18.05.2013 Views

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

• Sen'in gibi bir Yusufun güzel kokulu gömleğini ele geçirdikten sonra başka güzel kokulardan bahsetmek, onları<br />

övmek, misk ve anber sürünmek pek çirkin, pek soğuk düşer!<br />

• Sevgiliye; "Senin güzel ayağının altını öpeyim!" dedim de, bana dedi ki: "0, ancak gözlere sürülür!"<br />

939. Balçıktan yapılmış beden evi nerede, can evi, gönül evi nerede?<br />

Müfte'ilün, Mefa'îlün, Müfte'ilün,<br />

(c.IV, 1837)<br />

• "Ya Rabbi! Sevgilinin maksadı ne; bir bilsem!" dedim. Kaçacağım yolu bağlamış; gönlümü de, kararımı da almış<br />

gitmiş!<br />

• Ya Rabbi! 0, beni nereye kadar çekecek; bir bilseydim! Yularımı tutmuş, her tarafa çekip durmada; niçin, ne<br />

maksatla çekip duruyor?<br />

• "Ya Rabbi! 0, benim varım yoğum; o, benim merhametli padişahım! Neden merhametsiz, taş yürekli olmada; bir<br />

bilseydim!" dedim.<br />

• Ya Rabbi! Şu tüten dumanım, şu; "Ya Rabbi!" diye feryad edişlerim, sızlanışlarım sevgilinin kulağına erişebilecek mi,<br />

sevgilim bunları duyacak mı;<br />

bunları bir bilseydim!..<br />

• Ya Rabbi! Bir bilseydim; sonunda beni nereye çekecek! Ya Rabbi; bu bekleyiş gecesi ne kadar uzadı!<br />

• Ya Rabbi! Bu coşkunluğum nedir, yüzüme gerilen perde nedir? Çünkü, benim için herşey Sen'sin; bana bir de<br />

Sen'sin, bin de Sen'sin, Sen!..<br />

• Her an, susarken de, söylerken de gözümde Sen'in aşkın, Sen'in hayalin var; benim rızkım da Sen'sin, zamanım da<br />

Sen'sin!..<br />

• Bazan, ona "av" derim, bazan "bahar" derim; bazan, ona "şarap" adını takarım, bazan da ona "mahmurluğum"<br />

derim!<br />

• Balçıktan yapılmış beden evi nerede, can evi, gönül evi nerede? Ya Rabbi! Ben, buradan bıktım; asıl şehrimi,<br />

vatanımı arzu ediyorum!<br />

• Ey gönül; galiba sen, işin farkında değilsin! Sen, asıl kendi şehrinden sürülmüşsün; sen, burada gurbettesin! "Ey<br />

Allah'ım! Benim adamlarım nerede; soyum sopum nerede?" diye feryatlar içinde, şu kirli dünyada kalmışım!..<br />

• Ya Rabbi; şehrime geri dönseydim de, padişahımın merhametini, o şehirdeki dostum, sevgilim olan canların hepsini<br />

de görseydim!<br />

• Kara yüzlü dünya gecesi, benim gündüzüme eş olamaz; benim ilk baharımın arkasından taş yürekli sonbahar<br />

gelmez!<br />

• Ey gerçek duygulara, hakikatlere perde olan dudaklarım! Hiç susmuyorsunuz; boş yere konuşup duruyorsunuz! Bu<br />

manasız davul ne zamana kadar çalınacak? Ah, işte perde yırtıldı gitti!<br />

940. İçinde Sen'in hayalin olan gönüle gam ve gussanın gelmesine imkan var mıdır?<br />

•Mef'ulü, Mefa'îlün, Mef'ulü, Mefa'îlün<br />

(c. IV, 1882)<br />

• Sen, candan ibaretsin! Sen'i beden olarak gören kişi aynaya bakmıştır ama, aynayı meydana getiren demirin siyah<br />

renginden başka bir şey görmemiştir!<br />

• Zatına yemin ederim ki; Sen'in ab-ı hayatın, ululuktan ötürü, yağ gibi üste çıkmaktan uzaktır!<br />

• Ey yüzü ay gibi parlak olan güzel! Can, bir kerecik olsun senin ayağını öpse, o öpüşün lezzeti dudaklarında kalır da,<br />

mahşere kadar dudaklarını yalar durur!<br />

• Gönlüme; "Nasılsın?" diye sordum. Dedi ki: "Allah'a yemin ederim ki; hayaline ev olduğumdan beri. canıma canlar<br />

katmadasın!.."<br />

• İçinde Sen'in hayalin olan gönüle gam ve gussanın gelmesine imkan var mı? Sen'in ab-ı hayatına dalan kişi, ölüm<br />

tehlikesinden korkar mı?<br />

941. Ben, tamamıyla kendimden kopmuşum;kendi yanıma uğramam, kendi yüzüme bakmam!<br />

Müfte'ilün, Mefa'îlün, Müfte'ilün, Mefa'îlün<br />

(c. IV, 1841)<br />

• Ey benim kötü zanlara kapılan güzelim; ne biçim bir zanna, ne biçim bir hayale kapılmışsın? Ey benim cana<br />

benzeyen ay yüzlü sevgilim; senin yüzünden hayale döndüm!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!