Program ve Bildiri Özetleri Kitabı - Ankara Mikrobiyoloji Derneği
Program ve Bildiri Özetleri Kitabı - Ankara Mikrobiyoloji Derneği
Program ve Bildiri Özetleri Kitabı - Ankara Mikrobiyoloji Derneği
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
KONFERANSLAR<br />
zimleri aracığı ile yıkıma uğratmanın yanı sıra, immün yanıtta önemli işlevlere sahip çeşitli sitokinleri<br />
(IFN-γ, GM-CSF, TNF-α, IL-5, IL-10 gibi) salgılayarak <strong>ve</strong> nihayet DC’lerin aktivasyonuna katkı<br />
sağlayarak görev yaparlar 2 . Bu tip önemli işlevlere sahip NK’ların etkinliklerini, yüzeylerinde yer<br />
alan bir dizi aktivatör <strong>ve</strong> inhibitör reseptör düzenler 3 . “Killer Ig-like” homodimerleri, CD94/NKG2<br />
lektin benzeri heterodimerleri <strong>ve</strong> Ly49 lektin benzeri homodimerleri, NK hücrelerinin inhibitör reseptörlerini<br />
oluştururlar <strong>ve</strong> enfekte olmamış ya da NK’ların “ilgi alanına” girmeyen hücrelere (örneğin<br />
MHC-I taşıyanlara) saldırmalarını engellerler. Bu tip bir özellik, NK hücrelerinin etki gösterip<br />
göstermemelerini belirleyen <strong>ve</strong> bir açıdan NK’ların inhibisyonuna yol açan mekanizmalar olarak<br />
değerlendirilir.<br />
Sırada doğal direncin önemli bir yapı taşı olmasının yanı sıra, özgül yanıtın hem hümoral hem de<br />
hücresel koldan etkinliğinde düzenleyici rolü olan kompleman sistemi var. Acaba etki ettiği hücreler<br />
üzerinde “membran atak kompleksi” (MAK) adı <strong>ve</strong>rilen delikler açarak hücrelerin lizisine yol açan<br />
ya da aktivasyonu sürecinde oluşan ara ürünler ile (C3a, C5b gibi) infl amasyon <strong>ve</strong> fagositoza katkı<br />
sağlayan, ayrıca sonraki aşamada devreye girecek özgül yanıtı yönlendiren kompleman sistemi nasıl<br />
durmaktadır? Üç farklı yoldan (klasik, alterne <strong>ve</strong> lektin aktivasyon yolları) akti<strong>ve</strong> olabilen sistem<br />
yaklaşık 30 adet inaktif yapı taşından meydana gelir. Bu yapı taşları arasında sistemin gereksiz yere<br />
çalışarak organizmaya zarar <strong>ve</strong>rmesini engelleyen bir dizi regülatör molekül de yer alır. Sistemin<br />
aşırı <strong>ve</strong> gereğinden uzun çalışması doku <strong>ve</strong> hücrelere zarar <strong>ve</strong>receğinden, kompleman aktivasyonu<br />
regülatörleri (regulators of complement activation; RCA) olarak tanımlanan bu proteinler organizmayı<br />
korumakla görevlendirilmişlerdir. Bu moleküllere örnek olarak plazmada bulunan faktör H <strong>ve</strong><br />
C4bp’yi, membranlarda yer alan kompleman reseptörü-1 (CR1/CD35) gibi reseptörleri <strong>ve</strong> nihayet<br />
membran kofaktör proteinlerini (MCP, CD46) sayabiliriz. Söz konusu moleküller, sistemin yapı taşları<br />
arasındaki ilişkiyi keserek komplemanın aktivasyon döngüsünde önemli <strong>ve</strong> hayati bir aşama olan<br />
C3 kon<strong>ve</strong>rtaz oluşumunu engellerler. Aynı RCA’lar, serin proteaz etkinliğine sahip faktör I kofaktörü<br />
işlevi görerek, enzimatik yoldan C4b <strong>ve</strong> C3b gibi yapı taşlarını inaktif komponentlere dönüştürürler.<br />
Benzer bir aktivite, DAF (CD55) üzerinden ancak bu kez enzimatik olmayan yoldan gerçekleşir <strong>ve</strong><br />
sonuçta C3 kon<strong>ve</strong>rtaz yapı taşları inakti<strong>ve</strong> olurlar 4 . Sonuçta “decay-accelerating activity” <strong>ve</strong> “cofactor<br />
activity” olarak tanımlanan iki farklı inhibisyon mekanizmasının harekete geçmesi ile kompleman<br />
sisteminin devre dışı kalması söz konusudur <strong>ve</strong> bu inhibisyon mekanizmalarından birinde ortaya<br />
çıkacak aksaklık, hemolitik üremik sendrom gibi bazı patolojilerin gelişimine neden olur 5 .<br />
Gelelim doğal direnç kapsamında ele alınan <strong>ve</strong> immün sistemde hücreler arası iletişimi sağlayan<br />
sitokinlerin çalışma düzenine.. İmmünokompetan hücrelerin çoğalmalarında, farklılaşmalarında<br />
<strong>ve</strong> uyarılarak etkinlik göstermelerinde görev yapan bu moleküller, hedef aldıkları hücrelerin yüzey<br />
reseptörlerine bağlanarak hücre içinde sinyal ileti mekanizmasını akti<strong>ve</strong> ederler. Kısaca SOCS proteinleri<br />
adı <strong>ve</strong>rilen bir grup molekül ise, “sitokin sinyal transdüksiyon regülatörleri” olarak görev<br />
yaparlar <strong>ve</strong> sinyal iletisine farklı aşamalarda müdahale ederek sitokinlerin aktivitelerini durdururlar 6 .<br />
SOCS ailesinden proteinler günümüzde sekiz grup altında toplanmaktadır: CIS <strong>ve</strong> SOCS1-SOCS7.<br />
Söz konusu moleküllerin etkinliklerine örnek <strong>ve</strong>rmek gerekirse; SOCS1 <strong>ve</strong> 3’ün, Toll benzeri reseptörler<br />
(Toll-like receptors, TLR) üzerinden, DC olgunlaşma <strong>ve</strong> aktivasyon aşamasına müdahale<br />
ederek inhibisyona yol açtığını, aynı molekülün tip I <strong>ve</strong> II interferonların (IFN) antiviral <strong>ve</strong> proinfl amatuvar<br />
etkinliğini bozduğunu <strong>ve</strong> nihayet IL-12 <strong>ve</strong> IL-4’ün rol oynadığı T h -1/2 farklılaşmasına engel<br />
olarak CD4 + hücre aktivitesini engellediğini söyleyebiliriz 7 . Bu arada yaşlanma sürecinde gözlenen<br />
immün sistem fonksiyonlarındaki zayıfl amalarda, SOCS protein aktivitesindeki artışın rolü olduğu,<br />
3