09.06.2014 Views

Kıbrıslı Gençlik Dergisi - Reklam ajansı

Kıbrıslı Gençlik Dergisi - Reklam ajansı

Kıbrıslı Gençlik Dergisi - Reklam ajansı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Doğa Oktan<br />

Erkek ve Kadına 8 Mart’tan Açık Mektup<br />

Kadınların erkeklerle<br />

eşit haklara sahip olmak<br />

için verdikleri savaşın, sahici<br />

bir temsilcisidir 8 Mart<br />

Dünya Kadınlar Günü. 1857<br />

yılında 40.000 “zavallı” kadının,<br />

erkeklerle eşit çalışma<br />

koşullarına sahip olmak,<br />

düşük maaşlarını ve uzun çalışma saatlerini<br />

protesto etmek için o ince, çelimsiz sesleriyle,<br />

korkuyla ve titreyerek bağırdıkları gündür.<br />

Bardağı taşıran son damlanın ıslaklığı<br />

yüreklerinde, minicik ellerini yumruk yapıp<br />

havaya kaldırarak haykırdıkları gündür. Ki bu<br />

kadınlar, çalıştıları tekstil fabrikasının sahibi<br />

tarafından daha fazla “gereksiz gürültü” yapmamaları<br />

için kilitlenirler. Aniden çıkan yangın<br />

ve polisin saldırısıyla da kadın bedenleri<br />

kendileri gibi “kırık” kahverengi elbiselerini<br />

yakalayan bir ateşle, bir avuç küle dönüşürler.<br />

Fakat geriye kalan bir avuç külden çok<br />

daha fazlasını bırakmıştır bu cesur kadınlar.<br />

Tam 52 yıl sonra, Amerika’dan esen<br />

bu rüzgar, Danimarka’nın Kopenhag şehrinde<br />

yine haklı davasını savunan Sosyal Demokrat<br />

bir kadın olan Clara Zetkin’in yüzüne<br />

küçük bir tebessüm bırakır. Ve işte o gün, her<br />

yıl 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanılmasına<br />

karar verilir. 129 cesur kadının<br />

öyküsü orda bitse de, dünyada reform yeni<br />

başlamıştır. Şu anda laik şartlarda yaşayan her<br />

kadının biraz da onlara borcu vardır. Modern,<br />

ilerikçi bir toplumda yaşayan ben, “amatör”<br />

bir feminist olarak; bugünü yüzümde buruk<br />

bir sevinçle karşılarım. Yıllar önce bu kadınların<br />

uğruna canlarını verdikleri bugünde,<br />

kafalardan geçen düşünceleri hayal eder dururum.<br />

Öncelikle günümüz erkeklerinin bazılarının<br />

kafasından geçen; “Banane Kadınlar<br />

gününden, niye erkekler günü yok ki? Şimdi<br />

işin yoksa birde çiçek al!” cümlesi aklıma<br />

gelir. Bencede, niye erkekler günü olmasın<br />

arkadaşlar? Olsun, ama sanırım bu durumda<br />

bazı zorluklara katlanmanız gerekecek. Mesela<br />

dünyadaki işlerin şu anda %66’ sını kadınlar<br />

görürken, yükümüzü biraz hafifletmeniz<br />

gerekecek. Ancak, unutmayın dünyadaki<br />

gelirin sadece %10’una sahip olabileceksiniz.<br />

Tıpkı kadınlar gibi. Eğer şehirde yaşıyorsanız,<br />

mutlaka %18’iniz kadınlar tarafından şiddet<br />

görecek, köyde ise %76’ınız. Aile içi yaşanan<br />

suçların %90’ı ise hemcinslerim tarafından<br />

size karşı işlenecektir. Haa... Birde en azından<br />

129’unuzun yanarak can vermesi şart.<br />

Bütün bunlar kaçınılmazdır arkadaşlar. Birde,<br />

en acısı ne biliyormusunuz? Hemcinslerimin<br />

bugüne olan kayıtsızlığı... Erkek 8 Mart’dan<br />

anlamaz da, kadın anlar mı sanıyorsunuz?<br />

Modern ve ilerikçi bir toplumda yaşayan kadın,<br />

Türkiye’nin Güneydoğu’sunda yaşayan<br />

Ayşe’nin hayatını bilemez. Ayşe’de onları<br />

bilemez zaten. Zavallı, köyünün son çitinin<br />

dünyanın sonu olduğuna inanır da ondan...<br />

Bu durumda suçlu kim? Okuyup, gezip bilmeyenin<br />

mi? Yoksa, dünyanın bir avuç topraktan<br />

ibaret olduğuna, kendisinin bir çanta<br />

gibi satılabileceğine inandırılan, Ayşe mi?<br />

Ahmet Kaya’ın da dediği gibi; “Bu ne yaman<br />

çelişki dostum”. Sayın hemcinslerim, sesinizi<br />

burdan duyar gibiyim. “Peki biz ne yapabiliriz<br />

diye?” Eğitim şart arkadaşlar. Ayşe’ye dünyayı<br />

öğretmek lazım. Bak, bu dünya, bu da sen.<br />

Sen aslında bu koskoca dünyada küçücük<br />

27<br />

bir noktasın. Ama biliyormusun? Belkide en<br />

önemli cümlenin sonundasın.<br />

Amacım kimseyi kızdırmak değil,<br />

sözüm meclisten dışarı. Bütün bunlarda benimle<br />

aynı fikirdeyseniz, erkeğiyle, kadınıyla,<br />

sizi feminizmin en saf haline çağırıyorum. Kısacası<br />

kadın ve erkeğin aynı etten kemikten<br />

yapıldığı, eşit ve özgür yaşamına bir davet<br />

bu. Yapılacak çok şey var artık. Bir sürü kadın<br />

derneği var yardım edilecek, evinizde bilgisayarlarınız<br />

var dünyanın bir ucuna yardım<br />

gönderebilecek. Son olarak; karşı cinsim için,<br />

tüm iyi dileklerimle bizim yaşadığımız sorunları<br />

yaşamadan, kazanabilecekleri özel bir Erkekler<br />

Günü diliyorum.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!