23.08.2015 Views

deprem ve inşaat mühendisliği - ATILIM ÜNİVERSİTESİ Kurumsal ...

deprem ve inşaat mühendisliği - ATILIM ÜNİVERSİTESİ Kurumsal ...

deprem ve inşaat mühendisliği - ATILIM ÜNİVERSİTESİ Kurumsal ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DEPREM VE İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİİnş. Yük. Müh. Nejat Bayülke, Yrd. Doç. Dr. Burcu Güneş, Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan Mertol,Yrd. Doç. Dr. Eray Baran, Yrd. Doç. Dr. Ayhan Gürbüz, Yrd. Doç. Dr. Seda Yeşilmen’in03.11.2011 tarihinde gerçekleştirdikleri konferans metnidir.Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Yardımcısı Yrd. Doç. Dr.Halit Cenan Mertol: Nejat Bayülke Bey 1946 yılında İstanbul da doğdu. ODTÜİnşaat Mühendisliği Bölümünden 1969’da Lisans, 1971’de Yüksek LisansDiplomasını aldı. 1970 yılında Bayındırlık <strong>ve</strong> İskan Bakanlığı Deprem AraştırmaDairesi’nde çalışmaya başladı. 1973 yılında aynı Dairede Yapı Bölümü BaşMühendisi, 1984’de Deprem Mühendisliği Şube Müdürü oldu <strong>ve</strong> 2003 yılında emeklioluncaya kadar bu görevi sürdürdü. 2003–2004 yıllarında TEK-DEN Yapı Denetim <strong>ve</strong>EKC Yapı Malzemeleri Laboratuarı Şirketinde çalıştı. Şu anda yani 2004’den bu yanaARTI Mimarlık <strong>ve</strong> Mühendislik Müşavirlik Şirketinde çalışmaktadır. 2003 yılından buyana Deprem Yönetmeliği Hazırlama Komisyonunda görevlidir. Yığma YapılarDepremlerde Hasar Gören Yapıların Onarım <strong>ve</strong> Güçlendirilmesi Depremler <strong>ve</strong>Depreme Dayanıklı Betonarme Yapılar Depreme Dayanıklı Betonarme <strong>ve</strong> YığmaYapı Tasarımı adlı kitapları vardır. Yapıların <strong>deprem</strong> davranışı; yığma, ahşap,betonarme, prefabrik <strong>ve</strong> çelik yapıların <strong>deprem</strong>e dayanıklı tasarımı; Deprem <strong>ve</strong> diğernedenle hasarlı yapıların gü<strong>ve</strong>nliğinin belirlenmesi <strong>ve</strong> onarım <strong>ve</strong> güçlendirilmesiüzerinde yoğun olarak çalıştığı konulardır.Van Depremi; ben bu <strong>deprem</strong>i anlatmak yerine <strong>deprem</strong>i yaşayanlardan size <strong>deprem</strong>ianlatmalarını istedim <strong>ve</strong> ilk önce onlarla başlayacağım. (Dakika 00.02:40)Başka birisiyle konuşmamızda o kişi bu binanın üçüncükatından çıktı bu İsaların üçüncü katı dördüncü katındayengesi oturuyormuş. Şimdi onun bir konuşmasınıdinleyelim. (dakika 00:03:33) Bu binadan sağ çıkan kişiler.Diğer bir ses kaydımız çocuklardan aldığımız ses kaydıydıbu son ses kaydımız <strong>ve</strong> çocukların <strong>deprem</strong>i nasıl yaşadığını bakmak için. (dakika00:04:37) Depremi yaşayanlardan dinlemiş olduk.Bu iki resim hakkında konuşmak istiyorum (soldaki) şuresmin çekildiği enkazdan Azra Bebek yaklaşık 4 günsonra kurtarıldı <strong>ve</strong> hemen bunun arka yolunun yanındakibina site tek bir çatlak yok. Yani esasında <strong>deprem</strong>edayanıklı yapı yapmayı <strong>ve</strong> <strong>deprem</strong>de çöken yapı yapmayıçok iyi biliyoruz. Ama niye bütün yapılarımızı bu çeşityapıyoruz sorunlarımız nedir? Bugün onun üstüne konuşacağız.İnşaat Yüksek Mühendisi Nejat Bayülke: “Betonarme Yapılarımızın Depreme KarşıDurumu Nedir?” bu konu üzerinde konuşacağım. Bu yapılar Türkiye’nin hemenhemen her tarafında var <strong>deprem</strong> bölgesi olmayan yerlerde bu duruma bakarak nedenbu binalarımız yıkılıyor ya da çok hasar görüyor. Tabii iki konuda bakabiliriz projeaçısından <strong>ve</strong> yapım aşamasından yani projeler nasıl yapılıyor?1


Bu konuda iki örnek <strong>ve</strong>receğim İMO Bank Adana Şubesi 2001 yılında OsmaniyeAdana’nın yanında ikinci derece <strong>deprem</strong> bölgesini burada belediye 475 yapıya inşaatruhsatı <strong>ve</strong>rmiş. Bu yapılardan sadece 15 tanesinin <strong>deprem</strong> hesabı var. Bu <strong>deprem</strong>hesabı olanların da projeleri de tam yönetmeliğe uygun değil. Bu proje aşamasındabunu Türkiye’nin birçok bölgesinde görebiliriz. Yapıların yapılmış durumu nedüzeyde? 1992 Erzincan Depreminde İstanbul Teknik Üni<strong>ve</strong>rsitesi 260 kadar yapıyıgüçlendirdi bunlar <strong>deprem</strong>de orta <strong>ve</strong>ya az hasar görmüş binalar. Beton dayanımları150 kilogram yerine 90 artı eksi 30 kilogram civarında <strong>ve</strong> düşey yüklere karşıkorunması gereken donatılarda %25’le %50 kadar eksik bu durum belki 17 AğustosDepreminden sonra biraz daha iyileşmiş olabilir. Ama özellikle 17 Ağustos’ta yıkılan<strong>ve</strong>ya burada Van’da Erciş’te gördüğümüz gibi yıkılan yapıların büyük bir kısmının 99<strong>deprem</strong>inde önce yapılmış olduğu söyleniyor. Dolayısıyla yapılar hem projeaçısından hem uygulama açısından son derece kötü <strong>ve</strong> bunlar bu tür durumda olanbinalarımız da yıkılıyor <strong>deprem</strong>de. Bu tip yapılar <strong>deprem</strong>de nasıl davranacak?Davranış belirlemek davranış tasarımı diye bir şeyden söz ediliyor. Yani <strong>deprem</strong>dene yapacak bu bina belirlemek güçlendirmek gereği var mı, yok mu <strong>deprem</strong>hasarlarının nedenini açıklamak için <strong>deprem</strong> davranışını kestirmeye çalışıyoruzyıkılmış yapıda <strong>ve</strong>ya yeni kullanacağımız yapıda bir <strong>deprem</strong>de ne olacağını anlamakiçin. Bunun için bilmemiz gereken şeyler nedir? İşte malzemenin birim ağırlığı beton<strong>ve</strong> çelik gerilme deformasyonu eleman boyutları, beton çatlakları, donatıda paslanmavs gibi şeyleri binalarda inceliyoruz. Yapıların <strong>deprem</strong> davranışları dinamiközelliklerinden biraz söz edeceğim. Betonarme yapıların dayanımı bir anlamda betondayanımı <strong>ve</strong> beton dayanımının da gerçeğe yakın bir şekilde belirlenmesi gerekiyor.İşte karot alınıyor preste kırılıyor fakat hiçbir zaman yeterli sayıda karot alamıyoruz.Yapının tümü için geçerli bir beton dayanırlılık seçmek zor iri agregalar taşlar oluyorkötü yapılmış yapıların betonlarında. Bu betonun her yönünde aynı mekanikte <strong>ve</strong>özellikte olmasını engelliyor. Hiçbir elemanda betonun homojenliği izotropik değilkolon alt ucundaymış da uç uca göre dayanım biraz daha yüksek. İyi sıkıştırılmamış<strong>ve</strong> çok sulu betonun boşluk oranı yüksek oluyor <strong>ve</strong> bu da dayanımının düşükolmasına neden oluyor. Beton birim ağırlığı düşük boşluk yani dayanımı düşükboşluklu betonun birim ağırlığı da 2.4 <strong>ve</strong> 2.5 ton değil. Yani 10–11 kilogram MPadayanımlı betonların birim ağırlığı 1.9-2 nokta ton metreküp civarında. İşte betondayanımları da büyük bir sapma var bu sapma beton içinde çok iri agrega koca taşlıbeton olmasından dolayı betonda standart sapma büyük değerler de çıkabiliyor.Bu benim çalıştığım şirketin İstanbul’da güçlendirmeprojesi kapsamında beton numuneleri aldığımız binalardabetonla basınç dayanımı deneyleri yapıldı kanatlarüzerinde birim ağırlıkları hesaplandı. Böyle bir ilişkibulduk. Buradan görebileceğiniz gibi şöyle söyleyeyimyani beton dayanımı düşük olan bir betonun birim ağırlığıhiçbir zaman 2.5 ton çıkmıyor çünkü dağılım çok geniş. Tabii burada dağılımın düşükolmasında büyük olmasındaki faktörlerden birisi agreganın temiz <strong>ve</strong>ya kirli olmasıagreganın basınç dayanımına bağlı bir olay bir miktarda su katılmayla ilgili bir olayoluyor.2


Bu da bir başka bir biliyorsunuz betonları kesmek içinçivi çekici filanda kullanılıyor. Burada da bundan karotdayanımı arasındaki ilişkiyi görüyoruz. Betondayanımızla ilgili yapılarımızın beton dayanımıyla ilgilidurumu biraz daha bir başka örnek <strong>ve</strong>reyim çalıştığımşirket Amasya’da bazı okulların güçlendirme projeleribirçok okulun güçlendirme projesini yaptı. Buradaortalama basınç dayanımı yaklaşık olarak 120kilogram santimetrekare civarında tabii bunlar okul olduğu için bunların betondayanımları en az 200 kilogram civarında olması <strong>ve</strong>yahut en azından ona göretasarlanmış olması söz konusu fakat beton dayanımlarımız böyle. Çok düşükdayanımlı olanlar da var yani böyle biz bina güçlendirdiğimiz zaman beton dayanımı100 kilogram 120 kilogram olduğu zaman bu bayağı iyi beton dayanımı var diyoruztabii Türkiye ortalamasına göre. Bir yapının beton dayanımını belirlemek ister ki böylebir standart karakteristik TS-10465’e göre bir ortalama dayanım standart sapmaylabu miktar çıkartılıyor. Burada standart sapma deminde söylediğim gibi büyük oluncaortalamadan çıkardığınız zaman birde bir katsayıyla büyüdüğünüz zaman kırılmagerilmesine çok yakın gerilme taşıyan beton ortaya çıkıyor. Dolayısıyla böyle biryaklaşım bu şekilde beton dayanımı belirlemek çok gerçekçi değil. Çünkü eğer birbetonun taşıdığı basınç gerilmesi kırılma dayanımına çok yakınsa bu kısa bir süresonra yıkılıyor. Böyle yıkılmış binalar çok yok. Yani bir yandan biliyoruz ki betondayanımı mevcut yapılarda çok yüksek değil ama bu binalar yine de yıkılmıyor örnekolarak birkaç tane bina var benim bildiğim işte 1983 Diyarbakır Hicret Apartmanı,1985 Eskişehir Başak Apartmanı, 2004’te Zümrüt Apartmanı.Şöyle bir ilişki daha var bu betonun betona uygulananyükün kırılma yüküne olan oranıyla ilişkili bir eğri 1960’lardabir Alman hoca tarafından çıkarılmış. Buradan şunusöyleyebiliriz eğer betona yüklediğimiz yük kırılmadayanımının kırılma dayanım yüküne kadar yüklüyorsa kısasürede beton kırılır. Fakat uyguladığımız yük onun işte%80’ni kadarsa bir süre daha devam ediyor. %75’i kadarsayani kırılma yükünün %75’i kadar bir yük yüklemişsek diğer bir deyişle emniyetkatsayısı 1.33 gibiyse bu yükü uzun süre taşıma devam ediyor. Yani bu da bir şekildeneden böyle düşük basınçla dayanımlı binalarımız kendiliğinden kolayca yıkılmıyor.Çünkü her şeye rağmen yinede bir düşey yüklere karşı uzun dönemde kısa dönemdeyakın dönemde yıkılmayı önleyecek kadar karşı bir gü<strong>ve</strong>nlik katsayıları var. E<strong>ve</strong>t, bunedenle binalarımız yıkıyor. Ama 2007 Deprem Yönetmeliğinde güçlendirmeyeyapılan yapılarda bu standart sapma çıkarıldığı zaman o zaman daha böyle şeyeyakın beton dayanımları bulunmuş oluyor. Düşey yük kirişler mesnete yakın kesmeçatlağı açıklıkta eğilme çatlağı yaratıyor. Kolonun boyuna donatıda burkulmaylakarşılıyoruz. Kolonda düşey çatlak olduktan sonra hızla yıkılma görüyoruz.Dolayısıyla betonumuz basınç dayanımına çok yakın düzeyde yüklenmişse süratlekırılmaya gitmesi gerekiyor ama birçok yapıda <strong>ve</strong> beton dayanımı düşük de olsa butaşınan yüklerin de hesap yüklerini taşımıyor binalar. Binaların taşıdığı yüklerhesaplarda arttırılmış yükler değil, gerçek yükler bunlardan çok daha az. Dolayısıylabir emniyet katsayısı üç olmasa bile yinede ikinin pek altına düşmüyor. Ama tabii buyapıların özelliklerinden birisi de içinde çok iri taşlı beton var. İri taşlı betonlar aderansyok kesme dayanımı nasıl, bunu bilmiyoruz. Yani bu basınç dayanımıyla kesmedayanımı aderans dayanımı arasında normal bildiğimiz beton için geliştirilmiş ilişkiler3


var ama içinde çok büyük taşlar olan betonda bu ilişki nasıl bunu bilmiyoruz.Depreme dayanıklı yapı tasarımı konusunda 20. yüzyılın başlarında İtalya’da <strong>ve</strong>Japonya’da birtakım araştırmacılar diyorlar ki <strong>deprem</strong>de yapılara yatay yük geliyor.Bizde bir yatay yük düzeyi seçerek bunu yapılara uygulayalım. O zaman seçtikleriyatay yükler aşağı yukarı bina alanının %10’nu kadar derken 1923’te Japonya’da birKanto Depremi oluyor bakıyorlar ki bu şekilde yani ağırlığının %10’nu gibi bir yatayyükle çözülmüş hesaplanmış binalarda <strong>deprem</strong> <strong>ve</strong> iyi davranışlar ondan sonra buyatay yüzeyi kalıyor. Fakat o tarihten gerçek yapıya giren <strong>deprem</strong> yükleri ne kadarbilinmiyor. Bildiğiniz gibi <strong>deprem</strong> yüklerini yapılara gelen <strong>deprem</strong> yüklerini ölçmek içinyer hareketinin ivmesinin kaydedilmesi gerekiyor. Bu tür bir alette ilk defa 1932’deAmerika’da bir <strong>deprem</strong>de <strong>deprem</strong> yer hareketi yani yapılardan saha yapıp yaratanboyutta <strong>deprem</strong> yer hareketinin ivmesi ölçülüyor. Daha sonra yapılan ölçümlerdegörülüyor ki bu kuv<strong>ve</strong>tler tasarımda alınan kuv<strong>ve</strong>tlerin çok üzerinde fakat işin çokönemli bir kısmı o zaman bunun bir açıklanması lazım. Yani nasıl oluyor da bizağırlığının %10’nu gibi bir yatay yüke dayanacağına hesapla gösterdiğimiz binabunun üç dört katı yatay yükü buluştuğu zaman buna karşı duruyor. Bununaçıklaması da şöyle oluyor: R-katsayısıyla diyorlar ki binamız elastik davranacakdolayısıyla <strong>deprem</strong> olduğu zaman birtakım binada hasarlar olacak. Bu binanınperiyodunu değiştirecek periyoda uzayınca gelen yükler azalacak. Binanın sünümüartacak hasar olunca çatlaklar olunca bu da binaya gelen yükler artacak. Fakatbinanın periyodunun uzaması binanın daha çok ötelenme yapmasına neden oluyor.O zaman önemli olan binanın sünek davranması diyerek binaların sünekliği varsa<strong>deprem</strong>e karşı koyduğu gibi bir şekilde bu kavramlar geliştiriliyor. Sünekliği ne ilesağlıyoruz? Donatının kenetlenme boyu <strong>ve</strong> etriyeyle sağlıyoruz. Sık etriye <strong>ve</strong> yeterliuzunlukta kenetlenme boyu olayı <strong>deprem</strong>e dayanıklı yapının temel felsefesinioluşturuyor yahut onun önemli bir bölümü. Bizim ülkemizde etriye sıklaştırması olayı1968 Deprem yönetmeliğiyle başlar. 1975 Yönetmeliğinden önce 6 bin metre çapındaetriyeye izin vardır 75 Yönetmeliği bu 8 milimetreye çıkmıştır. Bu arada şunu dasöylemek gerekir. Yani bizim yönetmeliklerimiz özellikle 1975 Yönetmeliğiylebaşlayarak yapılarımızı <strong>deprem</strong>e dayanıklı yapmak için gereken hemen hemen bütünkuralları içermektedir. Yani bazen çıkarlar derler işte yönetmelik nedeniyle binalaryıkıldı bu doğru değil çok eski binalarımız varsa 1968’den önce yapılmış binalarımızvarsa bunlar için bu geçerli olabilir. Ama bizim yönetmeliklerimiz uyulduğu koşuldahele 97 günü birde şu anda kullandığımız 2007 yönetmeliği bunlar uyulduğu zamankesinlikle binaların çok az hasar görmesini sağlayacak tabii projeleri yapılacakprojelerde buna uyması koşuluyla yapılarımızın <strong>deprem</strong>e dayanıklı olması hemenhemen kesin gibi eğer yönetmeliklere uygun hesap yapılırsa <strong>ve</strong> bu projelerdeuygulanırsa. Yani Türkiye’nin bu açıdan bir bence bir <strong>deprem</strong> sorunu yok Türkiye’ninayıplı inşaat sorunu var. Çünkü başta da söylediğim gibi binaların projeleri <strong>deprem</strong>ehesabı yapılmadan yapılıyor. Düşey yükler altında bile dayanımlar emniyet katsayılarıyetersiz bu nedenle binalarımız yıkılıyor. E<strong>ve</strong>t, burada değişik durumlara göreyapılarınız ne şekilde davranacak bunlar üzerinde duruyoruz. Kolon boyuna bindirme<strong>ve</strong> kenetlenme boyu çok az olması etriye sıklaştırması olmasa onun da şu andadüşük moment taşının gücü oluyor donatılar sıyrılıyor R katsayısı küçülüyor. Düşükmoment kapasitesi <strong>ve</strong> kolon uçlarının mafsallaştığında yıkılmayla karşılaşıyoruz. Birbaşka olay donatı beton durumuna göre yapı davranışı kiriş boyuna donatılarınındüğüm noktası ankraj boyu kısa ise dış aks kolonlarında kiriş donatılarının ankrajboyunu sağlamak daha zor daha düşük moment taşıma gücü oluyor. Bir başka olaybu donatılarımızı kiriş donatılarımızı düğüm noktalarında ankraj ediyoruz. Düğümnoktalarının eğer bir iç aks kolonuysa buna dört yandan saplanan kiriş olduğu zaman4


uralarda donatıların ankrajı daha kolay oluyor daha donatı kolay kolay ek yerindençıkamıyor. Çünkü oraya saplanan kirişler bu bölgede belki betondan yana binayadestek <strong>ve</strong>riyor <strong>ve</strong> bu da betonla donatı arasındaki aderansın konulmasına istenilendüzeyde olmasını sağlayan o dış aks rötuşa kolonlarında bu iş o kadar sağlanamıyor.Çünkü bir yandan <strong>ve</strong>ya iki yanlara açık olduğu için onlar bu betona destek <strong>ve</strong>rme işinigerçekleştiremiyor. Deprem hesabı olmayan yalnız düşey yüklere göre heptasarlanmış yapılarımız var. Düşey yükler derin kirişlerle taşınıyorsa kuv<strong>ve</strong>tli kirişzayıf kolon durumu diye bir durum söz konusu. Bunu biliyoruz bunun gerekçesi deşöyle <strong>deprem</strong> sırasında <strong>deprem</strong>in enerjisi kiriş uçlarından mafsallaşmayla taşınıyor.Eğer bu 1 ise binanın yıkılmasına neden olmuyor bir kirişin kırılması uçlarınınmafsallaşması binayı yıkıma götürmüyor. Dolayısıyla bizim <strong>deprem</strong> yeraltımafsallaşmayla enerji tüketme olayımızın kirişlerin uçlarında yapıyor. Ama bu değilse<strong>ve</strong> bir <strong>deprem</strong> sadece düşey yüklere hesap yapıldıysa o zaman derin kirişler <strong>ve</strong>kolonlardan daha yüksek moment taşıyan kirişlerimiz oluyor <strong>ve</strong> kırılma kolonlardaolduğu için demin de gördüğünüz gibi büyük yapay ötelenmelerle kırılmalar oluyor.Demin Van Depreminden bir bina gösterildi. O binanın döşemesi sanıyorum asmolendöşeme <strong>ve</strong>ya kirişsiz döşeme bu tür yapılarda da kirişlerin derinliği sığ olduğu için butür yapılar yatay ötelenmelere çok daha el<strong>ve</strong>rişli daha çok yatay ötelenme yapıyorlar<strong>ve</strong> yatay ötelenme yapılınca da bir daha geri o bina geriye gelemiyor giderek birbiriüstüne kayarak yıkılıyor. Burada açılışta gösterdiğimiz binada o tür bir yıkılmamekanizmasının işareti oluyor yani katlar üst üstte yıkılmış çok büyük yatayötelenmelerle. Bu tabii <strong>deprem</strong>e dayanıklı yapı tasarımı ilk gelişirken işte kolonlarlabu yatay yüklerin taşıyacağını düşünüyor. Fakat dünyada olan bazı <strong>deprem</strong>lerözellikle 1971’de San Fernando Depreminde bir hastane binası var bu perdesiz birbina çok güzel spiralli kolonları var fakat <strong>deprem</strong>de 1 metreyi aşan yanay ötelenmegenel ötelenmeler olmuş kalıcı <strong>ve</strong> bina kullanılamaz durumda. O zaman şu görüşortaya çıkıyor sünek binanın da sünekliğinin bir kısıtlanması lazım yaniötelenmelerinin de kısıtlanması lazım. Bunu neyle sağlıyoruz? Bunu perde duvarlarlasağlıyoruz <strong>ve</strong> dolayısıyla <strong>deprem</strong>e dayanıklı yapının bir başka bileşimi önemli birbileşiği işte projesi olacak projeye göre inşa edecek etriye sıklaştırılması donatılarınbirbirinin boyu yanında birde yatay yüklerin taşıyan daha iyi taşıyan daha çoktaşıyabilen perde duvarlar <strong>ve</strong> ötelenmelerini kısıtlayan perde duvarlara ihtiyaç var.Yani <strong>deprem</strong>e dayanıklı yapının özelliklerini bu şekilde sayabiliriz. İşte etriyesıklaştırması olacak betonu iyi saracağız ki donatıyla beton arasında ankraj <strong>ve</strong>yaaderans yitirilmeyecek. Donatı yeterli aderans boyunda yerleştirilmiş olacak belirli biryatay düzeyine göre hesap yapıyoruz. Bu yatay yük düzeyi bize hafif <strong>deprem</strong>lerde<strong>deprem</strong>in taşıyıcı olmayan bir elemanlarda büyüme duvarlarındaki bir hasarınınazaltılması <strong>ve</strong>ya hiç olmamasını sağlıyor. Şiddetli <strong>deprem</strong>de ise süneklikle <strong>deprem</strong>enerjisini tüketiyoruz. Sünekliğin koşulu da etriye sıklaştırması boyuna donatılarınankraj boyu <strong>ve</strong> birde bu mafsallaşmayla <strong>ve</strong> enerji tüketmenin kiriş uçlarında olmasınısağlamak için kirişlerin kolonların moment kapasitelerinin kirişlerden daha büyükolması <strong>ve</strong> son olarak yatay ötelenmelere karşı perde duvarlarla kullanılmasıdır.Burada değişik katlarda beton dayanımına <strong>ve</strong> donatı miktarına göre davranışıgörüyoruz. Eğer projedeki dayanımı sağlamamışsak, projedeki donatılarıkoymamışsak o zaman basınç kırılması dediğimiz bir durumla karşılaşıyoruz. Yanibeton daha önceden kırılıyor <strong>ve</strong> bu da son derece gevrek bir kırılma şekli bina çokkolay bir şekilde yıkılabiliyor. Dolgu duvarlarının betonarme yapılarının dolguduvarlarının yapı davranışına katkısı var. Dayanım düzeyi yani dayanımı yüksek birdolgu duvar kullanıyorsak duvarda kullandığımız tuğlaların dayanımı yüksekse ozaman yapı daha büyük daha yük taşıma gücü artıyor.5


Bundan dolayı ivme analizi yapıldığında dolgu duvarlar da dikkate alınırsa yapınındavranışı daha farklı oluyor. Ama hani dolgu duvarlar gevrek olduğu için bir süresonra onlar kırılıyor <strong>ve</strong> devreden çıkıyor. O zaman yapı tekrar çerçe<strong>ve</strong>li yapı gibidavranmaya başlıyor. Şimdi bir R-katsayıları var tabii R-katsayıları daha önce 75 <strong>ve</strong>68 yönetmeliğinde bir şekilde yönetmeliklere girmiş dolaylı olarak girmiş. Bu R-katsayısı yapının elastik olarak karşılayacağı yük <strong>deprem</strong> yatay yüküyle yükünün yaniyapı elastik katsayıların taşıyacağı bir yatay yük vardı. Biz ise daha düşük bir yatayyüke göre bunu tasarladık. Bu ikisinin arasındaki oran R-katsayısı oluyor. Bukatsayılar 68 öncesinde yönetmeliklere ya da hiçbir <strong>deprem</strong> hesabı olmayan yapıdaaşağı yukarı 2–2,5 kadar 68 yönetmeliğinde dört civarında 75 yönetmeliği dörtünüstünde daha sonraki yönetmeliklerde de daha yüksek R-katsayıları sağlayabiliyoruzyapıda uyguladığımız detaylarla bunlar bizim yapılarımızın daha büyük <strong>deprem</strong>lerienerjisini tüketmesine olanak sağlayan bir özellik. E<strong>ve</strong>t etriye sıklaştırması 68yönetmeliğiyle başlıyor.Burada üç deney yapılmış üç deneyden alınmış üçdeğişik tip. İlk baştaki örnekte alt donatı çok kısakonulmuş bindirme boyu çok az. Bu üç kolon kiriş düğümnoktasının davranışını görüyoruz burada kiriş donatısı ekyeri ankrajı eksenel yükle de bağlı bir olay burada eksenelyük çok az e<strong>ve</strong>t burada biraz daha büyük eksenel yük çokkısa konulmuş. Demin şu örnekte gösterdiğimiz örneği <strong>ve</strong>şu örneği karşılaştırmaya çalışacağız.Bunlar ilk başta gösterdiğimiz donatının ankraj boyu kısaolduğu olan örnekler uzun örneklerde ek yerine konulandonatı uzun konulduğu zaman daha yüksek momentlereulaşıldığı deneylerde görülmüş. Yapım kusurları ne oluyor?Yerinden kaymış etriyeler mesela kolonlarda etriyeler iyibağlanmamışsa beton dökülünce hepsi aşağıya toplanır.Böyle bir durumla karşılaşabiliriz. Yetersiz ankraj <strong>ve</strong>bindirme boyları mesela standart demir boylarına göre 12metreden en iyi şekilde yararlanmak için eğer kiriş açıklığına göre donatı kesiliyor. Buda fire <strong>ve</strong>rmesin diye sonuçta donatının kiriş ucundan ankraj edildiği bölgedegereğinden kısa bir miktarda konulmasına yol açıyor. Perde duvarlarla hiç yapılmıyorya da belirli bir kattan sonra yapılmadığı durumlar var. Bu durumlarla dakarşılaşabiliyoruz. Özellikle kamu inşaatlarında perde duvarlar var fakat bazı yerlerdesadece zemin katta <strong>ve</strong>ya bodrum katta da bir iki katta da yapılıyor ondan sonrayapılmıyor perde duvarlar <strong>ve</strong> bu katlarda büyük yanay ötelenmelerle hasarlarlakarşılaşabiliyoruz. Kolon <strong>ve</strong> perde alt uçlarında sistemli bir şekilde içindetemizlenmemiş kalıplar <strong>ve</strong> farklı zamanda dökülmüş <strong>ve</strong> kaynaşmamış betonburalarda mafsal niteliğinde pim noktalarına yol açıyor. Bu da tabii binanın yatayötelenmelerini arttırıyor. İkinci mertebeden etkiler oluşuyor <strong>ve</strong> bu kritik bir yıkılmanedeni. Kolon kesilmesi giriş delinmesi bu her <strong>deprem</strong>de söylenen bir şey mesela bu<strong>deprem</strong>de Van’da yıkılan bir binanın bodrum katında yahut zemin katında kirişlerinkesildiği galeri olarak kullanılmak üzere benim bildiğim Erzincan’da 92 <strong>deprem</strong>indebir yapıda zemin kattaki bir kah<strong>ve</strong>haneye bilardo masası sığdırmak için kolonlarınkesildiği <strong>ve</strong> bu binada çok sayıda can kaybının olduğunudur. Donatıda paslanmaözellikle bu Ankara’da yok tabii biz Ankara’da deniz kumu kullanmıyoruz bu bizim içinbir avantaj ama İstanbul’da pek çok yapıda deniz kumu kullanılmış özellikle 60’lı6


yıllarda 70’li yıllarda yapılan yapılarda <strong>ve</strong> bunlardan donatıda büyük bir şekildepaslanmaya yol açıyor. Bazen bodrum katlarında kalorifer dairelerinde nemli ortamburalarda şeyi kükürtlü kömürlerle yakılıyor. Bunların da yarattığı asit ortamdemirlerde paslanmaya yol açıyor bu da yıkılmaya büyük katkısı olan şeyler. E<strong>ve</strong>tdeniz kumu gibi bunu söylemiştik. Şimdi tabii <strong>deprem</strong>den sonra birçok yerde bu konugündeme gelir. Deprem oldu benim binamda hasar olmadı ama bundan sonra devamederse daha kötüsü olur mu <strong>ve</strong>ya çok sayıda artçı <strong>deprem</strong> oluyor bu binanın hasarınıarttırır mı, bunlar çok soruluyor <strong>ve</strong> bu yüzden binalara girilip oturulmayan bir durumlaçok karşılaşılır. Şöyle eğer <strong>deprem</strong>de <strong>deprem</strong> yaşamış <strong>ve</strong>ya <strong>deprem</strong>i olmadan öncehafif <strong>deprem</strong>ler şiddetli bir <strong>deprem</strong> ondan önce hafif <strong>deprem</strong> yapıp olmuş yapılardagelen <strong>deprem</strong> yükü yapının elastik yük dayanılırlığının kapasitesinin altındaysa bu biryapıda bir hasara yol açmaz. Yani yapı bu şekilde düşük şiddetli <strong>deprem</strong>lerde düşükkuv<strong>ve</strong>tler altında ne kadar çok sallanırsa sallansın taşıma gücünden bir şeykaybetmez. Ama eğer bu aşılmışsa yani yapının elemanlarında elastik bölgeninötesine geçilmiş çatlaklar donatılarda elastik gerilme düzeyinin üzerinde gerilmeartma falan olmuşsa tabii o yapının taşıma gücünden bir kayba yol açabilir. Eğerbunun üzerinde kuv<strong>ve</strong>t geldiği zaman özellikle santim düzeyinde çatlaklar yapı içidayanımını azaltır. Bu tür yapılarda güçlendirme gerekir. Yani eğer çatlaklarımızkılcal düzeyde kalmışsa 1–2 milimetreyi aşmamışsa o zaman bizim dayanımımızdaçok fazla belki de hiçbir kayıp olmamış diye kabul edebiliriz. Bu nedir çatlak? İştebetonun gerilmesi çatlağı kesen donatılarımız var bu donatıların gerilmeleri elastiklimit olarak kabul edilen tasarımda alınan değerlerin biraz ötesine geçmiştir ama dahaböyle kopmaya çok büyük mesafe vardır. Bu nedenle de bu tür kılcal çatlaklar taşıyıcısistemdeki kılcal çatlaklar binanın taşıma gücünden bir şey kaybetmesine nedenolmamış kabul ettik. Ama çatlaklar genişledikçe bu da artar. Oturma hasarları varsabinada tabii bu yapının elemanlarında etkilemeler var demektir. Bunlarda <strong>deprem</strong>degelen ek gerilmelerin taşınmasını güçleştirebiliyor. Sonuç olarak yapılarımızın<strong>deprem</strong>de beklenenden çok hasar görmesi <strong>ve</strong> yıkılmasına yol açan en önemlinoktalar <strong>deprem</strong> hesabının olmaması beton dayanımı projedeki dayanımının çokaltında projedeki donatılar konulmamış etriye sıklaştırılması yok <strong>ve</strong> perde duvarsızyapılarla karşılaşıyoruz. Birde tabii boyuna donatıların pimleme boyları yetersiz düşeytaşıyıcıların az buluşların mafsallığı gibi şeyler de oluyor. Burada Van Depreminintabii mekanizması da önemli bu <strong>deprem</strong> sırasında <strong>deprem</strong>den sonra artçı şoklarındağılımına bakıldığımız zaman aşağı yukarı Van’ın şöyle bir 25–30 km kadarkuzeyinde kuzeydoğu güneybatı yönünden ulaşan bir bölgede toplanmış artçı<strong>deprem</strong>ler. Bu artçı <strong>deprem</strong>lerin toplandığı bölgede muhtemelen orada hareket edenfayı gösteriyor. Aşağı yukarı 50 km’lik bölgede bir fay akım yapmış <strong>ve</strong> 7.2<strong>deprem</strong>inde de bu boyutta bir fay kırılması beklenir. Buradaki kırılan fayın cinsi deönemli aslında bu biz inşaatçıların konusu değil ama <strong>deprem</strong>le ilgilenen kişilerinbunları da bilmesi lazım burada bir ters fay diye bir fay var. Yani bu kırılım kuzeytarafında kuzeydoğu kuzey <strong>ve</strong> batı tarafındaki bölümü güney <strong>ve</strong> doğu tarafındangelen kuv<strong>ve</strong>tle yukarı itilmiş <strong>ve</strong> bu kısım yukarı hareket etmiş. Yani Erciş bu faydahareket eden yer kabuğu bu yolun üzerinde orada daha çok yıkım olmasına birde buolayında katkısı var. Van ise sabit duran hareket etmeyen bir nokta dolayısıyla oradacan kaybı bir hasar daha olmuş. Tabii <strong>deprem</strong>lerin ivme kaybını Türkiye’de ölçenDeprem Araştırma Dairesinin şu anda AFAD denilen Afet Acil Durum İdaresiBaşkanlığı onun Türkiye’nin pek çok noktasında ivmeölçerleri var ama buivmeölçerlerimizin sayısı maalesef çok az Türkiye’de. Örnek olarak CaliforniaEyaletinde bu tür ivmeölçerlerin sayısı herhalde 4–5 bin civarında bizde 300 200–300civarında tabii çok sayıda ivmeölçeriniz varsa <strong>deprem</strong>in ivmelerini birçok noktada7


ölçebiliyorsunuz. Bu <strong>deprem</strong>de maalesef Van’daki ivmeölçer çalışmamış. Bunakarşılık Muradiye’de <strong>ve</strong> Bitlis’te buraya en yakın ivmeölçerler çalışmış. Muradiye’dekaydedilen ivme <strong>deprem</strong>in merkezinden aşağıya doğru 30–35 kilometre uzaktayaklaşık %18G yani yer hareketinin uç ivmesi. Burada tabii şöyle düşünülebilir belkiVan’da bu kadar hasarın olmamasının nedeni burada oluşan ivmenin çok büyükolmaması bende Van’a gittim ama görüntüleri getirmedim. Çok sayıda yıkılma nedenivar zemin katı elastik yapı esnek yapı dediğimiz bir yapı türü vardır. Yani zeminkatında işyeri olarak dükkanlar falan yapıldığı zaman o katın kolon yükseklikleri iştenormal katlarda 3 metre ise oralarda 5 metre 6 metre kadar olabilir. Van’da da böylebinalar vardı. Ama bunların çoğunda bu dükkanlarda cam kırılmaları çok az sayıdadükkanda vardı. Bu yüksek kolonların tabanlarında ben şeyi göremedim eğilmekırılmalarının olması beklenir çok yüksek oldukları için. Bunların bunlara herhaldedüşük bir yatay yük bile momentum uzun olduğu için şeyin tabanında büyükmomentler oluşturabilir <strong>ve</strong> buralarda moment kırılmaları onları da pek göremedimVan’daki binalarda <strong>ve</strong> bir yandan dediler ki bu binalarda perde duvarlar var. Amaperde duvarları olmayan bu şekilde binalar da vardı. Tabii burada bir insanın içine birşey düşüyor. Acaba burada <strong>deprem</strong> çok kuv<strong>ve</strong>tli olmadığı için mi bu binalarda hasarolmadı. Şunu da söyleyeyim Van’da aşağı yukarı 7–8 seneden beri 6–7–8 katlıbinalar yapılmakta <strong>ve</strong> şu anda da 12 katlı bina yapmaya başlayacaklar ona izin<strong>ve</strong>rilmiş bir tane yapılmış hatta. Yani giderek binalar yükseliyor <strong>ve</strong> bunların çoğu dazemin katlara esnek olarak yapılmakta <strong>ve</strong> bende gördüm bazı binalarda zeminkatlarında bayağı perde duvarlar var. Bu perde duvarlar ötelenmeleri kısıtlıyor zeminkatlarda kolonların kırılmalarını önleyebiliyor. Ama olmayanlar da vardı <strong>ve</strong>yahuthepsinde var mıydı? Tabii bunların açılaştırılması gerekirdi orada oluşan yerhareketinin ivmesinin ama maalesef bu işte kayıt alınamadı bir tane alet olması çokiyiydi. Bundan önceki birçok <strong>deprem</strong>de hemen hemen bütün <strong>deprem</strong>lerde <strong>deprem</strong>inmerkezine yakın yerlerde bu ivme kayıtları alınmıştı. Tabii bunlarla binaları analizedip onların hasarını belirlemek mümkün oluyor. Depremde çok değişik dalgalaroluyor. Bu dalgaların bir kısmı yüzeyden sismograflara gidiyor bir kısmı yerin içindenuzaklardaki sismograf istasyonlarının çok yerin içinden geçerek gidiyor değişik dalgatürleri var, yüzey dalgaları var, hacim dalgaları var hem basınç dalgaları hem kesmedalgaları. Bunlardan hesaplanan büyüklük değerlerinde farklılıklar olabiliyor. Yineöğrendiğim kadarıyla moment planı <strong>ve</strong> bütünlüğü tüm dünyanın belli başlı böylesismoloji merkezleri hesaplayabiliyor. Belki Kandilli Rasathanesinin çok uzaktaolması dolayısıyla oraya gelen kayıtlar sismik dalga türlerinden böyle bir hesabıyapamamış olması da söz konusu buna bağlı olarak oluşabilir. Depreme dayanıklıyapı nasıl oluyor? Etriye sıklaştırması oluyor. Etriye sıklaştırması bize sünek davranışiçin betonun donatının taşıma gücüne gerilme ötelenme kapasitesini tümüylekullanmamız lazım. Bunun içinde onun betonuna iyi ankre edilmesi lazım. Depremyönü değişen bir yük olduğu için betonda önce basınç sonra çekme oluşuncaçatlaklar oluşuyor. Önce çatlaklar çatlayan taraf daha sonra eziliyor ezilen tarafaçılıyor <strong>ve</strong> betondaki hasar donatıyla beton arasındaki aderansın yitirilmesine nedenoluyor. Ama sık aralıklarla etriye sararsak bunu önleyebiliyoruz. Sünek yapı yapmakistiyoruz fakat çok süneklikteki yapı içindeki eşyalara <strong>ve</strong> özellikle hafif <strong>deprem</strong>lerdebunlara zarar <strong>ve</strong>riyor. Bunların onarılması yapının içinin tekrar boyanması sıvanmasıbüyük maliyetler getiriyor. Bu nedenle sünekliğin kısıtlanması lazım dolayısıyla perdeduvarı binalar yapmamız gerekiyor. 1985’te Şili bir <strong>deprem</strong> oldu bu 2010 olan <strong>deprem</strong>boyutunda <strong>ve</strong> bu perde duvarlı yapılarda çok az hasarlar öldürür. Ama bunların perdeduvar oranları aşağı yukarı kat alanının her iki yönde ayrı ayrı olmak üzere katalanlarının %3’ü %4’ü kadar çok miktarda perde duvarı vardır.8


Bu <strong>deprem</strong>de de 2010 olan <strong>deprem</strong>de bu çok büyük bir <strong>deprem</strong> okyanus tabakasınınokyanus tabanının Ant Dağlarının altına girmesiyle kaynaklanan bir mekanizmaJaponya’da olan <strong>deprem</strong>de öyle bizim ülkemizde bu boyutta bir <strong>deprem</strong> olma ihtimaliyok. Ben belki Marmara Denizinde bu tür düşey hareketle akımlı yani fayda böyle birtaraf yukarı çıkıyor bir taraf aşağıya iniyor hareket olduğu zaman bunun üstündeki sutabakası da hareket ediyor <strong>ve</strong> Tsunamiler meydana getiriyor. Bizim o kadar böyle birJaponya’da olan <strong>ve</strong>ya bir Miaimi Kıyılarında olan <strong>deprem</strong> gibi büyük Tsunamiyaratacak bir <strong>deprem</strong>le karşılaşma durumumuz yok. Bu tür okyanus tabanının iştedağların altında dağın altına girmesiyle oluşan <strong>deprem</strong>ler 8–9 ölçekli oluyor. Amabizdekiler galiba en çok 7,5 ölçekli <strong>deprem</strong>ler olması söz konusu. 17 Ağustos ile birbaşka karşılaştırma da şey olabilir. 17 Ağustos’ta fay Gölcük’ün tam içindengeçiyordu. Burada faydan Van Şehri aşağı yukarı 25–30 km uzakta Erciş’te uzaktaama Erciş’te de yıkım var fakat bir şey boyutunda değil yani bir Gölcük boyutunda birAdapazarı boyutunda değil. İstanbul’unda bu konuda bir şansı İstanbul’da daMarmara Denizinden geçen fay İstanbul’dan aşağı yukarı 15–20 kilometre kadargüneyinde dolayısıyla bir şey yani bir Gölcük gibi bir durumla karşılaşamayabiliriz.Fakat şu da önemli İstanbul’da risk altında yani bina sayısı çok fazla olduğu için şeyeböyle bir ölçek olarak baktığınız zaman yine 17 Ağustos’taki <strong>deprem</strong> boyutunda bir<strong>deprem</strong>le karşılaşabilirsin.Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Burcu Güneş:Ülkemiz bir <strong>deprem</strong> ülkesi bunu biliyoruz.Deprem gerçeğiyle yaşamak durumundayız.Biliyoruz ki üç ana plaka ana levha dediğimizAvrasya Afrika <strong>ve</strong> Arap Yarımadalarının ya dalevhalarının tam birleştiği yerde küçüklevhaların arasında kalması sebebiyle ülkemiztektonik açıdan son derece hareketlidir.Kırmızıyla gösterilen bölge bu esasındaTürkiye’nin <strong>deprem</strong> haritasına bakıyorsunuz. Renkler koyulaştıkça <strong>deprem</strong> tehlikesiartıyor gördüğünüz gibi haritanın neredeyse tamamı kırmızıya boyanmış durumda.Temel olarak üç ana fay hattımız var kuzeyde, doğuda <strong>ve</strong> batıda <strong>ve</strong> aşağıdaistatistikleri görüyorsunuz. Yani topraklarımızın %92’si nüfusumuzun %95’i büyüksanayi merkezlerimizin gene %95’i <strong>deprem</strong> tehdidi altında <strong>deprem</strong>le yaşamayıöğrenmemiz gerekiyor. Gene afet yönetimi dediğimiz <strong>deprem</strong> tasarımı için çeşitlimaksimum yer ivmeleri tayin etmiş onları burada bilgilendirmek istedik. Hocam dabahsetti <strong>deprem</strong>leri izlemek <strong>ve</strong> sismik tehlikeye karşı gerekli önlemlerin alınmasıkonusunda çalışmaların ilk adımı sismik ağlardan geçiyor. Yani ‘instrumente’ etmekzorundayız ülkemizi. Burada aktif fay hatlarımızı <strong>ve</strong> ölçüm istasyonlarınıgörüyorsunuz. Bunlar afet işlerinin yerleştirdiği istasyonlar tam olarak 201 adet ölçümistasyonu bulunuyor. Buna ila<strong>ve</strong>ten Kandilli Rasathanesinin işlettiği az sayıda ölçümistasyonumuz var. Genel olarak bu istasyonlar gördüğünüz gibi fay hatları etrafındaodaklanmış durumda.9


Bir <strong>deprem</strong> gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğumuzun bir başka göstergesi, bunuben gene Kandilli Rasathanesinin 2 Kasım itibariyle web sitesinden aldım. İşte son 30gün içinde Türkiye’de meydana gelen<strong>deprem</strong>leri gösteriyor yani sürekli ülkemizsallanmakta. Bölgeye geçtiğimizde gene bubizim Deprem Afet Yönetmeliğimizin Van içinhazırladığı <strong>deprem</strong> haritası gördüğünüz gibiVan merkezli o bant dışında birinci <strong>deprem</strong>bölgesi yer alıyor Van merkezi haricindemerkezi ise ikinci <strong>deprem</strong> bölgesinde.Bölgedeki aktif fay hatlarına baktığımızda bubahsettiğim temel fay hatları Van Bölgesinden geçmiyor. Bu konuda ya da yöreyleilgili çok çeşitli çalışmalar yapılmış sismolojik çalışmalar. Bu çalışmalarıincelediğinizde yani 23 Ekim 2011 Van Depreminin modelleyen ya da harita üzerindegösteren tek bir çalışma var o da 2002 yılında Prof. Dr. Koçyiğit <strong>ve</strong> arkadaşlarınınyaptığı çalışmadır.Şurada pek okunmuyor ama şurada gördüğünüzüzerinde Van yazan fay hattının üzerinde fay hattı bu<strong>deprem</strong>in sorumlusudur. Yalnız bu çalışmada yanaratımlı fay hattı olarak gösterilmiş. Nejat Hocam dabahsetti bu <strong>deprem</strong> ters bir faydı ters atımlı bir faydı.Dolayısıyla bölgeyle ilgili hala sismolojik çalışmalarınyapılması gerekiyor.Bu yansıda da 1900–2011 arası bölgede meydana gelen şiddeti 5’den büyük yanimühendislik açısından önemli olan <strong>deprem</strong>lerigörüyorsunuz. Bu <strong>deprem</strong> hariç bölgede 1900’denitibaren iki adet daha büyük <strong>deprem</strong> olmuş bir tanesi1903 yılındaki Malazgirt Depremi şiddeti 7 diğeri ise1976’daki Çaldıran Depremi bunun da şiddeti yaklaşık7.2 olarak raporlanmış onun dışında bölgede iriliufaklı <strong>deprem</strong>ler meydana gelmektedir. E<strong>ve</strong>t, busarsıntıya yani 23 Ekim sarsıntısına baktığınızda Afetİşleri 6.7 Kandilli Rasathanesi yerel magnitüdde 6.6olarak raporladılar. USGS ise moment magnitüd olarak belirttiği <strong>deprem</strong> şiddeti 7.3derinlik konusunda anlaşmazlıklar var ama temel olarak <strong>deprem</strong>in şiddetiyle ilgili bubilgileri ediniyoruz ya da ana sarsıntıları. Hemen akabinde bu <strong>deprem</strong> artçı sarsıntılaraçısından çok zengin bir <strong>deprem</strong>di.Burada iki farklı zaman diliminin 24 saatlik bir durumuna bakıyorsunuz. Artçılarolmakta fakat 25 Ekim’le 31 Ekim bu 24 saatlik dilimikıyasladığınızda artçı sayısında azalma var. Fakatyoğun bir artçı <strong>deprem</strong> geldi bu <strong>deprem</strong>le beraber kibunlardan yedi tanesi beş şiddetinden daha yukarıdaydı.Toplamda gene 1 Kasım itibariyle 1411 adet artçı<strong>deprem</strong> raporlandı. Bölgedeki ivme kayıt istasyonlarınabaktığımızda o çalışmayan istasyon haricinde yirmi ikiadet ivme kayıt istasyonu var yani yirmi iki adetmerkezden ivme kayıtları toplandı.10


Ancak gene Nejat Hocamın da belirttiği üzere bunlardan sadece iki tanesi hatta birtanesi 100 kilometreden daha yakın o da şekilde gördüğümüz Muradiye.Burada yerçekimi ivmelerini görüyoruz.Bu bahsettiğim maviyle gösterilmiş Muradiye’de178.5 santimetre bölü saniye karelik bir ivmemiz varyani yaklaşık 0.19 G’yekarşılık geliyor. Bundansonraki en yüksek ivmeBitlis merkezde ölçülen 102.2’lik bir ivme ki buranınmerkez üstü uzaklığı 119 kilometreydi şu 0.19 G’ylegösterildiğim Van Muradiye uzaklığı ise 42 kilometre.Dolayısıyla en yakın istasyonumuz 42 kilometrede dahayakın bir bilgimiz yer ivmesi anlamında maalesef yok.Ancak <strong>deprem</strong>in hemen arkasından Kandilli tam bu bölgeye 10 adet daha ivmeölçüm istasyonu yerleştirmiş durumda. Yani bizim öncelikli olarak araştırmayapmamız için bu ivme kayıtlarına ihtiyacımız var. Şimdi e<strong>ve</strong>t merkez üstte yerivmemiz yok <strong>deprem</strong>in hemen akabinde çeşitli merkez üstteki <strong>deprem</strong> ivmeleritahminleri yayınlandı. Geçmiş <strong>deprem</strong>ler kullanılarak türetilmiş ifadeler var. Bunlarıkullanarak eğer tahmin etmeye çalışırsanız merkez üstteki <strong>deprem</strong> ivmesini yaklaşık0.56G’lik ivme çıkıyor ki bu tasarım yer ivmesinin üzerinde birinci <strong>deprem</strong> bölgesi içinAfet Yönetmeliğimiz maksimum ivmeyi 0.4G olarak <strong>ve</strong>riyor. Ancak <strong>deprem</strong> akabindeyapılan incelemeler hasar düzeyinin bu düzeyde olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla<strong>ve</strong>ri olmadan gördüğünüz gibi bir şey söyleyemiyoruz merkez üstle ilgili olarak. İvmekayıtları iki bu Van Muradiye dediğim önemli istasyonumuz 42 metre 42 kilometremesafedeki ivme kayıtlarını görüyorsunuz. Kırmızıda kuzey güney doğrultusundaölçülmüş. Mavi ile gösterilen şekil ise doğu batı doğrultusunu gösteriyor. İvmedeğerlerimiz bunlardan bizim mühendislik anlamında yani sismologlar eminim başkabilgiler de çıkarıyorlar. Ancak bizim mühendislik olarak çıkarttığımız tek bilgimaksimum yer ivmesi birinci kayıttaki en yüksek diğer doğrultuyla kıyaslandığında bu178.5’luk bir ivme kaydettik. Şimdi bu yerin hissettiği şey yani biz yapı mühendisleriolarak yer bu ivmeyle sallanıyor ama yapımız ne hissediyor bizim için önemli olan buçünkü biz yapıyı tasarlayacağız. Yapıyı tasarlayabilmemiz için yapının maruz kaldığı<strong>deprem</strong> kuv<strong>ve</strong>tini bilmemiz gerekiyor. Kuv<strong>ve</strong>tindebiliyorsunuz en basit dinamik denklem f=m.a kütlesinibiliyoruz ivmeyle çarpacağız <strong>deprem</strong> kuv<strong>ve</strong>tineçevireceğiz. Yandaki şekilde bu şekilde hesaplanmışspektral ivmeleri görüyorsunuz biz buna <strong>deprem</strong>spektrumu diyoruz. Şu periyot yazan yerdeki her birnoktayı bir yapı olarak düşünebilirsiniz ki buradamaksimum yer ivmesi 178.5 olarak gösterdiğimşuradaki sadece bir tek nokta periyot 0’a tekabül edengördüğünüz gibi yapıya bağlı olarak kalifikasyonlar çokyüksek olabiliyor.Şimdi mavi eğriye çok odaklanmanızı istemiyorum.Çünkü her yapının bir miktar enerji sönümlediğini bizbiliyoruz bu %0 sönümleme teorik bir kez yani bizim11


akademisyenlerin ilgilendiği bir nokta. Kırmızıyla %2 sönümleme oranını gösterdim.Kagir yapılar için literatüre baktığınızda %1.5 ila %4 sönümleme denmiş. Betonarmeyapılar için biz %5 kullanıyoruz. Çelik yapılar için %2 sönümleme kullanıyoruz.Dolayısıyla mavi elektronik bir değer ama kırmızıyı dahi incelediğimizde 200’lükyaklaşık 200’lük yer ivmesinin 1000’e çıktığını yani beş katı bir kalifikasyonauğradığını yapının genel ivmenin beş katı kadar bir yüke maruz kaldığınıgörebiliyoruz. Dolayısıyla bunlar bizlere incelemelerimizde önemli bilgilersağlamaktadır.Burada Van Muradiye İstasyonu için gene bu spektralivmeleri gösteriyorum. Fakat bunlara şimdi <strong>deprem</strong>bölgesinin birinci bölge olduğunu düşünerek yerivmesinin 0.9G alındığında tasarım spektrumlarınıeklemek istiyorum.Yani şurada gördüğünüz dört farklı renkteki grafik bizim afetyönetmeliğimizin tasarım yaptırdığı spektrumlar farklı zemintipleri için onları gerçi kaydetmemişim ama gördüğünüz gibiözellikle kırmızı eğriyi incelerseniz. Burada neredeyse tasarım<strong>deprem</strong>ine maruz kalmış yapılardan bahsetmek söz konusuikinci olarak bize bu spektrumların gösterdiği bir bilgi daha var.Predominant periyot dediğimiz bir baskın periyot var. Yani bu<strong>deprem</strong> en çok ne tip binaları etkiledi? Burada bakarsanızgene maksimum kalifikasyona şurada 0.4 ila 0.7 saniyearasındaki binaların en çok etkilendiğini görüyoruz. Bubetonarme binalar içinde yaklaşık 4 ila 7 katlı binalar demek<strong>ve</strong> gördüğüm kadarıyla arkadaşlarımın incelemelerinden degenelde yapı stoku Van civarında bu mertebelerde yani binalar genelde bu katlardayapılmış. Elazığ Kovancılar Depreminde ufak bir gönderme yapmak istedim. Çünkübizim hem bölge <strong>deprem</strong>i olması sebebiyle hem de gene Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaatMühendisliği Bölümü olarak biz bu <strong>deprem</strong>e de incelemelerde bulunmak üzeregitmiştik. Tamamen farklı bir <strong>deprem</strong>le karşı karşıyayız. Burada gene oradakaydedilen ivme kayıtları kullanılarak elde edilen spektrumların tasarım spektrumuylakarşılaştırılması söz konusu gördüğünüz gibi burada çok ufak bir <strong>deprem</strong> bu yaniElazığ Kovancılar Depremi ufak bir <strong>deprem</strong>di fakat Van Depremi şiddetli bir<strong>deprem</strong>di.Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Eray Baran: Ben de genel olarak Van MerkezliErciş’teki Erciş ilçesinde özellikle betonarmeyapılardaki hasar durumundan bahsedeceğim. Buharitada Van merkezi görüyoruz. Erciş buradakuzeyinde şu yolu takip eden yaklaşık 150 kilometrelikbir yol işte 120 kilometrelik bir yol var Erciş Van arası.12


Burada da oluşan ana sarsıntı <strong>ve</strong> şiddeti 5’den büyük olan artçı sarsıntılarıgörüyorsunuz. Bu kırmızı eğrilerle daha doğrusu bu dairelerle işaretlediğim yerlerdebizim Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi ekibi olarak Cenan Hoca ben <strong>ve</strong> Araştırma Görevlimiz FeritYılmaz’la birlikte gezdiğimiz bölgeleri gösteriyor. Van merkez Erciş merkez <strong>ve</strong> Erciş<strong>ve</strong> yol üzerindeki köyleri ziyaret biz ettik. Bu da biraz daha yakın bir görüntü bu da buyol üzerinde gezdiğimiz köyleri tekrar tekrar gösteriyoruz. Cenan Hoca bunları dahadetaylı konuşacak köylerdeki durumlar hakkında ben Van merkez Erciş hakkındakonuşacağım. Genel olarak Yapı Stoku nasıl neye benziyor?Nejat Bey de az önce bahsetti 7–8 katlı binalar <strong>ve</strong> zeminkatları, mağazaların, dükkanların olmasından dolayı dahaesnek olarak yapılmış iki kat yüksekliğinde yapılmışbetonarme yapılar. Bu hafif hasar görmüş ama Nejat Bey’inyine bahsettiği gibi muhtemelen işin içerisinde ortada biryerlerde perde duvarı olduğu için kolonlarda mafsallaşmaolmamış <strong>ve</strong> hasarsız diyebileceğimiz seviyede atlatmış buyapı <strong>ve</strong> diğerlerini de görüyoruz standart Türkiye’nin hertarafında görebileceğimiz 6–7–8 katlı betonarme yapılar devam ediyor burada. Buyine yıkılmış bir binanın enkazının çevresindeki binaları gösteriyor. Bu enkaz sanırımo bahsedilen zemin kattaki kolonları kesilen olan binanın enkazı bu da çevresindekibinalar. Peki, hasar tipleri nelerdir? Genel olarak ilk bizim dikkatimizi çeken binanındışındaki taşıyıcı olmayan bu bölme duvarlarda tuğla duvarlarda oluşan hasarlardı.Tuğla duvarların betonarme çerçe<strong>ve</strong>den ayrılması kılcal çatlaklarla <strong>ve</strong>ya tuğladuvarlar üzerinde böyle X şeklinde <strong>deprem</strong>in etkisiyle oluşan çatlaklar dikkatimiziçekti. Bu da bu binadaki sanırım birinci kattaki bir diyelim bir dairenin içten görünüşü.Hani kirişlerinde ya da kolonlarında taşıyıcı sistem herhangi bir hasar yok ama bölmeduvarlar ağır diyebileceğimiz seviyede hasara uğramış. Hasar tipleri yine az öncebahsettiğim gibi muhtemelen taşıyıcı sistemde çok fazla hasar olmadan bu bölmeduvarlarda oluşan hasarlar. Benim burada izleyeceğim betonarme yapıları yaparkenbizim iki temel kaynağımız vardır. Bunlar nedir işte bir tanesi bizim <strong>deprem</strong>yönetmeliğimiz anket bölgelerinde yapılacak yapılar hakkındaki yönetmelik 2007yılında basılmış bir dokuman diğeri de bizim Betonarme Şartnamesi dediğimiz TStarafından yapılan TS–500 şartnamesi. Şu da bu 2007 yılında yayınlanmış <strong>deprem</strong>şartnamemiz büyüklüğünü görüyorsunuz bu da 97 yılındaki yani 2007 bundan birönceki <strong>ve</strong>rsiyonu aradaki farkı görüyorsunuz. Aradaki farkı işte bu 2000–99 yılındaolan Düzce <strong>ve</strong> Adapazarı Depremlerinden sonra edindiğimiz bilgi düzeyi daha büyükbir şartname olarak bizim karşımıza çıkıyor. Daha detaylı bir şartname olarakkarşımıza çıkıyor. Bunu da bundan sonraki yansılarda bu yeşil çerçe<strong>ve</strong>si içindegösterdiğim her bilgi <strong>deprem</strong> şartnamesinden kırmızı çerçe<strong>ve</strong> içinde gösterdiğim herbilgide TS-500’den gelen bilgi olacak. Burada <strong>deprem</strong> şartnamesi bize diyor ki<strong>deprem</strong>ler üç farklı seviyeye ayırıyor. İşte 50 yılda aşılma olasılığı %10 olan <strong>deprem</strong>%50 <strong>ve</strong> %2 olan <strong>deprem</strong> bizim az önce Burcu Hoca’nın da bahsettiği bu tasarımspektrumları şu ortadaki seviyeye yaklaşık olarak ortadaki seviyeye karşılık gelen<strong>deprem</strong>ler. Yani binanın ömrünü 50 yıl olarak düşünürsem bu bina ömrü boyunca%10 ihtimalle böyle bir <strong>deprem</strong>e maruz kalacaktır anlamına geliyor <strong>ve</strong> bina çeşidinegöre hastane midir, okul mudur, konut binası mıdır ona göre bu tasarım <strong>deprem</strong>indebir miktar hasarı göze alabiliyoruz. Yani bizim amacımız hiçbir zaman hiçbir<strong>deprem</strong>de bina hiçbir zaman hasarsız kalsın diye bir amacımız yok. Bina çeşidine<strong>deprem</strong>in büyüklüğüne göre bazı hasarları göze alabiliyoruz. Performansa dayalı birtasarım yöntemi var yani bizim afet yönetimi <strong>deprem</strong> yönetmeliğimizde.13


Şimdi betonla ilgili bazı kurallar var. Nelerdir işte? C-20’den yani basınç dayanımına20 megapascal’dan küçük olan beton kullanılmaz diyordu bizim 2007 yönetmeliğimiz<strong>ve</strong> kullanacağım betonda sıkıştırılmış kaliteli beton olması gerekiyor.Şimdi bazı örnekler yine biraz önceki binanın bu girişkattaki kolonun tabanında şu fotoğrafı çektik biz. Tamyani muhtemelen beton dayanımı 20 megapascalkuralını gereksinimini karşılıyor onu sağlıyor ama kalitemuhtemelen bizim <strong>deprem</strong> şartnamemizin istediğiseviyede değil.Yine bir fotoğraf bu da görüyorsunuz kirişlerin bütündonatısı dışarıda normal biz kiriş <strong>ve</strong> içindeki beton <strong>ve</strong>içindeki donatının birbirine tutunmasını isteriz kibirlikte çalışsınlar. Burada öyle bir durum muhtemelenolmayacaktır. Beton <strong>ve</strong> donatı kendi kendinetamamen birbirinden bağımsız çalışacaktır. Buradayine betonda görüyorsunuz kalitesiz malzeme devamediyor şu binanın zemin katına biz girdik <strong>ve</strong> zemin katında böyle bir kolon ya daperde diyebileceğimiz kirişler var. Burada görüyorsunuz kirişteki betonun kalitesiistenilen seviye değil yine bu perde duvarın kendisinin tabanındaki beton kalitesistemi istenilen seviyede değil. Ama buna rağmen yapı ayakta kalmayı başarmışmuhtemelen bazı şeyler iyi gitmiş.Bu ikisi aynı bina bu iki fotoğraf binanın biri birtarafı diğeri diğer tarafının fotoğrafı <strong>ve</strong> bunlardayine o binanın bazı bölgelerinden alınan detayfotoğrafları. Burada donatıyı çok rahat bir şekildeaçıkta görebiliyorsunuz betonla hiçbir zamantutunmamış birlikte çalışmayacaktır çalışmıyor yinebenzer şeyler. Burada biraz önce Nejat Hoca’nınbir slayttında gördüm. Farklı zamanlarda <strong>deprem</strong> betonların birbiriyle tutunmasıgerekiyor burada yine öyle bir şeyin olmadığınıgörüyoruz.Bu bir okul, Gedikbulak İlköğretim Okulu üç katlıbetonarme bir bina mühendislik görmüş bir binayanında ise tek katlı mühendislik görmemişmuhtemelen büyük bir taş yığma bina. Bu bina yerlebir olmuşken olurken bu muhtemelen mühendislikgörmemiş diğer bina hasarsız bir şekilde ayaktaduruyor. Yine bu binadan çekilmiş bazı fotoğraflar bu kirişin altını gösteriyor.Donatılar tamamen dışarı da çok kalitesiz kötü bir işçilik var.Yine görüyorsunuz beton kalitesi oldukça kötü bu fotoğraftanbile anlaşılıyor. Yine burada donatının olduğu yerdegörüyorsunuz betonun içinde <strong>ve</strong> hani buradan bu fotoğraftançok açık görülüyor ki donatı bir şekilde duvara tutunmamışyani donatı beton donatıya tutunmamış donatı betonun içinden14


çok rahat bir şekilde sıyrılmış <strong>ve</strong> binada zaten yıkılmış. İkinci bir durum donatı içeriğihakkında da bazı koşullar <strong>ve</strong>riliyor <strong>deprem</strong> yönetmeliğinde. Ne diyor? Nervürsüzdonatı kullanmayacaksın diyor. Kirişlerde kolonlarda <strong>ve</strong> perde duvarlarda nervürsüzdonatı kullanılmaz diyor. Ama bu 2007 yönetmeliğinde var ondan bir önceki böyle birşart sunulmuyor yani 2007’ye kadar nervürsüz donatı kullanmak tamamen normaldururken 2007 yönetmeliği bunu yasaklıyor. Şimdi bununla ilgili de fotoğraflarabakalım.Bu binaların çoğu muhtemelen bu yönetmelikten önceyapıldığı için bu durum normal ama bu yönetmeliğe görenormal değil. Yine görüyorsunuz tamamı düz nervürolmayan düz donatı bundaki sıkıntı ne bundaki sıkıntıbetona tutunmakta çok zorlanıyor bu donatı <strong>ve</strong> sıyrılmalaryaşanıyor. Burada yine gözüküyor. Yine düz donatılarıgörüyorsunuz yani bu enkazın binaların gezdiğiniz binaların%95’inde belki düz donatı var biz çok iki üç binada ancak nervür donatı belirledik.Deprem şartnamesi TS-500’e referans <strong>ve</strong>riyor. TS–500 detaylı bir şekilde ne kadarkenetlenme boyu sağlamamız gerektiğinden bahsediyor. Peki, sağlanmış mı?Muhtemelen hayır.Bu bina hasarlı yok gibi gözüküyor ama aslında burada birkat daha varmış <strong>ve</strong> <strong>deprem</strong> sırasında o katın üzerine çökmüşbina onun üzerine oturmuş. Burada kolonu görüyorsunuz.Yani bunlar hali bir üst kat olduğunu direkt yan tarafa fırlamışburada sıyrılan donatıları görüyorsunuz bu yetersizkenetlenme boyundan dolayı.Burada yine bir enkazda çubukları görüyorsunuz sıyrılmışdiğer bir elemanın içerisinden tutunamamış. Bu ilginç birfotoğraf burada üç kiriş birbirine bağlanıyor. Burada şöyle birkiriş var bu tarafa doğru giden, diğer tarafa doğru gidenbaşka bir kiriş var <strong>ve</strong> ona dik yönde bağlanan üçüncü bir kirişvar <strong>ve</strong> şurada kenete dikkatli bakın bu kirişin donatısı şurada kanca yapılmış. Diğerkirişin donatısı burada kanca yapılmış dik yönden gelen kirişin orası da burada kancayapılmış. Yani sürekli sabit hiçbir donatı yok <strong>ve</strong> birbirinden çok kolay bir şekildekurtulmuş sıyrılmış tabii bu donatılar. Burada yine benzer bir detay var. Bu birde dikolan iki kiriş arasında sürekli bir donatı yok <strong>ve</strong> sıyrılma olmuş burada az öncekifotoğrafın benzeri sıyrılmalar olmuş. Diğer bir kriter bizim yine <strong>deprem</strong> şartnamemizÖzel Deprem Etriyeleri sağlamamız gerektiğini söylüyor. Nedir bu Özel DepremEtriyeleri <strong>ve</strong> etriyelerin ucundaki bu kancalar 135 o derece olmalıdır 90 o dereceolmamalı 135 o derece yapılarak elemanların içerisine ankre etmeliyiz epçeleri. Bununsebebi ne, bu etriyelerin üzerine yük geldiği zaman dik kenar açılmasın <strong>ve</strong> donatıyıtutsun mantık bu. Peki, bununla ilgili durumlara bakalım.Epçeleri görüyoruz direkt açılmış <strong>ve</strong> hiçbir zaman 135 oderecelik etriye görmedik. 135 o derece kanca görmedimama 90 o derece kanca <strong>ve</strong> o küçük bir zorlamada açılıyoronlar <strong>ve</strong> artık betonu tutamaz hale geliyor betonun enkritik olduğu yerde.15


Burada yine görüyorsunuz kancalar açılmaya başlamış 90 o derecelik kancalar.Burada yine görüyorsunuz 90 o derece kanca başka problemlerde var tabii tekproblemin kancanın 90 o derece olması değil binada başka problemler de var.Yine görüyorsunuz 90 o derecelik kancalar açılmayabaşlamış birbirinden <strong>ve</strong> betonu tutamamış betoniçerisindeki beton ne hale gelmiş. Benzer bir durumkolonun altında bu plastik mafsal dediğimiz hasaroluşmuş bu durum oluşmuş <strong>ve</strong> sebebi de şuradagördüğünüz gibi epçelerin açılması 90 o derecekancalar 135 o derece kancanın olmamasından dolayı. Çok basit detaylar bunlar yanibu malzemeden çalma değil bu malzemeyi zaten koyuyor etriyeyi zatenkoyuyorsunuz oraya tek yapmanız gereken 90 o dereceyi 135 o derece yapmak yanihani müteahhidin malzemeden çalması gibi bir durum değil burada bahsettiğimizşeyler başka bir kriter etriye sıklaştırma yapacaksın diyor <strong>deprem</strong> şartnamemiz. Nedemek bu? Kolonların ucunda yani kolonların en kritik olduğu yerde daha fazla epçekoyacaksınız oraya diyor betonu iyi tutabilelim diye. Benzer şekilde kirişlerin de yineen kritik olduğu yerlerde daha fazla epçe koyacak epçeleri sıklaştıracaksınız birbirinedaha yakın koyacaksınız diyor betonu yine koruyabilmek için.Bununla ilgili durumlara bakalım. Burada epçelerearaları çok geniş sıklaştırma yapılmamış benzer birdurum çok geniş epçe aralığı var yani şu mesafedehiçbir epçe yok burada bir defa yakın etriyeyigörüyorsunuz. Sıklaştırması yapılmamış <strong>ve</strong> betonorada kaçınılmaz olarak ezilmiş ufalanmış. Buradayine benzer bir durum burada değişik bir durum varaslında, epçe konmuş ama epçeler kırılmışmuhtemelen epçenin çapı küçük seçilmiş <strong>ve</strong> küçük bir zorlanmayla epçeler kırılmışkopmuş birbirinden o gözüküyor. Yine yetersiz epçe daha doğrusu geniş epçeyearalığı sıklaştırma yapılmamış bir durum <strong>ve</strong> beton ağır hasar görmüş.Bir devamı bütün bu fotoğraflar aynı binanın girişkatından binanın çevresinde böyle kolonlar var buradagözüken <strong>ve</strong> ortasında da bir tane perde duvar var.Perde duvar hasar görmüş normalde biz perdeduvarın hasarın üzerinde olmamasını istiyoruz. Buradaperde duvarın donatısı biraz daha fazla donatıkonulsaydı muhtemelen bu kadar hasar olmayacaktıperde duvarda <strong>ve</strong> perde duvar kolonları da koruyabiliyor olacaktı yani daha fazladonatı <strong>ve</strong>rerek hem belki duvarı koruyacaktık hem de kolonları koruyacaktık. Buradaperde duvar kolonları koruyamamış kolonlarda zaten kusurlu olduğu için kolonlardakendilerini koruyamamışlar <strong>ve</strong> bütün kolonların ucunda öyle tepelerinde hasar plastikmafsallar oluşmuş.Yine aynı şey biz hep bu betonarme derslerindebahsederiz bu koyduğumuz etriyelerin bir amacı daboyuna donatının burkulmasını önlemek. Buradagörüyorsunuz çok güzel bir şekilde gözüküyordonatının burkulması.16


Burada bir tane epçemiz olsaydı burkulmayı enleyecekti yani donatıların dışa doğrupatlamasını engelliyor olacaktık. Engellememiş maalesef plastik mafsallar oluşmuş.Bunlar okullar yığma bina bunlar betonarme yığmabu duvarın üzerinde hatıl dediğimiz bu betonarmekiriş konuyor o kirişin donatılarını görüyorsunuzburada. Şurada bir epçe var bir sonraki epçe şuradayani 80 cm 1 metreye yakın epçe aralığı var.Normalde maksimum 20 cm 25 cm civarında olmasıgerekiyor bu epçe aralıklarının. Burada yine başkabir durum bütün donatılar birbirinden bağımsızçalışmış bir tane bile epçe yok aralarında bunları birbirine bağlayan. Diğer bir durumyine Nejat Bey bundan bahsetti. Biz kolonların kirişlerden kuv<strong>ve</strong>tli olmasını istiyoruzyani hasar olacaksa kirişlerde olsun istiyoruz kolonlarda hasar olmasın. Kirişlerolması gerektiği kadar sağlam olsun ama kolonlardan onlardan daha sağlam olsunistiyoruz. Yine bu <strong>deprem</strong> şartnamede bunu detaylı bir şekilde anlatıyor. Neden böylebir şey istiyoruz?Eğer bizim kirişlerimiz daha sağlam olursa kirişler dahasağlam olduğu için hasar kolonlarda olacak <strong>ve</strong> şöyle birdurum olduğu halde binamız göçmeye maruz kalacaktıryıkılacaktır. Oysa biz kolonları daha sağlam yaparakhasarı kirişlerde oluşmaya zorluyoruz. Yani binaya ne yapacağınızı biz söylüyoruzhasarı kirişler siz hasar göreceksiniz diyoruz kolonlar hasar görmesin diyoruz. Budurumda da <strong>deprem</strong>in enerjisini çok daha iyi bir şekilde söndürebiliyoruz binayıkılmadan. Yani şu durum istemediğimiz bir durum istediğimiz durumsa bununörneklerine bakalım.mafsal oluşmuş.Bu binada bariz bir şekilde şurada görüyoruz üstkat kolonlarında üst kat düğüm noktalarında hiçbirhasar yok yani şuna benzeyen bir durum sadecealt katta hasar olmuş üst katlar hasarsız kalmışama alt kattaki hasardan dolayı bina yıkılmış. Üstkat düğüm noktalarında hiç hasar yok alt katta isekolonlara bakın hem üst ucunda hem alt uçlarındaYani tam şurada gözüken durum gerçekleşmiş. Bununsebebi de kolonlar kirişlere göre daha zayıf yapılmış. Diğerörnekler bütün durumlarda hasar tamamen kolonlardaoluşmuş yani kirişler o kadar sağlam yapılmış ki resmen bizhasarı kolonlara zorlamışız kolonlarda oluşması için <strong>ve</strong>benzer durumlar.Bu güzel bir örnek burada kirişin derinliğinigörüyorsunuz <strong>ve</strong> oraya konulan kolonu görüyorsunuzçok cılız kalmış kolon güçsüz kalmış <strong>ve</strong> hasar isteristemez kolonda olmuş <strong>ve</strong> kolon yıkılmış.17


Oysa hasar kirişte olsaydı bina ayakta duruyor olacaktı hala. Yani <strong>deprem</strong>in enerjisisönmemeyi kolonlara değil kirişlere yaptırmamız gerekiyor. Yumuşak <strong>ve</strong> zayıfkatlarda yine durumlar var şartnamemizde. Nedir bu? İşte az önce bahsedilen girişkatta mağaza varsa burada iki kat yüksekliğinde genelde kat yüksekliği arttırılıyor <strong>ve</strong>orada kat daha yumuşak oluyor. Bu durum ara katlarda da olabilir herhangi gibi birsebeple ara katta bir perdenin düzensiz yaparsak bir perde de süreksizlik yaparsakbu sefer o katta yumuşak kat yaratmış oluyoruz yumuşak <strong>ve</strong> zayıf kat yaratmışoluyoruz.Bu durumda da burada gördüğümüz hasarlar oluyor.Burada hasar almamış bir bina burada da muhtemelenyumuşak kat vardır diyebiliriz. Çünkü dolgu duvarlar yokyani üst katlarda dolgu duvarlar var bir şekilde ritmiksağlıyor bizim çerçe<strong>ve</strong>mize bizim binamıza. Bu katta isedolgu duvar yok dolayısıyla diğer katlara göre dahayumuşak bir kat ama hasar olmamış muhtemelen belkide önlemi alınmıştır bunun tasarımını yapan mühendis tarafından bu durumun. Kısakolonlar yine şartname diyor ki bize şu durumu yapma diyor yani binanınçerçe<strong>ve</strong>sinin betonarme çerçe<strong>ve</strong>sinin içerisine tuğla duvar dolgu duvar yaparkendolgu duvarı şöyle yarım bırakma çünkü burada oluşan kolon zararlı bir durumkusurlu bir durum yaratıyor diyor. Peki, nedir bunun çaresi ya bu tuğla duvarlarısonuna kadar bütün kat boyunca devam ettireceğiz ya da eğer bütün kat boyuncadevam ettirmek istemiyorsak buraya mesela pencere koymak istiyorsak o zaman buçerçe<strong>ve</strong>yle bu araya koyduğumuz dolgu duvarları birbirinden ayıracağız ki bunlaretkileşmesin.Bunun bir örneğine bakalım. Böyle yine 1–2–3–4–5–6katlı bir bina <strong>ve</strong> az önce hava kısa konsol oluşmuşburada. Yani seviyeye kadar dolgu duvar yapılmış amaen üstte pencere için böyle boşluk bırakılmış <strong>ve</strong> oboşluğun bırakıldığı her yerde kolonlarda mafsallaşmaolmuş. Yani tam şartnamenin tarif ettiği durum buradagerçekleşmiş. Çekiçleme bizim şartnamemizde diyor ki Deprem Yönetmeliği iki tanebirbirine yakın bina yapacaksak bunları birbirine tam birleştiremeyiz arada belirli birmesafe bırakmamız lazım ki ikisi birbirinden bağımsız olarak deforme olabilsin. Aksitakdirde bunlar birbirini çekiçleyecektir diyor.Burada tamamen birbirine yapıştırılmış <strong>ve</strong> muhtemelen bubina diğerinden daha kuv<strong>ve</strong>tli olduğu için diğerini birşekilde çekiçlemiş. Ama Allah’tan bina o gelen o ila<strong>ve</strong>kuv<strong>ve</strong>tleri karşılayabilecek muka<strong>ve</strong>le sahip olduğu içinhasar görmemiş bu durumda ama göre de olabilirdi.Prefabrik betonarme yapılar yine Van’la Erciş arasında biryoldan çektiğimiz fotoğraf bu prefabrik betonarme fabrikainşaatı muhtemelen. Şimdi önce bu 99 Depremleri Düzce<strong>ve</strong> Gölcük Depremlerinde bu tür prefabrik betonarmebinalardaki hasar şekli bu kolonların olduğu gibi hasarsızkalması ama kirişlerin kolonların üzerinden dökülmesi18


şeklindeydi. Yani hem kolonlarımız hasarsız kalıyor hem kirişlerimiz hasarsız kalıyorbunlar birbiri üzerinden birbirlerinden ayrılıyorlar kirişler yere dökülüyor <strong>ve</strong> binamızsonuçta yıkılmış oluyor. Burada ise biz böyle bir hasar gözlemlemedik yani prefabrikbetonarme binalarda belki de bu 99 Depreminde alınan derslerden dolayı farklı betonfarklı detaylar kullanılarak bu göçme durumu önlenmiş bir şekilde. Nedir bu detay?Şurada görüyorsunuz şurada detayını da göstermişiz. Bu şu çatı makaslarının bukirişlerin kolonların üzerinde oturduğu yerde 4 tane pim kullanılmış. Bu Düzce <strong>ve</strong>Gölcük Depremlerinde bu sadece tek bir pim kullanılıyordu <strong>ve</strong> o pim bir şekilde hasargördüğü zaman sizin kirişiniz yere düşüyordu. Muhtemelen bundan alınan derslefarklı bir detaya geçilmiş bu güzel bir şey hatalardan ders çıkarmamız.Bina harici yapılar, ben burada bir köyü gezerken gözümeçarptı elektrik direğindeki bu aradaki elemanlardakiburkulmalar. Ama çevrede 4–5 tane daha benzer elektrikdireği vardı onlara baktığımda benzer hasarlar onlardagöremedim ben. Belki <strong>deprem</strong>le alakalı beklide <strong>deprem</strong>lealakalı değildir bu burkulmalar <strong>ve</strong> belki de <strong>deprem</strong>denönce oluşmuş hasarlardır bunu bilemem ama yine ben göstermek istedim. Bununharicinde ne Van’da ne Erciş’te ne de aradaki gezdiğimiz köylerde hiçbirinde elektrikdirekleri aydınlatma direkleri baz istasyonunda hiçbir hasar görmedi yani bunlartamamen olması gerektiği şekilde davrandılar iyi performans gösterdiler bu<strong>deprem</strong>de.Bulabildiğim tek örnek buydu bunu bulduğumda çokmutlu olmuştum. Bunlar sadece binalar değil, bu yineVan’la Erciş arasında benzin istasyonunun çatısı<strong>deprem</strong> sırasında muhtemelen sallantıdan dolayı bu çatıyere düşmüş gidip de eteğine baktığımızda bunu yapankişi bir şekilde <strong>deprem</strong>e karşı <strong>deprem</strong>le savaşmanın ikiseçeneğiniz var ya <strong>deprem</strong>le savaşacaksınız ya <strong>deprem</strong>le savaşmayıp olayıgeçireceksiniz onun istediğini yapacaksınız. Bu da <strong>deprem</strong>le savaşmayı seçmiş bunuyapan kişi <strong>ve</strong> <strong>deprem</strong> kaydını taşımak için çok riskli bağlantı yapmış bu çatıyı binayadüz bir şekilde bağlamış. Deprem ne kadar kuv<strong>ve</strong>tle gelirse gelsin ben o kuv<strong>ve</strong>tiyenerim gibi kendisinin onu yeneceğini sanmış ama yenememiş. Burada yapılmasıgereken muhtemelen bina <strong>ve</strong> çatıyı birbirinden bağımsız çalıştırarak <strong>deprem</strong>e karşıkoymak değil <strong>deprem</strong>in istediğini yapmak yani bina <strong>ve</strong> çatı sallansın ama benimçatım <strong>ve</strong> binam sağlam kalsını seçmekti ama seçilmemiş yanlış seçenek. Yapısalolmayan elemanlar yani hep binanın göçmesinden bahsediyoruz. Ama bina sağlamhiçbir problem yok ama duvar düşmüş. Yani bunun içinde burada bu arabanın içindeinsan yok dolayısıyla oradan geçen yaya olabilirdi. Yani bu acı bir durum yani bütünbina koca bina sağlam kalıp üstünden küçük bir duvar parçasının gelip sizin üzerinizedüşmesi <strong>ve</strong> o şekilde ölmeniz <strong>ve</strong> yaralanmanız çok acı bir durum hadi bina yıkılsabelki biraz daha anlaşılır bir durum olabilir. Yani bir çözüm bulmak lazım yani bu türyapılara yoğunlaşıyoruz.Bu yine az önce bahsettiğim Gedikbulak İlkokulundanalınmış bir sıva parçası. Burada görüyorsun 1 metre<strong>ve</strong> 7 santim kalınlığında sıva yapılmış. Binanın hertarafında bu kadar kalınlıkta sıva olduğunudüşünürseniz hem dışında belki bin tane içinde sıva19


var. Yani biz anlamsız yere gereksiz yere binanın üzerine kütle koyuyoruz <strong>ve</strong> binayasen dur bu ila<strong>ve</strong> kütleleri taşıyacaksın bu <strong>deprem</strong> kuv<strong>ve</strong>tini taşıyacaksın diyoruz buçok anlamsız bir şey yani hiçbir açıklaması yok bu kadar çok ağırlık koymanıngereksiz yere binanın üzerine. Yani bir şekilde hatamızdan ders çıkaralım diyoruz.Ama bu da bence çok ders çıkarılması gereken biraz belki farklı yöntemlere farklımalzemeler kullanmayı seçmeliyiz.Son slayttım benim bu Gedikbulak İlkokulu sunuştanönce ben biz Nejat Bey de bahsetti bundan. Buradagarip bir durum var şimdi. Üç katlı betonarme bina <strong>ve</strong>burada hani Nejat Bey de çok dedi perde duvarkoyalım perde duvar koyalım çok iyidir perde duvar.Burada mühendis bunu biliyormuş muhtemelen <strong>ve</strong>çok fazla perde duvar koymuş. Burada siyahlagözükenler düşey aralamalar yani perde duvarlar <strong>ve</strong>kolonlar diğer mor şekilde mor renkte gözükenler de aradaki kirişler. Yani hani hembu yönde hem diğer yönde gayet ciddi miktarlarda perde duvar konulmuş hiç problemyok perde duvarların kalınlığı da oldukça iyi hani hem uzunluğu hem kalınlığıbetonarme bina yani burada malzemede değişik bir problemler var tamam kabulediyoruz bunu. Ama bu kadar çok perde duvarın bence o problemlerin bir şekildeaçığa kapatması gerekirdi terfi etmesi gerekirdi ama edememiş burada. Yani neyanlış gitmiş biz hala bulamadık yani bizim teorilerimiz var bunun üzerine. Bu binanınprojelerini bulup bunun biraz daha üzerinde ciddi bir şekilde girmeyi istiyoruz. Hani bukadar çok perde duvar koymuşken bunun olmaması gerekirdi kesinlikle ama olmuş.Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan Mertol: Biz <strong>deprem</strong> bölgesinde yaklaşık 4 gün kaldıkPerşembe’den Pazar’a <strong>ve</strong> bu 4 günlük süreçte Van’ı Erciş’i <strong>ve</strong> köyleri gezmeimkanımız oldu. Farklı farklı bölgelere tekrar gittik yani <strong>deprem</strong> bölgesinde bayağıgün geçirdik bayağı detaylı araştırmalar yaptık. Şimdi ilk önce yer çatlaklarındanbahsedeyim.Biz yaklaşık 10 tane köye gittik <strong>ve</strong> oradaki yığmayapıları inceledik betonarme okulları inceledik. Buköylere giderken bazı yerlerde çatlaklarla karşılaştık.Bu üç bölgede çatlak gördük. Birincisi şu taban denilenyer tam şurası <strong>deprem</strong>in olduğu merkez <strong>deprem</strong>inodak noktasının üst tarafı. Bunun tam yukarı doğruGedikbulak’a yakın bir yerinde şöyle bir çatlakla karşılaştık. Bu çatlakta böyle gidiyor<strong>ve</strong> öbür tarafa geçiyor bizim düşüncemize göre bu bayağı düz bir şel o şelinkaymasından dolayı büyük bir şekilde kaymasından dolayı kaynaklanan bir çatlak.Başka Dibekdüzü diye bir yerde de bu çatlaklardan bulduk. Bu da yine bir yamacınhemen üstünde oluşmuş çatlaklar Dibekdüzü tarafında. Te<strong>ve</strong>kli tarafında da tam birnehrin kenarında oluşmuş çatlaklar. Bu arada televizyonda da çıktı bu çatlaklardandışarı hava çıkıyor su çıkıyor <strong>ve</strong> toprak tarzı bir şey çıkıyor. Biz onları da gördük nasılyani çıkmış halini gördük. Tam çıkarken görmedik çıkmış halini gördük. Onlardan dagetirdik inceleme yapmak için laboratuvarlarımıza getirdik. Ben şimdi daha çok yığmabinalardan bahsedeceğim. Yığma binalar nasıl yapılıyor? Üst üstte konulan taş tuğlakaya <strong>ve</strong> bunların arasındaki birleştirici bu çamur olabiliyor, kil olabiliyor, kireç <strong>ve</strong> kumkarışmış olabiliyor, çimento karışmış olabiliyor. Bir ya da iki katlı maksimum üç katlıoluyorlar bu binalar.20


Van Depreminde karşılaştığımızyığma binaları şöyle taş üstünetaş binadan burada kerpiçbinaları görüyorsunuz.Van Depreminde karşılaştığımıztipik binalar bu. Bir önde kesitgörünüşü nasıl?Dış taraflarda ortada <strong>ve</strong> gene dışta yığma ne tip yığma kullandıysa yığma <strong>ve</strong> üstte deesnek bir çatı bu kalın odunlardan oluşmuş tahtalardanoluşmuş <strong>ve</strong> üstüne de saman ya da düz olarak kullandığışeyler şurada görüyorsunuz yanda duvarlar var tam birkesit alınmış buralardan.Deprem kesitini almış <strong>ve</strong>yanda duvarlar <strong>ve</strong> üsttekiçatıdurumunugörüyorsunuz yanda duvarlar yığma duvarlar <strong>ve</strong> üstteçatısını görüyorsunuz tahtadan yani kalastan oluşmuş.Bu arada Van’da çektiğimiz fotoğraflar var Elazığ<strong>deprem</strong>inde de gitmiştik Mart 2010 yılında olan <strong>ve</strong>orada da aynı tip döşemeleri ya da çatı kesitlerini ya da bina kesitlerini görmüştük.Bu tip yığma binaları da genellersek yaklaşık beş tip beşfarklı tip yıkılma ya da hasar tipleri bulunuyor.Birinci tipi kenarlardaki düşey çatlaklar<strong>ve</strong> kenarların çatlaması bu VanDepreminde karşılaştığımız bir bina. YYine çatlayarak bu tip hasarın ne gibi bir kötü şeyi var buyandaki duvar dışa doğru açılıyor <strong>ve</strong> üstteki çatı aşağıçöküyor. Bu başka bir hasar tipi aynı şekilde Elazığ Depreminde de bunun aynısıylakarşılaşmıştık. Gördüğünüz gibi yan taraf çıkıyor <strong>ve</strong> üsttaraflar direkt çöküyor.Köşe yıkımlarıyla çok karşılaştık. Bu Van Depreminden tambinanın köşe tarafı yıkılıyor. Aynı şekilde Elazığ Depremindede bu tip hasarlarla karşılaştık. Yani böyle bir yığma yapılargenelde benzer yapılar Elazığ Depreminde daha çok taşyığma yağı varken burada kagir olarak var. Tabii bunları esasında hasarı bildiktensonrası nerede olacağını bildikten sonra bunları güçlendirme <strong>ve</strong>ya tedbir alma çokbasit oluyor. Bunları güçlendirme yöntemleri ya da önceden onlarında güçlendirmeyöntemleri diye yöntemlerimiz var. Mesela büyük büyük çivileri bu tam çatlağıngeçtiği yerlere yapıştırarak ya da ankrajlı bazı detaylar kullanarak bunları güçlendiripbu yapıları ayakta tutma imkanımız var. Bu da güçlendirilmiş bir yığma yapıdan kesitgörüyorsunuz. Böyle yapılmış bir yapının tabii kenarlarında köşelerinde çatlaklaroluşmayacak <strong>ve</strong> hasarı filan olmayacak. Başka bir hasar tipi çapraz çatlaklar çaprazçatlaklar betonun <strong>deprem</strong>in imzası gibi ne zaman bir X görürseniz <strong>deprem</strong>in imzası21


diyebilirsiniz yani kesme çatlaklar oluyor. Buna Elazığ Depreminde de karşılaştıkçapraz çatlaklara. Bu çapraz çatlakları duvarların güçlendirilmesiyle duvarlarındonatılarak güçlendirilmesiyle önlenebilecek çatlaklar <strong>ve</strong> dünyada da yapılıyor. Birbaşka hasar tipimizde duvarlarımız çok kalın burada 70–80 santim bazen 90 santimedenk geliyor. O yüzden bu duvarlar birbirinden ayrılabiliyor. Şöyle 90 santim duvarbirbirinden ayrılmış durumu <strong>ve</strong> bunu da gördük yine Elazığ Depreminde görmüştük.Duvarlar ayrılıyor iç duvardan <strong>ve</strong> dışarıya doğru çöküyor. Bununda tabii değişikönlemleri var bu önlemlerden iki duvarı yani 80 santim ya da 90 santimlik duvarıbirbirine değişik tiplerde bağlayarak ya da ortaya hatıllar atarak farklı katlarda birarada tutma yöntemi. Bu arada çatı döşemelerimiz çok esnek olabiliyor. Çatıesasında en üstte tam bir yapı yapıyor <strong>ve</strong> yapının duvarlarını tutarak binayı tekbaşına tutmaya yarıyor. Ama esnek olunca tabii bu çatı döşemelerimiz yan duvarlarhiçbir şekilde tutunamıyor <strong>ve</strong> ayrılıyor.Bunu Elazığ Depreminde de görmüştük çatımızın esnekolmasından gördüğünüz gibi çatıdan ayrılıp duvar öbürtarafa gidiyor. Bunun da önlemleri var bunu nasıl çatımızıduvarımıza bir şekilde monte ederek tabii bu monte etmeyöntemleri de var.Burada çatının monte olmuş halini görüyorsunuz üst tarafa<strong>ve</strong> de sistem esasında biz bu <strong>deprem</strong>ler yığma binaların enönemli sağlamamız gereken en önemli özellik onlarınsistem bütünlüğünü sağlayabilmektir. Sistem bütünlüğüsağlamak içinde bunların çeşitli mesela 1 metre ya da 1-1.5 metre yüksekliklerinde sistem bütünlüğünü sağlayacakhatıllar ya da tahta cinsinden binanın çevresinden geçerek tüm binanın duvarlarını birarada tutmanız lazım sistem bütünlüğünü sağlamanız lazım. Özellikle köşelerde <strong>ve</strong>binanın her tarafında şöyle bir şey düşünülüyor; en aşağıda yani bu yanında yapılıyorzaten yığma binalarda ayakta duran yığma binalarda en alttan geçilen hatıl orta tambina pencere <strong>ve</strong> kapı üstlerinden geçen hatıllar <strong>ve</strong> en üstteki çatı bandındaki hatıllarbunun yapıldığı binalar Elazığ Depreminde de ayaktakalmıştı.Gördüğünüz gibi farklı yüksekliklerde birer metre araylahatıllar atılmış Elazığ Depreminde de ayakta kalmıştı.Bu Van Depreminde bu bina Sevgi Apartmanı belki hepinizduymuşunuzdur Sevgi Apartmanı denilen apartmanın ikiyanındaki yığma bina iki yan apartmanındaki bu iki katlı birbina <strong>ve</strong> doğru hatıl yöntemiyle yapıldığı için tahta şuradakihatıllar tahta sistem bütünlüğü sağlandığı için ayakta kalmış. Van Depreminde bugidikli alttan çekildiğimiz farklı yüksekliklerde atılmış hatılları görüyorsunuz burada <strong>ve</strong>bu sayede ayakta kalmış bir bina bu Elazığ Depreminden. Yani esasında yöntemibiliyoruz nasıl yapılacağını biliyoruz <strong>ve</strong> birçok binada böyle yapılınca ayakta kalıyor.Böyle yapılmayan binalarda ayakta kalamıyor.22


Dibekdüzü Köyünde tam o fayı buldu fayı dediği yani çatlak bulduğunuz yerdenyukarıdan köyü çektik. O sırada şu bölgede bir sıkıntıolduğunu gördük. O sıkıntıda <strong>deprem</strong>den beş gün sonraburaya bir tuğladan yani bir beton briketten bir yığma binayapıyorlar <strong>ve</strong> daha bu köyde 9 kişi hayatını kaybetmiş birdüğün esnasında. 9 kişi aynı evde hayatını kaybetmişbunların 6’sı çocuktu. Daha ders almanız gereken yerdeders almadan yine o tip inşaata devam ediyoruz. Biz buinşaattakilere gittik söyledik böyle yapmayın. Bunların en azından birer metrede birhatıl en azından bir donatı devamlı bir donatı ya da tahtayla çevirin birbirine çakınfarklı farklı seviyelerde güçlü güçlü bölgeler oluşturun ki bir sonraki <strong>deprem</strong>de buyaptığınız yapı yıkılmasın dedik. Onların beynine ne kadar girdik ne kadar girmedikbilmiyoruz. Tabii yaparız ya da işte bunun uygulaması zor gibi falan şeyler duyduk.Oradan ayrıldıktan sonra ne olduğunu bilmiyoruz. Bölgedeki okulları da gezdik bununaynısını Elazığ Depreminde de yapmıştık. Bölgedeki ilk önce Van Van’daki aynı tipşekilde yapılmış İMKB İlköğretim Okulları vardı Ahmet Yesevi İMKB İlköğretim Okulu<strong>ve</strong> Selahattin Eyyubi İMKB.Bu binaların en üstünde şöyle bir çıkıntı var çan kulesi gibi<strong>ve</strong> oradaki bütün tuğla duvarlar aşağı dökülmüş. AhmetYesevi Okulunda da diğerinde de başka bir çökmeçatlakları var aynı okulların ikisinde de aynı şekildeyapıldığı için her şey aynı onun dışında belirli bir yapısalçatlak yok. Erciş’teki okullar Yahya Kemal Beyatlı Atatürk İlköğretim Okulu <strong>ve</strong>Cumhuriyet İlköğretim Okulu bunlar da ağır hasar almamış normal hasar almış <strong>ve</strong>onarılabilecek durumda olan okullar. Okullar şu yüzden çok çok önemli bizim eğitimşart dediğimiz ülkemizde eğitim şart o yüzden en önemli yerlerimizden birihastanemiz <strong>ve</strong> okullar. Bunların mutlaka ayakta durması lazım devletin yapılarıdevlete gü<strong>ve</strong>n sağlayan yapılar bunların mutlaka ayakta durması lazım. Diğergezdiğimiz Topraktaş, Barışsu, Dibekdüzü Okulları ufak tefek hasarlarla ayakta duranbinalar.Molla Kasım İlköğretim Okulu 1950’lerde yapılmış yığmabina gördüğünüz gibi tamamen ayakta. Bir tane AlaKöyde tek katlı bu da eski bir okul bunun kirişlerini ErayHoca göstermişti. Yıkılmış durumda ama Ala Köydesonradan yapılan 3 katlı bina ayakta betonarme bina <strong>ve</strong>içine girdik inceleme yaptık yapısal hasar bulamadık.Başka ufak okullar Göllü İlköğretim Okulu bu sonradanyapılmış bir ek o ek yıkılmış. Ama artık oralardaki okultipleri şöyle oluyor üç dört köyün tam ortasında bir tanebetonarme okul yapıyorlar <strong>ve</strong> de bu Gü<strong>ve</strong>çli İlköğretimOkulu buraya 500–600 kişi geliyor o öyle okullar artık daharevaçta aynı şekilde Canik İlköğretim Okulu <strong>ve</strong> Tabanlı.Tabanlı’da <strong>deprem</strong>in olduğu bölge <strong>ve</strong> gittiğimiz okulların endramatik olanı Gedikbulak İlköğretim Okulu böyle yapıldı betonarme bir okul <strong>ve</strong> degerçekten güçlü perde duvarları var.23


yapması lazım.Bu kadar perde duvarın olduğu kolonların hiçbir hasargörmemesi lazım burada çok büyük bir şey bu da okulunönceki hali. Televizyonda da görmüşünüzdür öğretmenlerburayı onarmışlar Eylül Ayında boyamışlar <strong>ve</strong> ElazığDepreminde de okullarımız 12–13 tane köy gezdik. Ozaman 12–13 köyün %70-80’nindeki okullar bu haldeydi.Yani devletin artık bu okullara el atması <strong>ve</strong> bunları iyiBu arada kiliseleri <strong>ve</strong> camileri de gezdik oraya gitmişkenbu Van Erciş’teki Erciş Van Yolu Cami bunun geneldeminarelerinin düşmesiyle minarenin şöyle abdest alınanbölgeye düşmesinden dolayı kanattan yıkılmalar var. ArtıErciş’teki camide duvarlarda çapraz çatlaklar var kolonluolması halinde duvarında çapraz çatlağımız var. Ala KöyGöllü <strong>ve</strong> Gedikbulak’taki minareleri de yıkılmış artıGedikbulak’taki tüm cami yıkılmış caminin dışında birde kilise gezdik. Bu kiliseAkdamar Adası 1915 yılında yapımına başlanmış daha sonradan tadilatlarrestorasyonlar yapılmış.Bu kilisenin sadece şu gördüğünüz bölgedeki kolonundaşöyle bir çatlak var çan kulesi deniyor buraya <strong>ve</strong>yukarıdan şu taş aşağıya düşmüş.Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaat Mühendisliği BölümüÖğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Seda Yeşilmen: BenYapı Malzemeleriyle ilgili konuşacağım biraz. Gelişmekte olan ülkelerde parasalsıkıntıların olduğu yerlerde genelde malzeme seçimi açısından bakıldığında malzemeseçimi erişilebilirlik <strong>ve</strong> fiyata göre yapılır. Daha sonra yapısal <strong>ve</strong> fiziksel özelliklergenelde ikincil ilk başta akla gelmeyen özelliklerdir yani seçim kriteri olarak pek fazlarol oynamaz. Erişilebilirlik <strong>ve</strong> fiyat dediğimizde de yani bu ikisi açısından yapımalzemelerini şöyle üç gruba ayırdım bunların hepsi de yine Van’da <strong>ve</strong> Erciş’tegörebildiğimiz yapıda genel olarak görebildiğimiz malzemeler. İlk grupta ileri teknolojiyapı malzemeleri var bunlar ileri derece işlemiş malzemeleri temel olarak bizimkullandıklarımız prefabrik betonarme <strong>ve</strong> çelik. Bunlar Van Erciş dediğimizde birazdaha az kalkınmış bölgelerde dolayısıyla çok fazla kullanılan yapı malzemesi değil.Bunların sebepleri neler bir temeli düşük gelişim imkanı <strong>ve</strong> yüksek fiyat. Genelde butür binalar büyük açıklıklar <strong>ve</strong> yüksek yapılar için kullanıyorlar. Bu tip yapılarda dahaküçük şehirlerde fazla yer almıyor. Dolayısıyla bu tip yapı malzemeleri fazla tercihedilmiyor. Bunlarda tabii montaj için hem de üretim için kesinlikle yüksek kalitekontrolü olan malzemeler işin içinde her adımda bir mühendis oluyor mutlakamühendis kontrolünde yapılan malzemeler. Dolayısıyla bunlarda bu yüksek kalitekontrol çoğu zaman yüksek kaliteyi getiriyor <strong>ve</strong> malzemelerin performansı yüksekoluyor. Dolayısıyla gördüğünüz gibi hasar görmüyor bu yapılar. Tabii bunlarda dageçmişte yapılan hatalar olmuş. İşte yine Eray Hocanın bahsettiği gibi AdapazarıDepreminde işte bağlantı problemleri yaşanmış. O zaman çok iyi performanslarıolmamış ama bu montajın içinde hem denetimin içinde sürekli bir mühendisin olmasışunu getiriyor ders alınabiliyor. Yani eğitimli insanlar olduğu için <strong>deprem</strong>de bakıyor<strong>deprem</strong> sırasında hayır şu doğru işlemiyor diyor. İşte onunla ilgili yazılar yazıyor <strong>ve</strong>yakonuşmalar yapıyor daha sonra bu bilgi aktarılıyor.24


Ama bir sonraki malzeme grubumuz işlenmiş malzeme orta işlenmiş malzeme gibidüşündüm betonarme. Betonarme çok fazla kullanılıyor. Ama tabii hani baktığımızzaman özellikle belli bir şeyin üstündeyse sizin binanız belli bir kat yüksekliğininüstündeyse hazır beton kullanıyorsunuz. Erişim imkanı görece düşük her yerdekullanamıyorsunuz bunu küçük yerlerde <strong>ve</strong>ya uzak mezralarda vs köylerdekullanılmasının imkanı çok fazla yok hazır betonun. Üretim <strong>ve</strong> yerleştirmesi sırasındada kalite kontrol nispeten düşük yani prefabrike beton ya da çelik kadar yüksek değil.İşçi şeyde yerleştirme esnasında genelde bir mühendis bulunuyor. Yapı Denetim ileilgilenen mühendis eğer yapı denetim söz konuysa <strong>ve</strong> şantiye sorumluları vssayesinde muhakkak bir mühendis bulunuyor <strong>ve</strong> de aynı şekilde hazırlanmasıesnasında da hazır betonsa yine bir mühendis bulunuyor. Dolayısıyla nispetenkontrol var ama yine de çok yüksek bir kalite kontrol söz konusu değil fiyatı da görecedüşük dolayısıyla yine bunun kullanım oranı bir nebze daha yüksek. Betonarme debizim mühendislik gerektiren kısım iki tane ana kısım var birincisi karışım hesabıyaparken yani hazır beton diyelim hazırlanırken orada mühendislik gerektiren kısımönce su çimento oranın ayarlanması vs gibi o hesapların yapılması. İkinci kısımdasahada yapılan kısım yani yerleştirme <strong>ve</strong> kürleme kısmı burada da çevre koşullarınındüzenlenmesi vs burada da belirli bir mühendislik <strong>ve</strong> tecrübe gerektiriyor. Bunlarolmazsa ne oluyor malzemede muka<strong>ve</strong>met kaybı oluyor <strong>ve</strong>ya işte donatı korozyonuoluyor bunlar düzgün yapılmazsa o da yapısal elemanda muka<strong>ve</strong>met kaybına yolaçıyor. Betonarmede bu kısımlar Van Depreminde gördüğünüz daha önceki<strong>deprem</strong>lerde <strong>ve</strong> sürekli gördüğümüz şey çok iyi işlemiyor.Denetim çok iyi değil mühendisliğin katkısı çok fazla değil <strong>ve</strong>ya bilgili mühendisler çokfazla yok <strong>ve</strong>ya tecrübe yok çeşitli faktörler var.İlk fotoğrafta gördüğünüz burada şurada dev bir agregörüyorsunuz. Gradasyonu doğru düzgün yapılmadığınıgörüyoruz orada. Zaten donatıdan bahsetmiyorum onervürsüz görünüyor buradan. Buradan çok netgörünmüyor herhalde. Bu aslında Bingöl Depremine aitbir resim onun yanındaki resim bizim Van Depremine aitbir resim burada korozyon var işte yerleştirme problemivar burada büyük ihtimal ondan kaynaklanan bir şey tabii çok net değil. Amabetonarme malzemeleri de çok sık hatalara rastlıyoruz. Üçüncü grupta gelenekselyapı malzemeleri yarı işlenmiş malzemeler diyoruz neler; kerpiç, taş <strong>ve</strong> ahşap yarıişlenmiş malzemeler bunlar. Erişim imkanı her zaman yüksek oluyor çünkü lokaloradaki malzemelerle yapılan binalar. Burada problem fiyatı da düşük problem o değilde problemimiz asıl çoğunlukla bu yapıların yapıldığı binalarda usta çırak ilişkisiyleeğitilmiş işçiler çalışıyor. Bir mühendis denetimi yok denetim zorunluluğu da yok.Yapı denetim kapsamına da girmiyor bu binalar. Dolayısıyla bir yerde bir yanlışyapıldığı zaman biraz önce Cenan Hoca da anlattı kerpiç binaları bir hata yapıldığızaman aynı hata bir sonraki jenerasyonda ya da bir sonraki binada çok rahattekrarlanıyor çünkü geri besleme doğru düzgün alınamıyor. Geri besleme alınsa dabunun doğru çözümleri ulaşamıyorlar tek başlarına çünkü bunları denetleyenmekanizma yok. Neden denetlemeye tabi değiller? Yapı Denetim Kanununa göredenetlemeye tabi olmayan yapılar hepsi değil ama bir kısmını burada resmi listeledimkamuya ait yapı <strong>ve</strong> tesisler Yapı Denetim Kanunu kapsamında değil ruhsata tabiolmayan yapılar birde tek parselde bodrum katı dışında en çok iki katlı <strong>ve</strong> toprağın200 metrekareyi geçmeyen müstakil yapılar ki bu yapıların çoğu işte bu kagir yapılaroluyorlar. Taşla kerpiçle vs yapıyorlar dolayısıyla bu gruptaki en büyük problem o.25


Şimdi şundan da bahsedelim Elazığ Depreminde başlıklarböyle atıldı Kerpiç Depremi diye. İşte bizim bölümümüzdenAtılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden orayagidip inceleme yapıldı. Orada da aynı şeyler söylendi benbunları yine tekrarlamış olacağım burada. Elazığ Depremindekerpiç yapılar <strong>ve</strong>ya taş yapılar fark etmez. Hiç zarargörmeyeni var bu şekilde zarar göreni de var. Tam olarakproblem malzeme değil yani problemi malzemeye atmakbiraz suçlu bulmaya çalışmak. Aynı şekilde Van’da hiç zarar görmeyen biraz öncegösterilen Sevgi Apartmanı iki yanındaki binada hiçbir şey yok hasar yok SevgiApartmanı betonarme yıkılmış. Dolayısıyla problem malzemede değil problem dahafarklı yerlerde. Bu Van Depreminde de şöyle bir habere rastladım. Hazır betongerçeği Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı şöyle bir şey söylemiş yedi tane Van’daüç tane Erciş’te hazır beton firması var bunların hiçbirinin kalite gü<strong>ve</strong>nce sistemibelgesi yok olsaydı işte böyle olmazdı. Ben bunu araştırdığımda şunu gördüm buHazır Beton Birliğinin <strong>ve</strong>rdiği Kalite Gü<strong>ve</strong>nce Belgesi zaten betonun kendisiniiçermiyor <strong>ve</strong> çimentoyla ilgili belge <strong>ve</strong>rebiliyor agregayla ilgili belge <strong>ve</strong>rebiliyor. Amabunlar karıştırıldıktan sonra meydana çıkan hazır beton ile ilgili bir belge <strong>ve</strong>rmiyorzaten. Dolayısıyla problemin çözümü bu da değil yani her kafadan bir ses çıkıyor.Medyada bu haberi iletenler genelde çok eğitimli insanlar olmadığı için biz bilgi kirliliğiyaşıyoruz yani suçlu arıyoruz hep beraber. Son olarak birde bu 99 Depremi yine birazinternette dolaşırken bu habere rastladım. Bu Veli Göçer belki hatırlarsınız öğrenciolanlar çok hatırlayamayabilir ama. Onunla yapılan bir şey telefon görüşmesinde‘devlet yönetmelik çıkarıp beni engelleseydi böyle olmazdı. Hırsız değilimtecrübesizliğimin kurbanıyım, şu sitelerde deniz kumu kullandım kalfa beni uyarmadı.Devlet dur kardeşim bunu kullanma demedi’ diyor. Yani bir problem var <strong>ve</strong> buproblem büyük ihtimalle denetimsizlik problemi. Denetimsizlik problemi tabii ki 99<strong>deprem</strong>inden çıkardığımız dersleri aşmaya çalışıyoruz ama o da çok iyi yürüyen birsistem değil.Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. AyhanGürbüz: Hatırlarsınız geçen yıl biz Elazığ Depremine gitmiştik <strong>ve</strong> burada bir sunumyapmıştık. Demiştik ki inşallah 1 yıl <strong>ve</strong>ya 2 yıl sonra burada aynı sunumu <strong>ve</strong> benzerbir sunumu tekrar etmeyiz. Ama maalesef bugün buradayız benzer bir sunumutekrarlıyoruz. Belki ben o yörenin insanı olarak teknik konuya girmek istemedim.Genel olarak bir sistem üzerinde durmak istiyorum. Çünkü teknik konular her taraftagördüğünüz gibi herkes bir şekilde işte malzeme, zemin, müteahhit, beton bir şekildeher birimiz suçlu bulmaya çalışıyoruz. Acaba suçlu halktan aradığımız şeyler miyoksa bir sistemde mi bir problem var en azından şunu söyleyeyim şu anda mevcutbir sistemimiz var denetim sistemimiz var. Kötüde olsa hiçbir sistem olmamasındaniyidir diyebiliriz. Bildiğiniz gibi bir inşaat başlamadan önce ne yapıyoruz ilk öncearazisini geziyoruz. Zemin etütleri yapıyoruz gördüğünüz gibi sonra projelendirme.Projelendirmeyi kimler yapıyor? Bizler yapıyoruz İnşaat mühendisleri. Bunu birşekilde onlara yaptırıyoruz İnşaat Mühendisleri Odasına, belediyelere. Bu inşaatesnasında neyimiz var yapı malzemeleri var denetimi var. Denetimi biz ikiyebölebiliyoruz. Kamu binalarının denetimi bunu kamu kendisi yapıyor <strong>ve</strong> birde bizimözel binalarımız var onu ne yapıyoruz yapı denetim şirketleri yapıyor. Kamunundenetimine baktığımız zaman kamu denetimde çok mu iyi? İyi olsaydı hastanelerokullar göçmezdi diyebiliriz.26


Şimdi bakıyorum Japonya’da bir <strong>deprem</strong> oluyor ne oluyor can kaybı çok az <strong>ve</strong>ya hiçolmuyor. Ben kendi yaşamımda üç buçuk ay kaldım 12 sefer <strong>deprem</strong> oldu biride 7şiddetindeydi en küçük bir şey görmedim. Şimdi ülkemize dönelim. Ben bunuanlatırken genellikle yorumsuz bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Pek bir yorumyapmayacağım yorumları size bırakacağım. Şimdi dediğimiz gibi ne yapıyoruz zeminetüttü araziyi gezdiriyoruz. Günümüzde bir zemin etüdünü yapmak için şurada şöylebir metinden aldık. Diyor ki zemin etütlerini Jeoloji Mühendisleri Jeofizik Mühendisleriyapar <strong>ve</strong> bu raporları onaya sunar. Bir yanlışlık var mı sizce? Bence de yok. Amaşimdi bir bina yapıyoruz değil mi? Binaya bir temel oluşturacak bir zeminle ilgili birrapor sunuyoruz. Diyoruz ki zeminin taşıma gücü şu olsun temel yapısı belki şöyleolsun. Bunu hangi şeyden alıyoruz Jeolojik Etüt Raporundan alıyoruz. Ben bunuşöyle bir araştırdım. Türkiye’deki aklıma gelen bir 10 tane üni<strong>ve</strong>rsiteye baktımdoğudan, batıdan, güneyden, kuzeyden. Jeoloji Mühendisliği hakikaten betonarmededersi var mıdır, zemin dersi var mıdır, temel dersi var mı diye bir bakayım dedim.Baktım 10 tane üni<strong>ve</strong>rsite seçtim bunların birçoğu da bildiğiniz üni<strong>ve</strong>rsiteler fakat 10üni<strong>ve</strong>rsitenin %50’sinde Zemin Mekaniği dersi var. O da Temel Mühendis dersi hiçyok Yapı <strong>ve</strong> Betonarme Analiz Statik dersi hiç yok. Biz diyoruz ki bu raporları alıyoruzetütlerimiz bu olsun <strong>ve</strong> bir kere kendi içimizde güya bir problem var İnşaatMühendisleri açısından. Önümüze şey geliyor zemin etüdü labı taşıma gücü 2 tonbölü metrekare yapar. Sorunun temeli ne maddi temel mi tekel temel mi bu temelegöre değişiyor bir kere kendimizi sorgulamıyoruz demek ki kendi içimizde bile birproblem var. Şimdi yapı denetimine geliyorum <strong>ve</strong> bunun gibi kamu binaları kendibinalarını denetliyor birde yapı denetimi var. Bu 19 ildeydi bu yılın başından itibarenbütün şeye yayıldı. Binayı yaptıran yapıyı yaptıran kişi ne yapıyor denetim firmasınıbuluyor. Kendi arasında anlaşıyor. Parasını kim ödüyor? Yapıyı yaptıran kişi yapıdenetim firmasına parasını ödüyor. Size soruyorum işçi patronu kontrol edebilir midoğru bir yöntem mi? Bilmiyorum. Şimdi Yapı Malzemelerine geliyoruz. Gazetedenaldım bir haber. Diyor ki Van’da bazı binalarda inceleme yaptım kullanılanmalzemenin kötü olduğunu gördük. Eğer bir denetim olsaydı ne olacaktı bu yapımalzemeleri belki denetimden geçecekti. Sonra bir başka habere bakıyoruz. KatrinaKasırgası’nda birçok çalışmalarda bulunan araştırmacı şöyle diyor birçokçalışmalarda bulundum ama Van’daki kadar kötü malzemeli yapı görmedim. Bizgenellikle kurtarma yaparken tünel şeklinde kazarız burada hiç ihtiyaç duymadık. Buyapı malzememizin gerçekten ne kadar kalitesiz olduğunu ortaya çıkartıyor. Ne vardenetim eksikliği var. Şimdi bir başka gazeteye bakıyoruz. Yine Denetim Kuruluİstanbul Şubesi Başkanı diyor ki Van’daki malzemeler çürük. Bilemiyorum doğru mudeğil mi? Şimdi ben size soruyorum. Zemin Etütleri doğru mu? Denetim doğru mu?Malzeme doğru mu? Değil. Şimdi bu yapıyla ilgili dikkatinizi çekeceğim başka birkonu aynı şekilde bu yılın başında iki üç ay önce su denetimiyle ilgili bir yasa çıktı.Aynı yapı denetimiyle ilgili bir yasa şu an Türkiye’de 300 tane Hidroelektrik Santralıözel şirket tarafından yapılıyor bu sayı 2000’ne çıkacak <strong>ve</strong> denetim mekanizmasıaynı mekanizma yaptırılan firma denetleyen firma parasını <strong>ve</strong>rip işini denetliyor.Tamam mı? Eğer ki 5 yıl sonra <strong>ve</strong>ya 3 yıl sonra bu arada oturacak konuşacak. Birtane barajımız yapıldı su altında şu kadar insan kaldı bu da farklı bir boyutu.Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan Mertol: Eski binaların yeni yönetmelikteki kurallarısağlaması durumu yani bizim yönetmeliklerimiz devamlı değişiyor. Peki, eskibinalarımız onlara ayak uydurabiliyor mu ya da bunlar için ne yapmalıyız bu birtartışma konusu yani devamlı güçlendirmemiz lazım. İkinci tartışma konusu projeaşamasında yapılan hatalar acaba bizim hatalarımız projelerden mi kaynaklanıyor?27


Projedeki hatalar bilgisizliğimizden mi kaynaklanıyor? Yapım aşamasındaki projeuygunsuzluğundan kaynaklanan hatalar tamam bilgimiz çok iyi projemiz süper amabunun gerçekte uygulayabiliyor muyuz binamızı yaparken projeye bağlı kalabiliyormuyuz. Projenin yapım aşamasında teknik bilgi yetersizliği iki durumda da etriyelerinsonlarını şöyle bükseniz belki binanız ayakta kalacak yani çok ufak sadece sonlarınıbükmekle alakalı. Yetkin mühendislik etkin bir çözüm olabilir mi? Acaba bu bilgiyetersizliğimizden dolayı yetkin mühendislik diye bir kavram çıkarsa <strong>ve</strong> bu kavramdagerçekten bilen mühendislerin imzalamasını izin <strong>ve</strong>ren bir kanunu oturttursak acababu çözüm olabilir mi? Van’da birçok bina hasar gördü <strong>ve</strong> bunların onarılmasıgerekecek oturulması için acaba bunlar nasıl onarılacak, onarılacak mıonarılmayacak mı sadece sıvaya bulayıp geçilecek mi <strong>ve</strong> de köylerdeki yığmaevlerde güçlendirilmesi. Şimdi bu bölgede Elazığ Bölgesinde <strong>ve</strong> Van Bölgesinde ikibölgede de <strong>deprem</strong> oldu binalar yıkıldı. Bundan sonra olacak başka yine köydekibütün yapılar yıkılacak. Biz onları ondan önce onarıp da acaba bunun önünegeçebilir miyiz <strong>ve</strong> yapı denetim mekanizmasında aksaklıklar aynen Ayhan Hoca’nındediği gibi beni benim param yani benim çalıştırdığım kişi nasıl denetleyebilecek o dabaşka bir sorun.Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr.Yasin Dursun Sarı: Ben Teknik olarak çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim. Fakatşunu söylemek istiyorum. Tarihi çok geçmişe dayanan bir bölgedir orası <strong>ve</strong> buradaçok tarihi yapılar var <strong>ve</strong> bu tarihi yapıların kronolojik olarak yani tarihleri nazaranolarak araştırdım <strong>ve</strong> oralardan yani tarih boyunca dersler çıkarıldığını göreceğiz. Yani<strong>deprem</strong>ler o toplumlara birçok şeyi öğretmişler. Böyle bir laboratuvar önümüzde var.Bu laboratuvarlarda böyle acı şeyler olmadan ne yapabiliriz gezip dolaşıp oralardandersler çıkarabiliriz. Yani bu açıdan ben bu ziyaretin bu konuya bir katkısı olduğunudüşünüyorum. Bunları da arkadaşlarımız çok güzel derlemişler ortaya koymuşlar <strong>ve</strong>özellikle buralardaki tarihi yapıları bu açıdan irdelemek bu <strong>deprem</strong> konusunu da bizeçok yol gösterici olacağına inanıyorum <strong>ve</strong> bunları teknolojik olarak bilgilerimizlebütünleştirmenin yollarını araştırmamız lazım <strong>ve</strong> bu konuda da bizim buna yönelik birçalışmamız var önemli.Kadir Serdar Horzum: Ben Kadir Serdar Horzum İnşaat Bölümü son sınıföğrencisiyim. Ben soruma geçmeden önce ilk önce şunu söylemek istiyorum meselabiz Çelik dersimizde Eray Hocamızın dersinde <strong>deprem</strong> yüklerini örneğin YozgatMerkezle ilgili yerde <strong>deprem</strong> yükünü hesapladık. Ödevlerde hepimize bütünarkadaşlarımıza işte ülkemizin çeşitli bölgelerindeki illerin <strong>deprem</strong> yüklerinin hepsinihesapladık. Sınavda da sınavdan önce Van’a gittiği için büyük bir ihtimal Vanbölgesini soracağını tahmin ederek yani <strong>deprem</strong> sınavdan 10 gün önce olduğu için.Mesela siz burada Van bölgesinin bütün bölgeleri merkez ikinci bölge kuzeyde <strong>ve</strong>güneyde kalan bölgeler birinci bölgede birinci bölgeden <strong>deprem</strong> bölgemiz. Sizlerburada mesela bizleri topluma hazırlıyorsunuz <strong>deprem</strong> yükleri hesaplatarak. Ondansonra İlyas Hocamızın geçen sene söylediği bir söz vardı ‘ovada yıkar kayadayıkmaz’ her zaman bunu söyler defalarca söyler. Burada mesela 99 GölcükDepremini örnek <strong>ve</strong>rerek söylüyordu. Gölcük’te bütün Gölcük yerle bir olurkenİstanbul örnektir. İstanbul’a geçiyordu Kız Kulesi sapa sağlam ayakta duruyor.Avrupa Yakası’na geçtiğimiz zaman Avrupa Yakası’ndaki birçok binaların yerle birolduğunu görüyorum. Şimdi burada yani teorik olarak sizler bizleri yetiştiriyorsunuz <strong>ve</strong>söylemlerinizle uygulamada görülüyor mesela İstanbul’un Avrupa Yakası’nda birçokbina yıkıldı Kız Kulesi sapa sağlam ayakta duruyor.28


Şimdi sistemde bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum ben. Mesela sizler yetiştiriyorsunuzsektöre <strong>ve</strong> diğer bütün üni<strong>ve</strong>rsitelerdeki bütün hocalarımız sektöre mühendisleryetiştiriyorsunuz. Yapı sisteminde mühendis müteahhit yapı denetim şirketi <strong>ve</strong> yerelyönetim bu sistemle meydana geliyor. Ayhan Hocamızın söylediği gibi mesela birmüteahhiti, müteahhit yapı denetimini kendi oluşturursa burada müteahhitin istediğikadar denetler. Müteahhitin istemediği kadar denetleme yapamaz. Ben şunu sormakistiyorum yapı denetim şirketinin <strong>ve</strong> müteahhitin muhatap aldığı kişi kendileri arasındamı olmalı yoksa direkt devletle muhatap mı olmalı ben bunu özellikle sormakistiyorum. Mesela <strong>deprem</strong> yükünde zemin sınıflarına göre her bölgenin ayrı ayrı<strong>deprem</strong> yüklerini hesaplıyoruz. Ondan sonra şartnameler yönetmelikler teoridebilgiler hepsi var ama mesela bakıyoruz mühendislik görmeyen bina yığma binasistem bütünlüğü olduğu için yıkılmıyor. Ama yanında Sevgi Apartmanı mühendislikgördüğü halde yerle bir oluyor. Şimdi bu en büyük sorunu ben bu sistemdeki yerelyönetim <strong>ve</strong> yapı denetim olduğunu düşünüyorum <strong>ve</strong> bu konuda sizin bilginiziistiyorum hocam.Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan Mertol: Yığma binanın da iyi yapılanı var kötü yapılanıvar yani yığma binanın mühendislik görmüşü ya da bilgili bir kişi tarafından yapılmışyığma binalar ki ayakta kalıyorlar. Bilgisiz bir kişi tarafından yapılmış var yıkılıyor.Aynı şekilde betonarme binalarda öyle mühendislik görmüş binalar ayakta kalıyorbilgisizlik görmüş binalar yıkılıyor yani her şeyiyle aynı <strong>ve</strong> de ben şeye katılmıyorum.Ovada yıkılır dağda ayakta diye bir şey yok biz inşaat mühendisleri her tür yerde hertür bina yapacak kapasitede olmamız lazım. Nasıl olmamız lazım? Biz meselagökdelen de yapıyoruz 50 katlı 1 katlı bina da yapıyoruz. Yani bunun doğrutasarlarsan doğru yaparsan her şeyi yapabilecek kapasitedeyiz. Şimdi dünyanın enyüksek binası 828–888 o civarda Burj Khalifa denilen yer 800 metre civarında binayapabiliyoruz. Yani bunun nasıl yapıldığını bildiğin sürece her şeyi yapıyorsunuz.Yani mühim olan bildiğinizi uygulamak <strong>ve</strong> doğru yapmak doğru yaptığınızda denizdede havaalanı yapılıyor her şey yapılabiliyor.Yrd. Doç. Dr. Ayhan Gürbüz: Yani genel yönlerden kaçınmak lazım yani her şeyeuyan tek, her şeye uyan tek doğru yok yani. Sen başka bir şey dersin başka birisiovaya yaparsan yıkılır dağa yaparsan yıkılmaz der. Ben betonarme yaparsan yıkılırçelik yaparsan yıkılmaz derim. Başka birisi o zaman yığma yap hiç yıkılmaz der. Amaonların hiçbiri doğru değil ya da hepsi doğrudur yani çok genellemek doğru değil. Oyüzden biz varız değil mi yani her sorun için her problem için çözüm bulmak için hanibir problem var <strong>ve</strong> bunun tek bir çözümü yok yani genel bir çözüm yok. Hani çelikyapayım hiç yıkılmaz tamam buldum ben çözdüm diye bir durum yok kötü yaparsan oda yıkılır. Yani ovaya yaparsan ovaya yaptığın her yapıyı yıkılsaydı o zaman şu andaErciş’te bir tane ayakta kalmayacaktı. Yani Erciş’te yıkılmış diyoruz toplamda 100civarında bir bina ama Erciş’teki bina toplamı %1’den bile daha az. Yani haniErciş’teki her bina yıkılmış gibi bir durumda yok oysaki ova orası yani hani böyle çokgenellemelerden kaçınmak lazım.Yrd. Doç. Dr. Burcu Güneş: Birde şeyi de değerlendirmek lazım yani tabii konuşankişinin bilgi dağarcığı da önemli İlyas Hoca Jeoloji kökenli dolayısıyla zemin kısmıylailgileniyor. O açıdan onun tek suçlu bulduğu şey zemin, öyle bir şey yok.Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan Mertol: Denizin üstünde yol havaalanı her şeyi yapıyoruzdenizin üstüne.29


Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi Mühendislik Dekanı Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu:Gösterdiğimiz binalarda bir tanesinde bu hakikaten tam mühendislik ürünü yıkımolması gerekiyordu. Ama hep yıkılmış şimdi yani onun dediği ne peki ötekisi ayaktaduruyor ötekisinde hiçbir hata yok ama kirişinde bilmem nesinde kolonunda yıkılmış.Yrd. Doç. Dr. Eray Baran: Hocam hata yok gibi gözüküyor ama hata olmasa dayıkılmazdı. Demek ki hata var bu işte bizde onu bulmaya çalışıyoruz.Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu: Onun hatası ne olabilir?Yrd. Doç. Dr. Eray Baran: İşte birçok binada hocam bakınca anlaşılıyor ama bubinada mesela her şey doğru gibi yani hatalar vardır işte malzeme kötü, işçilik kötüama yani o kadar perde duvar kullanılmışken onların hep o yıkımın sebebinin buolmaması gerekiyordu. Ama bu olmuş demek ki muhtemelen perde duvarda bizimgöremediğimiz biraz daha derinlemesine inceleme gerektiriyor. Hani biz onu yapmayıdüşünüyoruz. Çünkü değerli bir şey çalışma olacaktır ama işte binanın projelerineulaşmamız gerekiyor.Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan Mertol: Bizim ilk gözlemlerimiz şöyleydi. Şimdi o kadarperde duvar olan bir okulda ya da herhangi bir yapıda kolonlarda kirişlerde hiçbirzarar olmaması lazım yani çatlak bile görmemeniz lazım. Ama bütün yük perdeduvarlar tarafından bu yönde gelirse bu yönde alıyor bu yönde gelirse bu yöndealıyor <strong>ve</strong> yeteri kadar perde duvarı var. Orada bina yıkılmasının nedeni perdeduvarların görevlerini yapmaması bu yöndeki perde duvarlar görevini yapmamış binayıkılmış, yapsaydı ayakta kalacaktı. Biz bunun temeline baktık o perde duvarıntemeline baktık. Temelinde gördüğümüz şey perde duvar şimdi temelden yukarıkadar çıkan betonarme duvara biz perde duvar diyoruz. Yani duvar perde duvardediğimiz bu temelde yukarı kadar çıkıyor. Uzun oluyor kalınlığı geniş oluyor <strong>ve</strong>binamızı tutuyor yanal ötelenmelerine karşı. Ama bizim gördüğümüz şey temeldençıkan temelle perde duvar ayrılmış bir şekilde mafsal oluşmuş. Yani perde duvarayrıldıktan sonra görevini yapamamış. Normalde tam olsa tutacak ayrıldıktan sonragörevini yapamadıktan sonra yıkılıyor. Ama görevinin yapamamasının nedenleri debilinmesi lazım. Mesela donatılar sıyrılmış olabilir. Donatılar bu perde duvarlardevamlı donatı var onlar çıkabilir ki bunlar nervürsüz donatı nervür dediğimizçevresindeki tırtıklar bu tırtıklar aderansı artırıyor yani kenetlenmesini arttırıyor. Oolmadığında daha kolay donatıyı çekebiliyorsunuz. Beton kalitesinin düşükolmasından dolayı donatı daha kolay sıyrılabiliyor beton için. Yani birçok şey var amabunun biraz daha detaylı analiz edilirse kesin sonucu bulunur. Biz ilk bakışta perdeduvarların çalışmadığını gördük çalışsa ayakta kalacaktı. İkinci perde duvarlarınaltındaki mafsallaşma normalde olmaması lazım.Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu: Türkiye’de tamamen çelik konstrüksiyonlar yapılmışevler çok az yani en azından benim bilgi dağarcığımda pek yok. Fakat şimdi bu bizimİncek Yolunun Beysukent’e daha dönmeden giden yolda yamaçta arka Yuva mı tamismini bilmiyorum. Olabilir. Yamaçta çelik konstrüksiyonların bir fabrikada değilburada parlayan şeyler ne diyordum tesadüfen televizyon gösterince o olduğunuanladım. Çelik konstrüksiyonlu bina <strong>deprem</strong>e dayanıklı gibi söylendi çok <strong>deprem</strong>edayanıklı malzeme içerisinde Seda Hanım’ın <strong>ve</strong>rdiği doğru mu hakikaten? O şimditahmin ediyorum villa tipi <strong>ve</strong>ya en fazla 5 katlı bina gibi görünüyor karşıdan. Doğrumudur yani <strong>deprem</strong>e dayanıklı mı oluyor?30


Yrd. Doç. Dr. Seda Yeşilmen: Hocam biraz önce bahsettiğimiz gibi hanimalzemenin <strong>deprem</strong>e dayanıklılığı söz konusu değil. O biraz daha hani üretimesnasında daha çok mühendislik <strong>ve</strong> kalite kontrol gördüğü için iyi bir performansgösterme ihtimali yüksek diyoruz.Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu: Esnek midir perde duvar tamamı betonarme çıkamıyortamamen çelik konstrüksiyon çıkıyor.Yrd. Doç. Dr. Eray Baran: Hocam onların da deneylerini laboratuvarlarda yapıyoruzhani benzer şeyleri ama yani tamamen burada mühendislik yine aynı şey tek birdoğru yok. Yani iyi yapmazsanız o belki betonarmeden daha tehlikeli olacaktır yanigenel olarak çelik e<strong>ve</strong>t hem daha uygun bir daha tercih edilmesi gereken bir maddebelki. Zaten Amerika’da Avrupa’da daha çok tercih edilmesinin sebebi de o hanibetonarmeye göre avantajları çok fazla ama kötü yaparsanız betonarmeden dahakötü olur. Türkiye’de neden peki o kadar tercih edilmiyor. Şimdiye kadar nedengirmedi? Hani burada başka şeyler var işin içinde. E<strong>ve</strong>t, Türkiye şartlarında pahalıçünkü diğerinin işçiliği çok ucuz yani betonarmeyle rekabet bile edemiyor. Çünkübetonarme için o kadar ucuz ki Türkiye’de diğerinin rekabet etmesi zor bu artık yavaşyavaş girmeye başladı. Ama dediğim gibi tek bir doğru yok. Hani iyi yapmazsanızötekisinden daha kötü olur ötesini yaparsanız ondan daha iyi olur.Yrd. Doç. Dr. Burcu Güneş: Hocam bende bu konunun satışla ilgili olduğunudüşünüyorum. Çünkü bahsettiğiniz bölge nispeten zengin bir kesime hitap ediyor.Çelik bina yapıyoruz işte <strong>deprem</strong>e dayanıklı diye. Onu pazarlama şeyi olarakkullanacağım ben esasında şart değil doğru yapılan betonarme <strong>deprem</strong>e dayanıklı.Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu: Ankara zaten dördüncü derece <strong>deprem</strong> bölgesi.Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan Mertol: Biz gittiğimizde çadır kurulumuna yardım ettikorada. Bu Dibekdüzü Köyünde şu arkadaki çadırı bizkurduk beraberce arkadaşlarla. Gerçekten o dört günboyunca çok kötü hikayeler dinledik yani insanıkahreden hikayeler. Anlatmayayım isterseniz. BuMolla Kasım diye bir köy var. Köyde bir kişi <strong>ve</strong>fat etmişo da üç aylık bir bebek. Şu kız o bebeğin ablası<strong>deprem</strong> olduğu sırada bebeğin altını değiştiriyormuş<strong>ve</strong> içeriye bez almaya gitmiş. Döndüğünde kardeşi yokmuş. Bu kız da beş yaşındafalan yani çok kötü hikayeler var. O dokuz kişinin öldüğü yerde altı tanesi çocuk evinaltında kalıyorlar bunlar bir oda da düğün sırasında oynayan çocuklar yani dünyanınen kötü şeyi. Ondan sonra bir bakıyorsunuz yanda aynı tipte bir ev yapıyorlar daha<strong>deprem</strong>in beşinci gününde. Yani bir başka konu daha var demek istediğim. Şimdi bizmüteahhitlerden bahsedeceğim. Müteahhitler en kolay suçlanacak kişiler müteahhidisorun atın hapse bir sorun bence öyle bir şey yok. Şimdi müteahhit parayı <strong>ve</strong>ren kişi<strong>ve</strong> bu parayı kime <strong>ve</strong>riyor. İlk önce tasarımcı bir İnşaat Mühendisi binayı tasarlıyor.Ne kadar donatı koyulur hangi kolonun ne kadar büyüklüğünde olmalı perde duvarlarnereye gelecek birinci inşaat mühendisi tasarlıyor. İkinci inşaat mühendisi bunuyerinde yapıyor. İkinci inşaat mühendisi bunu yerinde gerçekleştiriyor. Projeyi açıyordonatılar şöyle olacaktır ustalara anlatıyor ustalar yapıyor, o sırada orada duruyor herşeyi denetliyor. Üçüncü bir inşaat mühendisi de binanın nasıl yapıldığını dışarıdangözüyle denetliyor.31


Yani müteahhit parayı <strong>ve</strong>riyor üç tane inşaat mühendisinden geçen bina yıkılıyor bizdiyoruz ki müteahhit suçlu üç inşaat mühendisinden geçen bina yıkılıyor <strong>ve</strong> müteahhitsuçlu diyoruz esası bu kolaya kaçmak. Sistem suçlu deseniz daha iyi meseladiyeceksiniz ki tasarımcı adam tasarımı yapan inşaat mühendisi bilgisi eksiktiyapamadı. Olabilir. O zaman nedir? Bilgisini daha düzeltmek için biraz dahabilgilendirmek lazım <strong>ve</strong> sorunu çözeriz. İkinci tamam tasarımı süper ama yerindeuygulayamıyoruz. İkinci inşaat mühendisi yapamıyor onu iyileştirelim bu da birçözüme ortak ya da üçüncü kişi denetleyen kişi iyi denetleyemiyor birinci ikinci kişikaytarıyor. Yani bir sorun müteahhitte değil sorun üç tane inşaat mühendisliğindengeçen binanın yıkılmasında. Sorun bilgisizlikse ileri de çok daha kötü durumlaraneden olabilir. Şimdi siz buradan iyi bir eğitim alıp dışarı çıkıyorsunuz esasında.Başka illerde açılmış üni<strong>ve</strong>rsitelerde iki öğretim üyesiyle yaklaşık gündüz 100, gece100, 200 kişiyi eğiten <strong>ve</strong> buradan inşaat mühendisi çıkıyor. Sizde aynı diplomayasahip olan kişilerin yaptığı evler de olacak sizin yaptığınız evler de olacak. Yanikıyasladığınızda bunu ileride çok büyük bir kaos olarak düşünebiliriz çok hızlı açılanüni<strong>ve</strong>rsitelerden dolayı. Eğer sorununuz kanunlarda yönetmeliklerde ise bunları dauygulatmaya yönelik yönetmelikler yaparak açmamız çok daha net açmamız lazım.Yrd. Doç. Dr. Eray Baran: Burada hepimizin üzerine bir şeyler düşüyor hani öğrenciolarak inşaat mühendisi öğrencisi olarak sizlere ne düşüyor? Benim aklıma ilk gelenhani lütfen ödevleri kendiniz yaparak başlayabilirsiniz işe. Değil mi bir daha ödeviçekerken üç aylık bebeği düşünün lütfen bu gerçekten önemli bir şey ciddi bir şeyyani etik hani mühendislik etiği bizim mesleğimizde çok önemli gerçekten <strong>ve</strong> bu yaştaokulda ödevleri kendiniz yaparak bir şekilde onları kazanıyorsunuz. Yani basit bir şeygibi gözüküyor ama aslında yaptığınız alışkanlıklar yani edindiğiniz alışkanlıklarhayatınız boyunca sizinle geliyor bu da önemli bir şey yani kaytarmayıp üç kağıtyapmayıp yapamıyorsan <strong>ve</strong>rme ödevi ya da kendin yap. Değil mi yani bence bizim oüç aylık o hayatını kaybeden bebekte hakkımız oluyor.Soru: Hocam aslında benim Nejat Bey’e bir sorum olacaktı o çıktı. Van Bölgesininetrafındaki dağ yapılarından dolayı bu tektonik hareketlerin buradakilerin zeminin birtarafında kalkarken diğer tarafın bu alttan doğru iterek hareket ettirmesine bir etkisiolabilir mi diye soracaktım ben bu <strong>deprem</strong>de özellikle.Yrd. Doç. Dr. Burcu Güneş: Esasında o konu çalışılamamış bir konu ondanbahsetmeye çalıştım. Yörenin <strong>deprem</strong>selliği e<strong>ve</strong>t mevcut daha önce yörenin geçirdiğigeçmiş <strong>deprem</strong>ler çalışılarak ortaya çıkarılmaya çalışılmış. Epey de çalışma varancak sadece bunlardan bir tanesine mesela bu <strong>deprem</strong>den sorumlu fay hattınımodellemiş o da yanlış gösteriyor yanıtımlı gösteriyor. Burada in<strong>ve</strong>rse çalışmış bir faysöz konusu ama bu eklenen istasyonlar kanalıyla yardımıyla yani <strong>ve</strong> geçireceğibölgenin <strong>deprem</strong>lerle daha net ortaya çıkacağını düşünüyorum. Yani sorunun cevabıtam olarak şu anda bilmiyoruz.Yrd. Doç. Dr. Halit Cenan Mertol: Ben bir şey söylemek istiyorum burada. Feritarkadaşımız araştırma görevlimiz Ferit arkadaşımız bizle geldi belki birkaç kelime derhala mastır öğrencisi. Öğrencilerimize belki nasıl yardımcı olabiliriz daha iyi çünkügittiğimde çok daha iyi anladı çok daha ciddi anladı olayı.Atılım Üni<strong>ve</strong>rsitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi <strong>ve</strong>Öğrencisi Ferit Yılmaz: Biz beş senelik eğitim boyunca genelde derslerde32


etonarme olsun, çelik olsun, defter kitap üstünden eğitim görerek gittik. Ama CenanHoca’nın bana giderken söylediği en büyük şey <strong>deprem</strong> en büyük öğretmen olacaksana dedi ki ilk daha girer girmez gördüğümüz o ilk apartmanda Van merkezdegördüğümüz apartmanda duvarlarda hep çarpı işareti vardı. Ben ona anlam<strong>ve</strong>remedim ama sonra yine Cenan Hoca anlattığında duvarlarda ileri geri yaptığıhareketlerden dolayı çaprazla <strong>ve</strong> eğik bir şekilde çizgiler oluşur dedi. Bu da dedi<strong>deprem</strong>in etkisinden dolayı oluşur bu şekilde dedi. İşte bu ilk girer girmezgördüğümüz binalardan biriydi bu ki bu müteahhit bir firmanın yaptığı firma yörehalkının söyledikleri de bunun yaptığı sitelerin çoğunda bu şekilde yıkım var diyesöylendi. Benim düşüncem bu binanın yıkılmaması büyük bir şans olmuş onlariçinde. Çünkü içinde bayağı bir insan var bunlar böyle küçük görünüyor. Ama yanyana iki binadan oluşuyor çok büyük bir bina. Eray Hoca’dan öğrendiğim bir sürü şeyoldu. Eray Hoca’dan ben çelik derslerini almıştım. Hani burada öğrendiğim şeylerebaktığımız zaman aslında beton dersinde öğrenmem gereken şeyleri öğrendim bukısa kolon etkisi olsun, bu döşemenin yapılmasıyla alakalı şeyler olsun, binanınmadeniyle alakalı şeyler olsun, benim bildiğimi zannettiğim bir sürü şeyi aslındabilmediğimi gördüm. Etik konusuyla alakalı olarak inşaat mühendisliğiyle etikle alakalıolarak bayağı bir şey öğrendim. Çünkü bizim yaptığımız en ufak bir hata insanlarınhayatına mal olabiliyor. Bu konuda hiç kimse kendini geliştirmek için uğraş <strong>ve</strong>rmiyor.Yapı denetimini hep bir yapı denetimi için devleti suçluyoruz ama yani hiçbir zamaninsan kendisinde hata aramıyor hani. Biz öğrenciyken de hep hocalar çok yükleniyorhocalar çok şey yapıyorlar derdik ama hiçbir zaman yeteri kadar ders çalışıyor muyuzdiye kendimize sorduk mu derseniz sormadık. Yani hep müteahhit hep müteahhitdiye söyleniyor belki televizyonda Cenan Hoca’nın söylediği gibi ben Karadenizliyim.Benim babam da müteahhit yani müteahhitten ziyade bu kendimiz yani müteahhitinde sonuçta bildiği belirli bir yere kadar inşaat mühendisi burada karar <strong>ve</strong>recek insan<strong>ve</strong> yapı denetim firmasında çalışan inşaat mühendisleri de karar <strong>ve</strong>recek yani<strong>ve</strong>rdiğimiz karar bizim birkaç kişinin hayatını etkiliyorsak bunu birkaç gece uyumayıpda karar <strong>ve</strong>rmemiz gerekiyor olabilir. Hani yoksa bir akşam yemeğinden sonra tamamsen bunu yap dersek bu bizim gördüğümüz 5 senelik eğitime tamamen ters düşüyor.Ben her zaman da bunu söylemek istiyorum hani inşaat mühendisliği biraz daha etikeğitimin daha fazla olması gerekiyor. Yani insanların kendini eğitmesi gerekiyorburada. İnsanlığını eğitmesi gerekiyor.Prof. Dr. Gülhan Özbayoğlu: Ben bir son sözü söylediğim gibi galiba derslerinizdemadde <strong>ve</strong>ya işte statik her bir dersin belki sömestr başında <strong>deprem</strong> şeylerinigöstermemiz de yarar var. Hakikaten bakın ne kadar etkilenmiş her dakika <strong>deprem</strong>olup da bu insanları taşıyamazsınız. Ama siz onları gösterdiğiniz zaman o etkiyiyaratırsınız sınıfta <strong>ve</strong> daha dikkatli dinlemelerini sağlarsınız. Galiba bunu yapmaklazım her sömestrin başında bir kere gösterin.33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!