Erfolgreiche ePaper selbst erstellen
Machen Sie aus Ihren PDF Publikationen ein blätterbares Flipbook mit unserer einzigartigen Google optimierten e-Paper Software.
Wir sagen JA<br />
Bericht: Muslimische Schüler<br />
von Lehrern diskriminiert<br />
‘Avusturya’da Öğretmenler<br />
Müslüman Öğrencilere<br />
Ayrımcılık Uyguluyor’<br />
zu<br />
SAYFA 3 SEITE 16<br />
Foto: Lukas Beck<br />
ÖSTERREICH<br />
Im Interview:<br />
Prim. Dr. Kurosch Yazdi<br />
“Menschen können<br />
umso schneller<br />
SÜCHTIG werden,<br />
je jünger sie sind”<br />
Kolumne von<br />
Mag. Dr. TARIK METE<br />
Leichtes Spiel für<br />
die Regierung<br />
SEITE 12<br />
UNABHÄNGIGE MONATLICHE ZEITUNG FÜR WIRTSCHAFT, INTEGRATION UND BILDUNG<br />
<strong>HABER</strong><br />
VRUP<br />
A A<br />
<strong>AVRUPA</strong>’NIN AYLIK BAĞIMSIZ EKONOMİ, ENTEGRASYON VE EĞİTİM GAZETESİ<br />
SAYI: 76 HAZiRAN <strong>2018</strong> - AUSGABE: 76 <strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong> Österreichische Post AG - MZ 11Z038817M - Mehmet Inak - Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
R<br />
E<br />
C H<br />
www.europa-journal.net<br />
I<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
PROF. DR. MUSTAFA ÇAKIR:<br />
Bir<br />
Dünya<br />
Dili<br />
SAYFA 2<br />
AVUSTURYA’DA NELER OLUYOR?<br />
AVUSTURYA’DAN BAZI CAMİLERE<br />
KAPATMA, İMAMLARA SINIR DIŞI KARARI<br />
ÖVP-FPÖ Hükümeti ‘Siyasal İslam’ ile<br />
mücadele adı altında bazı camileri<br />
kapattı ve imamları sınır dışı ediyor.<br />
Bu yaptırımların devamı da gelecek...<br />
ÇOCUKLARA ORUÇ YASAKLANSIN<br />
Avusturya Halk Partisi (ÖVP),<br />
oruç tutan çocukların performans<br />
düşüklüğü yaşadıklarını gerekçe<br />
göstererek bundan sonra okullara<br />
oruç yasağı getirilmesini talep etti...<br />
ALMANCA TEŞVİK SINIFLARI<br />
Öğrencilerin ‘Dersleri Takip Edecek<br />
Düzeyde Yeterli Almancası Olmaması<br />
Durumunda’ Almanca Teşvik Sınıfları’na<br />
gönderilmesi uygulaması <strong>2018</strong>-2019<br />
eğitim öğretim döneminde başlıyor...<br />
‘ÇİFTE VATANDAŞ’ TÜRKLERE BASKI<br />
Hükümet ‘çifte vatandaş’ olunduğu<br />
iddiasıyla onbinlerce Türk’ün üstüne<br />
gitmeye devam ediyor. Sadece başkent<br />
Viyana’da 18.500 Avusturya’lı Türk’ün<br />
dosyası inceleme altında...<br />
GEÇİM YARDIMINA KISITLAMA<br />
Avusturya, asgari geçim yardımına<br />
(Mindestsicherung) erişimi güçleştiriyor.<br />
Özellikle mülteciler ve AB vatandaşları<br />
Avusturya’da hızlı bir şekilde bu<br />
yardıma ulaşmakta zorlanacak...<br />
AVUSTURYA’DA CASUSLUK KRİZİ<br />
Almanya İstihbarat Servisi’nin (BND)<br />
Avusturya’yı dinlediği iddialarının<br />
tekrar ortaya atılması iki ülke arasında<br />
krize neden oldu. Avusturya olayın bir<br />
an önce aydınlatılmasını talep ediyor...<br />
12 SAAT ÇALIŞMANIN YOLU AÇILDI<br />
ÖVP-FPÖ Hükümeti günde 12 saat<br />
çalışılmasını öngören yasa tasarısını<br />
meclise sundu. Buna göre 2019<br />
itibariyle günde 12 saat, haftada<br />
60 saat çalışmak mümkün olacak...<br />
HASTALIK İZNİNE SIKI KONTROL<br />
Hükümet hastalık gerekçesiyle<br />
çalış(a)mayan bireylerin sıkı şekilde<br />
kontrol edilmesi için yasa teklifi<br />
sunuyor. Burada amacın suistimallerin<br />
önüne geçilmesi olduğu açıklandı...<br />
ÇOCUK PARASINA KISITLAMA<br />
Avusturya Hükümeti, Avrupa Birliği<br />
üyesi ülkelerden gelen işçilerin,<br />
bu ülke dışında yaşayan çocuklarına<br />
yönelik yapılan sosyal yardımları<br />
kısıtlamaya karar verdi...<br />
Die Grünen<br />
ALEV KORUN:<br />
Die 60-Stunden-Arbeitswoche<br />
kommt "dank" ÖVP-FPÖ<br />
SEITE 6<br />
Kadın Acil Yardım Hattı<br />
- 7 gün 24 saat hizmet verir<br />
- Danışma hizmeti anonim ve<br />
ücretsiz olarak verilmektedir<br />
- Şiddet mağduru kadın, çocuk ve<br />
gençlerin yanısıra, mağdur<br />
yakınlarına da danışma hizmeti<br />
verir.<br />
Bizi arayın.<br />
Bir çıkış yolu bulunacaktır.<br />
Türkçe Danışma Hizmeti:<br />
Cuma 8 - 14 arası<br />
Abgeordnete zum<br />
Nationalrat (SPÖ)<br />
NURTEN YILMAZ:<br />
AVUSTURYADA<br />
HER BEŞ KADINDAN<br />
BİRİ ŞİDDETE MARUZ<br />
KALMAKTADIR!<br />
Die Frauenhelpline bietet<br />
- an 365 Tagen im Jahr, rund um<br />
die Uhr,<br />
- anonyme und kostenlose Erstund<br />
Krisenberatung<br />
- für Frauen, Kinder und Jugendliche,<br />
die von Gewalt betroffen<br />
sind, sowie für ihre Angehörigen.<br />
Rufen Sie uns an.<br />
Wir finden einen Weg.<br />
Türkische Beratung:<br />
Freitag 8 - 14 Uhr<br />
Das Miteinander stärken:<br />
Das neue SPÖ ParteiprogrammSEITE 8<br />
FRAUENHELPLINE<br />
YARDIMCI OLUYOR
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 2<br />
Başlığı okuyunca, devamını İngilizce<br />
diye tamamlarsanız yanılırsınız.<br />
Ben, dünya dili olarak<br />
Türkçemizden söz ederek sizleri<br />
daha da şaşırtacağım. Sahi,<br />
Türkçe sizin için, Avrupa ülkelerinde<br />
yetişen Türkler için ne<br />
anlam ifade ediyor? Siz Türkçeyi<br />
sadece aile içinde konuştuğunuz<br />
ve doğal yolla edindiğiniz dil olarak<br />
mı görüyorsunuz? Dünyada<br />
en fazla konuşulan diller arasında<br />
bir sıralama yapılsa, Türkçeyi<br />
kaçıncı sıraya koyardınız? Sizce,<br />
Türkçe ilk on dil arasına girebilir<br />
mi?<br />
AKADEMİSYEN GÖRÜŞÜ<br />
Sabrınızı zorlamadan cevap vereyim.<br />
Dünyada en fazla konuşulan<br />
dil doğal olarak Çince gösteriliyor.<br />
Çince sadece Çin’de değil, Asya<br />
kıtasında bir milyar 300 milyon<br />
kişi tarafından birinci dil olarak<br />
konuşuluyor. Ardından bir dünya<br />
dili, dünyanın ortak iletişim dili<br />
olarak adlandırılan İngilizce geliyor.<br />
Bugün İngilizce konuşanların<br />
sayısı 427 milyon kişi ve bu dil birçok<br />
ülkede resmi dil, devlet dili<br />
olarak kabul edilmiş. Üçüncü<br />
sırada 266 milyon kişinin konuştuğu<br />
İspanyolca geliyor. Bu dil<br />
sadece İspanya’da değil, özellikle<br />
Güney Amerika ülkelerinde yoğun<br />
bir şekilde konuşuluyor. Resmi dili<br />
İngilizce olan Hindistan’da 260<br />
milyon kişi köken dili olan Hintçeyi<br />
konuşuyor. Bu sayı bu dili<br />
dördüncü sıraya taşıyor.<br />
Yapısal özellikleri bakımından<br />
Ural-Altay dil ailesinin Altay dil<br />
grubunda gösterilen ve Doğu Türkistan’dan<br />
Orta Avrupa’ya kadar<br />
220 milyon kişinin konuştuğu<br />
Türkçe, dünyada en fazla konuşulan<br />
diller sıralamasında<br />
beşinci basamakta yer alıyor.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
O halde, hangi coğrafyada yaşarsanız<br />
yaşayın, Türkçeyi unutmayın,<br />
unutturmayın. İş hayatınızda,<br />
okul sıralarında egemen<br />
kültürün etkisi altında, egemen<br />
kültürün dilini konuşsanız bile eve<br />
gelince Türkçeyi mutlaka birinci<br />
dil, ailede kişiler arası iletişim<br />
dili, sevginin dili olarak kullanmaya<br />
özen gösterin. Çocuklarınıza<br />
da dili, dini ve kültürü<br />
öğretin. Onlarla Türkçe konuşmaya<br />
özen gösterirken, kültürümüzün<br />
devamını, gelecek<br />
kuşaklara aktarılmasını sağlayın.<br />
Yakın çevrenizdeki Türkler ile de<br />
birinci iletişim dili olarak Türkçe<br />
sohbet edin. Çocuklarınızın<br />
devam ettikleri okullarda Türkçe<br />
dersini alması için gerekli altyapıların<br />
oluşturulmasını sağlayın.<br />
Çocuklarınızı bu dersleri almaları<br />
için teşvik edin, özendirin. Evde<br />
konuşulan Türkçenin sınırlı söz<br />
dağarcığı üzerine bir gelecek kurmanın<br />
mümkün olmadığını öğrendiğinizde<br />
iş işten geçmiş olacak.<br />
Geçmişi “keşke” ile değil, “iyi ki”<br />
ifadesi ile hatırlayın. Türkçemizi<br />
kaybedersek kimliğimizi kaybederiz.<br />
Kimliğimizi kaybedersek<br />
geleceğimizi kaybederiz. Kimliğimiz<br />
Türkçemiz!<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Prof. Dr. Mustafa ÇAKIR<br />
Anadolu Üniversitesi Yurtdışı Türkler Araştırma Merkezi Müdürü – Eskişehir<br />
mcakir@anadolu.edu.tr<br />
Bir Dünya Dili<br />
Bu sözlerimi bir çağrı olarak<br />
değerlendirirken, diğer dilleri<br />
öğrenmeyin, yok sayın, önemsemeyin<br />
anlamı çıkarmayın. Atalarımızın<br />
sözüne kulak verelim.<br />
“Bir lisan bir insan”. O halde bir<br />
yanda güzel Türkçe, öbür yanda<br />
dünya dilleri. Yaşadığınız coğrafyada<br />
çocuklarınıza sunulan<br />
eğitim fırsatlarından yararlanmaya<br />
bakın. Vatandaşı olduğunuz,<br />
vergisini verdiğiniz ülkelerde<br />
yurttaşlık bilinci ile hareket<br />
edip, eşit vatandaş olduğunuzu<br />
unutmadan, hakkınızın takipçisi<br />
olun.<br />
Çocuklarınız dünya dillerini öğrenirken,<br />
dünya kültürlerini de<br />
öğrenecekler. Gök kubbenin<br />
altında kendi kültürleri ile birlikte<br />
başka kültürlerin varlığını görecek;<br />
hayata ve insana dair<br />
bakışları da gelişecektir. Burada<br />
yeni bir melez kültür ortaya çıkacak.<br />
Bu kültür, bizim geçmişten<br />
geleceğe taşımak istediğimiz Anadolu<br />
kültüründen yabancısı olmadığımız<br />
bir hoşgörü ve sevgi<br />
dilinin de taşıyıcısı olacaktır.<br />
Yazıyı bitirmeden söyleyeyim.<br />
Arapçayı konuşan 181 milyon kişi,<br />
bu dili altıncı sıraya, Portekiz’den<br />
Güney Amerika ülkelerine uzanan<br />
geniş bir coğrafyaya yayılan 165<br />
milyon kişi de Portekizceyi yedinci<br />
sıraya taşımış. Bengalceyi 162<br />
milyon kişi konuşurken, bu dil<br />
sekizinci sırada yer alıyor. 158<br />
milyon insanın konuştuğu Rusça,<br />
sıralamada dokuzuncu sırada yer<br />
alıyor. 124 milyon kişinin konuştuğu<br />
Japonca sıralamada onuncu<br />
sırada yer alıyor.<br />
Almanca mı? Onu konuşan 121<br />
milyon kişi bu dili on birinci<br />
sıraya taşıyor. Fransa dışında<br />
ağırlıklı olarak Afrika ülkelerinde<br />
yoğun şekilde konuşulan bir dil<br />
olan Fransızca 116 milyon kullanıcıyla,<br />
en çok konuşulan dünya<br />
dilleri arasında 12. Sırada yer<br />
alıyor.<br />
Türkçemize sahip çıkalım. Dillerden<br />
düşmeyen cümle; “Ben ülkemi<br />
ve milletimi çok seviyorum”.<br />
O halde gelin, sevginizi<br />
gösterin. Sevgi sorumluluk ister;<br />
kalplerde hapsolmaya değil, eylemde<br />
görülmek ister. Bu eylemi<br />
de çocuklarınıza Türkçe öğreterek<br />
gösterin. Onları okula, Türk<br />
dilinin ve kültürünün öğretildiği<br />
Türkçe derslerine götürün.<br />
7€<br />
Hızlı Havale*<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
* Bireysel müşterilerin DenizBank AG şubelerinden, DenizBank A.Ş., İş Bankası ve Halk Bankası’na yaptıkları 200 Euro’ya kadar olan havaleleri için bir sonraki değişikliğe kadar geçerli ücret.<br />
Müşteri Hizmetleri 0800 88 66 00, www.denizbank.at<br />
Entgeltliche Einschaltung
3 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
Bericht: Muslimische Schüler von Lehrern diskriminiert<br />
Öğretmenler Müslüman<br />
Öğrencilere Ayrımcılık Uyguluyor<br />
Avusturya’da eğitimin her<br />
alanında ayrımcılığa karşı çalışmalar<br />
yürüten Eğitimde<br />
Ayrımcılık Karşıtı Eşitlik Derneği’nin<br />
(IDB) güncel raporuna<br />
göre, ülkede 2017'de,<br />
ayrımcılık vakaları adeta<br />
patladı. Rapor ile 2016’ya<br />
oranla ayrımcılık tam yüzde<br />
Islamophobie und ethnische<br />
Zugehörigkeit hat die Initiative<br />
für ein diskriminierungsfreies<br />
Bildungswesen (IDB) als<br />
die beiden häufigsten Gründe<br />
für Diskriminierung im<br />
Bildungswesen genannt<br />
Arabada Sigara İçmeye<br />
Reşit olmayan çocukların arabada olması<br />
halinde araçta sigara içme yasağı<br />
Mayıs başından beri uygulanıyor. Bu ilk<br />
ayda kontrol ve uyarılar yapıldı, 1 Haziran’dan<br />
itibaren ise ceza uygulaması<br />
başladı.<br />
Avusturya İçişleri Bakanlığı ilgili tüm<br />
mercilere bir genelge gönderdi. İhlal durumunda<br />
50 euroluk bir ceza uygulanıyor.<br />
Trafik polisleri artık uyarı yapmadan<br />
doğrudan ceza kesmeye başladı.<br />
Siyasi partilerin <strong>2018</strong>’de alacakları ödenek<br />
miktarı belli oldu. En yüksek ödenek<br />
Halk Partisi'ne (ÖVP) verilecek. Uzmanların<br />
hesabına göre bu yıl siyasi partiler<br />
toplam 198.4 milyon euro ödenek alıyor.<br />
Meblağ 6.4 milyon olan seçmen sayısına<br />
bölündüğünde kişi başı 31 euro<br />
düşüyor.<br />
En yüksek ödeneği alan parti ÖVP (61.8<br />
milyon euro). Bu partiyi sırasıyla Sosyal<br />
Demokrat Parti (SPÖ) 55.7 milyon ile<br />
ve Özgürlükler Partisi (FPÖ) 47.8 milyon<br />
ile izliyor. Yeşiller Partisi parlamentoya<br />
Sürüşte cep telefonu kullanma cezası<br />
ile aynı miktarda<br />
Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz ay, ilgili idari<br />
makamlardan cezaların uygulanması<br />
için gerekli koşulların genelgede yer almasını<br />
talep etmişti. Bakanlık bu cezanın<br />
en az 50 euro olması gerektiğini<br />
açıklamış ve bu miktar kabul edilmişti.<br />
Bu miktar direksiyonda cep telefonuyla<br />
konuşmanın ceza bedeline yani 50<br />
euroya denk geliyor.<br />
Siyasi Partilere 198<br />
Milyon Euro Ödenek<br />
Her vatandaşa 30 eurodan fazla masraf düşüyor<br />
girememesine rağmen eyalet bazında<br />
hala var olduğundan Neos’dan (10.3<br />
milyon) daha fazla ödenek (14.2 milyon)<br />
alıyor. Liste Pilz ise 4.8 milyon ile yetinmek<br />
zorunda. Eyalet bazında partiler<br />
en yüksek ödeneği 38.2 milyon ile Viyana’da,<br />
en düşük ödeneği ise 4 milyon<br />
euro ile Burgenland’ta alıyor.<br />
Genel toplamda parti ödenekleri geçen<br />
yıla göre düştü. 2017 yılında parti ödeneği<br />
miktarı 209 milyon euroydu. Bu da<br />
<strong>2018</strong>’de 9 milyon euroluk bir düşüş anlamına<br />
geliyor.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
268 oranında artış gösterdi.<br />
Avusturya eğitim sisteminde<br />
din, cinsiyet, kültür, etnik<br />
köken ve benzeri nedenlerle<br />
ayırımcılığa maruz kalan öğrenci<br />
ve eğitmenlere ilişkin<br />
çalışmalar yürüten IDB Derneği,<br />
96 sayfadan oluşan<br />
2017 Avusturya Eğitim Sisteminde<br />
Ayrımcılık Raporu'nu<br />
kamuoyuyla paylaştı.<br />
2016’da ilk raporunu hazırlayan<br />
dernek, o sene içerisinde<br />
47 olayı tespit etmişti.<br />
2017’de ise ayrımcılık nedeniyle<br />
173 vakayı kayıt altına<br />
alan IDB, bu vakalarda yüzde<br />
268 gibi ciddi bir artışın yaşandığını<br />
açıkladı.<br />
En çok çocuklara ve gençlere<br />
ayrımcılık yapılıyor<br />
Avusturya eğitim sisteminde<br />
ayrımcılığa en çok yüzde 81<br />
ile ilk, ortaokul ve lise öğrencileri<br />
maruz kaldı. Ayrımcılığın<br />
en çok yüzde 30 ile<br />
lise ve ortaokulda yaşandığı,<br />
bu oranın ilkokulda yüzde<br />
19, anaokulunda yüzde 5 ve<br />
diğer kurumlarda yüzde 19<br />
olduğu bildirildi.<br />
Anaokulunda ayrımcılık<br />
Ayrımcılığa çok küçük çocuklar<br />
dahi maruz kalabiliyor.<br />
Örneğin anaokulunda görevli<br />
bir kadının, altını ıslatan<br />
bir Müslüman erkek çocuğun<br />
sünnetli olduğu için altını<br />
değiştirmeyi reddetmesi<br />
ve ‘Bu tiksindirici, bari hepsini<br />
kestirselerdi’ demesi de<br />
raporda yer aldı.<br />
Suriyeli çocuklara terörist<br />
muamelesi<br />
Yine bir okulda görevli<br />
erkek eğitim personelinin<br />
telefonda okuduğu bir terör<br />
haberi sonrası, oradaki Suriyeli<br />
öğrencilere ‘Süper, sizin<br />
adamlarınızdan biri kendini<br />
havaya uçurmuş. Bu inanılmaz!’<br />
demesi oradaki başka<br />
kadın bir öğretmenin olayı<br />
gerekli kurumlara bildirmesi<br />
ile kayıt altına alınmış.<br />
Ayrımcılık ta bir şiddettir<br />
Rapora ilişkin değerlendirmelerde<br />
bulunan IDB Derneği<br />
Başkanı Dr. Sonia<br />
Zaafrani: "Eğitim sisteminde<br />
eşit muamele ve eğitim<br />
şansı herkes için yasal bir<br />
haktır. Devlet tarafından<br />
tayin edilen eğitmenlerin<br />
öğrencilerine karşı tarafsız<br />
olması gerekirken, bu rapor<br />
birçok eğitmenin din ve<br />
Avusturya İşçi Odası’nın (Arbeiterkammer<br />
- AK) yaptırdığı<br />
bir ankete göre ülke genelinde<br />
öğrencilerin %27’sinin özel<br />
derse ihtiyacı var. 2017‘de öğrenci<br />
sayısı 226 bin iken<br />
<strong>2018</strong>’de bu sayı 264 bin oldu,<br />
aynı zamanda özel dersin yapısı<br />
değişti ve özel dersi testler<br />
ve sınavlar için alanların sayıları<br />
giderek artıyor. Anket için<br />
IFES, Mart ve Nisan’da 5.000<br />
okul çocuğu ve 3.300 aileye<br />
sorular yöneltti. Ankete göre<br />
yaklaşık 39 bin çocuk, yani tüm<br />
öğrencilerin %4’ü ihtiyaçlarına<br />
rağmen dışardan ders yardımı<br />
almadı. Çocukların %23’ü ya<br />
komşusu, arkadaşı yoluyla ücretsiz,<br />
ya da ücretli ders yardımı<br />
altarnatiflerini kullandılar.<br />
Ders yardımı alan ilkokul<br />
öğrencisi sayısı ikiye katlandı<br />
AK’dan eğitim uzmanı Elke<br />
Larcher’in ifadesine göre ders<br />
dünya görüşü nedeniyle taraflı<br />
tutum sergileyerek ayrımcılık<br />
yaptığını gösteriyor.<br />
Öğrencilerin öğretmenleri<br />
tarafından ayrımcılığa maruz<br />
bırakılması şiddetin farkı bir<br />
formudur. Okullar bu olumsuz<br />
yaklaşımlardan gençleri<br />
arındırmak için vardır. Eğitim<br />
sistemi mutlaka şans<br />
eşitliğine ve eşit muameleye<br />
dayanmalıdır."<br />
İslam karşıtlığı ilk sırada<br />
Raporda, çeşitli ayrımcılık<br />
nedenlerine de değinilerek,<br />
İslam karşıtlığının yüzde 50<br />
ile ilk sırada yer aldığı bildirildi.<br />
(Dini tercihi görünür kişilere<br />
ayrımcılık yüzde 42<br />
seviyesinde.) Bunu sırasıyla<br />
yüzde 40 ile etnik köken,<br />
yüzde 6 ile fiziksel engelli<br />
olunması, yüzde 1,1 ile antisemitizm<br />
takip etti.<br />
En büyük mağdur kadınlar<br />
Kadınlar yüzde 52 ile yine en<br />
çok ayrımcılığa maruz kalan<br />
kesim, buna karşı ayrımcılık<br />
yapan faillerin ise yüzde<br />
yardımı alan ilkokul öğrencilerinin<br />
sayısı bir önceki yıla göre<br />
iki kat artarak %14 oldu. Bütün<br />
okul tiplerinde ücretsiz ders<br />
yardımı talep edenlerin sayılarında<br />
büyük artış gözlenirken,<br />
ücretli ders yardımı talepçilerinin<br />
sayısında hemen hemen<br />
hiç artış olmadı. Ders yardımı<br />
yapan kurumların da ağırlık<br />
noktası öğrenci ve öğretmen<br />
oldu. Bunun dışında bütün eğitim<br />
yılı boyunca sınav, testler<br />
ve dönem ödevleri dışında<br />
ilave bir şeyler öğrencilere öğretilmedi.<br />
Yine de bu yöntem biraz olsun<br />
ebeveynlerin bütçelerine katkı<br />
sağladı. Çocuk başına bir eğitim<br />
yılı için ders yardımı da<br />
dahil ortalama 640 euro harcandı<br />
(2017 için 710 euro).<br />
Sonuçta tüm ders yardımı<br />
harcamaları Avusturya geneli<br />
için 94 milyon euro dolayında<br />
oldu.<br />
53'ünü erkekler oluşturuyor.<br />
Ayrımcılığa maruz kalan kişilerin<br />
yaşadığı kötü tecrübeleri<br />
çoğunlukla paylaşmak<br />
istemediğinin de altı çizildi.<br />
İslamofobi ilk sırada<br />
IDB yöneticilerinden Jenny<br />
Simanowitz, ayrımcılık nedeni<br />
olarak İslamofobinin ilk<br />
sırada yer aldığını belirterek,<br />
başörtüsü takan bir lise<br />
öğrencisinin hakarete maruz<br />
kaldığını, aynı şekilde başka<br />
bir öğrencinin oruç tuttuğu<br />
için öğretmeni tarafından<br />
arkadaşlarının yanında alay<br />
konusu yapıldığını vurguladı.<br />
Raporda ayrımcılıkla mücadele<br />
önerileri de mevcut<br />
Raporda ayrıca, eğitimde yaşanan<br />
ayrımcılıkla mücadele<br />
için 10 maddeden oluşan yol<br />
bir haritasına yer verildi.<br />
Örneğin her okulda pedegogların,<br />
ayrımcılık, ırkçılık,<br />
İslamofobi ve antisemitizm<br />
gibi konularda öğrencileri<br />
bilgilendirecek çalışmalar<br />
yapması tavsiye edildi.<br />
Jeder vierte Schüler braucht Nachhilfe<br />
Ceza Uygulaması Başladı Avusturya’da Her 4<br />
Öğrenciden 1’i Ders<br />
Yardımına İhtiyaç Duyuyor<br />
%72 ebeveynleriyle çalışıyor<br />
Öğrenciler dışarıdan aldıkları<br />
ders desteği dışında ebeveynlerinden<br />
de yardım alıyor. Öğrencilerin<br />
%72’si okulun yanında<br />
ebeveynleriyle öğreniyor.<br />
Tüm öğrencilerin %25’i hergün,<br />
%20’si haftada 2-3 kez,<br />
%13 haftada 1 kez, %15 ise nadiren<br />
ebeveynleriyle öğreniyor.<br />
Ebeveynleriyle ders çalışanların<br />
en yüksek oranda<br />
olduğu okul türü %89 ile ilkokullar;<br />
İlkokul öğrencilerinin<br />
%44’ü hergün ebeveynleriyle<br />
çalışıyor. Yeni tip ortaokul öğrencilerinin<br />
%84’ü (%26 hergün)<br />
ebeveynleriyle çalışıyor.<br />
Larcher’e göre artan ders yardımı<br />
ihtiyacı eğitim politikaları<br />
tedbirleriyle geriletilebilir. Sayısı<br />
kısıtlanan tam gün okullarda<br />
ders yardımı talebi daha<br />
az, bu durum düzenli olarak<br />
destek dersleri sunan okullar<br />
için de geçerli.
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 4<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Makam mevkileri, benleri ve bizleri<br />
çıkarıp bir yana koyabilmeli insan,<br />
Hatta tüm korkuları ve kaygıları da,<br />
Çünkü hiç kimse bugüne kadar;<br />
Kendi korkularıyla, kaygılarıyla<br />
gelmemiştir dünyaya,<br />
Sorunları da üreten biz,<br />
çözüm aramakta yetersiz kalan da,<br />
„Kimseye kaldıramayacağı<br />
yük yüklenmez!“ aslında<br />
İnsan olmanın verdiği farkla,<br />
insana yüklenen güç ve anlamla,<br />
Arınmalı, zarar veren<br />
duygulardan, kaygılardan,<br />
Onlar seni esir almadan…<br />
Sorunlar görünmez hayaletlerdir belki<br />
ama etkileri gerçektir. Olay ne zaman<br />
gerçekleşmiş olursa olsun, etkileri<br />
bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa<br />
yıllar sonra ortaya çıkar. Ruh acı çekerse<br />
beden hisseder. Çünkü ruh ve<br />
beden birlikte çalışır…<br />
Bir de duygular vardır, olumlu veya<br />
olumsuz: Sevinmek, güvende hissetmek,<br />
saygı duymak, kabul görmek,<br />
inanmak gibi. Olumsuz olanlar ise;<br />
küçük düşürülmek, yetersiz hissetmek,<br />
aşağılanmak, reddedilmek, onaylanmamak,<br />
hiçe sayılmak, yalnızlık, kendini<br />
önemsiz hissetmek, pişmanlık, ki<br />
insan beynini kemiren kurtlardır. İfade<br />
edilmeyen duygular vücutta dolaşır,<br />
ama kaybolmaz. Vücuttan atılmayınca<br />
farklı rahatsızlıklara dönüşür. Konuşma<br />
bozuklukları, korku ve kaygılardan kaynaklanan<br />
panik ataklar, kızgınlık,<br />
kırgınlık, öfke ve nefret duyguları bunlardandır.<br />
Konuşulmayan, davranışa<br />
dönüştürülemeyen olumsuz duygular<br />
büyür, ağırlaşır ve olduğu bedene rahatsızlıklar<br />
vererek meydana çıkar.<br />
Bugün tıbben bile açıklanmıştır ki, birçok<br />
bedeni rahatsızlıkların temelinde,<br />
vücuda hapsedilmiş olumsuz duygular<br />
vardır. Çok güçlü diye tabir ettiğimiz<br />
insanların bile gizleyemediği.<br />
Oysa insan, eşref-i mahlukat (yaratılmışların<br />
en şereflisi) olarak yaratılmış,<br />
“Siz hiç akletmez misiniz?“ diye defalarca<br />
yer alır kitab-ı mukaddeste. Ne<br />
hikmetleri barındırır bu ayet bilinmez.<br />
Ve her insan bir canlı ayettir esasında…<br />
Aklını kullanıp düşünen inanır, inanç<br />
insanı diri tutar, güç verir. Düşünen,<br />
akleden insan çözüm aramaya yönelmiş<br />
demektir. Çünkü insan nereye<br />
odaklanırsa oraya meyleder, enerjisi<br />
oraya akar. Güzel bir meşguliyet insanı<br />
rahatlatır, kötü duygulardan arındırır.<br />
Bir insanın yanlışlarına yoğunlaşan biri,<br />
devamlı zayıf noktalarını, kusur ve hatalarını<br />
görür. Bunun yanında, bir insanın<br />
güzelliklerine odaklanan onu güzel<br />
YASEMİN KARAGÖZ<br />
yasemin-ka@hotmail.com<br />
HERŞEY SENDE BAŞLAR,<br />
SENDE BİTER...<br />
görür. Güzellik bakışlarda gizlidir, surette<br />
değil.<br />
Aslında insan içinde kodlanmış, gizlenmiş<br />
formüllerle doludur. Bu güç sayesinde<br />
içini kemiren olumsuz duygulardan,<br />
kötü hislerden kurtulabilir. Biz<br />
bunun adına tevekkül deriz, güven<br />
deriz…<br />
Hayatta ‘‘4D’’ kuralı vardır; Duygu,<br />
Düşünce, Davranış ve Duruş. Duygu<br />
düşüncelerimizi, düşüncelerimiz davranışlarımızı<br />
ve davranışlarımız duruşumuzu<br />
meydana getirir. İnsanın<br />
duruşu, iç dünyasını ve duygularını<br />
yansıtır. Duruşunu değiştiren duyguları<br />
da değiştirir. Yine bilimsel bir gerçektir<br />
ki, insanın dik duruşu, göğüs kafesini<br />
açar, pozitif enerji almasına sebep<br />
olur. Rahat nefes alan iç huzuru, omuzundaki<br />
yükün hafiflediğini hisseder.<br />
Güzel düşünen güzel görür, güzel<br />
gören mutlu olur. Mutluluk ki, dünya<br />
hayatının çekilmez olduğu anlarda gerçek<br />
ve sonsuz olanı düşünmek, hayal<br />
etmek, yönelmek…<br />
Österreichs Bevölkerung<br />
leicht gewachsen<br />
Avusturya Nüfusundaki<br />
Artış Çok Az Oldu<br />
Geçtiğimiz günlerde Avusturya<br />
İstatistik Kurumu, nüfus<br />
ile ilgili kesin verileri yayınladı<br />
ve Ocak <strong>2018</strong> itibariyle<br />
Avusturya nüfusu 8.822.267<br />
ve nüfus artış oranı %0.56<br />
oldu. 2017’deki nüfus artışı<br />
(49.402 kişi) 2016’daki artışa<br />
göre (72.394 kişi) düşük<br />
kaldı. Tüm nüfus artışının<br />
%90’nını yurtdışından ülkeye<br />
dönüş yapanlar oluşturdu,<br />
pozitif seyreden doğum artış<br />
oranı da (+4.363 yeni doğum)<br />
nüfus artışına katkı<br />
sağladı.<br />
2017’de 87.633 (2016’ya<br />
göre 42 daha az) çocuk dünyaya<br />
geldi, 83.270 (2016’ya<br />
göre 2.601 fazla) ölüm gerçekleşti.<br />
En yüksek artış Viyana’da<br />
En yüksek artış 2002’den<br />
beri olduğu gibi 2017’de de<br />
Viyana’da oldu. Başkentin<br />
nüfusu <strong>2018</strong> yılı başı itibariyle<br />
1.888.776 ve nüfusun<br />
artış oranı %1.13. Vorarlberg<br />
(+%0.77) ve Tirol (+0.67)<br />
eyaletlerindeki nüfus artışları<br />
da ortalamanın üzerinde<br />
gerçekleşti. Ortalama üzerinde<br />
nüfus artışı kaydeden<br />
diğer eyaletler ise Salzburg<br />
(+%0.60) ve Yukarı Avusturya<br />
(+%0.58) oldu. Ortalama altında<br />
artış olan eyaletler<br />
Aşağı Avusturya (+%0.30),<br />
Burgenland (+%0.25) ve<br />
Steiermark (+%0.24). Nüfusunda<br />
azalma tespit edilen<br />
tek eyalet Kärnten (-%0.03)<br />
olarak kayıtlara geçti.<br />
Avusturya’da 1 Ocak <strong>2018</strong><br />
itibariyle 4.338.518 erkek,<br />
4.483.749 kadın, 1.719.499<br />
20 yaş altı genç ve çocuk,<br />
5.455.776 20-65 yaş arası<br />
(%61.8), 65 ve üstü yaş grubunda<br />
olanlar ise 1.646.992<br />
(%18.7) kişi olarak gerçekleşti.<br />
1 Ocak 2017 ile karşılaştırıldığında<br />
erkeklerin sayısı<br />
26.077, kadınlarınki<br />
23.325, 20 yaş altı ve çocukların<br />
1.774, 20-64 yaş arası<br />
grubun 26.153 ve emeklilik<br />
yaşında olanların sayısı ise<br />
21.475 kişi arttı.<br />
100 ve üzeri yaşta olanların<br />
sayısı <strong>2018</strong> Ocak itibariyle<br />
toplam 1.019 kişi (147 erkek,<br />
872 kadın) oldu. Bu sayı<br />
2016’ya göre 129 kişi daha<br />
az. Bu azalma 100 sene<br />
önceki 1. Dünya Savaşı sırasında<br />
doğum sayısının az<br />
olmasının sonucu. Genel yaş<br />
ortalaması ise <strong>2018</strong> başında<br />
42.6 ve bu az da olsa<br />
bir önceki yılın karşılaştırma<br />
değerinin üzerinde.<br />
Hükümet, Ebeveynleri Avusturya’da Çalışan Fakat Diğer AB Ülkelerinde Yaşayan Çocuklara Aile Yardımını Yeniden Ayarlıyor<br />
Yurtdışındaki Çocuğa Yapılan Yardım Kesilecek<br />
Kadın, Aile ve Gençlik Bakanı Juliane<br />
Bogner-Strauß, Bakanlar Kurulu<br />
toplantısının ardından yaptığı<br />
açıklamada, ülkede çalışan AB vatandaşlarının,<br />
Avusturya dışında yaşayan<br />
çocuklarına yönelik sosyal<br />
yardımlarda düzenleme yapılmasının<br />
kararlaştırıldığını bildirdi. Bakan<br />
Strauß, aile yardımı olarak bilinen<br />
sosyal yardımın aylık gelir ya da<br />
Im Bild: Bundesminister Norbert Hofer (l.) und Bundesministerin Juliane Bogner-Strauß (r.)<br />
sigorta kapsamında olmadığını belirterek,<br />
üye ülkelerin durumuna<br />
göre yardımlarda kısıtlama yapılacağını<br />
kaydetti.<br />
Ulaştırma Bakanı ve hükümet koordinatörü<br />
Norbert Hofer (FPÖ) de<br />
açıklamalarda bulunarak, hükümetin<br />
yeni planlarını uygulamak için<br />
harekete geçeceğini, doğal olarak<br />
bir ön evre olacağını, bir dizi kanunun<br />
karar aşamasında beklediğini<br />
belirtti. Bunlardan aile yardımının<br />
diğer AB ülkelerinde yaşayan çocuklar<br />
için o ülkedeki fiyatlara göre<br />
ayarlanması ile ilgili yasa taslağının<br />
meclise gönderildiğini, meclisin 2.<br />
yarıyılda yasayı çıkaracağını ve yeni<br />
yasanın 2019 başından itibaren yürürlüğe<br />
gireceğini ifade etti.<br />
Yasanın çıktığı tarihten itibaren itiraz<br />
hakkı da doğmuş olacak.<br />
AB Komisyonu da<br />
Avusturya’yı, AB sözleşmesinin<br />
milliyetçiliğe dayanarak<br />
çalışana ayrımcılığı<br />
yasakladığı konusunda<br />
uyardı. Birkaç hukukçunun<br />
yasanın AB<br />
hukukuna aykırı olduğunu<br />
söylemesine karşın<br />
hükümet taslakta önemli<br />
bir değişiklik yapmadı.<br />
Bakan Juliane Bogner-<br />
Strauß (ÖVP) aile yardımının<br />
ücretin bir parçası<br />
olmadığını, yaşam masraflarının<br />
bir kısmını karşılayan<br />
sosyal yardım<br />
olduğu tezini savunuyor.<br />
© BKA / Regina Aigner<br />
FPÖ’lü bakan Hofer, bu düzenlemenin<br />
adaletli olduğunu ve yurt dışında<br />
yaşayan çocuklar için yıllık<br />
273 milyon euro ödeme yapıldığını<br />
söyleyerek: "Bu çalışma ile yıllık<br />
harcamalar yaklaşık 100 milyon<br />
euro azalacak. Bu miktarı Avusturya'da<br />
çocuklarımızın sosyal giderleri<br />
için kullanacağız" dedi.<br />
Yardımlar Eurostat göstergesi kullanılarak<br />
çocuğun yaşadığı AB ülkesindeki<br />
fiyat seviyesine göre<br />
ayarlanacak. Yasa uygulandığında<br />
kardeşi olmayan bir yeni doğan Macaristan’da<br />
172.40 euro yerine<br />
93.61, Yunanistan’da ise 136.54<br />
euro yardım alacak. 2016’da Avusturya,<br />
AB, Avrupa Serbest Ekonomi<br />
Bölgesi ülkeleri ve İsviçre’de yaşayan<br />
ebeveynleri ise Avusturya’da<br />
çalışan yaklaşık 132 bin çocuk için<br />
273 milyon euro ödedi. Aile Bakanına<br />
göre yeni fiyat modeliyle 100<br />
milyon euro tasarruf edilebilir. Muhalefet<br />
ise kararı eleştirerek çocukların<br />
bakımına olacak etkilerine<br />
dikkat çekti. Yasa AB hukuku açısından<br />
zorluklar getirebilir. 2016’da<br />
yurt dışına gönderilen aile yardımının<br />
en büyük kısmı Macaristan’a<br />
(80 milyon euro) ödendi. Avusturya’da<br />
çalışan Slovakyalı ebeveynlere<br />
63 milyon euro, Polonya’ya 38<br />
milyon euro ve Romanya’ya 32 milyon<br />
euro gönderildi.<br />
A<br />
VRUP<br />
<strong>HABER</strong><br />
A<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Gazete Kurucusu (Gründerin)<br />
Katrin VORHAUSER<br />
İmtiyaz Sahibi (Herausgeber und Inhaber)<br />
Mehmet İNAK<br />
Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion)<br />
Hasan KESKİN<br />
Türkiye Temsilcisi<br />
Mag. Ahmet ZUBİ<br />
21.06.<strong>2018</strong> - 31.07.<strong>2018</strong><br />
SAYI: 76 HAZiRAN <strong>2018</strong> - <strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong> AUSGABE: 76<br />
ANSCHRIFT - ADRES<br />
<strong>HABER</strong> <strong>AVRUPA</strong> - <strong>EUROPA</strong> <strong>JOURNAL</strong><br />
Roßbachstr. 10 - 6020 Innsbruck<br />
Baskı-Druck: Medien-Druck Salzburg GmbH<br />
Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden<br />
gazetemiz sorumlu değildir.<br />
www.europa-journal.net - info@europa-journal.net<br />
R<br />
I<br />
E<br />
C H
Sicher im sozialen Netz - Jugendliche sensibilisieren Jugendliche<br />
Dijital medyanın sağlıklı ve bilinçli kullanılmasının anahtarı, medyayı doğru kullanma becerisidir...<br />
Güvenli Bir Sosyal Ağ İçin El Ele<br />
(OTS) - Uzun bir süredir dijital<br />
medya, çocuk ve gençlerin<br />
günlük yaşamının bir<br />
parçası ve sosyal iletişimlerinin<br />
önemli bir yapı taşı oldu.<br />
Ancak bunun onların ruhsal<br />
ve psiko-sosyal sağlık durumlarına<br />
olumsuz etkileri de<br />
mevcut. Sağlıklı Avusturya<br />
Fonu (ÖFG) yöneticisi Klaus<br />
Ropin şunu vurguluyor:<br />
''Gençlerin bu tür risklerden<br />
sakınıp bunlarla başa çıkabilmeleri,<br />
yaşadıkları sosyal<br />
çevreye ve medyayı doğru<br />
kullanabilmelerine bağlıdır.<br />
Kısa süre önce sonuçlanan<br />
proje 'make IT safe 2.0' tam<br />
bu konuda devreye girmiş<br />
bulunmaktadır.''<br />
make IT safe 2.0 -<br />
Ders Dışı Gençlik Çalışması<br />
Peer Projesi<br />
(Akran Eğitimi Projesi)<br />
Projenin yöneticisi Alexander<br />
Glowatschnig projeyi şöyle<br />
tanımlıyor: ''Gençler internette<br />
davranış konusundaki<br />
problemlerini yine aynı yaştaki<br />
gençlere anlatıyor, bu<br />
gençler dijital medya ile başa<br />
çıkma konusunda eğitilmişler<br />
ve öğrendiklerini diğer gençlere<br />
aktarma görevi almışlardır.<br />
Tüm Avusturya’da<br />
500’ün üstünde gence ulaşan<br />
bu 'Peer Uzmanları' aynı zamanda<br />
sağlık konusunda da<br />
gelişime ve şiddetin önlenmesine<br />
de katkıda bulunmaktadırlar.''<br />
ECPAT Avusturya'nın, çocuk<br />
hakları ve cinsel istismardan<br />
koruma çalışma grubu tarafından<br />
tasarlanıp uygulanan<br />
proje, pratikte ders dışı gençlik<br />
çalışması kapsamında<br />
Salzburg ve Steiermark eyaletlerinde<br />
gerçekleşti.<br />
Bu önemli 'make IT safe 2.0'<br />
projesi; FGÖ, Başbakanlık,<br />
Başbakanlık Aile ve Gençlik<br />
Dairesi, Anayasa ve Reform<br />
Bakanlığı, Adalet Bakanlığı,<br />
w w w. e cp at.at w w w. ma ke itsafe. at w w w. peerbox .at<br />
Alexander Glowatschnig, Proje Yöneticisi:<br />
''Gençler dijital medyayı güvenli kullanma<br />
konusunda eğitiliyor ve öğrendiklerini diğer<br />
gençlere aktarma yeteneği kazandırılıyor.<br />
Tüm Avusturya’da bu 'Akran Eğitim Uzman<br />
Grubu - Peer Experts' 500’ün üzerinde<br />
gence ulaştılar ve sağlığın geliştirilmesi ve<br />
şiddetin önlenmesine katkıda bulundular.''<br />
İçişleri Bakanlığı, Özel İnternet<br />
Vakfı Austria/netidee.at<br />
tarafından desteklendi.<br />
Siber Mobbing<br />
(Sanal şiddet): Yeni Bir<br />
Mobbing Versiyonu<br />
Şimdi mobbingin yeni bir versiyonu<br />
gündemde; Dijital<br />
medya aracılığıyla sistematik<br />
taciz, bireyleri pes ettirme ve<br />
bilinçli dışlama yeni bir boyut<br />
kazandı. Bu yeni tür mobbing<br />
her an olabiliyor, saniyeler<br />
içinde büyük bir kitleye ulaşabiliyor,<br />
gönderici ise anonim<br />
hareket ediyor. Akran<br />
Eğitim Uzman Grubu (Peer<br />
Experts) bu durumdan etkilenen<br />
şahsın nasıl davranması<br />
gerektiğini öğretiyor.<br />
Mağdur gençlerin<br />
yapabilecekleri şunlar:<br />
Ekran resmi çekme (Screenshots)<br />
yoluyla delilleri kaydetmek<br />
ve saklamak, sosyal<br />
ağda istemedikleri şahısları<br />
engellemek, güvenilir kişilerden<br />
destek ve yardım aramak<br />
ya da 147 – Rat auf<br />
Draht (www.rataufdraht.at)<br />
ve #GegenHassimNetz<br />
(www.beratungsstelle.counteract.or.at)<br />
gibi danışma<br />
merkezlerine başvurmak çok<br />
önemlidir.<br />
Mesajlaşma - Yeni Medya,<br />
Yeni Meseleler<br />
Gençlerin internete kendi<br />
oluşturdukları metinler de<br />
farkedilemeyen sonuçlar doğurabilir.<br />
‘Sexting’ (Cinsel<br />
içerikli mesajlaşma) adıyla<br />
yayılan erotik metin ve resimleri<br />
sosyal medya yoluyla<br />
yayma eğilimini betimler.<br />
Akran Eğitim Uzman Grubu'nun<br />
bir görevi de, gençleri<br />
bu tür mesaj, resim ve yazıların<br />
sosyal ağdan silinemeyeceği<br />
ya da çok güç<br />
silinebileceği ve bunların<br />
kendilerine karşı kullanılabileceği<br />
konusunda hassaslaştırmak<br />
ve bilinçlendirmektir.<br />
Kalıcı etkiler<br />
Projenin etkilerinin kalıcılığı<br />
için bir taraftan okul harici<br />
gençlik çalışması yapan diğer<br />
aktörlerin de kullanabileceği<br />
bir ‘Çalışma Bilgilendirme Kutusu<br />
(Toolbox)’ oluşturuldu,<br />
diğer taraftan projenin süresi<br />
boyunca öğrendiklerini diğer<br />
gençlere de aktarabilecek kabiliyette<br />
400’ün üzerinde<br />
gençlik çalışanı eleman eğitildi.<br />
FGÖ Aracılığıyla Proje<br />
Desteklerinden Yararlanın<br />
FGÖ yöneticisi Klaus Ropin<br />
çocuk ve gençlerin psiko-sosyal<br />
sağlığı konusuyla ilgili<br />
olan tüm kurumları FGÖ’nün<br />
teşviklerinden yararlanmaya<br />
davet ediyor. Bunun için tüm<br />
bilgilerin internet sayfasında<br />
ve FGÖ şubelerinde bulunacağını<br />
ifade ediyor.<br />
''make IT safe 2.0''Projesi<br />
Web Sayfası:<br />
www.makeitsafe.at<br />
Klaus Ropin, Sağlıklı Avusturya Fonu Yöneticisi:<br />
''Gençler bu tür risklerden sakınıp bunlarla uğraşabilirler mi? ‘ bu onların yaşadığı<br />
sosyal çevreye ve medyayı kullanma becerilerine sıkı sıkıya bağlıdır. Henüz kısa bir<br />
süre önce sonuçlanan 'make IT safe 2.0' tam burada gerçekleşmiştir.<br />
FGÖ’nün 5 ağırlıklı konusundan birisi 'Sağlıklı Büyüme'. Çocuk ve gençlerin<br />
psiko-sosyal sağlığı, bu konuyla ilgilenmek isteyen tüm kuruluşları FGÖ’nün proje<br />
desteğinden yararlanmasına davet ediyorum. Bununla ilgili tüm bilgiler www.fgoe.org<br />
adresinde bulunabilir. FGÖ şubelerinin takımları da danışmanlık verirler.''
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 6<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Der Angriff von ÖVP und FPÖ auf Rechte<br />
von ArbeitnehmerInnen hat eine neue Brutalität<br />
erreicht: es kommt die 60-Stunden-<br />
Arbeitswoche! Ohne Rücksicht auf den<br />
normalen Weg der Gesetzgebung, also OHNE<br />
eine Begutachtungszeit durch Expertinnen und<br />
Experten, wollen die beiden rechten Regierungsparteien<br />
ein Gesetz im Parlament<br />
durchdrücken, das den 12-Stunden-Arbeitstag<br />
zur Normalität machen soll, wo das die<br />
Arbeitgeber wünschen.<br />
Diese arbeiter- und arbeitnehmerfeindliche<br />
ARBEITSZEITVERLÄNGERUNG nennt die Regierung<br />
schönfärberisch "Flexibilisierung", flexibel<br />
wohl für die Arbeitgeber. Für die Arbeitnehmerinnen<br />
und Arbeitnehmer wird das neue<br />
Gesetz den faktischen Zwang zu Mehrarbeit<br />
und weniger Zeit für Familie, Hobbys und<br />
damit weniger Lebensqualität bedeuten. Die<br />
Beschäftigten werden in Zukunft vor der Wahl<br />
stehen, entweder "freiwillig" mehr Stunden<br />
zu arbeiten oder ihren Job zu verlieren. Wenn<br />
die Regierung von "Freiwilligkeit" phantasiert,<br />
zeigt das, wie lebensfremd und zynisch sie ist.<br />
Die ÖVP-FPÖ-MinisterInnen sind wohl nie in<br />
der Haut eines Fabrikarbeiters oder einer<br />
Verkäuferin gesteckt, die Angst vor Jobverlust<br />
und Arbeitslosigkeit hat.<br />
Alev Korun<br />
Die Grünen<br />
alev.korun@gruene.at<br />
Die 60-Stunden-<br />
Arbeitswoche kommt<br />
"dank" ÖVP-FPÖ<br />
Vor allem BürgerInnen, die diese beiden<br />
Parteien wegen ihrer Anti-Ausländer-Politik<br />
gewählt haben, dürften inzwischen sehen,<br />
dass hier "Ausländer" gesagt und Sozialabbau<br />
bei ALLEN Beschäftigten betrieben wird.<br />
Strache und Kurz handeln mit dieser Politik<br />
nur im Interesse von Industrie- und Konzernlobbies.<br />
Die durchschnittliche Wochenarbeitszeit ist<br />
laut der - in allen EU-Ländern gültigen -<br />
Arbeitszeitrichtlinie über einen Zeitraum<br />
von 4 Monaten auf 48 Stunden begrenzt,<br />
inklusive aller Überstunden. Daran wird<br />
sich auch die Regierung halten müssen.<br />
Im EU-Vergleich liegt Österreich übrigens<br />
schon jetzt im Spitzenfeld der wöchentlich<br />
geleisteten Arbeitsstunden. Das<br />
heißt, die Menschen in Österreich brauchen<br />
nicht noch längere Arbeitszeiten,<br />
sondern mehr Zeit für sich und ihre Familie,<br />
kurzum für mehr Lebensqualität.<br />
Daher schlagen die Grünen eine Reduktion<br />
der Arbeitszeit vor, statt einer Arbeitszeitverlängerung.<br />
Aus Studien wissen<br />
wir, dass dadurch auch mehr neue Jobs<br />
entstehen. Nein zum Kahlschlag der ArbeitnehmerInnenrechte<br />
durch die Bundesregierung!<br />
Zustimmung zu EU: Österreich besonders skeptisch<br />
Avusturya Halkı AB Üyeliği<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Avusturya Sendikalar<br />
Federasyonu (ÖGB)<br />
Başkanlığına Wolfgang<br />
Katzian Seçildi<br />
Wolfgang Katzian ist neuer ÖGB-Präsident<br />
ÖGB Yeni Başkanı Wolfgang Katzian oldu. (ÖVP-FPÖ) Hükümeti'ne karşı güçlerimizi<br />
Katzian kendisine duyulan büyük güvenden<br />
dolayı teşekkür ederek: "Bu sıradan yaşayabilmeleri için mücadele edeceğiz."<br />
birleştirip emekçilerin daha iyi bir hayat<br />
birşey değil, aksine birliğimize yönelik SPÖ Başkanı Christian Kern ise, "ÖGB<br />
büyük bir işarettir. Bu işbirliği ve birliktelik<br />
mevcut durumda ihtiyacımız olan en emekçiler, yüksek, açık ve güçlü bir sese<br />
Başkanlığına seçilen Wolfgang Katzian ile<br />
önemli şeydir. Antisosyal Kurz-Strache sahip olmaya devam edecektir" dedi.<br />
Göçmenlerin Ülkelerine<br />
Gönderdikleri Parada Büyük Artış<br />
Göçmenlerin ülkelerine gönderdikleri<br />
para 2017’de rekor seviyeye ulaştı.<br />
Dünya Bankası istatistiklerine göre göçmenlerin<br />
ülkelerindeki yakınlarına dünya<br />
genelinde 378.6 milyar euro gönderdiği<br />
açıklandı. Bu miktar 2016 yılına göre<br />
%8.5 daha fazla ve bu rakamın <strong>2018</strong>’de<br />
%4 oranında artacağı tahmin ediliyor.<br />
Dünya Bankası verilerine göre para gönderimi<br />
Avrupa, Rusya ve ABD’de artmış<br />
durumda. En fazla para gönderilen ülkeler<br />
sırasıyla Hindistan (69 milyar euro),<br />
Çin (64 milyar euro), Filipinler (33 milyar<br />
euro), Meksika (31 milyar euro), Nijerya<br />
(22 milyar euro), Mısır (20 milyar euro).<br />
Dünya Bankasına göre para transferi birçok<br />
fakir ülke için belirleyici faktör, ancak<br />
gönderim ücreti pahalı. <strong>2018</strong>’in ilk çeyreğinde<br />
dünya genelinde transfer edilen<br />
her 200 dolar için %7.1 gönderim masrafı<br />
alındı. Sahra’nın güneyinde kalan Afrika<br />
ülkelerine yapılan 200 doların %9.4’ü<br />
masraf olarak kesilirken bu bölge para<br />
transferi için alınan masrafların en yüksek<br />
olduğu yer olarak kayda geçti.<br />
Dünya Bankası raportörü Dilip Ratha:<br />
''Ailelerin eline daha çok para geçmesi<br />
için Dünya Bankası’nın talebi, devletlerin<br />
ve finans kuruluşlarının yüksek olan para<br />
gönderim masraflarını düşürmesi, bunun<br />
yanında teknik yönden transfer işlemlerinin<br />
daha da basitleştirilmesidir.''<br />
Foto: ÖGB / Lisa Lux<br />
Konusunda Oldukça Kuşkulu<br />
Geçtiğimiz günlerde Avrupa<br />
Birliği (AB) Parlamentosu, AB<br />
üyeliği hakkında yapılan anketin<br />
sonuçlarını açıkladı.<br />
2019’da yapılacak AB seçimlerine<br />
bir yıldan az bir süre<br />
kala Avrupa Barometresi verileri<br />
Avusturya halkının sadece<br />
%45’nin AB üyeliği lehinde<br />
olduğunu gösteriyor.<br />
Böylece Avusturya listede 28<br />
AB üyesi ülke arasında sondan<br />
4. sırada yer alıyor.<br />
İngiltere gelecek yılın Mart<br />
ayında AB üyeliğinden çıkmış<br />
olacak, buna rağmen İngiltere<br />
halkının %47’si AB üyeliğinin<br />
tarafında. AB üyeliği<br />
lehinde olanların genel ortalaması<br />
%60. AB üyeliği lehinde<br />
olanların oranlarının<br />
en yüksek olduğu ülkeler 'Protestocu Partilerden' Katılımcıların 2/3’si‚ ''Bir<br />
Lüksemburg (%85), İrlanda<br />
(%81), Almanya ve Hollanda<br />
(%79). Listede Avusturya’nın<br />
da altında yer alan son üç<br />
ülke şunlar: Çek Cumhuriyeti<br />
(%34), Hırvatistan (%36),<br />
İtalya (%39). Senelerdir AB<br />
tarafından sıkı bir tasarruf<br />
Korkmaya Gerek Yok<br />
Avusturya halkının büyük<br />
kısmının yaklaşan Avrupa seçimleri<br />
arifesinde dış sınırların<br />
güvenliği, genç işsizliğiyle<br />
mücadele ve AB vatandaşlarının<br />
sosyal güvencesi gibi<br />
noktalar, en çok hassas oldukları<br />
şeye sadece karşı olmak, hiçbir<br />
şeyi düzeltmez'' düşüncesinde.<br />
Bu düşüncede olan<br />
Avusturyalıların oranı ise<br />
%80.<br />
AB Seçimlerine İlgi Büyük<br />
Çoğunluğun AB seçimlere ilgisinin<br />
olup olmadığı soru-<br />
politikası uygulamak zorunda<br />
konular oldu. Anket suna en yüksek oranda<br />
bırakılan Yunanistan’da<br />
katılımcılarının %55’i kendi olumlu yanıt veren ülkleler<br />
ise halkın %45’i AB ülkelerinde ve %46’sı AB arasında Avusturya %60 ile<br />
üyeliğini yararlı buluyor. genelinde, Avusturyalıların Hollanda (%70), İrlanda<br />
Geçen yılın anketi ile kıyaslandığında<br />
da %77’si demokrasinin işleyiş<br />
(%62), Malta’dan (%61)<br />
AB taraftarların-<br />
daki artış düşük kalıyor. AB<br />
genel ortalaması sadece %3<br />
biçiminden memnunlar.<br />
Ankete katılan Avrupalıların<br />
yarısı da mevcut siyasi düzeni<br />
sonra 4. sırada yer aldı. AB<br />
ortalaması %50. Listenin sonundaki<br />
3 ülke ise Çek Cum-<br />
(%57’den %60'a) arttı. Bu<br />
protesto amacıyla kuruhuriyeti<br />
(%21), Slovakya<br />
%60 oran, son 35 yılın en lan siyasi partilerin ya da (%30) ve Letonya (%32).<br />
yüksek oranı. Bir önceki ankette<br />
siyasi hareketlerin kendi Onlarca yıldır altı aylık periyotlarla<br />
AB üyeliğini onayla-<br />
yanların oranı Avusturya’da<br />
%42 (23. sırada), Çek Cumhuriyeti’nde<br />
%33, Yunanistan’da<br />
%34, İtalya’da %35 ve<br />
Hırvatistan’da %36 idi.<br />
başlarına demokrasi için bir<br />
tehdit oluşturmadığı düşüncesindeler<br />
ve katılımcıların<br />
%56’sı böyle yeni partilerin<br />
değişiklikler için bir motor<br />
görevi göreceği kanısındalar.<br />
yapılan anket, bu<br />
kez 11-22 Nisan tarihleri<br />
arasında 15 ve üzeri yaştaki<br />
27.601 Avrupa Birliği üye<br />
ülkesi vatandaşı ile birlikte<br />
yapıldı.
7 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
Her üç Avusturyalıdan biri Müslüman aile üyesine karşı<br />
Müslüman ya da Yahudi<br />
aile üyesi ister misiniz?<br />
Pew Araştırma Merkezi'nin<br />
15 Batı Avrupa ülkesinde<br />
yürüttüğü araştırmada yerli<br />
halka "Bir Müslüman ya da<br />
Yahudi bireyi, aile üyesi olarak<br />
kabul etmek ister misiniz?"<br />
sorusu yöneltildi.<br />
Avusturya halkı ailesinde<br />
Müslüman bireye çok sıcak<br />
bakmazken, Yahudilere karşı<br />
ise daha az ön yargı mevcut.<br />
"Bir Müslümanı aile üyesi<br />
olarak kabul etmek ister misiniz?"<br />
sorusuna Avusturyalıların<br />
yüzde 34’ü hayır<br />
cevabı verdi. 15 Batı Avrupa<br />
ülkesi arasında Müslüman<br />
aile bireyine en olumsuz<br />
bakan İtalyanlar oldu ve<br />
ankete katılan İtalyanların<br />
yüzde 43'ü Müslüman aile<br />
bireyine karşı çıktı. İtalyanları<br />
yüzde 36 ile İngilizler<br />
ve yüzde 33 ile Almanlar<br />
takip etti.<br />
Mezhepsel Faklılıklar<br />
Müslüman bir bireyi aileye<br />
kabul etme konusunda Hristiyan<br />
mezhepleri arasında<br />
farklılık tespit edildi. Katolik<br />
inancına sahip olanların<br />
ciddi bir bölümü Müslüman<br />
aile bireyi istemezken, Protestanlar<br />
ise burada daha<br />
anlayışlı bir tutuma sahip.<br />
Yahudilere Karşı Daha Az<br />
Ön Yargı Mevcut<br />
Yahudi bir bireyin aile üyesi<br />
olarak kabul edilip edilmeyeceği<br />
sorusuna ise Avrupa’da<br />
daha anlayışlı bir tavır<br />
sergilendi.<br />
Avusturyalıların yüzde 21’i,<br />
‘Bir Yahudiyi aile bireyi olarak<br />
görmek istemiyorum’<br />
derken, İtalya yine katı tutumuyla<br />
ilk sırada ve yüzde 25<br />
ile en yüksek orana sahip<br />
ülke. İngilizlerin yüzde 23'ü<br />
ve Almanların yüzde 19'ı Yahudi<br />
aile bireyine karşı iken,<br />
bu oranın en düşük olduğu<br />
iki ülke ise yüzde 3 ile Hollanda<br />
ve Norveç.<br />
İnançsızlar Daha Hoşgörülü<br />
Araştırma ayrıca belirli bir<br />
dine inanmayanların, Hristiyan<br />
dininin gerekliliklerini<br />
yerine getirenlere kıyasla,<br />
Müslümanlara ve Yahudilere<br />
karşı daha hoşgörülü olduklarını<br />
ortaya çıkardı.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Müslümanlara Karşı<br />
Düşmanca Davranışlar<br />
Çeşitlenerek Artıyor<br />
Özellikle başörtülü kadınlara saldırılar artıyor...<br />
Geçtiğimiz 2017 yılında,<br />
İslam Düşmanlığı Dokümantasyon<br />
Merkezi, sözlü taciz,<br />
duvar yazıları gibi 309 adet<br />
saldırı kaydetti. Merkez yetkilileri<br />
bir basın toplantısında,<br />
internette de nefret<br />
paylaşımlarının arttığını belirterek,<br />
saldırıların özellikle<br />
kadınları hedef aldığını ifade<br />
ettiler.<br />
Merkez, basın toplantısında<br />
üçüncü yıllık ırkçılık raporunu<br />
da açıkladı. 2015’te yayınlanan<br />
ilk raporda 156 olan<br />
saldırı sayısı bir sonraki yıl<br />
256 ve 2017’de 309 oldu.<br />
Saldırıların büyük bir kısmı<br />
başkent Viyana’da gerçekleşti.<br />
Merkezin diğer eyaletlerde<br />
temsilcilikleri olmadığı<br />
için her eyaletten bilgiler<br />
mevcut değil. Buna rağmen<br />
mevcut kayıtlar temelinde<br />
net sonuçlar var: Şahıslara<br />
yönelik saldırıların %98’i<br />
Müslüman kadınlara yapıldı.<br />
Dokümantasyon Merkezi,<br />
başörtüsünün kişileri Müslüman<br />
olarak tanımlamasını<br />
saldırıların nedeni olarak<br />
gösterdi, oysa gayrimüslim<br />
olan bir kadın da özel bir<br />
nedeni olmaksızın başörtüsü<br />
taktığı için taciz edilmişti.<br />
Basında bununla ilgili haberlerin<br />
zamanlaması da düşündürücü.<br />
Genel seçimlerin<br />
yapıldığı Ekim 2017’de bu<br />
saldırılar zirve yaptı. Genel<br />
seçim öncesinde yapılan<br />
Cumhurbaşkanı seçiminde<br />
de aynı durum yaşandı. Ramazan<br />
ayının yaşandığı Mayıs<br />
ve Haziran aylarında da<br />
olaylar en üst seviyeye çıktı.<br />
Merkezin ifadesine göre<br />
basın izlediği politika ve kullandığı<br />
dil nedeniyle de olayların<br />
tırmanmasında ortak<br />
sorumlu oldu.<br />
Merkezin kayıtlarına geçen<br />
saldırıların %60’ını nefret<br />
söylemleri ve sözlü saldırılar<br />
oluşturdu. Yaklaşık %20’si<br />
duvar yazıları ve bunların bir<br />
kısmı gayrimüslim kuruluşların<br />
duvarlarında da yer aldı.<br />
İnternetteki saldırılar da iki<br />
kat arttı. Merkezin kayıtlarında<br />
bir polisin bir kadına<br />
ırkçı sözlü saldırı kaydı da yer<br />
alıyor.<br />
Beratungsstelle<br />
#GegenHassimNetz<br />
Beratung und Unterstützung für Betroffene<br />
von Hass und Hetze im Internet.<br />
Sie sind von Hass und Hetze im Internet betroffen? Die neue Beratungsstelle<br />
#GegenHassimNetz kann Ihnen in solchen Situationen helfen!<br />
Die Berater*innen unterstützen Sie dabei sich aktiv gegen Hass im Netz zu<br />
wehren und informieren Sie über mögliche rechtliche Schritte.<br />
Die Beratungsstelle #GegenHassimNetz ist erreichbar von:<br />
Mo – Mi: 9.00 – 16.30 Uhr<br />
Do: 10.00 –18.30 Uhr<br />
Fr: 9.00 –15.00 Uhr<br />
Telefon: (+43) 01 - 236 55 34<br />
E-Mail: beratung@zara.or.at<br />
Web/Chat/Meldeformular: https://beratungsstelle.counteract.or.at/<br />
Facebook Messenger: facebook.com/zara.or.at/<br />
Twitter: @CounterACT_Hass<br />
https://beratungsstelle.counteract.or.at/
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 8<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Seit Februar diskutiert meine Partei über<br />
ihre zukünftige, programmatische Ausrichtung.<br />
Tausende haben mitgemacht<br />
und sich online oder bei Veranstaltungen<br />
eingebracht. Wie man sich vorstellen<br />
kann, wurden Fragen von Migration und<br />
Integration lebhaft, aber immer solidarisch<br />
diskutiert. Beide Themen, insbesondere<br />
auch Fluchtmigration, wurden oft<br />
angesprochen und dazu Vorschläge gemacht.<br />
Viele Anregungen und Einwände,<br />
die unsere Mitglieder eingebracht haben,<br />
haben nun Eingang gefunden in den Entwurf<br />
zum Parteiprogramm, über den Ende<br />
Juni alle Mitglieder abstimmen werden.<br />
Das neue Programm soll für die nächsten<br />
15-20 Jahre die ideologischen Grundpfeiler<br />
meiner Bewegung abstecken und<br />
die grundsätzliche Ausrichtung unserer<br />
Politik anleiten. Was oft abstrakt klingen<br />
mag, ist das, was wir Mitglieder leben:<br />
Respekt, Mitbestimmung und unsere gemeinsame<br />
Anstrengung, die Lebens- und<br />
Arbeitsverhältnisse aller Menschen in<br />
Österreich zu verbessern.<br />
Doch was steht jetzt im Entwurf zum Programm<br />
zum Integrationsthema drinnen?<br />
Unten habe ich euch das „Miteinander“-<br />
Kapitel verlinkt, zum genauer Durchlesen.<br />
Was mir - auch als Integrationssprecherin<br />
Nurten YILMAZ<br />
Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />
nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />
Das Miteinander stärken:<br />
Das neue SPÖ<br />
Parteiprogramm<br />
der SPÖ - wichtig ist, ist eine Perspektivenänderung.<br />
Es geht nicht um „die defizitären<br />
Anderen“, die „wir“ integrieren<br />
müssen, sondern darum, eine gemeinsame<br />
Zukunft zu gestalten, die von Respekt,<br />
Teilhabe und einem solidarischen<br />
Miteinander geprägt ist. Integrationspolitik<br />
ist Gesellschaftspolitik und betrifft<br />
alle: „Sozialdemokratische Integrationspolitik<br />
arbeitet aktiv an der gesellschaftlichen<br />
Teilhabe und Mitbestimmung aller<br />
Menschen – egal ob hier geboren oder<br />
nicht. Ein gelungenes Zusammenleben<br />
bedeutet, dass es für alle Menschen, die<br />
hier leben, bestmögliche Bedingungen für<br />
ein ebenbürtiges und solidarisches Miteinander<br />
gibt.“ Wir mögen verschiedene<br />
Herkünfte haben, aber eine gemeinsame<br />
Zukunft in unserem Land. Und als ArbeiterInnenpartei<br />
steht die SPÖ immer auf<br />
der Seite der Hackler und ArbeitnehmerInnen,<br />
egal welche Hautfarbe oder<br />
Vornamen. Das ist fix. „Die Zusammenarbeit<br />
von zivilgesellschaftlichen Initiativen,<br />
migrantischen Gruppen, Freiwilligenarbeit<br />
und öffentlichen Einrichtungen ist für uns<br />
Ausdruck eines gemeinsamen Strebens<br />
nach einer solidarischen und egalitären<br />
Gesellschaft.“ Zukunft kann kommen, wir<br />
machen sie.<br />
https://zukunftsprogramm.at/article/10-das-miteinander-staerken<br />
Geçtiğimiz günlerde Avusturya<br />
İstatistik Kurumu, AB Sosyal Raporu'nda<br />
(SILC) Avusturya’nın değerlendirildiği<br />
bölümün verilerini<br />
yayınladı. Buna göre Avusturya’da<br />
2017’de 1.563.000 kişi (nüfusun<br />
%18.1) yoksulluk ya da dışlanma<br />
tehdidi altındaydı ve bunlardan<br />
434 bini en riskli grupta yer aldı.<br />
Bu grubun içinde uzun süreli işsizler,<br />
AB ya da Avrupa Ekonomi<br />
Serbest Bölge Ülkeleri vatandaşı<br />
olmayanlar ve çocuğunu yalnız yetiştirenler<br />
mevcut. AB sosyal raporuna<br />
göre şu 3 grup ‘Yoksulluk<br />
ve dışlanma tehdidi altında’ olarak<br />
nitelendiriliyor: 1- Fiilen yoksulluk<br />
tehdidi altında olanlar (1.245.000<br />
kişi), 2- Ağır maddi sıkıntı altındakiler<br />
(323.000 kişi), 3- Evinde hiç<br />
çalışanı ya da az çalışanı olan aileler<br />
(545.000 kişi). 2017’de Avusturya’da<br />
bu üç özellikten ikisini<br />
birden yoğun şekilde taşıyan<br />
434.000 kişi mevcut ve bunlar<br />
işsizlik parası, acil durum parası<br />
İşgücü Piyasasında Kalifiye<br />
Eleman Sıkıntısı Artıyor<br />
(OTS) - Son dönemde işsizlikte gerileme 29.064<br />
kişi oldu. Bu sonuçla Avusturya Avrupa genelindeki<br />
sıralamada 10. sırada yer aldı. Bu<br />
konuda Avusturya Ticaret Odası'nın (WKÖ)<br />
işgücü piyasası uzmanı Martin Gleismann<br />
şunları söyledi: ''Burada sorun eskiden beri<br />
var olan yapısal işsizlik ve bu iyi bir konjonktür<br />
için uygun değil. Hükümet programındaki<br />
yaklaşımlarla hızlıca üstüne gidilmeli.''<br />
'Yaşlılar' arasındaki işsizlik düşüşte<br />
<strong>2018</strong> yılı başından bu yana 52.695 ‘Yaşlı İşsiz’<br />
kendine uygun bir iş bulmuş durumda. Son<br />
yıllarda İş Piyasası Kurumu’nun (AMS) izlediği<br />
yaşlıları iş piyasasına dahil etme yardımı<br />
verme stratejisi çok doğru bir adım oldu.<br />
Gleismann: ''Gelecekte de yaşlı ve işgücü<br />
piyasasından uzakta kalan kişiler için AMS’ye<br />
verilen mali araçların %60’ının dahil etme<br />
yardımı ve kombine ücretler için ayrılması<br />
son derece olumlu. Genellikle doğrudan işletmenin<br />
bünyesinde yapılan eğitimlerin<br />
şiddetle daha çok desteklenmesi gerekir.<br />
Avusturya’da 1.5 milyon Kişi Yoksulluk<br />
Ya da Dışlanma Tehlikesi İle Karşı Karşıya<br />
1.563.000 Menschen<br />
armuts- oder ausgrenzungsgefährdet<br />
ve aile yardımı gibi sosyal yardımlara<br />
bağlı olarak yaşamlarını<br />
devam ettiriyorlar. Bu grupta olan<br />
insanların hane gelirlerinin %68’ini<br />
sosyal yardımlar oluşturuyor.<br />
Sosyal İşler Bakanı Hartinger-<br />
Klein: ''Önlemler alınmalı''<br />
''Araştırmanın sonuçları doğru<br />
yolda olduğumuzu gösteriyor ama<br />
aynı zamanda yoksulluk ve dışlama<br />
ile mücadele için tedbirler<br />
almak zorundayız. Hükümet sosyal<br />
ve vergi politikalarında tedbirlerini<br />
aldı, sağlık ve eğitim alanında da<br />
önlemler planlıyor.''<br />
Yalnız yaşayanlar için yoksulluk<br />
eşiği ayda 1.238 euroluk bir gelir.<br />
Çocuk başına 371 euro ve her bir<br />
ilave yetişkin için 618 euro ödeniyor.<br />
Yoksulluk sınırının üzerinde<br />
yaşayan ancak ağır maddi sıkıntı<br />
çeken, hemen hemen ya da hiç çalışmayan,<br />
toplumdan da dışlanma<br />
tehdidi altında. Ağır maddi sıkıntı,<br />
belli başlı temel ihtiyaçlarını<br />
-senede bir hafta tatil ya da evini<br />
ısıtma gibi- karşılayamama durumlarında<br />
ortaya çıkıyor.<br />
Caritas: ''Özellikle çocuklar büyük<br />
tehdit altında''<br />
Yoksulluğun sıklıkla evlatlarını yalnız<br />
yetiştirenlere isabet etmesi sebebiyle<br />
çocuklar, en çok yoksulluk<br />
tehdidi altındakiler olarak kabul<br />
ediliyor. Caritas’a göre 2017’de<br />
yaklaşık 289.000 çocuk ve genç<br />
yoksulluk içinde yaşadı. Eğilim<br />
artış yönünde. 52 bin çocuk yeteri<br />
derecede ısınmayan evlerde yaşıyor.<br />
Ebeveynlerinin istikrarsız mali<br />
durumundan dolayı 171.000<br />
çocuk ayda bir kez bile arkadaşını<br />
evine çağıramıyor. 234 bin çocuk<br />
kalabalık evlerde, 223 bin çocuk<br />
rutubetli ve küflü odalarda kalıyor.<br />
Yoksulluk Konferansı: ''Gelirler<br />
adaletsiz dağıtılıyor''<br />
Geçtiğimiz günlerde yapılan Yoksulluk<br />
Konferansı'nda şu sonuçlara<br />
varıldı: - Çocuk yoksulluğu, yaşlı<br />
işsizler ve kronik hastalıklar durumunda<br />
daha ciddi yardımlara ihtiyaç<br />
var. Sosyal yardımlar kesinlikle<br />
sosyal dengeye katkı sağlayacak,<br />
yoksulluğu önleyici olarak etki<br />
yapmalı. (Bu yardımlar yoksulluk<br />
tehdidini %44’ten %14’e indirdi.)<br />
En etkili sosyal yardımlar ise şunlar:<br />
İşsizlik parası, acil durum,<br />
asgari yaşam garanti parası, konut<br />
yardımı ve bakım yardımı. Bununla<br />
birlikte Avusturya’daki gelir<br />
dağılımında oldukça adaletsiz bir<br />
durum mevcut.<br />
Arb eitsmarkt hoch -<br />
Fachkräfte<br />
imme r sc hwer er<br />
zu finde n<br />
Böylelikle iş arayan kişi işin yanında en uygun<br />
eğitimi de almış olur.''<br />
Yaklaşık 20 bin staj yeri çırakları bekliyor<br />
4.980’i hemen, 14.472’si zamanla doldurulması<br />
beklenen 19.452 staj yeri uygun stajyer<br />
çıraklarını bekliyor. Glesmann: ''İşletmeler<br />
stajyerlerini gittikçe daha erken aramaya<br />
başlıyor. Uygun kişiyi bulmak gittikçe zorlaşıyor.<br />
İşe genellikle uygun olmayan kişiler alındığında<br />
sonuç başarısız oluyor. Diğer sorun<br />
ise Doğu Batı ayrımı; doğuda staj yeri sayısı<br />
yetersizken, batıda stajyer bekleyen boş yer<br />
sayısı oldukça yüksek. Eurostat‘ın yayınladığı<br />
işsizlik kotalarının karşılaştırılmasında görüldüğü<br />
üzere Avusturya’da da bölgesel farklılıklar<br />
mevcut. İşgücü piyasası fırsatları şu<br />
anda kırsal bölgelerde daha fazla. Bu bölgelerdeki<br />
boş yerleri doldurmak için tüm kuvvetler<br />
bir arada hareket etmelidir. Almanya<br />
örneğinde olduğu gibi hükümet programına<br />
eklenen kalifiye eleman atağı hemen uygulamaya<br />
geçirilmelidir.’’<br />
Avusturya’da<br />
İşsizlik Oranları<br />
Bölgesel Farklılık<br />
Gösteriyor<br />
İş Piyasası Kurumu (AMS) verilerine<br />
göre Avusturya’da işsizlik oranları<br />
bölgeden bölgeye çok farklı büyüklükte;<br />
<strong>2018</strong>’de ilk çeyrekte (ortalama<br />
değer) Kärnten Völkermarkt (%13.4)<br />
ve Viyana (%13.2) işsizlik oranının en<br />
yüksek olduğu merkezler oldu. Tirol<br />
eyaletinde yer alan Reutte %3 işsizlik<br />
oranı ile işsizlik oranının en düşük<br />
olduğu yer olarak kayıtlarda yer<br />
aldı. Böylelikle en yüksek ile en<br />
düşük işsizlik arasındaki fark %10‘dan<br />
fazla oldu.<br />
Eyalet başkentleri arasında en düşük<br />
işsizlik oranı İnnsbruck’ta<br />
İnnsbruck eyalet başkentleri arasında<br />
%5 işsizlik oranıyla 1. sıraya yerleşirken<br />
onu Bregenz (%5.8) ve Salzbug<br />
(%6.3) izledi. Eisenstadt %7.7 ile 4. sırada<br />
yer aldı, daha sonra sırasıyla Linz<br />
(%7.9), Graz (%9), St. Pölten (%9.1) ve<br />
Klagenfurt (%11.6) listeyi tamamladı.<br />
İyileşen ekonominin işgücü pazarında<br />
da yansımaları oldu; Bludenz dışında<br />
hemen hemen tüm illerde bir önceki<br />
yılın aynı dönemine göre işsizlik oranları<br />
geriledi.<br />
AMS verilerinde eğitime katılanların<br />
sayıları yer almıyor. Verilerde yer alan<br />
işgücü pazarı rakamları bazı ilçelerle<br />
her zaman bire bir örtüşmüyor. Kotalar<br />
ulusal istatistiklere göre belirlendi.
9 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
Avusturya Ticaret Odası Yeni<br />
Başkanı Harald Mahrer:<br />
„Hep birlikte ekonomiyi<br />
oluşturuyoruz“<br />
OTS - Avusturya Ticaret Odası (WKÖ)<br />
yeni Başkanı Harald Mahrer göreve<br />
başladı ve ekonomi hakkında düşündükleri<br />
ve yapacaklarını açıkladı:<br />
''Güçlü bir sosyal orta sınıf<br />
için dolayısıyla güçlü bir Avusturya<br />
için ekonomi yeniden tanımlanmalı.<br />
Ekonomimizin temeli serbest<br />
girişimcilik, iktisadi düşünüş ve ticaret.<br />
Bu yüzden hissedilen bir yük<br />
azaltma ve daha çok esneklik ile firmalarımızın<br />
daha çok hareket alanına<br />
ihtiyacı var. KMU ya da sanayi<br />
işletmesi yerel ya da uluslararası,<br />
ekonomi bir bütündür ve biz hep<br />
birlikte ekonomiyi oluşturuyoruz.<br />
Ticaret Odası’nın geleceği verimli<br />
yapılara, iyi üyelik hizmetine ve yeniliğe<br />
uyum sağlamasına bağlıdır.''<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Neuer Wirtschaftskammer-Präsident Mahrer:<br />
„Wir alle sind Wirtschaft“<br />
Yeni başkan Mahrer şöyle bir Ticaret<br />
Odası istiyor: Zamana uygun çalışan,<br />
hep hazır, iletişimsel, yapısal<br />
ve teknolojik özelliklerin ön planda<br />
olduğu ekonomik servetlerini kendilerinin<br />
belirleyeceği bir öz yönetim,<br />
değişim zamanlarında yatırımcılara<br />
güçlü bir ortak. Ağırlık vermek<br />
istediği konular ise öncelikle<br />
dijitalleşme, ileri eğitim ve dış ticaret.<br />
Mahrer ayrıca: ''Ticaret Odası<br />
olarak Avusturya’nın geleceği için<br />
bir reform ekseni olacağız.'' dedi.<br />
Cumhurbaşkanı Van der Bellen<br />
ve Başbakan Sebastian Kurz:<br />
‘WKÖ güvenilir bir sosyal ortakr’<br />
Başbakan Kurz ve Cumhurbaşkanı<br />
Van der Bellen, ekonomi meclisinde<br />
yaptıkları konuşmada uluslararası<br />
donanımlı, milli ekonomide<br />
ortak belirleyici olan Ticaret Odası’nın<br />
güvenilir bir sosyal ortak<br />
olarak rolünün ne denli önemli<br />
olduğuna vurgu yaptılar. Eski başkan<br />
Christoph Leitl’i uzun seneler<br />
Ticaret Odası’nda gösterdiği enerjik<br />
ve başarılı çalışmalarından dolayı<br />
kutladılar ve Harald Mahrer’in<br />
başkanlık için en iyi tercih olduğunu<br />
ve hükümet programının uygulanmasında<br />
vizyonu ile önemli<br />
bir rol oynayacağını ifade ettiler.<br />
Walter Ruck’tan Tebrik<br />
Viyana Ticaret Odası Başkanı Walter<br />
Ruck ise Avusturyalı şirketler<br />
için güçlü işbirliği adına Harald<br />
Mahrer’i tebrik etti.<br />
WK Wien Präsident Walter Ruck gratuliert Harald<br />
Mahrer zur Wahl als WKO Präsident<br />
İnternet suçlarında ihbar edilen<br />
olayların sayıları Viyana’da bir önceki<br />
yıla göre yaklaşık %32 arttı.<br />
Giderek artan siber suçlara karşı<br />
Viyana Ticaret Odası (Wirtschaftskammer<br />
Wien), etkilenen firmalara<br />
destek ve yardım için acil durum<br />
danışmanlığı hizmeti başlattı.<br />
Viyana Ticaret Odası Sparte Bilgilendirme<br />
ve Danışmanlık Bölümü<br />
Başkanı Martin Heimhilcher, Viyana’nın<br />
internet suçları konusunda<br />
'yangının çıktığı yer' olduğunu,<br />
Avusturya’da vuku bulan tüm internet<br />
suçlarının 1/3’ünün burada<br />
gerçekleştiğini ifade etti.<br />
Heimhilcher ayrıca, uluslararası anketlerin<br />
dünya genelinde 2017’de<br />
siber suçların 600 milyar ABD<br />
doları zarara neden olduğunu,<br />
Avusturya için ise bu rakamın milyonlarca<br />
euro anlamına geldiğini<br />
açıkladı.<br />
Firmalara Destek<br />
Viyana Ticaret Odası, 24 saat hizmette<br />
olacak bir çağrı hattıyla<br />
internet suçlarından etkilenen firmalara<br />
yardım etmeyi amaçlıyor.<br />
Sekiz sertifikalı uzman firması,<br />
zarar görmeleri durumunda şirketlere<br />
acil yardım sunacak ve uzmanlar<br />
bu şirketleri destekleyecek.<br />
Bundespräsident Alexander Van der Bellen und der<br />
neue WKÖ-Präsident Harald Mahrer<br />
Notfallhotline bei Cybercrime<br />
Siber Suçlara Karşı Acil Yardım Hattı<br />
Viyana’da günde yaklaşık 15 olay<br />
Federal Suçlar Dairesi (Bundeskriminalamt)<br />
Siber suçlarla Mücadele<br />
Merkezi şefi Leopold Löschl’in verdiği<br />
bilgilere göre 2017’de Viyana’da<br />
yaklaşık 5.600 internet<br />
suçu ihbar edildi. Her geçen yıl ihbarların<br />
sayısı inanılmaz artıyor.<br />
2014‘ten bugüne ihbar sayıları:<br />
- 2014’te 2.184,<br />
- 2015’te 3.178,<br />
- 2016’da 4.256,<br />
- 2017’de 5.596 olay<br />
İhbarlar konusunda bilinç ve<br />
motivasyon eksikliği<br />
İhbar rakamları artsa da firmaların<br />
bilinç ve motivasyon eksikliği nedeniyle<br />
olayların çoğu bildirilmiyor<br />
ve aslında gerçek sayısı çok daha<br />
fazla. Leopold Löschl, herkesin bu<br />
saldırılara maruz kalabileceğini ve<br />
siber suç kurbanlarının bu saldırıları<br />
bildirmeye utandığını veya çekindiğini<br />
vurguladı. Bu sebeple suç<br />
sayılarının arttığını ve suçluların<br />
gitgide profesyonelleştiklerini söyledi.<br />
Failler şirket çalışanlarını<br />
strese sokmak için E-Postaları büroların<br />
kapanmasına yakın gönderiyorlar<br />
ve çalışanların bu zaman<br />
dilimine dikkat etmesi öneriliyor.<br />
(v.l.) scheidender WKÖ-Präsident Christoph Leitl, Wirtschaftsministerin<br />
Margarete Schramböck, der neue WKÖ-Präsident Harald Mahrer<br />
Cybercrime Security Helpline:<br />
0800 888 133<br />
against-cybercrime@bmi.gv.at<br />
Tehlikeli E-Posta, Ağ ve USB’ler<br />
IT güvenlik uzmanı, Ticaret Odası IT<br />
güvenlik uzman grup sözcüsü Harald<br />
Wenisch, saldırılar konusunda<br />
şöyle konuştu: ''En sık kullanılan<br />
saldırı metotları E-Postalar, web<br />
tarayıcıları, sosyal ağlar ve USB<br />
flaş bellek gibi data taşıyıcılar.<br />
Farklı arayla siber suçlarda kullanılan<br />
firmanın bilgisayar ve bilgilerini<br />
kilitleyen kötü niyetli yazılımlar<br />
mevcut ve bunlar %40-60<br />
sıklıkla ve firmaların büyüklüklerine<br />
göre kullanılıyor. İkinci en sık<br />
kullanılan saldırı aracı ise kimlik<br />
bilgileri avı. En hassas noktalar<br />
küçük ve orta ölçekli şirketler ve<br />
işletmelerin personel bölümleri.<br />
Çünkü bunlar her gün yabancı kişilerden<br />
E-Posta alıyor, farklı gönderileri<br />
açmaya alışıklar ve tanınmayan<br />
linkleri açıyorlar.''<br />
WKÖ-Präsident Harald Mahrer mit Bundeskanzler<br />
Sebastian Kurz<br />
Siber Suçlara Yönelik<br />
Güvenlik Yardım Hattı:<br />
0800 888 133<br />
Siber suçlar mücadele Merkezi:<br />
Yaklaşık 50 uzman çalışıyor...<br />
E-Posta adresi:<br />
against-cybercrime@bmi.gv.at<br />
Fotos: Wirtschaftsbund Wien, photonews.at/Georges Schneider, Fotospeed/Ulrich Schnarr
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 10<br />
Avusturya Okullarında Sağlıklı<br />
Yemek Araştırması...<br />
Viyana Organik Ürünlerle En İyi Eyalet<br />
Çevre Koruma Örgütü<br />
'Greenpeace' tarafından<br />
Avusturya’da eyaletlerdeki<br />
kreş ve okullarda<br />
sağlıklı ve çevre dostu<br />
beslenme ve kalitesi test<br />
edildi. Bu test sonucuna<br />
göre Viyana eyaleti açık<br />
ara ile birinci olurken ikinciliği<br />
Yukarı Avusturya<br />
elde etti. Test edilen katagoriler<br />
gıdanın organikliği,<br />
yöreselliği ve et içeriğiydi.<br />
Sadece Viyana’da aranılan<br />
şartlara uyulması eyaletin<br />
liderliği almasını sağladı.<br />
Üçüncü sırada ise aynı<br />
puanla Kärnten ve Aşağı<br />
Avusturya var. Bu eyaletleri<br />
sırasıyla Salzburg,<br />
Vorarlberg ve Steiermark<br />
izledi. Son sıraları alanlar<br />
Tirol ve Burgenland oldu.<br />
Viyana’da zorunlu eğitimin<br />
verildiği devlet okullarında<br />
organik ürün oranı<br />
%40’a, kreşlerde ise<br />
%50’ye kadar çıkıyor. Yöresel<br />
yemek ve ete alternatif<br />
öğünlere de öncelik<br />
veriliyor. İkinci olan Yukarı<br />
Avusturya’da ise eyalet<br />
okulları organik ve bölgesel<br />
yiyecekler sunuyor.<br />
Müdahale edilmesi gereken<br />
durum her halukârda<br />
Kültürel çeşitlilik çok yeni<br />
ve farklı fırsatlar sunar, bunlardan<br />
biri de işletmelerin<br />
inovasyon (yenilik) kabiliyetlerine<br />
olan etkisidir. Alman<br />
Bertelsmann Vakfı'nın <strong>2018</strong><br />
Reinhard Mohn ödülüyle ilgili<br />
araştırması bunu kanıtlar<br />
niteliktedir; Farklı ülkelerden<br />
eleman çalıştıran işletmeler<br />
yeni ürünler, hizmetler ve işlemler<br />
geliştirmede daha iyi<br />
durumdadırlar, ama kültürel<br />
çeşitlilik her işletmede aynı<br />
derecede yaşanmaz.<br />
Tarihsel olarak Almanya’da<br />
kültürel çeşitlilik daima bir<br />
gerçeklik olarak görüldü.<br />
''Kültürel Çeşitlilik Faktörü''<br />
adlı çalışma çeşitliliğin, yenileşme<br />
olgusuna çok olumlu<br />
etkisi olduğunu gösterdi.<br />
Araştırma için Silke Stahl-<br />
Rolf başkanlığında VDI Teknoloji<br />
Merkezi’nden bir grup<br />
Bertelsmann Vakfı'nın çalışmalarını<br />
değerlendirdi ve bilimsel<br />
araştırma, sivil örgüt,<br />
işletme, idare ve sivil toplumdan<br />
uzmanlarla sonuçları<br />
kamuoyuna yansıttılar.<br />
Essen in Schulen<br />
und Kindergarten:<br />
Wien setzt schon<br />
lange auf Bio<br />
Wiens Bildungsstadtrat<br />
Jürgen Czernohorszky:<br />
„Es ist erfreulich, dass sich<br />
Wiens jahrelanger Einsatz für<br />
ein gesundes Bio-Essen in<br />
Schulen und Kindergärten jetzt<br />
auch so deutlich im Bundesländer-Ranking<br />
niederschlägt.“<br />
Kültürel çeşitlilik, farkı da<br />
beraberinde getiriyor<br />
Araştırmalar kültürel çeşitlilikle<br />
yenileşme arasında pozitif<br />
bir ilişki olduğuna işaret<br />
ediyor. İnovasyon, yaş ve<br />
cinsiyet gibi özellikler içinde<br />
yenileşme üzerinde en fazla<br />
etkisi olan bir etmen.<br />
Araştırmaların diğer bir<br />
önemli sonucu da çalışma<br />
gruplarının heterojen olmasının<br />
grubun inovasyon kabiliyetini<br />
pozitif yönde attırması.<br />
Kültürel çeşitliliğin işletmenin,<br />
bölgelerin yenileşme<br />
gücünü neden<br />
yükselttiğine yönelik birden<br />
fazla açıklaması var. Farklı<br />
kökenden gelen çalışanlar<br />
kendi kültürleriyle donanmış<br />
bilgilerini birlikte getiriyor,<br />
bunun etkisiyle problemleri<br />
farklı düzenliyor ve çözüyor,<br />
ayrıca risk almaktan çekinmiyor.<br />
Ancak farklı kültürlerden<br />
gelenlerin oluşturduğu<br />
bu gruplarda bazı sorunlar<br />
da gizli. Dil problemi, farklı<br />
düşünüşlerden dolayı ortaya<br />
çıkan yanlış anlamalar ve<br />
mevcut: Dünya Sağlık Örgütü‘nün<br />
bir araştırmasına<br />
göre Avusturya’da<br />
ilkokul 3. sınıfa giden her<br />
3 öğrenciden 1’i fazla kilolu.<br />
Bunun nedeni çok az<br />
hareket etme ve sağlıksız<br />
beslenme; Aşırı şeker ve<br />
et tüketme, buna karşı<br />
çok az sebze, meyve ve<br />
baklagiller. Orta vadede<br />
planlanan gıdaların en az<br />
yarısının biyolojik üretim<br />
olması ve yaşanılan bölgeden<br />
elde edilmesi. Etin<br />
menüde 5 günün en çok<br />
2’sinde yer alması.<br />
Viyana Eğitimden Sorumlu<br />
Belediye Meclis Üyesi<br />
Jürgen Czernohorszky:<br />
"Viyana’nın kreş ve okullarda<br />
sağlıklı organik yiyeceklere<br />
olan bağlılığı artık<br />
eyatler arası sıralamada<br />
da çok net bir şekilde en<br />
ön sırada ve bu çok memnuniyet<br />
verici. Viyana’da<br />
sağlıklı bir beslenme uzun<br />
süredir okul ve kreşlerde<br />
uygulanıyor, bu da eyaletin<br />
sıralamada liderliği<br />
almasına sebep oldu.<br />
Viyana eyaletinde ilk organik<br />
yemek inisiyatifi<br />
2001 yılına dayanıyor. Bu<br />
tarihten sonra devlet<br />
kreşlerindeki öğünlerde<br />
bu oran sürekli arttırıldı.<br />
Bugün anaokullarında bu<br />
oran %50’nin üzerinde,<br />
süt ve süt ürünlerinde<br />
ise %90’a kadar yükselmiş<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
durumda. Günlük yaklaşık<br />
27 bin organik öğle öğününü<br />
çocuklar iştahla yiyorlar.<br />
Okullarda da resim<br />
aynı. Öğle menülerindeki<br />
organik ürün oranı ise<br />
%40’ı buluyor.<br />
Şubat 2015’ten bu yana<br />
340 yarım günlük zorunlu<br />
eğitim devlet okullarında<br />
okuyan tüm Viyanalı öğrenciler<br />
ücretsiz organik<br />
meyve programından yararlanıyor.<br />
Haftada bir kez<br />
meyve ve sebzeler organik<br />
sertifikalı nakliyeciler<br />
tarafından doğrudan okullara<br />
getiriliyor. Bu ürünler<br />
arasında özellikle elma,<br />
havuç, armut ve portakal<br />
yer alıyor."<br />
Wiens Bildungsstadtrat Czernohorszky im Kindergarten Josefstädter Straße<br />
bazen bunlar birlikte çalışmayı<br />
zorlaştırabiliyor.<br />
Her iki idareciden biri kültürel<br />
çeşitlik ve yenileşme<br />
arasında bir bağ görüyor<br />
Araştırmayı tamamlayıcı olarak<br />
düşünce kuruluşu You-<br />
Gov, 500 uzman ve yönetici<br />
kişiye bir anket düzenledi.<br />
Katılımcılardan her iki kişiden<br />
birisi kültürel çeşitlik ve<br />
yenileşme kabiliyeti arasında<br />
bir ilişki olduğunu beyan<br />
ederken, %42’lik kesim ise<br />
çalışanlarının kültürel çeşitliğine<br />
önem vermediklerini<br />
söyledi.<br />
Orta ölçekli işletmeler büyüklerle<br />
karşılaştırıldığında<br />
fark açıkça ortaya çıkıyor.<br />
Büyük işletmelerin %56’sı<br />
çalışanlarının kültürel çeşitliğine<br />
dikkat ederken, orta ölçekli<br />
işletmelerde bu oran<br />
sadece %46’yı buluyor.<br />
''İşletmede kültürel çeşitliği<br />
olan çalışma grubunu oluşturmayı<br />
zorlaştıran nedenler<br />
var mı?'' sorusuna her 3 kişiden<br />
2’si işletmelerinde engelleyici<br />
nedenler olmadığını<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Foto: Lucia Bischof<br />
Avusturya Almanya’ya<br />
Göre Çok Pahallı...<br />
Aynı marka gıda ürünleri Viyana’da<br />
Münih’ten ortalama %25 Daha Pahalı<br />
Avusturya ve Almanya’dan<br />
Sınırları Korumak İçin Çalışma<br />
Almanya ve Avusturya emniyet<br />
birimleri, sınır güvenliğini sağlama<br />
ve özellikle yasa dışı göçle<br />
mücadele edebilme adına iki<br />
ülke arasındaki işbirliğini güçlendirme<br />
kararı aldı.<br />
Tren, Otobüs, Kamyonlara ve<br />
Otoyollarda Ortak Kontroller<br />
Yasa dışı göçte özellikle sınır bölgelerinin<br />
önemine işaret eden<br />
yetkililer, Avusturya ve Alman<br />
emniyet güçlerinin yasa dışı göçü<br />
Viyana İşçi Odası'nın (AK Wien)<br />
yaptığı güncel gıda maddeleri<br />
fiyat araştırmasına göre aynı<br />
marka gıdalar için ödenen para,<br />
Viyana’da Münih’te ödenene<br />
göre ortalama %25 daha fazla.<br />
Bazı ürünlerde ödenen fark %70,<br />
ya da daha fazla artabiliyor.<br />
İşçi Odası, kısa süre önce 74<br />
aynı marka üründen oluşan sepetin<br />
fiyatını Viyana ve Münih’te<br />
olmak üzere 9 markette karşılaştırdı.<br />
Viyana Münih’ten %25.3<br />
pahalı çıktı. Farklı KDV’ler hesaplandığında<br />
fark hala %22 dolaylarında<br />
seyrediyor.<br />
Bisküvilerde fiyat farkı %135<br />
200 gramlık Leipniz marka bisküvi<br />
Münih’te 89 cent iken Viyana<br />
marketlerinde 2.09 euroya<br />
satılıyor. Bu %135’lik bir fiyat<br />
farkı anlamına geliyor. Birçok<br />
ürün Viyana’da Münih’ten %60-<br />
70 daha pahalı. Örneğin McCain<br />
''123 frites Original'' %68, Lorenzin<br />
''Crunchips Paprika'' %59 ve<br />
''Bonduelle Goldmais'' %59 Viyana'da<br />
daha pahallı satılıyor.<br />
Fiyat karşılaştırma çalışması<br />
Nisan ayında Viyana’da Billa,<br />
Merkur, Spar ve Eurospar, Münih’te<br />
Edeka, Rewe, Real, Hit ve<br />
Kaufland mağazaları mercek altına<br />
alınarak gerçekleştirildi. Viyana’da<br />
gıda ürünü KDV oranı<br />
%10, içecek ve diğer eşyalar için<br />
%20; Münih’te ise gıdalar için<br />
%7, içecek ve diğerleri için %19.<br />
engellemek adına öncelikle otoyollarda<br />
ve ülke sınır bölgelerinde<br />
ek tedbirler alacağını<br />
açıkladılar. Bunun yanında trenler<br />
ve ülkeler arası yolcu taşımacılığı<br />
yapan otobüs ve yük<br />
kamyonları daha sıkı şekilde<br />
mercek altına alınıyor. İki ülke<br />
polis teşkilatları, gerekli görüldüğü<br />
taktirde otoyol, tren, otobüs<br />
ve yük kamyonlarına ortak<br />
kontrol yapma kararı aldı.<br />
Kulturelle Vielfalt wirkt sich positiv auf Innovation aus<br />
Kültürel Çeşitlilik Yenilikleri Olumlu Etkiliyor<br />
ifade etti. ''Engeller var''<br />
diye cevap verenlerin ise<br />
%76‘sı ilk neden olarak dil<br />
engelini, %62’si uzun süren<br />
alışma dönemini ve %52’si<br />
işe alım yapılırken karşılaşılan<br />
zorlukları dile getirdi.<br />
Araştırmayı kaleme alanların<br />
önerileri ise şunlar:<br />
- Bilhassa küçük ve orta ölçekli<br />
işletmelerin hedefe<br />
odaklı bir çeşitlilik yönetimine<br />
sahip olması, cinsiyet,<br />
yaş, engelli gibi etmenlerin<br />
yanında kültürel çeşitliliğe<br />
de dikkat etmesi.<br />
- Kaynak yönetimini, farklı<br />
yaklaşımları, adaylara eğitim<br />
ve nitelik kazandırılmasını,<br />
ekonomi teşviklerini ve eyalet<br />
yönetimlerini bir araya<br />
getirmek ve siyasetten, ekonomiden,<br />
sivil toplumdan<br />
ve yönetim kademelerinden<br />
konu ile ilgili aktörleri de<br />
bu sürece dahil etmek çok<br />
önemlidir. Özellikle orta ölçekli<br />
işletmeler, bu tecrübe<br />
değişiminden en büyük faydayı<br />
görürler.<br />
© Bertelsmann Stiftung
11 - SAĞLIK / GESUNDHEIT<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
<strong>JUNI</strong> / HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Rauchen tötet<br />
jährlich tausende<br />
Österreicher<br />
Rauchfrei! Für mich<br />
und mein Kind!<br />
Wir beraten Sie gerne.<br />
Rauchfrei<br />
Telefon<br />
0800810013<br />
Her Yıl Binlerce<br />
Avusturyalı Sigaradan<br />
Hayatını Kaybediyor<br />
Her yıl 14 bin Avusturyalı ‘bunlardan yaklaşık 1000 kişi<br />
pasif içici’ sigara nedeniyle hayatını kaybediyor...<br />
Avusturya İstatistik Kurumu’nun<br />
en son yaptığı<br />
‘Ülkede Sigara Kullanım<br />
Rakamları’ anketine göre<br />
Avusturya’da günlük 1.8<br />
milyon insan sigara içiyor ve<br />
Avusturya ortalama %33<br />
sigara içen birey oranıyla<br />
Avrupa Birliği içinde 4. sırada<br />
yer alıyor.<br />
Avrupa’da En Çok Sigarayı<br />
Avusturyalı Gençler İçiyor<br />
15 yaşındakilerin yaklaşık<br />
%10’u sigarayı her gün<br />
içiyor, 19 yaşına kadar olan<br />
gençlerde bu gruba eklenirse<br />
15-19 yaş grubunun<br />
%20’si her gün sigara kullanıyor<br />
ve bu kötü istatistikler<br />
Avusturya’yı Avrupa’da ilk<br />
sıraya yerleştiriyor. Bunu<br />
Avrupa Birliği İstatistik Dairesi’nin<br />
(Eurostat) rakamları<br />
da belgeliyor.<br />
Sigaradan 14 Bin Ölüm<br />
Senede 13 bin kişi sigara<br />
tüketimi sonucu hayatını<br />
kaybediyor. Ayrıca araştırmalara<br />
göre 1000 kişi de<br />
pasif içici olarak ölüyor.<br />
‘Dünya Sigara İçmeyenler<br />
Günü’ dolayısıyla Dünya<br />
Sağlık Örgütü, ‘Tütün Kalpleri<br />
Bozar’ sloganıyla sigara<br />
içmenin tehlikelerine işaret<br />
etmeyi amaçlıyor.<br />
Sigara Dumanında Binlerce<br />
Kimyasal Mevcut<br />
Nikotin tütün dumanında<br />
bulunan 4800 kimyasaldan<br />
sadece biri. Kimyasalların<br />
90’ının kanseri tetiklediği<br />
ispatlanabilir; Arsenik, kurşun,<br />
amonyak, kadmiyum,<br />
formaldehit ve nitrozamin<br />
bunlardan bazıları. Bu kimyasallar<br />
hücrelerin genetik<br />
materyallerine geri dönüşü<br />
olmayan zarar verebilir,<br />
kötü huylu tümörlerin ve<br />
löseminin oluşmasına yol<br />
açabilir.<br />
Avusturya Koruma Derneği<br />
Dumansız Lokanta İstiyor<br />
Avusturya Koruma Derneği’nin<br />
talebi: Sigara içmeyen<br />
bireyler için yalnız<br />
lokantaların değil, lokantanın<br />
dışındaki alanın, açık<br />
yüzme havuzlarının, spor<br />
tesislerinin oyun alanlarının<br />
da dumansız olması, okullarda<br />
da çocuk ve gençleri<br />
aydınlatıcı çalışmaların güçlendirilmesi.<br />
Avusturya Sendikalar Birliği<br />
de ‘Dumansız Alanı’ tercih<br />
eden işletmeleri övdü.<br />
Gençlerin staj yaptığı gastronomi<br />
alanında sigara içilen<br />
işletmelerin olmaması<br />
gerektiğini savundu.<br />
0800 810 013 – die Telefonnummer für alle, die mit dem Rauchen aufhören wollen. Nutzen Sie<br />
die Vorteile der einzigen kostenfreien und anonymen Telefonberatung Österreichs. Unsere speziell<br />
geschulten Gesundheitspsychologinnen sind von Montag bis Freitag von 10:oo bis 18:oo Uhr für Sie da.<br />
Eine Initiative der Sozialversicherungsträger, der Länder und des Bundesministeriums<br />
Mehr unter www.rauchfrei.at für Gesundheit und Frauen, betrieben von der NÖ Gebietskrankenkasse.<br />
SİGARA EN ÇOK ANNE, BEBEK ve ÇOCUKLARI TEHDİT EDİYOR<br />
• Sigaradan en çok anneler ve pasif içicilikten en çok bebekler ve çocuklar zarar görür.<br />
Bebeklerin yanında sigara içmek ani bebek ölümü, tedavi edilmediği takdirde işitme<br />
kaybına neden olur. Bunun yanında ciddi bir hastalık olan akut orta kulak iltihabı,<br />
menenjit (beyin zarı iltihabı), uyku bozukluğu, zatürre, astım ya da solunum yolu<br />
enfeksiyonları gibi hastalıkların ve yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde de kanser<br />
gibi ciddi sağlık sorunlarının gelişme riskini, sıklığını ve şiddetini arttırmaktadır.<br />
• Yanında sigara içilen bebeklerde daha yüksek bir ani ölüm eğilimi saptanmıştır.<br />
• Sigara dumanına maruz kalan gebelerde düşük doğum ağırlıklı bebek ve erken<br />
doğum riski yaklaşık 2 kat yükselmektedir.<br />
Rauchfrei<br />
Telefon<br />
Rauchfrei zu mehr Gesundheit<br />
und Lebensqualität<br />
Tipps zum Aufhören:<br />
» Haben Sie Mut zum Rauchstopp<br />
» Planen Sie Ihren Rauchstopp<br />
» Machen Sie Ihre Umgebung rauchfrei<br />
» Bleiben Sie rauchfrei<br />
Weitere deutsch- und türkischsprachige Informationen und Tipps zum<br />
Aufhören finden Sie unter www.rauchfrei.at<br />
Sigara zarar verir!<br />
...size, ailenize, çevrenize<br />
Deutschsprachige Beratung per Telefon und<br />
Unterstützung durch die Rauchfrei-App.<br />
0800 810 013<br />
Montag bis Freitag, 10:00 bis 18:00 Uhr
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 12<br />
Kolumne von<br />
Mag. Dr. TARIK METE<br />
office@mete.or.at<br />
Zum widerholten Male schafft es<br />
die Regierung durch geschickte<br />
Inszenierung von den eigentlichen<br />
Themen, die unseren Alltag betreffen,<br />
abzulenken. Vier Regierungsmitglieder<br />
treten mit ernsten<br />
Mienen im Rahmen einer Pressekonferenz<br />
zusammen und verkünden<br />
die Schließung von Moscheen<br />
und die Ausweisung von Imamen.<br />
Dies sehen sie als klare Kampfansage<br />
an den sogenannten „politischen<br />
Islam". Was konkret unter<br />
diesem Begriff zu verstehen ist,<br />
Başbakan Kurz’dan tepki çeken öneri...<br />
‘‘AB Dışında Mülteci Toplama<br />
Merkezleri Oluşturulmalı’’<br />
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz<br />
(ÖVP), yasa dışı yollarla Avrupa’ya gelen<br />
göçmenlerin, Avrupa Birliği (AB) sınırlarından<br />
geri gönderilmelerinin mümkün<br />
olmaması durumunda, Avrupa dışında<br />
oluşturulacak güvenlik merkezlerinde<br />
toplanmaları gerektiğini söyledi.<br />
Son dönemlerde İslam, mülteci ve göçmen<br />
konularında her söylediği olay olan<br />
Başbakan Kurz, AB içinde tekrar yükselmeye<br />
başlayan sığınmacı sorunu ile ilgili<br />
tartışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmelerle<br />
yine aşırı sağcıların desteğini<br />
alırken, muhalif partilerin ve ülkede<br />
yaşayan göçmen ve mültecilerin yoğun<br />
tepkisini çekti.<br />
Avusturya, AB Dönem Başkanı Oluyor<br />
1 Temmuz’dan itibaren AB Komisyonu<br />
dönem başkanlığını üstlenecek Avusturya'nın<br />
en önemli önceliğinin yasa dışı<br />
göçmen sorunu olacağını belirten Sebastian<br />
Kurz, bu konudaki düşüncelerini<br />
şöyle açıkladı: "AB içinde sınır kontrolü<br />
olmadan hareket etmenin yolu dış sınır<br />
kontrollerinin güçlendirilmesine bağlıdır.<br />
Bu şu anlama geliyor: Yasa dışı yollarla<br />
Avrupa'ya gelmek isteyenlerin AB<br />
sınırında durdurulup, ihtiyaçları giderildikten<br />
sonra geri gönderilmesi gerekiyor.<br />
Eğer bu geri gönderilme işlemi AB<br />
© BKA / Dragan Tatic<br />
dış sınırında mümkün olmuyorsa, Avrupa<br />
dışında güvenlik ve toplama merkezleri<br />
oluşturulmasını öneriyorun. Bu<br />
önerim Cenevre Sığınmacı Konvansiyonu'na<br />
da uymaktadır. Şimdiye kadar yapılan<br />
hatalı icraatlar belgenin yanlış yorumlanmasından<br />
kaynaklanmaktadır."<br />
Danimarka ve İtalya’dan Destek<br />
Avusturya Başbakanının bu önerisi çok<br />
da yeni değil. Çünkü bir süredir Danimarka<br />
ve Avusturya ülkeleri arasında sığınmacı<br />
konusunda ciddi görüşmeler<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
Leichtes Spiel für die Regierung<br />
bleibt einstweilen unklar. Dies ist<br />
aus Sicht der Bundesregierung<br />
vielleicht auch besser so, da man<br />
in Zukunft im Bedarfsfall alles,<br />
was mit dem Islam in Verbindung<br />
steht, darunter subsumieren kann.<br />
Musliminnen und Muslime werden<br />
tagtäglich im politischen und<br />
medialen Diskurs zur Zielscheibe<br />
erklärt. Menschen, die seit Jahrzehnten<br />
friedlich miteinander<br />
leben, werden bewusst gegeneinander<br />
ausgespielt. Die Regierung<br />
spielt mit dem Feuer und treibt<br />
seit Beginn ihrer Arbeit bewusst<br />
einen Keil in die Gesellschaft.<br />
Ich würde ja gerne sagen, dass die<br />
rechtschaffenen Musliminnen und<br />
Muslime in Österreich es sich nicht<br />
gefallen lassen, dass auf ihrem<br />
Rücken eine unehrliche Politik<br />
betrieben wird. Die Realität ist<br />
eine andere. Statt geschlossen<br />
gegen die pauschalen Diffamierungen<br />
von Menschen muslimischen<br />
Glaubens in Österreich vorzugehen,<br />
ist man in der offiziellen<br />
Vertretung der Musliminnen und<br />
Muslime in Österreich, der islamischen<br />
Glaubensgemeinschaft<br />
(IGGÖ), mit internen Machtspielchen<br />
und Streitereien beschäftigt.<br />
Die Musliminnen und Muslime, die<br />
seit über 100 Jahren hier beheimatet<br />
sind, verdienen eine ordentliche<br />
Interessensvertretung, die<br />
sich mit ihren Problemen auseinandersetzt<br />
und sie adäquat<br />
gegen derartige Ausgrenzungen<br />
verteidigt. Auch die empörten<br />
Reaktionen von der Opposition<br />
bleiben in diesem Zusammenhang<br />
aus. Dadurch hat die Regierung<br />
natürlich ein leichtes Spiel.<br />
Ich erwarte mir von den zuständigen<br />
Institutionen, dass jede Form<br />
des Extremismus bekämpft wird.<br />
Sofern es radikale und extremistische<br />
Tendenzen in irgendwelchen<br />
muslimischen Einrichtungen<br />
gibt, muss dagegen entsprechend<br />
vorgegangen werden, daran besteht<br />
kein Zweifel. Aber hier geht<br />
yapılmış ve Danimarka’da AB sınırları dışında<br />
bir ülkede sığınmacılar için merkez<br />
kurulması önerisine sıcak baktığını<br />
açıklamıştı. Yine İtalya yeni Başbakanı<br />
Giuseppe Conte de yaptığı açıklamada,<br />
sorunun ana kaynağına inip, sığınmacıların<br />
geldiği ülkelere odaklanılması gerektiğine<br />
işaret ederek Avusturya’nın<br />
önerisine sıcak baktığını belirterek "Mültecilerin<br />
geldikleri ülkelerde Avrupa<br />
merkezleri kurmamız gerekiyor." açıklamasında<br />
bulunmuştu.<br />
Bundeskanzler Sebastian Kurz (l.) und Vizekanzler Heinz-Christian Strache (r.)<br />
C H<br />
es der Regierung nicht um eine<br />
ehrliche und konsequente Auseinandersetzung<br />
mit dem Problem<br />
der Radikalisierung, sondern lediglich<br />
um politisches Kalkül und<br />
Eigeninteresse. Sonst würde man<br />
nämlich behutsamer mit der<br />
Thematik umgehen, statt ein politisches<br />
Schauspiel auf Kosten<br />
der muslimischen Minderheit zu<br />
inszenieren. Im Idealfall sollte der<br />
Staat gegen jede extremistische<br />
Ideologie, sei es politischer oder<br />
religiöser Natur, mit derselben<br />
Härte und Entschlossenheit vorgehen.<br />
Wenn es aber um Extremismus<br />
aus dem rechten Spektrum<br />
geht, kommen derzeit eindeutig<br />
andere Maßstäbe zum Einsatz, wie<br />
etwa im Rahmen des BVT-Skandals<br />
oder bei den Burschenschaftern,<br />
die nun an den Schalthebeln in den<br />
Regierungskabinetts sitzen.<br />
Zu den zuvor genannten Themen<br />
gab es freilich keine Pressekonferenz,<br />
keine gut in Szene gesetzten<br />
Minister-Fotos und keine ernsten<br />
Mienen auf der Regierungsbank,<br />
stattdessen Beschwichtigungen,<br />
mediale „Beruhigungspillen" und<br />
inhaltsleere Floskeln. Während<br />
also der sogenannte „kleine Mann"<br />
mit symbolträchtiger Ausgrenzungspolitik<br />
gegenüber Musliminnen<br />
und Muslimen bei Laune<br />
gehalten wird, werden seine<br />
gewerkschaftlich hart erkämpften<br />
Rechte Schritt für Schritt eingeschränkt.<br />
Die „Opfer" dieser Ausgrenzungspolitik<br />
sind daher nicht<br />
nur die Musliminnen und Muslime<br />
in Österreich, sondern auch der<br />
„kleine Mann" selbst, der das<br />
ganze Trauerspiel paradoxerweise<br />
auch noch beklatscht.<br />
Ein paar Tage später wird klar, was<br />
die Regierung mit dieser Aktion<br />
tatsächlich beabsichtigt. Die türkisblaue<br />
Koalition beschließt nämlich<br />
in einer Nacht-und-Nebel-Aktion<br />
den 12-Stunden Arbeitstag. Zuvor<br />
hat die FPÖ darüber hinaus dem<br />
äußerst umstrittenen CETA-Abkommen<br />
zugestimmt, obwohl im<br />
Wahlkampf von den freiheitlichen<br />
Spitzenpolitikern immer wieder<br />
lautstark verkündet worden ist,<br />
dass man CETA mit allen Mitteln<br />
verhindern müsse. Die FPÖ ist also,<br />
trotz gegenteiliger öffentlicher<br />
Ankündigungen im Vorfeld, in<br />
dieser Frage vollumfänglich umgefallen.<br />
Man hat also ein gutes<br />
Ablenkungsmanöver benötigt, um<br />
die Aufmerksamkeit auf etwas<br />
anderes zu lenken. Das ist laut<br />
FPÖ ja erst der Anfang und schon<br />
im Wahlkampf wurde angekündigt,<br />
dass wir uns allesamt noch<br />
wundern werden, was alles<br />
gehen wird. Diesbezüglich habe<br />
ich keinerlei Zweifel an den Aussagen<br />
der Regierung. Wir können<br />
uns noch auf einiges gefasst<br />
machen und werden uns tatsächlich<br />
allesamt noch ziemlich<br />
wundern - aber aller Voraussicht<br />
nach zu spät!<br />
Avusturyalılar:<br />
''Mültecilere Daha<br />
Düşük Asgari Geçim<br />
Yardımı Ödenmeli''<br />
(OTS) - Haber Dergisi ‘Profil’ için araştıma merkezi<br />
Unique Research’ın yaptığı bir ankete göre, ankete<br />
katılan Avusturyalıların %78’i mülteci ve AB vatandaşlarının<br />
daha düşük asgari yardım almasına uygun<br />
olacak hükümet planlarını anlayışla karşılıyacaklarını,<br />
%52 ise öneriyi çok doğru bulduklarını belirttiler.<br />
Hükümetin asgari geçim yardımı ile ilgili planları<br />
dolaylı olarak mültecileri olumsuz yönde etkiliyor,<br />
çünkü mültecinin yardımın tamamını alabilmesı için<br />
zorunlu eğitimini Avusturya’da tamamlamış olması<br />
ya da Almanca dili B1 seviyesinde olması gerekiyor.<br />
AB vatandaşlarının ise bu yardımı alması için 5 yıl<br />
beklemeleri gerekiyor.<br />
Avusturyalıların<br />
%66’sından Cami<br />
Kapatmaya Destek<br />
(OTS) - Profil Haber Dergisi’nin yaptırdığı güncel<br />
araştırmaya göre Avusturyalıların %66’sı ÖVP-FPÖ<br />
Hükümeti’nin camileri kapatmasını ve imamları<br />
sınır dışı etmesini destekliyor.<br />
Ankete katılanların %14’ü ‘Hükümetin tavrı çok<br />
yumuşak, daha da sert olmalı’ cevabını verirken,<br />
%10’luk diğer bir kesim ise hükümetin kararlarını çok<br />
sert bulduğunu söyledi. Kalan %10 ise bu konuda<br />
konuşmak istemedi.
<strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong> OBERÖSTERREICH - 13<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
YouTube-Star:<br />
Supereasy oder echt anstrengend?<br />
Das neue WIFI-Kursbuch <strong>2018</strong>/19 ist da!<br />
Foto: Jelleke Vanooteghem<br />
JugendService OÖ: Video-Blogger oder kurz<br />
„Vlogger“ ist der neue Traumberuf vieler. Und<br />
das nicht ohne Grund: Man arbeitet von zuhause<br />
aus, kann sich seine Arbeitszeit absolut<br />
frei einteilen, wird mit Geschenken überhäu<br />
und kann sich ganz nebenbei noch mit seinem<br />
liebsten Hobby beschäigen. Wenn man es<br />
richg gut macht, wird man noch dazu reich<br />
und berühmt. Das klingt doch wirklich supereasy.<br />
Doch entspricht das der Realität? Nur<br />
wenigen Youtubern gelingt es von ihren<br />
Videos zu leben. O dauert es Jahre bis sich<br />
der gewünschte Erfolg einstellt und für diesen<br />
gibt es keine Garane. Für viele ist und bleibt<br />
es ein neer Nebenverdienst bzw. ein kreaver<br />
Zeitvertreib. Wir haben einige erfolgsversprechende<br />
Facts zum Thema “Vloggen“<br />
für euch zusammengestellt:<br />
• Zuerst braucht man eine gute Idee – Kreavität<br />
ist das Um und Auf in diesem Job.<br />
• Diese Idee muss auch gut umgesetzt werden.<br />
Sie soll ja schließlich beim Publikum ankommen<br />
und diese genauso begeistern wie<br />
dich selbst.<br />
• Als YouTuber solltest du über gute Kommunikaonsfähigkeiten<br />
verfügen. Reden ist in<br />
diesem Fall also Gold.<br />
• Ebenfalls sehr wichg, ist die Konnuität,<br />
also die Regelmäßigkeit deiner Vlogs. Erfolgreiche<br />
Youtube-Stars stellen einmal pro Tag<br />
bis zweimal pro Woche Videos online.<br />
• Technische Erfordernisse: Auf jeden Fall<br />
benögst du eine gute Kamera und ein<br />
entsprechendes Schniprogramm, auch etwas<br />
Licht- und Tonequipment ist durchaus sinnvoll.<br />
• Ganz wesentlich: Immer auf die Rückmeldungen<br />
des Publikums eingehen. Die Interaktion<br />
mit den Fans ist sehr lehrreich und kann<br />
helfen sich selbst immer wieder zu verbessern.<br />
Spezialpp: Wenn du zwischen 12 und 14<br />
Jahre alt bist und dich für dieses oder andere<br />
digitale Thema bzw. Gadget interessierst,<br />
dann bist du in unserem DigiCamp genau<br />
richg: Erfahr mehr zu deinem Lieblingsthema<br />
bei einem der zahlreichen Workshops wie zum<br />
Beispiel YouTube-Star werden, Social Media,<br />
Scratch-Programmierung, 3D-Factory. Dieses<br />
ulmav lässige Feriencamp wird in Hagenberg<br />
in Oberösterreich (nähe Linz) stattfinden<br />
und dauert eine Woche. Natürlich kommen<br />
auch die offline Betägungen (Lagerfeuermachen,<br />
Bewegung, etc.) nicht zu kurz.<br />
Jetzt schnell anmelden unter<br />
www.digicamp.at<br />
Die Digitalisierung und zunehmende Automatisierung<br />
verändern die Arbeitswelt rasant<br />
und haben Auswirkungen auf sämtliche<br />
Branchen und Wirtschaftsbereiche. Routinetätigkeiten<br />
werden durch automatisierte<br />
Technologien Schritt für Schritt übernommen<br />
werden. Das stellt uns vor neue Herausforderungen,<br />
bringt aber auch enorme<br />
Chancen, denn der Mensch wird auch in<br />
Zukunft eine wesentliche Rolle spielen. Die<br />
erhöhte Qualität der Arbeit verlangt jedoch<br />
bestens ausgebildete Fachkräfte.<br />
Neue Ausbildungskonzepte sind gefragt<br />
In diesem Spannungsfeld gewinnt auch die<br />
berufliche Erwachsenenbildung zunehmend<br />
an Bedeutung. Das neue WIFI-Kursangebot<br />
bietet neue Ausbildungskonzepte, Ausund<br />
Weiterbildung mit zukunftsorientierten<br />
Kompetenzen sowie Kurse mit bewährtem<br />
Know-how.<br />
Berufe mit Zukunftschancen<br />
Einen wichtigen Schwerpunkt setzt das WIFI<br />
OÖ vor allem bei Qualifikationen für Fachkräfte<br />
und Berufe mit Zukunft. Dazu wurde<br />
speziell das Online-Tool „540 Karrierewege“<br />
entwickelt. Interessierte erhalten einen<br />
klaren Ausbildungsfahrplan mit voller Zeitund<br />
Kostentransparenz. Ab Herbst <strong>2018</strong> gibt<br />
es neue Spezialausbildungen im Bereich<br />
Robotik und Mechatronik.<br />
Fordern Sie das neue WIFI-Kursbuch<br />
<strong>2018</strong>/19 kostenlos unter 05/7000-77 an<br />
oder informieren Sie sich online.<br />
Infos unter: wifi.at/ooe<br />
Foto: Adobe Stock<br />
Foto: Florian Voggeneder<br />
FEST.ENGAGIERT<br />
Die Freiwilligenmesse OÖ<br />
LK OÖ - Freiwilliges Engagement bietet in<br />
Oberösterreich ungeahnte Möglichkeiten. Das<br />
Unabhängige LandesFreiwilligenzentrum (ULF)<br />
machte diese mit der oö. Freiwilligenmesse<br />
„FEST.ENGAGIERT“ wieder erlebbar.<br />
Zum achten Mal ging „FEST.ENGAGIERT“ bereits<br />
über die Bühne und auch heuer zeigten<br />
wieder rund 60 Einrichtungen und Vereine die<br />
vielfälgen Möglichkeiten, die sich für Freiwillige<br />
unter ihrem Dach auun. Egal ob Kinder<br />
und Jugendliche, Menschen mit Beeinträchgung,<br />
Senior/innen, Reungswesen, Gesundheit<br />
und Selbsthilfe, Bildung, Soziales,<br />
Migraon und Asyl, Bürger/innenbeteiligung,<br />
Umwelt und Tierschutz oder internaonale<br />
Freiwilligentägkeiten – die Bandbreite an<br />
Einsatzbereichen und Aufgaben kennt keine<br />
Grenzen. „Ich freue mich, dass sich heuer<br />
wieder so viele Einrichtungen an der Freiwilligenmesse<br />
beteiligen. Freiwilliges, unentgeltliches<br />
Engagement ist eine wichge Säule des<br />
sozialen Zusammenhalts und der Solidarität in<br />
Oberösterreich und bringt einen großen Mehrwert<br />
für unsere Gesellscha. Nicht zuletzt<br />
bringt dieses Engagement aber auch einen<br />
hohen persönlichen Nutzen für die Freiwilligen“,<br />
betonte Sozial-Landesrätin Birgit<br />
Gerstorfer.<br />
FEST.ESSEN & FEST.BÜHNE<br />
rundeten Programm ab<br />
Fragen stellen, Kontakte knüpfen, auf neue<br />
Ideen kommen – FEST.ENGAGIERT informierte<br />
und inspirierte. Für das leibliche Wohl der<br />
Messebesucher/innen sorgte das FEST.ESSEN,<br />
für ihre Unterhaltung die FEST.BÜHNE.<br />
Unabhängiges LandesFreiwilligenzentrum<br />
wird heuer 10<br />
Das Unabhängige LandesFreiwilligenzentrum<br />
feiert heuer sein 10-jähriges Jubiläum. Angeboten<br />
werden Beratung, Vermilung und<br />
Begleitung für freiwillig Engagierte, soziale<br />
Organisaonen sowie Gemeinden und Unternehmen,<br />
die das Engagement ihrer Mitarbeiter/innen<br />
fördern wollen. Zudem hat das<br />
ULF eine Reihe von (Kooperaons-)Projekten<br />
iniiert und erfolgreich umgesetzt.<br />
Türkçe „Hubstapler<br />
(Forklift) Kursları“<br />
Kredi kartı boyutunda pratik<br />
ehliyetiyle birlikte<br />
Kazanacağınız bu ek niteliğinizle istihdam şansınızı ve<br />
işyerinde değerinizi arttıracaksınız. Kurs ve sözlü sınav<br />
Türkçe yapılacak. Mükemmel bir hazırlık sayesinde<br />
rahatça sınava girecek ve Stapler (Forklift) Ehliyetinizi<br />
kısa zamanda alacaksınız. Gelecekteki meslek hayatınızda<br />
şansınızı daha da arttıracak bir eğitim! Sınavda başarılı<br />
olduğunuzda, kredi kartı boyutundaki resmi kimliğinizi<br />
alıyorsunuz.<br />
Kredi kartı şeklindeki yeni kimlik yanınızda daha kolay<br />
taşınır, yıkanabilir, kirlenmez ve dayanıklıdır (çamaşır<br />
makinesinde yıkansa dahi okunaklı kalır) ve sahteciliğe<br />
karşı güvenlidir (WIFI-Holoğramı sayesinde).<br />
Detaylı bilgiler, teşvikler ve kurs başvurusu için:<br />
WIFI Müşteri Hizmetleri: Tel. 05/ 7000-77<br />
ya da internette wifi.at/ooe (Kurs No: 5853Z)<br />
/wifi.ooe<br />
WIFI. Wissen Ist Für Immer.
<strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
Wenn mehrsprachige Kinder<br />
Sprachen mischen, ist das kein Defizit<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
von Mag. Zwetelina Ortega<br />
Bilinguale oder mehrsprachige Kinder vermischen ihre Sprachen, und auch im Wechsel zwischen diesen<br />
haben sie oft ganz eigene Beweggründe. Das ist für Eltern und Pädagogen nicht immer nachvollziehbar<br />
JUGEND UND BILDUNG - 14<br />
Aus sprachwissenschaftlicher und entwicklungspädagogischer<br />
Sicht ist das Phänomen<br />
des frühen Sprachmischens, auch Code-Mixing<br />
genannt, einfach erklärt. Kleinkinder, die noch<br />
am Anfang ihrer Sprachentwicklung stehen<br />
und in beiden Sprachen, in denen sie sozialisiert<br />
werden, noch wenige sprachliche Ressourcen<br />
haben, helfen sich aus. Ganz intuitiv und<br />
unbewusst bedienen sie sich all ihrer Möglichkeiten.<br />
Ist also ein Wort in der einen Sprache<br />
vorhanden und in der anderen noch nicht, wird<br />
es genutzt, unabhängig vom Sprachkontext. So<br />
entstehen dann Sätze wie "Ich will das put in<br />
meine Lade", erzählt eine Pädagogin aus ihrem<br />
Alltag. Oder wenn sich Kinder beim Beugen der<br />
Verben aushelfen: "Ich bin gejumped."<br />
Der Aufbau eines Sprachbewusstseins<br />
Mit der Zeit und dem Heranreifen des Kindes<br />
entsteht sukzessive ein immer ausgeprägteres<br />
Sprachbewusstsein. Das Kind lernt, dass es<br />
unterschiedliche Sprachen gibt, die mit unterschiedlichen<br />
Menschen und in unterschiedlichen<br />
Situationen gesprochen werden. Dieser<br />
Prozess findet vor allem auch durch Erfahrung<br />
statt. Das Kind macht Erfahrungen, von wem<br />
es verstanden wird – oder auch nicht. Entsprechend<br />
passt es seine Sprachwahl an. Diese<br />
Entwicklungsschritte beginnen etwa mit zwei<br />
Jahren und dauern bis ins vierte Lebensjahr.<br />
Immer geschickter wechseln die Kinder zwischen<br />
den Sprachen. Wenn sich beide<br />
Sprachsysteme gut entwickeln, geht das Mischen<br />
zurück. Das Mischen und Switchen<br />
verschwindet aber nicht ganz. Und das ist auch<br />
gut so, denn bilinguale Menschen bedienen<br />
sich des Code-Mixings auch als zusätzliches<br />
Kommunikationsmittel. Das ist Teil einer normalen,<br />
kreativen und lustvollen Sprachpraxis.<br />
Emotionale Beweggründe<br />
Sprache ist also mehr als das mechanische Erwerben<br />
von Vokabeln und deren entsprechenden<br />
Bedeutungen. Gerade für junge Kinder<br />
steht Sprache in Verbindung mit dem Erlebten.<br />
Wenn sich Eltern und Pädagogen dessen bewusst<br />
sind, können sie die Kinder gut sprachlich<br />
im Alltag begleiten und ein Stück weit<br />
Ängste abbauen, denn solcher Art sprachliche<br />
Kreativität ist eher ein Zeichen von vielschichtigem<br />
Umgang mit Sprache als ein Defizit.<br />
Code-Mixing bei älteren Kindern<br />
Als Philologin, aber auch als mehrsprachiger<br />
Person fällt mir auf, dass sich in unserer<br />
Gesellschaft nach wie vor sehr hartnäckig der<br />
monolinguale Blick auf mehrsprachige Menschen<br />
hält: dass beispielsweise Code-Switching<br />
bei älteren Kindern und Jugendlichen gleichgesetzt<br />
wird mit mangelnder Sprachkompetenz.<br />
"Die können nicht einmal ihre Sprache",<br />
lautet oft der saloppe Vorwurf, wenn es um die<br />
deutschen Ausdrücke geht, die Jugendliche<br />
verwenden, wenn sie in einer ihrer Herkunftssprachen<br />
sprechen. Einerseits ist die Haltung<br />
"ihre Sprache" problematisch, denn das<br />
impliziert, dass Deutsch nicht "ihre Sprache"<br />
wäre. Natürlich ist auch Deutsch "ihre<br />
Sprache", das ist bei bilingualen Menschen<br />
ja das Wunderbare, sie wachsen mit zwei<br />
Sprachen auf, die sie verinnerlichen, aber nicht<br />
jede auf exakt die gleiche Art und Weise. Es<br />
entwickeln sich Teilkompetenzen: In der einen<br />
Sprache ist man in einem Thema eloquenter,<br />
in der anderen ist es ein anderes Gebiet, eine<br />
Sprache ist dabei dominanter und so weiter.<br />
Mehrsprachige Entwicklung ist nicht linear,<br />
sondern voll von Veränderungen, Abstufungen<br />
und auch Brüchen. Das Schöne daran ist die<br />
Vielfalt an sprachlichen und kognitiven<br />
Möglichkeiten, die entsteht. Der offene Blick<br />
Zur Autorin:<br />
Mag. Zwetelina Ortega ist Sprachwissenschafterin, Autorin<br />
und Expertin für Mehrsprachigkeit. 2014 gründete sie das<br />
Beratungszentrum Linguamulti. Dort bietet sie Beratung<br />
und Workshops für mehrsprachige Erziehung an. Nächster<br />
Workshop: "Ich erziehe mein Kind mehrsprachig – wie es<br />
mir gelingt", Samstag, 17. März <strong>2018</strong>, 10 bis 14 Uhr. Ortega<br />
ist mit Bulgarisch, Spanisch und Deutsch aufgewachsen. In<br />
diesen drei Sprachen verfasst sie auch ihre literarischen Texte.<br />
2012 erschien der Gedichtband "Aз und tú" (Edition Yara).<br />
Sie lehrt an der Universität Wien und leitet Fortbildungen<br />
unter anderem an der Pädagogischen Hochschule Wien und<br />
am Landesinstitut für Schule in Bremen.<br />
Kontakt: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />
auf Sprachwechsel und Sprachmischung<br />
bei mehrsprachigen Kindern ist einer, der nicht<br />
verurteilt und Unsicherheiten schürt, sondern<br />
den Raum für einen beseelten Umgang mit<br />
Sprache zulässt.<br />
Ursprünglich erschienen am 14.5.<strong>2018</strong> www.derstandard.at<br />
© Magdalena Possert<br />
Kommende Termine für Eltern:<br />
Ich erziehe mein Kind mehrsprachig - wie es mir gelingt:<br />
Samstag, 06.10.<strong>2018</strong>, 10.00 – 14.00 Uhr<br />
Beratungszentrum Linguamulti - mehrsprachige Erziehung und kreative Sprachförderung,<br />
Beratung und Workshops für mehrsprachige Erziehung<br />
Therapiezentrum Gersthof, Klostergasse 31-33, 1180 Wien<br />
Anmeldung ist erforderlich: z.ortega@linguamulti.at oder +436769669775<br />
Auffrischungsbedarf, Schulwechsel, Wiederholungsprüfung.<br />
Die Ferien sind der<br />
ideale Zeitraum, um Wissenslücken auszugleichen,<br />
Gelerntes zu vertiefen und sich<br />
auf das kommende Schuljahr vorzubereiten.<br />
Daher bietet die Schülerhilfe auch in<br />
diesem Jahr Nachhilfe in den Sommerferien<br />
an. Die Schülerinnen und Schüler –<br />
von der Volksschule bis zur Matura –<br />
können Versäumtes nachholen, Gelerntes<br />
vertiefen und so einen Vorsprung, Selbstvertrauen<br />
und Motivation für den Schulalltag<br />
im Herbst aufbauen.<br />
Die Schülerhilfe fördert kompetent und<br />
mit 30-jähriger Erfahrung Kinder und<br />
Jugendliche mit erfolgreichem Nachhilfeunterricht<br />
für alle Schularten, Klassen und<br />
Fächer.<br />
Qualifizierte und engagierte NachhilfelehrerInnen<br />
begleiten den Schüler Schritt für<br />
Schritt auf dem Weg zum schulischen<br />
Erfolg und helfen, Lernziele zu erreichen<br />
und Lerndefizite langfristig zu beheben.<br />
Für einen guten Start ins neue Schuljahr<br />
WH- und Sommerlernkurse<br />
Mit den WH- und Sommerlernkursen der<br />
Schülerhilfe steht einer erfolgreichen<br />
Wiederholungsprüfung und einem guten<br />
Schulstart nichts mehr im Wege.<br />
Anmeldeschluss für die Nachhilfe im<br />
Sommer ist der 20. Juli <strong>2018</strong>.<br />
Die Schülerhilfe ist das erste Nachhilfe-<br />
Institut mit TÜV-Siegel nach ISO9001.<br />
SCHÜLERHILFE – Theresia Glugovsky,<br />
die Nachhilfe<br />
INNSBRUCK, Salurner Str. 18, 0512/570557<br />
HALL, Stadtgraben 1, 05223/52737,<br />
SCHWAZ, Münchner Str. 48, 05242/61077<br />
WÖRGL, Speckbacherstr. 8, 05332/77951<br />
TELFS, Obermarktstr. 2, 05262/63376<br />
Mehr Infos unter:<br />
www.schuelerhilfe.at<br />
Jetzt<br />
anmelden!<br />
Mit Erfolg im<br />
<br />
<br />
Lernstoff aufholen<br />
• Geld-zurück-Garantie*<br />
•G<br />
Gdēz<br />
zurückü lzduṟ<br />
zuüc<br />
rckü-<br />
ükc-cGk-<br />
cG kG-a<br />
aGa<br />
arnat ana<br />
nanti<br />
tie*e nte*i*e*<br />
bei<br />
Nichtbestehen Nbeichi<br />
Nit<br />
c<br />
h<br />
eseth ehen<br />
e<br />
nnn dereWr rWiederholungsprüfung<br />
iederrh<br />
e<br />
eho<br />
rhollun<br />
g<br />
s rppsprüfung<br />
ürüfüufnugn<br />
f<br />
•<br />
Fit •<br />
für Fit für den<br />
Übertritt<br />
Übertritt<br />
höhere Schule<br />
•<br />
Auffrischung den<br />
ung für ritt<br />
t<br />
t<br />
in eine<br />
f das neue Schuljahr<br />
e h<br />
•<br />
Auffrischung •A •<br />
Zuss<br />
Zusätzlich: äth<br />
zu u für ger gezielte das id<br />
eda elt<br />
e neue une<br />
und intS intensive Schuljahr<br />
nsive Vorbereitung<br />
•<br />
Vorbereitung auf de<br />
die eitungh ieit Nun<br />
Nachmatura angcgha<br />
auf<br />
maf fat<br />
td<br />
diea<br />
ureaN eaNachmatura<br />
*Sondertarif:<br />
nur in teilnehmenden Schülerhilfen;<br />
alle Tarifbedingungen unter www.schuelerhilfe.at/innsbruck<br />
Innsbruck • Salurner Str.<br />
18 • Tel.<br />
0512-570557<br />
Hall<br />
• Stadtgraben 1 • Tel.<br />
05223-52737<br />
7<br />
Schwaz<br />
• Münchner Str. 48 • Tel.<br />
05242-610772-61077<br />
Wörgl<br />
• Speckbacherstr. 8 • Tel.<br />
05332-77951<br />
Telfs<br />
• Obermarktstr. 2 • Tel.<br />
05262-63376376<br />
www.schuelerhilfe.at<br />
Entgeltliche Einschaltung
40 Jahre<br />
Frauenhausbewegung<br />
in Österreich<br />
Gegen Gewalt<br />
an Frauen<br />
Wissen Sie …<br />
… dass die Frauenhäuser maßgeblich daran<br />
beteiligt waren, dass vor 21 Jahren das<br />
Gewaltschutzgesetz in Österreich in Kraft trat?<br />
Wissen Sie …<br />
… dass Gewalt krank macht und dass die Frauenhäuser<br />
betroffene Frauen mit psychosomatischen und<br />
psychiatrischen Erkrankungen spezifisch unterstützen?<br />
Das österreichische Gewaltschutzgesetz war<br />
und ist ein großer Erfolg im Opferschutz und<br />
ein Meilenstein in der Gewaltprävention – in<br />
vielerlei Hinsicht: Es stärkt Gewaltbetroffene<br />
und deren Rechte und nimmt Gewaltausübende<br />
in die Verantwortung. Österreich<br />
gilt hier als internationales Vorbild und<br />
nimmt seither eine klare Haltung gegen<br />
Gewalt im privaten Bereich ein. Was früher<br />
als „privates Problem“ abgetan wurde, wird<br />
auf diese Weise öffentlich aufgezeigt.<br />
Das Gewaltschutzgesetz ist das Resultat einer<br />
langen, unermüdlichen und engen Zusammenarbeit<br />
der Frauenhausmitarbeiterinnen<br />
mit den Gewaltschutzzentren, den Interventionsstellen,<br />
der Polizei, Politik und Justiz.<br />
Mitte der 1980er Jahre begannen die Frauenhäuser<br />
mit der Polizei zu kooperieren und<br />
gemeinsame Schulungen und Fortbildungen<br />
abzuhalten. Ab den 1990er Jahren wurde das<br />
Thema Gewalt in der Privatsphäre in der<br />
Ausbildung der Exekutive fix verankert. Die<br />
Polizei als Partner hat schnell erkannt, dass<br />
Gewalt in der Familie ein komplexes Thema<br />
ist, das nur in Zusammenarbeit mit kompetenten<br />
Opferschutzeinrichtungen und staatlichen<br />
Stellen gelöst werden kann. Umso<br />
mehr bedauern wir, dass nach dieser langjährigen<br />
und guten Kooperation die Finanzierung<br />
der Schulungen in der Polizeigrundausbildung<br />
zu Gewalt in der Privatsphäre<br />
gestrichen wurde.<br />
Die konkrete Ausarbeitung des Gewaltschutzgesetzes<br />
begann im Jahr 1994 als<br />
Fachfrauen aus der Frauenhausbewegung<br />
im Auftrag des Bundeskanzlers und der<br />
damaligen Frauenministerin Johanna Dohnal<br />
umfangreiche Informationsmaterialien<br />
mit dem Titel "Gegen Gewalt an Frauen und<br />
Kindern handeln" erstellten. Johanna Dohnal<br />
initiierte daraufhin die Gründung einer<br />
interministeriellen Arbeitsgruppe zur Entwicklung<br />
von Maßnahmen gegen Gewalt<br />
an Frauen und Kindern. Mit dabei waren<br />
sowohl Frauenhausmitarbeiterinnen als<br />
auch VertreterInnen der Polizei. Schließlich<br />
trat das Gewaltschutzgesetz am 1. Mai<br />
1997 in Kraft.<br />
Die Implementierung dieses Gesetzes<br />
führte zu einem entscheidenden Paradigmenwechsel<br />
in unserer Gesellschaft. Lange<br />
Zeit war Gewalt in Österreich ein Tabu, es<br />
galt als individuelles Problem der Frau als<br />
Betroffene. Nun aber muss nicht mehr das<br />
Opfer von familiärer Gewalt die Wohnung<br />
und das eigene Heim verlassen, sondern die<br />
gewaltausübende Person wird zur Verantwortung<br />
gezogen und hat mit Sanktionen<br />
zu rechnen – nach der damaligen Devise<br />
„Wer schlägt, der geht“. Gewalt an Frauen<br />
und Kindern innerhalb der Familie wurde<br />
damit erstmals als ein gesellschaftspolitisches<br />
Problem anerkannt, dessen Bewältigung<br />
Aufgabe des Staates ist.<br />
Frauen, die körperliche Gewalt durch ihren<br />
(Ex-)Partner oder ein anderes Familienmitglied<br />
erleiden mussten, sind meistens<br />
auch von psychischer Gewalt betroffen.<br />
Nicht selten haben sie, wenn sie es schaffen<br />
in ein Frauenhaus zu flüchten, einen<br />
langen Leidensweg hinter sich. Langjährige<br />
kontinuierliche psychische und/oder<br />
physische Gewalt macht krank – viele der<br />
betroffenen Frauen leiden unter psychosomatischen<br />
Beschwerden oder im<br />
schlimmsten Fall sogar an einer psychiatrischen<br />
Erkrankung.<br />
Auch in den Frauenhäusern werden<br />
Frauen mit psychischen Beeinträchtigungen<br />
unterstützt, weil sie Gewaltopfer sind<br />
und Schutz brauchen. Doch Frauenhäuser<br />
benötigen mehr Unterstützung und eine<br />
gute Kooperation mit dem Gesundheitswesen,<br />
insbesondere mit der Psychiatrie.<br />
Nicht überall funktioniert diese Unterstützung<br />
und darüber hinaus fehlen spezifische<br />
Hilfseinrichtungen, wie z.B. Zentren für<br />
traumatisierte Frauen. Ihr Weg führt<br />
aufgrund des Platz- und Ressourcenmangels<br />
oft zwischen Frauenhaus und<br />
Psychiatrie hin und her, was eine enorme<br />
Belastung für alle Beteiligten darstellt.<br />
Ganz besonders betroffen sind psychiatrisch<br />
erkrankte Frauen mit Kindern. Für<br />
sie gibt es so gut wie keine adäquaten<br />
Einrichtungen in Österreich, wo Frauen<br />
gemeinsam mit ihren Kindern betreut<br />
werden können.<br />
Frauenhäuser benötigen mehr<br />
Unterstützung vom Gesundheitswesen<br />
in folgenden Bereichen:<br />
Die Implementierung und ein rascher und<br />
flächendeckender Ausbau von Opferschutzgruppen,<br />
die seit 2010 gesetzlich<br />
vorgeschrieben sind, muss endlich in allen<br />
Spitälern und Bundesländern erfolgen. Darüber<br />
hinaus sind eine enge Kooperation<br />
mit der Psychiatrie und regelmäßiger<br />
Austausch mit KonsiliarärztInnen sowie<br />
adäquate Einrichtungen für psychiatrisch<br />
erkrankte Frauen und deren Kinder notwendig.<br />
Die Psycho- und Traumatherapie<br />
für von Gewalt betroffene Frauen und<br />
Kinder muss österreichweit kostenlos<br />
und auf Krankenschein erfolgen. Für<br />
Migrantinnen benötigen wir ebenfalls<br />
muttersprachliche Therapie auf Krankenschein<br />
bzw. Kassenverträge für<br />
Psychotherapeutinnen mit entsprechenden<br />
Sprachkenntnissen.<br />
Laut Istanbul-Konvention ist das Thema<br />
Gewalt in der Familie und die gesundheitlichen<br />
Folgen davon in der Ausbildung<br />
von MitarbeiterInnen des öffentlichen<br />
Gesundheits- und Sozialwesens fix zu<br />
verankern.<br />
Frauenhelpline gegen Gewalt 0800/222 555 (anonym, kostenlos und 24 Stunden)<br />
Gewaltfrei leben ist ein Menschenrecht. Wir setzen uns täglich<br />
dafür ein. Setze auch du dich ein und unterstütze uns.<br />
www.aoef.at/spenden<br />
w w w.a oef. at /spenden<br />
Aktuelle Informationen<br />
über die Aktivitäten des<br />
Vereins AÖF finden Sie auf<br />
www.aoef.at<br />
sowie auf<br />
Facebook und Twitter.
<strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
INTERNET / INTERVIEW - 16<br />
Foto: Lukas Beck<br />
Exklusiv<br />
Interview<br />
Prim. Dr. Kurosch Yazdi<br />
Prim. Dr. Kurosch Yazdi ist Facharzt für Psychiatrie<br />
und psychotherapeutische Medizin. Er ist Leiter<br />
der Klinik für Psychiatrie mit Schwerpunkt Suchtmedizin<br />
im Kepler Universitätsklinikum in Linz.<br />
• Sehr geehrter Herr Yazdi, können Sie sich<br />
unseren LeserInnen kurz vorstellen?<br />
Ich bin gebürtiger Iraner, 41 Jahre alt und<br />
Facharzt für Psychiatrie und Psychotherapeut.<br />
Seit sechs Jahren leite ich eine Abteilung für<br />
Suchterkrankungen am Kepler Universitätsklinikum<br />
Linz.<br />
• Sie haben das Buch „Klick und weg“<br />
geschrieben, worum geht es darin?<br />
Der Autor und Schriftsteller Ben Springer und<br />
ich haben versucht, eine griffige und erheiternde<br />
Anleitung zum Ausstieg aus den sogenannten<br />
sozialen Online-Medien zu verfassen.<br />
Das Buch soll helfen, zu erkennen, ob man zu<br />
viel online ist und falls ja, wie man da wieder<br />
rauskommt. Und dabei soll das Lesen auch<br />
Spaß machen, denn wir wollen auch jene Personen<br />
begeistern, die kaum mehr offline lesen.<br />
• Denken Sie, dass Facebook & Co krank<br />
machen?<br />
Tagtäglich zeigen uns unsere meist jungen<br />
Patientinnen und Patienten, die hilfesuchend<br />
zu uns kommen, dass man auch nach dem<br />
Internet süchtig werden kann.<br />
•Wie muss man sich eine Internetsucht vorstellen<br />
und welche Auswirkungen hat sie z.B.<br />
auf die Schule und schulische Leistungen?<br />
Generell sprechen wir nur dann von Suchterkrankung,<br />
wenn das Verhalten ein normales<br />
Leben deutlich einschränkt. Von Internetsucht<br />
sprechen wir also nur, wenn z.B. jemand extrem<br />
vereinsamt im realen Leben oder wichtigen<br />
Pflichten wie Schule oder Arbeit nicht<br />
mehr sinnvoll nachkommt. Viele unserer internetsüchtigen<br />
PatientInnen verbringen zw.<br />
10 und 15 Stunden im Internet und das täglich.<br />
• Was machen Sie, meiden Sie die sozialen<br />
Medien oder können Sie auch nicht verzichten?<br />
Auf das Smartphone an sich möchte ich nicht<br />
verzichten, aber ich benütze keine sozialen Online-Medien.<br />
Die sollten übrigens gar nicht so<br />
heißen, denn mit sozial haben sie wenig zu tun.<br />
• Gibt es einen Unterschied, ob ein Kind,<br />
ein Jugendlicher oder ein Erwachsener<br />
„abhängig“ ist?<br />
Grundsätzlich können Menschen umso schneller<br />
süchtig werden, je jünger sie sind. Das gilt<br />
für alle Süchte. Der Grund ist, dass bei Kindern<br />
und Jugendlichen das Belohnungssystem im<br />
Gehirn bereits voll ausgebildet ist, während<br />
jene Teile des Gehirns, die für die vernünftige<br />
langfristige Steuerung von Verhaltensweisen<br />
zuständig sind, erst mit 25 Jahren komplett<br />
ausgereift sind. Somit erliegen junge Menschen<br />
den Versuchungen des übermäßigen<br />
Konsums leichter, weil sie kurzfristiger denken<br />
und handeln.<br />
• Was ist Ihrer Meinung nach die unterste<br />
Altersgrenze für Handys usw.?<br />
Ich glaube nicht, dass man das sagen kann. Einerseits<br />
hängt es davon ab, wieviel und vor<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Facebook, Internet & Co<br />
Menschen können umso schneller<br />
SÜCHTIG werden, je jünger sie sind<br />
allem was die Kinder mit dem Handy machen.<br />
Telefonieren ist meist kein Problem, Online-<br />
Pornos aber schon. Auf der anderen Seite<br />
verändert die Industrie sehr erfolgreich die<br />
Werte in unserer Gesellschaft. Noch vor 15<br />
Jahren hätten die meisten gesagt, dass ein<br />
12-jähriges Kind kein Handy braucht. Heute<br />
wäre ein 12-Jähriger ohne Smartphone ein<br />
absoluter Außenseiter in der Schule.<br />
• Wie kann man selbst oder als Eltern betroffener<br />
Kinder eine Abhängigkeit bekämpfen?<br />
Im Sinne der Prävention sollte man darauf achten,<br />
dass der Internet-Konsum nicht wichtiger<br />
wird, als Aktivitäten im realen Leben. Ein gesunder<br />
Mensch ist vielfältig und hat vielfältige<br />
Interessen. Problematisch wir es dort, wo<br />
Menschen viel lieber Zeit im Internet verbringen<br />
und das echte Leben im Vergleich vernachlässigt<br />
wird. Zunächst kann man<br />
versuchen, den eigenen Internet-Konsum oder<br />
den der Kinder einzuschränken, also auf ein<br />
vernünftiges Maß herab zu regulieren. Ist jemand<br />
aber extrem gefangen in der virtuellen<br />
Welt, also suchtkrank, dann gelingt es meist<br />
nicht, einfach nur weniger Zeit online zu verbringen.<br />
Denn diese Menschen haben oft<br />
das reale Leben derart vernachlässigt, dass<br />
sie nichts Lohnendes finden, wofür sie die virtuelle<br />
Welt aufgeben wollen würden. In diesen<br />
Fällen braucht es Unterstützung durch das<br />
Umfeld oder durch Profis, um mühevoll<br />
attraktive Alternativen in der realen Welt zu<br />
erarbeiten, also Hobbys, reale Freundschaften<br />
oder lohnende berufliche Ziele.<br />
• Weshalb sind wir denn überhaupt so<br />
anfällig für soziale Medien?<br />
Diese Plattformen werden so konstruiert, dass<br />
sie uns in Versuchung bringen. Scheinbar<br />
können sehr viele natürliche Bedürfnisse<br />
Das Lernen verändert<br />
sich fundamental<br />
(OTS) - Zig Generationen haben<br />
ausschließlich mittels Büchern gelernt.<br />
Da es keine Alternative gab,<br />
wurde das Buch als Lernmedium nie<br />
hinterfragt. Bis jetzt: Die Digitalisierung<br />
verlangt ein anderes Denken<br />
und neues Lernen. Bildungs- und<br />
Digitalisierungsexperte Mag. Dieter<br />
Duftner spricht von einer neuen Ära<br />
des Lernens, die anbricht. "Wir erleben<br />
derzeit eine Lernrevolution.<br />
Zum ersten Mal in der Geschichte<br />
löst sich Lernen von Ort und<br />
Zeit." Die digitalen Technologien<br />
haben die Art und Weise wie wir<br />
lernen grundlegend und für immer<br />
verändert", so Duftner.<br />
Informationen stehen in einem Ausmaß<br />
zur Verfügung wie nie zuvor<br />
und Experten schätzen, dass sich<br />
das Wissen in der Welt alle zwei<br />
Jahre verdoppelt. Es vollzieht sich<br />
der Wandel von der Industriegesellschaft<br />
zur Wissensgesellschaft.<br />
"Wissen wird bald der einzige Wettbewerbsvorteil<br />
sein, in Zukunft geht<br />
es primär darum, wer wie schnell<br />
Wissen erlangen und umsetzen<br />
kann", so Duftner.<br />
In einer digitalen Welt braucht es<br />
digitale Lernmedien, um den rasanten<br />
Anstieg an Wissen und Information<br />
bewältigen zu können. Wissen<br />
muss überprüft, ergänzt und erneuert<br />
werden. Texte auf Bildschirmen,<br />
zum Beispiel am Smartphone<br />
sind leicht und schnell veränderbar,<br />
können von mehreren Autoren<br />
gleichzeitig bearbeitet und für die<br />
Lernenden jederzeit verfügbar gemacht<br />
werden.<br />
Auch im Sport ist das neue Lernen<br />
bereits angekommen. Im modernen<br />
Fußball geht es längst nicht mehr<br />
nur um Talent, Physis und körperliche<br />
Verfassung. Es gibt z.B. eine<br />
App, mit der Tormänner trainiert<br />
werden können. Durch digitale Lernkarten<br />
können sie gezielt auf jeden<br />
Gegner vorbereitet werden.<br />
der Menschen zumindest kurzfristig online abgedeckt<br />
werden. Zum Beispiel das Bedürfnis<br />
nach positiver Anerkennung und das Zugehörigkeitsgefühl<br />
sind online scheinbar einfacher<br />
zu befriedigen als in der realen Welt. Dass die<br />
Qualität dieser Befriedigung nicht die gleiche<br />
ist wie in der realen Welt, scheint speziell<br />
jungen Menschen nicht aufzufallen. 700<br />
Freunde auf Facebook zu haben ist nicht das<br />
gleiche wie 5 gute Freunde im echten Leben.<br />
Aber die Internetindustrie will uns glauben<br />
machen, dass wir auf reale zwischenmenschliche<br />
Begegnungen verzichten könnten.<br />
• Vielen Dank für das Gespräch!<br />
Klick und weg - Das Facebook Aufhör-Buch<br />
Autoren: Springer Ben , Yazdi Kurosch<br />
ISBN: 978-3-99001-265-9<br />
Verlag: edition a GmbH<br />
192 Seiten, Preis: ca. 20€<br />
Digitalisierung macht auch vor Bildungssektor nicht halt<br />
"Das neue Lernen ist zeit- und<br />
ortsunabhängig, personalisiert, frei<br />
verfügbar, vernetzt, spielerisch,<br />
stärker von Algorithmen geleitet<br />
und kompetenzorientiert", so Christian<br />
Schernthaner, MSc, Head of<br />
Product beim Institute of Microtraining.<br />
Verstärkt durch den demographischen<br />
Wandel und die Internationalisierung<br />
geht der Trend eindeutig in<br />
Richtung lebenslanges Lernen. Für<br />
Bildungs- und Digitalisierungsexperten<br />
Duftner ist klar: "Wir sind gedanklich<br />
noch nicht an den Grenzen<br />
des Möglichen angekommen. Die<br />
Potenziale der Digitalisierung und<br />
des Mobile Learnings sind noch<br />
lange nicht ausgeschöpft."
17 - JUGEND UND GESUNDHEIT / INTERNET<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
<strong>JUNI</strong> <strong>2018</strong><br />
© IAKW-AG/Getty Images/iStockphoto<br />
Übergewicht und Fettleibigkeit weltweites Problem<br />
Jeder 4. österreichische<br />
Jugendliche ist zu dick<br />
Wien (OTS) - Übergewicht<br />
und Fettleibigkeit sind ein<br />
massives weltweites Problem.<br />
Bis 2025 soll es 2,7<br />
Milliarden übergewichtige<br />
und 177 Millionen adipöse<br />
Erwachsene geben. In Österreich<br />
ist jeder 4. Jugendliche<br />
zu dick. Damit rückt<br />
eine Generation der „immer<br />
Dickeren“ nach. Beim europäischen<br />
Adipositaskongress<br />
vom 23. bis 26. Mai<br />
wurde daher ein Schwerpunkt<br />
auf die Bekämpfung<br />
von Übergewicht bei Kindern<br />
und Jugendlichen gesetzt.<br />
Eine bewusste Vorbildfunktion<br />
der Erwachsenen<br />
ist dabei essentiell.<br />
„Derzeit sind in Österreich<br />
über 30 Prozent der Frauen<br />
und 50 % der Männer übergewichtig,<br />
das sind fast 3,5<br />
Millionen Österreicher. Allein<br />
10,7 % der Frauen und<br />
13,4 % der Männer davon<br />
sind als fettleibig einzustufen,“<br />
so Prim. Univ.-Prof. Dr.<br />
Friedrich Hoppichler, Präsident<br />
der Österreichischen<br />
Adipositas Gesellschaft. –<br />
Und es kommt noch dicker:<br />
Weltweit soll es bis 2025 2,7<br />
Milliarden übergewichtige<br />
Erwachsene und 177<br />
Millionen Erwachsene<br />
geben, die krankhaft fettleibig<br />
und daher behandlungsbedürftig<br />
sind. „Adipositas<br />
ist eine chronische<br />
Erkrankung, die<br />
mittlerweile pandemische<br />
Ausmaße erreicht<br />
hat. So hat auch die WHO<br />
Adipositas zum größten<br />
globalen chronischen Gesundheitsproblem<br />
bei Erwachsenen<br />
erklärt,“ betont<br />
Hoppichler.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Zucker und Bewegungsmangel<br />
als Hauptursache<br />
für Fettleibigkeit<br />
Weltweit sind die hohe Aufnahme<br />
an energiereichen<br />
Lebensmitteln und die verminderte<br />
körperliche Aktivität<br />
Hauptfaktoren für die<br />
hohe Anzahl an Übergewichtigen<br />
und Adiposidas-<br />
Patienten. Nicht zu unterschätzen<br />
ist dabei der<br />
Zucker, der auch versteckt<br />
in Erfrischungsgetränken<br />
und anderen Lebensmitteln<br />
enthalten ist.<br />
Prim. Univ.-Prof. Dr. Friedrich Hoppichler,<br />
Präsident der Österreichischen Adipositas Gesellschaft.<br />
Schwere Folgeerkrankungen<br />
und kürzere Lebenserwartung<br />
„Die Behandlung von Fettleibigkeit<br />
ist wichtig, denn<br />
sie führt zu zahlreichen Folgeerkrankungen<br />
wie Hypertonie,<br />
Diabetes, Gelenksabnutzungen<br />
und psychischen<br />
Problemen,“ so Hoppichler.<br />
Durch Adipositas ist<br />
auch ein höheres Risiko<br />
eines Herzinfarkts, Schlaganfalls<br />
und Krebserkrankungen<br />
gegeben. Das führt<br />
generell dazu, dass Adipositas-Patienten<br />
mit einer<br />
kürzeren Lebenserwartung<br />
rechnen müssen.<br />
Jeder 4. österreichische<br />
Jugendliche ist zu dick<br />
Sehr gravierend ist das<br />
Problem des Übergewichtes<br />
derzeit bei den Kindern und<br />
Jugendlichen. „Laut aktuellen<br />
Zahlen des vorsorgemedizinischen<br />
Instituts SIPCAN<br />
muss derzeit in Wien und<br />
Tirol jeder vierte Jugendliche<br />
im Alter von 14 Jahren<br />
als übergewichtig eingestuft<br />
werden,“ erklärt der Mediziner.<br />
Generell sind in<br />
Österreich 40.000 10- bis<br />
18-Jährige adipös.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
(
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 18<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Avustur ya Genelinde<br />
O tobanlarda Hırsız Uyarısı<br />
Yaz tatili dönemiyle otobanlardaki<br />
yoğunluk artıyor. Bununla<br />
birlikte tatilcileri bekleyen<br />
ciddi tehlikeler mevcut.<br />
Emniyet güçleri, vatandaşlara<br />
özellikle yolculuklarda hırsız<br />
ve dolandırıcılara karşı uyanık<br />
olmaları konusunda uyarılarda<br />
bulundu.<br />
Salzburg Otobanında Soygun<br />
Geçtiğimiz günlerde Salzburg<br />
Tauern otobanında tatilcilerin<br />
uğradığı soygundan sonra<br />
polis ülke genelinde soyguncu<br />
ve bilerek araçların lastiklerine<br />
zarar veren sahtekârlara<br />
karşı uyarı yaptı. Olayı araştıran<br />
emniyet görevlileri, tatilcilerin<br />
genelde yanlarında<br />
büyük miktarlarda para taşıdıkları<br />
için hırsızların hedefinde<br />
olduklarını ve sadece<br />
parayı hedefleyen hırsız çetelerinin,<br />
soygundan sonra ehliyet,<br />
kimlik ve kredi kartlarını<br />
otobanın kenarına attıklarını<br />
ve görevlilerin bunları bulduğunu<br />
açıkladılar.<br />
Kurbanlar genellikle yaşlılar<br />
Failler kurbanlarını ilk olarak<br />
otobanların benzinliklerinde<br />
ya da mola yerlerinde belirliyor.<br />
Farkedilmedikleri anlarda<br />
taşıtın sağ arka lastiğine zarar<br />
veriyorlar. Trafiktekilere bakıp<br />
yaşlıları seçiyorlar. Zarar verdikleri<br />
lastik ya hemen iniyor<br />
ya da birkaç kilometre sonra<br />
otobanda yolda kalıyor.<br />
Yardım teklifinden sonra<br />
soygunu gerçekleştiriyorlar<br />
Yolcu yolda kaza şeridinde lastiğindeki<br />
hasarı onarmak için<br />
durunca soyguna sıra geliyor.<br />
Failler soygundan önce kazazedeye<br />
yalandan yardım teklifini<br />
yapıyor. Sonuçta amaç<br />
nakit parayı gaspetmek. Soyguncular<br />
kimlikleri, kredi kart<br />
ve ehliyetleri atıyor. Sonunda<br />
kurban da ASFINAG çalışanları<br />
aracılığıyla polise gidiyor.<br />
Seyahat edenlere ‘Daima<br />
Uyanık Olun’ çağrısı<br />
Emniyet birimlerinin tavsiyesi<br />
taşıtların sahipsiz bırakılmaması,<br />
mümkünse cep telefonlu<br />
birisinin her zaman<br />
araçta kalması. Aciliyet halinde<br />
diğer seyahat eden ya da<br />
oradan geçenlerden yardım<br />
da talep edilebilir. Otoban polisi,<br />
okulların kapanması ile<br />
tatil trafiğinin giderek artacağı<br />
gelecek haftalarda bu tür otoban<br />
suçlarında artış bekliyor.<br />
Tüm otobanlar için uyarı<br />
Avusturya’daki tüm otobanlarda<br />
bu tür olayların olma<br />
ihtimali mevcut. Almanya’dan<br />
da bu tür olayların yaşandığı<br />
bilgisi geliyor. Özellikle Salzburg<br />
polisi otoban üzerindeki<br />
mola ve park yerlerinde kontrolleri<br />
sıklaştırıyor. Tauern ve<br />
batı otobanlarında devriyelerini<br />
arttırarak soygunlara karşı<br />
tedbirlerini alıyor.<br />
Ömer Erkan<br />
omererkan92@hotmail.com<br />
Yün<br />
Yumak<br />
Yaşamımız kocaman bir yün yumağa<br />
benziyor. Karmakarışık olmuş, birbirine<br />
dolanmış, adeta arapsaçına dönmüş<br />
bir yumağa. Ellerimizi geçirerek, bir<br />
sağa bir sola oynatıp dolayarak normalleştirme<br />
çabalarımızı saymazsak<br />
eğer, birçok dönemeçte zorlu düğümlerle<br />
baş etmekte olduğumuzu göz ardı<br />
edemeyiz.<br />
Kimi düğüm zorlasa da, çabamızı baltalamaya<br />
niyetlense de, kendinden sabrı<br />
yaşatana çok fazla zarar veremez. Gelen<br />
her düğümle birlikte geçmişte çözdüğümüz<br />
onlarca düğümü hatırlayarak,<br />
daha da kuvvetleniriz. Oysa ki bunun<br />
bilincinde olmayışımızdan mıdır, yoksa<br />
artık alışa gelmişliğin verdiği yorgunluktan<br />
mıdır bilinmez, her defasında zorlanırız<br />
yepyeni bir düğümle karşılaşınca.<br />
Fakat şöyle bir an durup da arkamızı,<br />
birkaç saniyeliğine dahi olsa dönüp,<br />
geçmişte bıraktığımız, açıldıktan sonra<br />
yaşadığımız o ferahlığı hatırlayabilsek,<br />
getirisinin çok olduğunu fark edebiliriz.<br />
Hüzünleri, mutlulukları, paylaştığımız<br />
onlarca duyguyu, çabaladığımız her türlü<br />
zorlukları anımsayarak daha da kuvvetlenerek<br />
açabilsek düğümleri…<br />
Yaşantımızın birçok döneminde karşılaşmak<br />
zorunda olduğumuz durumlarda<br />
sabretmek zorunda olduğumuzu,<br />
aslında zorundalık değil de, mecburiyetten,<br />
zoraki beklemekten ziyade bir sınav<br />
veya erişilmeye mecbur ve sonunda da<br />
mutlak mutluluğa kavuşmak olarak<br />
algılayabilmemiz, önümüze gelen yumaktaki<br />
düğümlerden daha fazlasını bizlere<br />
sunacağı gün gibi ortadadır. Sabrın<br />
bizlere katacaklarından, içimize kadar<br />
işleyecek faydalarından bihaber, çözdüğümüz<br />
düğümlerle aslında kendimizde<br />
edindiklerimizin bilincinde olmaksızın<br />
sürdürdüğümüz yaşantımızı da işte<br />
tam da bu gibi durumlara hazırladığımızın<br />
farkında değiliz. Pek tabi bununla<br />
yaşanmayacağını, bilincin bu denli yüksek<br />
seviyede olmayacağı kesindir. Fakat<br />
önümüzde vuku bulan her düğümde, bir<br />
öncekinden kalanlarla harmanlayabilirsek<br />
eğer, en sonunda açıla açıla ortada<br />
bir düğüm kalmaz, kalsa bile açılması gereken<br />
düğümden ziyade sadece günlük<br />
bir uğraş haline gelecektir. Ve zamanla<br />
arapsaçından kurtulup sonsuz gibi görünen<br />
yün yumağın ucunu huzurla elimize<br />
alabilmenin mutluluğuna erişmenin<br />
hoşnutluğunu yaşayacağız.<br />
Avusturya’da İşsizlik Mayıs Ayında Yüzde 8,9 Düştü...<br />
İşsizlik Azalmaya<br />
Geçtiğimiz günlerde İş Piyasası<br />
Kurumu (AMS) işgücü piyasası<br />
ile ilgili son verileri açıkladı.<br />
Buna göre Mayıs ayında işsiz<br />
sayısı geçtiğimiz yılın aynı<br />
ayına göre yüzde 8,9 azaldı ve<br />
işsizlerin sayısı 359.561’e geriledi.<br />
(Nisan <strong>2018</strong>’de 384.486<br />
kişi işsizdi.)<br />
Avrupa genelinde de 2008’de<br />
yaşanan küresel ekonomik<br />
krizden sonraki en olumlu veriler<br />
ortaya çıktı ve işsizlik<br />
oranı yüzde 8,5 olarak kaydedildi.<br />
(Avusturya’da yüzde 7,1)<br />
Avusturya’da erkekler arasında<br />
işsizlik yüzde 10,4 ile çok<br />
ciddi bir düşüş gösterdi. Kadın<br />
işsizlerde düşüş yüzde 7,1<br />
oldu. ‘Yerli Avusturyalılarda’<br />
yüzde 11,7, ‘Yabancılar’ arasında<br />
ise yüzde 5,9’luk bir<br />
azalma oldu. Eyaletler arasında<br />
en iyi istatistiklere Tirol<br />
sahip olurken, Steiermark ve<br />
Yukarı Avusturya listenin 2. ve<br />
3. sırasında yer aldılar. İşsizlikte<br />
en az düşüş ise Vorarlberg<br />
eyaletinde görüldü.<br />
Devam Ediyor<br />
Arbeitslosigkeit ist im<br />
Mai deutlich gesunken<br />
AMS Başkanı Johannes Kopf:<br />
''İşgücü piyasasındaki gelişme<br />
bütün eyaletlerde ve önemli<br />
sektörlerde çok olumlu. Yaşlı<br />
ve uzun süreli işsizlerdeki gelişmeler<br />
de iyi durumda olduğumuzu<br />
gösteriyor.''<br />
Ticaret Araştırma Enstitüsü<br />
(WIFO) bu yıl için işsizlikteki<br />
düşüşün yıllık ortalamasının<br />
30 bin kişi olacağını öngörüyor.<br />
WIFO yetkilileri: ''Konjonktür<br />
iyi, büyüme %3’ün<br />
üzerinde. Yıl boyunca işsizlikte<br />
çok güçlü gerilemeler bekliyoruz.<br />
2019’da da yıllık ortalama<br />
5.000-15.000 kişi daha az işsiz<br />
olabilir.''<br />
Konjonktür tahminleri, istihdam<br />
edilecek yerlerin %28<br />
kadar artması, yılın geri kalan<br />
zamanında da işsizlikte güçlü<br />
gerilemelerin sinyali olabilir.<br />
Şu an hemen istihdama hazır<br />
70 binin üzerinde yer mevcut.<br />
İş ve Sosyal İşler Bakanı Beate<br />
Hartinger-Klein (FPÖ) en son<br />
açıklanan işsizlik rakamlarını<br />
olumlu bir eğilim olarak değerlendirdi.<br />
Hartinger bu gelişmenin<br />
korunmasını, sayıları<br />
artan istihdam edilmesi gereken<br />
yerlerin de iyi eğitimli<br />
çalışanlar tarafından doldurulması<br />
için özen gösterilmesi<br />
gerektiğini söyledi. İş arayanların<br />
eğitimlerinin devamı ve<br />
geliştirilmesi için ''JobAktiv''<br />
programında yer alan kişiselleştirilmiş<br />
tedbirlerin önemine<br />
dikkat çekti.<br />
Hükümet ''JobAktiv'' programıyla,<br />
çalışmayan gençleri ve<br />
uzun süreli işsizleri desteklemeyi<br />
amaçlıyor. Bu proje için<br />
toplam 79 milyon euro ayrılacak.<br />
Bu miktardan 18 yaşına<br />
kadar gençler için 12 milyon,<br />
25 yaşına kadar olanlar için 37<br />
milyon euro eğitim tedbirlerinde<br />
kullanılacak.<br />
Cep telefonu ile<br />
konuşma ve internet<br />
artık daha ucuz<br />
İşçi Odası (AK) ceple konuşma ve cepte internette<br />
gezinmenin (sörf) yeni tarifelerini değerlendirdi.<br />
2017’ye göre telefon etmek ve internette sörf<br />
tarifeleri ucuzlamasına karşın, büyük sunucu<br />
firmaların servis ücretleri yükseldi. En uygun tarifeyi<br />
kullanan ise %46 tasarruf edebiliyor.<br />
AK’nın verilerine göre bir önceki yıl 22 sunucu 164<br />
tarife mevcutken, <strong>2018</strong> Ocak itibarıyla sunucu<br />
sayısı 25’e, tarife sayısı 194’e çıktı. 2017’ye göre<br />
sabit ücret ve bant genişlikleri genelde aynı kalırken<br />
ödenek verileri artmış durumda.<br />
Roaming ücretleri hazır kart sahiplerini etkiliyor<br />
2017’nin başlarında roamingi olmayan tek tarife<br />
varken <strong>2018</strong>’de roamingsiz tarife sayısı 28 oldu.<br />
Bunlardan 8’inde ne konuşma ne de veri roamingi<br />
imkân dahilinde ve 20’sinde yurt dışında veri kullanımı<br />
yok. Bu durumdan etkilenen özellikle hazır<br />
telefon kart sahipleri oldu.<br />
A1, T-Mobile ve Telering gibi büyük sunucu firmalar<br />
servis ücretlerini 22 euroya çıkardı. Küçük sunucular<br />
ise aktive etme veya servis ücreti almıyor.<br />
Hazır telefon kartlarında yaklaşık %8’lik gizli bir<br />
fiyat artışı var. Şimdiye kadar 30 gün ya da 1 ay geçerlilik<br />
süresi olan paketlerin bu süresini bazı sunucular<br />
28 günle sınırlandırdılar ve böylelikle yılda<br />
12 kez dolum yerine 13 dolum yapılması gerekiyor.
19 - AVUSTURYA<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
Anne-Babalara Çocukların Geleceği İçin Büyük Görev Düşüyor...<br />
Çocukların Başarısı Annelerin<br />
Entegrasyonu ile Bağlantılı<br />
Uluslararası Ekonomi ve Kalkınma<br />
İşbirliği Teşkilatı<br />
(OECD) Avrupa Birliği genelinde<br />
entegrasyonla ilgili yeni<br />
bir çalışma yaptı. Çalışmanın<br />
tanıtma toplantısında OECD<br />
uzmanı Thomas Liebig, başarılı<br />
bir entegrasyonu sağlayan<br />
etkenlerden birinin<br />
çocukların uyumu olduğunu<br />
ve bunun da anne-babaların<br />
özellikle de annelerin entegrasyonundan<br />
geçtiğini ifade<br />
etti.<br />
Viyanalı ekonomist Wilfried<br />
Altzinger ve Alyssa Schneebaum<br />
da araştırmanın Avusturya<br />
ile ilgili bölümü için<br />
alt bir çalışma hazırladılar.<br />
Buna göre 1981- 2011 yılları<br />
arasında geçen 30 yılda 12<br />
yaşındaki Türk vatandaşının<br />
akademik bir eğitim alma<br />
şansı düşmüştür. Avusturyalı<br />
yerli bir çocuk ile göçmen<br />
çocuğun eğitim düzeyi arasındaki<br />
uçurumda makas<br />
%57’den %67’ye kadar yükselmiştir.<br />
AB ülkeleri dışındaki ülkelerden<br />
gelen göçmenlerin<br />
çocukları, daha eğitim ve<br />
meslek kariyerlerine başlangıçta<br />
bir takım sorunlarla<br />
karşılaşıyor. %15’inin<br />
annesi ya eğitimsiz ya da<br />
eğitim düzeyi çok düşük<br />
noktada.<br />
Bununla birlikte araştırmanın<br />
gösterdiği diğer bir noktada<br />
göçmenlerin yerlilerle<br />
arasındaki farkı gittikçe kapatmaları<br />
ve kısmen de olsa<br />
onları geçmeleri. Diğer sevindirici<br />
sonuç ise Avusturya’da<br />
göçmen çocukların<br />
entegrasyonunun daha başarılı<br />
olması. Bu mezuniyetlerde<br />
ve bazı istisnalarla<br />
işgücü piyasasında da geçerli<br />
bir durum.<br />
Avusturya’da düşük nitelikli<br />
göçmenlerin çocuklarının<br />
düşük nitelikli yerlilerin çocuklarına<br />
göre eğitimde başarıları<br />
daha yüksek. Bu<br />
tanımlama erkek çocuklar<br />
için geçerli, kız çocuklar için<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
Integration von<br />
Müttern entscheidend<br />
für Chance der Kinder<br />
bunun tersi durum mevcut.<br />
Kadınların eğitim düzeyinin<br />
çocukların entegrasyonuna<br />
çok olumlu katkısı olduğu<br />
için, göçmen kadınların entegrasyonuna<br />
daha çok yatırım<br />
gerekiyor. Bunun dışında<br />
okul öncesi eğitime katılım<br />
I<br />
E<br />
C H<br />
oranını yükseltmek gerekiyor.<br />
Göçmen çocukların okul<br />
öncesi eğitime katılmasının<br />
düşük kalması, Avusturya’da<br />
2. kuşak göçmenlerin zorluklarla<br />
karşılaşmasının önemli<br />
temel nedenlerinden biri<br />
olarak tespit edildi.<br />
Okullarda Yaşanan<br />
Şiddetle Alakalı<br />
Veriler Toplanacak<br />
Viyana İl Milli Eğitim Müdürlüğü,<br />
polis, siyasi partiler,<br />
din, öğretmen,<br />
öğrenci ve ebeveyn temsilcilerinin<br />
katıldığı bir yuvarlak<br />
masa toplantısında<br />
okullardaki şiddet suçlarının<br />
polisle birlikte sayısal<br />
olarak toplanması konusunda<br />
anlaşıldı.<br />
Viyana İl Milli Eğitim Müdürü<br />
Heinrich Himmer<br />
(SPÖ) okullarda şiddet konusunun<br />
sayı ve belgelerin<br />
ışığı altında tartışılması<br />
gerektiğini, bunun için de<br />
bütün sayısal verilerin<br />
masaya yatırılmasının zorunluluğunu<br />
vurguladı.<br />
Men edilmenin daha<br />
fazla sonuçları olmalı<br />
Şu anda bir öğrencinin<br />
derslerden olası men edilmesi<br />
durumu üzerinde<br />
kurulun alt grubunda çalışılmaya<br />
devam ediliyor.<br />
Öngörülen ise şu an için<br />
4 haftaya kadar okuldan<br />
geçici bir uzaklaştırma ve<br />
bu karar ilgili okul adına<br />
kurul tarafından bildirilecek.<br />
İlerde bu tür uzaklaştırmalar,<br />
konusuna göre<br />
doğrudan okuldan başka<br />
diğer kurumlarla da konuşularak<br />
yapılabilecek (Emniyet,<br />
gençlik ve sosyal<br />
yardım dernekleri gibi).<br />
Okuldaki ortaklar için<br />
broşürler<br />
Yeni broşürlerde somut<br />
yasal ve temel konularda<br />
bilgi verilecek. Böylelikle<br />
öğretmenlerin, emniyet<br />
gibi ilgili kurumlarla ne<br />
zaman ve nasıl bağlantı<br />
kurabileceği açıklanacak.<br />
Öğrencilere uygulanabilecek<br />
disiplin önlemleri<br />
eğitmenlere tanıtılacak.<br />
Öğrenci ve velilerin kendi<br />
broşürleri olacak<br />
Broşürler ve bilgilerin toplanması<br />
sonbaharda uygulamaya<br />
konacak. Daha<br />
yeni fikirler ise ilgili alt<br />
komisyonlarda netleştirilecek.<br />
Bunun için sonbaharda<br />
bir yuvarlak masa<br />
toplantısı daha yapılacak.<br />
2017’de 835 şiddet ihbarı<br />
Geçtiğimiz yıl eğitim alanında<br />
toplam 835 yaralama<br />
ve ciddi fiziksel zarar<br />
verme vakaları resmi kayıtlara<br />
geçmişti.
<strong>JUNI</strong> / HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA / TIROL - 20<br />
Zayıf Nota Karşı Başarılı Bir Öğrenme:<br />
Tirol İşçi Odası (AK) Yaz Okulu Bunu Mümkün Kılıyor!<br />
Matematikten İtalyancaya: Ağustos ayında<br />
AK Tirol, BFI Tirol ile birlikte tüm eyalette<br />
yedi ana derste hesaplı kurslar sunuyor.<br />
Son başvuru tarihi 20 Temmuz.<br />
Yaz tatili dönemine az kaldı,<br />
öğrenci ve ailelerinde karne<br />
telaşı başladı. Notları iyi olan<br />
çocukların sabırsızlıkla beklediği<br />
bu dönem, not problemi<br />
yaşayanlar için sıkıntı ve<br />
Beruflich<br />
durchstarten<br />
AMS Fachkräftestipendium schafft neue Perspektiven<br />
Mit dem Fachkräftestipendium<br />
können sich Personen,<br />
die erstmals einen Antrag<br />
stellen, als Fachkraft ausbilden<br />
lassen. Neu ist, dass<br />
Personen mit maximal<br />
Pflichtschulabschluss für Ausbildungen<br />
laut Ausbildungsliste<br />
des Fachkräftestipendiums<br />
auch die Kurskosten<br />
erhalten. Ebenso kann<br />
bei maximal Pflichtschulabschluss<br />
das Fachkräftestipendium<br />
für die Vorbereitung auf<br />
die Lehrabschlussprüfung in<br />
allen Lehrberufen gewährt<br />
werden (Zu beachten: Mindestdauer<br />
3 Monate und<br />
mindestens 20 Unterrichtsstunden<br />
pro Woche). Die<br />
möglichen Ausbildungen sind<br />
auf der AMS-Homepage unter<br />
www.ams.at/_docs/001_fks_<br />
stres dolu günler anlamına<br />
geliyor. Uzmanlar, “Anne ve<br />
babaların karne sonrasında<br />
çocuklarını tenkit etmemeleri<br />
gerekir. Karnedeki notlar<br />
ne olursa olsun, çocukların<br />
liste.pdf veröffentlicht. Dafür<br />
gibt es täglich ein Fachkräftestipendium<br />
mindestens in<br />
Höhe von € 28,80 (seit 1.1.<br />
<strong>2018</strong>). Dies für die Dauer der<br />
Ausbildung, maximal drei<br />
Jahre lang.<br />
Zielgruppen<br />
Fachkräftestipendium können<br />
Beschäftigungslose sowie<br />
Personen, die wegen<br />
der geplanten Ausbildung<br />
karenziert sind und vormals<br />
selbstständig Erwerbstätige,<br />
deren Tätigkeit ruht, beim<br />
AMS beantragen.<br />
Voraussetzung ist eine vorangegangene<br />
48-monatige<br />
arbeitslosenversicherungspflichtige<br />
unselbständige<br />
oder pensionsversicherungspflichtige<br />
selbständige Erwerbstätigkeit<br />
innerhalb der<br />
Karnelerin dağıtılması ile gerçeklerle yüzleşme<br />
günü yaklaşıyor. Çünkü, ders çalışma<br />
ve öğrenmenin sınavlara, okul ve testlere<br />
ne kadar katkı sağladığı ortaya çıkacak.<br />
Okul başarısı gelire bağlı olmamalı. Bu sebeple AK Tirol, Yaz<br />
Okulu Kursları’nın işçi aileleri için uygun olmasına uğraşıyor<br />
ANNE-BABALAR KARNESİNDE ZAYIF OLAN<br />
ÇOCUĞA NASIL DAVRANMALIDIR?<br />
değerli ve önemli oldukları<br />
onlara hissettirilmelidir.<br />
Başarısızlıklar bir şekilde telafi<br />
edilebilir. Ancak bozulan<br />
aile-çocuk ilişkilerini düzeltmek<br />
çok zor olabilir.”<br />
Foto: Wodicka<br />
letzten 15 Jahre. „Das<br />
AMS übernimmt Ausbildungskosten<br />
und Stipendium.<br />
Das Land Tirol bietet im<br />
Rahmen der Arbeitnehmerförderung<br />
für alle weiteren<br />
Personen einen Zuschuss zu<br />
den Kurskosten,“ freut sich<br />
Mag. Christian Schaur über<br />
das Förderinstrument.<br />
Foto: yanlev/Fotolia<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Tatile karnesinde zayıf not ile girip ders çalışmak<br />
zorunda olanlar veya bilgilerini derinleştirmek<br />
isteyenlere AK Tirol’den iyi<br />
haberler var. AK Tirol, BFI Tirol ile 6 ile 31<br />
Ağustos arası Tirol genelinde AK Yaz Okulu<br />
kapsamında uygun fiyata ve yüksek kalitede<br />
ders desteği imkânı sağlıyor.<br />
7 ana ders<br />
Dersler Pazartesi’den Cuma’ya, 2’şer saat<br />
ve öğleden önceleri olacak. Sunulan dersler<br />
Almanca, Matematik, Latince, İngilizce,<br />
Fransızca, İtalyanca ve Muhasebe. Kurslara<br />
5. sınıf ve üzeri gençler katılabilir. Her genç<br />
en çok 2 ders seçebilir. Tecrübeli pedagoglar<br />
küçük gruplarda katılımcıların bilgi<br />
eksikliklerini kapatacak ve onlara iyi<br />
öğrenmenin püf noktalarını öğretecekler.<br />
Son başvuru tarihi 20 Temmuz<br />
Çocuğunuz için AK Yaz Okulu’nda yer ayırın<br />
ve ona başarılı bir öğrenme yolunda<br />
destek olun. Son kayıt tarihi 20 Temmuz<br />
Cuma günüdür.<br />
Anne ve Babalar Dikkat!<br />
• Karnesinde zayıf olan çocuğa<br />
başarıyı teşvik edici bir<br />
tutum sergilenmelidir.<br />
• Notlar değerlendirilirken,<br />
mutlaka çocuğa söz hakkı<br />
tanınmalı, başarısızlığın nedenleri,<br />
nerede eksik yaptığı<br />
üzerine konuşulmalıdır.<br />
İlk kez başvuru yapacak<br />
bireyler uzmanlık destek bursuyla<br />
uzmanlık eğitimi alabilirler.<br />
Yenilik; en çok zorunlu<br />
eğitimi bitirmiş kişiler uzmanlık<br />
bursu eğitim listesinde<br />
yer alan eğitimler için<br />
kurs masraflarını alabilirler.<br />
Aynı zamanda tüm mesleklerde<br />
çıraklık bitirme sınavına<br />
• Çocuk yakın çevresi ile<br />
kesinlikle kıyaslanmamalıdır.<br />
• Yaz tatili eksiklerin tamamlanması<br />
için fırsat olarak görülmeli,<br />
çocuklar ders çalışmaya<br />
motive edilmelidir.<br />
• Tatilin verimli geçebilmesi<br />
için çocuk ve ebeveyn, haftanın<br />
belli günlerinin ders<br />
Mesleğe Hızlı<br />
Bir Başlangıç<br />
AMS Uzmanlık Eğitim Bursu yeni bakış açıları sunuyor<br />
hazırlanan en fazla zorunlu<br />
eğitimi bitirmiş kişilere de<br />
uzmanlık bursu imkânından<br />
yararlanabilirler. (Dikkat: En<br />
az 3 ay süreli ve haftada en<br />
az 20 ders). Mümkün olan<br />
eğitimler Tirol İş Piyasası<br />
Kurumu’nun (AMS Tirol) internet<br />
ana sayfasında<br />
www.ams.at/_docs/001_fks<br />
_liste.pdf adresinde<br />
ayrıntılı bir şekilde<br />
açıklandı. Bunun için<br />
1.1.<strong>2018</strong>’den beri günlük<br />
en düşük 28.80<br />
Euro’luk uzmanlık bursu<br />
mevcuttur. Bu eğitim<br />
süresince, en fazla 3 yıl<br />
içindir.<br />
Hedef gruplar<br />
Çalışmayanlar, planlanan<br />
eğitim dolayısıyla<br />
doğum izni alanlar ve<br />
Kurs Yerleri ve Kayıt:<br />
BFI Tirol Innsbruck, Tel. 0512/59660-0<br />
BFI Imst, Tel. 05412/63805<br />
BFI Landeck, Tel. 05442/62829<br />
BFI Reutte, Tel. 05672/72728<br />
BFI Schwaz, Tel. 05242/66063<br />
BFI Kitzbühel, Tel. 05356/63699<br />
BFI Kufstein, Tel. 05372/61087<br />
BFI Lienz, Tel. 04852/61292-23<br />
Kurs Ücreti:<br />
AK Tirol üyesi olan kişilerin çocukları için<br />
1 bölüm kurs maliyeti: 195 € veya 2<br />
bölüm seçenler için: 295 €. AK Tirol<br />
üyesi olmayanlar için 1 bölüm kurs<br />
maliyeti: 275 € veya 2 bölüm seçenler<br />
için: 395 € olarak belirlenmiştir.<br />
Dikkat: Asgari katılımcı sayısı gereklidir.<br />
Daha Çok Bilgi İçin:<br />
www.ak-tirol.com<br />
Entgeltliche Einschaltung<br />
çalışılarak geçirebilmesi adına<br />
planlanma yapmalıdır.<br />
Böylece, çocuk ailesi tarafından<br />
destek gördüğünü hissedecek<br />
ve yeni döneme daha<br />
sağlıklı hazırlanacaktır.<br />
• Ders planlaması yapılırken<br />
çocuğun da zamansal beklentileri<br />
dikkate alınmalıdır.<br />
önceleri serbest olarak<br />
çalışanlar (selbständige Erwerbstätigkeit)<br />
uzmanlık bursu<br />
için Tirol İş Piyasası<br />
Kurumu’na (AMS Tirol) başvuru<br />
yapabilirler.<br />
Başvuru Koşulu<br />
Son 15 yılda 48 aylık işsizlik<br />
sigortası ödemiş aylıklı<br />
çalışan ya da 48 aylık emeklilik<br />
sigortası ödemiş serbest<br />
çalışan olmak başvurular için<br />
istenen şartlardır.<br />
AMS Tirol’den Mag. Christian<br />
Schaur: ‘‘Tirol İş Piyasası Kurumu<br />
(AMS) gerekli eğitim<br />
masraflarını ve bursu üstleniyor.<br />
Tirol Eyalet Valiliği ise<br />
çalışana destek olabilme kapsamında<br />
diğer tüm şahıslara<br />
kurs masraflarına destek<br />
olmak için ek ödenek sunuyor.’’<br />
Was? Gefördert werden neue Ausbildungen, die prinzipiell frühestens<br />
am 1.1.2017 und spätestens am 31.12.<strong>2018</strong> beginnen<br />
und die zu einer Höherqualifizierung und einem Abschluss in<br />
Bereichen führen, in denen ein Mangel an Fachkräften herrscht.<br />
Wie viel? Die Höhe des Fachkräftestipendiums entspricht<br />
mindestens der Höhe des Ausgleichszulagenrichtsatzes, abzüglich<br />
eines Krankenversicherungsbeitrages. Im Jahr <strong>2018</strong><br />
sind das täglich EUR 28,80. Wir versichern Sie auch in der<br />
Kranken-, Unfall- und Pensionsversicherung.<br />
Fachkräftestipendium in Kürze:<br />
Wie lange?<br />
Das Fachkräftestipendium wird für die Dauer der Teilnahme an<br />
einer Ausbildung, maximal für drei Jahre gewährt.<br />
Wo?<br />
Das Fachkräftestipendium ist an ein Beratungsgespräch<br />
gebunden. Dies erfordert, dass der/die FörderungswerberIn<br />
mit dem/der zuständigen BeraterIn der regionalen<br />
Geschäftsstelle des AMS rechtzeitig vor Beginn der<br />
Ausbildung Kontakt aufnimmt.<br />
Besuchen Sie uns auf unserer AMS Tirol Homepage www.ams.at/tirol.<br />
Bei Fragen wenden Sie sich gern auch an unsere tirolweite Serviceline: 0512/58 19 99<br />
Ne?<br />
En erken 1.1.2017, en geç 31.12.<strong>2018</strong>’de başlayan, becerileri<br />
geliştiren ve bitirildiğinde kalifiye eleman sıkıntısı çekilen bir<br />
alanda olan mesleğe ulaştıran yeni eğitimler destekleniyor.<br />
Ne kadar?<br />
Uzmanlık eğitim bursunun tutarı en azından, Eşitleme Ek<br />
Ödemesi Düzgüsü (Ausgleichszulagenrichtsatz) miktarı, eksi<br />
sağlık sigortası primidir. <strong>2018</strong> yılında günlük 28.80 eurodur.<br />
Ayrıca sizi sağlık, kaza ve emeklilik konusunda sigortalıyoruz.<br />
Uzmanlık bursu hakkında:<br />
Ne kadar süreli?<br />
Uzmanlık bursu, bir eğitime katılım durumunda<br />
eğitim süreci boyunca en fazla 3 yıl için verilir.<br />
Nerede?<br />
Uzmanlık eğitim bursu ilgili kurumda yapılacak<br />
bir danışma görüşmesine bağlıdır. Başvuru yapmak<br />
isteyenlerin eğitim başlamadan önce Tirol İş Piyasası<br />
Kurumu’nun (AMS Tirol) yetkili şubelerindeki<br />
danışmanlarıyla iletişime geçmeleri zorunludur.<br />
AMS Tirol internet web sayfamızı www.ams.at/tirol ziyaret ediniz.<br />
Sorularınız için Tirol genelinde 0512/58 19 99 hizmet hattımızı arayabilirsiniz.<br />
Entgeltliche Einschaltung
21 - TIROL / LEHRE UND WIRTSCHAFT<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
<strong>JUNI</strong> / HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
Die Lehre:<br />
Als Ausbildung<br />
praktisch unschlagbar!<br />
Die Lehre ist eine zukunftsorientierte Berufsausbildung. Praxis, Know-How und Begeisterung werden in den heimischen<br />
Betrieben immer gesucht. Gerade mit Praxisnähe sind Lehrlinge besonders gefragt und können punkten.<br />
Wer sich deshalb für eine Lehre entscheidet, entscheidet sich auch für einen sicheren Arbeitsplatz und eine faire Entlohnung.<br />
Mit knapp 11.000 Lehrlingen ist die Lehre die beliebteste Ausbildung. Eine breite Palette von insgesamt 149 Einzel-Lehrberufen steht in Tirol zur Auswahl.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Dual ist echt optimal!<br />
Die Lehre wird als duale Ausbildung bezeichnet,<br />
wie die Ausbildung an zwei<br />
Lernorten – einerseits im Lehrbetrieb und<br />
andererseits in der Fachberufsschule –<br />
stattfindet. Diese Ausbildungsform hat in<br />
Österreich einen hohen gesellschaftlichen<br />
Stellenwert und gilt als zentrale Quelle des<br />
Wohlstandes in unserem Land. Durch eine<br />
duale Ausbildung werden die Lehrlinge<br />
behutsam in den Arbeitsmarkt integriert.<br />
Lernen im Betrieb<br />
Der Lehrling lernt die praktischen Fähigkeiten<br />
und Kenntnisse hauptsächlich im<br />
Ausbildungsbereich.<br />
Die Berufsausbildung im Betrieb findet<br />
unter den Bedingungen des Arbeitslebens<br />
an Maschinen, Geräten und Einrichtungen<br />
statt, die dem modernsten Stand der eingesetzten<br />
Technik entsprechen. Der ausgebildete<br />
Lehrling kann anschließend als<br />
Fachkraft sofort eine qualifizierte berufliche<br />
Tätigkeit ausüben.<br />
Lernen in der Fachberufsschule<br />
In der Lehrausbildung begleitet die Fachberufsschule<br />
die betriebliche Ausbildung.<br />
Der Lehrling ist zum Besuch der Berufsschule<br />
verpflichtet.<br />
Vorteile der Lehre<br />
Die Lehre ist für viele der direkte Weg in<br />
die Selbstständigkeit. Mehr als ein Drittel<br />
aller UnternehmerInnen haben einen Lehrabschluss<br />
als Sprungbrett für ihre betriebliche<br />
Tätigkeit genützt. Was bietet sie dir?<br />
• Kombination der Vorteile einer praxisbezogenen<br />
Ausbildung im Lehrbetrieb mit<br />
den Vorteilen einer schulischen Ausbildung<br />
(vertiefende Fachtheorie, Allgemeinbildung<br />
und Fremdsprachen)<br />
• Förderung von sozialen Kompetenzen<br />
durch den Umgang mit Kunden und<br />
Arbeitskollegen<br />
• Ein sicherer Arbeitsplatz<br />
• Mehr Unabhängigkeit durch eigenes<br />
Einkommen<br />
• Praxisnähe durch eine Ausbildung am<br />
neuesten Stand der Technik<br />
Gute Verdienstmöglichkeiten<br />
Lehrlinge profitieren im Vergleich zu anderen<br />
Ausbildungswegen von einem Einkommensvorsprung<br />
bis zu zehn Jahren. Und<br />
Uygulama, Know-How (Bilgi Aktarımı) ve Etkileme,<br />
auch danach sind sie als begehrte Fachkräfte<br />
am Arbeitsmarkt besonders gefragt yerel şirketlerin her zaman aradığı özelliklerdir.<br />
und in vielen Berufen auch entsprechend Özellikle bunları uygulamaya yakın çıraklar<br />
gut entlohnt.<br />
yüksek talep görüyor ve bu noktada puan<br />
Die Einmaligkeit der dualen Ausbildung<br />
kazanabiliyorlar. Bu nedenle, çıraklık yapmaya<br />
Von sehr vielen Ländern weltweit wird<br />
Österreich um das duale Ausbildungssystem<br />
beneidet. Durch die Lehre sind die<br />
maaş almaya da karar vermiş olur.<br />
karar veren birey, güvenli bir işe ve adil bir<br />
Fachkräfte sehr praxisnah und den Erfordernissen<br />
der Wirtschaft entsprechend Yaklaşık 11.000 çırak ile çıraklık en popüler<br />
ausgebildet. Übrigens ist bei uns aufgrund eğitimdir. Tirol'de çok çeşitli toplam 149<br />
der Lehre auch die Jugendarbeitslosigkeit<br />
mesleki çıraklık eğitim seçeneği mevcuttur.<br />
besonders niedrig.<br />
Lehrausbildung = Duale Ausbildung<br />
Ausbildung im Betrieb:<br />
• Lernen der neuesten Techniken<br />
durch eigenes Tun<br />
• Ausübung einer qualifizierten Tätigkeit<br />
sofort nach der Lehre<br />
• Lernen bei produktiver Arbeit<br />
• Lernen mit anderen gemeinsam<br />
Çıraklık: Eğitim Olarak<br />
Neredeyse Rakipsiz!<br />
Çıraklık geleceğe yönelik mesleki eğitimdir.<br />
Unterricht in der Fachberufsschule<br />
• Fachtheoretische Förderung<br />
und Ergänzung der betrieblichen<br />
Ausbildung durch berufsorientierten<br />
Fachunterricht<br />
• Vertiefung der Allgemeinbildung<br />
• Fachorientierte Fremdsprachenausbildung<br />
Kontakt: Lehrvertragsservice der Tiroler Wirtschaftskammer, Egger-Lienz-Straße 118, 6020 Innsbruck<br />
Helmut Wittmer, Tel. 05 90 90 5-7301 E-Mail: helmut.wittmer@wktirol.at www.tirol-bildung.at<br />
© Monkey Business - Fotolia<br />
WIR SIND FÜR DICH DA<br />
Unser Servicepaket ist randvoll mit Know-how, Unterstützung, Beratung und<br />
wir bieten dir<br />
den direkten Draht zu<br />
Fachleuten, die dir bei deinen unternehmerischen hen<br />
Herausforderungen erungen zur<br />
Seite stehen:<br />
Beratung und Unterstützung<br />
bei Lehrbetriebsförderungen<br />
Lehrvertragsanmeldung<br />
Unterstützung bei der Lehrausbildung<br />
Meister- und Befähigungsprüfungen<br />
Bildungs- und Berufsinformation<br />
lehre.tirol
HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 22<br />
Fünf Jahre<br />
Salzburg-Istanbul-<br />
Flugverbindung<br />
Turkish Airlines haben in den vergangenen fünf Jahren<br />
350.000 Passagiere zwischen Salzburg und Istanbul befördert.<br />
Verlässlicher Partner auch für heimischen<br />
Tourismus / Incoming aus Asien nimmt zu<br />
Dostça karşılama Salzburg –<br />
Willkommen in Salzburg<br />
hieß es am 28. Mai 2013 für<br />
den ersten Flieger, der Gäste<br />
von der Metropole am Bosporus<br />
nach Salzburg brachte.<br />
Über die neue Verkehrsdrehscheibe<br />
in Istanbul<br />
eröffneten sich Turkish Airlines-Fluggästen<br />
nicht nur<br />
viele innertürkische Verbindungen,<br />
sondern auch zahlreiche<br />
internationale Destinationen<br />
in den Mittleren<br />
Osten, Indien, Pakistan, den<br />
Fernen Osten, Afrika, sowie<br />
Nord- und Südamerika.<br />
„Bereits im Jänner 2015<br />
konnte mit dem türkischen<br />
National Carrier der<br />
100.000ste Passagier befördert<br />
werden. 3 Jahre und<br />
128 Tage später gratulieren<br />
wir unserem treuen Partner<br />
Turkish Airlines zu knapp<br />
350.000 Passagieren - Tendenz<br />
steigend. Auch in sehr<br />
bewegten Zeiten konnten<br />
sich Airport, regionale Wirtschaft,<br />
Industrie und der<br />
heimische Tourismus auf<br />
Turkish Airlines verlassen<br />
und wir zählen auch künftig<br />
auf Turkish Airlines als<br />
starken Partner in unseren<br />
Plänen zur Stärkung der<br />
internationalen, ganzjährig<br />
angebotenen Flugverbindungen“,<br />
sagte die Geschäftsführerin<br />
des Salzburger Flughafens<br />
Bettina Ganghofer.<br />
Airline verfügt über Flotte<br />
von 330 Flugzeugen<br />
Das Unternehmen peilt <strong>2018</strong><br />
einen Jahresumsatz von eineinhalb<br />
Milliarden US-Dollar<br />
an. Turkish Airlines verfügt<br />
derzeit über rund 330 Flugzeuge.<br />
Bis 2023 sollen es 500<br />
sein. In den vergangenen<br />
fünf Jahren gewann die Fluglinie<br />
vor allem Gäste aus dem<br />
asiatischen Raum.<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Dostça karşılama Salzburg<br />
– Willkommen in Salzburg<br />
parolasıyla 28 Mayıs<br />
2013’te İstanbul-Salzburg<br />
arasında seferlere başlayan<br />
Türk Hava Yolları, şimdiye<br />
kadar sadece Türkiye içi<br />
Salzburgs Airport-Chefin Bettina Ganghofer<br />
Son 10 Yılda Barınma Giderleri İnanılmaz Yükseldi<br />
Konut Giderleri<br />
Artmaya Devam Ediyor<br />
Son yapılan istatistikler kira giderlerinin<br />
son 10 yılda %30’dan fazla arttığını gösteriyor.<br />
Konut kiraları metrekare birim<br />
fiyatı 2008’den 2017’ye 7.70 eurodan<br />
10.50’ye yükseldi. Aidat giderleri, enerji<br />
ve bakım masrafları da bu tutara dahil.<br />
Wohnkosten<br />
stiegen<br />
deutlich<br />
In den vergangenen zehn<br />
Jahren verteuerten sich die<br />
Hauptmieten in Österreich um<br />
36,4 Prozent von 7,7 auf 10,5<br />
Euro pro Quadratmeter, wie<br />
aus aktuellen Daten der<br />
Statistik Austria hervorgeht.<br />
Salzburg-İstanbul<br />
Seferleri 5 Yıldır<br />
Devam Ediyor<br />
Geçtiğimiz 5 yılda Türk Hava Yolları toplam 350 bin<br />
yolcuyu Salzburg ve İstanbul arasında taşıdı.<br />
İç turizm için de çok önemli bir iş ortağı olan havayolu şirketi,<br />
özellikle Asya’dan gelen turistlerin sayısını arttırıyor.<br />
Herkes Etkileniyor<br />
Sübvansiyonlu konutlarda da hissedilir<br />
artışlar var. Kooperatif konutlarda da<br />
metrekare konut gideri 7.10’dan 8.90<br />
euroya çıkmış bulunuyor. Belediye konutlarındaki<br />
artış %30 ve bugün Avusturya<br />
genelinde ortalama metrekare<br />
birim fiyatı 8.70 euro.<br />
Ev sahibi olanların da masraflarında<br />
ciddi artış var<br />
Artan giderler ev sahiplerini de etkiledi<br />
ve sahibi olunan konutta yaşamak son<br />
yıllarda çok zorlaştı. Kat mülkiyeti konutların<br />
giderleri, enerji ve bakım masrafları<br />
yükseldi. Artış son 10 yılda %28.6,<br />
metrekare birim fiyatı 5.40 euro oldu.<br />
Hesaplamada ev kredisi faizleri de yer<br />
aldı. Tüm konut tipleri göz önünde tutularak<br />
yapılan hesaplamalarda 2017’de<br />
Avusturya’da barınma 2008’e göre<br />
%23.8 daha pahallılaştı. Geçen yıl 3.89<br />
milyon hanenin her biri tanesi 465 Euro<br />
(2008;388 euro) konut masrafı ödedi.<br />
Hane sayısı ise 2008 yılında 3.57 milyondu.<br />
Masraflar Son 10 Yılda Çok Yükseldi<br />
2008’den 2017’ye kadar ev kiralarının<br />
ortalama değeri genelde ayda 482 eurodan<br />
642’ye çıktı. Belediye evleri 398<br />
eurodan 499 euroya, kooperatif evleri<br />
478'den 621 euroya yükseldi. 2017’de<br />
kendine ait evinde oturan kişi ayda<br />
ortalama 410 euro, kendi mülkiyeti<br />
apartman dairesinde oturan ise 446<br />
euro masraf ödedi.<br />
Foto: Flughafen Salzburg<br />
uçuş bağlantılarını değil,<br />
aynı zamanda çok sayıda<br />
Orta Doğu, Hindistan, Pakistan,<br />
Uzak Doğu, Afrika,<br />
Kuzey ve Güney Amerika’da<br />
da birçok uluslararası<br />
bağlantı kapısını Salzburg<br />
için açmıştır.<br />
Salzburg Havaalanı Genel<br />
Müdürü Bettina Ganghofer:<br />
"Ocak 2015’te 100 bininci<br />
yolcuya ulaşan THY, bu tarihten<br />
3 sene 128 gün<br />
sonra bu rakamı 350 bine<br />
yükseltti. Bölgesel ekonomi,<br />
endüstri ve iç turizmde<br />
yaşanan çok sıkıntılı<br />
zamanlarda dahi havaalanımız,<br />
Türk Hava Yolları’na<br />
büyük bir güven duydu ve<br />
uluslararası planlarımızda<br />
ve yıl boyunca uçuş bağlantılarımızı<br />
güçlendirmek için<br />
Türk Hava Yolları’nı gelecekte<br />
de çok güvenilir bir iş<br />
ortağı olarak görmeye<br />
devam ediyoruz."<br />
Havayolu’nun filosunda<br />
330 uçak mevcut<br />
Türk Hava Yolları, <strong>2018</strong> yılı<br />
içinde bir buçuk milyar dolarlık<br />
bir ciro hedefliyor ve<br />
şu anda THY’nin filosunda<br />
330’un üzerinde uçak bulunuyor.<br />
Şirket 2023'e kadar<br />
ise bu sayıyı 500’e çıkarmayı<br />
hedefliyor.<br />
Türk Hava Yolları, son beş<br />
yıl içinde özellikle Asya bölgesinden<br />
gelen misafirlere<br />
hitap etti. Uluslararası bir<br />
merkez olarak başta İstanbul<br />
bağlantısı üzerinden bu<br />
yolculara Salzburg dahil<br />
tüm dünyaya seyahat imkânı<br />
sağlamaktadır.<br />
Mayıs Ayında<br />
Enflasyon %1.9 Oldu<br />
Avusturya İstatistik Kurumu verilerine göre Mayıs<br />
enflasyonu %1.9 oldu. Nisan enflasyonu %1.8 iken<br />
konut, su ve enerji kalemlerindeki fiyat artışları<br />
enflasyonun %0.1 artışını getirdi.<br />
Konut kiralarındaki artış toplam enflasyonun 2 katı<br />
oldu (%3.8). En yüksek 2. fiyat artışı yakıtta görüldü.<br />
Gıda maddeleri ve alkolsüz içecek fiyatları geçen yıla<br />
oranla %1.9 zamlandı. Kalorifer yakıtının fiyatı %20.8<br />
artarken, cep telefonu fiyatları %11.2 ucuzladı.<br />
Alışveriş Harcamalarına Artış<br />
Günlük ve haftalık alışveriş harcamalarındaki artış<br />
toplam enflasyondan daha fazla. Gıda maddeleri ve<br />
gazete ile günlük alışverişin sembolü olan bir sepetin<br />
fiyat seviyesi Mayıs’ta %3.8, Nisan’da %3.2 arttı. Haftalık<br />
alışveriş sepeti oluşturan gıda, hizmet ve akar<br />
yakıt fiyatlarında senelik artış %4.4’ü buldu.<br />
Avrupa Birliği’nde (AB) Pahalılık %2<br />
AB’de yıllık enflasyon oranı Mayıs’ta Nisan’a göre %2<br />
arttı. Avrupa bölgesinde %1.9‘luk bir pahallılık kaydedildi.<br />
Bu bölgede en fazla fiyat artışı hizmet sektörü<br />
ve ikinci olarak enerjide oldu. Onları gıda maddeleri<br />
ve alkol izledi.<br />
Avusturyalıların<br />
varlıkları ne kadar?<br />
Avusturyalıların finansal varlıkları 2017 yılında yüzde<br />
4,4 artarak 705 milyar euroya yükseldi. Küresel bir<br />
kıyaslamada Avusturya, varlık birikiminde ülkeler<br />
sıralamasında 26. oldu.<br />
Boston Consulting Group’un (BCG) ‘Küresel Servet<br />
Raporu'na’ göre dünya çapında kişisel servet artışı<br />
yıllık %7,1’e yükseldi ve Avusturya genel ortalamada<br />
birçok ülkenin gerisinde kaldı.
23 - SALZBURG<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
<strong>JUNI</strong> / HAZİRAN <strong>2018</strong><br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
Çırak, Sağlık Sorunları Sebebiyle Süre<br />
Verilmeden İşten Çıkarıldı...<br />
AK Salzburg verhilft<br />
Lehrling zu 3.000 Euro<br />
Wegen gesundheitlicher Probleme<br />
zu Unrecht fristlos entlassen<br />
Haksız Yere İşten Çıkarılan<br />
Çırak Tazminat Kazandı<br />
Çırak bir kaza geçirdi ve<br />
kazadan sonra sağlık sorunlarıyla<br />
karşılaştı. İyileştikten<br />
sonra ise bir kerede süre<br />
verilmeden işten çıkarıldı.<br />
Umutsuzca o da İşçi Odası'na<br />
(AK) gitti. Salzburg İşçi<br />
Odası uzmanı Jürgen Fischer<br />
haber verilmeden işten çıkarmanın<br />
rızayla işten çıkarılmaya<br />
dönüştürülmesini<br />
sağlayarak gencin 3000<br />
euro tazminat almasının<br />
yolunu açtı. Bu arada genç,<br />
yeni bir staj yeri bakmaya<br />
başladı.<br />
Bu 17 yaşındaki Salzburg'lu<br />
genç, çatı ve su tesisatı alanında<br />
çıraklık stajı yaparken<br />
geçirdiği kaza sonucu beyin<br />
sarsıntısı geçirmiş ve işveren<br />
onu süre vermeden 1.5<br />
yıldır çalıştığı işinden çıkarmıştı.<br />
Çıkarma sebebini de<br />
gencin bozulan sağlığı ile<br />
işe devam edemeyeceği<br />
ve bunun sorumluluğunu<br />
almak istememesi olarak<br />
açıklamıştır.<br />
AK Salzburg, genç ve çırak<br />
danışmanı Jürgen Fischer,<br />
gencin başvurusu üzerine<br />
olaya müdahil olarak işverenle<br />
birkaç görüşmeden<br />
sonra haber vermeden işten<br />
çıkarılmayı karşılıklı anlaşma<br />
ile işten çıkarmaya dönüştürmek<br />
suretiyle gencin 3<br />
aylık maaş tutarı 3000 euro<br />
tazminat alabilmesinin yolunu<br />
açtı. Genç şu anda<br />
huzurla stajını başarıyla tamamlayabileceği<br />
yeni bir<br />
firma arayışına girdi.<br />
AK Salzburg (Salzburg İşçi<br />
Odası) her daim tavsiye ve<br />
girişimleriyle hizmete hazır<br />
AK Salzburg Başkanı Peter<br />
Eder şöyle konuşuyor: ''Okul<br />
ya da çıraklık soru ve(ya)<br />
sorunlarınızda AK Salzburg<br />
büyük bir memnuniyetle<br />
yardıma devam ediyor.<br />
Bize gelmekten çekinmeyin.<br />
Uzmanlarımız her daim<br />
gençlerimiz ve tabii ki onların<br />
endişeli ebeveynlerine<br />
destek olabilmek için hazır<br />
bekliyor.''<br />
Danışma saatleri ve<br />
daha detaylı bilgi için:<br />
www.ak-salzburg.at<br />
Das bietet die Arbeiterkammer:<br />
Viel Service<br />
für wenig<br />
Geld<br />
Arbeiterkammer und Sozialpartnerschaft<br />
sind österreichische<br />
Spezialitäten. Die<br />
Beschäftigten verwalten ihre<br />
Interessenvertretung selbst<br />
und bestimmen deren Richtung<br />
bei Wahlen. Dadurch<br />
ist die AK unabhängig vom<br />
Staat. Und kann jede Menge<br />
Service bieten. Sie macht<br />
sich für die Beschäftigten<br />
stark, wenn etwas nicht<br />
passt. Zum Beispiel gegen<br />
einen 12-Stunden-Arbeitstag<br />
und eine 60-Stunden-<br />
Woche, von der nur die Wirtschaft<br />
etwas hat – und die<br />
Arbeitnehmerinnen und Arbeitnehmer<br />
nichts.<br />
Beschäftigte bekommen für<br />
ihre im Schnitt 7 Euro AK-<br />
Mitgliedsbeitrag mehr zurück,<br />
als sie einbezahlt<br />
haben. Leistungen der Arbeiterkammer,<br />
die über bares<br />
Geld hinausgehen sind da<br />
noch gar nicht berücksichtigt.<br />
52 Millionen erstritt<br />
Präsident der AK Salzburg und ÖGB-Landesvorsitzender Peter Eder<br />
die AK allein im Land Salzburg<br />
2017 für die Menschen.<br />
Kein Wunder, dass in Österreich<br />
76 Prozent der Bevölkerung<br />
großes oder sehr<br />
großes Vertrauen in sie<br />
haben.<br />
Jetzt fordert die Bundesregierung<br />
Die AK bietet in jedem Bezirk<br />
und online Beratung zu<br />
• Arbeitsrecht<br />
• Wohnen & Miete<br />
• Verträgen als Konsument<br />
• Sozialversicherung<br />
• Pension und Pflege<br />
• Kinderbetreuungsgeld<br />
Kürzungen bei • Jugend- und Lehrlingen<br />
den Mitgliedsbeiträgen. AK-<br />
Präsident und ÖGB-Landesvorsitzender<br />
• Bildungs- und Berufsorientierung<br />
Peter Eder: • Steuerausgleich<br />
„Wir bauen unser Service<br />
laufend aus. Sinken die AK-<br />
Beiträge, dann haben die Beschäftigten<br />
davon praktisch<br />
nichts, aber wir können<br />
vieles nicht mehr anbieten.<br />
Das wäre kein Dienst an den<br />
kleinen Leuten. Es wäre ein<br />
weiterer Angriff auf die arbeitenden<br />
Menschen und<br />
ihre Rechte!“<br />
• Arbeitnehmerschutz<br />
• Und vielem mehr<br />
Als Interessenvertretung<br />
kämpft sie zum Beispiel für<br />
• Faire Löhne und Preise<br />
• Gute Jobs, Arbeitszeiten<br />
und Bildungsmöglichkeiten<br />
• Pendler und öffentlichen<br />
Verkehr<br />
• Konsumentenschutz<br />
• Eine gerechtere Politik<br />
Checken Sie Ihre Betriebskosten<br />
Bringen Sie uns die Betriebskostenabrechnung ihrer Wohnung.<br />
Wir prüfen kostenlos, ob Sie zu viel zahlen. Nächster Termin: Montag, 25. Juni,<br />
9-18 Uhr in der AK Salzburg, Markus-Sittikus-Straße 10.<br />
Weitere Termine und Infos: www.ak-salzburg.at<br />
Foto: AK/Neumayr<br />
Blicken Sie<br />
noch durch?<br />
Arbeiterkammer Salzburg<br />
Tel.: +43 (0)662 86 87<br />
www.ak-salzburg.at<br />
Wir schauen<br />
auf Ihre Rechte.<br />
Arbeitsrecht<br />
Konsumentenschutz<br />
Steuerrecht<br />
Sozialversicherung<br />
Arbeitnehmerschutz<br />
Bildung und Lehre
Deutschförderklassen ab Herbst<br />
Gezielte Förderung – hohe Wirkung<br />
Budget von rund 40 Millionen Euro für eine schnelle und intensive<br />
Deutschförderung<br />
Das Beherrschen der Unterrichtssprache Deutsch ist Voraussetzung<br />
für die Chance auf eine gute Bildung und eine berufliche Zukunft.<br />
Die bisherige Sprachförderung war nicht verbindlich und nur ein<br />
erster Schritt als rasche Reaktion auf die Flüchtlingsbewegung im<br />
Jahr 2015.<br />
Nun sollen Schülerinnen und Schüler, die keine oder wenige<br />
Deutschkenntnisse haben, durch ein intensives Modell der<br />
Deutschförderung so schnell wie möglich fit für den Regelunterricht<br />
gemacht werden. Bereits ab Herbst, also mit dem Schuljahr<br />
<strong>2018</strong>/19, werden sie intensiv in Deutsch unterrichtet.<br />
Wer soll in die Deutschförderklassen?<br />
Schülerinnen oder Schüler bei denen festgestellt wurde, dass sie<br />
ungenügende Sprachkenntnisse haben, also dem Unterricht nicht<br />
folgen können.<br />
Wie wird gefördert?<br />
Insgesamt 15 Stunden pro Woche in der Volksschule und 20<br />
Stunden in der Sekundarstufe 1 werden die außerordentlichen<br />
Schüler/innen gefördert. Fächer, die nicht sprachintensiv sind,<br />
wie etwa Musik, Sport oder Werken, belegen die Kinder aber im<br />
Rahmen des Regelunterrichts.<br />
Wie lange bleiben die Schüler/innen in der Förderklasse?<br />
Können die Kinder und Jugendlichen nach einem Semester<br />
bereits dem Unterricht folgen, verlassen sie die Deutschförderklasse<br />
und nehmen am Regelunterricht teil. Dort können sie<br />
mit 6 Zusatzstunden weiterhin gefördert werden. Kinder, die<br />
dem Unterricht noch nicht folgen können, bleiben in der Deutschförderklasse<br />
und werden am Ende des Schuljahrs neuerlich<br />
getestet.<br />
i<br />
ALMANCA DESTEK<br />
SINIFLARI MODELİ<br />
nfobox:<br />
Die Vorteile des neuen Modells sind<br />
• Mehr und gezieltere Förderung<br />
• Neuer Lehrplan mit pädagogischem Schwerpunkt<br />
zum Spracherwerb in Deutsch<br />
• Einheitliche Sprachstandüberprüfung nach jedem Semester<br />
• Gezielte Begleitung nach dem Übertritt in den Regelunterricht<br />
durch Deutschförderkurse im Ausmaß von 6 Stunden/Woche.<br />
↓<br />
OKULA KAYIT<br />
ve BAŞLANGIÇ<br />
Derslerin takip<br />
edilmesi için yeterli<br />
dil bilgisi eksikliği<br />
tespit edilir.<br />
↓<br />
STANDARTLAŞTIRILMIŞ TEST<br />
Tespit edilen çocuk ve gençler<br />
tek tip bir teste tabi tutulur.<br />
Test sonucu taban alınarak çocuk veya<br />
gencin Almanca destek sınıfına<br />
katılımına karar verilir.<br />
↓<br />
1. YARIYIL ALMANCA DESTEK SINIFI<br />
Ders dili Almanca hedeflenen destek:<br />
- İlköğretim 15 Saat - İkinci Kademe I 20 Saat<br />
Destek odaklı özel müfredat<br />
Diğer sınıflardaki öğrencilerle ortak dersler.<br />
(Örnek: Spor, Müzik, Kreativite...)<br />
↓<br />
↓ ↓<br />
2. YARIYIL ALMANCA<br />
DESTEK SINIFI<br />
Almanca destek sınıfına<br />
katılıma devam<br />
VEYA<br />
Düzenli eğitime katılım<br />
Ek olarak Almanca<br />
destek kursuna teşvik<br />
(Derslerin yanında<br />
haftada 6 saat)<br />
1. YARIYIL SONUNDA TEST<br />
Tek tip bir test ile Avusturya genelinde dersleri<br />
takip edebilecek düzeydeki çocuk ve genç<br />
öğrencilerin tespit edilmesi.<br />
Burada hedef, öğrencilerin en hızlı şekilde düzenli<br />
normal derslere katılıma uyumunu sağlamaktır.<br />
Entgeltliche Einschaltung