06.01.2015 Views

erken evre mide kanserlerinde endoskopik submukozal diseksiyon

erken evre mide kanserlerinde endoskopik submukozal diseksiyon

erken evre mide kanserlerinde endoskopik submukozal diseksiyon

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

EMR de yukarıda belirtilen zorluklar nedeniyle yeni bir tedavi yöntemi olarak<br />

ESD daha tercih edilir olmuştur. ESD işleminde snare yerine elektrocerrahi<br />

<strong>endoskopik</strong> bıçaklar kullanılmaktadır. ESD işleminde lezyon büyüklüğüne<br />

bakılmaksızın işlem uygulanmasına rağmen tümörün infiltrasyon derinliği,ülsere<br />

olması ve tipi halen önem tedavide önemli kriterdir. Çünkü bu olgularda nüks<br />

halen önemli bir sorundur. Histopatolojik incelemede <strong>submukozal</strong> invazyonu olan<br />

veya lenf nodu tutulumu olanlarda ilave olarak gastrektomi işlemi yapılmalıdır.<br />

Japonya Ulusal Kanser merkezi ESD işlemini 2 başlıkta toplamıştır. 1. Non-ülsere<br />

iyi diferansiye EGC de tümör büyüklüğü önemli olmayan grup 2. İyi diferansiye<br />

EGC ve ülser skarı ≤ 3 cm olan grup. Parçalanmadan tek parça olarak çıkarılan<br />

lezyon 2 mm aralıklarla kesilerek patolojik inceleme yapılmaktadır. Submukozal<br />

invazyon ,lenf tutulumu ve damar invazyonu olmayan ve cerrahi sınırları tümörden<br />

temiz olgular komplet kür tedavisi olarak kabul edilmektedir.<br />

Genelde konvansiyonel endoskopilerle özellikle lümene doğru hafif çıkıntı yapmış<br />

olan veya yükselme gösteren olgularda- Tip I veya Tip II a- tümörün dip kısma<br />

doğru invazyonu % 70 –80 oranında doğru olarak tahmin edilebilir. Geneldede bu<br />

lezyonlar mukozada sınırlıdır. Hafif kalınlaşmayla beraber depresyon olan fakat<br />

düzgün yüzeyli lezyonlar mukozada sınırlı olmaktadır. Rijid ve irregüler yüzey<br />

gösteren büyük ve kesintiye uğramış <strong>mide</strong> pilili olgularda lezyonun <strong>submukozal</strong><br />

bölgede olduğu kabul edilmektedir. Ülseratif lezyonların etrafı tümör hücreleri ile<br />

yükselme bank oluşturduğu olgular genelde ilerlemiş kanser olarak kabul<br />

edilmektedir. Lezyonları sağlıklı olarak değerlendirmenin en etkin yolu<br />

endosonogarfi ile endoskopun beraber kullanılmasıdır. Özellikle son zamanlarda<br />

mini-prob endosonografi bu tip lezyonların tanısında sıkça kullanılmaya<br />

başlanmıştır. EUS de 3 kat tabakası olarak kabul edilen submukozada 1 mmden<br />

fazla düzensiz kalınlaşma ve tomurcuklanma mevcutsa <strong>submukozal</strong> invazyon<br />

olarak kabul edilmektedir. Tümör sınırın kesin olarak belirlenmesi ESD tedavisinde<br />

oldukça önemlidir. İndigo Carmine boyası sray kateter ile kullanılarak lezyon<br />

sınırları tam belirlenir. Sınırların tam belirlenemediği bulanık görülen lezyonlarda<br />

magnifiye endoskopi veya magnifiye endoskoplu narrow band imaging sistemli<br />

endoskoplarla mukozal yapı ve mikrosirkülasyon daha detaylı olarak tespit<br />

edilebilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!