Selçuklu İktidarının Belirlenmesinde Rol Oynayan Güçler ve ...
Selçuklu İktidarının Belirlenmesinde Rol Oynayan Güçler ve ...
Selçuklu İktidarının Belirlenmesinde Rol Oynayan Güçler ve ...
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
36 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ<br />
harekete geçmemesidir. Hâlbuki bu haber, elinde iktidar gücünü bulunduranlar<br />
için derhal harekete geçmeyi <strong>ve</strong> rakiplerini hemen ortadan kaldırmayı gerektirecek<br />
nitelikteydi. Fakat burada Sultan Keykubâd’ın ihtiyat duygusu, hiddetine<br />
galip gelmiştir. Dolayısıyla Sultan, tam anlamıyla hazırlıklı olmadan, yani bir<br />
plan yapmadan <strong>ve</strong> gerekli tedbirleri almadan harekete geçmek istememiştir. Bu<br />
da bize Sultanın karakteri hakkında şu hükmü <strong>ve</strong>rdirmektedir: Sultan Alâeddîn<br />
Keykubâd, soğuk kanlı, duygularına hâkim yaratılışta bir insandı. Herhangi bir<br />
işte acele karar <strong>ve</strong>rmezdi. Ele aldığı meseleleri bütün cepheleriyle enine boyuna<br />
iyice düşünürdü. Onun ruhunda, kardeşi İzzeddîn Keykâvus’u galeyana getiren<br />
aceleciğin <strong>ve</strong> duygusallığın bir zerresi bile yoktu. İşte bu özellikler,<br />
Keykubâd’ın başarıya ulaşmasında başlıca etken olmuştur.<br />
Bu tasfiye hareketi, Alâeddîn Keykubâd için hiç kuşkusuz, sultanlık otoritesini<br />
kullanma <strong>ve</strong> devam ettirme bakımından son derece başarılı bir sınav olmuştur.<br />
Fakat iyi yetişmiş <strong>ve</strong> tecrübeli devlet erkânının topluca tasfiye edilmesi,<br />
devleti koruyacak <strong>ve</strong> savunacak güçlerden mahrum bırakmıştır. Fakat bu ekip<br />
bertaraf edilmediği takdirde, Sultanın hayatı emniyet altında olmayacağı gibi,<br />
idarenin de düzenli <strong>ve</strong> uyumlu bir şekilde işlemesi mümkün gözükmüyordu.<br />
Bu bakımdan Sultan Alâeddîn Keykubâd’ın bu müdahalesini, hem hayatını <strong>ve</strong><br />
iktidarını hem de kamu yararını korumak bakımından zorunlu <strong>ve</strong> meşru bir<br />
davranış olarak görmek <strong>ve</strong> değerlendirmek gerekir.<br />
Hükmetme tutkusu (ihtiras) <strong>ve</strong> arzusu, ilk defa Beylerbeyi Seyfeddîn<br />
Ayaba ile ortaya çıkmış bir duygu değildir. Bu tutku <strong>ve</strong> arzu, dünyevî iktidarların<br />
çok eski bir hastalığı olup, kökü insanlık tarihinin başlangıcına kadar geriye<br />
gitmektedir. Türk tarihinin hemen hemen her devrinde görülen bu mesele, hiçbir<br />
zaman derin <strong>ve</strong> ciddî bir araştırma konusu yapılmamıştır. Biz bu yazımızda,<br />
Sultan Alâeddîn Keykubâd ile Beylerbeyi arasında geçen bu meseleyi, bugünkü<br />
fikirlerle değil, zamanının anlayışı <strong>ve</strong> şartları içinde değerlendirmeye <strong>ve</strong> açıklamaya<br />
çalıştık. ©