18.05.2013 Views

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

• Sevgili ol da, sevgiliyi gör; gönül ol da, dostu gör! Yürüyen selvinin peşine düş, kaynağı ve gül bahçesini seyret!<br />

• Geçim derdini düşünen aklın yolunda tembel davranma; sıçra, ileri atıl! Büyüğüne bir kumaş armağan et de, tüccarın<br />

ticaretteki parlaklığını gör!<br />

• Bizim bütün tüccarlarımız aşıklardır, gönül ehli kişilerdir, peygamberlerdir! Bu tüccar kervanının yoldaşı da, cümle<br />

suçları bağışlayan, günahları örten, gizleyen yaratıcıdır, Allah'tır! Sen, O'nun hikmetlerini gör!<br />

• Yine Sultan Mahmud, Ayaz'ın odasına geldi! Aşkı seç, aşkla oyuna dal da, o zevalsiz devleti, o tükenmez ikbali<br />

seyret!<br />

• Ben, Ayaz'ın ayağı altındaki toprağım! Çünkü, o da benim gibi aşkı huy edinmişti! Sen de aşık ol, aşkı dile ve kurnaz<br />

sevgiliyi gör!<br />

• Bu çarıkla bu posta bağlanmak, aslı unutmamak iyi bir adettir! Bu adeti kıble edin de, onun lütfunun gerisini<br />

seyret!..<br />

• Eziyete düşüp belalara uğradın mı, çarığı görmeye başlıyorsun! Hiçbir illete uğramamış gibi, hiç hasta olmamış gibi<br />

kendini yorgun say, hasta gör!<br />

• Bizim çarığımızı, erlik suyu gibi düşün; postumuzu da, ana karnındaki kan say! Akıl ve görüş incisini ise, padişahın<br />

ihsanından bil!<br />

• Padişahın önüne inciyi koy ki, seni köy ağası yapsın! Eskileri ver, yenileri al; taneleri ver de ambarı gör!<br />

• Yeryüzünde gökyüzünün bile görmediği şeyleri seyretmek istiyorsan, bir an için olsun, kendini görme ve onun<br />

vereceği görüş elbisesini giy!<br />

• İnciler saçan bu sözü de, sözleri verene bağışla! Ondan sonra, varlığının her tarafından coşup fışkıran nükteleri gör,<br />

sözlere bak!<br />

997. Beden ressamı, gönül güzellerinin yanına gelip onların güzelliğini görünce, ağzı açık kaldı!<br />

Müfte'ilün, Fa'ilat, Müfte'ilün, Fa'ilat<br />

(c. IV, 2061)<br />

• Ey gümüş bedenli güzel! Kendini öp; yanılıp da güzelleri ile meşhur olan Hoten ilinde kendini arama!.<br />

• Hatta, senin gibi bir gümüş bedenliyi bağrına basarsan, sana bir can öpücüğü vermek gerekiyorsa, sen, yine kendi<br />

ağzını öp!..<br />

• Huriler ne yapıyorlarsa, senin için, senin güzelliğin için yapıyorlar! Her er-ceğin, her kadının güzelliği, senin<br />

güzelliğindendir, senin güzelliğinin aksin-iendir!<br />

• Ey çenesi güzel sevgili; senin güzelliğini örten, yine senin saçlarındır! yoksa, senin güzel yüzünün nuru, alemi çoktan<br />

aydınlatırdı!<br />

• Beden ressamı, gönül güzellerinin yanına gelip onların güzelliğini görünce eli kırıldı, gönlü mahzun oldu, ağzı açık<br />

kaldı!.<br />

• Bu şekillerle, nakışlarla dolu beden kafesi, gönül kuşunun perdesidir! Fakat sen, şekle, kafesin nakışlarına kapıldın<br />

da gönlü göremedin!<br />

• Gönül, Hz. Adem'in toprağından perdeyi öyle kaldırdı ki, melekler, o güzelliğe, o ihtişama hayran oldular;<br />

dayanamadılar ve hemen secdeye kapandılar!<br />

998. Ney'in ayrılık hikayesi, dille anlatılamaz; dilsiz söylenir!<br />

Müfte'ilün, Fa'ilat, Müfte'ilün, Fa'ilat<br />

(c. IV, 2063)<br />

• Ey gülen yüzü yüzlerce gül bahçesinin aslı olan güzel! Sen, Allah bahçesisin; senin dikenlerin bile güllerden ibarettir!<br />

içeri gir de, diken ver, gül al!<br />

• Bu kadar canın karşısında dilsiz değilsin ya! Birşeyler söyle! Fakat, ney'in ayrılık hikayesi, dille anlatılamaz; dilsiz<br />

söylenir! Aşkla yanan yakılan canın feryadı, narası da ağızsız atılır!<br />

• Bugün sevgili geldi de; "Sana selamlar olsun!" dedi! işte sen o zaman, yeryüzünü de, gökyüzünü de onun nefesinde<br />

ara, bul!<br />

• Güzeller padişahı geldi ve güzellerden, vergi olarak başlarını vermelerini istedi! Bu istek karşısında gökyüzü isyan<br />

etti; aya karşı; "Yazıklar olsun!" narasını attı!<br />

• Aşk gammazı geldi de, kulağıma; "Sevgili başka yerde değil, sizin aranızdadır! 0 güzeldir, latiftir ama gizlidir!" diye<br />

fısıldadı!<br />

• Sevgili geldi, gönlün eteğini tutup çekti ve onu bir yere götürdü! Yedi kat göğün ötesinde bulunan o yer, çok<br />

şaşılacak bir yerdir!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!