102. Sayı - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği
102. Sayı - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği
102. Sayı - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Anabilim Dalı Başkanıyım. Anabilim dalımızın amacı dişleri<br />
ağızda korumak, çeşitli nedenlerle hastalanan dişi; çiğneme,<br />
konuşma ve estetik açıdan tüm fonksiyonlarını yapabilecek<br />
duruma getirmek ve dişleri yaşam boyu bireylerin ağzında<br />
fonksiyonel olarak tutmaktır. En önemli yaptığımız işlemler arasında<br />
dişlerdeki madde kayıplarının farklı materyaller ve teknikler<br />
kullanılarak restorasyonları ve diş estetiğine ilişkin sorunların<br />
giderilmesini sayabiliriz. Yani, dişleri mümkün olduğunca<br />
koruyarak, ağızda tutarak, estetik görünümünü sağlamak gibi.<br />
Dolayısıyla, gülümseme, gülümseme tasarımı, dişlerin renginin<br />
daha beyaz hale getirilmesi, dişle aynı renk estetik restorasyonların<br />
uygulanması hep sanatçı vizyonunun ön planda olduğu<br />
işlerdir. Estetik tabii ki çok önemli, ancak bilimsel araştırmalar,<br />
memleketimizde diş çürüklerinin her yöre, her cins ve her<br />
yaş grubunda çok yaygın bulunduğunu ve tedavi gereksinimlerinin<br />
çok fazla olduğunu göstermiştir. Memleketimizin büyük<br />
bir kısmında ağzında çok az dişi kalmış, ya da çok fazla çürüğü<br />
olan çocukların, çok genç yaşta dişsiz kalmış erişkinlerin<br />
bulunduğu göz önüne alınırsa estetikten önce temel diş sağlığı<br />
sorunlarının çözümlenmesine yönelik konuşmamız gerekli.<br />
Bizim, diş hekimliği akademisyenlerinin en hassas olduğu<br />
konu bu. Özellikle büyük kentlerin dışında aynı diş fırçası ile<br />
dişlerini fırçalayan aileler, diş fırçasını bilmeyen, diş fırçaları<br />
olmayan köyler, okullar var. Bunları biz gördüğümüz, yakından<br />
yaşadığımız için ülkemizde diş hekimliğinde alınacak daha çok<br />
yol olduğunu düşünüyorum.<br />
C.T.: Sonuçta diş hekimliğinde bilimsel verilerin ışığında el<br />
becerinizi de kullanarak ortaya bir eser çıkarıyorsunuz. Diş<br />
hekimliğinde fonksiyon kadar estetik de ön planda; bu nedenle<br />
diş hekiminin sanatkâr bir yönü de olması lazım ki; ortaya iyi<br />
portre<br />
bir eser çıksın. Sonucun, hem hastayı hem hekimi mutlu etmesi<br />
bunun için de mutlaka bilimin ve sanatın iç içe olması gerekmekte.<br />
Bu kriterleri sağlamak için diş hekiminin vizyonunun çok<br />
açık olması, sadece bilimsel konularda yetkin olmakla kalmayıp,<br />
sanatla da iç içe olup, mesleğini sürdürmesi lazım. Dolayısıyla<br />
diş hekimliği çok geniş kapsamlı bir meslek. Özellikle<br />
öğrencilerimizi yetiştirirken onlara mesleki bilgiler dışında hayata<br />
çok yönlü bakmalarını sağlayacak bir vizyon vermek istiyoruz.<br />
Bu nedenle Prof. Dr. Sevil Gürgan’la fakültemizdeki eğitim<br />
sistemiyle ilgili bazı güncellemeler yapmayı planlıyoruz. Bu proje<br />
ile son sınıf öğrencilerimizin aynı muayenehane pratiğinde<br />
olduğu gibi bir hastayı başından sonuna kadar tedavi etmesini,<br />
bir anlamda öğrencilerimizin mezun olurken birer eser yaratmalarını<br />
hedefliyoruz. Bir hastanın ilk muayenesinden son aşamasına<br />
kadar tüm tedavilerini son sınıf öğrencilerimize yaptırarak,<br />
onları pratik hayata hazırlamak istiyoruz. Çünkü, herkes<br />
fakültelerde belli bir dalda kariyer yapma imkânı bulamıyor.<br />
Bizim mezunlarımızın çoğu da diş hekimliğinin tüm dallarını<br />
uygulamalarını gerektiren muayenehanelerde ya da resmi/özel<br />
polikliniklerde hizmet veriyor.<br />
Mesleğinizin kolay ve zor yanları nelerdir?<br />
S.G.: Diş hekimliği eğitimine başladığınızda özellikle Kolej<br />
gibi çok çeşitli sosyal olanakları olan bir okuldan gelince önce<br />
bir panik yaşayıp “ben nereye geldim” diyorsunuz. Diş hekimliği<br />
eğitimi çok zor bir eğitim. Diğer fakültelerdeki arkadaşlarımızın<br />
boş zamanları olur, arkadaşlarıyla sosyalleşirler, sinemaya<br />
giderler ve spor yapabilirlerdi. Biz diş hekimliği öğrencisi<br />
olarak sabahın erken saatlerinden itibaren kliniklerde, laboratuarlarda,<br />
gece de evde teorik dersleri çalışıyorduk. Fakat mezun<br />
olduktan sonra örneğin bir tıp hekimine göre nöbetlerimiz yok,<br />
akşamları kafamız dingin bir şekilde -her ne kadar yorgun olsak<br />
da- eve gitme olanağımız var. Ama bir takım zorlukları da var<br />
tabii. Öncelikle el becerisi gerektiren bir meslek. Ben düşmekten,<br />
spor yapmaktan korkan meslektaşlarımı biliyorum. Aynı<br />
zamanda fiziksel zorlukları var. Çok fazla emek isteyen bir mesleğimiz<br />
var ve bu yüzden sevmeden yapmak çok zor. Ama biz<br />
akademisyen olarak hem hasta bakabiliyoruz, hem mesleğimizdeki<br />
güncel gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz, dersler,<br />
seminerler veriyoruz, birikimlerimizi meslektaşlarımızla paylaşıyoruz,<br />
hem de her an gençlerle beraberiz. Bundan büyük<br />
keyif alıyorum. Bunun yanı sıra işin uluslararası boyutu var.<br />
Uluslararası arenada Türk Diş Hekimliği son yıllarda büyük bir<br />
atılım yaptı. Artık uluslararası toplantılarda çok sayıda genç<br />
araştırmacıları görebiliyoruz. Gençlerimiz müthiş. Son zamanlarda<br />
çok fazla bilimsel yayınlar da yapılıyor. Bunlar hocaları,<br />
danışmanları olarak bizi çok gururlandırıyor. Uluslararası toplantılarda<br />
Türk hekimleri olarak konferans vermekten, çalışmalarımızın<br />
sonuçlarını sunmaktan onur duyuyoruz. Bugün geldiğimiz<br />
noktalar 20 sene önce hayaldi. Diş hekimlerimiz de artık<br />
Avrupa’da, Amerika’da, Dünya’da söz sahibi. Çağımız teknoloji<br />
çağı. Teknolojik gelişmelerle paralel olarak diş hekimliği de<br />
gelişti. Çok modern teknolojileri, batılı ülkeler ile aynı anda kullanabilme<br />
şansına sahibiz. İnternet çağındayız, Dünyayla aynı<br />
anda her işi yapıyoruz, bu çok güzel bir şey.<br />
C.T.: Öğrenciyken her gün fakültede olmak zorundasınız.<br />
9<br />
TEMMUZ2010 kolejliler