Gizemli Nöroloji - DüÅünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler ...
Gizemli Nöroloji - DüÅünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler ...
Gizemli Nöroloji - DüÅünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Gizemli</strong> Nöroloji<br />
Aygün AKBAY ÖZŞAIIİN *, Gülengül TORUN **<br />
ÖZET<br />
Nöroloji klinik pratiği, kronik hastaları <strong>ve</strong> ço ğu kez ancak destekleyici olabilen tedavi uygulamalar ı nedeniyle<br />
hekimler arasında ümit k ırıc ı olarak değerlendirilir. Nörolojik araştırmalar ileri tetkik yöntemleri ile tanıda<br />
sağlanan gelişmeyi, ne yaz ık ki tedavide ayn ı ölçüde gösterememi ştir. Bu durum, nöroloji klinisyenlerinde kimi<br />
zaman bezginli ğ e neden olmaktad ır. Ancak nörolojinin diğer branşlara benzemeyen çok özel <strong>ve</strong> gizemli bir yönü<br />
vardır. Baz ı nörolojik hastalıklar, ilgi çeken özgün semptomlara yol açabilmektedir. Bu özellik, t ıp dışı ki şilerde<br />
de büyük merak uyand ırmaktadır: Asl ında sanat eserlerinde tıbbi bilgiler uzun zamand ır yer almaktadır. Ancak<br />
okuyucu üzerinde yeterli etkiyi sa ğlayabilmek için, örneğin psikiyatrik olguların kurguyla desteklenmeleri gereknıektedir.<br />
Diğer sistem hastalıkların ı konu alan eserler ise, hastalık hakk ında temel bilgi <strong>ve</strong>rmekten öteye geçernemektedir.<br />
Nöroloji disiplini bu aç ıdan çok farkl ı konumdad ır. Son y ıllarda dilimize çevrilen, ünlü nörologlar tarafindan<br />
yaz ılm ış kitaplar geniş bir okuyucu kitlesinin ilgisini çekmi ştir. Bu kitaplarda anlatılanlar aslında bizim her gün<br />
kliniklerinüzde kar şılaştığım ız olgulara benzemektedir. Ancak biz ko şulların da zorlamasıyla sorunu, komplike<br />
tetkik yöntemlerini kullanarak h ızl ı <strong>ve</strong> ayr ınt ılı tanımlamaya <strong>ve</strong> tedavi etmeye odaklanmaktay ız. Ayr ıntılı<br />
muayenelerle bozuklu ğu tan ımaya yeterli zaman ı çok kez bulamamaktay ız. Bu çal ışmada Dr. Oli<strong>ve</strong>r Sacks <strong>ve</strong> Dr.<br />
Antonio Damasio tarafından yaz ılm ış popüler nörolojik öykü kitaplar ında sözü edilen olgulardan bazı örnekler<br />
özetlenmi ştir. Yazarlar bu anlatıların kurgu içermediğini özellikle belirtmi şlerdi,: Amac ım ız, davranış nöroloiiS111111<br />
gizemli yönünün ihmal edilmemesi gerekti ğini, aslında nörolog olmanın önemli bir ayrıcalık oldu ğunu<br />
hatırlatmaktı r.<br />
Anahtar kelimeler: Davranış nörolojisi, sacks, damasio<br />
Düşünen <strong>Adam</strong>; 2003, 16(1): 50-52<br />
SUMMARY<br />
Practice of dinle neurology is considered fi-ustrating hy doctors due to chronic patients and treatment applications<br />
which can only be supporti<strong>ve</strong> most of the times. Unfortunately, neurological studies could not ensure the<br />
treatment ta advance as much as the impro<strong>ve</strong>ments provided by advanced study methods for diagnosis. This fact<br />
discourages neurologist clinicians some times. Howe<strong>ve</strong> ı; neurology has a <strong>ve</strong>ry special and mysterious aspect distinguishing<br />
it from other branches. Some of the neurological diseases can lead to a number of interesting and<br />
unique symptoms. This aspect arises the interest of non-medical circles too. In fact, medical information is included<br />
in works of art for a long time. Howe<strong>ve</strong>r, in order to impress the reader in a sufficient way, it is necessary to<br />
support psychiatıy cases with fiction. Works based on other system diseases can hardly achie<strong>ve</strong> anything but to<br />
gi<strong>ve</strong> basic information about the disease in question.<br />
The discipline of neurology is in a <strong>ve</strong>ry different position in that regard. Some books written by famous neurologists<br />
and translated into Turkish in recent years esere found interesting by a considerably laı-ge group of readers.<br />
What are descrihed in said books are, in fact, similar to the cases we experience at our clinics e<strong>ve</strong>ry. day.<br />
Howe<strong>ve</strong>r, the circumstances force us to focus on diagnosing and treating the problems in a quick and detailed<br />
way hy using complicated examination methods. Mostly we do not ha<strong>ve</strong> the time to conduct detailed examination<br />
for diagnosing the disease. This study summarizes some examples of the cases told by Dr. Oli<strong>ve</strong>r Sacks and Dr.<br />
Antonio Damasio in their popular neurological stories. The authors especially emphasize that their books are<br />
non-fiction. Our aim is to remind that the mysterious aspect of behavioral neurology should not be ignored, and<br />
that being a neurologist is an important privilege.<br />
Key works: Behavioral neurology, sacks, damasio<br />
pecya<br />
Bak ırköy Ruh Sağ l ığı <strong>ve</strong> Sinir Hastal ıklar ı Eğitim <strong>ve</strong> Araştırma Hastanesi, 3. <strong>Psikiyatri</strong> Birimi<br />
50
<strong>Gizemli</strong> Nöroloji<br />
• Akbay Özşahin, Torun •<br />
GIRIŞ<br />
Beyin etkileyici girintili ç ıkıntılı yap ısı <strong>ve</strong> farkl ı bölümleri<br />
aras ındaki ili şkileri nedeniyle çok eski y ıllardan<br />
beri ara ştırmac ıların dikkatini çekmi ştir. Elde<br />
edilen sonuçlar serebral anatomi <strong>ve</strong> davran ış nörolojisini<br />
ortaya ç ıkarm ıştır. Davran ış nörolojik beyin<br />
hastal ıklarına bağl ı olarak serebral dominans fonksiyonu<br />
<strong>ve</strong> ili şkili diğer davran ış biçimlerinde görülen<br />
bozukluklar ı incelemektedir (I).<br />
GEREÇ VE YÖNTEM<br />
Bu çal ışmada dilimize çevrilmi ş olan üç adet kitap<br />
incelenmi ştir. Bu kitaplar, nörolojik yaka örneklerinin<br />
yer aldığı popüler kitaplardır. Yazarlar ının da belirtti<br />
ği gibi olgular kurgu de ğildir, gerçek hayattan<br />
al ınm ışt ır. Bu kitaplar a şağıda belirtilmi ştir:<br />
- Oli<strong>ve</strong>r Sacks, Karıs ını şapka sanan adam, Yap ı Kredi<br />
Yay ınlar ı, 1996, İstanbul<br />
- Oli<strong>ve</strong>r Sacks, Mars'ta bir antropolog, İletişim Yay<br />
ınları, 1997, İstanbul<br />
- Antonio R. Damasio, Descartes'in yan ılg ısı (Duygu,<br />
ak ıl <strong>ve</strong> insan beyni), Varl ık Yay ınlar ı, 1999<br />
BULGULAR VE TARTI ŞMA<br />
1. Damasio'nun sözünü etti ği Elliot olgusu, hepimizin<br />
kar şılaşabileceği tipte bir vakad ır. Elliot, Meningiom<br />
nedeniyle opere edilmi ş, tümörle birlikte bas ı<br />
alt ında kalm ış bir miktar frontal lob dokusu da ç ıkarılm<br />
ış bir hastad ır. Bu operasyondan sonra hareket,<br />
zeka <strong>ve</strong> dil becerilerinde etkilenme görülmemi ştir.<br />
Ancak ki şiliğinde tam tan ımlanamayan bir de ğişiklik<br />
izlenmi ştir. Nöropsikoloji& test ba şarıları mükemmel<br />
olan bu hasta, sosyal uyumunu, karar <strong>ve</strong>rme <strong>ve</strong> geleceği<br />
planlama becerilerini kaybetmi ştir. Burada Dr.<br />
Damasio uygulanan testlerin bozulmu ş bir işlevi gereğince<br />
hedeflemedikleri için, i şlevdeki dü şü şün ölçülemedi<br />
ğini vurgulamaktad ır. Kendisi, hastadaki<br />
bozuklu ğu ortaya koyabilecek yeni testler olu şturmu<br />
ştur (2) .<br />
2. Eski bir İngilizce hocas ı olduğu belirtilen Emily<br />
D. Sağ temporal gliomal ı bir olgudur. Seslerin duygusal<br />
özelliklerini tan ıyamayan bir tonal agnozi<br />
problemi vard ır. Sacks diğer afazik hastalar ı <strong>ve</strong> Emily<br />
D. ' yi A.B.D. Ba şkan ı'n ın konu şmas ını izlerken göz-<br />
pecya<br />
lemiştir. Hasta konu şmay ı (duygusal ifadeyi tan ıyamadığı<br />
için) inand ırıcı bulmam ışnr. Dr. Sacks bu<br />
hastalar ı sözle kand ırman ın mümkün olmad ığını belirtmektedir<br />
(3) .<br />
3. Greg F. orta çizgide yer alan meningiomu, hipofiz,<br />
optik kiazma, ön loblar, diensefalon <strong>ve</strong> temporal lobları<br />
etkilemi ş bir vakadır. Hastada geriye dönük amnezi,<br />
olaylar ı kaydetme bozuklu ğu vardır. Görme<br />
kayb ın ın ise farkında değildir. Ön lobdaki hasar kimliğini<br />
kyabetmesine sebep olmu ş; sağl ıkl ı <strong>ve</strong> isyankar<br />
bir ki şiliğe sahip iken uysal, kay ıts ız, nüktedan, huzurlu<br />
bir ki şiliğe bürünmü ştür. Bilateral hipokampal<br />
etkilenmeye bağlı bilinçli hatırlama bozulmu ştur.<br />
Ancak Dr. Sacks hastan ın mekan <strong>ve</strong> ki şiler hakkında<br />
bir kıs ım yeni bilgiler edinebildi ğini, kimi şarkıları<br />
öğrenebildi ğine işaret etmektedir (4).<br />
Antonio Damasio "F ıç ıdaki beyin" adl ı felsefi bir düşünce<br />
deneyini de kitab ında yorumlam ıştır. Bu deneyde,<br />
vücudundan d ışarı ç ıkarılarak besleyici bir<br />
banyonun içinde canl ı tutulan <strong>ve</strong> aç ıkta sallanan sinirleri<br />
arac ılığıyla, aynen kafatas ının içindeyken uyarıldığı<br />
gibi uyar ılacak bir beyin tasavvur edilir. Kimileri,<br />
böylesi bir beynin normal zihinsel deneyimleri<br />
olabilece ğine inanmaktad ır. Damasio vücuttan<br />
gelen girdiler olmaks ız ın, bu beynin normal bir zihni<br />
olmayacağın ı belirtmektedir (2) . Yine bu görü şü paylaşan<br />
onalt ıncı yüzy ılda yaşamış olan düşünür Descartes,<br />
ruh <strong>ve</strong> bedeni birbirinden ay ıran dualizm kavram<br />
ın ı ortaya atm ıştır. Ona göre insan bedeninin her<br />
yan ı ruhla ili şkide değildir. Descartes felsefesini şöyle<br />
aç ıklar: Hiçbir şeyi kesin olarak bilece ğimiz bir<br />
yol yoktur. Ancak kendim <strong>ve</strong> dünya hakk ında ne kadar<br />
yan ılm ış olursam olay ım, reddedilemeyecek bir<br />
şey var: Dü şünüyorum. Tek ba şına bu bana varl ığım ı<br />
kan ıtlar. "Dü şünüyorum, öyleyse var ım" şeklindeki<br />
bu felsefe tarihinin en önemli ifadesi, dü şünmeyi vücuttan<br />
ayn bir etkinlik olarak kabul etmektedir. Buna<br />
karşın Damasio vücut <strong>ve</strong> zihnin bu kadar ayr ı tutulmas<br />
ının Descartes'in yan ılg ısı olduğunu ileri sürmektedir.<br />
Dr. Damasio insan davran ışların ı ortaya ç ı-<br />
karan duygu <strong>ve</strong> dü şüncelerin beynin içindeki sinirsel<br />
olaylarla bağlantılı olduğunu ileri sürerken, beyin ile<br />
bedenin sağlıkl ı bir etkile şim içinde olmas ı gerektiğini<br />
belirtmektedir (2 ' 5 ' 6) .<br />
İnsan zihninin tam olarak anla şılmas ı organizmac ı<br />
bir anlay ış gerektirir. Beyin hasarl ı hastalarda dil,<br />
51
<strong>Gizemli</strong> Nöroloji<br />
Akbay Özşahin, Torun<br />
bellek, ak ıl yürütme, karar <strong>ve</strong>rme, soyutlama gibi zihinsel<br />
faaliyetler incelendi ğinde; bunlar için sağl ıkl ı<br />
beyin <strong>ve</strong> sağl ıkl ı beden gerekti ği görülmektedir. Felsefeci<br />
ler daha iyi bak ış yolları ararken pek ilerlememi<br />
ş olmalar ın ın nedeni sisteme d ışarıdan bakıyor<br />
olmalar ıd ır. Beynin nas ıl çalıştığın ı gerçek anlamda<br />
öğrendi ğimizde alg ı, davran ış <strong>ve</strong> dü şüncelerimizin<br />
gerçek aç ıklamas ın ı yapabilece ğiz. Bu da beynimizin<br />
tamam ı n ı n i şleyi şini anlamam ızı sağlayacakt ır (7).<br />
Hastal ıktan etkilenmi ş insan her zaman kimliğini korumak<br />
<strong>ve</strong> yaşatmak için yenilenmeye giderek, bir şeyin<br />
yerine ba şka bir şey koyarak <strong>ve</strong>ya telafi ederek<br />
çe şitli yöntemlerle hastal ığa tepki gösterir. Bir doktor<br />
olarak- rolümüzün en temel parçalar ından biri, bu<br />
yöntemleri, en az sinir sisteminin en ba ştaki tahribat ı<br />
kadar önemseyerek incelemek <strong>ve</strong> bunlar ı etkilemeye<br />
çal ışmakt ı r ( 3 ).<br />
Burada özetlenen üç yaka, klinik pratikte s ık rastlanan<br />
özelliktedir. Ancak uzmanlar bu olgularda klasik<br />
nörolojik öğretilerinin d ışında özellikler de saptam<br />
ışlard ı r. Nffirolojinin özel yönlerinden biri de bu şekilde<br />
yeni ke şiller yapmaya olanak tan ımas ıd ır.<br />
Biz de inme geçiren hastalarda yüksek kortikal fonksiyonlar<br />
ı inceleyen çal ışmalanm ızdan birinde talainik<br />
hemorajiye ba ğl ı geli şen bozukluklar ı inceledik.<br />
Bu çal ışmada klasik olarak nondominant hemisfer<br />
lezyonu olarak bilinen dikkat, konsantrasyon, konstrüksiyon<br />
yetene ğinin sol talamik hemorajilere ba ğlı<br />
olarak da etkilenebilece ğini gözledik (8). Yine sağ<br />
hemisfer lezyonlu hastalarda yapt ığım ız başka bir çal<br />
ışmada beklenen kognitif bozukluklara ila<strong>ve</strong> olarak<br />
nükleus kaudatus lezyonu olan iki hastada konu ş-<br />
kanl ıkta artmaya rastlad ık (9).<br />
Dr. Sacks, Jonathan I. ad ındaki travma sonras ı ortaya<br />
ç ıkan serebral akromatopsi olgusunu da incelemi ştir.<br />
Bu son derece az rastlanan serebral renk tan ıma alan<br />
ına ait problemin yol açt ığı bir akromatopsi olgusudur.<br />
Burada hasta ba şlang ıçta durumuna kar şı çok<br />
yoğun tepki göstermi ş, depresif semptomlar ortaya<br />
ç ıkm ışt ır (4). Sacks' ın Pingelap adas ına yaptığı geziyi<br />
anlatan kitab ında ise doğu ştan akromatoplann yaşamlar<br />
ından kesitler mevcuttur. Bu ki şiler genellikle<br />
bu problemlerinden rahats ızl ık duymamakta, hatta<br />
pecya<br />
baz ı görme ile ilgili avantajlardan bahsetmektedirler<br />
( 10). Her iki durumda klinik sonuç çok benzer olmas<br />
ına karşın kişilerin tepkisi ba şka şekildedir. Hastalıkla<br />
ilgili tarihçeler, her ne kadar do ğal bir süreci<br />
yans ıt ıyor olsa da, bize ki şinin hayat ı hakkında bir<br />
şey söylemez. Ki şinin hastal ıkla savaşarak hayatta<br />
kalmaya çabalarken neler ya şadığını aç ıklamaz. Dar<br />
anlamda bir yaka tarihçesinde özne yoktur. Üzülen,<br />
ac ı çeken, sava şan insan ın yaka tarihçesini bir hikayeye<br />
dönü ştürmek gerekiyor. Ancak o zaman "ne"<br />
olduğunun yan ında "kim" olduğunu, hastal ıkla birlikte<br />
hastay ı, gerçek insan ı bulabiliriz (3) .<br />
Amerikal ı yazar J. Ayy ıld ız, Guillain Barre sendromu<br />
geçirdi ği döneme ait an ıların ı yazarken hasta olarak<br />
hissettiklerinden <strong>ve</strong> doktorlar ından bahsetmektedir.<br />
Yazar nörologlar ın kendisine hasta de ğil de, çözülecek<br />
bir bilmece gibi davrand ıklar ından, i şleri<br />
hastaya ait oldu ğu halde hastay ı yeterli dinlemediklerinden<br />
yakınmaktad ır ( 11 ).<br />
Dr. Sacks' ın söylediği gibi; nöroloğun işlevi bilim<br />
adam ın ınki gibi sistematik de ğildir. Ancak her nöroloğun<br />
yeni <strong>ve</strong> beklenmedik durumlarla kar şılaşma<br />
şans ı vard ır <strong>ve</strong> bu şans bize tabiat ın karmaşık yapıs<br />
ın ı günlük yaşamda gözlememizi sağlayacak pencereler,<br />
gözetleme delikleri açmaktad ır (3).<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Tan ırdağ O: Teoride <strong>ve</strong> pratikte davran ış nörolojisi, Nobel T ıp<br />
Bas ımevi, Istanbul, 1994.<br />
2. Damasio A: Desca ı-tes'in yan ı lg ı s ı (Duygu, ak ı l <strong>ve</strong> insan beyni),<br />
I. bask ı , Varl ık Yay ınlar ı , 1999.<br />
3. Sacks O: Kar ısı n ı şapka sanan adam, 1. bask ı , Yap ı Kredi<br />
Yay ınlar ı , İstanbul, 1996.<br />
4. Sacks O: Mars'ta bir antropolog, 1. bask ı , İleti şim Yay ınlar ı ,<br />
İstanbul, 1997.<br />
5. Hançerlioğlu O: Dü şünce tarihi, Remzi Kitapevi, İstanbul, 1983. -<br />
6. Strathern P: 90 dakikada Descartes, 2. bas ım, Gendaş A.Ş.,<br />
İstanbul, 1999.<br />
7. Crick F: Şaşı rtan varsay ım insan varl ığın ın temel sorular ına<br />
yan ıt aray ışı , 1. bask ı, Tübitak Popüler Bilim Kitaplar ı 43, Nurol<br />
Matbaac ı l ık, Ankara, 1996.<br />
8. Akbay A, M ısırl ı H, Erenoğlu NY: Talarnik hemorajiye ba ğ l ı<br />
yüksek kortikal fonksiyon bozukluklar ı, Dü şünen <strong>Adam</strong>,<br />
10(4):56-60, 1997.<br />
9. Peltek G: Sağ hemisfer lezyonlar ında görülen yüksek kortikal<br />
fonksiyon bozukluklar ı , Haydarpa şa Numune Hastanesi,<br />
Uzmanl ık Tezi, İstanbul, 1995 (Dan ışman: Dr. N.Y. Ereno ğlu).<br />
10. Sacks O: Renkkörleri adas ı, 1. bask ı, Yap ı Kredi Yay ınlar ı ,<br />
İstanbul 1998.<br />
11. Ayy ıld ız JL: Nothing but time. A woman's struggle with<br />
Guillain-Barre Syndrome. Xlibris Corporaton, USA, 2000.<br />
52