Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Arda Turan<br />
HF<br />
#<br />
83<br />
Emre Çelik<br />
1995/96 sezonu sona erdiğinde Medya patronu<br />
Jesus Gil’in sportif oyuncağı Atletico Madrid,<br />
İspanyolların tabiri ile “La Doblete” yapmış,<br />
hem La Liga’yı hem de Copa del Rey’i müzesine<br />
götürmüştü. Fakat takribi yıllarda Atletico<br />
Madrid için İspanya arenası hiç de istenilen<br />
şekilde gitmedi. Ta ki 2011 senesinde Enrique<br />
Cerezo’nun yürüttüğü transfer operasyonları<br />
ile takıma Radamel Falcao, Arda Turan ve Gabi<br />
gibi isimler katılana katar. Sonrası malum...<br />
Kadroyu yönetebilecek isimlerden biri olan<br />
Diego Simeone’nin de sezon ortasında takımın<br />
başına getirilmesiyle birlikte başkentin<br />
kırmızıları 1,5 senede öyle bir evrim yaşadı ki<br />
hem Avrupa Ligi’ni kaldırdı hem 14 sezondur<br />
mağlup edemediği Real Madrid’i yenerek Copa<br />
del Rey’i müzesine götürdü hem de La Liga’yı<br />
3’üncü sırada bitirerek 2009/10 sezonunun<br />
ardından ilk kez Şampiyonlar Ligi bileti almaya<br />
hak kazandı. Peki Atleti’nin içinden geçtiği bu<br />
evrim sürecinde Arda Turan nasıl bir rol oynadı?<br />
Vicente Calderon tribünlerinin El Turco diye<br />
hitap ettiği Arda’nın Atletico için önemini<br />
anlayabilmek için öncelikle Diego Simeone’nin<br />
Atleti’nin beyni<br />
Atletico Madrid 1995/96’dan bu yana<br />
İspanya’da en iyi sezonunu geride bırakmak<br />
üzere. Peki bu başarıda lejyonerimiz Arda<br />
Turan’ın sahip olduğu pay ne kadar?<br />
takıma oturttuğu sisteme göz atmak hiç<br />
şüphesiz daha sağlıklı olacaktır. Basit bir<br />
istatistikle konuya girmek gerekirse, La Liga’da<br />
geride kalan 36 haftada sadece 30 gol yiyen<br />
Atletico Madrid, bu dalda hem Barcelona’yı<br />
hem de Real Madrid’i geride bırakarak ligin<br />
kalesinde en az gol gören ekibi olmayı başardı.<br />
Saha içi dinamikler incelendiği zaman ise Atleti<br />
için İspanya’nın en iyi alan daraltan, topun<br />
arkasına en iyi yerleşen ve kompakt savunmayı<br />
en iyi uygulayan ekip olarak tanımlamak<br />
kesinlikle yanlış olmaz. Lâkin bu denli kaliteli<br />
bir savunmaya rağmen lider Barcelona’nın 22,<br />
ezeli rakibi Real Madrid’in ise 9 puan arkasında<br />
yer almaları kolaylıkla tahmin edilebileceği<br />
üzere hücumdaki problemlerden kaynaklanıyor.<br />
Her ne kadar takımda Radamel Falcao gibi<br />
Avrupa’nın en üst düzey santrforlarından biri<br />
yer alsa da Atletico Madrid’in Kolombiyalı<br />
golcüyü beslemek konusunda ciddi zaafları<br />
bulunuyor. Hatta bu yük tamamen Arda<br />
ve Koke’nin üzerinde dense yanlış olmaz.<br />
Kısacası Atletico Madrid, hücumda yaratıcılık<br />
konusunda tamamen Arda ve Koke ikilisine<br />
endeksli.