mart 2010 bülteni çıkmıştır - Türkiyeliler Birliği
mart 2010 bülteni çıkmıştır - Türkiyeliler Birliği
mart 2010 bülteni çıkmıştır - Türkiyeliler Birliği
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
היכרות יאצוי תודחאתה<br />
BÜLTEN<br />
İSRAİL’DEKİ TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ YAYIN ORGANI SAYI:42 Mart <strong>2010</strong><br />
YaĢatmak<br />
Nesim GüveniĢ<br />
Olaylar vardır, doğru veya yanlıĢ, ilk<br />
duyuldukları Ģekliyle anılırlar.<br />
Gerçeğin farklı olması çoğu zaman dikkate<br />
alınmaz., insanın duygu ve düĢüncelerine uygun<br />
olduğu sürece, ilk haliyle tekrarlanır durur.<br />
Örneğin, Muhammed Aldura olayı!<br />
Ġkinci Ġntifada sırasında, bir bidonun arkasına<br />
babasıyla birlikte saklanan 12 yaĢındaki çocuğun<br />
uçan kurĢunlara hedef olması, France 2 kanalının<br />
Filistinli muhabiri tarafından tüm dünyaya<br />
yayılınca, kamu oyu Ġsrail’i “çocuk katili” gibi<br />
görmeğe baĢladı. Oysa, bir süre sonra, Fransız<br />
gazetecisi Philippe Karsenty, kurĢunların Ġsrail<br />
cephesinden gelmesine olanak olmadığını<br />
kanıtlamıĢ, hatta bu konuda France-2 tarafından<br />
açılan davada haklı bulunmuĢtu. Fakat bu,<br />
kamuoyunu pek ilgilendirmiyordu. Ortaya çıkan<br />
gerçek, medyanın ufak bir bölümünde birkaç<br />
satırla geçiĢtirildi. Pek çok ülkenin basınında ise<br />
hiç yer almadı.<br />
Olan olmuĢtu… Doğru olmasa dahi, tüm<br />
dünyayı dolaĢan bu TV klipi yüzünden Ġsrail<br />
askeri “suçlu” damgasını yemiĢti.<br />
Diğer bir örnek, Sabra ve ġatila olayı.<br />
1982Lübnan<br />
savaĢı esnasında, bu kamplarda<br />
bulunan 300’den fazla Filistinli, Lübnanlı Eli<br />
Hobeika önderliğindeki Falanjistler tarafından<br />
öldürülmüĢtü. Bu gerçeğe rağmen, bugün hala<br />
Ġsrail askerleri, bu katliamın failleri gibi suçlanır.<br />
Örnekler çoğaltılabilir.<br />
Ġsrail veya Yahudi karĢıtı kimseler için, yaralı<br />
çocuk görüntülerini ileri sürerek Ġsrail’i<br />
suçlamak, bunlar üzerinden duygu sömürüsü<br />
yapmak, medyada çok geçerli bir yöntem.<br />
Çocukların hangi ortamda, ne Ģartlar altında<br />
öldükleri pek dikkate alınmaz. SavaĢta çocukların<br />
ölmesi bir tek bu yörede görülüyormuĢ gibi!<br />
Daha geçen gün, Afganistan’da, Nato<br />
kuvvetleri, terörist taĢıdığı zannedilen bir otobüsü<br />
bombaladı. 33 kiĢi öldü. Sonradan, bunların<br />
suçsuz siviller olduğu anlaĢıldı. Benzer olaylar<br />
daha önce de duyulmuĢtu ve duyulmağa devam<br />
ediyor. Fakat, nedense, kimse bu olayları “savaĢ<br />
suçu” olarak görmüyor. Faillerin Ġsrailli<br />
olmamasından olsa gerek!<br />
Son Gaza çatıĢmalarında , pek çok çocuk ve<br />
sivilin ölmüĢ olması elbette çok üzücü. Fakat,<br />
(Devamı S. 5`de)<br />
T e l -A v i v ’ i n F u a r<br />
a l a n ı n d a h e r y ı l<br />
düzenlenen Uluslararası<br />
Turizm Sergisi, bu yıl 9 ve<br />
1 0 ġ u b a t g ü n l e r i<br />
gerçekleĢti.<br />
Çizim ve yapımını Sergi<br />
Çizim Uzmanı Sara<br />
Kordova’nın üstlendiği<br />
paviyon bir dizi yaprak<br />
kemerden oluĢuyordu.<br />
Dört bir yanının açık<br />
olması ve sütunlarla<br />
uyumlu pastel renkler<br />
oldukça ferah bir hava<br />
veriyordu. Ziyaretçilere<br />
ikram edilen “kadın budu<br />
köfte, yaprak ve lahana<br />
dolması, aĢure, fındık ve<br />
Antep fıstığı” Türk mutfağı<br />
Tel-Aviv Turizm Sergisinde<br />
Türkiye Paviyonu<br />
Türkiye Paviyonunun genel görünümü<br />
(Devamı S. 10`de)<br />
EDĠRNE’DEN RESĠMLER SERGĠSĠ<br />
Niso Kaneti<br />
Ġsrail’deki <strong>Türkiyeliler</strong> <strong>Birliği</strong>nin “Edirneliler ġubesi” kuruluĢunun 3 üncü<br />
yılını henüz doldurmadı ama sürekli olarak yapılmakta olan etkinlikler bu Ģubenin<br />
ne kadar aktif olduğunun en güzel delilidir.<br />
Her yıl yapılmakta olan piknik günlerinin yanı sıra eğlenceli yemekli akĢamlar,<br />
günübirlik yapılan<br />
gezilerden baĢka bir<br />
y ı l a y a k ı n b i r<br />
çalıĢmadan sonra<br />
“Edirne’den resimler”<br />
sergisi 19/12/2009<br />
Cu<strong>mart</strong>esi akĢamı<br />
Derneğin Bat-<br />
Yam’daki yeni Kültür<br />
salonunda açıldı.<br />
AçılıĢ gecesine, T.C.<br />
Ġsrail Büyükelçisi<br />
Sayın Ahmet Oğuz<br />
Çelikkol ve MüsteĢar<br />
Ceylan Özen, Kadima<br />
P a r t i s i<br />
Edirnelilerden bir grup<br />
(Devamı S. 4`de)
Bundan tam altı yıl önce, 2004'de,<br />
tanınmış bir Ortadoğu ve İslam dünyası<br />
yorumcusu ve öğretim üyesi olan Dr. Gay<br />
Behor şunları yazmıştı: ( bk. Yediot Ahronot<br />
27.5.2004)<br />
''Türkiyede iktidarda olan İslamcı parti<br />
büyük baskılara maruz durumda. İslamcı<br />
eğilimli kamuoyu için için kaynamakta.<br />
Arap dünyası, hatta bazı Avrupa ülkeleri,<br />
Türkiye’yi İsrail politikasına karşı çıkması<br />
için zorlamakta. Şimdi Türkiye, hem bu<br />
baskıların tesiriyle davranıyor, hem de<br />
kemdi İslami tarafını gösterme gayretinde.<br />
Türkiye, son günlerde, İsrail’e yönelttiği<br />
komplimanlardan (!) kendilerine zarar<br />
gelemeyeceği düşüncesinde olsa gerek.<br />
Bizim Dışişleri Bakanlığımız ise, bu tür<br />
saldırılara alışık olmasına rağmen, bu kez<br />
tepkisini göstermelidir. Türklerin elbet<br />
İsrail’i eleştirme hakları vardır, fakat her<br />
protesto davranışının bir ücreti olması<br />
gerektiğini bilmelidirler….. . Ne Türkiye'nin<br />
İsrail’e, ne de İsrail'in Türkiye’ye herhangi<br />
bir iyilik yapması bahis mevzuu değildir. İki<br />
devlet arasındaki ilişkiler stratejik<br />
mahiyettedir, zira bunlardan ikisi de fayda<br />
görmektedirler. Türkiye ve İsrail iki<br />
demokratik ülkedirler ve birbirlerini<br />
desteklemeleri ve birlikte davranmaları en<br />
iyi yoldur.''<br />
Bunlar söylenirken, Türkiye’de Prof.<br />
Davutoğlu henüz Dışişlerini yönetmiyordu<br />
ve Türkiye'nin Orta Doğu politikasında<br />
İslam ülkeleri ağırlığı yoktu. İktidarda AKP<br />
vardı. O günlerde olan şuydu : Hamas’ın<br />
başı Şeyh Yasin’in katlinden sonra, Sayın<br />
Başbakan R.T.Erdoğan'ın şu sözleri Türk<br />
İsrail ilişkilerinde ciddi bir gerilime sebep<br />
olmuştu . "Bugün Filistinliler kurban...<br />
Maalesef İsrail, Filistinlilere, kendisine 500<br />
yıl önce davranıldığı gibi davranıyor.<br />
İnsanları, helikopterle bombalamak,<br />
çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan<br />
öldürmek, buldozerlerle evlerini yıkmak..''<br />
Bu benzetme pek yerinde olmasa da,<br />
İsrail’in Hamas'la ve başkanıyla neden<br />
mücadele ettiği Sayın Başbakanı pek<br />
ilgilendirmiyordu. Türkiye Yahudilerine<br />
gelince, onlar hala 1492 hoşgörüsüne<br />
m a z h a r b i r a z ı n l ı k g ö z ü y l e<br />
görülmekteydiler. 500 yıldır Türkiye’de<br />
yaşamaları tam Türk vatandaşı gözüyle<br />
görülmelerine yetmiyordu.<br />
2009 Ocağında İsrail'in dökme kurşun<br />
2<br />
DEĞĠġEN FAZLA BĠR ġEY YOK<br />
Selim Amado<br />
operasyonundan ve özellikle Davos<br />
olayından bu yana, Türkiye-İsrail ilişkileri<br />
adamakıllı yön değiştirdi. Şubat 2009<br />
seçimleri sonucunda oluşan Netanyahu<br />
koalisyon hükümetinde, sağ eğilimli (Evimiz<br />
Israel – İsrael Beytenu) partisi başkanı<br />
Avigdor Liberman, partisinin önemli<br />
başarısından sonra Dışişleri bakanı olunca,<br />
İsrail’in geleneksel dışişleri diplomatik<br />
yaklaşımı değişti, sokak diliyle ''dobracı''<br />
diyebileceğimiz, fazla yumuşak olmayan ve<br />
diplomatik sayılamayacak bir yaklaşım<br />
geldi. İsrail’e çatan ülkelere, Liberman ve<br />
yardımcısının fazla hesap yapmadan tepki<br />
gösterme devri başladı.<br />
Bu değişiklik iyi midir, kötü müdür?<br />
Bunun tartışması yapılabilir. Liberman’ın<br />
yardımcısı emekli Büyükelçi Dani<br />
Ayalon'un, Türkiye’nin Tel-Aviv büyükelçisi<br />
Oğuz Çelikkol’a takındığı saygısız tavrın<br />
elbet tartışılacak bir tarafı olamaz:<br />
düpedüz ayıp ve anlamsız bir davranış!<br />
Nitekim, İsrail kamuoyu ve hükümeti vakit<br />
geçirmeden Türkiye’den özür diledi ve<br />
mesele bir ölçüde yatıştırıldı. Fakat eski<br />
hava geriye henüz dönmedi.<br />
İnkar edilemeyecek bir gerçek te,<br />
İsrail’in politikasını eleştirenlere değil, İsrail<br />
denince düşmanca ve anlayışsızca<br />
ifadelerle beyanatta bulunanlara, karşılık<br />
vermeden ondan bir şeyler almak<br />
isteyenlere, İsrail derken Yahudileri<br />
kötüleyenlere, dünyadaki Yahudi<br />
topluluklarını rahatsız edenlere, cami çıkışı<br />
İsrail bayrağını yakanlara, İsrail’i ortadan<br />
kaldırmaktan bahsedenlere tepkisiz<br />
kalmamak, İsrail’in de bir ulusal gururu<br />
olduğunu hatırlatmak, çok İsraillinin ve<br />
çok diaspora Yahudisinin eğilimine<br />
uyduğudur. O bakımdan İsrail Dışişlerinin<br />
daha ''dobracı'' bakanı Liberman’a, zaman<br />
zaman hükümetini müşkül mevkie<br />
sokmasına rağmen sempati ile bakanlar da<br />
var..<br />
Yahudi dünyasının her zaman mevcut<br />
olmuş bir diğer problemi de, bazı<br />
Yahudilerin, çevrelerindeki sol eğilimli<br />
görüşlerini benimsemeleri ve mensup<br />
oldukları milleti veya cemaati acımasızca,<br />
bazen varoluş hakkını inkar edercesine<br />
eleştirmeleridir. Bugün bunlar İsrail<br />
eleştirilerini sol dediğimiz cepheden ve<br />
t e k e l l e r i n d e o l d u ğ u n u<br />
z a n n e t t i k l e r i h ü m a n i s t<br />
iddialarla yapmaktalar. Dünyada olduğu<br />
gibi İsrail’in içinde de böyleleri mevcut ve<br />
demokratik haklarıyla seslerini<br />
dinletebiliyorlar.<br />
İsrail’in Gazze operasyonunu tahkik için<br />
Birleşmiş Milletlerin tayin ettiği<br />
komisyonun başına Güney Afrikalı hakim<br />
Richard Goldstone getirilince, bu zatın<br />
Yahudi olmasına rağmen, komisyon<br />
üyelerinin ait oldukları ülkelerin<br />
yaklaşımlarını bilen İsrail, onunla teşrikimesai<br />
etmeyi kabul etmemiş, komisyon da,<br />
sonunda, İsrail’i harp suçlarıyla itham eden<br />
sert raporunu yayınlamıştır. Şimdi İsrail bu<br />
raporu hukuk ve gerçekler açısından<br />
çürütmek gayretinde.<br />
Goldston'a, İsrail içinden İsrail’i suçlu<br />
gösteren tanıklıklarda bulunanların İsrail<br />
sol'una ait olması ve ABD'den gelen<br />
paralarla çalışan örgütlerden gelmesi,<br />
İsrail’in demokrasi adına boyölçüşme<br />
durumunda olduğu başka büyük bir<br />
probleme dikkati çekiyor : İsrail gerçeği<br />
olan, İsrail’in kuruluşundan bu yana ölümkalım<br />
mücadelesi vermesi, bunu yaparken<br />
sadece siyasal bir yaklaşım farkıyla değil,<br />
aynı zamanda tarih kadar eski Yahudi<br />
düşmanlarıyla uğraşma mecburiyeti. Buna,<br />
basında, akademide ve internette<br />
rastlananlarla birlikte maalesef bir de<br />
bizzat kendileri Yahudi olanların ideolojik<br />
inançlarıyla İsrail aleyhtarı kesilmelerini<br />
eklemek lazım. İsrail lehine konuşanların<br />
ABD üniversitelerinde sözlerinin kesilmesi<br />
tesadüfen oluşan bir tepki değil, bilinçli<br />
olarak uygulanan bir eylemdir.<br />
Y a h u d i l e r d e n h o ş l a n m a y a n l a r<br />
antipatilerini son asırda Siyonizm ve İsrail<br />
üzerine odaklamışlar. Fakat herkes öyle<br />
değil. Türkiye ve İsrail kamuoylarında<br />
politikacılardan daha aklıselim sahibi<br />
güçler var. Herkes kötümser değil. Yahudi<br />
dünyası da kendi bünyesindeki fikir<br />
yelpazesine alışık.<br />
Bu durum değişmiyor. Fransızların '' plus<br />
ça change, plus c'est la meme chose''<br />
deyimi, yani ''ne kadar çok değişirse, o<br />
kadar çok aynı kalıyor'' deyimi galiba bu<br />
yöreye de geçerli.<br />
“ İnşallah her şey düzelecek!” deyimi<br />
ise, hala Ümit olmaktan ileriye gitmiyor.
Bar-Ġlan’da LADĠNO MARATONU<br />
Türkiye Yahudilerinin YaĢamını Konu Alan Geleneksel Ladino Maratonunun 19cusuna<br />
Kalabalık Bir Dinleyici Kitlesi ve 12 KonuĢmacı Katılıdı.<br />
Bar-Ġlan Üniversitesinin Wohl<br />
Oditoryumu 11.Ocak.<strong>2010</strong> günü Ladino<br />
dilini konuĢanlarla dolmuĢtu.<br />
Yahudi Bilimleri Fakültesi Dekanı .Prof.<br />
Eliezer Tauber’in açıĢ konuĢmasından<br />
sonra ilk konuĢmacı olarak Dr. Yaron Ben<br />
-Nae, tarihte Yahudi vasiyetnamelerini<br />
irdeledi. 18. yüzyıldan bir vasiyetnameyi<br />
örnek göstererek, bu kaynaklardan ailenin<br />
oluĢumu ve önem verilen eĢyalar hakkında<br />
bilgi edinildiğini söyleyen Dr. Ben-Nae,<br />
vasiyet edilen eĢyalar arasında<br />
gayrimenkul, kitap, para, mücevher, halı,<br />
muhtelif ev eĢyası olduğu gibi, dul eĢinin<br />
baĢkasıyla evlenmesine izin verenlere,<br />
hatta cesedinin YeruĢalayim’de<br />
gömülmesini isteyenlere rastlandığını<br />
belirtti.<br />
Dr. Eli Meron, Yahudilerin<br />
Türkiye’deki demografik dağılımını<br />
inceledi. 1927-1945 arasında Ġstanbul’da<br />
48.000, Anadolu’nun değiĢik kentlerinde<br />
toplam 37.000 Yahudi’nin yaĢadığını, 1934<br />
Trakya olaylarından sonra Edirne<br />
nüfusunun sıfıra yakın düĢtüğünü, resmi<br />
görevlere alınamadıkları için en çok<br />
ticarete önem verdiklerini, göç nedenlerinin<br />
baĢında ise Varlık Vergisi sonucu ortaya<br />
çıkan ekonomik zorluklar olduğunu<br />
söyledi.<br />
Dr. Rut Barzilay Lombrozo, Osmanlı<br />
Ġmparatorluğunda Yahudi kadınının<br />
yaĢamını anlattı. O zamanlar, kadının ev<br />
içinde önemli rolü olduğunu ve pek tahsilli<br />
olmadığını söyleyen Dr. Barzilay,<br />
evlenmelerin ebeveyn tarafından<br />
düzenlendiğini, çeyiz getiremeyen kızın<br />
evlenemediğini, ancak 20. yüzyılda her<br />
Ģeyin değiĢtiğini, tahsilin çok önem<br />
kazandığını ifade etti.<br />
Dördüncü konuĢmacı, Ġzmir’den konuk<br />
olarak gelen Sara Pardo idi. Ġzmir’de<br />
Yahudi Cemaatinin 1605 yılında<br />
kurulduğunu söyleyen Sara Pardo, sahte<br />
Mesih Sabetay Tsvi’nin ortaya çıkmasıyla<br />
Cemaatin sarsıntı geçirdiğini, 16. yüzyılda,<br />
engizisyonda din değiĢtirip te sonrada<br />
Ġspanya ve Portekiz’den kaçıp Ġzmir’e<br />
gelen dönmelerle eski göçmenler arasında<br />
sorunlar yaĢandığını, Ġzmir Yahudi<br />
erkeğinin pek dindar olmamakla beraber<br />
geleneklerin korunmasına büyük önem<br />
verdiğini, 1960’lardan sonra rahat bir<br />
yaĢam tarzına geçildiğini, ancak, buna<br />
rağmen, bugün % 40’lara varan karıĢık<br />
e v l i l i k l e r i n<br />
engellenemediğini açıkladı.<br />
David Angel Ġsrail’e<br />
yerleĢen Türk Yahudilerinin<br />
bu ülkeye sessizce katkıda<br />
bulunduklarını, tıp, sanat,<br />
sanayi, teknik bilimler,<br />
ordu, eğitim sahalarında çok<br />
yükseldiklerini söyleyerek<br />
isimlerle örnekler verdi.<br />
S e l i m A m a d o ,<br />
T ü r k i y e ’ d e n g e l e n<br />
g ö ç m e n l e r i n Ġ s r a i l<br />
toplumuna entegre olmakla<br />
beraber bugüne kadar Türk<br />
kimliklerini koruduklarını,<br />
geleneksel karakterleri icabı<br />
hükümetten hiçbir talepte<br />
bulunmadıklarını, ilk gelen<br />
g ö ç m e n l e r i n ç o ğ u n u n<br />
kibutzlara yerleĢtiklerini, geleneklerini<br />
devam ettirdiklerini, çoğunun her yıl<br />
Türkiye’yi ziyaret ettiklerini, bu ülkede<br />
birkaç dernek kurduklarını ve <strong>Türkiyeliler</strong><br />
<strong>Birliği</strong>’nin son günlerde sayısı artan<br />
göçmenlere yardım ettiğini söyledi.<br />
Günün ikinci yarısı Ġstiklal MarĢının ve<br />
Hatikva’nın okunmasıyla baĢladı.<br />
Üniversite BaĢkanı Prof. MoĢe Kave ile<br />
Salti Vakfı kurucusu Selim Salti’nin<br />
kutlama ve baĢarı dileyen konuĢmalarından<br />
sonra, Prof. Hanan EĢel, Güney<br />
Anadolu’da keĢfedilen 1500 yıl evveline ait<br />
sinagog hakkında bilgiler verdi. Yapılan<br />
kazılara ortak olan Prof. EĢel, elde ettikleri<br />
bulguları projeksiyonla gösterdi ve bu<br />
alanın çok çekici bir turistik alan<br />
olabileceğini vurguladı.<br />
Yine Türkiye’den konuk olarak gelen<br />
tarihçi Rıfat Bali, çok realist bir resim<br />
çizeceğini söyleyerek Ġstiklal Caddesinin<br />
“Pera” diye anıldığı günkü görüntüsüyle<br />
bugünkü halini kıyasladı ve bunu bir devrin<br />
kapanıĢı olarak niteledi. Yahudi<br />
Cemaatinin Türkiye için değerli bir unsur<br />
olduğunu söyleyen Rıfat Bali, liderlerin<br />
bunun böyle kalması için bir gayret sarf<br />
etmediğini, Ġsrail lehinde konuĢan veya<br />
yazanların Sionist olarak itham edildiğini<br />
ve bu durumun yakın zamanda<br />
değiĢmeyeceğini belirtti.<br />
Prof. Edwin Sarussi, Ġspanya sürgünü<br />
zamanındaki müzikle 20. yüzyıl müziğini<br />
kıyaslayarak, müzikteki değiĢikliğin<br />
toplumsal değiĢikliği izlediğini söyledi ve<br />
Sara Pardo<br />
19. yüzyılda Hayim Efendinin okuduğu<br />
Ģarkılardan örnekler verdi.<br />
Noami Livian, 1910-1945 yılları<br />
arasında Beyoğlu’nda sinema sahibi olan<br />
Saltiel, Franko, Arditi ve Veinberg<br />
ailelerinin bu sanat kolunu nasıl<br />
geliĢtirdiklerini anlattı. 1924’teki Viyana<br />
hayatından örnek bir film parçası gösteren<br />
Noami Livian, eskiden sinemaya gece<br />
elbisesiyle gidildiğini, Apollo sinemasının<br />
sonradan sinagoga çevrildiğini, Arditi ve<br />
Saltiel ailelerinin bu sahada 1945 yılına<br />
kadar dayanabildiklerini söyledi.<br />
Dr. Lea Makovsky, Türkiye’de Yahudi<br />
isimlerinin tarih boyunca uğradığı<br />
değiĢiklikleri anlattı.<br />
Son konuĢmacı, mesleği gibi adı da<br />
Mimar olan Mimar Naor, giderek<br />
ka ybolma kt a o l a n c e ma a t l e r i n<br />
mevcudiyetini kanıtlamak için yaptığı<br />
çalıĢmaları anlattı. Ġzmirde, 27 sinagogdan<br />
bugüne kadar bulduğu 14 eski sinagogu<br />
kendi ekibinin çizdiği planlar ve resimlerle<br />
perdeye aksettiren Mimar, Ġzmir’de, eski<br />
yaĢamın devamı olan evlerle çevrilmiĢ 5<br />
avlu bulunduğunu, mezar taĢlarının da<br />
zamanla Ģekil değiĢtirdiğini, araĢtırmalarını<br />
Ġzmir Üniversitesi eğitim görevlilerin<br />
yardımıyla tamamladığını söyledi.<br />
Bu yoğun Maraton, Naime ve YehoĢua<br />
Salti Ladino kültürü Merkezi’nin Müdürü<br />
Prof. ġmuel Rafael’in konuĢmacı ve<br />
dinleyicilere teĢekkürü ile sona erdi.<br />
Nesim Güveniş<br />
3
Edirne Sergisi<br />
Milletvekillerinden Rachel Adato,<br />
<strong>Birliği</strong>mizin BaĢkanı Momo Uzsinay ve<br />
120 nin üstünde misafir katıldı.<br />
AçılıĢ konuĢmasını yapan Ģube BaĢkanı<br />
Niso Kaneti, sergi için yapılan çalıĢmaların<br />
detaylarını kısaca açıkladıktan sonra bu<br />
serginin halkımıza kararlaĢtırılan tarihte<br />
açılabilmesi için çok sıkı bir çalıĢma<br />
gösteren baĢta Niso Behar olmak üzere<br />
Sami Rofe ve tüm idare heyeti<br />
arkadaĢlarına teĢekkür etti. Ayrıca, bu<br />
sergiye kendi elleriyle yapmıĢ olduğu<br />
“Balat Evleri” Maketlerinden bazı örnekleri<br />
sunarak katılan Dr. Yusuf Sevi’ye özel<br />
olarak teĢekkür eden Kaneti, kendisini<br />
mikrofona davet etti.<br />
Dr. Sevi yıllardır yapmakta olduğu bu<br />
maket evlerin kendisine çocukluk ve<br />
gençlik yıllarını geçirdiği semti ve<br />
esnaflarını hatırlattığını heyecanlı bir dille<br />
anlattı.<br />
Daha sonra mikrofona davet edilen<br />
Derneğimiz BaĢkanı Momo Uzsinay, bu<br />
serginin açılıĢından duyduğu memnuniyeti<br />
dile getirdikten sonra Edirneliler ġubesi<br />
Ġdare Heyetini yapmakta oldukları<br />
4<br />
(S. 1‟den devam)<br />
Ġsrail’in eski Genel Kurmay BaĢkanı ve<br />
sonradan Milli Savunma bakanı, Ģimdiki<br />
Kadima partisi milletvekillerinden ġaul<br />
Mofaz, <strong>Türkiyeliler</strong> <strong>Birliği</strong>nin konuğu oldu.<br />
6.Ocak.<strong>2010</strong> akĢamı <strong>Birliği</strong>mizin Bat-<br />
Yam’daki Kültür Merkezinde yaptığı<br />
konuĢmada, ġaul Mofaz, Filistin sorununun<br />
çözümü için kendi tasarladığı ve “Mofaz<br />
Planı” diye anılan programını izah etti.<br />
1957<br />
yılında Ġran’dan Ġsrail’e çocuk<br />
yaĢta göç ettiğini, 18 yaĢında orduya<br />
katıldıktan sonra, baĢarılı bir kariyer<br />
sonucu, Genel Kurmay BaĢkanlığına ve<br />
nihayet Bakanlık mevkiine kadar geldiğini,<br />
bugün ise Kadima Partisini, Kneset’teki 28<br />
milletvekilinden biri olduğunu söyleyerek<br />
söze baĢlayan Mofaz, kendi tasarladığı<br />
barıĢ süreci programını özetle Ģöyle anlattı:<br />
”Bugünkü durumda, Filistinliler ve<br />
Yahudiler için iki ayrı devlet kurulması<br />
f i k r i n i n ç o ğ u n l u k t a r a f ı n d a n<br />
desteklendiğini, barıĢ görüĢmelerine<br />
baĢlamak için bir fırsat olarak görmek<br />
lazım. Bugünkü sükunet geçicidir. Hamas<br />
ve Hizbullah bundan sonraki çatıĢmaya<br />
büyük hızla hazırlanmaktadır. YerleĢim<br />
noktalarında bugün 250.000 kiĢi<br />
yaĢamakta. Bunları yerlerinden oynatacak<br />
bir hükümet göremiyorum. Uluslar arası<br />
kamu oyu bizi Goliat, Filistinlileri de<br />
etkinliklerden dolayı tebrik etti ve ileride<br />
yapacakları çalıĢmalarda baĢarılar diledi.<br />
Ardından mikrofona gelen milletvekili<br />
Rachel Adato, ailesinin Bulgaristan ve<br />
dedesinin Kırklareli kökenli olduklarını<br />
anlattı. Misafirler arasında Adato<br />
ailesinden olanlarla uzaktan da olsa bir<br />
akrabalıkları olduğunu ve bu serginin<br />
açılıĢında bulunmaktan çok zevk aldığını<br />
dile getiren Adato, Sayın Büyükelçi<br />
Çelikkol’a hitaben bu serginin Ġsrail’deki<br />
Türkiye sevgisinin bir örneği olduğunu<br />
söyledi ve bunu T.C. Hükümetine<br />
iletmesini rica etti.<br />
K o n u Ģ ma l a r d a n s o n r a ,<br />
salondaki ekranda Edirne Tarihi<br />
ve Yahudileri hakkında 20<br />
dakikalık bir belgesel gösterildi.<br />
Daha sonra sergiyi gezen<br />
misafirler memnuniyetlerini ve<br />
bazıları da hislerini sergideki Anı<br />
Defterine yazdıkları yazılarla dile<br />
getirdiler.<br />
30/12/2009a<br />
kadar açık kalan<br />
sergiyi gezenler arasında kendi<br />
aile resimlerini görenler ve<br />
oradaki fertleri tanıyanlar<br />
çoğunluktaydı.<br />
Bu sergiden sonra Edirne<br />
kökenli olan bizler, yorucu bir<br />
ġAUL MOFAZ DERNEĞĠMĠZDEYDĠ<br />
David olarak görüyor. Oysa aslında David<br />
olan biziz. Bizde halk bir an önce barıĢa<br />
kavuĢmak istiyor. Teklifim, Filistinlilerle<br />
anlaĢmayı iki aĢamada gerçekleĢtirmek.<br />
1967 sınırlarına benzer sınırları değiĢik<br />
noktalarda geçici sınır olarak kabul<br />
edilecek. Gaza’yı da içine alacak Filistin<br />
devleti kurulacak. Ġlk iki yıldan sonra kesin<br />
sınırlar saptanacak. Mülteciler bu hudutlar<br />
dahilinde Filistin devletinin istedikleri<br />
tarafına gidebilecekler fakat Ġsrail’e<br />
girmeleri söz konusu olmayacak. Bu düzen<br />
demografik açıdan Yahudilerin Ġsrail’de<br />
daima çoğunluk olmasını sağlayacak.<br />
Devlet kurulursa, kamu oyu baskısı<br />
Hamas’ı zayıflatacak. YeruĢalayim<br />
konusu sona bırakılacak. Ġsrail’in<br />
egemenliğinde, Filistinlilerin yerel<br />
yönetiminde bir Doğu Kudüs<br />
düĢünülebilir. Ġkinci aĢamada,<br />
Yehuda ve ġomoron’daki Yahudiler<br />
tazminat karĢılığında yerlerinden<br />
çıkarılacak.”<br />
ġaul Mofaz, Türkiye ile olan<br />
iliĢkilere de değinerek, 2002 ve<br />
2004 yıllarında R.T. Erdoğanla bir<br />
araya geldiğini, iki ülkenin ortak<br />
çıkarları nedeniyle iliĢkilerin üst<br />
düzeylere eriĢtiğini, son aylarda<br />
ç ı ka n ge r gi n l i ği n gi d e r e k<br />
çalıĢmanın karĢılığını bizi tebrik eden ve<br />
teĢekkürlerini esirgemeyen dostlarımızdan<br />
aldıktan sonra yeni projelere doğru<br />
enerjimizi tazelemiĢ olduk.<br />
Benim Ģahsi görüĢüme göre, her ne<br />
kadar bu sergi ziyaret edenleri memnun<br />
etmesi için yapılmıĢ olan bir çalıĢma olsa<br />
da, bunun yanı sıra bizleri eğiten ve<br />
yetiĢtiren önceki nesillere bir borç ödemesi<br />
olarak görüyorum. Osmanlı ve Türkiye<br />
topraklarında bir zamanların en önemli<br />
Yahudi toplumlarından biri olarak yaĢamıĢ<br />
olan Edirne Yahudilerinden artık geriye<br />
sadece anıları kaldı..<br />
(Soldan sağa) Müsteşar Ceylan Özen,Momo Uzsinay,<br />
Büyükelçi Oğuz Çelikkol,(Ayakta) Niso Kaneti<br />
düzeleceği ümidinde olduğunu söyledi.<br />
Bundan sonra salondakilerden gelen<br />
soruları yanıtlatan Mofaz, YeruĢalayim’in<br />
bölünmezliği ile mültecilerin dönüĢü<br />
konularının geçilemeyecek “kırmızı<br />
çizgiler” olduğunu, programını kabul<br />
edecek her insanla görüĢmeğe<br />
oturabileceğini, bugün Gaza ve Lübnan’da<br />
mevcut roketlerin Ġran’dan gelecek<br />
roketlerden daha tehlikeli olduğunu<br />
söyledi.<br />
YaklaĢık 100 kiĢinin hazır bulunduğu<br />
toplantı üyelerin karĢılıklı fikir teatileriyle<br />
devam etti.<br />
Şaul Mofaz, Momo Uzsinayla birlikte
<strong>Türkiyeliler</strong> <strong>Birliği</strong>, Türkiye’den son<br />
aylarda gelip AĢdod Göçmen Ġntibak<br />
Merkezi’nde kalan Yeni Göçmenler (Olim<br />
HadaĢim) için 27.Ocak.<strong>2010</strong> günü bir<br />
eğlence gecesi düzenledi. Bene Brit<br />
Yehuda Hallevi Locası üyelerinin katkı ve<br />
iĢbirliğiyle hazırlanan ve Merkaz Klita<br />
(Ġntibak Merkezi) idarecilerinin de destek<br />
verdiği bu geceye 20 Türk Göçmeninden<br />
baĢka 60 kadar Rus, Macar ve Ġtalyan<br />
göçmeni de katıldı.<br />
Salonun giriĢinde, üyelerimizden Beki<br />
Anah’ın fırçasıyla tuvale aktardığı değiĢik<br />
Ġstanbul görüntüleri, bir köĢede de Albert<br />
Hasday’ın hazırladığı Türklere özgü<br />
eĢyaların sergilendiği bir masa yer<br />
alıyordu.<br />
YaĢatmak<br />
çocuk ve sivillerin yoğun olduğu ve<br />
bunların canlı kalkan olarak kullanıldığı bir<br />
ortamda savaĢmak zorunda kalan<br />
Ġsraillilerin – ve çok kimse için genelde<br />
Yahudilerin- gaddar ve acımasız olarak<br />
görülmesi, hiç hak etmedikleri bir suçlama<br />
değil mi?<br />
Ġsrail askerinin veya Yahudi insanının<br />
savaĢ dıĢı eylemleri niçin dikkate alınmaz?<br />
Dünyanın herhangi bir yerinde vuku<br />
bulan afetlerde, Ġsrail, ilk yardıma koĢan<br />
ülkeler arasında yer almaz mı?<br />
Ülkelerindeki zulümden kaçan Sudanlı<br />
mültecilere kaç ülke kapılarını açtı?<br />
Yakın tarihimizdeki depremleri<br />
hatırlayalım. Meksika, Yunanistan, Kenya<br />
depremlerinde, Tsunami afetinde Ġsrail<br />
kurtarma ekipleri büyük takdir kazandılar.<br />
1999<br />
AġDOD’da Göçmenlerle Eğlendik!<br />
Türk, Rus, Macar ve Ġtalyan göçmenleri için düzenlenen gecede<br />
“Üçüz”lerin Doğum Günü de Kutlandı.<br />
Üçüzlere “İyi ki doğdunuz!”<br />
(S. 1‟den devam)<br />
Marmara depreminde, Ġsrail<br />
ekibinin kurtarma çalıĢmaları hala<br />
belleğimizde. Çocuklardan birinin,<br />
kendisini kurtaran Ġsrailli subayla halen<br />
Geceyi açan <strong>Türkiyeliler</strong> <strong>Birliği</strong> BaĢkanı<br />
Momo Uzsinay, tüm “Ole” ve konukları<br />
s e l a m l a d ı k t a n s o n r a , g e c e n i n<br />
hazırlanmasında emeği geçen Eti<br />
Benhabib, Betı Alovı, Eli Alovi, Fiona<br />
Kohen, Malka Kohen ve “Merkaz Klita”<br />
idarecilerine teĢekkür etti.<br />
Ardından söz alan Merkaz Klıta Müdürü<br />
Beni Arel, yeni göçmenlere verdiği<br />
Neseli bir an<br />
hizmetten mutluluk duyduğunu ifade etti ve<br />
bu yolda emek veren Merkez yöneticilerini<br />
tanıtıp onlara teĢekkür etti.<br />
Bene Brit Yehuda Hallevi Locası<br />
BaĢkanı Yosi Poliker de Bene Brit<br />
Örgütünün ilkelerini ve bu çerçevede<br />
Locasının çalıĢmalarını özetledi.<br />
Bu andan itibaren, bu geceye gönüllü<br />
olarak katkıda bulunmak isteyen Motı<br />
Adanalı bildiğimiz tatlı sesi ve neĢeli<br />
müziğiyle konukları coĢturmağa baĢladı.<br />
telefon temasını sürdürmesi hepimizi<br />
duygulandırır..<br />
Derneğimizin ABD’deki Joint örgütünün<br />
büyük katkısıyla, biri Ġzmit’te, diğeri<br />
Adapazarı’nda iki ilköğretim okulu inĢa<br />
ettirdiğini okurlarımız anımsayacaklardır.<br />
(Bkz: Bülten Kasım/2001)<br />
Son olarak, Haiti depremi nedeniyle<br />
Ġsrail, gerek ilk gelen ekiplerden biri<br />
olması, gerekse de kurduğu büyük arazi<br />
hastanesiyle ilgi çekti. 40’tan fazla doktor<br />
ve 200 kadar sağlık ve kurtarma personeli<br />
ile 1110 depremzede tedavi edildi, 319<br />
ameliyat ve 16 doğum gerçekleĢtirildi.<br />
Doğan çocuklardan birine, annesi ,<br />
Ģükran ifadesi olarak “Ġsrael” adını verdi.<br />
Daha ilk gün, kurtarma ekibi, çöken<br />
üniversite binasının enkazından 8 genci,<br />
daha sonra da, 3 katlı bir binanın enkazı<br />
altında 10 gün hayatta kalabilen bir genci<br />
bulup kurtardı.<br />
Gece gündüz, büyük feragat ve gayretle<br />
çalıĢan Ġsrail ekibinin oradaki insanları<br />
yaĢatmak için yaptıklarının tümünü burada<br />
sıralamak elbette olanaksız.<br />
Görevleri bitince, götürdükleri 30 ton<br />
Türk, Macar, Rus, İtalyan göçmenleri bir arada<br />
Bu arada, bir grup “Ole HadaĢ”<br />
öğrendikleri sınırlı Ġbranice ile bir Yahudi<br />
ailesinin “tanıĢma-evlenme-sünnet-ġabat<br />
yemeği” geleneklerini içeren kısa bir temsil<br />
ile değiĢik kültürlerden gelen Yahudilerin<br />
kolaylıkla bir arada yaĢayabileceklerinin<br />
örneğini verdiler.<br />
Gecenin sürprizi, birkaç ay önce<br />
Türkiye’den gelen Kohen ailesinin üçüz<br />
kızlarının 5ci doğum günlerinin<br />
kutlanmasıydı. Yael, Liron ve Hila<br />
adlarındaki bu güzel kızlar, önlerine<br />
konulan pastadaki mumları hep birlikte<br />
üflerken, Eti Benhabib kendileri için<br />
yazdığı mutluluk dileklerini Ġbranice ve<br />
Türkçe okudu. Bu arada Betı Alovi de,<br />
kızlara, <strong>Birliği</strong>mizin hazırladığı hediye<br />
paketlerini sundu.<br />
Ġsrail’de bir kaç aylık geçmiĢleri olan<br />
Ole’ler , ilk kez katıldıkları bu eğlence ile<br />
daha da kaynaĢmıĢ oldular.<br />
Nesim Güveniş<br />
tutarındaki tıbbi cihazları Haitililere<br />
bırakarak ayrılan Ġsrail ekibi, kalp hastası<br />
bir çocuğu da annesiyle birlikte<br />
beraberlerinde getirdiler. 5 yaĢındaki bu<br />
çocuğu, baĢarılı bir ameliyattan sonra TV<br />
kanallarında, Ġsrail hastanesinde annesinin<br />
kolları arasında görmek bizleri nasıl da<br />
mutlu etti!<br />
Ġsrail’de ameliyat edilip geri gönderilen<br />
tek çocuk bu Haiti’li değil.<br />
Pek duyulmaz ama, Gaza’dan ve Batı<br />
ġeria’dan sık sık, çocuklar ameliyat veya<br />
tedavi için Ġsrail hastanelerine getirilmekte.<br />
Çocuklar ameliyat edilip sağlıklarına<br />
kavuĢturulduktan sonra ailelerine teslim<br />
edilmekte.<br />
Yahudi karĢıtları, nedense, Ġsrail’in bu<br />
insancıl yüzünü bilmezler veya görmek<br />
istemezler.<br />
Gönül isterdi ki, bizi vahĢetle<br />
suçlayanlar, Ġsrail askerinin isteyerek çocuk<br />
öldürmediğini nihayet anlasınlar ve<br />
görsünler ki, biz çocukları yaĢatmayı iyi<br />
biliriz.<br />
5
Amerika’da Utah Üniversitesi eğitim<br />
görevlisi Prof. Turhan Yavuz,<br />
2 3 . Ar a l ı k . 2 0 0 9 g ü n ü B a r - Ġl a n<br />
Üniversitesinde, BESA (Begin Sedat<br />
Stratejik Etüdler Merkezi)’da, Türkiye’nin<br />
Ġsrail’e karĢı yeni siyaseti konusunda bir<br />
konferans verdi.<br />
Türkiye’nin Ġsrail’e karĢı siyasetini, 5 yıl<br />
Malezya’da kalan DıĢ ĠĢleri Bakanı Ahmet<br />
Davutoğlu’nun yönlendirdiğini söyleyen<br />
Prof. Yavuz, özetle Ģöyle devam etti:<br />
”Türkiye-İsrail gerginliğinin gelmesi<br />
bekleniyordu. 1990‟larda, Türkiye‟nin<br />
İsrail‟e ihtiyacı vardı. Bugün ise,<br />
Türkiye‟nin geniş pazarlara ihtiyacı var.<br />
İslam taraftarı yeni elit tabakalarda,<br />
AB‟nin Türkiye‟yi kabul etmek<br />
istememesine sevinenler dahi var. Bu,<br />
onlara, yeni pazarlar aramak için bir<br />
neden oluşturmakta. Türkiye‟nin artık<br />
Amerika‟daki Yahudi lobisine ihtiyacı yok.<br />
Türkiye bugün kendine daha çok<br />
Ġsrail Televizyonu Kanal 2’nin popüler<br />
muhabir ve yorumcusu Arad Nir<br />
2.ġubat.<strong>2010</strong> akĢamı <strong>Türkiyeliler</strong> <strong>Birliği</strong>nin<br />
Bat Yam’daki Kültür Merkezinde<br />
Gazetecilik ve Türkiye ile ĠliĢkiler<br />
konusunda bir konuĢma yaptı.<br />
Türkiye’ye çok sık giden, Ġstanbul ve<br />
Ankara’da pek çok arkadaĢı olan Türk<br />
dostu Arad Nir, halen çok gergin olan<br />
Türkiye-Ġsrail iliĢkilerinin bir kıvılcımla<br />
yeniden alevlenebileceğini ve daha kötü<br />
sonuçlara neden olabileceğini, bu gergin<br />
havanın da yakında pek düzelemeyeceğini<br />
söyledi. DıĢ ĠĢleri Bakan Yardımcısı Danı<br />
6<br />
BESA’da Prof: HAKAN YAVUZ’un Konferansı<br />
Tel-Aviv Üniversitesinin 6.Ocak.<strong>2010</strong><br />
günü düzenlediği panelin ilk bölümünde,<br />
Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve<br />
Siyasal Bilgiler Bölümü öğretim görevlisi<br />
Prof. Ergün Özbudun, Türkiye BaĢbakanı<br />
Recep Tayip Erdoğan’ın isteği üzerine<br />
yeni bir anayasa düzenleyecek akademik<br />
heyetin baĢına getirildiğini, fakat, etnik ve<br />
dinsel sektörlere bölünmüĢ Türk<br />
toplumunda demokratik bütünleĢmeyi<br />
sağlayacak türdeki bu anayasa taslağının<br />
hiçbir zaman halkın bilgisine<br />
getirilmediğini söyledi.<br />
”Türkiye‟nin Yeni İsrail Siyaseti”<br />
güvenmekte. R.T. Erdoğan, Mısır‟da,<br />
Mubarek‟ten daha popüler. Arap<br />
ülkeleriyle ekonomik ilişkiler arttıkça,<br />
İsrail‟e karşı tutumu düzelmeyecek, tersine<br />
daha kötüye gidecektir. Türkiye‟de bugün,<br />
İsrail‟in Gaza‟da gerektiği gibi<br />
davranmadığı inancı var. İsrail‟e sözle<br />
saldırmanın hiçbir maliyeti yok. Tersine,<br />
gerek yurt içinde, gerekse İslam<br />
dünyasında, daha popüler olunuyor.”<br />
Konferanstan sonra dinleyicilerin<br />
sorularını yanıtlayan Prof. Yavuz,<br />
aĢağıdaki noktaları dile getirdi:<br />
-Türkiye’nin Suriye ile iliĢkilerini<br />
artırması, hem Türkiye, hem de Ġsrail için<br />
iyidir.<br />
-Türkiye’deki antisemitizm cehaletten<br />
kaynaklanıyor.<br />
-Toplum dinci olabilir, fakat hükümetin<br />
laik anayasaya bağlı kalması gerekir.<br />
-Amerika’daki Yahudi kurumlar,<br />
Türkiye’deki antisemitik söylemlere “Artık<br />
TV Muhabiri ARAD NĠR Aramızdaydı.<br />
Ayalon’un Büyükelçi Çelikkol’a gösterdiği<br />
yakıĢıksız davranıĢa da değinen Nir,<br />
kendisine iletilen olayla ilgili kasetin<br />
gösterime sokulmasının bir gazetecilik<br />
görevi olduğunu savundu.<br />
Gazetecilik konusunda, gazetecilerin<br />
bazen aslı olmayan olayları gerçekmiĢ gibi<br />
gösterebildiklerini söyleyen Nir , Türkiye<br />
ile iliĢkilerin normal seviyede<br />
sürdürülmesinin her iki ülkenin çıkarına<br />
olduğunu, Ġstanbul kitapçılarında rafların<br />
antisemitik yayınlarla dolu olmasına<br />
rağmen, bu kenti Paris’e tercih ettiğini<br />
vurguladı.<br />
KonuĢmasından sonra kendisiyle<br />
görüĢtüğüm Prof. Özbudun, Türkiye’deki<br />
Yahudi toplumunun duygularıyla çok<br />
ilgilendiğini belirterek Ģunları söyledi:<br />
“R.T.Erdoğan sözlerini pek diplomatik<br />
olmayan bir tarzda söyleyebilir. Fakat o,<br />
antisemitizmin bir suç olduğunu iki kez<br />
beyan eden ilk Başbakandır. Türkiye‟de<br />
Yahudi toplumuna büyük hayranlık vardır.<br />
Onların Türkiye‟den ayrılmasını hiç kimse<br />
istemez. Tersine onların çoğalmasını<br />
isterler.”<br />
Panelin ikinci bölümünde Ġsrail’in bir<br />
Prof. Hakan Yavuz<br />
yeter” demeli.<br />
-ĠliĢkilerin yalnız diplomatlar arasında<br />
değil, iki halk arasında olması lazım.,<br />
-Ġsrail’in R.T.Erdoğan’nın söylediklerine<br />
mukabele etmemesi yerinde bir tutumdur.<br />
-Orta Doğuda, her an, her Ģey<br />
değiĢebilir.<br />
Arad Nir<br />
T.A. ÜNĠVERSĠTESĠNDE PANEL<br />
Bilkent Üniversitesinden Prof. Ergün Özbudun’un da Katıldığı Panelde<br />
“Demokrasi, Anayasa ve Laiklik” Ġrdelendi.<br />
anayasa gereksinimi görüĢüldü. Jerusalem<br />
Ġbrani Üniversitesinden Prof. David<br />
Kretzmer , Yüksek Mahkeme kararlarının<br />
dahi temel insan haklarıyla ilgili<br />
kararlarının uygulanmadığı bugünkü<br />
ortamda hazırlanacak bir anayasa<br />
istemediğini söylerken, “ADALAH”<br />
Müdürü Hassan Jabareen de,<br />
Knesset’teki Arap milletvekillerinin,<br />
Filistinlilere dönüĢ hakkı vermeyeceği<br />
için, anayasa tasarısını devamlı<br />
engellediklerini söyledi.<br />
Tina Pesah
KADıN GÖZÜYLE<br />
Azmin Meyvesi<br />
Edith Hason<br />
Gerek okul sıralarında, gerek daha sonraları,<br />
Yunus Emre’nin Ģiirlerini, Ģarkılara, türkülere<br />
ilham kaynağı olan dizelerini hep zevkle<br />
okudum, dinledim.<br />
13cü yüzyılda yaĢamıĢ sufi derviĢ, halk<br />
ozanı Yunus Emre, medeniyetlerin beĢiği olan<br />
Anadolu’dan seslenirken, sevgiyi, hoĢgörüyü,<br />
aynı zamanda derin felsefi görüĢlerini yansıtan<br />
bir hazinedir.<br />
Tasavvuf Ģiirlerinin Yahudi Ģairlere, Yahudi<br />
yazılarının da tasavvuf Ģairlerine etkisi<br />
yadsınamazken, Yunus Emre’nin insancıl<br />
yaklaĢımı her zaman için geçerli: Kendi<br />
özünden arınarak, olanca güçle Tanrı’ya<br />
yaklaĢmak, Tanrı’yı severken Tanrı’nın<br />
yarattığı insanı sevmek, hoĢ görmek!<br />
”Hepimiz biriz!” dercesine Yunus Emre<br />
düĢüncelerini ne güzel belirtiyor bize:<br />
Biz kimseye kin tutmayız<br />
Ağyar dahi dosttur bize<br />
Nerde ıssızlık var ise<br />
Mahalle vü şardır bize.<br />
Adımız miskindir bizim<br />
Düşmanımız kindir bizim<br />
Biz kimseye kin tutmayız<br />
Kamu alem birdir bize.<br />
Bu dizelerle Yunus Emre, insanlar arası<br />
farkı yok sayarak, pek çok özlenen sevgiyi ve<br />
barıĢı terennüm etmekte.<br />
Elimdeki “Yunus Emre’nin Sufi ġiirleri<br />
Antolojisi”nin Ġbraniceye çevrilmiĢ kitabını<br />
heyecanla okuyorum ve bütün kalbimle “Kol<br />
Hakavod!” diyorum.<br />
BaĢta çok değerli Sayn Denis Ojalvo,<br />
yazılarını takdirle okuduğumuz Sayın Selim<br />
Amado ve değerli oldupu kadar da mütevazı<br />
Dr. Avraham Mizrahi’yi, ne kadar kutlasak az!<br />
Bu seçkin ekip çalıĢmasından güzide bir eser<br />
yaratarak bir ĠLK baĢardınız. Çeviri yapmak<br />
bayağı zor bir iĢ. Hele hele Ģiir olunca daha da<br />
müthiĢ bir emek ister.Yunus Emre’yi kendi<br />
Türkçesinden okumak bir baĢka, Ġbranicesini<br />
okumak bir baĢka güzel! Tüm Ģiirlerin derin<br />
anlamlarından öte, müzikalitesi de hiç<br />
kaybolmamıĢ çeviride. Tersine, daha da<br />
anlamlı olmuĢ. Tek kelime ile mükemmel bir<br />
eser!<br />
Hatırlıyorum, yaklaĢık 3-4 yıl önce eĢim<br />
hastanede ameliyatlı yatarken, Dr. Avraham<br />
Mizrahi sık sık bizi ziyarete gelirdi. Bir gün,<br />
“Yunus Emre”yi Ġbraniceye çevirme<br />
projesinden bahsedince “Oh! Bayağı zor bir<br />
iĢ!” diye tepki göstermiĢtik.<br />
Azim, özveri, sebat ve mükemmel ekip<br />
çalıĢmasıyla neler neler yaratılabilirmiĢ!<br />
Ellerinize sağlık!<br />
“REKANATĠ“de YaĢamım<br />
Leyla Margunato Hulı<br />
2009yılının<br />
Ocak ayının 20ci<br />
günüydü. Obama Beyaz Saray’a<br />
taĢınırken, biz de Rekanati YaĢlılar<br />
Yurdunun ufak, sevimli dairesine<br />
yerleĢiyorduk.<br />
Eminim, Obama çifti çok<br />
heyecanlıydı. EĢim ve benim için aynı<br />
Ģeyi söyleyemeyeceğim. Gerçi<br />
duygularımızı kendimize saklamaya<br />
çalıĢtık ama, ikimizin de kendimize göre<br />
ayrı ve karıĢık duygularımız vardı.<br />
Binaya girdik ve …. Büyük sürpriz!<br />
Çiçekler ve kucaklamalarla karĢılandık!<br />
Buradaki ilk günümüz ĢaĢırtıcıydı ve<br />
bundan sonraki hayatımızın henüz<br />
baĢlangıcıydı.<br />
Hizmet kadrosu inanılmaz derecede<br />
güleç yüzlü, sabırlı, sıcak ve sevimli<br />
insanlar… Hepsi bir arada! Gerçekten<br />
de, bu olağanüstü mekanda ilk gün<br />
duyduğum ve sonradan da devam eden<br />
izlenimlerimi nasıl anlatacağımı<br />
bilemiyorum.<br />
Muhakkak ki bu baĢarının en büyük<br />
payı Yurdun Müdürü Roni Aranya’ya<br />
ait. Roni, bu hizmet ordusunun baĢını<br />
çeken, her Ģeyin düzenli yürümesini<br />
sağlayan, iyi niyet sahibi ve her tarafta<br />
Ģefkat dolu bir hava estirebilen bir insan!<br />
Elinde daha fazla maddi olanakları<br />
olsaydı, eminim, gizemli gücünü daha<br />
da çok kullanabilecekti.<br />
Bu çok değiĢik yaĢam tarzına<br />
geçiĢimiz çok zor bir devre olabilirdi.<br />
Fakat, her biri kendi alanında uzman<br />
olan elemanların yardımı bize bu<br />
zorlukları yaĢatmadı.<br />
Bugün, aniden, bir tüm yılın<br />
geçtiğinin farkına vardık. Doğru karar<br />
verdiğimiz için Ģanslı olduğumuza<br />
inanıyorum.<br />
Yemekler, aynı evimizde yemeğe<br />
alıĢık olduğumuz türden. Çok<br />
sevmediğiniz bir yemek gelirse, yerine<br />
baĢka bir çeĢit almak mümkün.<br />
AkĢamları eğlence programları var.<br />
Fakat, gündüzleri, genelde değiĢik<br />
arkadaĢlarla çevrili olduğumuzdan,<br />
odamıza çekilip televizyon, bilgisayar<br />
veya kitaplarımızla vakit geçirmeyi<br />
yeğliyoruz.<br />
BaĢta, buradaki insanları yaĢlı, baston<br />
veya yardımcı araçlarla yürüyen engelli<br />
varlıklar gibi gördüm. Fakat kısa<br />
zamanda, onlar benim arkadaĢlarım<br />
oldu. Bu buruĢuk fakat ilginç yüzlerin<br />
her birinin, aĢabildiği zor bir hayatı<br />
vardı. Bir çoğu, varlık veya imtiyaz<br />
sahibi olmadan dahi eziyet dolu bir<br />
yaĢamda pek çok engeli yenebilmiĢti.<br />
Onlar artık benim arkadaĢlarımdı. Bana<br />
gerçek dostluk ve sıcaklık gösteren bu<br />
insanlara “arkadaĢ” demekten gurur<br />
duyuyorum.<br />
Odamızın açıldığı avluya “bahçem”<br />
demek isterdim. Ne yazık ki, yarı avlu,<br />
yarı bahçe olan bu kısım rüyalarımdaki<br />
bahçe değil. Ama her Ģey mükemmel<br />
olamaz ki! Yine de orada oturmaktan,<br />
fizik tedaviye giderken önümden<br />
geçenlere tebessüm etmekten, henüz<br />
isimlerini dahi öğrenemediğim<br />
kimselerle kısa sohbetlerden büyük zevk<br />
alıyorum.<br />
Birkaç hafta önce, soğuk algınlığım<br />
nedeniyle dıĢarıya çıkamamıĢ, hatta<br />
avluya açılan kapıyı dahi açamamıĢtım.<br />
Kapıyı bir hanım arkadaĢ çaldı. Sonra,<br />
bir kadın daha… Az sonra bir kadın<br />
daha… Hepsi de beni merak etmiĢ,<br />
sabahları güler yüzle onlara verdiğim<br />
“Günaydın”ı özlediklerini söylüyordu.<br />
ĠĢte bütün bu insanların, hayatımı<br />
zenginleĢtirdiklerini düĢünüyorum.<br />
EĢim ve ben, özel ihtiyaçlarımıza<br />
doğru çözüm bulduğumuz için Tanrıya<br />
Ģükrediyoruz. Bu noktada, fevkalade iyi<br />
doktor ve hemĢireleri zikretmem lazım.<br />
Bize gösterdikleri ilgi ve ettikleri<br />
yardım, bence, beklenen salt görev<br />
anlayıĢının çok ötesinde.<br />
Daima güler yüzlü, daima etkili<br />
sosyal asistanlar,yemek salonu<br />
görevlileri, hep feragatla hizmet<br />
vermekte. Bu liste daha uzayabilir.<br />
Rekanati YaĢlılar Yurdundaki her<br />
elemana ve bütün sakinlerine, bu yerdeki<br />
günlerimizi sevimli kıldıkları ve ileriye<br />
hep olumlu bakmamızı sağladıkları için<br />
teĢekkür ediyorum.<br />
7
Geçtiğimiz yılın akılda en fazla kalan<br />
konularından sizlere bir demet sunuyoruz:<br />
1. Ġsrailli,Ürdünlü ve Filistinli sağlık<br />
görevlilerinin Domuz Gribi konusundaki<br />
müĢterek çalıĢmaları.<br />
Altı sene evvel bulaĢıcı hastalıkları<br />
müĢtereken önlemek ve kontrol altına<br />
almak amacıyla kurulan örgüt geçtiğimiz<br />
sene de çalıĢmalarını böyle bir salgından<br />
korunmak üzerine yoğunlaĢtırdı.<br />
2. Haifa Ģehrindeki Ziv Sağlık<br />
Merkezinde çalıĢan Dr. Nimer Assy’nin<br />
bulgularına göre günde 1 litreden fazla<br />
tatlandırılmıĢ meĢrubat ,(Kolalar,<br />
CO2lu içecekler, taze sıkılmıĢ meyve<br />
suları gibi) içen kiĢilerin karaciğer<br />
yağlanmasına yakalanma olasılığı,<br />
içmeyenlere oranla 5 misli fazla.<br />
AraĢtırma sonuçlarına bakılırsa bu<br />
meĢrubatlardaki fruktoz direkt olarak<br />
karaciğere giderek yağlanmaya sebebiyet<br />
veriyor, yağlanma olayı ise ilerde çeĢitli ve<br />
çok ciddi hastalıklara yol açabiliyor.<br />
3. T e l A v i v Ü n i v e r s i t e s i<br />
Profesörlerinden Malka Cohen Armon’un<br />
bulduğu bir bileĢim, sağlam hücrelere<br />
8<br />
SARAYA’da Resepsiyon<br />
2009<br />
2009 yılını uğurlayıp <strong>2010</strong> yılını karĢılama<br />
vesilesiyle, T.C. Tel-Aviv Büyükelçiliği tarafından<br />
27.Aralık.2009 günü, Yafo’daki Saraya Türk Kültür<br />
Merkezinde bir resepsiyon düzenlendi.<br />
Bazı ülke elçi ve temsilcileri, gazeteciler,<br />
Büyükelçilik mensupları ve Derneğimiz<br />
temsilcilerinin hazır bulunduğu bu resepsiyonda,<br />
Türkiye’nin yeni Büyükelçisi Ahmet Oğuz Çelikkol<br />
pek çok konukla tanıĢma fırsatını bulmuĢ oldu.<br />
Resimde, Büyükelçi Ahmet Oğuz Çelikkol,<br />
Derneğimiz BaĢkanı Momo Uzsinay ile birlikte bu<br />
resepsiyonda görülüyor.<br />
Yılının Ardından<br />
Bondi Çakım<br />
dokunmadan, kanserli hücreleri 48-72 saat<br />
arasında etkisiz hale getirebiliyor. Üzerinde<br />
çalıĢmaların sürdürüldüğü bileĢimin ilk<br />
uygulamasının kadınlardaki göğüs<br />
kanserinde kullanılacağı alınan bilgiler<br />
arasında.<br />
4. Ġsrail’in en önemli ilk on alet icadı.<br />
Günlük yaĢamımızı kolaylaĢtıran<br />
buluĢlar arasında DiskOnKey, Powermat,<br />
Eye-Fi (dijital resimleri telsiz sistemde<br />
web’e yükleme olanağı), Ctera (USB hard<br />
drıve sayesinde data depolama merkezine<br />
dönüĢüm) sayılabiliyor.<br />
5. Cupron:<br />
Bakır bileĢimli bu madde yastıklarda<br />
uygulandığında gece siz yatarken<br />
yüzünüzdeki kırıĢıklıkların azalmasına<br />
neden oluyor.<br />
Yine aynı bileĢim latexli eldiven veya<br />
maske olarak kullanıldığında grip<br />
mikrobundan sizleri koruyor.<br />
ġu andaki çalıĢmalar HIV virüsü taĢıyıp<br />
da bebeklerine süt veren annelerın<br />
göğüslerine takılarak bebeklerın AIDSe<br />
karĢı korunabilmeleri yönünde.<br />
6. Beeologics Ģirketinin geliĢtirdiği bir<br />
aĢı, arıları Colony Collapse<br />
Order sendromundan kurtararak onların<br />
kitleler halinde telef olmalarına engel<br />
oluyor.<br />
7. Uykusuzluğa son:<br />
Ġsrailli Neurim Pharmaceutıcals’ın<br />
geliĢtirdiği Circadin isimli ilaç kademeli<br />
olarak melatonin salgılayarak ve hiç bir yan<br />
etkiye meydan vermeden rahatça<br />
uyumanızı sağlıyor.<br />
8. Ġbrani Üniversitesine bağlı bir<br />
araĢtırmacı, görme engellilerin<br />
seslerle görmelerini sağlıyor!<br />
9. GüneĢ enerjisi teknolojileri:<br />
Yine geçen sayılarımızdan birinde<br />
dünyamızın çehresini değiĢtirebilecek yedi<br />
tane değiĢik güneĢ enerjisi teknolojisinden<br />
söz etmiĢtik.<br />
10. Medigus ġirketi, Tower<br />
Semiconductors Ģirketinin de iĢbirliğiyle<br />
dünyanın en küçük tıbbi kamerasını<br />
geliĢtirdi.<br />
Endoskop’a takılabilen bu 0.05 inç<br />
büyüklüğündeki kamera, bu sayede, pahalı<br />
ve bazen de riskli olabilecek muhtelif tıbbi<br />
müdahalelerin yerini alabilecek.<br />
TÜRKĠYE’YE BEDAVA UÇUġ !<br />
Türk Hava Yolları Derneğimize, her ay,<br />
Türkiye’ye gidiş-dönüş bir uçak bileti hediye etmektedir.<br />
Bu ücretsiz biletin sahibi, iki ayda bir düzenlenecek bir<br />
kura ile saptanacaktır.<br />
-Birinci çekiliş, Derneğimize 2009 aidatını ödemiĢ<br />
üyelerimiz arasında, 7.Nisan.<strong>2010</strong> günü saat 20.00’de<br />
yapılacaktır.<br />
Çekilişi takiben BESA Stratejik Etüdler Merkezi<br />
Müdürü Prof. Efraim Ġnbar’ın “Orata Doğuda siyasal<br />
geliĢmeler” adlı bir konferansı yer alacaktır.<br />
- Ġkinci çekiliĢ, <strong>2010</strong> aidatını 9.Mayıs.<strong>2010</strong> gününe<br />
kadar ödemiĢ üylerimiz arasında 24.Mayıs.<strong>2010</strong> günü saat<br />
20.00’de yapılacaktır.<br />
ÇekiliĢi takiben Sosyal Refah Bakanı Itshak<br />
Herzog’un “Göçmenlere destek” konulu konferansı yer<br />
alacaktır.<br />
Tüm üyelerimize İyi Şanslar dileriz.<br />
www.turkisrael.org
Bebeğiniz zayıf<br />
(prematüre)mı doğdu?<br />
Günde yarım saat Mozart dinletin.<br />
Dr.Dror Mandel ve ekibi tarafından<br />
T e l A v i v S o u r a s k y T ı p<br />
Merkezinde yapılan araĢtırmalarda,<br />
günde yarım saat Mozart dinletilen<br />
pramatüre bebeklerin daha çabuk kilo<br />
aldıkları gözlemlendi.<br />
Bebeklerin daha çabuk kilo almaları<br />
onların evlerine daha erken taburcu<br />
MAVĠ - BEYAZ<br />
olmalarını sağlıyor. Bu Ģekilde<br />
bebeklerin hastane ortamında bir hastalık<br />
kapmaları olasılığı da düĢürülmüĢ<br />
oluyor.<br />
Yapılan tahminlere göre Mozart’ın<br />
yatıĢtırıcı musikisi bebeklerin daha az<br />
enerji sarf etmelerine ve dolasıyla daha<br />
çabuk kilo almalarına olanak sağlıyor.<br />
Yüzyılımızın sıvısını korumak için:<br />
21 nci yüzyılın sıvısının kara altın,<br />
petrolün mü, yoksa Ģeffaf altın, suyun<br />
mu olacağı belki tartıĢılabilir.<br />
Ġsrailli su ölçme ve su kaynakları<br />
yönetme Ģirketi Arad grubu ikinci<br />
seçeneği koruma yolunda kolları sıvamıĢ<br />
durumda.<br />
ġirketin geliĢtirmiĢ olduğu bir uçucu<br />
cihaz Ģehrin su Ģebekelerinde su kaçıran<br />
boruları tespit edip %20 kadar su<br />
tasarrufu sağlıyor.<br />
Örneğin, New York Ģehrinde tüketilen<br />
su miktarının %45’i su kaçaklarından<br />
ileri geliyor. 800 gram ağırlığında olup<br />
900 feet yüksekliğe çıkabilen<br />
alet Ġsrail’de bir pilot bölgede<br />
yapılan denemelerde tam %23 lük bir su<br />
tasarrufu sağladı.<br />
Belediyelerine çok fazla su parası<br />
ödediklerini iddia eden okurlarımıza<br />
duyurulur!<br />
Uykusuzluk Çekenlere Müjde!<br />
Geleneksel uyku haplarına artık gerek<br />
kalmayacak.<br />
Pek çok kimsenin kullandığı alıĢılmıĢ<br />
uyku haplarının bağımlılık, kısa süreli<br />
hafıza kaybı, halsizlik gibi yan etkileri<br />
olduğu biliniyor. Bu yan etkilerin zararı,<br />
hapların neden olduğu uykunun verdiği<br />
faydadan daha fazla.<br />
Ġsrail’de, Neurim Pharmaceuticals<br />
Ģirketinin ürettiği CIRCADIN adlı ilaç,<br />
hiçbir yan etki göstermeden vücudun<br />
doğal süreçlerinin çalıĢmasını sürdürmek<br />
suretiyle rahat ve vücudu önceki<br />
zindeliğine kavuĢturan bir uykuya neden<br />
oluyor.<br />
Tel Aviv Üniversitesindeki<br />
Nörobioloji laboratuarında 1992’den beri<br />
araĢtırmalarını sürdüren Nöroloji uzmanı<br />
Prof. Nava Zisapel, 10 yıllık bir<br />
araĢtırma ve deneyimlerden sonra hayata<br />
geçirdiği bu ilacı, Ģimdi eĢiyle birlikte<br />
kurduğu NEURĠM laboratuarında<br />
üretiyor.<br />
Diğer ilaçlar beyinin çalıĢmasını<br />
örtbas ederken, Circadin, vücudu uykuya<br />
hazırlayan Melatonin hormonlarını<br />
tedrici bir Ģekilde üretmektedir. YaĢ<br />
ilerledikçe, beyin, Melatonin üretimini<br />
azaltabildiği gibi, depresyon, heyecan,<br />
zayıflık gibi olgular, bu üretimi<br />
durdurabilmektedir. Circadin, aynı<br />
beyin bezleri gibi görev görmekte,<br />
tedrici olarak Melatonin üreterek<br />
geceleri uyumayı, gündüzleri de zinde<br />
olarak çalıĢmayı sağlayabilmektedir.<br />
Circadin’in, Amerika’daki FDA<br />
kurumu tarafından yakında onaylanması<br />
bekleniyor. 2007 yılından beri Ġsrail’de<br />
satılmakta olan bu ilaç, pek çok Avrupa<br />
kentinde de piyasaya girmiĢ durumda.<br />
Derleyen: Bondi Çakım<br />
Domuz gribine<br />
dur ihtarı!<br />
Ġbrani Üniversitesine bağlı Yissum<br />
AraĢtırma GeliĢtirme ġirketi, H1N1 virüsünü<br />
15 saniyede etkisiz hale getiren bir el<br />
sterilizatörü geliĢtirdi. Prof. Elka Touıtou’nun<br />
çalıĢmasının ürünü olan cihaz halen prestijli<br />
FDA onayını almıĢ durumda.<br />
Ürünün ismi Ethoclean. BileĢiminde zararlı<br />
hiçbir madde yok. Ayrıca doğa dostu.H1N1 in<br />
yanısıra Hepatitis ve bazı norovirüsleri de<br />
etkisiz hale getirebiliyor.<br />
Filistinli ve Ġsrailli<br />
ebeler anne adaylarının<br />
hizmetinde<br />
2004yılında<br />
kurulan ve proje<br />
koordinatörlüğünü Gomer Ben Moshe ve<br />
Aısha Saifinin yaptıkları bir ekip, anne<br />
adaylarının güvenli ve doğal doğum<br />
yapmalarını<br />
çalıĢıyorlar.<br />
sağlamak amacıyla birlikte<br />
Batı ġeria’daki Mithaloon Doğum Merkezi<br />
bu çalıĢmaların yapıldığı yerlerden biri.<br />
Buna göre dileyen anne adayları doktorsuz,<br />
ancak ebe nezaretinde mümkün olduğunca<br />
anestezi kullanmadan doğumlarını<br />
gerçekleĢtirebiliyorlar. Bu arada, Filistin ve<br />
Ġsrailli ebeler de onları birleĢtiren öğelerin<br />
ayıranlardan daha çok olduğunu zamanla idrak<br />
edebiliyorlar.<br />
TÜRKĠYELĠLER BĠRLĠĞĠ<br />
(HĠTAHDUT YOTSEY TURKĠYA)<br />
BÜLTEN’i<br />
ĠSRAĠLDEKĠ TÜRKĠYELĠLERĠN YAYIN ORGANI<br />
Rotchild Str. 24 Bat-Yam 59381<br />
Tel.: 03-6582936 Fax: 03-6573894<br />
Yayın koordinatörü : Nesim GüveniĢ<br />
Ġbranice: Niza Dori - Orit Salinas<br />
Bilgisayar Tasarım : Derya Ballı<br />
ĠLETĠġĠM : Nesim GüveniĢ (Yarden Str.26 Ramat-Hasharon 47204)<br />
Tel : 03-5401945 Fax: 072-2363144<br />
E-mail : guven@zahav.net.il veya hitahdut@turkisrael.org<br />
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Gönderilen yazılar, basılmasa dahi iade edilmez.<br />
Ücretsiz dağıtılır. Internet sitemiz: www.turkisrael.org<br />
9
Türkiye Paviyonu (S. 1‟den devam)<br />
ve ürünlerini tanıtma açısından iyi bir<br />
seçimdi.<br />
Paviyonun en ilginç bölümlerinden biri<br />
Ebru köĢesiydi. Özellikle Ġsraillilere<br />
tamamen yabancı olan bu sanat türü<br />
Ġsrail’e artık “Ola HadaĢa” olarak<br />
yerleĢen RENETA SĠBEL YOLAK Türkçe<br />
dilinde yeni yapıtlar vermeğe devam<br />
ediyor. Son eseri “YaĢam Mucizesi”<br />
hakkında Reneta Sibel bize Ģunları söyledi:<br />
”Yaşam bize verilmiş bir hediyedir.<br />
İnsanoğlu yaradılışıyla, bir mucize!..<br />
Her gün yaşadıklarımız da birer<br />
„„MUCİZE‟‟..<br />
Bazı insanlar bu mucizenin farkına<br />
varamazlar ya da geç farkederler. Aslında,<br />
yaşamın her günü gizli mucizelerle<br />
10<br />
Ebru Sanatı gösterisi<br />
uzmanlarından Ankaralı Murat Elhan’ın<br />
herkesin gözü önünde yarattığı Ebru<br />
çalıĢmaları büyük ilgi topladı.<br />
Bu arada, Ġsrailli etnik müzik uzmanı Ġnon<br />
Muallem ve arkadaĢlarının çaldıkları Türk<br />
müziğinden örnekler ve bir DerviĢin Sema<br />
gösterisi, pek çok kiĢinin Türkiye Paviyonuna<br />
yönelmesine neden oldu.<br />
BağıĢ Sahiplerine Onur Tablosu<br />
Derneğimizin Bat-Yam’daki yeni lokalinin<br />
onarımı ve diğer çalıĢmaların gerçekleĢmesi<br />
amacıyla özel bağıĢlarda bulunan üyelerimiz<br />
onuruna lokalimizin lobisine konulan Onur<br />
Tablosu, 2.Aralık.2009 gecesi yapılan bir kutlama<br />
ile açıldı.<br />
Tabloda, bağıĢ sahiplerinin sarı plaketler<br />
üzerine kazılmıĢ isimleri yer almaktadır.<br />
Kutlama esnasında konuĢan BaĢkan Momo<br />
Uzsinay Derneğin çalıĢmalarına değinmiĢ ve<br />
bağıĢta bulunanlara teĢekkür etmiĢtir. Ardından<br />
SĠBEL YOLAK’ın Yeni Kitabı<br />
“YAġAM MUCĠZESĠ“<br />
konuĢan BaĢkan Vekili Nesim GüveniĢ, Onursal<br />
BaĢkan Moreno Margunato ve DanıĢma Kurulu<br />
BaĢkanı Selim Salti, toplanan bağıĢlarla yapılan<br />
etkinlikleri ve toplumumuz için faydalarını<br />
anlatmıĢlardır.<br />
Bu arada, konuĢmalardan etkilenen ve BağıĢ<br />
Levhasının baĢında yer alan Itshak Sagol, ilk<br />
yaptığı bağıĢı iki misline çıkardığını bildirmiĢ ve<br />
bu hareketi hazır bulunanların uzun alkıĢlarıyla<br />
karĢılanmıĢtır.<br />
doludur. Önemli olan bu mucizelerin<br />
farkına varabilmektir. Kimileri hayatın ve<br />
bu mucizelerin bilincine varır, kimileri de<br />
es geçer ve hayatını hoyratça kullanır.<br />
Hayatı ıskalamamak için hayatın<br />
bize sunduğu fırsatları yakalamalıyız.<br />
Unutmamalıyız ki hiç bir şey tesadüf<br />
değildir. Yaşamımızdaki herşey bu<br />
mucizenin sonucudur. İşte ben de bu<br />
kitapta, bize verilen „„YAŞAM‟‟ denen<br />
hediyeyi en anlamlı biçimde yaşamayı, onu<br />
korumayı, sevmeyi; sevmenin gücünü,<br />
Dervişin Sema gösterisi<br />
İnon Muallem ve arkadaşları<br />
Onur Tablosu<br />
Sibel Yolak, Şimon Peres‟le birlikte<br />
iyiliklerle güzelleştirmeyi „„Mucize<br />
Hikayeler‟‟ ile sizinle paylaşmak istedim.”
Ole’lerimizden Haberler :<br />
Son aylarda Türkiye’den bu ülkeye göç<br />
edenlerin sayısında bir artıĢ olduğunu, bu<br />
bağlamda da, <strong>Birliği</strong>mizin daha etkin<br />
yardımlarda bulunabilmesi için, “Göçmen<br />
Komisyonu”nu geliĢtirdiğini bir önceki<br />
sayımızda yazmıĢtık.<br />
Günbegün iliĢkimizi sürdürdüğümüz<br />
Yeni Göçmenlere, son 3 ay içinde,<br />
verdiğimiz maddi ve manevi destekten bazı<br />
örnekleri toplumumuzun bilgisine<br />
getirmeyi gerekli görüyoruz.<br />
Güney illerimizden birindeki bir “Ola<br />
HadaĢa” ve kızına gerekli olan psikolojik<br />
bakım ve bu iĢin lojistik kısmı<br />
yürütülürken, bir dizüstü bilgisayar ve<br />
diğer bazı maddi gereksinimler sağlandı.<br />
Bu arada, olanaklarımız elverirse, kızının<br />
yatılı okul masraflarının karĢılanmasına<br />
çalıĢılacak.<br />
Yürüme sorunu olan bir ole’mize özel<br />
ayakkabı tabanı sağlandı.<br />
Aliya yaptıktan hemen sonra bir bebek<br />
sahibi olan göçmen çiftimizin yeni doğan<br />
yavrularının ilk gereksinimleri<br />
Derneğimizce karĢılandı.<br />
Çok çocuklu ve çocuklarından birisinin<br />
lösemi tedavisi gördüğü bir aileye bu zor<br />
günlerinde önce manevi, sonra da maddi<br />
destek verildi.Yine bir güney ilimizdeki bu<br />
ailenin Tel-Aviv’de tedavi görmesi gereken<br />
çocukları için önemli bir lojistik destek<br />
gerekmekte olduğundan, gerek örgütümüz<br />
gerekse bazı hayırsever üyelerimiz ailenin<br />
bu zor günlerinde kendilerine azami ilgiyi<br />
göstermeye ve onları yalnız bırakmamaya<br />
çalıĢmaktadırlar.<br />
Örgütümüz, üyelerinin gereksinim<br />
duymadıkları muhtelif eĢyaları da<br />
toplayarak yeni ülkedeki ilk günlerinde,<br />
fazla masraf yapamayan veya yapmak<br />
istemeyen Ole’lere de bu konuda yardımcı<br />
olmaktadır. Bu meyanda, Hertsliya’daki bir<br />
Ola’mıza TV seti, çamaĢır makinesi, fırın<br />
ve mobilya, diğer bir Ole’mize TV, kanape<br />
ve elbise dolabı, yine diğer bir Ole’mize<br />
elbise dolabı bunlar arasında sayılabilir.<br />
Yurdumuza gelen Göçmenler her insan<br />
Beklediğimiz Güzel Jest<br />
Bundan 10 yıl önce Derneğimizden burs<br />
alan öğrencilerden RAFĠ ASHKENAZĠ,<br />
öğrenimini bitirdikten sonra mesleğini icra<br />
etmek üzere Ġngiltere’ye gitmiĢti. Rafi<br />
Ashkenazi kendisine yapılan iyilikleri<br />
unutmayan insanlardan biri olarak,<br />
bulunduğu Ġngiltere’den Derneğimize<br />
değerli bir bağıĢ göndermiĢtir.<br />
gibi hastalanmaktadırlar<br />
da.<br />
M e r k e z<br />
Ģehirlerimizden birinde,<br />
tek baĢına oturan bir<br />
Ole’miz de Ģu anda çok<br />
ciddi bir rahatsızlık<br />
g e ç i r m e k t e v e<br />
kendisinin, yemek dahil,<br />
tüm gereksinimleri<br />
hayırsever üyelerimiz<br />
tarafından günbegün<br />
k a r Ģ ı l a n m a k t a d ı r .<br />
R a h a t s ı z l ı ğ ı<br />
ç a l ı Ģ a b i l m e s i n i<br />
engellediğinden ve<br />
sosyal sigorta kurumu<br />
da devreye geç ve<br />
yetersiz bir Ģekilde<br />
girdiğinden, örgütümüz bu olayda ciddi bir<br />
ma d di destek verme zorunda<br />
kalmaktadır.<br />
Aliya Komitemiz üyeleri, Göçmen<br />
Ġntibak Merkezlerini devamlı olarak ziyaret<br />
etmekte ve Ole’lerimizin ilk adımlarında<br />
yanlarında olmaya çalıĢmaktadırlar.Yine bu<br />
merkezlerde, Hanuka Bayramı gibi<br />
vesilelerde partiler, kutlamalar<br />
düzenlenmektedir. (Son olarak, AĢdod’da<br />
düzenlenenv eğlence gecesinin ayrıntıları<br />
Bülten’imizin 5. sayfasında okunabilir.)<br />
Son Hanuka Bayramında AĢdod ve<br />
Batyam’da kutlamalar düzenlenmiĢ ve<br />
diğer merkezlerdeki Ole’lerimizn de<br />
katılımını sağlamak üzere kendilerine o<br />
gece için.lojistik destek sağlanmıĢtır.<br />
Son olarak aliya yapan birkaç Göçmen<br />
de YeruĢalayim’deki toplu törende yalnız<br />
bırakılmamıĢ ve kendilerine bürokrasi<br />
engellerinde rehber olunmuĢtur.<br />
Ole’lerimizin, lisanı bir an evvel<br />
öğrenebilmeleri için de üç arkadaĢımız<br />
gönüllü olarak, Derneğimiz bünyesinde,<br />
değiĢik seviyelerde kurslar açmıĢ olup,<br />
onlara bu önemli konuda yardımcı olmaya<br />
çalıĢmaktadırlar.<br />
Raanana’daki Göçmen Ġntibak<br />
Rafi’nin bu jesti, yaptıklarımızın boĢa<br />
gitmediğini kanıtlamıĢ ve biz Dernek<br />
yöneticilerini son derece mutlu etmiĢtir.<br />
Kendisine, bu sütunlardan, baĢarılarının<br />
devamı dileğiyle teĢekkür ediyor, bu jestin<br />
diğer burs alan öğrencilere örnek olmasını<br />
diliyoruz.<br />
Aşdod‟da Ole‟ler üyelerimizle birlikte eğlendiler.<br />
Merkezinde, Dr. Jeff. Rodrig, haftada bir<br />
kez, Ġbranice dersi vermekte, göçmenleri<br />
özellikle günlük konuĢmalara ve köklerden<br />
kelime üretmeğe alıĢtırmaktadır. Bu gruba<br />
katılmak isteyenler Dr. Jeff Rodrig’e<br />
0522-935742 numaradan ulaĢabilirler.<br />
Göçmenlerin değiĢik sorunlarına da çözüm<br />
bulmağa çalıĢan Dr. Rodrig, dil<br />
öğreniminin yeterli olmadığını, birkaç<br />
yardımcı olduğu takdirde, öğrenim gün ve<br />
saatlerinin artırılabileceğini söylemektedir.<br />
Bu sütunumuzdan, Ġbranice öğretimde<br />
etkili olabilecek üyelerimize çağırıda<br />
bulunuyoruz. Ġstekli üyelerimiz, Dr.<br />
Rodrig’e veya Derneğimiz idarecilerine baĢ<br />
vurabilirler.<br />
Ole’lerimizin gerek birbirleriyle<br />
kaynaĢmaları, gerekse her konuda haber<br />
a lıĢveriĢi n de b ul u nma l a r ı i çin<br />
Facebook’ta YALNIZ DEĞĠLĠZ baĢlıklı<br />
bir site açılmıĢtır.<br />
Ayrıca, Ole’lerimiz için çok önemli olan<br />
iĢ bulma konusunda da sitemizin insan<br />
kaynakları bölümü, yine gönüllü çalıĢan<br />
arkadaĢlarımız tarafından yönetilmekte ve<br />
O l e ’ l e r i m i z i n i s t i f a d e s i n e<br />
sunulmaktadır. (www.turkısrael.org)<br />
Ġsraildeki <strong>Türkiyeliler</strong> <strong>Birliği</strong><br />
Kozmetik Uzmanı (P.M.E.)<br />
Yüz bakımı<br />
Para-medikal bakım<br />
Refleksoloji, Masaj<br />
054-4429075<br />
11
12<br />
LADĠNO<br />
LADĠNO<br />
Besim Kohen avrio la tadrada en meldando un poema ke eskrivio<br />
Megi Malki sovre la publikasyon del diksionario Ladino-Ebreo i<br />
Ebreo-Ladino de Matilda Kohen Sarano.<br />
Moshe Shaul prezento sus empresyones de su partisipasyon al<br />
kongreso “Los Sefaradis del Oriente: de los Balkanes al Mediterráneo<br />
Oriental.” ke tuvo lugar en Madrid, el 25.Noviembre.2009 .<br />
Moshe Shaul deskrivió el komportamiento de los Espanyoles komo<br />
“Amistad mesklada de aborresimiento”. Durante 500 anyos no uvo<br />
ninguna relasyon entre los Espanyoles i los Djudios expulsados. En el<br />
siglo 19, el Senador Anjel Palido se persivio ke izieron yerro enverso<br />
los expulsados i demando al parlamento de dar la nasionalidad<br />
espanyola a los Djudios de los Balkanes. Ma esta demanda fue<br />
refuzada. En nuestro siglo, se avrieron los arkivos i vieron ke<br />
munchos diplomates ayudaron a los Djudios para ke kiten la Espanta i<br />
se salven de la enkizisyon. Oy, egziste en Espanya la voluntad de<br />
desvelopar las relasyones kon los Sefaradies i sus kultura. A esta fin,<br />
el governo Espanyol avrio institusyones “Cervantes” en munchas<br />
sivdades del mundo i la Casa Separad en Espanya. Este kongreso fue<br />
la ultima manifestasyon de estos esforsos kulturales.<br />
Al kongreso partisiparon 7 reprezentantes de los paizes Balkanes.<br />
Moshe Shaul apunto ke en ninguna parte de los dokumentos<br />
konsernando este kongreso no paso el nombre de Israel. Supozando ke<br />
el Ministerio del Exterior Espanyol no kijo mostrar ke tiene relasyones<br />
kulturales kon Israel, en lugar de Israel se empleo siempre la<br />
expresión “los Sefaradies del Mediterráneo-Oriental”.<br />
Moshe Shaul termino sus empresyones diziendo “Me alegri komo<br />
Sefaradi, ma me amargi komo Israeliano.”<br />
En la segunda partida del Salon, Zelda Ovadya avlo de las<br />
bendisyones i maldisyones en Ladino, ke son parte de nuestra vida de<br />
kada dia.<br />
Bien ke siertas bendisyones/maldisyones se perdieron kon el tiempo<br />
komo munchos uzos i kostumbres, egzisten ainda bendisyones para<br />
kada sirkonstensia : korte de fashadura, fiestas, hazinura, viaje, indo al<br />
echo, gizando, komiendo, indo a durmir, nasimiento, aniversarios,<br />
vejes, vistido nuevo, ets. Los partisipantes adjustaron tambien mas<br />
bendisyones i maldisyones.<br />
El 44en Salon de Ladino tuvo lugar el 8.Febraio.<strong>2010</strong> komo de<br />
uzo en el lokal de la Hitahdut Yotsey Turkiya en Bat Yam.<br />
Entre los partisipantes, aviyan doz kombidados de honor :<br />
Sr. Julio Martinez, Direktor del Instituto Cervantes de Tel-Aviv i<br />
Sr. Alberto Madrona enkargado de las aktividades kulturalas<br />
dela misma institusyon.<br />
Antes de empesar al orden del dia, Sr. Julio Martinez tomo la<br />
palavra para rengrasyar por ser kombidado a este Salon i adjusto:<br />
“Es un verdadero honor de bivir entre vozotros. Todo lo ke oyi<br />
sovre vuestra komunidad es poko de lo ke veyo. El karinyo ke me<br />
mostratesh me gusto mucho.”<br />
En su konfrensia del dia, Lea Alaluf mos izo konoser Aristide<br />
de Susa-Mendes, uno de los “Justos de las Nasyones” ke salvo<br />
miles de Judios de la mano de los Nazis.<br />
Aristide de Susa-Mendes nasyo en 1895 en una famiya<br />
aristrokrata de Portugal. Después de sus estudios, el fue nominado<br />
Kónsul General del Portugal en Bordeaux. Kuando los Almanes<br />
empesaron a entrar a Fransia en 1940, miles de Djudios se fuyeron<br />
LADĠNO<br />
LADĠNO<br />
Salon de Ladino (42) SALON DE LADINO (43)<br />
SALON de LADINO (44)<br />
En el Salon de Ladino del 4.Enario <strong>2010</strong> , la Prof. Aliza<br />
Ginio konto komo sobrevivió la lengua Judeo-Espanyol<br />
después de la expulsión de Espanya.<br />
Los ke kitaron la peninsula Iberika fueron ekeyos<br />
Djudios ke refuzaron de konvertirsen al Kristianismo.<br />
Siendo ke en los paizes europeos tambien el antisemitismo<br />
estava en un alto nivel, eyos emigraron al Norte Afrika,<br />
Italia, Dubrovnik i el Imperio Otomano. El Judeo-Espanyol<br />
se eskrivía en letras hebraikas. Es después de la publikasyon<br />
del Meam Loez ke empesaron a eskrivir kon letras Rashi. A<br />
parte del kavzo de Shabtay Tsvi, los reyes otomanos no<br />
intervinieron en las kestiones komunales de los Djudios.<br />
Ma, después del Tanzimat, koriente de modernismo en<br />
1840, los Djudios profitaron de munchos derechos i<br />
viajaron a Yerushalayim, se embezaron lenguas, lo ke era la<br />
yave para el modernismo. Empesaron a kitar jurnales i<br />
tradusir novelas famozas. Las mujeres ke meldavan estas<br />
novelas konosian muy bien Paris, Londres, St.Petersburg i<br />
India de estas lekturas. Ma, malhorozamente, eyos se<br />
alesharon de sus lengua maternal para entegrarsen en la<br />
sosiedad. Prof. Ginio termino su konferensia apuntando ke<br />
esto es el presyo de la modernidad.<br />
En la segunda partida de la tadrada, Matilda Kohen<br />
Sarano ekspliko la prosedura ke eya sigio para krear su<br />
diksionario Ebreo-Ladino, Ladino-Ebreo. Su padre le avia<br />
dicho de no empesar un diksionario porke es un yugo ke<br />
nunka se termina. Ma, esto era, Matilda remarko, antes la<br />
invension del komputador. Matilda empeso atrás 7 anyos<br />
sovre la demanda de la Universidad Hebraika de<br />
Yerushalayim i profito de muncha djente ke tienen<br />
vokabulario riko en Ladino para krear un diksionario lo mas<br />
kompleto posivle. Este diksionario kontiene 52.000 valores<br />
eskritas en Ebreo kon puntos i en Ladino kon aksentos.<br />
Bulten se aze un dover de felisitar Matilda Kohen Sarano<br />
por esta ovra tanto dezeada i ke sera de grande provecho a<br />
los estudiantes ansi ke a todos los Ladino avlantes.<br />
al Sud de la Fransia. La entrada del konsolato de Portugal en<br />
Bordeaux era kada dia yena de djente demandando viza para<br />
pueder salir del pais. Aristide no hesito a dar vizas o laisser-passer<br />
a todos los ke demandavan, violando ansi las instruksiones de su<br />
governo. Kuando el diktator Antonio Salazar le ordino de<br />
detenerse de dar viza, Aristide respondio: “Komo buen kristiano,<br />
yo lavoro según mi konsensia.” Asta el dia ke kito la Fransia para<br />
tornar a Portugal, Aristide kontinuo a dar vizas i salvo ansi miles<br />
de refujiados. En su pais, el fue djuzgado i kondanado a prezo.<br />
Kuando se libero, el no pudo profesar komo avokato i muryo a la<br />
edad de 59 anyos, prove i olvidado de todos.<br />
Es solo en 1987 ke el Governo Portugués rekonosyo las<br />
aktividades humanas de Aristide i le akordo ”post-mortem” La<br />
Lejion de la Libertad, kon ekskuzas a su famiya.<br />
Yad Vashem lo rekonosyo komo Justo de las Nasyones en<br />
1998.<br />
En el diario ke se topo después de su muerte, Aristide eskrivyo:<br />
) Kontinua en la p. 14(
LADĠNO<br />
El tradisyonal Maraton de Ladino<br />
organizado por el Sentro Naime i<br />
Yehoshua Salti por los Estudios de Ladino<br />
i su Kultura, tuvo lugar el 11.Enero.<strong>2010</strong><br />
en el auditorio Wohl de la Universidad<br />
Bar-Ilan delantre de una grande asistensia.<br />
Prof. Shmuel Rafael, Direktor del<br />
Sentro, avrio el Maratón deskriviendo el<br />
nivel alto ke esta institusyon alkanso i<br />
rengrasyo sus ayudantes ke organizaron<br />
este dia.<br />
Prof. Eliezer Tauber, Dekan de la<br />
Fakultad de Siensias Judaikas, apunto la<br />
importansia del Sentro de Ladino en esta<br />
Universidad i el lugar ke okupa la kultura<br />
Sefaradi en las relasyones kon los Judios de<br />
Turkiya.<br />
El primer konferensiante Dr. Yaron Ben<br />
-Naeh se konsentro en los testamentos de<br />
los Judios desde el siglo 16. Meldando un<br />
testamento del siglo 18, Dr. Ben-Naeh<br />
ekspliko ke de estos testamentos mos<br />
embezamos la formasyon de la famiya<br />
Judia ansi ke la importansia de los<br />
objektos ke eyos nesesitavan. Lo ke mas<br />
deshavan a los miembros de la famiya era<br />
dinero, djoyas, inmuebles, livros,<br />
vistimienta, tapetes i artikolos de kaza.<br />
Aviyan djente ke demandavan en el<br />
testamento de ser enterrados en<br />
Yarushalayim i akeyos ke permetian a sus<br />
espozas bivdas de kazarsen de nuevo.<br />
Dr. Orli Meron apunto al trokamiento<br />
demografiko en los Judios de Turkiya.<br />
Entre 1927 i 1945 bivian 85.000 Judios<br />
donde 48.000 en Istanbul i el resto en<br />
diferentes partes de la Anatolia. Después<br />
del pogrom de Trakya, la poblasión de este<br />
lugar abasho a unas kuantas famiyas.<br />
Komo no aviya bastante eskolas en el siglo<br />
19, los mansevos se ivan a la Europa para<br />
estudiar. Munchos no tornavan. Kon la<br />
avyertura de la Alliance Israelita, las<br />
mujeres tambien empesaron a estudiar i<br />
salir a lavorar. Kon la fundasayon del<br />
Estado de Israel, munchos ke sufrieron del<br />
Varlik Vergisi i los ke eran flakos<br />
ekonomikamente emigraron a este nuevo<br />
payis deshando en la Turkiya komo 20.000<br />
Judios.<br />
Dr. Rut Barzilay Lombrozo avlo sovre<br />
la mujer Judia en el Imperio Otomano,<br />
Eyas no tenian muncha instruksion i no<br />
salian muncho afuera, ma tenian un rolo<br />
muy importante en sus kazas. Los<br />
kazamientos se azian solo kon la<br />
aprobasyon de los parientes. Una ke no<br />
tenia ashugar no se puedia kazar. El dia de<br />
LADĠNO<br />
LADĠNO<br />
19en MARATON DE LADINO<br />
Grande Asistensia – Konferensias Enteresantes – Reushidad Kompleta<br />
lavado era fikso en kada kaza.<br />
Ma, kon la deklarasyon de la<br />
Republika Turka, la forma de<br />
bivir se troko muncho. La<br />
mujer dyo muncha importansia<br />
a los estudios i se izo mas<br />
independiente.<br />
Sara Pardo, kombidada de<br />
Izmir, konto la istoria de la<br />
komunidad Judia de Izmir ke<br />
se fundio en 1605 ansi ke la<br />
forma de bivir de los Judios<br />
asta nuestros dias. En el siglo<br />
17, esta komunidad kon una<br />
poblasión de 10.000 almas<br />
bivyó su perioda de gloria asta<br />
la aparisyon de Shabtay Tsvi ke<br />
kavzo la dekadensia. En el mismo siglo los<br />
imigrantes konversos ke yegaron de Europa<br />
kon ideas de la revolusyon Franses i<br />
muncho dinero kavzaron tambien<br />
konfliktos kon los Sefaradies de la sivdad.<br />
En el siglo 19, kon la fundasyon de las<br />
eskolas Alliance Israelite, los Judios se<br />
desveloparon mas i en el siglo 20<br />
empesaron a espartirsen en diferentes<br />
barrios de la sivdad. Empesaron a merkar<br />
bienes, terenos, kazas de invierno i de<br />
enverano. El komersante Izmirli es<br />
konosido komo honesto. El mentiene<br />
siempre su palavra, es lavoriozo i esta en<br />
buenas relasyones kon todos. La mujer ke<br />
estava dia entero en kaza, oy tiene el<br />
korasón en la kaleja., aziendo kompras,<br />
vijitando amigas i pratikando spor. Las<br />
madres se azen prostelas de los ijos para ke<br />
eyos reushken en sus estudios. Izmir es un<br />
paradiso. Si no ay un grande punchon,<br />
komo un evenimiento polítiko, no mos<br />
meneamos de Izmir. En la sinagoga Bet-<br />
Israel se organiza nochadas kulturales para<br />
el grande publiko. (En este punto, Sara<br />
Pardo sito munchos nombres ke<br />
kontribuaron a la kultura i al arte.) El<br />
konflikto Israelí-Palestiniano aze mas poko<br />
bruido en Izmir ke en Istanbul, porke los<br />
Judios son mas pokos en Izmir i el puevlo<br />
es mas aklarado i laiko.<br />
Sara Pardo termino en diziendo ke la<br />
komunidad de Izmir es famoza kon su<br />
hospitalidad, yena de vida, de karinyo, de<br />
kerensia, kon una historia rika ke mos da<br />
orgolyo de ser Judios.<br />
David Angel avlo sovre los Israelianos<br />
Turkanos ke kontribuaron al Estado de<br />
Israel sin azer muncho bruido. Todos los<br />
imigrantes ke vinieron de Turkiya se<br />
integraron en todos los kampos komo la<br />
Selim Salti<br />
LADĠNO<br />
armada, el komerso, la industria, la<br />
medisina i todas las siensias. El sito<br />
munchos nombres ke se adelantaron en sus<br />
ramos kon grande sukseso ma kon<br />
modestia. David apunto tambien los<br />
<strong>mart</strong>ires turkanos ansi ke komandantes<br />
renomados.<br />
Selim Amado tambien avlo sovre el<br />
mismo sujeto. El ekspreso ke los turkanos<br />
detuvieron sus identidad i guardaron sus<br />
uzos i kostumbres. Eyos no demandaron<br />
nada del governo i no se mesklaron en la<br />
polítika. Una grande partida de la manseves<br />
de Izmir, impresionada por el koryente<br />
sionista izyeron Aliya kon la fundasyon del<br />
estado i lo mas se instalaron en los<br />
kibutsim. Los imigrantes de 1970-1980<br />
eran de situasyon sosyo-ekonomika mas<br />
alta i kontinuaron la misma forma de bivir<br />
komo en Turkiya.<br />
Selim Amado ekspliko tambien siertas<br />
aktividades de la Hitahdut Yotsey Turkiya.<br />
Una Ola Hadasha de pokos anyos, Fiona<br />
Kohen, meldo un pasaje de un romanso de<br />
Orhan Pamuk, famozo eskritor Turko ke<br />
gano el primio Nobel de literatura atrás doz<br />
anyos.<br />
En la segunda partida del Maratón,<br />
Selim Salti fundador de la Fundasyon Salti<br />
i el Sentro de Ladino, ekspreso su plazer de<br />
toparse de nuevo kon sus konpatriotas. El<br />
apunto ke es un dover de renforsar las<br />
relasyones kon la Turkiya i kon la<br />
komunidad Judia de este pais. El termino<br />
sus palavras kon la esperansa ke este<br />
maratón kedara komo un rekuerdo<br />
inolvidavle.<br />
Prof. Moshe Kave, Prezidente de la<br />
Universidad, alavo la kontribusyon del<br />
Sentro Salti a la Universidad Bar-Ilan. El<br />
) Kontinua en la p. 14(<br />
13
14<br />
LADĠNO<br />
Rivka Amado<br />
Maraton<br />
disho ke la Universidad es orgolyoza de<br />
pueder desvelopar la kultura de Ladino.<br />
Esto es una revolusyon, adjusto Prof. Kave.<br />
En un intervalo musikal, Ariel Kafif<br />
tanyo en su kanun unos kuantos eshemplos<br />
de la musika Turka komposados por<br />
Ibrahim Misirli, kompozitor Judio en el<br />
Imperio Otomano.<br />
Sr. Inanç Özçakmak, Konsejero<br />
Kultural de Turkiya ke partisipo al nombre<br />
de la Ambasada Turka, tomo tambien la<br />
palavra para expresar los sentimientos de<br />
amistad ke el topo en este pais i adjusto ke<br />
las relasyones entre los Judios i los Turkos<br />
son muy ondas i ke la Turkiya sera siempre<br />
una segunda kaza para los Israelianos.<br />
Prof. Hanan Eshel, arkeologo konosido,<br />
konto la deskuvierta de una sinagoga del<br />
anyo 300 D.C. en el porto Mira en<br />
Anatolia. El artikolo ke el eskrivyó<br />
exklusivamente para nuestro BULTEN<br />
sovre esta deskuvierta esta en la partida de<br />
Ebreo en la ultima pajina.<br />
Tambien kombidado de Istanbul, el<br />
Salon de Ladino (44)<br />
LADĠNO<br />
Rivka Amado, Israeliana ke bive los anyos de<br />
alkavo en los Estados Unidos i es profesora de<br />
Siensias Polítikas en las universidades de Berkeley i<br />
Stanford, dio el mez pasado un konserto de kantes en<br />
Ladino, akompaniandose en tanyendo el piano,<br />
kastanyetas i panderiko ansi ke por doz taniedores de<br />
gitara, en el grupo de Ladino en Petah Ttikva.<br />
El repertorio de las kantikas fue bien eskojido i<br />
reprezento un enshemplo de la erensia i kultura<br />
djudeo-espanyola ke eya oyo en su famiya. Eya kanto<br />
las kantikas populares kon otras menos konosidas, ma<br />
no manko ermozas i amavles i kantes ke se<br />
LADĠNO<br />
Tadrada de kantes en Ladino<br />
Prezentada por Rivka Amado en Petah Tikvah<br />
) Kontinua de la p. 13(<br />
)<br />
Kontinua de la p.<br />
12(<br />
“Reushi a salvar mas de 30.000 personas.<br />
(Entre eyos 10.000 Djudios.) Akspto mi<br />
destino kon amor i orgolyo!”. En el mismo<br />
diario, kontando su chikes, Aristide se<br />
akodro de su padre ke dizia ke su padre<br />
(nono de Aristide) no lavorava los dias de<br />
Shabat i meldava livros eskritos en<br />
karakteres estranyos. Esto mos aze pensar<br />
historiador Rifat Bali, avlo sovre el<br />
trokamiento sosyal en la Turkiya de su<br />
punto de vista realistiko. Kuando el nombre<br />
de La Grande Rue de Pera se troko a<br />
Istiklal Caddesi, esto era el empesijo de un<br />
periodo nuevo. Los Djudios siempre<br />
kedaron leshos de los servisios ofisiales.<br />
Bien ke la komunidad Judia se konta un<br />
faktor presiozo para los Turkos, eyos no se<br />
estan esforsando a konservarla. Los<br />
akontisimientos en Israel siempre kavzan<br />
un sierto antisemitismo en el puevlo i esto<br />
no parese ke va despareser en serka.<br />
Prof. Edwin Sarussi ke torno el mismo<br />
dia de Istanbul, ekspreso sus impresiones<br />
sovre los Maftirim i apunto a las<br />
diferensias entre la muzika del tiempo de la<br />
expulsión de Espanya i la de nuestros dias.<br />
Meldando un texto del siglo 15,<br />
Prof.Sarussi mostro ke, bien ke la musika<br />
fue transformada, el texto kedo el mismo.<br />
Noami Liran ke investigo la historia del<br />
sinema en la Turkiya, topo ke los Judios<br />
tuvieron grande parte en el<br />
desvelopamiento de este kampo. En 1910<br />
avia en Pera 12 sinemas i las famiyas<br />
Saltiel, Arditi, Franko i Veinberg<br />
posedavan munchos de estos. El famozo<br />
ke el era desendiente de una famiya de<br />
Maranos.<br />
En la segunda partida de la tadrada,<br />
David Angel mos expliko las aktividades<br />
de Keren Kayemet Le Israel, ke se fundio<br />
en 1901 kon intisyon de salvar lo mas<br />
muncho posivle de tierras de otras manos i<br />
preparar la infrastruktura de los kibutsim i<br />
kazales. Después de la deklarasyon del<br />
Estado, KKL empeso a plantar arvoles ke<br />
yego oy en dia a una kuantidad de 220<br />
Milyones. Desvelopando la teknolojia<br />
LADĠNO<br />
kompozaron en los anyos de alkavo, komo los de<br />
Flory Yagoda.<br />
Fue una prezentasion muy fina, profesionala i<br />
empresionante i todos salieron kon la "savor en la<br />
boka" esperando a la próksima vijita de la sinyora<br />
Amado en Israel para tener la okasión de oyirla de<br />
muevo.<br />
Estas kantikas aparesen en el disko ke salyo<br />
ultimamente basho el nombre "Hija mia".<br />
Fina Aharonovitz<br />
sinema Luxemburg apartenia a la famiya<br />
Franko<br />
Dr. Lea Makovetsky avlo sovre los<br />
nombres ke uzavan emplear Los Judios de<br />
Turkiya. Eyos preferavan nombres bíblikos<br />
ma kon tiempo este uzo se troko i en<br />
nuestros dias munchos toman nombres<br />
turkos.<br />
El arkitekto Mimar Naor, kon una<br />
prezentasyon visual, mostro el estado de las<br />
sinagogas de Izmir i de siertos barrios onde<br />
bivian los Judios. Oy en dia egzisten en<br />
Izmir 5 “kortijos” ke mostran la manera de<br />
bivir de las famiyas Judias en los siglos<br />
pasados. Eyos fueron abandonados kuando<br />
sus moradores emigraron a Israel. Mimar<br />
Naor apunto a la hospitalidad,<br />
kollaborasyon i ayudo ke el i su ekipa<br />
tuvyeron de la Komunidad de Izmir i<br />
tambien de siertos ensenyantes de la<br />
Universidad.<br />
A la fin del dia, Prof. Shmuel Rafael<br />
konkluo ke este salon nunka tenia oyido<br />
tanto de Ladino i termino el Maratón<br />
rengrasyando todos los partisipantes ansi<br />
ke todos los ayudantes ke mostraron grande<br />
solidaridad.<br />
Nesim Güveniş<br />
agrikulturala, KKL reusho a azer bivir 180<br />
anyos arvoles ke biven normalmente 70<br />
anyos. En los 20 ultimos anyos la KKL<br />
konstruizo tambien barajes, formo lagos i<br />
divertyo riyos para kontrolar las aguas.<br />
La KKL ke se okupa tambien de profitar<br />
de la energía solaria, de la biosfera<br />
(integrasyon del humano en la natura) i<br />
lucha kontra el enkayentamiento del globo,<br />
partisipara en 2012 al kongreso<br />
internasyonal sovre el trokamiento del<br />
klima.
LARGAS A TODOS AMEN<br />
ו פ ר ט צ י ה ל ם י ע י י ס מ ה ר א ש ש י נ ח ו ט ב<br />
. יתנווכו יתרהצהל<br />
הדליטמל לחאל אלא יל רתונ אל םויסלו<br />
קזח,<br />
םולשו םייח תונשו םימי ךרוא ןהכ ןורהאלו<br />
. קזחתנו קזח<br />
רכב השמ<br />
ץרפ רנבא לש ונולימ 2007 תנשב אצי ןכא *<br />
לש ינשה קלחל םיכחמ ונא זאמו ירבע/<br />
ונידאל<br />
. ונידאל/<br />
ירבע ונייהד ןולימה<br />
El Vestido<br />
Kon Su Doble Sentido<br />
Moiz Malki<br />
A un atelye de un shastre famozo i rekonosido,<br />
Voluntarios de la alta moda ayegaron por ayudo,<br />
Planearon sorpresa, a un dito valido i herido<br />
Kon ropa inglez el ilo de seda de la marka “Torsido”<br />
Hechizaron kuzir imediato el mas mejor vestido.<br />
Kon vazos de kristal bokales yenos de eskuma i ruido<br />
Emosyonados del esprito impulsor i de lo divertido<br />
Desemprenaron empesijo de un proyekto, detenido<br />
I fiestaron la tadrada a la okazyon de lo desidido.<br />
El maestro i los disiples lavoraron noche i dia,<br />
Uno desinava, otro kortava i otro lo kuzia<br />
La makina “Singer” kon su linda boz kantando paresia<br />
Munchas manos en un plato, presto se mete de boka a basho.<br />
Por la plancha lo pasaron kon onor, ardor i alegria.<br />
Ya vino el dia de deklarar al puevlo la barbería.<br />
Avizaron en la gazeta, ke no digan “Yo no savia!”<br />
Ke en tal dia, tala ora, tal lugar, serka la marina<br />
Kon poezias hachicheras i biervos de filosofía<br />
Bezos, abrasos, diskorsos en una pronta seremonia<br />
Van diskuvrir el vestido de los mejores ke egzistia.<br />
Ma los ke vinieron kon mientes de ver la grande maestria<br />
Gloria de la sivdad, de la moda i de la shastrería,<br />
S’enkontraron kon un vestido muy misteriozo, pretensioso<br />
Ke no egualo al gusto del dito pedante ambisioso.<br />
Los esforsos de reparar la falta no izo ningún provecho<br />
Ma kedo un mesaje edukativo, sosyal, benefisiozo.<br />
Los ke uzan apalpar la tijera, alguja i el dedal<br />
I van kortando i kuzyendo sin kalkular sentimental,<br />
Ke sepan ke el vistir i desvistir kon su “doble sentido”<br />
Es un gusto fundamental, area extra territorial<br />
Inosente, legal, liberal, partikular, individual.<br />
הדליטמ לש ןולימה<br />
ידבלמ ונתוא הרתפו הרטפ הרקיה תרבחמה<br />
יפלא לע תונעלו ךישמהלמ ) לוינאפסא ( הפשה<br />
רושעמ הלעמל ךשמב " םירמוא ךיא"<br />
תולאש<br />
. ןופלטבו הפ לעב ןורחאה<br />
המכ,<br />
הדליטמ הפיסוה ןולימה יקלח ינש ןיב<br />
ןח ןח תואושת,<br />
םידמחנ םימגתפ לש םיפד תורשע<br />
. הל<br />
םע הדובעב הל םיעייסמה ןיב תויהל יתיכז<br />
ךרכ ףיסוהל הצרת םאבש ינחוטבו םירבח ראש<br />
. התורישל דומעל חמשא,<br />
םיאולימ<br />
KON SALUD BUENA I VIDAS<br />
Letra de los Lektores:<br />
11 de Desiembre 2009<br />
Estimado NesimGüveniş,<br />
En el Bülten No. 41 de este mez meldi kon entereso la letra de<br />
Moshe Behar sovre la dıferensya entre Judeo-Espanyol i el Ladıno.<br />
Aki abasho prezento mis remarkas:<br />
1. En efekto el Judeo-Espanyol ke avlamos oy no es igual kon<br />
akel ke avlaron nuestros avuelos.<br />
2. En dando las sifras de los biervos Turkos, Ebreos, Aramikos,<br />
Gregos, Fransezes, Italianos, Portugueses etc. yo kreo ke el esta<br />
exajerando i ke los numeros prezentados por el Dr. Avner Peretz son<br />
mas korrektos.<br />
3. En eksplıkando la palavra Kávanoz, Moshe Behar tıene razon .<br />
En el “ÇağdaĢ Sözlük, Milliyet Yayınları, pajina 434” esta explıkado<br />
ke esta palavra es de orijin grega. Mozotros en Izmir, al kávanos<br />
yamávamos Bocha.<br />
4. Redoma en su sensyo espanyol (Según el diksionaryo de la Real<br />
Academia Española 1992 pajina 1948) es lo ke mozotros yamamos<br />
Bokal i no es kávanoz.<br />
Si es posivle publikas estas remarkas.<br />
Kordialmente i munchas grasyas.<br />
ןולימה ונידיל עיגה ע"<br />
שת הכונח,<br />
הלא םימיב<br />
ןושארה ןולימה יתעדל וניהש , הדליטמ לש<br />
. ירבע/<br />
ונידאל -ונידאל/<br />
ירבע ונייהד ופקיהב םלשה<br />
אל / ירבע יתמדקה עודמ<br />
הצרא ואב הנש 60 ינפל : הטושפ הביסמ ? וניד<br />
וקקזנ ןכאו תירבע ועדי אלש לוינאפסיא ירבוד<br />
. ירבע/<br />
ונידאל ןולימל<br />
םהינבו תורצויה וכפהנ הנש 60 רובעכ םויה<br />
לכל םדוק םיקוקז םילוע םתוא לש םהידכנו<br />
תא ונל הקפיס הדליטמ ןכאו ונידאל/<br />
ירבע ןולימל<br />
. ינשה קלחה םגו הזה ךרוצה<br />
Hayim Ashbel (Rehov Borohov 4 Petah’Tikvah 49632)<br />
El Klup Kultural de Bat-Yam<br />
De la Hitahdut Yotsey Turkiya<br />
Prezenta<br />
Una Nueva Komedia<br />
en Judeo-Espanyol<br />
“A Fuersa del Palo”<br />
(Le Médecin malgré lui de Molière)<br />
Tradusido por : LEON SASON<br />
Adaptado por : Albert Anah<br />
Rejido por : Albert Yafe<br />
Auditórium ANIS en Yafo Dalet<br />
13 i 14 Marso/<strong>2010</strong> a las 20.30<br />
Bilyetos: Violet Bahar 050-5211480<br />
Jak Aboresi 050-5590959<br />
15
6633 ד“<br />
ת : הרזחהל<br />
33166 םי-תב<br />
<strong>2010</strong><br />
16<br />
ביבא לת<br />
P.P—<br />
םלוש<br />
2464<br />
היכרות יאצוי תודחאתה<br />
ץרמ<br />
42 ןויליג<br />
תבותכה תא . ופי לש ידוהיה תורבקה תיבב<br />
, תסנכה תיבל ברעממש רדחב האצמנש תישילשה<br />
תיב הנבמ ןיב דירפהש , רגוסה ריק לש תוחולכ<br />
.) סיספאה(<br />
החמוגל תסנכה<br />
ת כ ר ב“<br />
: ה א ב ה ך ר ד ב ם ג ר ת ל ן ת י נ 5 לע 7.25(<br />
ןטק ינבלמ הנבמ וניה תסנכה תיב<br />
לו,<br />
הירקמלו , } .... { ןב עושילו , סויסודואתל<br />
." לארשי לע םולשו תכרב,<br />
ונבלו וקילאלו,<br />
} ... {<br />
בלשב.<br />
םידומע העבראב הכמתנ ותרקתש ) רטמ<br />
הנופה המוגה ( סיספאה הנבמל ףסונ רחואמ<br />
השימח וא העברא לש םידירש ולגתנ הכ דע לש הפצרה . רטמ 4 טעמכ הרטוקש ) המורד<br />
ת ס נ כ י ת ב י נ ש . ה י כ ר ו ת ב ת ס נ כ י ת ב<br />
תסנכה יתבב וליאו , עודי םתינכותו , ורפחנ<br />
הנבמה תפצרמ יצחו רטמכ סיספאהרוזא<br />
דירפמ םיכבדנ השימח ןיב הסארט ריק . ינבלמה<br />
תסנכה יתב ינש.<br />
תוידוהי תובותכ ואצמנ םירחאה ובצוה הז ריק יבג לע.<br />
ינבלמה הנבמל סיספאה ןיב<br />
(sardis ( סידראסב ולגתה םתומלשב ופשחנש<br />
תיב הנבמש ורבס רבעב . ) priene ( הנאירפבו<br />
ברעמבש ) miletus ( סוטלימב םג ופשחנ תסנכ<br />
) mopsuestia ( היטסהוספומבו , היכרות<br />
יתבכ ולא םינבמ לש םייוהיז . הנידמה חרזמבש<br />
תסנכ יתבב ורוקמש תובותכ . קפסב לטומ תסנכ<br />
חרזממ(<br />
היכרות םורדבש ) side ( הדיסב ואצמנ<br />
תיב הנבמ ןיב ודירפהש , ויתוחולו רגוסה ידומע<br />
י נ ש ם נ ש י תסנכה תי ב ל . ס י ס פאל תסנכה<br />
הז תחפ . הנבמה לש ינופצה ריקב דחאה,<br />
םיחתפ<br />
ינשה חתפה . הקאירדנא לש למנה ןוויכל הנופ<br />
ליבוה אוהו,<br />
תסנכה תיב לש יברעמה ריקב הנבנ<br />
ת י נ ו ו י ה ת ב ו ת כ ה ה א צ מ נ ו ב ש ר ד ח ל<br />
ץוחמ הנבנ ןבא יושע תוגרדמה םרג . תישילשה<br />
ל ש י נ ו פ צ ה ר י ק ל ד ו מ צ , ת ס נ כ ה ת י ב ל<br />
ןופצבש,<br />
) iznik(<br />
קינזיא םויה,<br />
האיקינבו,<br />
) הרימל<br />
היינשה האמהמ תבותכ האצמנ ןכ ומכ.<br />
היכרות<br />
רשפאש ) pergamum ( ןומגרפב הריפסל<br />
ןאכמ.<br />
םוקמב תסנכ תיב לש ומויק לע הדיעמש<br />
תיב הנבמ וניה הקאירדנאב ףשחנש תסנכה תיבש<br />
םאו,<br />
היכרותב ותומלשב ףשחנש ישילשה תסנכה<br />
וא ישימחה תסנכה תיב והז,<br />
תבותכל ףא סחייתנ<br />
. וז הנידממ הכ דע עודיה ישישה<br />
הז תוגרדמה םרגש רבתסמ . חתפל חרזממ,<br />
הנבמה<br />
, ת " יח תואה לש הרוצ ול התייהש עיציל ליבוה<br />
רשא םידומעה תעבראל הנבמה תוריק ןיב הנבנש<br />
תנמ לע הארנה לככ , תסנכה תיב הנבמב ובצוה<br />
קלחה זכרמב . םיעיציה לש ץע תופצרב ךומתל<br />
רשא , תינבלמ החמוג הנשי סיספאה לש ןוילעה<br />
התנבנ וז החמוג.<br />
שדוק ןוראכ הארנה לככ השמיש<br />
ךכיפל , תסנכה תיב הנבמבש םידומעב הבוג לעמ<br />
ןוראמ הרותה ירפס תא איצוהל תנמ לעש רבתסמ<br />
ןליא לט . פורפלו לשא רתסא ר"<br />
דל ונתדות<br />
. סיספאה ךותב עיציל ולע,<br />
שדוקה<br />
תוינוויה תובותכה תשולש םוגרתב ונל ועייסש הנבמב ופשחנש םיגולואיכראה םינותנה<br />
. תירבעל תסנכה תיב הנבמב ואצמנש האמב הארנה לככ הנבנ תסנכה תיבש , םידיעמ<br />
הנבמל ףסונ סיספאה וליאו , הריפסל תיעיברה<br />
תוריפחה תנועב.<br />
הריפסל תישימחה האמה ךלהמב<br />
ויהי זאו , סרחה תופצרממ קלח וריסי האבה<br />
קוידב יתמ הלאשב םיקיודמ רתוי םינותנ ונדיב<br />
. תסנכה תיב הנבנ<br />
ר י ק ב ו ב ל ו ש ש ש י ש ה ת ו ח ו ל מ ד ח א ל ע<br />
היתחתש , הלודג הרונמ לש טילבת ונשי,<br />
רגוסה<br />
תכמסומ תיאקיטמסוק<br />
ל כ כ , ל מ ס ל ו ד ע ו נ ש ם י ל י ל ס י נ ש ו ב צ ו ע<br />
םיינייפוא ולא םילילס . הרות ירפס , הארנה<br />
םה ךא,<br />
היכרותב ואצמנש תורונמה יטילבתל<br />
) P.M.E(<br />
תיאופר ארפ<br />
ואצמנש תורונמ לש ןטק רפסמ לע םג םידעותמ<br />
טילבתב םיעיפומ הרונמה דצל . לארשי ץראב<br />
רגוס חול לש ןוילעה קלחב.<br />
םינימה העבראו רפוש<br />
םינפ ילופיט<br />
םייאופר-ארפ<br />
םילופיט<br />
היגולוסקלפר<br />
יטסילוה ידווש יוסיע<br />
הל ןימימו תפסונ הנטק הרונמ םיקקחנ , הז<br />
םוגרתה.<br />
תינוויב תורוש שולש תב השודקה תבותכ<br />
לש השודקה " : איה וז תבותכ לש ירבעה<br />
סלקורפ לש וידלי ) תבה(<br />
המורו,<br />
) ןבה(<br />
סוינודקמ<br />
. םולש תכרב ) םהילע אובת,<br />
באה(<br />
סונמורו ) םאה(<br />
תיב הנבמ ךותב האצמנש היינשה תבותכה ףא<br />
איה ףאו,<br />
המורת הארנה לככ תדעתמ תסנכה<br />
תא.<br />
רגוסה ריקב בלושש שיש חול לע הקקחנ<br />
יבד<br />
450-0009445<br />
} אא...<br />
{ : ןמקלדכ תירבעל םגרתל ןתינ וז תבותכ<br />
םולש,<br />
ולש ) תבה וא השיאה(<br />
סטודואת } ו{<br />
סטילקו<br />
הלימה לש בילשת עיפומ וז תבותכב."<br />
לארשי לע<br />
תבותכ לע דעותמ המוד בילשת.<br />
תירבעב " םולש"<br />
האצמנש , קינקוס ל"<br />
א םסרפש תינווי הרובק<br />
ןטלוב<br />
היכרות םורדב תיטנזיבה הפוקתהמ תסנכ תיב<br />
לשא ןנחו קיוו'צ<br />
טאזבנ<br />
היכרות יאצוי תודחאתה ןואטיב<br />
תוריפח לש ףקיה בחר לעפמ לחה 2002 ץיקב<br />
לש התריב , ) MYRA ( הרימב תויגולואיכרא<br />
ןה תוריפחה . הילטנאל ברעממ תאצמנה , היקיל<br />
Prof.Nevzat ( קיוו'<br />
צ טאזבנ 'פורפ<br />
לש ולוהינב<br />
החולשב היגולואיכראל הקלחמה שאר ) Cevik<br />
Akdeniz ( זינדקא תטיסרבינוא לש הילטנאבש<br />
תודקמתמ תושדחה תוריפחה .) Universitesi<br />
תארקנש הכומסה למנה ריעבו הרימ ריעב<br />
מ"<br />
ק 5 כ תאצמנה andriake הקאירדנא<br />
ה ע ודי הרי מ ר יע ה . הרימל ב רע מ ם ורדמ<br />
( ם ו ק מ ב ר מ ת ש ה ש ל ו ד ג ה ן ו ר ט א י ת ב<br />
םיפיה םירבקה תותיזחבו ) םיבשומ 13.500<br />
סואלוקינ שודקהש הדובעב ןכו רהב םיבוצחה<br />
)santa claus ( סואלק הטנס אוה אולה , הריממ<br />
ת ישימחה האמב הרימ לש ן ומגהה ה יה ,<br />
סולואפ רקיב הריפסל 61 תנשב . הריפסל<br />
. הרימבו הקאירדנאב<br />
ןואפמינ רמתשה הקאירדנא למנה ריעב<br />
םילודג ןבא תוחולב תפצורמ תבחר(<br />
םורופ,<br />
ראופמ<br />
) תותשקב הרוקמה לודג רגאמ יבג לע התנבנש<br />
לדוג(<br />
םילודג םירדח העבש ןב לודג הנבמ ודילו<br />
תיזג ינבאמ יונבה ) רטמ 35 לע 65 הנבמה<br />
)Granarium ( הטיח תריגאל שמישש , תורופא<br />
הכרדב התייהש האובת ןסחאל דעונ הז הנבמ<br />
לש ותיזחב .) המור לש למנה(<br />
היטסואל היקילמ<br />
הרוקמ היהש ( גגה הבוגל דע דרשש , הז הנבמ<br />
, הדיעמה תיניטל תבותכ הקקחנ , ) סרח יפערב<br />
רסיקה לש ורוקיב תעב וחנוה הנבמה תודוסיש<br />
, הריפסל 122 תנשב הנטקה היסאב סוניירדה<br />
ךומס . הריפסל 130 תנשב המייתסה ותיינבשו<br />
לשו סוניירדה לש םיטרטרופ ובצחנ תבותכל<br />
חרזמל ברעממ ונוויכש הז הנבמ.<br />
הניבס ותשא<br />
הקאירדנאב . הקאירדנא לש למנל לעמ הנבנ<br />
. תויטנזיב תויסינכ שש הכ דע ולגתה<br />
האובתה ןוסחאל שמישש הנבמל ברעממ<br />
הנבנש הנבמ דמוע,<br />
סונאירדא לש וימיב הנבנש<br />
ףסונ הז הנבמל.<br />
) םורדל ןופצמ רמולכ(<br />
ול בצינב<br />
) תד הנבמל תינייפואה,<br />
הלוגע יצח החמוג(<br />
סיספא<br />
לש הבוגל הרמתשה וז החמוג . המורד הנופה<br />
החנהה תושדחה תוריפחל דע . רטמ העברא טעמכ<br />
לש םדובכל הנבנש ןטק שדקמב רבודמש התייה<br />
הנבמ 2002 ץיקב.<br />
) ןוטסבס(<br />
םיימורה םירסיקה<br />
תופצרמב ףצורש , הנבמה תפצר לע . רפחנ הז<br />
תרטועמ תחא,<br />
תוינווי תובותכ יתש ולגתה , סרח<br />
העיפומ היינשה תבותכב וליאו , תורונמ יתשב<br />
. תירבעב " םולש"<br />
הלימה לש הרוטגיל<br />
הז הנבמש קפס אלל תודיעמ ולא תובותכ<br />
האצמנ תישילש תינווי תבותכ.<br />
תסנכ תיבכ שמיש<br />
רשפא רשא,<br />
תסנכה תיבל ברעממ הנבנש רדחב<br />
ונסכאתה ובש רדחכ וא שרדמ תיבכ שמישש<br />
יתש . הקאירדנאל ועלקנש םידוהי םי ידרוי<br />
תיב הנבמ ךותב ואצמנש תונושארה תובותכה<br />
ושמיש רשא שיש תוחול לע וקקחנ , תסנכה