16.01.2015 Views

marketing europe & anatolia - Eksantrik Prodüksiyon

marketing europe & anatolia - Eksantrik Prodüksiyon

marketing europe & anatolia - Eksantrik Prodüksiyon

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Köşe<br />

Oğuzhan Akay<br />

(ezberbozacısı<br />

)<br />

Peter Pan’a mektuplar - 11<br />

Bozmak mı Yapmak mı<br />

Bu ay, sana olan mektubumu dergimizin yıldönümünde<br />

yolluyorum Peter. O yüzden birarmağanım var sana.<br />

Sıradışı öykü bu. İyi oku:<br />

Bir zamanlar Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış...<br />

Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek<br />

kadar beğenirmiş. Onu ‘Renklerin Ustası’ anlamına gelen<br />

Ranga Çeleri olarak tanısalar da Ranga Guru derlermiş...<br />

İşte onnun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi’yle ilgili<br />

öykümüz. Raciçi eğitimini tamamlamış ve son resmini<br />

yaparak Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini<br />

değerlendirmesini istemiş... Ranga Guru,<br />

“Sen artık ressam sayılırsın Raciçi. Artık senin resmini<br />

halk değerlendirecek,” diyerek; “Resmini şehrin en<br />

kalabalık meydanına götür ve en görünen yerine<br />

yerleştir, yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan,<br />

beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir<br />

yazı bırak,” demiş.<br />

Raciçi denileni yapmış... Birkaç gün sonra Raciçi resme<br />

bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılarla<br />

bozulmuş ve neredeyse görünmüyor.Çok üzülmüş<br />

tabii. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru’ya ve ne kadar<br />

üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve<br />

yeniden resme devam etmesini önermiş.Reciçi yeniden<br />

yapmış resmi ve yine Ranga Guru’ya götürmüş.Resmi<br />

yine şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş<br />

Ranga Guru.<br />

“Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde<br />

yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte insanlardan<br />

beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı<br />

bırak,” demiş.<br />

Raciçi denileni yapmış... Birkaç gün sonra gittiği<br />

meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar<br />

da, boyalar da kullanılmamış.Çok sevinmiş, koşarak<br />

Ranga Guru’ya gitmiş ve resme dokunulmadığını<br />

anlatmış. Ranga Guru demiş ki:<br />

“Sevgili Raciçi, sen ilk seferinde insanlara fırsat<br />

verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağıyla<br />

karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış<br />

insanlar bile gelip senin resmini karaladı... Oysa ikinci<br />

kez onlardan hatalarını düzeltmelerini, yapıcı olmalarını<br />

istedin... Yapıcı olmak eğitim gerektirir.Hiç kimse<br />

bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret<br />

edemedi. Mesleğinde usta olman yetmez, bilge de<br />

olmalısın. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi<br />

olmayan insanlardan alamazsın.Onlara göre senin<br />

emeğinin hiçbir değeri yoktur.Sakın emeğini bilmeyenlere<br />

sunma ve asla bilmeyenlerle tartışma.<br />

Bu öykünün yazarı belirsiz.Ama kıssadan hisse<br />

çıkartabiliriz.Öykünün gerçekliği olmasa bile verdiği ders,<br />

çıkardığı pay önemli. Eleştiri, herkese bırakılabilecek bir<br />

konu değil.Yapıcı olanını ise ancak objektif, art niyetsiz,<br />

bilge, deneyimli insanlar başarabilir.<br />

Sana niye anlattım bu öyküyü dersin Peter<br />

Çünkü her yaratıcının yaşamında karşılaşabileceği bir<br />

durumu anlatıyor.Ve bu benim de başıma geldi.<br />

Hem de bir kez değil, çok kez. Ne zaman ki iyi niyetle<br />

ve herkesin anlayacağını umarak bir işimle ilgili görüş<br />

istedim, sözgelimi internette bir işimi paylaştım,<br />

ben de Raciçi oldum. Hayatında reklam yapmamış, taşın<br />

altına elini sokmamış, yaratıcılıktan bihaber insanlar,<br />

işin enini sonunu bilmeden insafsızca eleştiri yapmaktan<br />

kaçınmadılar.Eleştirinin ucunu kaçırdılar. Benim de hatam<br />

onlardan objektif, art niyetsiz olmalarını beklemekti. O<br />

yüzden artık ben de işi bilenlerin değerlendirmelerine<br />

bırakıyorum.<br />

Şimdi Peter, en iyisi, sen de günlük yaşamınızda<br />

eleştiriye kapalı, pozitif katkıya açık olduğunu söyle.<br />

Böylece herkesin konuşmadan önce çok düşünmesini,<br />

ağzından çıkanı duymasını, yaratıcı çözümler<br />

bulmak adına kendilerini zorlamasını sağlarsın.Sen<br />

de başkalarını eleştirmek yerine bu yöntemi uygula.<br />

Göreceksin; daha çok dinlenecek, daha çok sevileceksin.<br />

Ezber bozmak, bazılarının anladığı gibi yıkmak değildir<br />

çünkü, yeni bir yapı kurmaktır Peter.<br />

Başkasının ağzıyla ve yorumlarıyla değil, kendi zihninle<br />

var olmak, seçmek ve konuşmaktır.<br />

“Muhtaç olduğun kudret’ damarlarında dolaşan yaratıcı,<br />

cesur, yenilikçi, korkuya pabuç bırakmayan ‘kanda<br />

mevcuttur!’.<br />

Bozmak değil yapmaktır bunun adı.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!