18.04.2013 Views

mart 2010 bülteni çıkmıştır - Türkiyeliler Birliği

mart 2010 bülteni çıkmıştır - Türkiyeliler Birliği

mart 2010 bülteni çıkmıştır - Türkiyeliler Birliği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bar-Ġlan’da LADĠNO MARATONU<br />

Türkiye Yahudilerinin YaĢamını Konu Alan Geleneksel Ladino Maratonunun 19cusuna<br />

Kalabalık Bir Dinleyici Kitlesi ve 12 KonuĢmacı Katılıdı.<br />

Bar-Ġlan Üniversitesinin Wohl<br />

Oditoryumu 11.Ocak.<strong>2010</strong> günü Ladino<br />

dilini konuĢanlarla dolmuĢtu.<br />

Yahudi Bilimleri Fakültesi Dekanı .Prof.<br />

Eliezer Tauber’in açıĢ konuĢmasından<br />

sonra ilk konuĢmacı olarak Dr. Yaron Ben<br />

-Nae, tarihte Yahudi vasiyetnamelerini<br />

irdeledi. 18. yüzyıldan bir vasiyetnameyi<br />

örnek göstererek, bu kaynaklardan ailenin<br />

oluĢumu ve önem verilen eĢyalar hakkında<br />

bilgi edinildiğini söyleyen Dr. Ben-Nae,<br />

vasiyet edilen eĢyalar arasında<br />

gayrimenkul, kitap, para, mücevher, halı,<br />

muhtelif ev eĢyası olduğu gibi, dul eĢinin<br />

baĢkasıyla evlenmesine izin verenlere,<br />

hatta cesedinin YeruĢalayim’de<br />

gömülmesini isteyenlere rastlandığını<br />

belirtti.<br />

Dr. Eli Meron, Yahudilerin<br />

Türkiye’deki demografik dağılımını<br />

inceledi. 1927-1945 arasında Ġstanbul’da<br />

48.000, Anadolu’nun değiĢik kentlerinde<br />

toplam 37.000 Yahudi’nin yaĢadığını, 1934<br />

Trakya olaylarından sonra Edirne<br />

nüfusunun sıfıra yakın düĢtüğünü, resmi<br />

görevlere alınamadıkları için en çok<br />

ticarete önem verdiklerini, göç nedenlerinin<br />

baĢında ise Varlık Vergisi sonucu ortaya<br />

çıkan ekonomik zorluklar olduğunu<br />

söyledi.<br />

Dr. Rut Barzilay Lombrozo, Osmanlı<br />

Ġmparatorluğunda Yahudi kadınının<br />

yaĢamını anlattı. O zamanlar, kadının ev<br />

içinde önemli rolü olduğunu ve pek tahsilli<br />

olmadığını söyleyen Dr. Barzilay,<br />

evlenmelerin ebeveyn tarafından<br />

düzenlendiğini, çeyiz getiremeyen kızın<br />

evlenemediğini, ancak 20. yüzyılda her<br />

Ģeyin değiĢtiğini, tahsilin çok önem<br />

kazandığını ifade etti.<br />

Dördüncü konuĢmacı, Ġzmir’den konuk<br />

olarak gelen Sara Pardo idi. Ġzmir’de<br />

Yahudi Cemaatinin 1605 yılında<br />

kurulduğunu söyleyen Sara Pardo, sahte<br />

Mesih Sabetay Tsvi’nin ortaya çıkmasıyla<br />

Cemaatin sarsıntı geçirdiğini, 16. yüzyılda,<br />

engizisyonda din değiĢtirip te sonrada<br />

Ġspanya ve Portekiz’den kaçıp Ġzmir’e<br />

gelen dönmelerle eski göçmenler arasında<br />

sorunlar yaĢandığını, Ġzmir Yahudi<br />

erkeğinin pek dindar olmamakla beraber<br />

geleneklerin korunmasına büyük önem<br />

verdiğini, 1960’lardan sonra rahat bir<br />

yaĢam tarzına geçildiğini, ancak, buna<br />

rağmen, bugün % 40’lara varan karıĢık<br />

e v l i l i k l e r i n<br />

engellenemediğini açıkladı.<br />

David Angel Ġsrail’e<br />

yerleĢen Türk Yahudilerinin<br />

bu ülkeye sessizce katkıda<br />

bulunduklarını, tıp, sanat,<br />

sanayi, teknik bilimler,<br />

ordu, eğitim sahalarında çok<br />

yükseldiklerini söyleyerek<br />

isimlerle örnekler verdi.<br />

S e l i m A m a d o ,<br />

T ü r k i y e ’ d e n g e l e n<br />

g ö ç m e n l e r i n Ġ s r a i l<br />

toplumuna entegre olmakla<br />

beraber bugüne kadar Türk<br />

kimliklerini koruduklarını,<br />

geleneksel karakterleri icabı<br />

hükümetten hiçbir talepte<br />

bulunmadıklarını, ilk gelen<br />

g ö ç m e n l e r i n ç o ğ u n u n<br />

kibutzlara yerleĢtiklerini, geleneklerini<br />

devam ettirdiklerini, çoğunun her yıl<br />

Türkiye’yi ziyaret ettiklerini, bu ülkede<br />

birkaç dernek kurduklarını ve <strong>Türkiyeliler</strong><br />

<strong>Birliği</strong>’nin son günlerde sayısı artan<br />

göçmenlere yardım ettiğini söyledi.<br />

Günün ikinci yarısı Ġstiklal MarĢının ve<br />

Hatikva’nın okunmasıyla baĢladı.<br />

Üniversite BaĢkanı Prof. MoĢe Kave ile<br />

Salti Vakfı kurucusu Selim Salti’nin<br />

kutlama ve baĢarı dileyen konuĢmalarından<br />

sonra, Prof. Hanan EĢel, Güney<br />

Anadolu’da keĢfedilen 1500 yıl evveline ait<br />

sinagog hakkında bilgiler verdi. Yapılan<br />

kazılara ortak olan Prof. EĢel, elde ettikleri<br />

bulguları projeksiyonla gösterdi ve bu<br />

alanın çok çekici bir turistik alan<br />

olabileceğini vurguladı.<br />

Yine Türkiye’den konuk olarak gelen<br />

tarihçi Rıfat Bali, çok realist bir resim<br />

çizeceğini söyleyerek Ġstiklal Caddesinin<br />

“Pera” diye anıldığı günkü görüntüsüyle<br />

bugünkü halini kıyasladı ve bunu bir devrin<br />

kapanıĢı olarak niteledi. Yahudi<br />

Cemaatinin Türkiye için değerli bir unsur<br />

olduğunu söyleyen Rıfat Bali, liderlerin<br />

bunun böyle kalması için bir gayret sarf<br />

etmediğini, Ġsrail lehinde konuĢan veya<br />

yazanların Sionist olarak itham edildiğini<br />

ve bu durumun yakın zamanda<br />

değiĢmeyeceğini belirtti.<br />

Prof. Edwin Sarussi, Ġspanya sürgünü<br />

zamanındaki müzikle 20. yüzyıl müziğini<br />

kıyaslayarak, müzikteki değiĢikliğin<br />

toplumsal değiĢikliği izlediğini söyledi ve<br />

Sara Pardo<br />

19. yüzyılda Hayim Efendinin okuduğu<br />

Ģarkılardan örnekler verdi.<br />

Noami Livian, 1910-1945 yılları<br />

arasında Beyoğlu’nda sinema sahibi olan<br />

Saltiel, Franko, Arditi ve Veinberg<br />

ailelerinin bu sanat kolunu nasıl<br />

geliĢtirdiklerini anlattı. 1924’teki Viyana<br />

hayatından örnek bir film parçası gösteren<br />

Noami Livian, eskiden sinemaya gece<br />

elbisesiyle gidildiğini, Apollo sinemasının<br />

sonradan sinagoga çevrildiğini, Arditi ve<br />

Saltiel ailelerinin bu sahada 1945 yılına<br />

kadar dayanabildiklerini söyledi.<br />

Dr. Lea Makovsky, Türkiye’de Yahudi<br />

isimlerinin tarih boyunca uğradığı<br />

değiĢiklikleri anlattı.<br />

Son konuĢmacı, mesleği gibi adı da<br />

Mimar olan Mimar Naor, giderek<br />

ka ybolma kt a o l a n c e ma a t l e r i n<br />

mevcudiyetini kanıtlamak için yaptığı<br />

çalıĢmaları anlattı. Ġzmirde, 27 sinagogdan<br />

bugüne kadar bulduğu 14 eski sinagogu<br />

kendi ekibinin çizdiği planlar ve resimlerle<br />

perdeye aksettiren Mimar, Ġzmir’de, eski<br />

yaĢamın devamı olan evlerle çevrilmiĢ 5<br />

avlu bulunduğunu, mezar taĢlarının da<br />

zamanla Ģekil değiĢtirdiğini, araĢtırmalarını<br />

Ġzmir Üniversitesi eğitim görevlilerin<br />

yardımıyla tamamladığını söyledi.<br />

Bu yoğun Maraton, Naime ve YehoĢua<br />

Salti Ladino kültürü Merkezi’nin Müdürü<br />

Prof. ġmuel Rafael’in konuĢmacı ve<br />

dinleyicilere teĢekkürü ile sona erdi.<br />

Nesim Güveniş<br />

3

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!