18.05.2013 Views

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

• 0 çalgıcıların beyinin adına "bülbül" derler! 0, mesttir; güle de aşık olmuştur! Aşık olduğu için de, böyle güzeldir;<br />

böyle hoş sesler çıkararak öter, öter, öter...<br />

• Kumrular, bülbüllere soruyorlar: "Ne güzel ötüyorsunuz! Şimdiye kadar sizler nerede idiniz?" Onlar da; "Bizler, yeri<br />

ve oturağı olmayan ötelerde idik!" diye cevap veriyorlar!<br />

• Şahin, doğan kuşuna diyor ki: "Bu güzel avları yokluktan kim aldı da yeryüzüne getirdi?"<br />

• Bir kısım gül yanaklılar, bir kısım delikanlılar, hepsi de gayb perdesinin arkasında idiler. Onlar; "Büyüktür onlar; yazı<br />

yazarlar!" 24 diye ayette anlatılan melekler gibidirler<br />

!24-İnfitar Suresi 82/11, 12.<br />

• "Biz, birkaç kişiyiz; öncü olarak geldik! Bizim arkamızdan güzeller ordusu, o pusudan çıkarak gelmedeler!"<br />

• Yusuf yüzlüler, o dünyanın Kenan elinden, tatlı dilli dilberler de, bal denizinden çıkıp geldiler!<br />

• İşte; hurmaya, şekerkamışına, o tane tane nara, o tane tane incire ötelerden, o tatlılık, o güzellik diyarından<br />

mektuplar geldi!<br />

• Ötelerde bulunan ova, ne hoş, ne verimli bir ovadır; elma, rengini ve kokusunu o ovadan aldı; turunç da, o güzel<br />

kokuyu, o olgunluğu oradan elde etti!<br />

• Üzüm, geç geldi; çünkü, atlı değildi, yaya olarak geliyordu! Ey geç gelen, olgun gelen üzüm! Şarabın anası olduğun<br />

için sen, bir fitnesin; fakat, meyvelerin son gelenisin!<br />

• Ey son gelip önce gelenleri geçen, ey meyvelerin gözü; sen, Allah'ın sağlam ipine sarılmışsın!<br />

• Senin tatlılığın, görülmemiş bir tatlılıktır; acılığını ise hiç sorma! Acılığın, akıla benzer; şer de ondandır, hayır da<br />

ondandır; küfür de ondan meydana gelir, din de!<br />

• Bela zamanında şeker gibi tatlısın, ferahlık zamanında ot gibisin! Devedikeninin üstüne inen kudret helvasına<br />

benziyorsun; acılığın da tatlı bir bela!..<br />

• Ey bilgi ve anlayış sahibi, ey herşeyin aslı, temeli; Sen'in kolun her tarafa uzanır, herşeye gücün yeter; zaman,<br />

Sen'in elindedir!<br />

• Sen'in elinle kavun öyle bir eve konmuş, gizlenmiş ki, o evin ne kapısı var, ne de penceresi; Sen, cansın; ben de,<br />

işte, gördüğün gibiyim!<br />

• Sukabağı senden kaçmış, ipe tırmanmağa başlamış! Fakat, o kırık testi, kaynaktan, aslından nasıl kurtulur?<br />

• Sen'i dinlemediği için, onun boynunu bağladılar! Onun kulağı olsaydı, tutar çekerdin; o kulağı, bir hoşça çınlatırdın!<br />

1125. Alem, var gibi görünen bir yokluktur!<br />

Müstef'ilün, Fe'ulün, Müstef'ilün, Fe'ülün<br />

(c. IV,2040)<br />

• Ey iki. gözüm; gündüz oldu! Penceremden bak; güneşin aslı sensin! Mademki geldin, günümüzü seher vakti yap!<br />

• Aradıklarını bul, istediklerini meydana çıkar; sen, aşağı yukarı bütün varlıklardan münezzehsin! Şu eskimiş, harap<br />

olmuş dünya evinin altını üstüne getir!<br />

• Çünkü alem, tamamıyla yoktur; var gibi görünen bir yokluktur! Bir an içinde onu, "kün" (ol) emriyle var et! Dünya,<br />

zehirli bir yılandır; sen, onun zehirini şeker haline getir!<br />

• Nerede kuru, çorak bir yer görürsen, orada çeşmeler akıt, orayı yeşert; nerede bir taş görürsen, onu nurunla<br />

mücevher yap!<br />

• Aşığın arkasında bir düşman görürsen, ona bir sille vur, onu yok et!<br />

• Ne zamana kadar; "Onlar kördür, görmezler!" diye özür dileyeceksin? Onların kör olmamalarını istiyorsan, gözlerine<br />

bir görüş ver!<br />

• Gözlerinde perde olmamasını istiyorsan, emret ki, perdeler kaldırılsın, körlükten kurtulsunlar!<br />

1026. Derdimi, sana gönderiyorum; ona bak! Temiz değilse, derman etme!<br />

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat<br />

(c. IV, 2019)<br />

• Ey sevgili! Gönlümü aldın götürdün; bari, benim canıma kasdetme, benim yaptığımı sen bana yapma!..<br />

• Derdimi, sana gönderiyorum; ona bak! Eğer saf ve temiz değilse, ona derman etme!<br />

• Güzellerin adeti. cefa üstüne cefa etmektir! Sen de o adete uy ve bize ihsanlarda, lütuflarda bulunma!..<br />

• Biz, zaten ölümü göze aldık, onu gönlümüze koyduk; sen, cefa etmekte o kadar yavaş davranma!<br />

• Zevkimizin, neşemizin, yaşayışımızın perdecisi ölümdür! Perdeyi indir, ört; ölümü güldürme!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!