30.07.2014 Views

1oNxJdY

1oNxJdY

1oNxJdY

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Finansal Piyasalar<br />

Global krizin finansal sistemdeki kırılganlıkları öne çıkardığı 2008<br />

yılından itibaren dünya ülkeleri hala krizin yaralarını sarmayı<br />

sürdürmektedir. Atılan adımlar, kısa vadeli risklerin kontrol<br />

altına alınmasına katkıda bulunsa da, küresel belirsizlik ve<br />

yapısal sorunlar devam etmektedir.<br />

2013 yılında küresel<br />

ekonomi<br />

görünümündeki<br />

belirsizlikler ile<br />

özellikle gelişmekte<br />

olan ülke sermaye<br />

piyasaları olumsuz<br />

etkilenmiştir.<br />

Krizin ardından, büyümeyi destekleyici önlemler ve finansal<br />

sektöre sağlanan kamu destekleri ile 2009 yılının ikinci<br />

yarısından itibaren toparlanma başlamış, 2010 yılında da devam<br />

etmişti. Ancak 2011 yılında özellikle Avrupa Birliği üyesi bazı<br />

ülkelerden kaynaklanan risklerin oluşmasıyla dünya yeni bir<br />

durgunluk dönemine girmişti. 2012 yılında ise küresel sorunlara<br />

ilişkin ağırlıklı olarak genişleyici para politikaları ile önlem<br />

alınmış, küresel likidite bolluğuyla piyasalar daha olumlu bir<br />

performans sergilemişti.<br />

2013 yılına bakıldığında, alınan önlemlerin de etkisiyle krizden<br />

çıkış sürecinde dünya ekonomisinin yeni bir döneme girdiği,<br />

gelişmiş ülkelerde aşamalı olarak toparlanma devam ederken,<br />

gelişmekte olan ülkelerde büyümenin yavaşladığı görülmektedir.<br />

Bu dönemde gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası<br />

uygulamaları küresel finansal piyasalar üzerinde belirleyici<br />

olmaya devam etmiştir.<br />

ABD merkez bankası FED’in önümüzdeki dönemde uygulayacağı<br />

para politikasına dair belirsizlikler nedeniyle risk iştahı özellikle<br />

yılın ikinci yarısından itibaren dalgalı bir seyir izlemiştir. Mayıs<br />

ayında FED’in varlık alımlarını azaltabileceği yönündeki<br />

açıklamasının ardından belirsizlikler artmış, gelişmekte olan<br />

ekonomilerden sermaye çıkışları yaşanmış, faiz oranları artmış,<br />

borsalar ve ulusal para birimleri değer kaybetmiştir. Bu<br />

dönemde küresel düzeyde finansal varlıklar yeniden<br />

fiyatlanmaya başlamıştır. Eylül ayında ise FED’in ekonominin<br />

hala desteğe ihtiyacı olduğu için varlık alımlarına devam edeceği<br />

açıklamasıyla piyasalardaki oynaklık azalmış, gelişmekte olan<br />

ülke borsaları ve para birimleri yeniden değerlenmiş, ancak<br />

Mayıs öncesi seviyelere gelememiştir.<br />

Küresel alanda bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye finansal<br />

piyasaları yılın ilk çeyreğinde hem yurtdışı finansman<br />

koşullarındaki olumlu seyir hem de not artırımının desteği ile<br />

daha olumlu bir seyir izlemiştir. Ancak, devam eden aylarda<br />

finansal koşulların sıkılaşmasının etkisiyle TL değer kaybetmiş,<br />

faiz oranları yükselmiş, endeks gerilemeye başlamıştır. Küresel<br />

belirsizliklerin yanı sıra, yurtiçindeki siyasi ve toplumsal olayların<br />

etkisiyle Türkiye, benzer ülkelerden bir miktar ayrışmış, finansal<br />

piyasalar daha olumsuz etkilenmiştir. Yılın ikinci yarısından<br />

itibaren düşen Borsa İstanbul, iç gelişmelerin etkisiyle dünyada<br />

TSPB 15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!