Kıbrıslı Gençlik Dergisi - Reklam ajansı
Kıbrıslı Gençlik Dergisi - Reklam ajansı
Kıbrıslı Gençlik Dergisi - Reklam ajansı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Diren Çakılcı<br />
Güzelyurt / KIBRIS / İstanbul Üniversitesi<br />
direncakilci@hotmail.com<br />
Kıbrıslılar’ın lideri<br />
Bu yazıyı yazmaktaki amacım, hayatı<br />
boyunca iki toplumun (Kıbrıslı Türk<br />
ve Kıbrıslı Rum) barış içinde kardeşçe<br />
yaşaması için çalışan bu büyük şahsı tanıyıp<br />
da unutanlara hatırlatmak ve hiç<br />
tanıyamayanlara tanıtmaktır. Bu büyük<br />
şahıs tabiî ki Özker Hocadır.<br />
-Özgeçmişi-<br />
***<br />
1940 yılında Baf'ın Vretça köyünde doğan Özker<br />
Özgür, 1961-1975 yılları arasında ortaöğretim okullarında<br />
İngilizce öğretmenliği yaptı. Özgür, öğretmenlerin oyuyla<br />
1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu Meclisi<br />
üyeliği yaptı. 1976-1996 yıllarında Cumhuriyetçi<br />
Türk Partisi'nin başkanlığını yürüttü. 1993 Erken<br />
Genel seçimlerinde Cumhuriyetçi Türk Partisi<br />
Lefkoşa Milletvekili seçildi ve 11 Aralık 1995 tarihine<br />
kadar Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcılığı<br />
görevinde bulundu.<br />
1997 yılında Cumhuriyetçi Türk Partisi ile<br />
yaşadığı çelişkiler nedeniyle Yeni Kıbrıs Partisi'ne<br />
katıldı ve bu süreçte arkadaşlarıyla Yurtsever<br />
Birlik Hareketi'ni, ardından da Birleşik Kıbrıs<br />
Partisi'ni kurdu.<br />
Özker Özgür, 22 Kasım 2005'te hayata<br />
gözlerini yumduğunda halen Birleşik Kıbrıs Partisi<br />
Dış İlişkiler Sekreterliği görevini yürütmekteydi.<br />
***<br />
Yazının başlığını belirlerken özellikle<br />
‘Kıbrıslıların’ Lideri sözünü kullanmamın nedeni;<br />
bir Kıbrıslı Türk olmasına rağmen kendini en az Kıbrıslı<br />
Türkler kadar Kıbrıslı Rumlara da sevdirmesi, sadece Kıbrıslı<br />
Türklerin geleceği için değil bir o kadar Kıbrıslı Rumların<br />
geleceği için de çalışması, çalışmaları ve yarattıkları<br />
ile Kıbrıslı Türklere olduğu kadar Kıbrıslı Rumlara da örnek<br />
teşkil etmesidir. İşte bu sebeplerden dolayı Kıbrıslı<br />
Türklerin Lideri başlığı yerine Kıbrıslıların Lideri başlığını<br />
kullanmayı kendime görev bildim.<br />
Asıl mesleği öğretmenlik olan Özker Özgür, aktif<br />
bir şekilde sendikacılık ve siyasetle de uğraşmıştır. Mesleğinin<br />
öğretmenlik olması yanı sıra çevresine devamlı<br />
bilgi aktaran ve çevresini devamlı olarak aydınlatan özelliğinden<br />
dolayı onu tanıyanlar ‘hoca’ sıfatıyla tanımış ve<br />
ona öyle de hitap etmişlerdir. Örneğin bugün iki lider<br />
dostane bir şekilde Kıbrıs sorununu çözmek için toplanabiliyorlarsa,<br />
bu liderlerin gelişimindeki Özker Özgür etkisi<br />
inkar edilemez.<br />
İki toplumun da geleceğinin çözüm ve barışla şekillenmesi<br />
gerekliliğini bilen Özker Hoca, hayatı boyunca<br />
28<br />
bu fikri savunmuş, bu fikrinden dolayı da birçok kesim tarafından<br />
düşman ilan edilmiş ve bir çok haksızlığa mahkum<br />
edilmiştir. Haksızca, insafsızca kendisine vatan haini<br />
sıfatı yakıştırılmıştır. Bunu yapanlar böylece kendi günahlarını<br />
örtmeye çalışmışlardır. Vatan haini sıfatı hocaya hiç<br />
yakışmayan bir sıfattır çünkü onun vatan anlayışı faşist ve<br />
milliyetçi grupların vatan anlayışından farklıdır. O vatan<br />
olarak tek bir tarafı değil tüm Kıbrıs’ ı benimsemiştir. Buna<br />
bağlı olarak fikir ve çalışmalarına bakıldığında belki de<br />
içimizdeki en büyük yurtsever, vatanperver odur. Buna<br />
kanıt sayılacak bir olay da Rum komünist partisi AKEL’in<br />
hocamızı 80.yıl nişanıyla onurlandırmasıydı.<br />
Birleşik ve yaşanılabilir bir Kıbrıs için mücadelesi<br />
yanı sıra, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden ayrıldıktan<br />
sonra kurdukları yönetimlerde işçi ve emekçi sınıfını<br />
hak ve özgürlükleri için, kapitalist, faşist grup ve yöneticilerle<br />
mücadele etmiştir. Bu mücadelesi sırasında da<br />
bir çok haksızlığa maruz kalmış, gazetesine haciz getirtilmiş,<br />
gözaltına alınmış, tehditler almıştır. Tüm bunlara rağmen<br />
hayatının sonuna kadar gerek bir milletvekili, gerek<br />
bir sendikacı, gerek bir yazar, gerekse bir vatandaş olarak<br />
her zaman haksızlıklara karşı koymuş ve işçi-emekçinin<br />
hakkını savunmuştur.<br />
Yaşamı boyunca her zaman egemen güçlerin<br />
hedefi olan hocanın, bir dönem Türkiye’ye girişi bile vizeye<br />
bağlanmış, Rauf Bey’e mahkeme kararı ile tazminat<br />
ödemek zorunda kalmış, üstüne üstlük kendi mücadele<br />
arkadaşları tarafından 20 yıllık genel başkanlığını yaptığı<br />
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden ihraç edilmiştir. (Çok geç<br />
de olsa ölümünden sonra 16 Ocak 2008 de CTP bu kararı<br />
iptal etmiştir). Bu kadar haksızlığa rağmen, hatta belki de<br />
siyasi tarihimizde en çok haksızlığa uğrayan kişi olmasına<br />
rağmen, her zaman çözüm yanlısı olarak uysalca davranmış<br />
ve öfkeye kapılmamıştır.<br />
Çözüm yanlısı güçlerin ve emekçi örgütlerin birlikte<br />
mücadele etmesi gerektiğini savunan Hoca buna<br />
bağlı olarak hayatının sonuna kadar bu çağrıyı yapmış,