Epilepsi Tanı ve Tedavisinde Ektroensefalografinin ... - Klinik GeliÅim
Epilepsi Tanı ve Tedavisinde Ektroensefalografinin ... - Klinik GeliÅim
Epilepsi Tanı ve Tedavisinde Ektroensefalografinin ... - Klinik GeliÅim
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
uyku kayıtları ile bu oran %80-90’lara çıkmaktadır.<br />
Sağlıklı erişkinlerde rutin EEG çekiminde epileptiform<br />
değişiklik görülme oranı %0.5’tir. EEG kliniğine yönlendirilen<br />
epileptik olmayan sağlıklı çocuklarda ise bu oran<br />
%2-4’e ulaşır. Nöbet geçiren hastanın EEG’sinin normal<br />
olması epilepsi tanısını dışlamaz. EEG’deki elektriksel<br />
anormallikler pek çok epileptik hastada ataklar arasında<br />
(interiktal dönem) da ortaya çıkar. Birçok epileptik hasta<br />
sürekli normal interiktal EEG bulgusu gösterebilir. <strong>Epilepsi</strong><br />
tanısı kesin olan hastalarda EEG bulguları hastalığı<br />
sınıflandırma, fokal ya da lateralize bir epileptik odak<br />
olduğunu tanımlama, uygun tedaviyi seçme, prognoz<br />
için yol gösterici olarak <strong>ve</strong> hastalığın gidişini izlemek<br />
için kullanılır. <strong>Klinik</strong> <strong>ve</strong> deneysel kanıtlar, epileptiform<br />
deşarjlar <strong>ve</strong> nöbet yatkınlığı arasında özel bir ilişki olduğunu<br />
desteklemektedir. Epileptik olmayan hastaların<br />
yalnızca yaklaşık % 2’sinin epileptik EEG’leri varken,<br />
kayıt şartlarına <strong>ve</strong> elde edilen çalışmaların sayısına bağlı<br />
olarak epileptik hastaların %90’ı epileptiform aktivite<br />
gösterirler. 2-4<br />
Uyku EEG incelemesi spontan ya da EEG’yi minimal<br />
etkileyecek şekilde kloral hidrat ya da melatonin ile<br />
çekilebilir. Rutin bir EEG çekimi standart aktivasyon<br />
yöntemleri olan hiper<strong>ve</strong>ntilasyonu <strong>ve</strong> fotik stimulasyonu<br />
içermelidir. 5 Şekil 1’de rutin EEG çekim protokolü örnek<br />
olarak şematize olarak yer almaktadır.<br />
EEG’nin <strong>Epilepsi</strong> Dışında Kullanımı<br />
EEG diğer nörolojik <strong>ve</strong> sistemik hastalıkların araştırılmasında<br />
<strong>ve</strong> takibinde, prognoz tayininde de kullanılabilir.<br />
Glükoz, kalsiyum gibi elektrolit düzensizliklerinde,<br />
böbrek, karaciğer hastalıkları gibi sistemik hastalıklarda<br />
epilepsi nöbetleri görülebilir. Metabolik ensefalopatilerde<br />
en sık gözlenen EEG bozukluğu zemin aktivitesinde<br />
yavaşlamadır. Fokal <strong>ve</strong>ya yaygın yavaşlamaların yanı sıra<br />
ileri dönemlerde “burst” supresyon aktivitesi de gözlenebilir.<br />
EEG bulguları ensefalopatinin derinliği hakkında<br />
bilgi <strong>ve</strong>rici olabilir. Tablo derinleştikçe yavaş dalgaların<br />
amplitüdü artar <strong>ve</strong> sonunda yüksek voltajlı ritmik delta<br />
aktivitesi oluşur. Fokal <strong>ve</strong>ya jeneralize epileptiform anomaliler<br />
de eşlik edebilir.<br />
Santral sinir sistemi enfeksiyonlarında EEG önem taşıyabilmektedir.<br />
Herpes simpleks ensefalitinde periodik lateralize<br />
epileptiform deşarjlar (PLED) bu tanıyı düşündürmektedir.<br />
Ayrıca subakut sklerozan panensefalit- SSPE,<br />
Creutzfeldt- Jacobs hastalığı gibi yavaş virus enfeksiyonlarında<br />
görülen periodik kompleksler tanı koydurucu<br />
özellik taşıyabilmektedir. Hastanın klinik durumundaki<br />
iyileşme <strong>ve</strong>ya kötüleşmenin, objektif olarak değerlendirilmesinde,<br />
özellikle hipoksik ensefalopatili hastaların<br />
izlenmesinde, mental durum <strong>ve</strong>ya bilinç değişikliğinin,<br />
uyku bozuklukları <strong>ve</strong> beyin ölümünün değerlendirilmesinde<br />
de EEG kullanılabilmektedir. 2,6,7 Özellikle<br />
konfüzyonel durumlarda metabolik ya da toksik ensefalopatilerde<br />
ya da non- konvulzif status epileptikus ayırıcı<br />
tanısının yapılmasında EEG son derece yardımcıdır. 8<br />
Epileptik Sendromlarda<br />
EEG Bulguları<br />
Halen kullanılmakta olan 1981 ILAE nöbet sınıflaması<br />
başlıca parsiyel <strong>ve</strong> jeneralize nöbetler olarak yapılmakta,<br />
parsiyel olanlar şuurun etkilenmesine göre basit <strong>ve</strong>ya<br />
kompleks olarak adlandırılmaktadır. Altta yatan kavram<br />
EEG’de elektrofizyolojik deşarjın ünilateral lokalize <strong>ve</strong>ya<br />
jeneralize olup olmamasına dayanmaktadır. 1989 sendrom<br />
sınıflaması da benzer olarak epilepsileri fokal <strong>ve</strong><br />
jeneralize, idyopatik <strong>ve</strong> semptomatik olarak sınıflandırır.<br />
Halen geçerli olan bu sınıflamaların yapılabilmesi için sınırlayıcı<br />
özelliklerine rağmen EEG’nin zorunlu olduğuna<br />
dikkat çekilmelidir.<br />
Spesifik EEG bulguları olan birçok epilepsi sendromu<br />
çocuklukta ortaya çıkar. Çocuklukta ortaya çıkan epilepsi<br />
sendromları klinik <strong>ve</strong> EEG bulguları tablo 1’de<br />
özetlenmiştir.<br />
İdyopatik epilepsi sendromlarının EEG bulguları 3-5<br />
Hz diken, çoklu diken <strong>ve</strong> yavaş dalga, normal temek<br />
aktiviteyi içerir. Fotosensitivite sıktır. Çocukluk çağı<br />
absans epilepsisinde tipik absans nöetlerine eşlik eden<br />
5-10 saniye süreli bilateral senkron 3 Hz diken dalga<br />
aktivitesi görülür (şekil 2). Ju<strong>ve</strong>nil absans epilepside<br />
çoklu diken dalga ya da 3 Hz’den daha hızlı diken dalga<br />
deşarjları görülür. Oksipital ritmik delta dalga aktivitesi<br />
EEG çekimine<br />
başlayış<br />
HV HV sonu FS EEG sonu<br />
0. dk.<br />
15. dk. 20. dk. 25. dk. 30. dk.<br />
İstirahatte, en az 6-7 kez, 10 sn süreli<br />
göz açma-kapama sırasında çekim<br />
3-5 dk süreli. Çekimi<br />
sonlandırmadan en az 3<br />
dk devam<br />
5 sn göz açık başla-5 sn<br />
sonra kapalı. 5 sn sonra<br />
FS’u sonlandır. Bir sonraki<br />
frekansa geçmeden en az 5<br />
sn bekle. Yeniden GA başla.<br />
Şekil 1: Aktivasyon yöntemleri ile birlikte rutin EEG çekim şeması<br />
36<br />
<strong>Klinik</strong> Gelişim