11 haziran 2012 - Ekonomi Gazetesi
11 haziran 2012 - Ekonomi Gazetesi
11 haziran 2012 - Ekonomi Gazetesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>11</strong> HAZİRAN <strong>2012</strong> <strong>Ekonomi</strong>3<br />
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA<br />
Bakan<br />
Eker'den<br />
sert tepki:<br />
Teşhirler<br />
sürecek<br />
Gıda ve Tarım Bakanı Mehmet<br />
Mehdi Eker, etiket bilgilerine<br />
uymayan firmaların tepkilerini<br />
değerlendirirdi: “Yüzde 100 dana<br />
dediysen yüzde 100 dana olacak.<br />
Bunun içine tavuk eti<br />
katmayacaksın arkadaş, bunun lamı<br />
cimi yok...”<br />
Gıda ve Tarım Bakanı Mehmet<br />
Mehdi Eker, bakanlığın<br />
denetimlerinin şirketler tarafından<br />
eleştirilmesi üzerine sert<br />
açıklakmalarda bulundu. bir grup<br />
gazeteciylebir araya gelen Eker,<br />
etiket bilgisine uygun üretim<br />
yapmadıkları belirlenen ve bunun<br />
yanlışlık olduğunu iddia eden<br />
Apikoğlu, Pınar gibi firmaların<br />
itirazlarına da cevap verdi. Gıda<br />
denetimlerinin 4 bin 500-5 bin<br />
kişilik ekip tarafından belirli<br />
periyotlarla yapıldığını ifade eden<br />
Eker, “Apikoğlu’nun iyi bir firma<br />
olduğunu biliyorum tüketici olarak.<br />
Ama üretim etiketinde ‘yüzde 100<br />
dana demişsin. Pınar da öyle. Yüzde<br />
100 dana dediysen yüzde 100 dana<br />
olacak. Bunun içine tavuk eti<br />
katmayacaksın arkadaş. Bunun lamı<br />
cimi yok. Yüzde 100 dana deyip<br />
yüzde 30, 40, 50 tavuk eti<br />
koyacaksın. Bu tüketiciyi<br />
kandırmaktır. Bunun hijyenle,<br />
sağlıkla ilgisi yok. Ürüne<br />
katılmaması gereken bir şey<br />
katmaktır” diye konuştu.<br />
ALMAYIN DEMİYORUM<br />
Bakan Eker, ‘teşhir edilen firmaların<br />
ürünleri almayın’ gibi bir mesajları<br />
olmadığını da vurguladığı<br />
konuşmasında, “Ben demiyorum ki<br />
bu hastalık yapıyor, mikrop<br />
bulaştırıyor. Bu, etiket bilgisine<br />
uymuyor. Bu böyle bir suç” diye<br />
konuştu.<br />
Denetimlerde vebal duygusuyla son<br />
derece titiz ve hassas<br />
davrandıklarını belirten Eker,<br />
“Eskiden para cezası, faaliyetten<br />
men, toplatma gibi cezalar<br />
veriliyordu. Teşhir olmayınca<br />
TÜRKiYE<br />
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Toyota'nın Arifiye ilçesindeki<br />
fabrikasını ziyaret etti. Bakan Ergün, Toyota CEO'su Orhan Özer ve Toyota yöneticileri<br />
ile bir süre basına kapalı görüşme yaptı. Toplantının ardından açıklamalar yapan<br />
Bakan Ergün, Türkiye'deki Japon yatırımlarının son derece önemli olduğunu ifade<br />
etti. Ergün, Toyota'nın dünyada göstermiş olduğu büyüme ve gelişmeye paralel<br />
gelişme ve büyümeyi Toyota Türkiye'den de<br />
beklediklerini söyledi. Ergün, şöyle devam<br />
OPERASYONEL<br />
etti:'Türkiye'nin son yıllarda yükselen değer haline<br />
gelmesini herkes görüyor. Birçok yatırımcı artık<br />
Türkiye'yi sadece Türkiye olarak görmüyor. Türkiye<br />
sadece Türkiye değil. Türkiye çok stratejik bir<br />
konuma sahip, çok geniş pazarlara hitap edebilen,<br />
MERKEZ<br />
genç ve dinamik nüfusa sahip, yetişmiş insan<br />
gücüne sahip, son derece yüksek teknoloji kullanımı ve üretimine yatkın, potansiyeli<br />
olan bir ülke. Bu nedenle de Türkiye'yi birçok firma çok geniş bir coğrafyanın<br />
operasyonel merkezi olarak görüyor. Türkiye'de üretimi bulunan firmalar Avrupa'ya<br />
çok kolay şekilde hitap edebiliyorlar, Afrika'ya, Orta Doğu ve Yakın Asya'ya,<br />
Kafkasya'ya çok kolay bir şekilde hitap edebiliyorlar.”Bilal ÇETİN-EKONOMİ<br />
Bakan Bayraktar,<br />
Ereğli ilçesinde<br />
düzenlenen MÜSİAD<br />
77. Genel İdare<br />
Kurulu toplantısında,<br />
Avrupa'nın<br />
sanayileşmesini hızlı<br />
bir şekilde<br />
tamamladıktan<br />
sonra, zenginliğin<br />
verdiği imkanlarla şehirlerini<br />
ya düzgün<br />
kurduğunu ya da çok<br />
çabuk düzelttiğini<br />
söyledi.<br />
iddialara cevap verdi<br />
bilinmiyordu. Herkes kendine çeki<br />
düzen verecek. Teşhir edilen<br />
firmalar mesela üretim hatlarını<br />
değiştiriyorlar.<br />
Eskiden tavuk ve kırmızı et<br />
ürünlerini ayna bantta yapanlar,<br />
şimdi bulaşmasın diye ayırıyor.<br />
Böyle olmalı” dedi.<br />
HABER MERKEZİ<br />
Yerli otoya sağından solundan<br />
bakıyoruz ama gelişme yok<br />
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç,<br />
bazı gazetelerin ekonomi editörleriyle bir araya geldi.<br />
Gündeme ilişkin önemli<br />
değerlendirmelerde bulundu.<br />
Türkiye'nin iki büyük otomotiv<br />
üreticisinden biri olan Koç'un<br />
patronuna yöneltilen soruların<br />
başında ise yerli otomobil yer<br />
aldı. "Sağından solundan<br />
bakıyoruz ama gelişme yok."<br />
diyen Koç, sözü ortakları Fiat'a<br />
getirdi. Şirketin kriz sebebiyle<br />
kendi derdine düştüğünü ilginç<br />
bir örnekle aktardı. "Chrysler'i<br />
batmaktan kurtardı. Şimdi<br />
Chrysler Fiat'ı taşıyor."<br />
tespitinde bulundu.<br />
Bilderberg'in Türkiye temsilcisi<br />
Koç, Amerika'daki toplantıda<br />
aldığı bir teklifi ise şöyle<br />
aktardı: "Bir yatırım fonu<br />
uzmanı, 'Yerinde olsam<br />
Avrupa'yı satın alırım.' dedi.<br />
Aynı adam Ford hisseleri<br />
2006'da 4 dolarken, gel Ford'u<br />
alalım dediğinde dur,<br />
demiştim. Bugün 20 doları<br />
geçti."<br />
Koç Holding, Türkiye'nin<br />
devasa şirketlerine İstanbul<br />
Nakkaştepe'deki asude<br />
mekândan yön veriyor. İstanbul<br />
Boğazı'na hâkim, yeşili bol bu<br />
tepede iki katlı ahşap binaları<br />
her gördüğümde; şu soruları<br />
sorarım kendime: Parası,<br />
imkânı olduğu halde diğer<br />
holdingler niçin çok katlı cam<br />
kafeslerde gönüllü hapis hayatı<br />
yaşar? Mesaide teneffüs imkânı<br />
veren, moda tabirle çevre dostu<br />
zarif binalarda çalışanların<br />
verimliliği, motivasyonu daha<br />
yüksek olmaz mı? Yemeğe<br />
geçmeden önce<br />
meslektaşlarımızla huzur veren<br />
Nakkaştepe üzerine<br />
konuşuyorduk ki Koç Holding<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Mustafa Koç ve CEO Turgay<br />
Durak, hızlı adımlarla yaklaştı.<br />
Herkesle tokalaşırken, "Hoş<br />
geldiniz." deyip salona davet<br />
ettiğinde, yuvarlak masanın<br />
büyüklüğü dikkatimizi çekti.<br />
Divan Oteli'nden getirilen iki<br />
masa birleştirilerek sohbetin<br />
yüz yüze olması için emek sarf<br />
edilmiş. Sandalyeler masanın<br />
cesametine nazaran hayli<br />
narindi. Mustafa Bey'in, "Aman<br />
fazla yüklenmeyin sandalyeler<br />
sakat görünüyor." uyarısıyla<br />
fasıl açılmış oldu. 'Hâlâ<br />
esrarengiz yanları var' denilen<br />
Bilderberg'in Amerika'da geçen<br />
hafta yapılan toplantısı...<br />
Davos'un İstanbul ayağı...<br />
Derken yabancılardan gelen<br />
görüşme taleplerinden bizim<br />
toplantıya kadar geçen süre...<br />
Kendisi için hayli yorucu bir<br />
hafta olduğunu söyledi. Aynı<br />
zamanda Bilderberg'in Türkiye<br />
temsilcisi olan Mustafa Bey, bu<br />
seneki zirveye; Ali Babacan,<br />
Serpil Timuray, Enis Berberoğlu<br />
ve Fuat Keyman ile gitmişti.<br />
İzlenimlerini bizimle paylaştı:<br />
"Bilderberg'de Avrupa ile ilgili<br />
çok karamsarlık vardı.<br />
Avrupa'da acilen bir şeyler<br />
yapılması gerektiği konusunda<br />
herkes hemfikir. Seçimlerin<br />
olması işi biraz zora sokuyor.<br />
Bir de herkes Almanya'dan bir<br />
şeyler bekliyor. ABD<br />
seçimlerinden ötürü bir<br />
tedirginlik yok. ABD'de<br />
ekonomi bu şekilde devam<br />
ettiği sürece kuvvetle<br />
muhtemel Obama kazanacak.<br />
Ali Babacan da çok iyi bir<br />
konuşma yaptı toplantıda."<br />
dedi. HABER MERKEZİ<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan<br />
Bayraktar, ''20 yıllık periyot içerisinde 6.5 milyon<br />
konutu revize edeceğimizi hesap ediyoruz'' dedi.<br />
Diğer sosyalist blok ülkelerinde de<br />
her şey devlet eliyle yapıldığı için<br />
meydanlar ve yolların yine düzgün<br />
kurulduğunu ifade eden Bayraktar,<br />
''Nüfusumuzun 13 milyon olduğu<br />
cumhuriyetin ilk kurulduğu<br />
yıllarda, şehir nüfusumuz yüzde<br />
10'du. 1950'lerde yüzde 35'lere<br />
geldi. Şimdi nüfusun yüzde 76-77'si<br />
şehirlerde yaşıyor ve şehirler<br />
Avrupa'nın aksine içinden<br />
çıkılamaz halde. İstanbul'da,<br />
Zonguldak'ta, Batman'da,<br />
Diyarbakır'da, Trabzon'da, Van'da<br />
böyle'' diye konuştu.<br />
Bayraktar, Türkiye'deki çarpık<br />
yapılaşmayla mücadele için<br />
geçmişte çeşitli kanunlar<br />
çıkarıldığını hatırlatarak, buna<br />
rağmen işin içinden çıkılamadığını<br />
belirtti. Yurt dışındaki<br />
banliyölerdeki zenginlerin yeşili,<br />
bahçesi olan, az katlı evlerde<br />
ikamet ettiğini aktaran Bayraktar,<br />
şöyle konuştu:<br />
''Bizdeki büyükşehirlerde ise<br />
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'da<br />
şehrin kenarlarına baktığımızda,<br />
gecekondularla dolu, yağ lekesi<br />
gibi. Köylerden gelenler kıt kanaat<br />
imkanlarla gelip derme çatma ilk<br />
etapta gecekondu yapmışlar. Bizde<br />
yağ lekesi gibi şehrin gelişmesini<br />
tıkayan bir yapı var.<br />
Son 10 senede Türkiye'de bir gayret<br />
oldu, 5 milyonun üzerinde konut<br />
yapıldı. Bunun 500 binini devlet<br />
eliyle ürettik, 4.5 milyonunu özel<br />
sektör üretti. Göreceli olarak bu<br />
konutlar sağlam konutlar. Özellikle<br />
Gölcük ve Düzce depremlerinin<br />
getirdiği travmadan sonra daha<br />
ciddi şekilde yapı denetim sistemi<br />
getirerek, daha ince eleyip sık<br />
dokuyarak, yönetmelikleri daha<br />
revize etmek suretiyle iyi bir yola<br />
girdik. İyi bir konut stoğu elde<br />
ettik. ''<br />
Nüfusun yüzde 76-77'sinin ikamet<br />
ettiği belde, ilçe ve illerdeki konut<br />
sayısının 20 milyon civarında<br />
olduğuna değinen Bayraktar,<br />
bunların 4'te 1'ini yenilediklerini<br />
vurguladı. Bayraktar, şöyle devam<br />
etti: ''Geriye kalan 15 milyon<br />
konutun büyük bir bölümünün<br />
elden geçmesi gerekir. Hele hele 1<br />
ve kısmen 2. derece fay hattında<br />
bulunan konutların, bu 15 milyon<br />
konutun yarısından birazından<br />
daha azı, acil elden geçirilmeli,<br />
taranmalı. “AA