve gençleri<br />

aydınlatıcı çalışmaların güçlendirilmesi.<br />

Avusturya Sendikalar Birliği<br />

de ‘Dumansız Alanı’ tercih<br />

eden işletmeleri övdü.<br />

Gençlerin staj yaptığı gastronomi<br />

alanında sigara içilen<br />

işletmelerin olmaması<br />

gerektiğini savundu.<br />

0800 810 013 – die Telefonnummer für alle, die mit dem Rauchen aufhören wollen. Nutzen Sie<br />

die Vorteile der einzigen kostenfreien und anonymen Telefonberatung Österreichs. Unsere speziell<br />

geschulten Gesundheitspsychologinnen sind von Montag bis Freitag von 10:oo bis 18:oo Uhr für Sie da.<br />

Eine Initiative der Sozialversicherungsträger, der Länder und des Bundesministeriums<br />

Mehr unter www.rauchfrei.at für Gesundheit und Frauen, betrieben von der NÖ Gebietskrankenkasse.<br />

SİGARA EN ÇOK ANNE, BEBEK ve ÇOCUKLARI TEHDİT EDİYOR<br />

• Sigaradan en çok anneler ve pasif içicilikten en çok bebekler ve çocuklar zarar görür.<br />

Bebeklerin yanında sigara içmek ani bebek ölümü, tedavi edilmediği takdirde işitme<br />

kaybına neden olur. Bunun yanında ciddi bir hastalık olan akut orta kulak iltihabı,<br />

menenjit (beyin zarı iltihabı), uyku bozukluğu, zatürre, astım ya da solunum yolu<br />

enfeksiyonları gibi hastalıkların ve yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde de kanser<br />

gibi ciddi sağlık sorunlarının gelişme riskini, sıklığını ve şiddetini arttırmaktadır.<br />

• Yanında sigara içilen bebeklerde daha yüksek bir ani ölüm eğilimi saptanmıştır.<br />

• Sigara dumanına maruz kalan gebelerde düşük doğum ağırlıklı bebek ve erken<br />

doğum riski yaklaşık 2 kat yükselmektedir.<br />

Rauchfrei<br />

Telefon<br />

Rauchfrei zu mehr Gesundheit<br />

und Lebensqualität<br />

Tipps zum Aufhören:<br />

» Haben Sie Mut zum Rauchstopp<br />

» Planen Sie Ihren Rauchstopp<br />

» Machen Sie Ihre Umgebung rauchfrei<br />

» Bleiben Sie rauchfrei<br />

Weitere deutsch- und türkischsprachige Informationen und Tipps zum<br />

Aufhören finden Sie unter www.rauchfrei.at<br />

Sigara zarar verir!<br />

...size, ailenize, çevrenize<br />

Deutschsprachige Beratung per Telefon und<br />

Unterstützung durch die Rauchfrei-App.<br />

0800 810 013<br />

Montag bis Freitag, 10:00 bis 18:00 Uhr


HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 12<br />

Kolumne von<br />

Mag. Dr. TARIK METE<br />

office@mete.or.at<br />

Zum widerholten Male schafft es<br />

die Regierung durch geschickte<br />

Inszenierung von den eigentlichen<br />

Themen, die unseren Alltag betreffen,<br />

abzulenken. Vier Regierungsmitglieder<br />

treten mit ernsten<br />

Mienen im Rahmen einer Pressekonferenz<br />

zusammen und verkünden<br />

die Schließung von Moscheen<br />

und die Ausweisung von Imamen.<br />

Dies sehen sie als klare Kampfansage<br />

an den sogenannten „politischen<br />

Islam". Was konkret unter<br />

diesem Begriff zu verstehen ist,<br />

Başbakan Kurz’dan tepki çeken öneri...<br />

‘‘AB Dışında Mülteci Toplama<br />

Merkezleri Oluşturulmalı’’<br />

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz<br />

(ÖVP), yasa dışı yollarla Avrupa’ya gelen<br />

göçmenlerin, Avrupa Birliği (AB) sınırlarından<br />

geri gönderilmelerinin mümkün<br />

olmaması durumunda, Avrupa dışında<br />

oluşturulacak güvenlik merkezlerinde<br />

toplanmaları gerektiğini söyledi.<br />

Son dönemlerde İslam, mülteci ve göçmen<br />

konularında her söylediği olay olan<br />

Başbakan Kurz, AB içinde tekrar yükselmeye<br />

başlayan sığınmacı sorunu ile ilgili<br />

tartışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmelerle<br />

yine aşırı sağcıların desteğini<br />

alırken, muhalif partilerin ve ülkede<br />

yaşayan göçmen ve mültecilerin yoğun<br />

tepkisini çekti.<br />

Avusturya, AB Dönem Başkanı Oluyor<br />

1 Temmuz’dan itibaren AB Komisyonu<br />

dönem başkanlığını üstlenecek Avusturya'nın<br />

en önemli önceliğinin yasa dışı<br />

göçmen sorunu olacağını belirten Sebastian<br />

Kurz, bu konudaki düşüncelerini<br />

şöyle açıkladı: "AB içinde sınır kontrolü<br />

olmadan hareket etmenin yolu dış sınır<br />

kontrollerinin güçlendirilmesine bağlıdır.<br />

Bu şu anlama geliyor: Yasa dışı yollarla<br />

Avrupa'ya gelmek isteyenlerin AB<br />

sınırında durdurulup, ihtiyaçları giderildikten<br />

sonra geri gönderilmesi gerekiyor.<br />

Eğer bu geri gönderilme işlemi AB<br />

© BKA / Dragan Tatic<br />

dış sınırında mümkün olmuyorsa, Avrupa<br />

dışında güvenlik ve toplama merkezleri<br />

oluşturulmasını öneriyorun. Bu<br />

önerim Cenevre Sığınmacı Konvansiyonu'na<br />

da uymaktadır. Şimdiye kadar yapılan<br />

hatalı icraatlar belgenin yanlış yorumlanmasından<br />

kaynaklanmaktadır."<br />

Danimarka ve İtalya’dan Destek<br />

Avusturya Başbakanının bu önerisi çok<br />

da yeni değil. Çünkü bir süredir Danimarka<br />

ve Avusturya ülkeleri arasında sığınmacı<br />

konusunda ciddi görüşmeler<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

Leichtes Spiel für die Regierung<br />

bleibt einstweilen unklar. Dies ist<br />

aus Sicht der Bundesregierung<br />

vielleicht auch besser so, da man<br />

in Zukunft im Bedarfsfall alles,<br />

was mit dem Islam in Verbindung<br />

steht, darunter subsumieren kann.<br />

Musliminnen und Muslime werden<br />

tagtäglich im politischen und<br />

medialen Diskurs zur Zielscheibe<br />

erklärt. Menschen, die seit Jahrzehnten<br />

friedlich miteinander<br />

leben, werden bewusst gegeneinander<br />

ausgespielt. Die Regierung<br />

spielt mit dem Feuer und treibt<br />

seit Beginn ihrer Arbeit bewusst<br />

einen Keil in die Gesellschaft.<br />

Ich würde ja gerne sagen, dass die<br />

rechtschaffenen Musliminnen und<br />

Muslime in Österreich es sich nicht<br />

gefallen lassen, dass auf ihrem<br />

Rücken eine unehrliche Politik<br />

betrieben wird. Die Realität ist<br />

eine andere. Statt geschlossen<br />

gegen die pauschalen Diffamierungen<br />

von Menschen muslimischen<br />

Glaubens in Österreich vorzugehen,<br />

ist man in der offiziellen<br />

Vertretung der Musliminnen und<br />

Muslime in Österreich, der islamischen<br />

Glaubensgemeinschaft<br />

(IGGÖ), mit internen Machtspielchen<br />

und Streitereien beschäftigt.<br />

Die Musliminnen und Muslime, die<br />

seit über 100 Jahren hier beheimatet<br />

sind, verdienen eine ordentliche<br />

Interessensvertretung, die<br />

sich mit ihren Problemen auseinandersetzt<br />

und sie adäquat<br />

gegen derartige Ausgrenzungen<br />

verteidigt. Auch die empörten<br />

Reaktionen von der Opposition<br />

bleiben in diesem Zusammenhang<br />

aus. Dadurch hat die Regierung<br />

natürlich ein leichtes Spiel.<br />

Ich erwarte mir von den zuständigen<br />

Institutionen, dass jede Form<br />

des Extremismus bekämpft wird.<br />

Sofern es radikale und extremistische<br />

Tendenzen in irgendwelchen<br />

muslimischen Einrichtungen<br />

gibt, muss dagegen entsprechend<br />

vorgegangen werden, daran besteht<br />

kein Zweifel. Aber hier geht<br />

yapılmış ve Danimarka’da AB sınırları dışında<br />

bir ülkede sığınmacılar için merkez<br />

kurulması önerisine sıcak baktığını<br />

açıklamıştı. Yine İtalya yeni Başbakanı<br />

Giuseppe Conte de yaptığı açıklamada,<br />

sorunun ana kaynağına inip, sığınmacıların<br />

geldiği ülkelere odaklanılması gerektiğine<br />

işaret ederek Avusturya’nın<br />

önerisine sıcak baktığını belirterek "Mültecilerin<br />

geldikleri ülkelerde Avrupa<br />

merkezleri kurmamız gerekiyor." açıklamasında<br />

bulunmuştu.<br />

Bundeskanzler Sebastian Kurz (l.) und Vizekanzler Heinz-Christian Strache (r.)<br />

C H<br />

es der Regierung nicht um eine<br />

ehrliche und konsequente Auseinandersetzung<br />

mit dem Problem<br />

der Radikalisierung, sondern lediglich<br />

um politisches Kalkül und<br />

Eigeninteresse. Sonst würde man<br />

nämlich behutsamer mit der<br />

Thematik umgehen, statt ein politisches<br />

Schauspiel auf Kosten<br />

der muslimischen Minderheit zu<br />

inszenieren. Im Idealfall sollte der<br />

Staat gegen jede extremistische<br />

Ideologie, sei es politischer oder<br />

religiöser Natur, mit derselben<br />

Härte und Entschlossenheit vorgehen.<br />

Wenn es aber um Extremismus<br />

aus dem rechten Spektrum<br />

geht, kommen derzeit eindeutig<br />

andere Maßstäbe zum Einsatz, wie<br />

etwa im Rahmen des BVT-Skandals<br />

oder bei den Burschenschaftern,<br />

die nun an den Schalthebeln in den<br />

Regierungskabinetts sitzen.<br />

Zu den zuvor genannten Themen<br />

gab es freilich keine Pressekonferenz,<br />

keine gut in Szene gesetzten<br />

Minister-Fotos und keine ernsten<br />

Mienen auf der Regierungsbank,<br />

stattdessen Beschwichtigungen,<br />

mediale „Beruhigungspillen" und<br />

inhaltsleere Floskeln. Während<br />

also der sogenannte „kleine Mann"<br />

mit symbolträchtiger Ausgrenzungspolitik<br />

gegenüber Musliminnen<br />

und Muslimen bei Laune<br />

gehalten wird, werden seine<br />

gewerkschaftlich hart erkämpften<br />

Rechte Schritt für Schritt eingeschränkt.<br />

Die „Opfer" dieser Ausgrenzungspolitik<br />

sind daher nicht<br />

nur die Musliminnen und Muslime<br />

in Österreich, sondern auch der<br />

„kleine Mann" selbst, der das<br />

ganze Trauerspiel paradoxerweise<br />

auch noch beklatscht.<br />

Ein paar Tage später wird klar, was<br />

die Regierung mit dieser Aktion<br />

tatsächlich beabsichtigt. Die türkisblaue<br />

Koalition beschließt nämlich<br />

in einer Nacht-und-Nebel-Aktion<br />

den 12-Stunden Arbeitstag. Zuvor<br />

hat die FPÖ darüber hinaus dem<br />

äußerst umstrittenen CETA-Abkommen<br />

zugestimmt, obwohl im<br />

Wahlkampf von den freiheitlichen<br />

Spitzenpolitikern immer wieder<br />

lautstark verkündet worden ist,<br />

dass man CETA mit allen Mitteln<br />

verhindern müsse. Die FPÖ ist also,<br />

trotz gegenteiliger öffentlicher<br />

Ankündigungen im Vorfeld, in<br />

dieser Frage vollumfänglich umgefallen.<br />

Man hat also ein gutes<br />

Ablenkungsmanöver benötigt, um<br />

die Aufmerksamkeit auf etwas<br />

anderes zu lenken. Das ist laut<br />

FPÖ ja erst der Anfang und schon<br />

im Wahlkampf wurde angekündigt,<br />

dass wir uns allesamt noch<br />

wundern werden, was alles<br />

gehen wird. Diesbezüglich habe<br />

ich keinerlei Zweifel an den Aussagen<br />

der Regierung. Wir können<br />

uns noch auf einiges gefasst<br />

machen und werden uns tatsächlich<br />

allesamt noch ziemlich<br />

wundern - aber aller Voraussicht<br />

nach zu spät!<br />

Avusturyalılar:<br />

''Mültecilere Daha<br />

Düşük Asgari Geçim<br />

Yardımı Ödenmeli''<br />

(OTS) - Haber Dergisi ‘Profil’ için araştıma merkezi<br />

Unique Research’ın yaptığı bir ankete göre, ankete<br />

katılan Avusturyalıların %78’i mülteci ve AB vatandaşlarının<br />

daha düşük asgari yardım almasına uygun<br />

olacak hükümet planlarını anlayışla karşılıyacaklarını,<br />

%52 ise öneriyi çok doğru bulduklarını belirttiler.<br />

Hükümetin asgari geçim yardımı ile ilgili planları<br />

dolaylı olarak mültecileri olumsuz yönde etkiliyor,<br />

çünkü mültecinin yardımın tamamını alabilmesı için<br />

zorunlu eğitimini Avusturya’da tamamlamış olması<br />

ya da Almanca dili B1 seviyesinde olması gerekiyor.<br />

AB vatandaşlarının ise bu yardımı alması için 5 yıl<br />

beklemeleri gerekiyor.<br />

Avusturyalıların<br />

%66’sından Cami<br />

Kapatmaya Destek<br />

(OTS) - Profil Haber Dergisi’nin yaptırdığı güncel<br />

araştırmaya göre Avusturyalıların %66’sı ÖVP-FPÖ<br />

Hükümeti’nin camileri kapatmasını ve imamları<br />

sınır dışı etmesini destekliyor.<br />

Ankete katılanların %14’ü ‘Hükümetin tavrı çok<br />

yumuşak, daha da sert olmalı’ cevabını verirken,<br />

%10’luk diğer bir kesim ise hükümetin kararlarını çok<br />

sert bulduğunu söyledi. Kalan %10 ise bu konuda<br />

konuşmak istemedi.


<strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong> OBERÖSTERREICH - 13<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

YouTube-Star:<br />

Supereasy oder echt anstrengend?<br />

Das neue WIFI-Kursbuch <strong>2018</strong>/19 ist da!<br />

Foto: Jelleke Vanooteghem<br />

JugendService OÖ: Video-Blogger oder kurz<br />

„Vlogger“ ist der neue Traumberuf vieler. Und<br />

das nicht ohne Grund: Man arbeitet von zuhause<br />

aus, kann sich seine Arbeitszeit absolut<br />

frei einteilen, wird mit Geschenken überhäu<br />

und kann sich ganz nebenbei noch mit seinem<br />

liebsten Hobby beschäigen. Wenn man es<br />

richg gut macht, wird man noch dazu reich<br />

und berühmt. Das klingt doch wirklich supereasy.<br />

Doch entspricht das der Realität? Nur<br />

wenigen Youtubern gelingt es von ihren<br />

Videos zu leben. O dauert es Jahre bis sich<br />

der gewünschte Erfolg einstellt und für diesen<br />

gibt es keine Garane. Für viele ist und bleibt<br />

es ein neer Nebenverdienst bzw. ein kreaver<br />

Zeitvertreib. Wir haben einige erfolgsversprechende<br />

Facts zum Thema “Vloggen“<br />

für euch zusammengestellt:<br />

• Zuerst braucht man eine gute Idee – Kreavität<br />

ist das Um und Auf in diesem Job.<br />

• Diese Idee muss auch gut umgesetzt werden.<br />

Sie soll ja schließlich beim Publikum ankommen<br />

und diese genauso begeistern wie<br />

dich selbst.<br />

• Als YouTuber solltest du über gute Kommunikaonsfähigkeiten<br />

verfügen. Reden ist in<br />

diesem Fall also Gold.<br />

• Ebenfalls sehr wichg, ist die Konnuität,<br />

also die Regelmäßigkeit deiner Vlogs. Erfolgreiche<br />

Youtube-Stars stellen einmal pro Tag<br />

bis zweimal pro Woche Videos online.<br />

• Technische Erfordernisse: Auf jeden Fall<br />

benögst du eine gute Kamera und ein<br />

entsprechendes Schniprogramm, auch etwas<br />

Licht- und Tonequipment ist durchaus sinnvoll.<br />

• Ganz wesentlich: Immer auf die Rückmeldungen<br />

des Publikums eingehen. Die Interaktion<br />

mit den Fans ist sehr lehrreich und kann<br />

helfen sich selbst immer wieder zu verbessern.<br />

Spezialpp: Wenn du zwischen 12 und 14<br />

Jahre alt bist und dich für dieses oder andere<br />

digitale Thema bzw. Gadget interessierst,<br />

dann bist du in unserem DigiCamp genau<br />

richg: Erfahr mehr zu deinem Lieblingsthema<br />

bei einem der zahlreichen Workshops wie zum<br />

Beispiel YouTube-Star werden, Social Media,<br />

Scratch-Programmierung, 3D-Factory. Dieses<br />

ulmav lässige Feriencamp wird in Hagenberg<br />

in Oberösterreich (nähe Linz) stattfinden<br />

und dauert eine Woche. Natürlich kommen<br />

auch die offline Betägungen (Lagerfeuermachen,<br />

Bewegung, etc.) nicht zu kurz.<br />

Jetzt schnell anmelden unter<br />

www.digicamp.at<br />

Die Digitalisierung und zunehmende Automatisierung<br />

verändern die Arbeitswelt rasant<br />

und haben Auswirkungen auf sämtliche<br />

Branchen und Wirtschaftsbereiche. Routinetätigkeiten<br />

werden durch automatisierte<br />

Technologien Schritt für Schritt übernommen<br />

werden. Das stellt uns vor neue Herausforderungen,<br />

bringt aber auch enorme<br />

Chancen, denn der Mensch wird auch in<br />

Zukunft eine wesentliche Rolle spielen. Die<br />

erhöhte Qualität der Arbeit verlangt jedoch<br />

bestens ausgebildete Fachkräfte.<br />

Neue Ausbildungskonzepte sind gefragt<br />

In diesem Spannungsfeld gewinnt auch die<br />

berufliche Erwachsenenbildung zunehmend<br />

an Bedeutung. Das neue WIFI-Kursangebot<br />

bietet neue Ausbildungskonzepte, Ausund<br />

Weiterbildung mit zukunftsorientierten<br />

Kompetenzen sowie Kurse mit bewährtem<br />

Know-how.<br />

Berufe mit Zukunftschancen<br />

Einen wichtigen Schwerpunkt setzt das WIFI<br />

OÖ vor allem bei Qualifikationen für Fachkräfte<br />

und Berufe mit Zukunft. Dazu wurde<br />

speziell das Online-Tool „540 Karrierewege“<br />

entwickelt. Interessierte erhalten einen<br />

klaren Ausbildungsfahrplan mit voller Zeitund<br />

Kostentransparenz. Ab Herbst <strong>2018</strong> gibt<br />

es neue Spezialausbildungen im Bereich<br />

Robotik und Mechatronik.<br />

Fordern Sie das neue WIFI-Kursbuch<br />

<strong>2018</strong>/19 kostenlos unter 05/7000-77 an<br />

oder informieren Sie sich online.<br />

Infos unter: wifi.at/ooe<br />

Foto: Adobe Stock<br />

Foto: Florian Voggeneder<br />

FEST.ENGAGIERT<br />

Die Freiwilligenmesse OÖ<br />

LK OÖ - Freiwilliges Engagement bietet in<br />

Oberösterreich ungeahnte Möglichkeiten. Das<br />

Unabhängige LandesFreiwilligenzentrum (ULF)<br />

machte diese mit der oö. Freiwilligenmesse<br />

„FEST.ENGAGIERT“ wieder erlebbar.<br />

Zum achten Mal ging „FEST.ENGAGIERT“ bereits<br />

über die Bühne und auch heuer zeigten<br />

wieder rund 60 Einrichtungen und Vereine die<br />

vielfälgen Möglichkeiten, die sich für Freiwillige<br />

unter ihrem Dach auun. Egal ob Kinder<br />

und Jugendliche, Menschen mit Beeinträchgung,<br />

Senior/innen, Reungswesen, Gesundheit<br />

und Selbsthilfe, Bildung, Soziales,<br />

Migraon und Asyl, Bürger/innenbeteiligung,<br />

Umwelt und Tierschutz oder internaonale<br />

Freiwilligentägkeiten – die Bandbreite an<br />

Einsatzbereichen und Aufgaben kennt keine<br />

Grenzen. „Ich freue mich, dass sich heuer<br />

wieder so viele Einrichtungen an der Freiwilligenmesse<br />

beteiligen. Freiwilliges, unentgeltliches<br />

Engagement ist eine wichge Säule des<br />

sozialen Zusammenhalts und der Solidarität in<br />

Oberösterreich und bringt einen großen Mehrwert<br />

für unsere Gesellscha. Nicht zuletzt<br />

bringt dieses Engagement aber auch einen<br />

hohen persönlichen Nutzen für die Freiwilligen“,<br />

betonte Sozial-Landesrätin Birgit<br />

Gerstorfer.<br />

FEST.ESSEN & FEST.BÜHNE<br />

rundeten Programm ab<br />

Fragen stellen, Kontakte knüpfen, auf neue<br />

Ideen kommen – FEST.ENGAGIERT informierte<br />

und inspirierte. Für das leibliche Wohl der<br />

Messebesucher/innen sorgte das FEST.ESSEN,<br />

für ihre Unterhaltung die FEST.BÜHNE.<br />

Unabhängiges LandesFreiwilligenzentrum<br />

wird heuer 10<br />

Das Unabhängige LandesFreiwilligenzentrum<br />

feiert heuer sein 10-jähriges Jubiläum. Angeboten<br />

werden Beratung, Vermilung und<br />

Begleitung für freiwillig Engagierte, soziale<br />

Organisaonen sowie Gemeinden und Unternehmen,<br />

die das Engagement ihrer Mitarbeiter/innen<br />

fördern wollen. Zudem hat das<br />

ULF eine Reihe von (Kooperaons-)Projekten<br />

iniiert und erfolgreich umgesetzt.<br />

Türkçe „Hubstapler<br />

(Forklift) Kursları“<br />

Kredi kartı boyutunda pratik<br />

ehliyetiyle birlikte<br />

Kazanacağınız bu ek niteliğinizle istihdam şansınızı ve<br />

işyerinde değerinizi arttıracaksınız. Kurs ve sözlü sınav<br />

Türkçe yapılacak. Mükemmel bir hazırlık sayesinde<br />

rahatça sınava girecek ve Stapler (Forklift) Ehliyetinizi<br />

kısa zamanda alacaksınız. Gelecekteki meslek hayatınızda<br />

şansınızı daha da arttıracak bir eğitim! Sınavda başarılı<br />

olduğunuzda, kredi kartı boyutundaki resmi kimliğinizi<br />

alıyorsunuz.<br />

Kredi kartı şeklindeki yeni kimlik yanınızda daha kolay<br />

taşınır, yıkanabilir, kirlenmez ve dayanıklıdır (çamaşır<br />

makinesinde yıkansa dahi okunaklı kalır) ve sahteciliğe<br />

karşı güvenlidir (WIFI-Holoğramı sayesinde).<br />

Detaylı bilgiler, teşvikler ve kurs başvurusu için:<br />

WIFI Müşteri Hizmetleri: Tel. 05/ 7000-77<br />

ya da internette wifi.at/ooe (Kurs No: 5853Z)<br />

/wifi.ooe<br />

WIFI. Wissen Ist Für Immer.


<strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

Wenn mehrsprachige Kinder<br />

Sprachen mischen, ist das kein Defizit<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

von Mag. Zwetelina Ortega<br />

Bilinguale oder mehrsprachige Kinder vermischen ihre Sprachen, und auch im Wechsel zwischen diesen<br />

haben sie oft ganz eigene Beweggründe. Das ist für Eltern und Pädagogen nicht immer nachvollziehbar<br />

JUGEND UND BILDUNG - 14<br />

Aus sprachwissenschaftlicher und entwicklungspädagogischer<br />

Sicht ist das Phänomen<br />

des frühen Sprachmischens, auch Code-Mixing<br />

genannt, einfach erklärt. Kleinkinder, die noch<br />

am Anfang ihrer Sprachentwicklung stehen<br />

und in beiden Sprachen, in denen sie sozialisiert<br />

werden, noch wenige sprachliche Ressourcen<br />

haben, helfen sich aus. Ganz intuitiv und<br />

unbewusst bedienen sie sich all ihrer Möglichkeiten.<br />

Ist also ein Wort in der einen Sprache<br />

vorhanden und in der anderen noch nicht, wird<br />

es genutzt, unabhängig vom Sprachkontext. So<br />

entstehen dann Sätze wie "Ich will das put in<br />

meine Lade", erzählt eine Pädagogin aus ihrem<br />

Alltag. Oder wenn sich Kinder beim Beugen der<br />

Verben aushelfen: "Ich bin gejumped."<br />

Der Aufbau eines Sprachbewusstseins<br />

Mit der Zeit und dem Heranreifen des Kindes<br />

entsteht sukzessive ein immer ausgeprägteres<br />

Sprachbewusstsein. Das Kind lernt, dass es<br />

unterschiedliche Sprachen gibt, die mit unterschiedlichen<br />

Menschen und in unterschiedlichen<br />

Situationen gesprochen werden. Dieser<br />

Prozess findet vor allem auch durch Erfahrung<br />

statt. Das Kind macht Erfahrungen, von wem<br />

es verstanden wird – oder auch nicht. Entsprechend<br />

passt es seine Sprachwahl an. Diese<br />

Entwicklungsschritte beginnen etwa mit zwei<br />

Jahren und dauern bis ins vierte Lebensjahr.<br />

Immer geschickter wechseln die Kinder zwischen<br />

den Sprachen. Wenn sich beide<br />

Sprachsysteme gut entwickeln, geht das Mischen<br />

zurück. Das Mischen und Switchen<br />

verschwindet aber nicht ganz. Und das ist auch<br />

gut so, denn bilinguale Menschen bedienen<br />

sich des Code-Mixings auch als zusätzliches<br />

Kommunikationsmittel. Das ist Teil einer normalen,<br />

kreativen und lustvollen Sprachpraxis.<br />

Emotionale Beweggründe<br />

Sprache ist also mehr als das mechanische Erwerben<br />

von Vokabeln und deren entsprechenden<br />

Bedeutungen. Gerade für junge Kinder<br />

steht Sprache in Verbindung mit dem Erlebten.<br />

Wenn sich Eltern und Pädagogen dessen bewusst<br />

sind, können sie die Kinder gut sprachlich<br />

im Alltag begleiten und ein Stück weit<br />

Ängste abbauen, denn solcher Art sprachliche<br />

Kreativität ist eher ein Zeichen von vielschichtigem<br />

Umgang mit Sprache als ein Defizit.<br />

Code-Mixing bei älteren Kindern<br />

Als Philologin, aber auch als mehrsprachiger<br />

Person fällt mir auf, dass sich in unserer<br />

Gesellschaft nach wie vor sehr hartnäckig der<br />

monolinguale Blick auf mehrsprachige Menschen<br />

hält: dass beispielsweise Code-Switching<br />

bei älteren Kindern und Jugendlichen gleichgesetzt<br />

wird mit mangelnder Sprachkompetenz.<br />

"Die können nicht einmal ihre Sprache",<br />

lautet oft der saloppe Vorwurf, wenn es um die<br />

deutschen Ausdrücke geht, die Jugendliche<br />

verwenden, wenn sie in einer ihrer Herkunftssprachen<br />

sprechen. Einerseits ist die Haltung<br />

"ihre Sprache" problematisch, denn das<br />

impliziert, dass Deutsch nicht "ihre Sprache"<br />

wäre. Natürlich ist auch Deutsch "ihre<br />

Sprache", das ist bei bilingualen Menschen<br />

ja das Wunderbare, sie wachsen mit zwei<br />

Sprachen auf, die sie verinnerlichen, aber nicht<br />

jede auf exakt die gleiche Art und Weise. Es<br />

entwickeln sich Teilkompetenzen: In der einen<br />

Sprache ist man in einem Thema eloquenter,<br />

in der anderen ist es ein anderes Gebiet, eine<br />

Sprache ist dabei dominanter und so weiter.<br />

Mehrsprachige Entwicklung ist nicht linear,<br />

sondern voll von Veränderungen, Abstufungen<br />

und auch Brüchen. Das Schöne daran ist die<br />

Vielfalt an sprachlichen und kognitiven<br />

Möglichkeiten, die entsteht. Der offene Blick<br />

Zur Autorin:<br />

Mag. Zwetelina Ortega ist Sprachwissenschafterin, Autorin<br />

und Expertin für Mehrsprachigkeit. 2014 gründete sie das<br />

Beratungszentrum Linguamulti. Dort bietet sie Beratung<br />

und Workshops für mehrsprachige Erziehung an. Nächster<br />

Workshop: "Ich erziehe mein Kind mehrsprachig – wie es<br />

mir gelingt", Samstag, 17. März <strong>2018</strong>, 10 bis 14 Uhr. Ortega<br />

ist mit Bulgarisch, Spanisch und Deutsch aufgewachsen. In<br />

diesen drei Sprachen verfasst sie auch ihre literarischen Texte.<br />

2012 erschien der Gedichtband "Aз und tú" (Edition Yara).<br />

Sie lehrt an der Universität Wien und leitet Fortbildungen<br />

unter anderem an der Pädagogischen Hochschule Wien und<br />

am Landesinstitut für Schule in Bremen.<br />

Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />

auf Sprachwechsel und Sprachmischung<br />

bei mehrsprachigen Kindern ist einer, der nicht<br />

verurteilt und Unsicherheiten schürt, sondern<br />

den Raum für einen beseelten Umgang mit<br />

Sprache zulässt.<br />

Ursprünglich erschienen am 14.5.<strong>2018</strong> www.derstandard.at<br />

© Magdalena Possert<br />

Kommende Termine für Eltern:<br />

Ich erziehe mein Kind mehrsprachig - wie es mir gelingt:<br />

Samstag, 06.10.<strong>2018</strong>, 10.00 – 14.00 Uhr<br />

Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung und kreative Sprachförderung,<br />

Beratung und Workshops für mehrsprachige Erziehung<br />

Therapiezentrum Gersthof, Klostergasse 31-33, 1180 Wien<br />

Anmeldung ist erforderlich: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />

Auffrischungsbedarf, Schulwechsel, Wiederholungsprüfung.<br />

Die Ferien sind der<br />

ideale Zeitraum, um Wissenslücken auszugleichen,<br />

Gelerntes zu vertiefen und sich<br />

auf das kommende Schuljahr vorzubereiten.<br />

Daher bietet die Schülerhilfe auch in<br />

diesem Jahr Nachhilfe in den Sommerferien<br />

an. Die Schülerinnen und Schüler –<br />

von der Volksschule bis zur Matura –<br />

können Versäumtes nachholen, Gelerntes<br />

vertiefen und so einen Vorsprung, Selbstvertrauen<br />

und Motivation für den Schulalltag<br />

im Herbst aufbauen.<br />

Die Schülerhilfe fördert kompetent und<br />

mit 30-jähriger Erfahrung Kinder und<br />

Jugendliche mit erfolgreichem Nachhilfeunterricht<br />

für alle Schularten, Klassen und<br />

Fächer.<br />

Qualifizierte und engagierte NachhilfelehrerInnen<br />

begleiten den Schüler Schritt für<br />

Schritt auf dem Weg zum schulischen<br />

Erfolg und helfen, Lernziele zu erreichen<br />

und Lerndefizite langfristig zu beheben.<br />

Für einen guten Start ins neue Schuljahr<br />

WH- und Sommerlernkurse<br />

Mit den WH- und Sommerlernkursen der<br />

Schülerhilfe steht einer erfolgreichen<br />

Wiederholungsprüfung und einem guten<br />

Schulstart nichts mehr im Wege.<br />

Anmeldeschluss für die Nachhilfe im<br />

Sommer ist der 20. Juli <strong>2018</strong>.<br />

Die Schülerhilfe ist das erste Nachhilfe-<br />

Institut mit TÜV-Siegel nach ISO9001.<br />

SCHÜLERHILFE – Theresia Glugovsky,<br />

die Nachhilfe<br />

INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512/570557<br />

HALL, Stadtgraben 1, 05223/52737,<br />

SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242/61077<br />

WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332/77951<br />

TELFS, Obermarktstr. 2, 05262/63376<br />

Mehr Infos unter:<br />

www.schuelerhilfe.at<br />

Jetzt<br />

anmelden!<br />

Mit Erfolg im<br />

<br />

<br />

Lernstoff aufholen<br />

• Geld-zurück-Garantie*<br />

•G<br />

Gdēz<br />

zurückü lzduṟ<br />

zuüc<br />

rckü-<br />

ükc-cGk-<br />

cG kG-a<br />

aGa<br />

arnat ana<br />

nanti<br />

tie*e nte*i*e*<br />

bei<br />

Nichtbestehen Nbeichi<br />

Nit<br />

c<br />

h<br />

eseth ehen<br />

e<br />

nnn dereWr rWiederholungsprüfung<br />

iederrh<br />

e<br />

eho<br />

rhollun<br />

g<br />

s rppsprüfung<br />

ürüfüufnugn<br />

f<br />

•<br />

Fit •<br />

für Fit für den<br />

Übertritt<br />

Übertritt<br />

höhere Schule<br />

•<br />

Auffrischung den<br />

ung für ritt<br />

t<br />

t<br />

in eine<br />

f das neue Schuljahr<br />

e h<br />

•<br />

Auffrischung •A •<br />

Zuss<br />

Zusätzlich: äth<br />

zu u für ger gezielte das id<br />

eda elt<br />

e neue une<br />

und intS intensive Schuljahr<br />

nsive Vorbereitung<br />

•<br />

Vorbereitung auf de<br />

die eitungh ieit Nun<br />

Nachmatura angcgha<br />

auf<br />

maf fat<br />

td<br />

diea<br />

ureaN eaNachmatura<br />

*Sondertarif:<br />

nur in teilnehmenden Schülerhilfen;<br />

alle Tarifbedingungen unter www.schuelerhilfe.at/innsbruck<br />

Innsbruck • Salurner Str.<br />

18 • Tel.<br />

0512-570557<br />

Hall<br />

• Stadtgraben 1 • Tel.<br />

05223-52737<br />

7<br />

Schwaz<br />

• Münchner Str. 48 • Tel.<br />

05242-610772-61077<br />

Wörgl<br />

• Speckbacherstr. 8 • Tel.<br />

05332-77951<br />

Telfs<br />

• Obermarktstr. 2 • Tel.<br />

05262-63376376<br />

www.schuelerhilfe.at<br />

Entgeltliche Einschaltung


40 Jahre<br />

Frauenhausbewegung<br />

in Österreich<br />

Gegen Gewalt<br />

an Frauen<br />

Wissen Sie …<br />

… dass die Frauenhäuser maßgeblich daran<br />

beteiligt waren, dass vor 21 Jahren das<br />

Gewaltschutzgesetz in Österreich in Kraft trat?<br />

Wissen Sie …<br />

… dass Gewalt krank macht und dass die Frauenhäuser<br />

betroffene Frauen mit psychosomatischen und<br />

psychiatrischen Erkrankungen spezifisch unterstützen?<br />

Das österreichische Gewaltschutzgesetz war<br />

und ist ein großer Erfolg im Opferschutz und<br />

ein Meilenstein in der Gewaltprävention – in<br />

vielerlei Hinsicht: Es stärkt Gewaltbetroffene<br />

und deren Rechte und nimmt Gewaltausübende<br />

in die Verantwortung. Österreich<br />

gilt hier als internationales Vorbild und<br />

nimmt seither eine klare Haltung gegen<br />

Gewalt im privaten Bereich ein. Was früher<br />

als „privates Problem“ abgetan wurde, wird<br />

auf diese Weise öffentlich aufgezeigt.<br />

Das Gewaltschutzgesetz ist das Resultat einer<br />

langen, unermüdlichen und engen Zusammenarbeit<br />

der Frauenhausmitarbeiterinnen<br />

mit den Gewaltschutzzentren, den Interventionsstellen,<br />

der Polizei, Politik und Justiz.<br />

Mitte der 1980er Jahre begannen die Frauenhäuser<br />

mit der Polizei zu kooperieren und<br />

gemeinsame Schulungen und Fortbildungen<br />

abzuhalten. Ab den 1990er Jahren wurde das<br />

Thema Gewalt in der Privatsphäre in der<br />

Ausbildung der Exekutive fix verankert. Die<br />

Polizei als Partner hat schnell erkannt, dass<br />

Gewalt in der Familie ein komplexes Thema<br />

ist, das nur in Zusammenarbeit mit kompetenten<br />

Opferschutzeinrichtungen und staatlichen<br />

Stellen gelöst werden kann. Umso<br />

mehr bedauern wir, dass nach dieser langjährigen<br />

und guten Kooperation die Finanzierung<br />

der Schulungen in der Polizeigrundausbildung<br />

zu Gewalt in der Privatsphäre<br />

gestrichen wurde.<br />

Die konkrete Ausarbeitung des Gewaltschutzgesetzes<br />

begann im Jahr 1994 als<br />

Fachfrauen aus der Frauenhausbewegung<br />

im Auftrag des Bundeskanzlers und der<br />

damaligen Frauenministerin Johanna Dohnal<br />

umfangreiche Informationsmaterialien<br />

mit dem Titel "Gegen Gewalt an Frauen und<br />

Kindern handeln" erstellten. Johanna Dohnal<br />

initiierte daraufhin die Gründung einer<br />

interministeriellen Arbeitsgruppe zur Entwicklung<br />

von Maßnahmen gegen Gewalt<br />

an Frauen und Kindern. Mit dabei waren<br />

sowohl Frauenhausmitarbeiterinnen als<br />

auch VertreterInnen der Polizei. Schließlich<br />

trat das Gewaltschutzgesetz am 1. Mai<br />

1997 in Kraft.<br />

Die Implementierung dieses Gesetzes<br />

führte zu einem entscheidenden Paradigmenwechsel<br />

in unserer Gesellschaft. Lange<br />

Zeit war Gewalt in Österreich ein Tabu, es<br />

galt als individuelles Problem der Frau als<br />

Betroffene. Nun aber muss nicht mehr das<br />

Opfer von familiärer Gewalt die Wohnung<br />

und das eigene Heim verlassen, sondern die<br />

gewaltausübende Person wird zur Verantwortung<br />

gezogen und hat mit Sanktionen<br />

zu rechnen – nach der damaligen Devise<br />

„Wer schlägt, der geht“. Gewalt an Frauen<br />

und Kindern innerhalb der Familie wurde<br />

damit erstmals als ein gesellschaftspolitisches<br />

Problem anerkannt, dessen Bewältigung<br />

Aufgabe des Staates ist.<br />

Frauen, die körperliche Gewalt durch ihren<br />

(Ex-)Partner oder ein anderes Familienmitglied<br />

erleiden mussten, sind meistens<br />

auch von psychischer Gewalt betroffen.<br />

Nicht selten haben sie, wenn sie es schaffen<br />

in ein Frauenhaus zu flüchten, einen<br />

langen Leidensweg hinter sich. Langjährige<br />

kontinuierliche psychische und/oder<br />

physische Gewalt macht krank – viele der<br />

betroffenen Frauen leiden unter psychosomatischen<br />

Beschwerden oder im<br />

schlimmsten Fall sogar an einer psychiatrischen<br />

Erkrankung.<br />

Auch in den Frauenhäusern werden<br />

Frauen mit psychischen Beeinträchtigungen<br />

unterstützt, weil sie Gewaltopfer sind<br />

und Schutz brauchen. Doch Frauenhäuser<br />

benötigen mehr Unterstützung und eine<br />

gute Kooperation mit dem Gesundheitswesen,<br />

insbesondere mit der Psychiatrie.<br />

Nicht überall funktioniert diese Unterstützung<br />

und darüber hinaus fehlen spezifische<br />

Hilfseinrichtungen, wie z.B. Zentren für<br />

traumatisierte Frauen. Ihr Weg führt<br />

aufgrund des Platz- und Ressourcenmangels<br />

oft zwischen Frauenhaus und<br />

Psychiatrie hin und her, was eine enorme<br />

Belastung für alle Beteiligten darstellt.<br />

Ganz besonders betroffen sind psychiatrisch<br />

erkrankte Frauen mit Kindern. Für<br />

sie gibt es so gut wie keine adäquaten<br />

Einrichtungen in Österreich, wo Frauen<br />

gemeinsam mit ihren Kindern betreut<br />

werden können.<br />

Frauenhäuser benötigen mehr<br />

Unterstützung vom Gesundheitswesen<br />

in folgenden Bereichen:<br />

Die Implementierung und ein rascher und<br />

flächendeckender Ausbau von Opferschutzgruppen,<br />

die seit 2010 gesetzlich<br />

vorgeschrieben sind, muss endlich in allen<br />

Spitälern und Bundesländern erfolgen. Darüber<br />

hinaus sind eine enge Kooperation<br />

mit der Psychiatrie und regelmäßiger<br />

Austausch mit KonsiliarärztInnen sowie<br />

adäquate Einrichtungen für psychiatrisch<br />

erkrankte Frauen und deren Kinder notwendig.<br />

Die Psycho- und Traumatherapie<br />

für von Gewalt betroffene Frauen und<br />

Kinder muss österreichweit kostenlos<br />

und auf Krankenschein erfolgen. Für<br />

Migrantinnen benötigen wir ebenfalls<br />

muttersprachliche Therapie auf Krankenschein<br />

bzw. Kassenverträge für<br />

Psychotherapeutinnen mit entsprechenden<br />

Sprachkenntnissen.<br />

Laut Istanbul-Konvention ist das Thema<br />

Gewalt in der Familie und die gesundheitlichen<br />

Folgen davon in der Ausbildung<br />

von MitarbeiterInnen des öffentlichen<br />

Gesundheits- und Sozialwesens fix zu<br />

verankern.<br />

Frauenhelpline gegen Gewalt 0800/222 555 (anonym, kostenlos und 24 Stunden)<br />

Gewaltfrei leben ist ein Menschenrecht. Wir setzen uns täglich<br />

dafür ein. Setze auch du dich ein und unterstütze uns.<br />

www.aoef.at/spenden<br />

w w w.a oef. at /spenden<br />

Aktuelle Informationen<br />

über die Aktivitäten des<br />

Vereins AÖF finden Sie auf<br />

www.aoef.at<br />

sowie auf<br />

Facebook und Twitter.


<strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

INTERNET / INTERVIEW - 16<br />

Foto: Lukas Beck<br />

Exklusiv<br />

Interview<br />

Prim. Dr. Kurosch Yazdi<br />

Prim. Dr. Kurosch Yazdi ist Facharzt für Psychiatrie<br />

und psychotherapeutische Medizin. Er ist Leiter<br />

der Klinik für Psychiatrie mit Schwerpunkt Suchtmedizin<br />

im Kepler Universitätsklinikum in Linz.<br />

• Sehr geehrter Herr Yazdi, können Sie sich<br />

unseren LeserInnen kurz vorstellen?<br />

Ich bin gebürtiger Iraner, 41 Jahre alt und<br />

Facharzt für Psychiatrie und Psychotherapeut.<br />

Seit sechs Jahren leite ich eine Abteilung für<br />

Suchterkrankungen am Kepler Universitätsklinikum<br />

Linz.<br />

• Sie haben das Buch „Klick und weg“<br />

geschrieben, worum geht es darin?<br />

Der Autor und Schriftsteller Ben Springer und<br />

ich haben versucht, eine griffige und erheiternde<br />

Anleitung zum Ausstieg aus den sogenannten<br />

sozialen Online-Medien zu verfassen.<br />

Das Buch soll helfen, zu erkennen, ob man zu<br />

viel online ist und falls ja, wie man da wieder<br />

rauskommt. Und dabei soll das Lesen auch<br />

Spaß machen, denn wir wollen auch jene Personen<br />

begeistern, die kaum mehr offline lesen.<br />

• Denken Sie, dass Facebook & Co krank<br />

machen?<br />

Tagtäglich zeigen uns unsere meist jungen<br />

Patientinnen und Patienten, die hilfesuchend<br />

zu uns kommen, dass man auch nach dem<br />

Internet süchtig werden kann.<br />

•Wie muss man sich eine Internetsucht vorstellen<br />

und welche Auswirkungen hat sie z.B.<br />

auf die Schule und schulische Leistungen?<br />

Generell sprechen wir nur dann von Suchterkrankung,<br />

wenn das Verhalten ein normales<br />

Leben deutlich einschränkt. Von Internetsucht<br />

sprechen wir also nur, wenn z.B. jemand extrem<br />

vereinsamt im realen Leben oder wichtigen<br />

Pflichten wie Schule oder Arbeit nicht<br />

mehr sinnvoll nachkommt. Viele unserer internetsüchtigen<br />

PatientInnen verbringen zw.<br />

10 und 15 Stunden im Internet und das täglich.<br />

• Was machen Sie, meiden Sie die sozialen<br />

Medien oder können Sie auch nicht verzichten?<br />

Auf das Smartphone an sich möchte ich nicht<br />

verzichten, aber ich benütze keine sozialen Online-Medien.<br />

Die sollten übrigens gar nicht so<br />

heißen, denn mit sozial haben sie wenig zu tun.<br />

• Gibt es einen Unterschied, ob ein Kind,<br />

ein Jugendlicher oder ein Erwachsener<br />

„abhängig“ ist?<br />

Grundsätzlich können Menschen umso schneller<br />

süchtig werden, je jünger sie sind. Das gilt<br />

für alle Süchte. Der Grund ist, dass bei Kindern<br />

und Jugendlichen das Belohnungssystem im<br />

Gehirn bereits voll ausgebildet ist, während<br />

jene Teile des Gehirns, die für die vernünftige<br />

langfristige Steuerung von Verhaltensweisen<br />

zuständig sind, erst mit 25 Jahren komplett<br />

ausgereift sind. Somit erliegen junge Menschen<br />

den Versuchungen des übermäßigen<br />

Konsums leichter, weil sie kurzfristiger denken<br />

und handeln.<br />

• Was ist Ihrer Meinung nach die unterste<br />

Altersgrenze für Handys usw.?<br />

Ich glaube nicht, dass man das sagen kann. Einerseits<br />

hängt es davon ab, wieviel und vor<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Facebook, Internet & Co<br />

Menschen können umso schneller<br />

SÜCHTIG werden, je jünger sie sind<br />

allem was die Kinder mit dem Handy machen.<br />

Telefonieren ist meist kein Problem, Online-<br />

Pornos aber schon. Auf der anderen Seite<br />

verändert die Industrie sehr erfolgreich die<br />

Werte in unserer Gesellschaft. Noch vor 15<br />

Jahren hätten die meisten gesagt, dass ein<br />

12-jähriges Kind kein Handy braucht. Heute<br />

wäre ein 12-Jähriger ohne Smartphone ein<br />

absoluter Außenseiter in der Schule.<br />

• Wie kann man selbst oder als Eltern betroffener<br />

Kinder eine Abhängigkeit bekämpfen?<br />

Im Sinne der Prävention sollte man darauf achten,<br />

dass der Internet-Konsum nicht wichtiger<br />

wird, als Aktivitäten im realen Leben. Ein gesunder<br />

Mensch ist vielfältig und hat vielfältige<br />

Interessen. Problematisch wir es dort, wo<br />

Menschen viel lieber Zeit im Internet verbringen<br />

und das echte Leben im Vergleich vernachlässigt<br />

wird. Zunächst kann man<br />

versuchen, den eigenen Internet-Konsum oder<br />

den der Kinder einzuschränken, also auf ein<br />

vernünftiges Maß herab zu regulieren. Ist jemand<br />

aber extrem gefangen in der virtuellen<br />

Welt, also suchtkrank, dann gelingt es meist<br />

nicht, einfach nur weniger Zeit online zu verbringen.<br />

Denn diese Menschen haben oft<br />

das reale Leben derart vernachlässigt, dass<br />

sie nichts Lohnendes finden, wofür sie die virtuelle<br />

Welt aufgeben wollen würden. In diesen<br />

Fällen braucht es Unterstützung durch das<br />

Umfeld oder durch Profis, um mühevoll<br />

attraktive Alternativen in der realen Welt zu<br />

erarbeiten, also Hobbys, reale Freundschaften<br />

oder lohnende berufliche Ziele.<br />

• Weshalb sind wir denn überhaupt so<br />

anfällig für soziale Medien?<br />

Diese Plattformen werden so konstruiert, dass<br />

sie uns in Versuchung bringen. Scheinbar<br />

können sehr viele natürliche Bedürfnisse<br />

Das Lernen verändert<br />

sich fundamental<br />

(OTS) - Zig Generationen haben<br />

ausschließlich mittels Büchern gelernt.<br />

Da es keine Alternative gab,<br />

wurde das Buch als Lernmedium nie<br />

hinterfragt. Bis jetzt: Die Digitalisierung<br />

verlangt ein anderes Denken<br />

und neues Lernen. Bildungs- und<br />

Digitalisierungsexperte Mag. Dieter<br />

Duftner spricht von einer neuen Ära<br />

des Lernens, die anbricht. "Wir erleben<br />

derzeit eine Lernrevolution.<br />

Zum ersten Mal in der Geschichte<br />

löst sich Lernen von Ort und<br />

Zeit." Die digitalen Technologien<br />

haben die Art und Weise wie wir<br />

lernen grundlegend und für immer<br />

verändert", so Duftner.<br />

Informationen stehen in einem Ausmaß<br />

zur Verfügung wie nie zuvor<br />

und Experten schätzen, dass sich<br />

das Wissen in der Welt alle zwei<br />

Jahre verdoppelt. Es vollzieht sich<br />

der Wandel von der Industriegesellschaft<br />

zur Wissensgesellschaft.<br />

"Wissen wird bald der einzige Wettbewerbsvorteil<br />

sein, in Zukunft geht<br />

es primär darum, wer wie schnell<br />

Wissen erlangen und umsetzen<br />

kann", so Duftner.<br />

In einer digitalen Welt braucht es<br />

digitale Lernmedien, um den rasanten<br />

Anstieg an Wissen und Information<br />

bewältigen zu können. Wissen<br />

muss überprüft, ergänzt und erneuert<br />

werden. Texte auf Bildschirmen,<br />

zum Beispiel am Smartphone<br />

sind leicht und schnell veränderbar,<br />

können von mehreren Autoren<br />

gleichzeitig bearbeitet und für die<br />

Lernenden jederzeit verfügbar gemacht<br />

werden.<br />

Auch im Sport ist das neue Lernen<br />

bereits angekommen. Im modernen<br />

Fußball geht es längst nicht mehr<br />

nur um Talent, Physis und körperliche<br />

Verfassung. Es gibt z.B. eine<br />

App, mit der Tormänner trainiert<br />

werden können. Durch digitale Lernkarten<br />

können sie gezielt auf jeden<br />

Gegner vorbereitet werden.<br />

der Menschen zumindest kurzfristig online abgedeckt<br />

werden. Zum Beispiel das Bedürfnis<br />

nach positiver Anerkennung und das Zugehörigkeitsgefühl<br />

sind online scheinbar einfacher<br />

zu befriedigen als in der realen Welt. Dass die<br />

Qualität dieser Befriedigung nicht die gleiche<br />

ist wie in der realen Welt, scheint speziell<br />

jungen Menschen nicht aufzufallen. 700<br />

Freunde auf Facebook zu haben ist nicht das<br />

gleiche wie 5 gute Freunde im echten Leben.<br />

Aber die Internetindustrie will uns glauben<br />

machen, dass wir auf reale zwischenmenschliche<br />

Begegnungen verzichten könnten.<br />

• Vielen Dank für das Gespräch!<br />

Klick und weg - Das Facebook Aufhör-Buch<br />

Autoren: Springer Ben , Yazdi Kurosch<br />

ISBN: 978-3-99001-265-9<br />

Verlag: edition a GmbH<br />

192 Seiten, Preis: ca. 20€<br />

Digitalisierung macht auch vor Bildungssektor nicht halt<br />

"Das neue Lernen ist zeit- und<br />

ortsunabhängig, personalisiert, frei<br />

verfügbar, vernetzt, spielerisch,<br />

stärker von Algorithmen geleitet<br />

und kompetenzorientiert", so Christian<br />

Schernthaner, MSc, Head of<br />

Product beim Institute of Microtraining.<br />

Verstärkt durch den demographischen<br />

Wandel und die Internationalisierung<br />

geht der Trend eindeutig in<br />

Richtung lebenslanges Lernen. Für<br />

Bildungs- und Digitalisierungsexperten<br />

Duftner ist klar: "Wir sind gedanklich<br />

noch nicht an den Grenzen<br />

des Möglichen angekommen. Die<br />

Potenziale der Digitalisierung und<br />

des Mobile Learnings sind noch<br />

lange nicht ausgeschöpft."


17 - JUGEND UND GESUNDHEIT / INTERNET<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

<strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong><br />

© IAKW-AG/Getty Images/iStockphoto<br />

Übergewicht und Fettleibigkeit weltweites Problem<br />

Jeder 4. österreichische<br />

Jugendliche ist zu dick<br />

Wien (OTS) - Übergewicht<br />

und Fettleibigkeit sind ein<br />

massives weltweites Problem.<br />

Bis 2025 soll es 2,7<br />

Milliarden übergewichtige<br />

und 177 Millionen adipöse<br />

Erwachsene geben. In Österreich<br />

ist jeder 4. Jugendliche<br />

zu dick. Damit rückt<br />

eine Generation der „immer<br />

Dickeren“ nach. Beim europäischen<br />

Adipositaskongress<br />

vom 23. bis 26. Mai<br />

wurde daher ein Schwerpunkt<br />

auf die Bekämpfung<br />

von Übergewicht bei Kindern<br />

und Jugendlichen gesetzt.<br />

Eine bewusste Vorbildfunktion<br />

der Erwachsenen<br />

ist dabei essentiell.<br />

„Derzeit sind in Österreich<br />

über 30 Prozent der Frauen<br />

und 50 % der Männer übergewichtig,<br />

das sind fast 3,5<br />

Millionen Österreicher. Allein<br />

10,7 % der Frauen und<br />

13,4 % der Männer davon<br />

sind als fettleibig einzustufen,“<br />

so Prim. Univ.-Prof. Dr.<br />

Friedrich Hoppichler, Präsident<br />

der Österreichischen<br />

Adipositas Gesellschaft. –<br />

Und es kommt noch dicker:<br />

Weltweit soll es bis 2025 2,7<br />

Milliarden übergewichtige<br />

Erwachsene und 177<br />

Millionen Erwachsene<br />

geben, die krankhaft fettleibig<br />

und daher behandlungsbedürftig<br />

sind. „Adipositas<br />

ist eine chronische<br />

Erkrankung, die<br />

mittlerweile pandemische<br />

Ausmaße erreicht<br />

hat. So hat auch die WHO<br />

Adipositas zum größten<br />

globalen chronischen Gesundheitsproblem<br />

bei Erwachsenen<br />

erklärt,“ betont<br />

Hoppichler.<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Zucker und Bewegungsmangel<br />

als Hauptursache<br />

für Fettleibigkeit<br />

Weltweit sind die hohe Aufnahme<br />

an energiereichen<br />

Lebensmitteln und die verminderte<br />

körperliche Aktivität<br />

Hauptfaktoren für die<br />

hohe Anzahl an Übergewichtigen<br />

und Adiposidas-<br />

Patienten. Nicht zu unterschätzen<br />

ist dabei der<br />

Zucker, der auch versteckt<br />

in Erfrischungsgetränken<br />

und anderen Lebensmitteln<br />

enthalten ist.<br />

Prim. Univ.-Prof. Dr. Friedrich Hoppichler,<br />

Präsident der Österreichischen Adipositas Gesellschaft.<br />

Schwere Folgeerkrankungen<br />

und kürzere Lebenserwartung<br />

„Die Behandlung von Fettleibigkeit<br />

ist wichtig, denn<br />

sie führt zu zahlreichen Folgeerkrankungen<br />

wie Hypertonie,<br />

Diabetes, Gelenksabnutzungen<br />

und psychischen<br />

Problemen,“ so Hoppichler.<br />

Durch Adipositas ist<br />

auch ein höheres Risiko<br />

eines Herzinfarkts, Schlaganfalls<br />

und Krebserkrankungen<br />

gegeben. Das führt<br />

generell dazu, dass Adipositas-Patienten<br />

mit einer<br />

kürzeren Lebenserwartung<br />

rechnen müssen.<br />

Jeder 4. österreichische<br />

Jugendliche ist zu dick<br />

Sehr gravierend ist das<br />

Problem des Übergewichtes<br />

derzeit bei den Kindern und<br />

Jugendlichen. „Laut aktuellen<br />

Zahlen des vorsorgemedizinischen<br />

Instituts SIPCAN<br />

muss derzeit in Wien und<br />

Tirol jeder vierte Jugendliche<br />

im Alter von 14 Jahren<br />

als übergewichtig eingestuft<br />

werden,“ erklärt der Mediziner.<br />

Generell sind in<br />

Österreich 40.000 10- bis<br />

18-Jährige adipös.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

(


HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 18<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Avustur ya Genelinde<br />

O tobanlarda Hırsız Uyarısı<br />

Yaz tatili dönemiyle otobanlardaki<br />

yoğunluk artıyor. Bununla<br />

birlikte tatilcileri bekleyen<br />

ciddi tehlikeler mevcut.<br />

Emniyet güçleri, vatandaşlara<br />

özellikle yolculuklarda hırsız<br />

ve dolandırıcılara karşı uyanık<br />

olmaları konusunda uyarılarda<br />

bulundu.<br />

Salzburg Otobanında Soygun<br />

Geçtiğimiz günlerde Salzburg<br />

Tauern otobanında tatilcilerin<br />

uğradığı soygundan sonra<br />

polis ülke genelinde soyguncu<br />

ve bilerek araçların lastiklerine<br />

zarar veren sahtekârlara<br />

karşı uyarı yaptı. Olayı araştıran<br />

emniyet görevlileri, tatilcilerin<br />

genelde yanlarında<br />

büyük miktarlarda para taşıdıkları<br />

için hırsızların hedefinde<br />

olduklarını ve sadece<br />

parayı hedefleyen hırsız çetelerinin,<br />

soygundan sonra ehliyet,<br />

kimlik ve kredi kartlarını<br />

otobanın kenarına attıklarını<br />

ve görevlilerin bunları bulduğunu<br />

açıkladılar.<br />

Kurbanlar genellikle yaşlılar<br />

Failler kurbanlarını ilk olarak<br />

otobanların benzinliklerinde<br />

ya da mola yerlerinde belirliyor.<br />

Farkedilmedikleri anlarda<br />

taşıtın sağ arka lastiğine zarar<br />

veriyorlar. Trafiktekilere bakıp<br />

yaşlıları seçiyorlar. Zarar verdikleri<br />

lastik ya hemen iniyor<br />

ya da birkaç kilometre sonra<br />

otobanda yolda kalıyor.<br />

Yardım teklifinden sonra<br />

soygunu gerçekleştiriyorlar<br />

Yolcu yolda kaza şeridinde lastiğindeki<br />

hasarı onarmak için<br />

durunca soyguna sıra geliyor.<br />

Failler soygundan önce kazazedeye<br />

yalandan yardım teklifini<br />

yapıyor. Sonuçta amaç<br />

nakit parayı gaspetmek. Soyguncular<br />

kimlikleri, kredi kart<br />

ve ehliyetleri atıyor. Sonunda<br />

kurban da ASFINAG çalışanları<br />

aracılığıyla polise gidiyor.<br />

Seyahat edenlere ‘Daima<br />

Uyanık Olun’ çağrısı<br />

Emniyet birimlerinin tavsiyesi<br />

taşıtların sahipsiz bırakılmaması,<br />

mümkünse cep telefonlu<br />

birisinin her zaman<br />

araçta kalması. Aciliyet halinde<br />

diğer seyahat eden ya da<br />

oradan geçenlerden yardım<br />

da talep edilebilir. Otoban polisi,<br />

okulların kapanması ile<br />

tatil trafiğinin giderek artacağı<br />

gelecek haftalarda bu tür otoban<br />

suçlarında artış bekliyor.<br />

Tüm otobanlar için uyarı<br />

Avusturya’daki tüm otobanlarda<br />

bu tür olayların olma<br />

ihtimali mevcut. Almanya’dan<br />

da bu tür olayların yaşandığı<br />

bilgisi geliyor. Özellikle Salzburg<br />

polisi otoban üzerindeki<br />

mola ve park yerlerinde kontrolleri<br />

sıklaştırıyor. Tauern ve<br />

batı otobanlarında devriyelerini<br />

arttırarak soygunlara karşı<br />

tedbirlerini alıyor.<br />

Ömer Erkan<br />

omererkan92@hotmail.com<br />

Yün<br />

Yumak<br />

Yaşamımız kocaman bir yün yumağa<br />

benziyor. Karmakarışık olmuş, birbirine<br />

dolanmış, adeta arapsaçına dönmüş<br />

bir yumağa. Ellerimizi geçirerek, bir<br />

sağa bir sola oynatıp dolayarak normalleştirme<br />

çabalarımızı saymazsak<br />

eğer, birçok dönemeçte zorlu düğümlerle<br />

baş etmekte olduğumuzu göz ardı<br />

edemeyiz.<br />

Kimi düğüm zorlasa da, çabamızı baltalamaya<br />

niyetlense de, kendinden sabrı<br />

yaşatana çok fazla zarar veremez. Gelen<br />

her düğümle birlikte geçmişte çözdüğümüz<br />

onlarca düğümü hatırlayarak,<br />

daha da kuvvetleniriz. Oysa ki bunun<br />

bilincinde olmayışımızdan mıdır, yoksa<br />

artık alışa gelmişliğin verdiği yorgunluktan<br />

mıdır bilinmez, her defasında zorlanırız<br />

yepyeni bir düğümle karşılaşınca.<br />

Fakat şöyle bir an durup da arkamızı,<br />

birkaç saniyeliğine dahi olsa dönüp,<br />

geçmişte bıraktığımız, açıldıktan sonra<br />

yaşadığımız o ferahlığı hatırlayabilsek,<br />

getirisinin çok olduğunu fark edebiliriz.<br />

Hüzünleri, mutlulukları, paylaştığımız<br />

onlarca duyguyu, çabaladığımız her türlü<br />

zorlukları anımsayarak daha da kuvvetlenerek<br />

açabilsek düğümleri…<br />

Yaşantımızın birçok döneminde karşılaşmak<br />

zorunda olduğumuz durumlarda<br />

sabretmek zorunda olduğumuzu,<br />

aslında zorundalık değil de, mecburiyetten,<br />

zoraki beklemekten ziyade bir sınav<br />

veya erişilmeye mecbur ve sonunda da<br />

mutlak mutluluğa kavuşmak olarak<br />

algılayabilmemiz, önümüze gelen yumaktaki<br />

düğümlerden daha fazlasını bizlere<br />

sunacağı gün gibi ortadadır. Sabrın<br />

bizlere katacaklarından, içimize kadar<br />

işleyecek faydalarından bihaber, çözdüğümüz<br />

düğümlerle aslında kendimizde<br />

edindiklerimizin bilincinde olmaksızın<br />

sürdürdüğümüz yaşantımızı da işte<br />

tam da bu gibi durumlara hazırladığımızın<br />

farkında değiliz. Pek tabi bununla<br />

yaşanmayacağını, bilincin bu denli yüksek<br />

seviyede olmayacağı kesindir. Fakat<br />

önümüzde vuku bulan her düğümde, bir<br />

öncekinden kalanlarla harmanlayabilirsek<br />

eğer, en sonunda açıla açıla ortada<br />

bir düğüm kalmaz, kalsa bile açılması gereken<br />

düğümden ziyade sadece günlük<br />

bir uğraş haline gelecektir. Ve zamanla<br />

arapsaçından kurtulup sonsuz gibi görünen<br />

yün yumağın ucunu huzurla elimize<br />

alabilmenin mutluluğuna erişmenin<br />

hoşnutluğunu yaşayacağız.<br />

Avusturya’da İşsizlik Mayıs Ayında Yüzde 8,9 Düştü...<br />

İşsizlik Azalmaya<br />

Geçtiğimiz günlerde İş Piyasası<br />

Kurumu (AMS) işgücü piyasası<br />

ile ilgili son verileri açıkladı.<br />

Buna göre Mayıs ayında işsiz<br />

sayısı geçtiğimiz yılın aynı<br />

ayına göre yüzde 8,9 azaldı ve<br />

işsizlerin sayısı 359.561’e geriledi.<br />

(Nisan <strong>2018</strong>’de 384.486<br />

kişi işsizdi.)<br />

Avrupa genelinde de 2008’de<br />

yaşanan küresel ekonomik<br />

krizden sonraki en olumlu veriler<br />

ortaya çıktı ve işsizlik<br />

oranı yüzde 8,5 olarak kaydedildi.<br />

(Avusturya’da yüzde 7,1)<br />

Avusturya’da erkekler arasında<br />

işsizlik yüzde 10,4 ile çok<br />

ciddi bir düşüş gösterdi. Kadın<br />

işsizlerde düşüş yüzde 7,1<br />

oldu. ‘Yerli Avusturyalılarda’<br />

yüzde 11,7, ‘Yabancılar’ arasında<br />

ise yüzde 5,9’luk bir<br />

azalma oldu. Eyaletler arasında<br />

en iyi istatistiklere Tirol<br />

sahip olurken, Steiermark ve<br />

Yukarı Avusturya listenin 2. ve<br />

3. sırasında yer aldılar. İşsizlikte<br />

en az düşüş ise Vorarlberg<br />

eyaletinde görüldü.<br />

Devam Ediyor<br />

Arbeitslosigkeit ist im<br />

Mai deutlich gesunken<br />

AMS Başkanı Johannes Kopf:<br />

''İşgücü piyasasındaki gelişme<br />

bütün eyaletlerde ve önemli<br />

sektörlerde çok olumlu. Yaşlı<br />

ve uzun süreli işsizlerdeki gelişmeler<br />

de iyi durumda olduğumuzu<br />

gösteriyor.''<br />

Ticaret Araştırma Enstitüsü<br />

(WIFO) bu yıl için işsizlikteki<br />

düşüşün yıllık ortalamasının<br />

30 bin kişi olacağını öngörüyor.<br />

WIFO yetkilileri: ''Konjonktür<br />

iyi, büyüme %3’ün<br />

üzerinde. Yıl boyunca işsizlikte<br />

çok güçlü gerilemeler bekliyoruz.<br />

2019’da da yıllık ortalama<br />

5.000-15.000 kişi daha az işsiz<br />

olabilir.''<br />

Konjonktür tahminleri, istihdam<br />

edilecek yerlerin %28<br />

kadar artması, yılın geri kalan<br />

zamanında da işsizlikte güçlü<br />

gerilemelerin sinyali olabilir.<br />

Şu an hemen istihdama hazır<br />

70 binin üzerinde yer mevcut.<br />

İş ve Sosyal İşler Bakanı Beate<br />

Hartinger-Klein (FPÖ) en son<br />

açıklanan işsizlik rakamlarını<br />

olumlu bir eğilim olarak değerlendirdi.<br />

Hartinger bu gelişmenin<br />

korunmasını, sayıları<br />

artan istihdam edilmesi gereken<br />

yerlerin de iyi eğitimli<br />

çalışanlar tarafından doldurulması<br />

için özen gösterilmesi<br />

gerektiğini söyledi. İş arayanların<br />

eğitimlerinin devamı ve<br />

geliştirilmesi için ''JobAktiv''<br />

programında yer alan kişiselleştirilmiş<br />

tedbirlerin önemine<br />

dikkat çekti.<br />

Hükümet ''JobAktiv'' programıyla,<br />

çalışmayan gençleri ve<br />

uzun süreli işsizleri desteklemeyi<br />

amaçlıyor. Bu proje için<br />

toplam 79 milyon euro ayrılacak.<br />

Bu miktardan 18 yaşına<br />

kadar gençler için 12 milyon,<br />

25 yaşına kadar olanlar için 37<br />

milyon euro eğitim tedbirlerinde<br />

kullanılacak.<br />

Cep telefonu ile<br />

konuşma ve internet<br />

artık daha ucuz<br />

İşçi Odası (AK) ceple konuşma ve cepte internette<br />

gezinmenin (sörf) yeni tarifelerini değerlendirdi.<br />

2017’ye göre telefon etmek ve internette sörf<br />

tarifeleri ucuzlamasına karşın, büyük sunucu<br />

firmaların servis ücretleri yükseldi. En uygun tarifeyi<br />

kullanan ise %46 tasarruf edebiliyor.<br />

AK’nın verilerine göre bir önceki yıl 22 sunucu 164<br />

tarife mevcutken, <strong>2018</strong> Ocak itibarıyla sunucu<br />

sayısı 25’e, tarife sayısı 194’e çıktı. 2017’ye göre<br />

sabit ücret ve bant genişlikleri genelde aynı kalırken<br />

ödenek verileri artmış durumda.<br />

Roaming ücretleri hazır kart sahiplerini etkiliyor<br />

2017’nin başlarında roamingi olmayan tek tarife<br />

varken <strong>2018</strong>’de roamingsiz tarife sayısı 28 oldu.<br />

Bunlardan 8’inde ne konuşma ne de veri roamingi<br />

imkân dahilinde ve 20’sinde yurt dışında veri kullanımı<br />

yok. Bu durumdan etkilenen özellikle hazır<br />

telefon kart sahipleri oldu.<br />

A1, T-Mobile ve Telering gibi büyük sunucu firmalar<br />

servis ücretlerini 22 euroya çıkardı. Küçük sunucular<br />

ise aktive etme veya servis ücreti almıyor.<br />

Hazır telefon kartlarında yaklaşık %8’lik gizli bir<br />

fiyat artışı var. Şimdiye kadar 30 gün ya da 1 ay geçerlilik<br />

süresi olan paketlerin bu süresini bazı sunucular<br />

28 günle sınırlandırdılar ve böylelikle yılda<br />

12 kez dolum yerine 13 dolum yapılması gerekiyor.


19 - AVUSTURYA<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

Anne-Babalara Çocukların Geleceği İçin Büyük Görev Düşüyor...<br />

Çocukların Başarısı Annelerin<br />

Entegrasyonu ile Bağlantılı<br />

Uluslararası Ekonomi ve Kalkınma<br />

İşbirliği Teşkilatı<br />

(OECD) Avrupa Birliği genelinde<br />

entegrasyonla ilgili yeni<br />

bir çalışma yaptı. Çalışmanın<br />

tanıtma toplantısında OECD<br />

uzmanı Thomas Liebig, başarılı<br />

bir entegrasyonu sağlayan<br />

etkenlerden birinin<br />

çocukların uyumu olduğunu<br />

ve bunun da anne-babaların<br />

özellikle de annelerin entegrasyonundan<br />

geçtiğini ifade<br />

etti.<br />

Viyanalı ekonomist Wilfried<br />

Altzinger ve Alyssa Schneebaum<br />

da araştırmanın Avusturya<br />

ile ilgili bölümü için<br />

alt bir çalışma hazırladılar.<br />

Buna göre 1981- 2011 yılları<br />

arasında geçen 30 yılda 12<br />

yaşındaki Türk vatandaşının<br />

akademik bir eğitim alma<br />

şansı düşmüştür. Avusturyalı<br />

yerli bir çocuk ile göçmen<br />

çocuğun eğitim düzeyi arasındaki<br />

uçurumda makas<br />

%57’den %67’ye kadar yükselmiştir.<br />

AB ülkeleri dışındaki ülkelerden<br />

gelen göçmenlerin<br />

çocukları, daha eğitim ve<br />

meslek kariyerlerine başlangıçta<br />

bir takım sorunlarla<br />

karşılaşıyor. %15’inin<br />

annesi ya eğitimsiz ya da<br />

eğitim düzeyi çok düşük<br />

noktada.<br />

Bununla birlikte araştırmanın<br />

gösterdiği diğer bir noktada<br />

göçmenlerin yerlilerle<br />

arasındaki farkı gittikçe kapatmaları<br />

ve kısmen de olsa<br />

onları geçmeleri. Diğer sevindirici<br />

sonuç ise Avusturya’da<br />

göçmen çocukların<br />

entegrasyonunun daha başarılı<br />

olması. Bu mezuniyetlerde<br />

ve bazı istisnalarla<br />

işgücü piyasasında da geçerli<br />

bir durum.<br />

Avusturya’da düşük nitelikli<br />

göçmenlerin çocuklarının<br />

düşük nitelikli yerlilerin çocuklarına<br />

göre eğitimde başarıları<br />

daha yüksek. Bu<br />

tanımlama erkek çocuklar<br />

için geçerli, kız çocuklar için<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

Integration von<br />

Müttern entscheidend<br />

für Chance der Kinder<br />

bunun tersi durum mevcut.<br />

Kadınların eğitim düzeyinin<br />

çocukların entegrasyonuna<br />

çok olumlu katkısı olduğu<br />

için, göçmen kadınların entegrasyonuna<br />

daha çok yatırım<br />

gerekiyor. Bunun dışında<br />

okul öncesi eğitime katılım<br />

I<br />

E<br />

C H<br />

oranını yükseltmek gerekiyor.<br />

Göçmen çocukların okul<br />

öncesi eğitime katılmasının<br />

düşük kalması, Avusturya’da<br />

2. kuşak göçmenlerin zorluklarla<br />

karşılaşmasının önemli<br />

temel nedenlerinden biri<br />

olarak tespit edildi.<br />

Okullarda Yaşanan<br />

Şiddetle Alakalı<br />

Veriler Toplanacak<br />

Viyana İl Milli Eğitim Müdürlüğü,<br />

polis, siyasi partiler,<br />

din, öğretmen,<br />

öğrenci ve ebeveyn temsilcilerinin<br />

katıldığı bir yuvarlak<br />

masa toplantısında<br />

okullardaki şiddet suçlarının<br />

polisle birlikte sayısal<br />

olarak toplanması konusunda<br />

anlaşıldı.<br />

Viyana İl Milli Eğitim Müdürü<br />

Heinrich Himmer<br />

(SPÖ) okullarda şiddet konusunun<br />

sayı ve belgelerin<br />

ışığı altında tartışılması<br />

gerektiğini, bunun için de<br />

bütün sayısal verilerin<br />

masaya yatırılmasının zorunluluğunu<br />

vurguladı.<br />

Men edilmenin daha<br />

fazla sonuçları olmalı<br />

Şu anda bir öğrencinin<br />

derslerden olası men edilmesi<br />

durumu üzerinde<br />

kurulun alt grubunda çalışılmaya<br />

devam ediliyor.<br />

Öngörülen ise şu an için<br />

4 haftaya kadar okuldan<br />

geçici bir uzaklaştırma ve<br />

bu karar ilgili okul adına<br />

kurul tarafından bildirilecek.<br />

İlerde bu tür uzaklaştırmalar,<br />

konusuna göre<br />

doğrudan okuldan başka<br />

diğer kurumlarla da konuşularak<br />

yapılabilecek (Emniyet,<br />

gençlik ve sosyal<br />

yardım dernekleri gibi).<br />

Okuldaki ortaklar için<br />

broşürler<br />

Yeni broşürlerde somut<br />

yasal ve temel konularda<br />

bilgi verilecek. Böylelikle<br />

öğretmenlerin, emniyet<br />

gibi ilgili kurumlarla ne<br />

zaman ve nasıl bağlantı<br />

kurabileceği açıklanacak.<br />

Öğrencilere uygulanabilecek<br />

disiplin önlemleri<br />

eğitmenlere tanıtılacak.<br />

Öğrenci ve velilerin kendi<br />

broşürleri olacak<br />

Broşürler ve bilgilerin toplanması<br />

sonbaharda uygulamaya<br />

konacak. Daha<br />

yeni fikirler ise ilgili alt<br />

komisyonlarda netleştirilecek.<br />

Bunun için sonbaharda<br />

bir yuvarlak masa<br />

toplantısı daha yapılacak.<br />

2017’de 835 şiddet ihbarı<br />

Geçtiğimiz yıl eğitim alanında<br />

toplam 835 yaralama<br />

ve ciddi fiziksel zarar<br />

verme vakaları resmi kayıtlara<br />

geçmişti.


<strong>JUNI</strong> / HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA / TIROL - 20<br />

Zayıf Nota Karşı Başarılı Bir Öğrenme:<br />

Tirol İşçi Odası (AK) Yaz Okulu Bunu Mümkün Kılıyor!<br />

Matematikten İtalyancaya: Ağustos ayında<br />

AK Tirol, BFI Tirol ile birlikte tüm eyalette<br />

yedi ana derste hesaplı kurslar sunuyor.<br />

Son başvuru tarihi 20 Temmuz.<br />

Yaz tatili dönemine az kaldı,<br />

öğrenci ve ailelerinde karne<br />

telaşı başladı. Notları iyi olan<br />

çocukların sabırsızlıkla beklediği<br />

bu dönem, not problemi<br />

yaşayanlar için sıkıntı ve<br />

Beruflich<br />

durchstarten<br />

AMS Fachkräftestipendium schafft neue Perspektiven<br />

Mit dem Fachkräftestipendium<br />

können sich Personen,<br />

die erstmals einen Antrag<br />

stellen, als Fachkraft ausbilden<br />

lassen. Neu ist, dass<br />

Personen mit maximal<br />

Pflichtschulabschluss für Ausbildungen<br />

laut Ausbildungsliste<br />

des Fachkräftestipendiums<br />

auch die Kurskosten<br />

erhalten. Ebenso kann<br />

bei maximal Pflichtschulabschluss<br />

das Fachkräftestipendium<br />

für die Vorbereitung auf<br />

die Lehrabschlussprüfung in<br />

allen Lehrberufen gewährt<br />

werden (Zu beachten: Mindestdauer<br />

3 Monate und<br />

mindestens 20 Unterrichtsstunden<br />

pro Woche). Die<br />

möglichen Ausbildungen sind<br />

auf der AMS-Homepage unter<br />

www.ams.at/_docs/001_fks_<br />

stres dolu günler anlamına<br />

geliyor. Uzmanlar, “Anne ve<br />

babaların karne sonrasında<br />

çocuklarını tenkit etmemeleri<br />

gerekir. Karnedeki notlar<br />

ne olursa olsun, çocukların<br />

liste.pdf veröffentlicht. Dafür<br />

gibt es täglich ein Fachkräftestipendium<br />

mindestens in<br />

Höhe von € 28,80 (seit 1.1.<br />

<strong>2018</strong>). Dies für die Dauer der<br />

Ausbildung, maximal drei<br />

Jahre lang.<br />

Zielgruppen<br />

Fachkräftestipendium können<br />

Beschäftigungslose sowie<br />

Personen, die wegen<br />

der geplanten Ausbildung<br />

karenziert sind und vormals<br />

selbstständig Erwerbstätige,<br />

deren Tätigkeit ruht, beim<br />

AMS beantragen.<br />

Voraussetzung ist eine vorangegangene<br />

48-monatige<br />

arbeitslosenversicherungspflichtige<br />

unselbständige<br />

oder pensionsversicherungspflichtige<br />

selbständige Erwerbstätigkeit<br />

innerhalb der<br />

Karnelerin dağıtılması ile gerçeklerle yüzleşme<br />

günü yaklaşıyor. Çünkü, ders çalışma<br />

ve öğrenmenin sınavlara, okul ve testlere<br />

ne kadar katkı sağladığı ortaya çıkacak.<br />

Okul başarısı gelire bağlı olmamalı. Bu sebeple AK Tirol, Yaz<br />

Okulu Kursları’nın işçi aileleri için uygun olmasına uğraşıyor<br />

ANNE-BABALAR KARNESİNDE ZAYIF OLAN<br />

ÇOCUĞA NASIL DAVRANMALIDIR?<br />

değerli ve önemli oldukları<br />

onlara hissettirilmelidir.<br />

Başarısızlıklar bir şekilde telafi<br />

edilebilir. Ancak bozulan<br />

aile-çocuk ilişkilerini düzeltmek<br />

çok zor olabilir.”<br />

Foto: Wodicka<br />

letzten 15 Jahre. „Das<br />

AMS übernimmt Ausbildungskosten<br />

und Stipendium.<br />

Das Land Tirol bietet im<br />

Rahmen der Arbeitnehmerförderung<br />

für alle weiteren<br />

Personen einen Zuschuss zu<br />

den Kurskosten,“ freut sich<br />

Mag. Christian Schaur über<br />

das Förderinstrument.<br />

Foto: yanlev/Fotolia<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Tatile karnesinde zayıf not ile girip ders çalışmak<br />

zorunda olanlar veya bilgilerini derinleştirmek<br />

isteyenlere AK Tirol’den iyi<br />

haberler var. AK Tirol, BFI Tirol ile 6 ile 31<br />

Ağustos arası Tirol genelinde AK Yaz Okulu<br />

kapsamında uygun fiyata ve yüksek kalitede<br />

ders desteği imkânı sağlıyor.<br />

7 ana ders<br />

Dersler Pazartesi’den Cuma’ya, 2’şer saat<br />

ve öğleden önceleri olacak. Sunulan dersler<br />

Almanca, Matematik, Latince, İngilizce,<br />

Fransızca, İtalyanca ve Muhasebe. Kurslara<br />

5. sınıf ve üzeri gençler katılabilir. Her genç<br />

en çok 2 ders seçebilir. Tecrübeli pedagoglar<br />

küçük gruplarda katılımcıların bilgi<br />

eksikliklerini kapatacak ve onlara iyi<br />

öğrenmenin püf noktalarını öğretecekler.<br />

Son başvuru tarihi 20 Temmuz<br />

Çocuğunuz için AK Yaz Okulu’nda yer ayırın<br />

ve ona başarılı bir öğrenme yolunda<br />

destek olun. Son kayıt tarihi 20 Temmuz<br />

Cuma günüdür.<br />

Anne ve Babalar Dikkat!<br />

• Karnesinde zayıf olan çocuğa<br />

başarıyı teşvik edici bir<br />

tutum sergilenmelidir.<br />

• Notlar değerlendirilirken,<br />

mutlaka çocuğa söz hakkı<br />

tanınmalı, başarısızlığın nedenleri,<br />

nerede eksik yaptığı<br />

üzerine konuşulmalıdır.<br />

İlk kez başvuru yapacak<br />

bireyler uzmanlık destek bursuyla<br />

uzmanlık eğitimi alabilirler.<br />

Yenilik; en çok zorunlu<br />

eğitimi bitirmiş kişiler uzmanlık<br />

bursu eğitim listesinde<br />

yer alan eğitimler için<br />

kurs masraflarını alabilirler.<br />

Aynı zamanda tüm mesleklerde<br />

çıraklık bitirme sınavına<br />

• Çocuk yakın çevresi ile<br />

kesinlikle kıyaslanmamalıdır.<br />

• Yaz tatili eksiklerin tamamlanması<br />

için fırsat olarak görülmeli,<br />

çocuklar ders çalışmaya<br />

motive edilmelidir.<br />

• Tatilin verimli geçebilmesi<br />

için çocuk ve ebeveyn, haftanın<br />

belli günlerinin ders<br />

Mesleğe Hızlı<br />

Bir Başlangıç<br />

AMS Uzmanlık Eğitim Bursu yeni bakış açıları sunuyor<br />

hazırlanan en fazla zorunlu<br />

eğitimi bitirmiş kişilere de<br />

uzmanlık bursu imkânından<br />

yararlanabilirler. (Dikkat: En<br />

az 3 ay süreli ve haftada en<br />

az 20 ders). Mümkün olan<br />

eğitimler Tirol İş Piyasası<br />

Kurumu’nun (AMS Tirol) internet<br />

ana sayfasında<br />

www.ams.at/_docs/001_fks<br />

_liste.pdf adresinde<br />

ayrıntılı bir şekilde<br />

açıklandı. Bunun için<br />

1.1.<strong>2018</strong>’den beri günlük<br />

en düşük 28.80<br />

Euro’luk uzmanlık bursu<br />

mevcuttur. Bu eğitim<br />

süresince, en fazla 3 yıl<br />

içindir.<br />

Hedef gruplar<br />

Çalışmayanlar, planlanan<br />

eğitim dolayısıyla<br />

doğum izni alanlar ve<br />

Kurs Yerleri ve Kayıt:<br />

BFI Tirol Innsbruck, Tel. 0512/59660-0<br />

BFI Imst, Tel. 05412/63805<br />

BFI Landeck, Tel. 05442/62829<br />

BFI Reutte, Tel. 05672/72728<br />

BFI Schwaz, Tel. 05242/66063<br />

BFI Kitzbühel, Tel. 05356/63699<br />

BFI Kufstein, Tel. 05372/61087<br />

BFI Lienz, Tel. 04852/61292-23<br />

Kurs Ücreti:<br />

AK Tirol üyesi olan kişilerin çocukları için<br />

1 bölüm kurs maliyeti: 195 € veya 2<br />

bölüm seçenler için: 295 €. AK Tirol<br />

üyesi olmayanlar için 1 bölüm kurs<br />

maliyeti: 275 € veya 2 bölüm seçenler<br />

için: 395 € olarak belirlenmiştir.<br />

Dikkat: Asgari katılımcı sayısı gereklidir.<br />

Daha Çok Bilgi İçin:<br />

www.ak-tirol.com<br />

Entgeltliche Einschaltung<br />

çalışılarak geçirebilmesi adına<br />

planlanma yapmalıdır.<br />

Böylece, çocuk ailesi tarafından<br />

destek gördüğünü hissedecek<br />

ve yeni döneme daha<br />

sağlıklı hazırlanacaktır.<br />

• Ders planlaması yapılırken<br />

çocuğun da zamansal beklentileri<br />

dikkate alınmalıdır.<br />

önceleri serbest olarak<br />

çalışanlar (selbständige Erwerbstätigkeit)<br />

uzmanlık bursu<br />

için Tirol İş Piyasası<br />

Kurumu’na (AMS Tirol) başvuru<br />

yapabilirler.<br />

Başvuru Koşulu<br />

Son 15 yılda 48 aylık işsizlik<br />

sigortası ödemiş aylıklı<br />

çalışan ya da 48 aylık emeklilik<br />

sigortası ödemiş serbest<br />

çalışan olmak başvurular için<br />

istenen şartlardır.<br />

AMS Tirol’den Mag. Christian<br />

Schaur: ‘‘Tirol İş Piyasası Kurumu<br />

(AMS) gerekli eğitim<br />

masraflarını ve bursu üstleniyor.<br />

Tirol Eyalet Valiliği ise<br />

çalışana destek olabilme kapsamında<br />

diğer tüm şahıslara<br />

kurs masraflarına destek<br />

olmak için ek ödenek sunuyor.’’<br />

Was? Gefördert werden neue Ausbildungen, die prinzipiell frühestens<br />

am 1.1.2017 und spätestens am 31.12.<strong>2018</strong> beginnen<br />

und die zu einer Höherqualifizierung und einem Abschluss in<br />

Bereichen führen, in denen ein Mangel an Fachkräften herrscht.<br />

Wie viel? Die Höhe des Fachkräftestipendiums entspricht<br />

mindestens der Höhe des Ausgleichszulagenrichtsatzes, abzüglich<br />

eines Krankenversicherungsbeitrages. Im Jahr <strong>2018</strong><br />

sind das täglich EUR 28,80. Wir versichern Sie auch in der<br />

Kranken-, Unfall- und Pensionsversicherung.<br />

Fachkräftestipendium in Kürze:<br />

Wie lange?<br />

Das Fachkräftestipendium wird für die Dauer der Teilnahme an<br />

einer Ausbildung, maximal für drei Jahre gewährt.<br />

Wo?<br />

Das Fachkräftestipendium ist an ein Beratungsgespräch<br />

gebunden. Dies erfordert, dass der/die FörderungswerberIn<br />

mit dem/der zuständigen BeraterIn der regionalen<br />

Geschäftsstelle des AMS rechtzeitig vor Beginn der<br />

Ausbildung Kontakt aufnimmt.<br />

Besuchen Sie uns auf unserer AMS Tirol Homepage www.ams.at/tirol.<br />

Bei Fragen wenden Sie sich gern auch an unsere tirolweite Serviceline: 0512/58 19 99<br />

Ne?<br />

En erken 1.1.2017, en geç 31.12.<strong>2018</strong>’de başlayan, becerileri<br />

geliştiren ve bitirildiğinde kalifiye eleman sıkıntısı çekilen bir<br />

alanda olan mesleğe ulaştıran yeni eğitimler destekleniyor.<br />

Ne kadar?<br />

Uzmanlık eğitim bursunun tutarı en azından, Eşitleme Ek<br />

Ödemesi Düzgüsü (Ausgleichszulagenrichtsatz) miktarı, eksi<br />

sağlık sigortası primidir. <strong>2018</strong> yılında günlük 28.80 eurodur.<br />

Ayrıca sizi sağlık, kaza ve emeklilik konusunda sigortalıyoruz.<br />

Uzmanlık bursu hakkında:<br />

Ne kadar süreli?<br />

Uzmanlık bursu, bir eğitime katılım durumunda<br />

eğitim süreci boyunca en fazla 3 yıl için verilir.<br />

Nerede?<br />

Uzmanlık eğitim bursu ilgili kurumda yapılacak<br />

bir danışma görüşmesine bağlıdır. Başvuru yapmak<br />

isteyenlerin eğitim başlamadan önce Tirol İş Piyasası<br />

Kurumu’nun (AMS Tirol) yetkili şubelerindeki<br />

danışmanlarıyla iletişime geçmeleri zorunludur.<br />

AMS Tirol internet web sayfamızı www.ams.at/tirol ziyaret ediniz.<br />

Sorularınız için Tirol genelinde 0512/58 19 99 hizmet hattımızı arayabilirsiniz.<br />

Entgeltliche Einschaltung


21 - TIROL / LEHRE UND WIRTSCHAFT<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

<strong>JUNI</strong> / HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

Die Lehre:<br />

Als Ausbildung<br />

praktisch unschlagbar!<br />

Die Lehre ist eine zukunftsorientierte Berufsausbildung. Praxis, Know-How und Begeisterung werden in den heimischen<br />

Betrieben immer gesucht. Gerade mit Praxisnähe sind Lehrlinge besonders gefragt und können punkten.<br />

Wer sich deshalb für eine Lehre entscheidet, entscheidet sich auch für einen sicheren Arbeitsplatz und eine faire Entlohnung.<br />

Mit knapp 11.000 Lehrlingen ist die Lehre die beliebteste Ausbildung. Eine breite Palette von insgesamt 149 Einzel-Lehrberufen steht in Tirol zur Auswahl.<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Dual ist echt optimal!<br />

Die Lehre wird als duale Ausbildung bezeichnet,<br />

wie die Ausbildung an zwei<br />

Lernorten – einerseits im Lehrbetrieb und<br />

andererseits in der Fachberufsschule –<br />

stattfindet. Diese Ausbildungsform hat in<br />

Österreich einen hohen gesellschaftlichen<br />

Stellenwert und gilt als zentrale Quelle des<br />

Wohlstandes in unserem Land. Durch eine<br />

duale Ausbildung werden die Lehrlinge<br />

behutsam in den Arbeitsmarkt integriert.<br />

Lernen im Betrieb<br />

Der Lehrling lernt die praktischen Fähigkeiten<br />

und Kenntnisse hauptsächlich im<br />

Ausbildungsbereich.<br />

Die Berufsausbildung im Betrieb findet<br />

unter den Bedingungen des Arbeitslebens<br />

an Maschinen, Geräten und Einrichtungen<br />

statt, die dem modernsten Stand der eingesetzten<br />

Technik entsprechen. Der ausgebildete<br />

Lehrling kann anschließend als<br />

Fachkraft sofort eine qualifizierte berufliche<br />

Tätigkeit ausüben.<br />

Lernen in der Fachberufsschule<br />

In der Lehrausbildung begleitet die Fachberufsschule<br />

die betriebliche Ausbildung.<br />

Der Lehrling ist zum Besuch der Berufsschule<br />

verpflichtet.<br />

Vorteile der Lehre<br />

Die Lehre ist für viele der direkte Weg in<br />

die Selbstständigkeit. Mehr als ein Drittel<br />

aller UnternehmerInnen haben einen Lehrabschluss<br />

als Sprungbrett für ihre betriebliche<br />

Tätigkeit genützt. Was bietet sie dir?<br />

• Kombination der Vorteile einer praxisbezogenen<br />

Ausbildung im Lehrbetrieb mit<br />

den Vorteilen einer schulischen Ausbildung<br />

(vertiefende Fachtheorie, Allgemeinbildung<br />

und Fremdsprachen)<br />

• Förderung von sozialen Kompetenzen<br />

durch den Umgang mit Kunden und<br />

Arbeitskollegen<br />

• Ein sicherer Arbeitsplatz<br />

• Mehr Unabhängigkeit durch eigenes<br />

Einkommen<br />

• Praxisnähe durch eine Ausbildung am<br />

neuesten Stand der Technik<br />

Gute Verdienstmöglichkeiten<br />

Lehrlinge profitieren im Vergleich zu anderen<br />

Ausbildungswegen von einem Einkommensvorsprung<br />

bis zu zehn Jahren. Und<br />

Uygulama, Know-How (Bilgi Aktarımı) ve Etkileme,<br />

auch danach sind sie als begehrte Fachkräfte<br />

am Arbeitsmarkt besonders gefragt yerel şirketlerin her zaman aradığı özelliklerdir.<br />

und in vielen Berufen auch entsprechend Özellikle bunları uygulamaya yakın çıraklar<br />

gut entlohnt.<br />

yüksek talep görüyor ve bu noktada puan<br />

Die Einmaligkeit der dualen Ausbildung<br />

kazanabiliyorlar. Bu nedenle, çıraklık yapmaya<br />

Von sehr vielen Ländern weltweit wird<br />

Österreich um das duale Ausbildungssystem<br />

beneidet. Durch die Lehre sind die<br />

maaş almaya da karar vermiş olur.<br />

karar veren birey, güvenli bir işe ve adil bir<br />

Fachkräfte sehr praxisnah und den Erfordernissen<br />

der Wirtschaft entsprechend Yaklaşık 11.000 çırak ile çıraklık en popüler<br />

ausgebildet. Übrigens ist bei uns aufgrund eğitimdir. Tirol'de çok çeşitli toplam 149<br />

der Lehre auch die Jugendarbeitslosigkeit<br />

mesleki çıraklık eğitim seçeneği mevcuttur.<br />

besonders niedrig.<br />

Lehrausbildung = Duale Ausbildung<br />

Ausbildung im Betrieb:<br />

• Lernen der neuesten Techniken<br />

durch eigenes Tun<br />

• Ausübung einer qualifizierten Tätigkeit<br />

sofort nach der Lehre<br />

• Lernen bei produktiver Arbeit<br />

• Lernen mit anderen gemeinsam<br />

Çıraklık: Eğitim Olarak<br />

Neredeyse Rakipsiz!<br />

Çıraklık geleceğe yönelik mesleki eğitimdir.<br />

Unterricht in der Fachberufsschule<br />

• Fachtheoretische Förderung<br />

und Ergänzung der betrieblichen<br />

Ausbildung durch berufsorientierten<br />

Fachunterricht<br />

• Vertiefung der Allgemeinbildung<br />

• Fachorientierte Fremdsprachenausbildung<br />

Kontakt: Lehrvertragsservice der Tiroler Wirtschaftskammer, Egger-Lienz-Straße 118, 6020 Innsbruck<br />

Helmut Wittmer, Tel. 05 90 90 5-7301 E-Mail: helmut.wittmer@wktirol.at www.tirol-bildung.at<br />

© Monkey Business - Fotolia<br />

WIR SIND FÜR DICH DA<br />

Unser Servicepaket ist randvoll mit Know-how, Unterstützung, Beratung und<br />

wir bieten dir<br />

den direkten Draht zu<br />

Fachleuten, die dir bei deinen unternehmerischen hen<br />

Herausforderungen erungen zur<br />

Seite stehen:<br />

Beratung und Unterstützung<br />

bei Lehrbetriebsförderungen<br />

Lehrvertragsanmeldung<br />

Unterstützung bei der Lehrausbildung<br />

Meister- und Befähigungsprüfungen<br />

Bildungs- und Berufsinformation<br />

lehre.tirol


HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

AVUSTURYA - 22<br />

Fünf Jahre<br />

Salzburg-Istanbul-<br />

Flugverbindung<br />

Turkish Airlines haben in den vergangenen fünf Jahren<br />

350.000 Passagiere zwischen Salzburg und Istanbul befördert.<br />

Verlässlicher Partner auch für heimischen<br />

Tourismus / Incoming aus Asien nimmt zu<br />

Dostça karşılama Salzburg –<br />

Willkommen in Salzburg<br />

hieß es am 28. Mai 2013 für<br />

den ersten Flieger, der Gäste<br />

von der Metropole am Bosporus<br />

nach Salzburg brachte.<br />

Über die neue Verkehrsdrehscheibe<br />

in Istanbul<br />

eröffneten sich Turkish Airlines-Fluggästen<br />

nicht nur<br />

viele innertürkische Verbindungen,<br />

sondern auch zahlreiche<br />

internationale Destinationen<br />

in den Mittleren<br />

Osten, Indien, Pakistan, den<br />

Fernen Osten, Afrika, sowie<br />

Nord- und Südamerika.<br />

„Bereits im Jänner 2015<br />

konnte mit dem türkischen<br />

National Carrier der<br />

100.000ste Passagier befördert<br />

werden. 3 Jahre und<br />

128 Tage später gratulieren<br />

wir unserem treuen Partner<br />

Turkish Airlines zu knapp<br />

350.000 Passagieren - Tendenz<br />

steigend. Auch in sehr<br />

bewegten Zeiten konnten<br />

sich Airport, regionale Wirtschaft,<br />

Industrie und der<br />

heimische Tourismus auf<br />

Turkish Airlines verlassen<br />

und wir zählen auch künftig<br />

auf Turkish Airlines als<br />

starken Partner in unseren<br />

Plänen zur Stärkung der<br />

internationalen, ganzjährig<br />

angebotenen Flugverbindungen“,<br />

sagte die Geschäftsführerin<br />

des Salzburger Flughafens<br />

Bettina Ganghofer.<br />

Airline verfügt über Flotte<br />

von 330 Flugzeugen<br />

Das Unternehmen peilt <strong>2018</strong><br />

einen Jahresumsatz von eineinhalb<br />

Milliarden US-Dollar<br />

an. Turkish Airlines verfügt<br />

derzeit über rund 330 Flugzeuge.<br />

Bis 2023 sollen es 500<br />

sein. In den vergangenen<br />

fünf Jahren gewann die Fluglinie<br />

vor allem Gäste aus dem<br />

asiatischen Raum.<br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Dostça karşılama Salzburg<br />

– Willkommen in Salzburg<br />

parolasıyla 28 Mayıs<br />

2013’te İstanbul-Salzburg<br />

arasında seferlere başlayan<br />

Türk Hava Yolları, şimdiye<br />

kadar sadece Türkiye içi<br />

Salzburgs Airport-Chefin Bettina Ganghofer<br />

Son 10 Yılda Barınma Giderleri İnanılmaz Yükseldi<br />

Konut Giderleri<br />

Artmaya Devam Ediyor<br />

Son yapılan istatistikler kira giderlerinin<br />

son 10 yılda %30’dan fazla arttığını gösteriyor.<br />

Konut kiraları metrekare birim<br />

fiyatı 2008’den 2017’ye 7.70 eurodan<br />

10.50’ye yükseldi. Aidat giderleri, enerji<br />

ve bakım masrafları da bu tutara dahil.<br />

Wohnkosten<br />

stiegen<br />

deutlich<br />

In den vergangenen zehn<br />

Jahren verteuerten sich die<br />

Hauptmieten in Österreich um<br />

36,4 Prozent von 7,7 auf 10,5<br />

Euro pro Quadratmeter, wie<br />

aus aktuellen Daten der<br />

Statistik Austria hervorgeht.<br />

Salzburg-İstanbul<br />

Seferleri 5 Yıldır<br />

Devam Ediyor<br />

Geçtiğimiz 5 yılda Türk Hava Yolları toplam 350 bin<br />

yolcuyu Salzburg ve İstanbul arasında taşıdı.<br />

İç turizm için de çok önemli bir iş ortağı olan havayolu şirketi,<br />

özellikle Asya’dan gelen turistlerin sayısını arttırıyor.<br />

Herkes Etkileniyor<br />

Sübvansiyonlu konutlarda da hissedilir<br />

artışlar var. Kooperatif konutlarda da<br />

metrekare konut gideri 7.10’dan 8.90<br />

euroya çıkmış bulunuyor. Belediye konutlarındaki<br />

artış %30 ve bugün Avusturya<br />

genelinde ortalama metrekare<br />

birim fiyatı 8.70 euro.<br />

Ev sahibi olanların da masraflarında<br />

ciddi artış var<br />

Artan giderler ev sahiplerini de etkiledi<br />

ve sahibi olunan konutta yaşamak son<br />

yıllarda çok zorlaştı. Kat mülkiyeti konutların<br />

giderleri, enerji ve bakım masrafları<br />

yükseldi. Artış son 10 yılda %28.6,<br />

metrekare birim fiyatı 5.40 euro oldu.<br />

Hesaplamada ev kredisi faizleri de yer<br />

aldı. Tüm konut tipleri göz önünde tutularak<br />

yapılan hesaplamalarda 2017’de<br />

Avusturya’da barınma 2008’e göre<br />

%23.8 daha pahallılaştı. Geçen yıl 3.89<br />

milyon hanenin her biri tanesi 465 Euro<br />

(2008;388 euro) konut masrafı ödedi.<br />

Hane sayısı ise 2008 yılında 3.57 milyondu.<br />

Masraflar Son 10 Yılda Çok Yükseldi<br />

2008’den 2017’ye kadar ev kiralarının<br />

ortalama değeri genelde ayda 482 eurodan<br />

642’ye çıktı. Belediye evleri 398<br />

eurodan 499 euroya, kooperatif evleri<br />

478'den 621 euroya yükseldi. 2017’de<br />

kendine ait evinde oturan kişi ayda<br />

ortalama 410 euro, kendi mülkiyeti<br />

apartman dairesinde oturan ise 446<br />

euro masraf ödedi.<br />

Foto: Flughafen Salzburg<br />

uçuş bağlantılarını değil,<br />

aynı zamanda çok sayıda<br />

Orta Doğu, Hindistan, Pakistan,<br />

Uzak Doğu, Afrika,<br />

Kuzey ve Güney Amerika’da<br />

da birçok uluslararası<br />

bağlantı kapısını Salzburg<br />

için açmıştır.<br />

Salzburg Havaalanı Genel<br />

Müdürü Bettina Ganghofer:<br />

"Ocak 2015’te 100 bininci<br />

yolcuya ulaşan THY, bu tarihten<br />

3 sene 128 gün<br />

sonra bu rakamı 350 bine<br />

yükseltti. Bölgesel ekonomi,<br />

endüstri ve iç turizmde<br />

yaşanan çok sıkıntılı<br />

zamanlarda dahi havaalanımız,<br />

Türk Hava Yolları’na<br />

büyük bir güven duydu ve<br />

uluslararası planlarımızda<br />

ve yıl boyunca uçuş bağlantılarımızı<br />

güçlendirmek için<br />

Türk Hava Yolları’nı gelecekte<br />

de çok güvenilir bir iş<br />

ortağı olarak görmeye<br />

devam ediyoruz."<br />

Havayolu’nun filosunda<br />

330 uçak mevcut<br />

Türk Hava Yolları, <strong>2018</strong> yılı<br />

içinde bir buçuk milyar dolarlık<br />

bir ciro hedefliyor ve<br />

şu anda THY’nin filosunda<br />

330’un üzerinde uçak bulunuyor.<br />

Şirket 2023'e kadar<br />

ise bu sayıyı 500’e çıkarmayı<br />

hedefliyor.<br />

Türk Hava Yolları, son beş<br />

yıl içinde özellikle Asya bölgesinden<br />

gelen misafirlere<br />

hitap etti. Uluslararası bir<br />

merkez olarak başta İstanbul<br />

bağlantısı üzerinden bu<br />

yolculara Salzburg dahil<br />

tüm dünyaya seyahat imkânı<br />

sağlamaktadır.<br />

Mayıs Ayında<br />

Enflasyon %1.9 Oldu<br />

Avusturya İstatistik Kurumu verilerine göre Mayıs<br />

enflasyonu %1.9 oldu. Nisan enflasyonu %1.8 iken<br />

konut, su ve enerji kalemlerindeki fiyat artışları<br />

enflasyonun %0.1 artışını getirdi.<br />

Konut kiralarındaki artış toplam enflasyonun 2 katı<br />

oldu (%3.8). En yüksek 2. fiyat artışı yakıtta görüldü.<br />

Gıda maddeleri ve alkolsüz içecek fiyatları geçen yıla<br />

oranla %1.9 zamlandı. Kalorifer yakıtının fiyatı %20.8<br />

artarken, cep telefonu fiyatları %11.2 ucuzladı.<br />

Alışveriş Harcamalarına Artış<br />

Günlük ve haftalık alışveriş harcamalarındaki artış<br />

toplam enflasyondan daha fazla. Gıda maddeleri ve<br />

gazete ile günlük alışverişin sembolü olan bir sepetin<br />

fiyat seviyesi Mayıs’ta %3.8, Nisan’da %3.2 arttı. Haftalık<br />

alışveriş sepeti oluşturan gıda, hizmet ve akar<br />

yakıt fiyatlarında senelik artış %4.4’ü buldu.<br />

Avrupa Birliği’nde (AB) Pahalılık %2<br />

AB’de yıllık enflasyon oranı Mayıs’ta Nisan’a göre %2<br />

arttı. Avrupa bölgesinde %1.9‘luk bir pahallılık kaydedildi.<br />

Bu bölgede en fazla fiyat artışı hizmet sektörü<br />

ve ikinci olarak enerjide oldu. Onları gıda maddeleri<br />

ve alkol izledi.<br />

Avusturyalıların<br />

varlıkları ne kadar?<br />

Avusturyalıların finansal varlıkları 2017 yılında yüzde<br />

4,4 artarak 705 milyar euroya yükseldi. Küresel bir<br />

kıyaslamada Avusturya, varlık birikiminde ülkeler<br />

sıralamasında 26. oldu.<br />

Boston Consulting Group’un (BCG) ‘Küresel Servet<br />

Raporu'na’ göre dünya çapında kişisel servet artışı<br />

yıllık %7,1’e yükseldi ve Avusturya genel ortalamada<br />

birçok ülkenin gerisinde kaldı.


23 - SALZBURG<br />

<strong>HABER</strong><br />

<strong>AVRUPA</strong><br />

<strong>JUNI</strong> / HAZİRAN <strong>2018</strong><br />

Ö<br />

S<br />

<strong>EUROPA</strong><br />

T<br />

E<br />

R R<br />

<strong>JOURNAL</strong><br />

I<br />

E<br />

C H<br />

Çırak, Sağlık Sorunları Sebebiyle Süre<br />

Verilmeden İşten Çıkarıldı...<br />

AK Salzburg verhilft<br />

Lehrling zu 3.000 Euro<br />

Wegen gesundheitlicher Probleme<br />

zu Unrecht fristlos entlassen<br />

Haksız Yere İşten Çıkarılan<br />

Çırak Tazminat Kazandı<br />

Çırak bir kaza geçirdi ve<br />

kazadan sonra sağlık sorunlarıyla<br />

karşılaştı. İyileştikten<br />

sonra ise bir kerede süre<br />

verilmeden işten çıkarıldı.<br />

Umutsuzca o da İşçi Odası'na<br />

(AK) gitti. Salzburg İşçi<br />

Odası uzmanı Jürgen Fischer<br />

haber verilmeden işten çıkarmanın<br />

rızayla işten çıkarılmaya<br />

dönüştürülmesini<br />

sağlayarak gencin 3000<br />

euro tazminat almasının<br />

yolunu açtı. Bu arada genç,<br />

yeni bir staj yeri bakmaya<br />

başladı.<br />

Bu 17 yaşındaki Salzburg'lu<br />

genç, çatı ve su tesisatı alanında<br />

çıraklık stajı yaparken<br />

geçirdiği kaza sonucu beyin<br />

sarsıntısı geçirmiş ve işveren<br />

onu süre vermeden 1.5<br />

yıldır çalıştığı işinden çıkarmıştı.<br />

Çıkarma sebebini de<br />

gencin bozulan sağlığı ile<br />

işe devam edemeyeceği<br />

ve bunun sorumluluğunu<br />

almak istememesi olarak<br />

açıklamıştır.<br />

AK Salzburg, genç ve çırak<br />

danışmanı Jürgen Fischer,<br />

gencin başvurusu üzerine<br />

olaya müdahil olarak işverenle<br />

birkaç görüşmeden<br />

sonra haber vermeden işten<br />

çıkarılmayı karşılıklı anlaşma<br />

ile işten çıkarmaya dönüştürmek<br />

suretiyle gencin 3<br />

aylık maaş tutarı 3000 euro<br />

tazminat alabilmesinin yolunu<br />

açtı. Genç şu anda<br />

huzurla stajını başarıyla tamamlayabileceği<br />

yeni bir<br />

firma arayışına girdi.<br />

AK Salzburg (Salzburg İşçi<br />

Odası) her daim tavsiye ve<br />

girişimleriyle hizmete hazır<br />

AK Salzburg Başkanı Peter<br />

Eder şöyle konuşuyor: ''Okul<br />

ya da çıraklık soru ve(ya)<br />

sorunlarınızda AK Salzburg<br />

büyük bir memnuniyetle<br />

yardıma devam ediyor.<br />

Bize gelmekten çekinmeyin.<br />

Uzmanlarımız her daim<br />

gençlerimiz ve tabii ki onların<br />

endişeli ebeveynlerine<br />

destek olabilmek için hazır<br />

bekliyor.''<br />

Danışma saatleri ve<br />

daha detaylı bilgi için:<br />

www.ak-salzburg.at<br />

Das bietet die Arbeiterkammer:<br />

Viel Service<br />

für wenig<br />

Geld<br />

Arbeiterkammer und Sozialpartnerschaft<br />

sind österreichische<br />

Spezialitäten. Die<br />

Beschäftigten verwalten ihre<br />

Interessenvertretung selbst<br />

und bestimmen deren Richtung<br />

bei Wahlen. Dadurch<br />

ist die AK unabhängig vom<br />

Staat. Und kann jede Menge<br />

Service bieten. Sie macht<br />

sich für die Beschäftigten<br />

stark, wenn etwas nicht<br />

passt. Zum Beispiel gegen<br />

einen 12-Stunden-Arbeitstag<br />

und eine 60-Stunden-<br />

Woche, von der nur die Wirtschaft<br />

etwas hat – und die<br />

Arbeitnehmerinnen und Arbeitnehmer<br />

nichts.<br />

Beschäftigte bekommen für<br />

ihre im Schnitt 7 Euro AK-<br />

Mitgliedsbeitrag mehr zurück,<br />

als sie einbezahlt<br />

haben. Leistungen der Arbeiterkammer,<br />

die über bares<br />

Geld hinausgehen sind da<br />

noch gar nicht berücksichtigt.<br />

52 Millionen erstritt<br />

Präsident der AK Salzburg und ÖGB-Landesvorsitzender Peter Eder<br />

die AK allein im Land Salzburg<br />

2017 für die Menschen.<br />

Kein Wunder, dass in Österreich<br />

76 Prozent der Bevölkerung<br />

großes oder sehr<br />

großes Vertrauen in sie<br />

haben.<br />

Jetzt fordert die Bundesregierung<br />

Die AK bietet in jedem Bezirk<br />

und online Beratung zu<br />

• Arbeitsrecht<br />

• Wohnen & Miete<br />

• Verträgen als Konsument<br />

• Sozialversicherung<br />

• Pension und Pflege<br />

• Kinderbetreuungsgeld<br />

Kürzungen bei • Jugend- und Lehrlingen<br />

den Mitgliedsbeiträgen. AK-<br />

Präsident und ÖGB-Landesvorsitzender<br />

• Bildungs- und Berufsorientierung<br />

Peter Eder: • Steuerausgleich<br />

„Wir bauen unser Service<br />

laufend aus. Sinken die AK-<br />

Beiträge, dann haben die Beschäftigten<br />

davon praktisch<br />

nichts, aber wir können<br />

vieles nicht mehr anbieten.<br />

Das wäre kein Dienst an den<br />

kleinen Leuten. Es wäre ein<br />

weiterer Angriff auf die arbeitenden<br />

Menschen und<br />

ihre Rechte!“<br />

• Arbeitnehmerschutz<br />

• Und vielem mehr<br />

Als Interessenvertretung<br />

kämpft sie zum Beispiel für<br />

• Faire Löhne und Preise<br />

• Gute Jobs, Arbeitszeiten<br />

und Bildungsmöglichkeiten<br />

• Pendler und öffentlichen<br />

Verkehr<br />

• Konsumentenschutz<br />

• Eine gerechtere Politik<br />

Checken Sie Ihre Betriebskosten<br />

Bringen Sie uns die Betriebskostenabrechnung ihrer Wohnung.<br />

Wir prüfen kostenlos, ob Sie zu viel zahlen. Nächster Termin: Montag, 25. Juni,<br />

9-18 Uhr in der AK Salzburg, Markus-Sittikus-Straße 10.<br />

Weitere Termine und Infos: www.ak-salzburg.at<br />

Foto: AK/Neumayr<br />

Blicken Sie<br />

noch durch?<br />

Arbeiterkammer Salzburg<br />

Tel.: +43 (0)662 86 87<br />

www.ak-salzburg.at<br />

Wir schauen<br />

auf Ihre Rechte.<br />

Arbeitsrecht<br />

Konsumentenschutz<br />

Steuerrecht<br />

Sozialversicherung<br />

Arbeitnehmerschutz<br />

Bildung und Lehre


Deutschförderklassen ab Herbst<br />

Gezielte Förderung – hohe Wirkung<br />

Budget von rund 40 Millionen Euro für eine schnelle und intensive<br />

Deutschförderung<br />

Das Beherrschen der Unterrichtssprache Deutsch ist Voraussetzung<br />

für die Chance auf eine gute Bildung und eine berufliche Zukunft.<br />

Die bisherige Sprachförderung war nicht verbindlich und nur ein<br />

erster Schritt als rasche Reaktion auf die Flüchtlingsbewegung im<br />

Jahr 2015.<br />

Nun sollen Schülerinnen und Schüler, die keine oder wenige<br />

Deutschkenntnisse haben, durch ein intensives Modell der<br />

Deutschförderung so schnell wie möglich fit für den Regelunterricht<br />

gemacht werden. Bereits ab Herbst, also mit dem Schuljahr<br />

<strong>2018</strong>/19, werden sie intensiv in Deutsch unterrichtet.<br />

Wer soll in die Deutschförderklassen?<br />

Schülerinnen oder Schüler bei denen festgestellt wurde, dass sie<br />

ungenügende Sprachkenntnisse haben, also dem Unterricht nicht<br />

folgen können.<br />

Wie wird gefördert?<br />

Insgesamt 15 Stunden pro Woche in der Volksschule und 20<br />

Stunden in der Sekundarstufe 1 werden die außerordentlichen<br />

Schüler/innen gefördert. Fächer, die nicht sprachintensiv sind,<br />

wie etwa Musik, Sport oder Werken, belegen die Kinder aber im<br />

Rahmen des Regelunterrichts.<br />

Wie lange bleiben die Schüler/innen in der Förderklasse?<br />

Können die Kinder und Jugendlichen nach einem Semester<br />

bereits dem Unterricht folgen, verlassen sie die Deutschförderklasse<br />

und nehmen am Regelunterricht teil. Dort können sie<br />

mit 6 Zusatzstunden weiterhin gefördert werden. Kinder, die<br />

dem Unterricht noch nicht folgen können, bleiben in der Deutschförderklasse<br />

und werden am Ende des Schuljahrs neuerlich<br />

getestet.<br />

i<br />

ALMANCA DESTEK<br />

SINIFLARI MODELİ<br />

nfobox:<br />

Die Vorteile des neuen Modells sind<br />

• Mehr und gezieltere Förderung<br />

• Neuer Lehrplan mit pädagogischem Schwerpunkt<br />

zum Spracherwerb in Deutsch<br />

• Einheitliche Sprachstandüberprüfung nach jedem Semester<br />

• Gezielte Begleitung nach dem Übertritt in den Regelunterricht<br />

durch Deutschförderkurse im Ausmaß von 6 Stunden/Woche.<br />

↓<br />

OKULA KAYIT<br />

ve BAŞLANGIÇ<br />

Derslerin takip<br />

edilmesi için yeterli<br />

dil bilgisi eksikliği<br />

tespit edilir.<br />

↓<br />

STANDARTLAŞTIRILMIŞ TEST<br />

Tespit edilen çocuk ve gençler<br />

tek tip bir teste tabi tutulur.<br />

Test sonucu taban alınarak çocuk veya<br />

gencin Almanca destek sınıfına<br />

katılımına karar verilir.<br />

↓<br />

1. YARIYIL ALMANCA DESTEK SINIFI<br />

Ders dili Almanca hedeflenen destek:<br />

- İlköğretim 15 Saat - İkinci Kademe I 20 Saat<br />

Destek odaklı özel müfredat<br />

Diğer sınıflardaki öğrencilerle ortak dersler.<br />

(Örnek: Spor, Müzik, Kreativite...)<br />

↓<br />

↓ ↓<br />

2. YARIYIL ALMANCA<br />

DESTEK SINIFI<br />

Almanca destek sınıfına<br />

katılıma devam<br />

VEYA<br />

Düzenli eğitime katılım<br />

Ek olarak Almanca<br />

destek kursuna teşvik<br />

(Derslerin yanında<br />

haftada 6 saat)<br />

1. YARIYIL SONUNDA TEST<br />

Tek tip bir test ile Avusturya genelinde dersleri<br />

takip edebilecek düzeydeki çocuk ve genç<br />

öğrencilerin tespit edilmesi.<br />

Burada hedef, öğrencilerin en hızlı şekilde düzenli<br />

normal derslere katılıma uyumunu sağlamaktır.<br />

Entgeltliche Einschaltung

Hurra! Ihre Datei wurde hochgeladen und ist bereit für die Veröffentlichung.

Erfolgreich gespeichert!

Leider ist etwas schief gelaufen!