You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
• Gönül karalığıyla, adeta gece gibiyim; Sen'se güzel, parlak, üstün bir aysın! Yol gören, yol gösteren ayın yüzüne<br />
karşı gece yok olur gider!<br />
• Aşk, Sen'in yüzünden can gibi olmuştur; akıl, Sen'in yüzünden okumaya başlamıştır! Maden de, mekan da Sen'in<br />
kırıntılarını aramadadır! Deniz bile Sen'in yüzünden inci taneleri devşirmededir!<br />
• Sen'in mestin olan boşboğazdır, söylenip durur! 0, iki dünyadan da usanır! Aşık, Sen'in peygamberin olmuştur; her<br />
yerin baş tacıdır!<br />
944. Toprakta çürümek, hayvan işidir; gönlün, canın işi değildir!<br />
Mef'ulü, Mefa'îlü, Mefa'îlü, Fe'ulün<br />
(c. IV, 1892)<br />
• Her akşam yemek yemek için sofra kurmak adettir; bizse, orucumuzu senin hayalinle açarız!<br />
• Ey oruç tutanlara lütfu, ihsanı, Hz. Mesih gibi gökten sofra indirmek adeti olan Allah'ım!<br />
• Mademki gönlün gıdası Sen'in sevgi mutfağından geliyor, oraya varmamız, 3 gıdaya tam kavuşmamız gerekiyor!<br />
• Bize, ab-ı hayat da o gönül ateşinden gelmededir! 0 yüzdendir ki, biz, hoş kokulu ladin külü gibi neşeli bir halde<br />
yanarız!<br />
• Topraktan doğmak, toprakta çürümek hayvan işidir; gönlün, canın işi değildir!<br />
945. şu görünen beden, benim gölge varlığımdır!<br />
Müfte'ilün, Mefa'îlün, Müfte'ilün, Mefa'îlün<br />
(c. IV, 1824)<br />
• Ey benim canıma canlar katan ay yüzlü sevgili; ben, senin ayrılığına dayanamıyorum! Bana cevr etme, cefalarda<br />
bulunma; ben, bu cevrlere, cefalara layık değilim; ben, bunları hak etmedim!<br />
da!<br />
• Ateşler içinde yanıyorum ama, ey benim devlet kuşum, başıma gölgen düşünce, bana cevrin de hoş geliyor, cefan<br />
• Dün, hayalin bana geldi de; "Gam yeme, üzülme!" dedi. "Ey derdi bana deva olan sevgili; ben, gam yemiyorum!"<br />
dedim!<br />
• Dedi ki: "Ben, gamı sana gölge yaptım; iki dünyayı da senin emrine verdim! Ama, eğer sen bana kavuşmak<br />
istiyorsan, ikisinden de vazgeç; hem dünya nimetlerini, ahiretteki cenneti bırak, hem de gamlara, kederlere dal!"<br />
• Dedim ki: "Ecel gelse de, can bu balçık bedeni terk edip gitse! Hayatı ve dirilmeyi arzu ederek cana doğru gidersem,<br />
sen varken canı tekrar ararsam, ayaklarım kırılsın!"<br />
• "Evet!" dedi. "Sen, ibret için şu güle bak; kaza ve kader onu dalından ayırsa, başını koparsa bile gülmeyi bırakmaz;<br />
gülerek takdirimin ayaklarına başını kor!"<br />
• Ona dedim ki: "Yüzümü ekşitirsem, bunu, sevgimi görüp de beni kıskanrnasınlar, sevgime göz değmesinler diye<br />
yapıyorum!"<br />
• Dedim ki: "Ben, ötelerden gelip bu bedene girdim, iki-üç gün bu bedende kaldım! Bu balçık bedenden beni geldiğim<br />
yere ne zaman çağıracaklar?" diye korku ve ümit ile yaşıyorum.<br />
• Dedi ki: "Sen, balçıkta değilsin; sen, bu taraftasın, mana alemindesin! Şu görünen, senin gölgendir! Benim sanatım,<br />
seni tuttu, bu mana aleminden aldı götürdü, balçık bedene hapsetti; bir gölge varlık olarak seni, birkaç gün için bu<br />
dünyada bıraktı!"<br />
• Dilberim, beni yaratanım bu sözü söyleyince, aklım başımdan uçtu gitti! hikayenin kalan kısmından akl-ı kül bile bir<br />
koku alamaz! Artık, ben kim oluyorum da konuşuyorum, konuşmak benim ne haddime!..<br />
946. Harfler, seni anlatmaya kafi gelmiyor!<br />
Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün<br />
(c.IV, 1877)<br />
* Ey gönül! Seni anlatmaya dilim dönmüyor, gücüm yetmiyor; harfler, seni anlatmaya kafi gelmiyor! Seni anlatmak<br />
için yeni harfler, yeni kelimeler bulmak gerek!<br />
* Çalgıcı da, çalgıya, benim vuruşlarımla vurmada, benim gönlüme göre çalmada! Dilimin yerine bütün varlığım onun<br />
çalışlarında, vuruşlarında dönüp duruyor! Gönlümün halini o vuruşlar dile getirmede!..<br />
* Sakînin güzelliği karşısında kadeh de sarhoş olmuş, şarap da; benim canıma, benim cihanıma can da hayran olmuş,<br />
cihan da!<br />
* Gayb aleminden bir la'l, bu dünya mağarasına düştü! 0, benim madenimin yüceliğini gördü de, şaşırıp kaldı!