Türkiye'de Din Politikaları Etkisinde Din Görevlisi YetiÅtirme ... - DEM
Türkiye'de Din Politikaları Etkisinde Din Görevlisi YetiÅtirme ... - DEM
Türkiye'de Din Politikaları Etkisinde Din Görevlisi YetiÅtirme ... - DEM
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
nin sıkıntısını yaşadığı kanaatindeyiz. Son zamanlarda<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın din görevlisi istihdamında<br />
karşılaştığı en önemli sorunlardan biri<br />
işte budur. Yani, yeterli sayıda ve kaliteli eleman<br />
bulamamak…<br />
Sonuç ve Değerlendirme<br />
Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı ve din hizmetleri<br />
birçok badire atlatarak bugünlere gelmiştir.<br />
Buna rağmen halk nezdinde çok itibarlı ve saygı<br />
duyulan bir kurumdur. Bu kurumdan çok önemli<br />
dinî hizmetler beklenmektedir.<br />
Diğer taraftan, son yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın eleman<br />
ihtiyacı konusunda karşılaştığı sorun, İlâhiyat fakültelerinin öğrenci<br />
kontenjanlarının iyice azaltılmış olması ve mevcut kontenjanların<br />
%90’lara varan oranlarla kız öğrenciler tarafından doldurulmasıdır.<br />
Halkın itibar ettiği Diyanet İşleri Başkanlığı’nın,<br />
devleti yöneten siyasiler ve bürokratlar tarafından<br />
ise yeterince ilgi ve itibar gördüğü söylenemez.<br />
Devlet ve onun adına görev yapan üst seviyedeki<br />
bürokratlar, aydınlar bir taraftan ‘aydın ve çağdaş<br />
din adamı’ arzuladıklarını dile getirirken, diğer<br />
taraftan bu nitelikte eleman yetiştirme gayreti<br />
içerisinde olan eğitim kurumlarına karşı tavır almaktadırlar.<br />
Çünkü onlara göre aydın din adamı,<br />
İslâm’ın aslına sadık kalan, dinden taviz vermeyen<br />
değil tam tersine, yeri geldiğinde her konuda taviz<br />
veren, onu kendi anlayış ve yaşayış biçimine uydurmaya<br />
çalışandır. Bunu ise dinî tahsil yapmış ve<br />
aklı başında hiçbir Diyanet mensubu yapmamıştır.<br />
İşte bundan dolayı devlet adamları ile aydın kesimlerin<br />
önemli bir kısmıyla Diyanet mensupları<br />
arasında gerçek anlamda sıcak ve samimi bir hava<br />
ve diyalog oluşamamıştır. Hiçbir zaman devlet işlerine<br />
karıştırılmayan Başkanlık ve personelinden<br />
devlet adına hep hizmet beklenmiş ve yardım talep<br />
edilmiştir. <strong>Din</strong>i bakımdan sakıncalı bulunan talepleri<br />
karşısında Başkanlığın olumsuz tavırlarıyla<br />
karşılaştıklarında ise rahatsız olmuşlar, ilgilileri<br />
görevden alma yoluna gitmişlerdir.<br />
2000’li yılların başında henüz teşkilat kanununda<br />
bir değişiklik ve yenilenme yapılmamıştır. Buna<br />
rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı, hem mevcut<br />
Başkan ve yardımcılarının makul ve dirayetli tutum<br />
ve davranışları ve önceki döneme göre daha<br />
güzel hizmetler üretmeye başlamaları hem de bu<br />
kuruma karşı hükümet kanadının sıcak yaklaşımı<br />
dolayısıyla daha iyi konumda bir görünüm arz etmektedir.<br />
Umulur ki, şu günler kamuoyunca tartışılmaya<br />
açılan anayasa taslağı içerisinde Başkanlık daha<br />
iyi bir konuma getirilir ve arkasından da yeni bir<br />
teşkilat yasası çıkarılır. Yine umulur ki, İlâhiyat fakültelerinin<br />
kontenjanları artırılır ve daha kaliteli<br />
din görevlisi yetiştirilir ve onlar vasıtasıyla Başkanlık<br />
insanımıza daha güzel ve kaliteli hizmetler<br />
sunmaya devam eder.<br />
Y IL 1 SAYI 2 | <strong>DEM</strong> DERGİ 81