mart 2010 bülteni çıkmıştır - Türkiyeliler Birliği

More documents

Recommendations

Info

Edirne Sergisi Milletvekillerinden Rachel Adato, Birliğimizin BaĢkanı Momo Uzsinay ve 120 nin üstünde misafir katıldı. AçılıĢ konuĢmasını yapan Ģube BaĢkanı Niso Kaneti, sergi için yapılan çalıĢmaların detaylarını kısaca açıkladıktan sonra bu serginin halkımıza kararlaĢtırılan tarihte açılabilmesi için çok sıkı bir çalıĢma gösteren baĢta Niso Behar olmak üzere Sami Rofe ve tüm idare heyeti arkadaĢlarına teĢekkür etti. Ayrıca, bu sergiye kendi elleriyle yapmıĢ olduğu “Balat Evleri” Maketlerinden bazı örnekleri sunarak katılan Dr. Yusuf Sevi’ye özel olarak teĢekkür eden Kaneti, kendisini mikrofona davet etti. Dr. Sevi yıllardır yapmakta olduğu bu maket evlerin kendisine çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği semti ve esnaflarını hatırlattığını heyecanlı bir dille anlattı. Daha sonra mikrofona davet edilen Derneğimiz BaĢkanı Momo Uzsinay, bu serginin açılıĢından duyduğu memnuniyeti dile getirdikten sonra Edirneliler ġubesi Ġdare Heyetini yapmakta oldukları 4 (S. 1‟den devam) Ġsrail’in eski Genel Kurmay BaĢkanı ve sonradan Milli Savunma bakanı, Ģimdiki Kadima partisi milletvekillerinden ġaul Mofaz, Türkiyeliler Birliğinin konuğu oldu. 6.Ocak.2010 akĢamı Birliğimizin Bat- Yam’daki Kültür Merkezinde yaptığı konuĢmada, ġaul Mofaz, Filistin sorununun çözümü için kendi tasarladığı ve “Mofaz Planı” diye anılan programını izah etti. 1957 yılında Ġran’dan Ġsrail’e çocuk yaĢta göç ettiğini, 18 yaĢında orduya katıldıktan sonra, baĢarılı bir kariyer sonucu, Genel Kurmay BaĢkanlığına ve nihayet Bakanlık mevkiine kadar geldiğini, bugün ise Kadima Partisini, Kneset’teki 28 milletvekilinden biri olduğunu söyleyerek söze baĢlayan Mofaz, kendi tasarladığı barıĢ süreci programını özetle Ģöyle anlattı: ”Bugünkü durumda, Filistinliler ve Yahudiler için iki ayrı devlet kurulması f i k r i n i n ç o ğ u n l u k t a r a f ı n d a n desteklendiğini, barıĢ görüĢmelerine baĢlamak için bir fırsat olarak görmek lazım. Bugünkü sükunet geçicidir. Hamas ve Hizbullah bundan sonraki çatıĢmaya büyük hızla hazırlanmaktadır. YerleĢim noktalarında bugün 250.000 kiĢi yaĢamakta. Bunları yerlerinden oynatacak bir hükümet göremiyorum. Uluslar arası kamu oyu bizi Goliat, Filistinlileri de etkinliklerden dolayı tebrik etti ve ileride yapacakları çalıĢmalarda baĢarılar diledi. Ardından mikrofona gelen milletvekili Rachel Adato, ailesinin Bulgaristan ve dedesinin Kırklareli kökenli olduklarını anlattı. Misafirler arasında Adato ailesinden olanlarla uzaktan da olsa bir akrabalıkları olduğunu ve bu serginin açılıĢında bulunmaktan çok zevk aldığını dile getiren Adato, Sayın Büyükelçi Çelikkol’a hitaben bu serginin Ġsrail’deki Türkiye sevgisinin bir örneği olduğunu söyledi ve bunu T.C. Hükümetine iletmesini rica etti. K o n u Ģ ma l a r d a n s o n r a , salondaki ekranda Edirne Tarihi ve Yahudileri hakkında 20 dakikalık bir belgesel gösterildi. Daha sonra sergiyi gezen misafirler memnuniyetlerini ve bazıları da hislerini sergideki Anı Defterine yazdıkları yazılarla dile getirdiler. 30/12/2009a kadar açık kalan sergiyi gezenler arasında kendi aile resimlerini görenler ve oradaki fertleri tanıyanlar çoğunluktaydı. Bu sergiden sonra Edirne kökenli olan bizler, yorucu bir ġAUL MOFAZ DERNEĞĠMĠZDEYDĠ David olarak görüyor. Oysa aslında David olan biziz. Bizde halk bir an önce barıĢa kavuĢmak istiyor. Teklifim, Filistinlilerle anlaĢmayı iki aĢamada gerçekleĢtirmek. 1967 sınırlarına benzer sınırları değiĢik noktalarda geçici sınır olarak kabul edilecek. Gaza’yı da içine alacak Filistin devleti kurulacak. Ġlk iki yıldan sonra kesin sınırlar saptanacak. Mülteciler bu hudutlar dahilinde Filistin devletinin istedikleri tarafına gidebilecekler fakat Ġsrail’e girmeleri söz konusu olmayacak. Bu düzen demografik açıdan Yahudilerin Ġsrail’de daima çoğunluk olmasını sağlayacak. Devlet kurulursa, kamu oyu baskısı Hamas’ı zayıflatacak. YeruĢalayim konusu sona bırakılacak. Ġsrail’in egemenliğinde, Filistinlilerin yerel yönetiminde bir Doğu Kudüs düĢünülebilir. Ġkinci aĢamada, Yehuda ve ġomoron’daki Yahudiler tazminat karĢılığında yerlerinden çıkarılacak.” ġaul Mofaz, Türkiye ile olan iliĢkilere de değinerek, 2002 ve 2004 yıllarında R.T. Erdoğanla bir araya geldiğini, iki ülkenin ortak çıkarları nedeniyle iliĢkilerin üst düzeylere eriĢtiğini, son aylarda ç ı ka n ge r gi n l i ği n gi d e r e k çalıĢmanın karĢılığını bizi tebrik eden ve teĢekkürlerini esirgemeyen dostlarımızdan aldıktan sonra yeni projelere doğru enerjimizi tazelemiĢ olduk. Benim Ģahsi görüĢüme göre, her ne kadar bu sergi ziyaret edenleri memnun etmesi için yapılmıĢ olan bir çalıĢma olsa da, bunun yanı sıra bizleri eğiten ve yetiĢtiren önceki nesillere bir borç ödemesi olarak görüyorum. Osmanlı ve Türkiye topraklarında bir zamanların en önemli Yahudi toplumlarından biri olarak yaĢamıĢ olan Edirne Yahudilerinden artık geriye sadece anıları kaldı.. (Soldan sağa) Müsteşar Ceylan Özen,Momo Uzsinay, Büyükelçi Oğuz Çelikkol,(Ayakta) Niso Kaneti düzeleceği ümidinde olduğunu söyledi. Bundan sonra salondakilerden gelen soruları yanıtlatan Mofaz, YeruĢalayim’in bölünmezliği ile mültecilerin dönüĢü konularının geçilemeyecek “kırmızı çizgiler” olduğunu, programını kabul edecek her insanla görüĢmeğe oturabileceğini, bugün Gaza ve Lübnan’da mevcut roketlerin Ġran’dan gelecek roketlerden daha tehlikeli olduğunu söyledi. YaklaĢık 100 kiĢinin hazır bulunduğu toplantı üyelerin karĢılıklı fikir teatileriyle devam etti. Şaul Mofaz, Momo Uzsinayla birlikte
Türkiyeliler Birliği, Türkiye’den son aylarda gelip AĢdod Göçmen Ġntibak Merkezi’nde kalan Yeni Göçmenler (Olim HadaĢim) için 27.Ocak.2010 günü bir eğlence gecesi düzenledi. Bene Brit Yehuda Hallevi Locası üyelerinin katkı ve iĢbirliğiyle hazırlanan ve Merkaz Klita (Ġntibak Merkezi) idarecilerinin de destek verdiği bu geceye 20 Türk Göçmeninden baĢka 60 kadar Rus, Macar ve Ġtalyan göçmeni de katıldı. Salonun giriĢinde, üyelerimizden Beki Anah’ın fırçasıyla tuvale aktardığı değiĢik Ġstanbul görüntüleri, bir köĢede de Albert Hasday’ın hazırladığı Türklere özgü eĢyaların sergilendiği bir masa yer alıyordu. YaĢatmak çocuk ve sivillerin yoğun olduğu ve bunların canlı kalkan olarak kullanıldığı bir ortamda savaĢmak zorunda kalan Ġsraillilerin – ve çok kimse için genelde Yahudilerin- gaddar ve acımasız olarak görülmesi, hiç hak etmedikleri bir suçlama değil mi? Ġsrail askerinin veya Yahudi insanının savaĢ dıĢı eylemleri niçin dikkate alınmaz? Dünyanın herhangi bir yerinde vuku bulan afetlerde, Ġsrail, ilk yardıma koĢan ülkeler arasında yer almaz mı? Ülkelerindeki zulümden kaçan Sudanlı mültecilere kaç ülke kapılarını açtı? Yakın tarihimizdeki depremleri hatırlayalım. Meksika, Yunanistan, Kenya depremlerinde, Tsunami afetinde Ġsrail kurtarma ekipleri büyük takdir kazandılar. 1999 AġDOD’da Göçmenlerle Eğlendik! Türk, Rus, Macar ve Ġtalyan göçmenleri için düzenlenen gecede “Üçüz”lerin Doğum Günü de Kutlandı. Üçüzlere “İyi ki doğdunuz!” (S. 1‟den devam) Marmara depreminde, Ġsrail ekibinin kurtarma çalıĢmaları hala belleğimizde. Çocuklardan birinin, kendisini kurtaran Ġsrailli subayla halen Geceyi açan Türkiyeliler Birliği BaĢkanı Momo Uzsinay, tüm “Ole” ve konukları s e l a m l a d ı k t a n s o n r a , g e c e n i n hazırlanmasında emeği geçen Eti Benhabib, Betı Alovı, Eli Alovi, Fiona Kohen, Malka Kohen ve “Merkaz Klita” idarecilerine teĢekkür etti. Ardından söz alan Merkaz Klıta Müdürü Beni Arel, yeni göçmenlere verdiği Neseli bir an hizmetten mutluluk duyduğunu ifade etti ve bu yolda emek veren Merkez yöneticilerini tanıtıp onlara teĢekkür etti. Bene Brit Yehuda Hallevi Locası BaĢkanı Yosi Poliker de Bene Brit Örgütünün ilkelerini ve bu çerçevede Locasının çalıĢmalarını özetledi. Bu andan itibaren, bu geceye gönüllü olarak katkıda bulunmak isteyen Motı Adanalı bildiğimiz tatlı sesi ve neĢeli müziğiyle konukları coĢturmağa baĢladı. telefon temasını sürdürmesi hepimizi duygulandırır.. Derneğimizin ABD’deki Joint örgütünün büyük katkısıyla, biri Ġzmit’te, diğeri Adapazarı’nda iki ilköğretim okulu inĢa ettirdiğini okurlarımız anımsayacaklardır. (Bkz: Bülten Kasım/2001) Son olarak, Haiti depremi nedeniyle Ġsrail, gerek ilk gelen ekiplerden biri olması, gerekse de kurduğu büyük arazi hastanesiyle ilgi çekti. 40’tan fazla doktor ve 200 kadar sağlık ve kurtarma personeli ile 1110 depremzede tedavi edildi, 319 ameliyat ve 16 doğum gerçekleĢtirildi. Doğan çocuklardan birine, annesi , Ģükran ifadesi olarak “Ġsrael” adını verdi. Daha ilk gün, kurtarma ekibi, çöken üniversite binasının enkazından 8 genci, daha sonra da, 3 katlı bir binanın enkazı altında 10 gün hayatta kalabilen bir genci bulup kurtardı. Gece gündüz, büyük feragat ve gayretle çalıĢan Ġsrail ekibinin oradaki insanları yaĢatmak için yaptıklarının tümünü burada sıralamak elbette olanaksız. Görevleri bitince, götürdükleri 30 ton Türk, Macar, Rus, İtalyan göçmenleri bir arada Bu arada, bir grup “Ole HadaĢ” öğrendikleri sınırlı Ġbranice ile bir Yahudi ailesinin “tanıĢma-evlenme-sünnet-ġabat yemeği” geleneklerini içeren kısa bir temsil ile değiĢik kültürlerden gelen Yahudilerin kolaylıkla bir arada yaĢayabileceklerinin örneğini verdiler. Gecenin sürprizi, birkaç ay önce Türkiye’den gelen Kohen ailesinin üçüz kızlarının 5ci doğum günlerinin kutlanmasıydı. Yael, Liron ve Hila adlarındaki bu güzel kızlar, önlerine konulan pastadaki mumları hep birlikte üflerken, Eti Benhabib kendileri için yazdığı mutluluk dileklerini Ġbranice ve Türkçe okudu. Bu arada Betı Alovi de, kızlara, Birliğimizin hazırladığı hediye paketlerini sundu. Ġsrail’de bir kaç aylık geçmiĢleri olan Ole’ler , ilk kez katıldıkları bu eğlence ile daha da kaynaĢmıĢ oldular. Nesim Güveniş tutarındaki tıbbi cihazları Haitililere bırakarak ayrılan Ġsrail ekibi, kalp hastası bir çocuğu da annesiyle birlikte beraberlerinde getirdiler. 5 yaĢındaki bu çocuğu, baĢarılı bir ameliyattan sonra TV kanallarında, Ġsrail hastanesinde annesinin kolları arasında görmek bizleri nasıl da mutlu etti! Ġsrail’de ameliyat edilip geri gönderilen tek çocuk bu Haiti’li değil. Pek duyulmaz ama, Gaza’dan ve Batı ġeria’dan sık sık, çocuklar ameliyat veya tedavi için Ġsrail hastanelerine getirilmekte. Çocuklar ameliyat edilip sağlıklarına kavuĢturulduktan sonra ailelerine teslim edilmekte. Yahudi karĢıtları, nedense, Ġsrail’in bu insancıl yüzünü bilmezler veya görmek istemezler. Gönül isterdi ki, bizi vahĢetle suçlayanlar, Ġsrail askerinin isteyerek çocuk öldürmediğini nihayet anlasınlar ve görsünler ki, biz çocukları yaĢatmayı iyi biliriz. 5
Page 1 and 2: היכרות יאצוי תודחא
Page 3: Bar-Ġlan’da LADĠNO MARATONU Tü
Page 7 and 8: KADıN GÖZÜYLE Azmin Meyvesi Edit
Page 9 and 10: Bebeğiniz zayıf (prematüre)mı d
Page 11 and 12: Ole’lerimizden Haberler : Son ayl
Page 13 and 14: LADĠNO El tradisyonal Maraton de L
Page 15 and 16: LARGAS A TODOS AMEN ו פ ר ט צ

mart 2010 bülteni çıkmıştır - Türkiyeliler Birliği

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?