05.01.2015 Views

kur'an-ı kerim

kur'an-ı kerim

kur'an-ı kerim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

KUR’AN-I KERİM’İ TANIYALIM<br />

iyiliğiniz için çırpınan gerçek bir dost, güvenilir bir kimseyim. 44<br />

Sizi uyarması için kendi içinizden biri aracılığıyla Rabb’inizden size öğüt verici bir mesajın gelmesine<br />

mi şaşıyorsunuz<br />

Unutmayın ki Allah, Nuh kavminin ardından, size büyük bir güç armağan ederek egemen olmanızı<br />

sağlamıştı. Artık Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa erebilesiniz.<br />

Sevgi dolu bu konuşmanın ardından aklı başında olan birinin düşünmesi gerekmez mi Ancak<br />

şımarık, kibirli, ileri gelen kişiler kavminden ona karşı çıktılar:<br />

—Hud! Boşuna çeneni yorma. Çünkü sen bize ha öğüt vermişsin ha vermemişsin bizim için<br />

aynıdır. Hiç fark etmez. Bu senin anlattıkların öncekilerin uydurdukları efsane ve masallardan<br />

başka bir şey değil. 45<br />

Direniyorlardı, dinlemiyorlardı. Kendilerine uzanan yardım elini, onları bataklıklardan kurtaracak<br />

eli geri çeviriyorlardı. Hud (a.s.) için davası çok önemliydi. Hakaretlere, yalanlamalara aldırış<br />

etmeden konuşmasına, uyarısına devam etti. Onlara sorular sordu:<br />

— Siz, her tepeye birer anıt dikerek hep böyle boş ve anlamsız işlerle mi uğraşacaksınız<br />

Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi gösterişli köşkler ve saraylar mı edineceksiniz<br />

Mazlum ve çaresiz kimseleri elinize geçirdiğiniz zaman hep onlara zorbaca ve zalimce mi davranacaksınız<br />

Tekrar tekrar söylüyorum; Allah’tan sakının, bana itaat edin. Doğrusu hakkınızda o<br />

büyük günün azabından korkuyorum. 46<br />

Zalimler birbirlerine baktılar, şaşkındılar, ne diyeceklerini âdeta unutmuşlardı. Hud, bu konuşma<br />

gücünü ve cesareti nereden alıyordu Ne kadar da korkusuzca ve kendinden emin konuşuyordu.<br />

Ona şöyle dediler:<br />

—Seni tanrılarımızdan biri fena hâlde çarpmış, demekten başka bir söz bulamıyoruz. 47<br />

Tanrıları ağaçtan, taştan yapılmış putlardı. Ne zarar verebilirler ne de yarar sağlayabilirlerdi.<br />

Konuşamazlardı, hareket edemezlerdi. Üzerlerine bir sinek konsa onu bile kovamazlardı. Biri onları<br />

kırmak istese kendilerini koruyamazlardı. Bu putlar bir insanı nasıl çarpardı Hz. Hud onlara<br />

şöyle seslendi:<br />

— Allah’ı şahit tutuyorum, siz de şahit olun ki ben sizin Allah’a ortak koştuklarınızdan hiçbirini<br />

tanımıyorum.<br />

Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, hiç göz açtırmayın bakalım.<br />

Ben, benim de sizin de Rabb’iniz olan Allah’a dayanıp güvendim. Hiç bir canlı yoktur ki idaresi<br />

onun elinde olmasın. Elbette Rabb’im dosdoğru bir yoldadır.<br />

44 A’râf suresi, 67–68. ayetler.<br />

45 Şuarâ suresi, 136–137. ayetler.<br />

46 Şuarâ suresi, 127–135. ayetler.<br />

26<br />

47 Hud suresi, 54. ayet.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!