DEVLET — YIL : 9 — SAYI : 433 — 20 ŞUBAT 1978 — SAYFA : 4 ***HKH««S«83f*reH«İB«KÎH^^ olaylar düşünceler yorumlar m •v
DEVLET — YIL : 9 — SAYI : 433 — 20 ŞUBAT 1978 — SAYFA : 5 olaylar düşüm eler L yorumlar m tim kurulu seçilmiştir. Ülkücü Öğretim Üyeleri <strong>ve</strong> Öğretmenler Derneği (ÜLKÜ- E.İR) nin 6. Ge lel Kurulunda seçilen yeni Genel Merkez Yönetim Kurulu 13.2.1978 günü toplanarak görev bölümü yapmıştır. Genel Başkanlığa Prof. Dr. Naci Kınacıoğlu'nun seçildiği toplantıda diğer görevli üyeler şunlardır. Genel Başkan ; Prof. Dr. Naci Kınacıoğlu, Genel Başkan Yrd. : Dr. Şuayip Üşenmez, Genel Sekreter . Tuğman Ciranoğfu, Gensl Sekreter Yardımcıları : Muharrem Şemsek, Rıfat Dunay, Yusuf Ekinci, Mehmet Öner, Genel Muhasip : Mehmet Bağış, Üyeler : Prof. Dr. Orhan Düzgüneş, Prof. Dr. Erol Cansel, Doç, Dr. Haluk Karamağralı, Dr. Muştala Yılmaz, İbrahim Atalay, Ömer Özdil, yurtları «faşistlerden temizleniyor» sloganı altında tamamen aranırken bir tek solcu yurdun aranmamış olması meseleyi ortaya açıkça koymaktadır. Yurtlar boşaltılacak, milliyetçi öğrenciler sokakta bırakılacaktır; gidişat bunu gösteriyor. Cakmur'un bu hedefe ulaşabilmek için yıkmayacağı engel, yıkmayacağı hukuk kuralı yoktur. Kararlılığının <strong>ve</strong> cüretinin tabanında da bu plân yatmaktadır. Yurt-Kur darmadağın edildiğine <strong>ve</strong> kanunsuz bir şekilde Bakanlığın emrine alındığına göre şimdi sıra Yurt Müdürlerini değiştirmeye <strong>ve</strong> sırayla kapatmaya gelmiştir; tabii sadece milliyetçi yurtlar... İktidarın giriştiği zulüm <strong>ve</strong> bunun Yurtlarda cereyan eden bölümü son derece açık bir saldırganlıkla gözler önünde cereyan etmektedir. Bakalım nasıl bir hukukî kılıfa sığdırılacak Bütün bu kanunsuzluklar <strong>ve</strong> baskılar basında <strong>ve</strong> kamuoyunda beklenen tepkiyi doğurmadığına göre herhalde bir hukuk kılıfına da sığar. Ulkü-Bir Genel başkanlığına Prof. Dr. Naci Kınacıoğlu getirildi Gazetemiz DEVLET'e yıllarca emeği geçen kıymetli kardeşimiz OSMAN ÇAKIR, ülküdaşı ŞAHİZER KESKİNKILIÇ ile 11 Şubat 1978 Pazar günü yapılan sade bir törenle nişanlandılar. Yüzükleri ağabeyimiz Galip Erdem tarafından takılan çiftlerin töreninde, Ülküdaşları <strong>ve</strong> yakın akrabaları bulunmuşlardır. Çakır <strong>ve</strong> Keskinkılıç ailelerini kutlar, mutlu gelecekler temenni ederiz. u Ikü-Bir Genel Kurulu 11 Şubat günü Odalar Birliği salonunda toplanmıştır. Kalabalık delege kitlesinin <strong>ve</strong> da<strong>ve</strong>tlilerin bulunduğu toplantı hareketli geçmiş <strong>ve</strong> yeni ycne- mm\Hm> ••••MU I '..—HM. HIJJII -IIM^IH—I DEVLET DEVLET GÜZEL SANA<strong>TL</strong>AR GALERİSİNDE : Mazlum Ümit «Fotoğraf Sergisi» İSMET KETEN Kendisi ile tanıştığım günlerdeki halim-selim tutumunu değiştirmen!^, yıllar süren samimi arkadaşlığı onu tanımakla şanslı olduğum görüşünü hâkim kılmıştır bende. Gazi İdilimin Resim Bölümünde çileli bir eğitim hayatı sürmüştür. Okula gidemediği günlerdeki üzüntüsü onu sanatından, sanata olan sevgisinden döndürememiştir. Ta: : n olduğu Mk <strong>ve</strong>r Muş. Orada <strong>ve</strong> ondan sonraki tayin olduğu yerlerde başarılı öğretmenliği ile takdir toplamıştır. İlk sergisini Gaziantep Halk kütüphanesi salonlarında açtı. Yağü boya tablolarını sergilemiş <strong>ve</strong> büyük ilgi toplamıştı. Fotoğraf ile ilk olarak Gazi'de tanışmış onu sevmiştir. Fotoğrafın, ileride kendinde daha değişik bir sanat anlayışının gelişmesinde büyük etkisi olmuştur. Yağlı boya sergisini de gezmiştim. Onda pek iddialı olmamakla beraber çeşitli arayışların sergilendiğini görmüştüm. Zaten o sıralarda da kendini, yağlı boya resmine teknik gelişmelerin etkisi olduğunu belirtiyordu. Sanatçının bu etkiyi kendi düşünceleri ile yoğurması <strong>ve</strong> tekniğin yanında insandan izler bulunan sanat eserleri meydana getirmelidir tezini savunuyordu. Onu bu düşüncelerimin ışığı altında; sergiyi gezerken filmler üzerinde cesur oynamalarını gördüm. Fotoğrafı sadece teknik bazı sonuçların tekrarından kurtarmış, eserlerinde resmin bir başka havasını estirmiştir. Kendisinin, ısrarlı <strong>ve</strong> sabırlı bir araştırmacı olduğunu resim tekniklerinden hissetmekteyiz. Kendisi amacına ulaşmış sayümaz, fakat başladığı noktadan çok kısa zamanda <strong>ve</strong> çok mesafe almış olarak görmekteyiz. Yağlı boya resminde aradığını bulmuş değildir. Kendisi mümkün olsa (belki de mümkündür) Fotoğraf ile yağlı boya resmi beraber kullanacak kadar cesurdur. O, teknik gelişmelerin takibinden <strong>ve</strong> sanatın bu imkânlarla geliştirilmişinden yana bir görüş sahibidir. Fotoğrafı bir grafik anlayışı içinde yorumlamış, kendi mazlum tabiatına aykırı sert tekniklerle bazı neticeler elde etme çabası gösterdiği, bunda da çok başarılı olduğu görülmektedir. Sanatçının ilk fotoğraf sergisi olmasına rağmen teknik <strong>ve</strong> sanat yönünden eriştiği mükemmelliği burada tebrik etmek isterim. Klasik manada fotoğraf anlayışına gerek film üzerindeki, gerekse karta bayo esnasındaki müdahaleleri ile değişik bir hava kazandırmıştır. Sanatçının en çok tenkit aldığı husus belli bir konu etrafında çalışmalar yapmayışıdır. Kendisine bunu hatırlattık. Önümüzdeki günlerde modellerle çeşitli tarihi konuları ihtiva eden eserler meydana getireceğini vaadetti. İnşallah muvaffak olur. Sergi, model <strong>ve</strong> tabiat çalışmalarından meydana gelmiştir. Portrelerde ışık oyunlarında kişilerin karakteristik özelliklerini yakalamakta başardı olmuştur. Tabiat çalışmalarındaki yorumu, hergün gördüğümüz basit eşyaları bize sevdirmeyi başarmıştır. Mazlum hakkında bu sevgisi ile ilgili söyleyeceklerimiz şimdilik bu kadar. Kendisi bu sanatın teknik <strong>ve</strong> bilgi olarak başındadır. Onun önünde sanatın öğrenilecek çok sırları olduğunu biliyorum. Ondan bütün bu güçlükleri yenmesini <strong>ve</strong> çalışmalarının arkasının gelmesini bekliyorum. Yalnız şunu da unutmamak lâzım. Sanat <strong>ve</strong> sanatçı MESEN'lere (Sanat koruyucularına) toplumdan iltifata muhtaçtır. Mazlum bu sahada varlığım kabul ettirdi. Bizim, onun bunu devam ettirmesindeki görevimizi yapmamız lâzım. Çalışmak bizden Takdir Allah'dan.