18.05.2013 Views

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

DÎVÂN-I KEBÎR'den Seçmeler

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

• Gerçekten de sen, Şemseddin'sin, dinin güneşisin, Tebriz'in övündüğü cansın! Yüzlerce karakış ötesinden sen, bize<br />

bir can baharı ihsan ettin!<br />

1007. Kulakların duyduğu, ancak benim dudaklarımdan dökülen sözlerdir; candan attığım feryadı kimsecikler<br />

duymuyor!<br />

Mefa'îlün, Fe'ilatün, Mefa'îlün, Fa'îlün<br />

(c. IV, 2077)<br />

• Bana bak; şu safran gibi sararmış iki yanağımı seyret! Benim yüzümde, bırakıp geldiğim o aleme ait türlü alametler<br />

var; onları gör!<br />

• Gönlümdeki kadîm olan, evveline evvel olmayan pîrin canına yemin ederim ki, dileğim; "Gençliğim toprak olsun da,<br />

onun ayakları altına serilsin!"dir!<br />

• Gözlerini iyi aç da, gözlerime bak; şu benim gönüller alan dilberimden gönlünü sakın!<br />

• 0 bahttan, o talihten dudağıma hayalî bir öpücük geldi de, tatlı dilimden hoş şekerler taştı!<br />

• Kulakların duyduğu, ancak benim dudaklarımdan dökülen sözlerimden ibarettir! Fakat, candan attığım feryadları<br />

kimsecikler duymuyor!<br />

• Bu nefesten dünyada, nice ateşler yanıyor, parlıyor; şu fanî sözlerimden, alemde nice ebedilikler coşuyor!<br />

1008. Canın ve gönlün çaldıkları çengi, aşkla nağmelendir!<br />

Müstefilün, Fe'ulün, Müstefilün, Fe'ülün<br />

(c. IV, 2042)<br />

• Ey taş yürekli sevgili; canı, değerli incilerle dolu bir deniz haline getir! Ey sevgilinin karanlık geceye benzeyen siyah<br />

saçları; gece yarısında bir seher vakti ortaya koy!<br />

• Canın ve gönlün çaldıkları çengi, aşkla nağmelendir; dilsiz dudaksız neyleri, o tatlı güzelin aşkı ile şekerlerle doldur!<br />

• Kulağında ve gözünde, Cenab-ı Hakk'ın lütfettiği inciler gibi binlerce meziyetlere, vasıflara maliksin! Bu yüzden,<br />

başkalarının görmediklerini görüyor, duymadıklarını duyuyorsun! Eteğine o incileri doldur da, dünyadaki körlere ve<br />

sağırlara dağıt!<br />

• Canlar, çok çeşitli yollara düştüler fakat, bir türlü yol alamadılar! Ey canların dertlerine çare bulan; onlara, başka bir<br />

yolu, aşkın nurlu yolunu göster!<br />

• Su kuşlarının da, karada uçan kuşların da kanatları, balçığa saplandı kaldı! ey devlet kuşu; aşk kanatlarını aç ve<br />

onlara doğru uç!<br />

• Karınca ayağı gibi olan canı, onun huzuruna armağan olarak götür; o Süleyman'ın geçeceği her yol ağzında dur, onu<br />

bekle!..<br />

• Deniz, acı bir sudur ama, içinde inciler vardır! Sen, acı sudan vazgeç de, inci elde etmek için derinlere dal!<br />

1009. Senin mestin olmayan, senin güzelliğin ile büyülenmeyen kim vardır?<br />

Müfte'ilün, Fa'ilün, Müfte'ilün, Fa'ilün<br />

(c. IV, 2055)<br />

• Sonunda, mest olup ortaya çıktın; fakat, şarapla mest olmadın! Sen, kendi kendinin, kendinde bulunanın mesti<br />

olmuşsun! Dünyada kendinden başka sevecek kimse yok mu, şu yeryüzünde sen yalnız başına mı yaşıyorsun?<br />

• Aslında sen, elestten mest olarak geldin! Bak; yine elestten bir ses geldi, yine iş işten geçti! Mestlik gizlenemez;<br />

ağzın kokusu ve davranışların, senin mest olduğunu herkese bildirir!<br />

• Toprağın her zerresi ruh oldu, tertemiz can kesildi! Artık ona "toprak dünyası" deme; ona "herşeyi altın haline<br />

getiren iksirin, ilahî aşkın mayası" de!<br />

• Senin gibi bir varlığı kimsecikler görmedi! Zaten ey benim canım; herşey senindir! Kimse dediğimiz de, ancak<br />

sensin! Dünyada eşi örneği olmayan, görülmeyen birisin! Sen, dünyada fışkırıp akan vefa suyusun!<br />

• Aşk, gerçi bir alemdir ama, alemin de canıdır! Sevgili gizlidir; ama o, gizliliklerin de başıdır!<br />

• Senin gözün benim gözüme dedi ki: "Sen ne kadar da tamahkarsın; hem şeker yemiyorsun, hem de armağan olarak<br />

alıp götürüyorsun!"<br />

• Alemde bulunan her beden, her can, senin topraktan yarattıklarının mesti olmuşlardır! Ey nişansız olan, ey izi belli<br />

olmayan güzel; seni görmesinler diye herkesi gaflete düşürmüşsün!<br />

• Kimseye kafir, mümin deme; iyiyi, kötüyü arama! Hepsi de senin yüzünden, senin aşkınla yıkılmış, kendilerinden<br />

geçmişlerdir! Kendilerine gelmeleri için bir efsun oku!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!