TÜRK EĞİTİM-SENwww.turkegitimsen.org.tr“54 YILLIK ADIMDAN VAZGEÇERİM,AMA ASLA MİLLİ KİMLİĞİMDENVAZGEÇMEM!”İş güvencesinin teminatı olan Anayasanın128. maddesinin asla değiştirilmemesigerektiğini vurgulayanGenel Başkan İsmail Koncuk, “Anlaşılmıştırki, uzlaşma zemininde buluşamayanlar,Anayasa değişikliğini referandumagötürerek gerçekleştirmeyihedeflemektedirler. Fakat bu süreçtetehlikeli bir tezgahla karşı karşıya kalacağımızıgörür gibiyim. İktidar partisi,hazırladığı referandum paketininiçerisine iş güvencemizi sağlayan 128.maddenin kaldırılmasını, eğitim dilininTürkçe olduğunu tayin eden 42. maddeninkaldırılmasını, Türk milli kimliğinitanımlayan 66. maddenin kaldırılmasını,yerel yönetimlerin güçlendirilmesiadı altında üniter yapımızın zedelenmesinive Başkanlık sisteminin getirilmesinikoyacak. Tabii ki, bunların üstünüde kamuda başörtüsü serbestiyetinisağlayan teklifi koyacak. Ondan sonrada iş güvencesine, milli kimliğine, devletinüniter yapısına, Türkçe eğitim dilinesahip çıkmak adına referandumda‘Hayır’ diyenleri ‘Bakın bunlar başörtüsünekarşı çıkıyorlar’ diyerek ithamedecek! Var mı böyle kurnazlık? Oysaki, şu anda kamuda başörtüsü serbestiyetiiçin ne Anayasa ne de yasa değişikliğineihtiyaç vardır! Devlet memurlarınınne giyeceğini tayin eden Kıyafetyönetmeliğini değiştirirsiniz iş hallolur.Ki, bu yetki de Bakanlar Kurulu’nun,yani sayın Başbakanın yetkisindedir.İnanıyorum ki, kamu çalışanları bu tezgahıbozacak basiret ve idrake sahiptir.Yeter ki, bizler, usanmadan bu gerçeklerionlara anlatabilelim. İnsanlarımızınkutsalları, siyasi emellerin mezesiyapılamaz. Kimse bizden milli ve manevideğerlerimizden taviz vermemizibeklemesin. Ne iş güvencemizdenvazgeçerim; ne milli birliğimizden vazgeçerim;ne Türkçe’den vazgeçerim;ne Devletimizden vazgeçerim! 54 yıllıkadımdan vazgeçerim ama asla millikimliğimden vazgeçmem! Çünkü, neidüğü belli olmayan, kimliksiz ve kişiliksizbir güruhun parçası olduktan sonraadımız olsa ne yazar olmasa ne yazar!”şeklinde konuştu.“YÜREĞİNİZ YETİYORSA GETİRİNKIYAFET SERBESTİYETİ GETİRENYÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİNİDESTEKLEMEYEN NAMERTTİR!”Kıyafet serbestliği konusunda sunigerilimler yaratarak toplumu kutuplaştırmanınülkeye fayda getirmeyeceğinisavunan Koncuk, “Kimsenin, orta oyunuşovlarıyla kamu çalışanlarını oyalamayave kandırmaya hakkı yoktur. Bugündevlet memurlarının ne giyeceğinine giymeyeceğini belirleyen hüküm,Bakanlar Kurulu Kararıyla yayınlanan,Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında ÇalışanPersonelin Kılık Ve Kıyafetine DairYönetmelik’tir. Bu yönetmelikte yapılacakdüzenlemeyle kamudaki başörtüsüsorunu ortadan kaldırılabilecektir.En tartışmalı konularda bile fütursuzcaradikal manevraları yapmakta en ufaktereddüt göstermeyen Hükümetimizin,mevzuatın kendisine verdiği bu derecebasit bir yetkiyi kullanmaktan geri durmasıçok manidardır. ‘Efendim biz bukonuyu Anayasa’da geri dönülemezşekilde halledeceğiz’ gibi bir mazeretide kabul etmiyoruz. Bu düzenleme içinne yasa ne de Anayasa değişikliğineihtiyaç yoktur. Buradan ilan ediyoruz;Hükümet, ilgili yönetmelikte gerekli değişikliğiyaparak, kamuda yaşanan buproblemi ortadan kaldırma teşebbüsünüsergilesin desteklemeyen namertir!Yok, ben bu sorunu şimdi çözmeyeceğim,başörtüsünü referandumdabir manivela olarak kullanacağım, busayede diğer başka emellerimi de gerçekleştireceğimdeniyorsa o başka!Türk Eğitim-<strong>Sen</strong> olarak kutsallarımızınistismar edilmesine ve siyasi kamuflajvasıtası olarak kullanılmasına şiddetlekarşıyız.” Şeklinde konuştu.Türk Eğitim-<strong>Sen</strong>’in bugünlere gelmesindeemeği olan temsilcilere çalışmalarındandolayı teşekkür edenGenel Başkan Koncuk, sendikanınher geçen zaman daha da büyüyerekyoluna devam ettiğini belirterek “Sizlerdenisteğim, sendikal mücadelemizdeahlaki duruşumuzu muhafazaetmenizdir. Biz aynı zamanda kamuçalışanların şahsiyetini koruma mücadelesiveriyoruz. Birilerinin yaptığı gibi,kimsenin şahsiyetini ezerek, karakteriniun ufak ederek üye yapmayın. Bizimde ülkemizin de sağlam şahsiyetli veyüksek karakterli insanlara ihtiyacı vardır.Eğitim çalışanları, ikbal beklentisiya da korkusuyla değil; bize inanarakbize güvenerek üye olsun.” Şeklindeçağrıda bulundu.KAMU ÇALIŞANLARI ÜLKEMİZDEKİSENDİKACILIK ANLAYIŞLARINISORGULAMALIDIRTürk Eğitim-<strong>Sen</strong>’in, eğitim çalışanlarıadına ne söylenmesi gerekiyorsasöylediğini ve ne yapılması gerekiyorsayaptığını ifade eden Genel Başkan,“Bize düşen sorumluluğun gereğini herkoşulda ve her makama karşı cesurcayerine getiriyoruz. Eğitim çalışanlarıadına gerçekleşen her gelişmeyemüdahil oluyoruz. Muhatabımız kimolursa olsun; Başbakan, Bakan ya dabürokrat fark etmeden temsil ettiğimizkesimin hakları için dirayetli bir duruşortaya koyuyoruz. Bu tutumumuzunda eğitim çalışanları tarafından takdirediliyor olmasının da mutluluğunu yaşıyoruz.Şunu da özellikle belirtmekisterim ki, kamu çalışanları ülkemizdekisendikacılık anlayışlarını sorgulamalıdır.Bir yanda ilkeli ve mücadelecisendikacılığı büyütmenin gayreti; diğeryanda sendikal eylemleri dahi saboteetmekten kaçınmayan, siyasal iktidarınher yaptığını izahatla kendini mesuladdeden bir sözde sendikal anlayış.Kamu çalışanları omurgasızlığın, sarısendikacılığın, yalanı ve kandırmayı28
TÜRK EĞİTİM-SENwww.turkegitimsen.org.trtarz olarak kabul eden riyakarlığın palazlanmasınadaha fazla müsamahagöstermemelidir.” Şeklinde konuştu.EMEKLİLİKTE SEFALET ÜCRETİNEMAHKUM OLMAK İSTEMİYORUZKoncuk, kamu çalışanlarının emeklilikstandartlarının çok düşük olduğunuve Türkiye Kamu-<strong>Sen</strong> olarak önümüzdekigünlerde bir dilekçe kampanyasıbaşlatacaklarını belirterek şunları söyledi:“Memurlarımız emeklilik hayatlarındaçok düşük maaşlarla yaşamayamahkum edilmektedir. Bugün bu ülkede,20 yıl çalıştıktan sonra aylık 1.297TL emekli maaşı ile geçinmeye çalışanemekli öğretmenlerimiz vardır. Buayıp, bu ülkeye yeter de artar! Bundandolayı, ek ders ücretleri de dahil olmaküzere bütün ek ödemelerin emekliliğedahil edilmesi talebiyle bir dilekçe kampanyasıbaşlatacağız. Bu kampanyayaistisnasız bütün kamu çalışanlarınıniştirak etmesi, destek olması şarttır.Bu, hepimizin meselesidir. Bakın, bugün35 yıl çalışmış bir memur 55.000TL emekli ikramiyesi ve aylık 1.700 TLcivarında emekli maaşı almaktadır. Fakataynı şekilde, 35 yıl çalışmış kamuişçisi ise 104.000 TL emekli ikramiyesive aylık 2.700 TL civarında emeklimaaşı almaktadır. Aradaki farkı görüyormusunuz? Kesinlikle işçi kardeşlerimizinaldığı ücrete yüksek demiyoruz.Maksadımız, memurlarımızı neyemuhtaç bıraktığımızdır. Yıllarca devletehizmet eden memurlarını emekliliğindesefalet ücretlerine mahkum edilenbir ülkenin iyi yönetildiği iddiası koskocabir yalan ve utanç durumudur. AyrıcaHükümet temsilcilerinin, sosyal güvenliğeharcanan paranın ekonomidekara delik oluşturduğu iddiası da doğrudeğildir. Bakın gelişmiş ülkelerde,milli gelirden sosyal güvenliğe ayrılanpay %7-10 arasında iken, ülkemizdebu oran %2,5 civarındadır. Yani karadeliklerin nedeni sosyal güvenlik harcamalarıdeğil, ekonomi yönetimindekibeceriksizliklerdir. Bu durumun sorumlusuda memur olmadığı halde faturasıhep çalışanlara çıkarılmaktadır”.Merkez Yönetim Kurulu olarak, toplantılarıorganize eden ve temsilcilerimizleGenel Başkanımızı buluşturanİstanbul Şube Başkanlarımız; HanefiBostan, Halil İbrahim Çakmak, Ali İhsanHasanpaşaoğlu, Erdinç Öztaş,Fuat Yiğit, Sami Çelik, Mustafa Kavlu,Remzi Özmen ve Enver Demir ileŞube Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımızateşekkür ediyoruz.29