12.07.2015 Views

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖREElçibey de çocukken evlerinde Dede Korkut hikâyelerianlatıldığını ve bunlarla büyüdüklerini söylerdi.Elçibey, Melik Mehmet Destanı’nı annesinden dinlemeyiçok severmiş.Ebülfez Elçibey’in doğduğu yer olan Keleki’de odönem okul olmadığı için ilkokula Unus Köyü’ndebaşladı. Unus Köyü, Keleki’ye komşu bir köydü.Elçibey, okumak için bu köye tam yedi yıl, bin birbitirenler ise Arap ülkelerine görevli mütercim olarakgönderiliyorlardı. Elçibey’in esas amacı ise yurtdışına çıkıp Türkiye ve 1918 yılında bağımsızlığınıkazanan Azerbaycan hakkında bilgi toplamaktı. İştebu nedenle Elçibey, Şarkiyat Fakültesi’nde Arap Dilive Edebiyatı bölümünde okuyor. Eşim Rafik Beyde aynı nedenlerle bu fakülteyi tercih ediyor. YaniElçibey ile eşimin üniversiteye girişleri ve bölümtercihleri bu amaç doğrultusunda tamamen bilinçli.Elçibey: “Var mı ki Giyek Doktor Bey?”Üniversite yıllarında Ebülfez, Rafik, Mahmut, Zakirve Alim Beyler aynı yurt odasında kalıyorlardı.Ebülfez, Rafik, Mahmut, Zakir ve Alim’in babalarıİkinci Dünya Savaşı’nda şehit düşmüşler. Babalarıolmayan bu yetimlerin maddi durumları bu yüzdençok iyi değildi. Rafik Bey’in annesi ilkokul öğretmeniElçibey İlkokul Öğretmeni ile Birliktegüçlükle gidip gelir. Liseyi ise o yıllar Nahçıvan’ınOrdubat şehrinde okur. Kendisiyle yapılan bir röportajdaOrdubat’ta bulunan bu okul hakkında “Dünyagörüşümün şekillenmesinde Ordubat Orta Mektebiöğretmenlerinin çok büyük rolü vardır;” diyor.İlk ve orta öğrenimi boyunca arkadaşları,akranları oyun oynarken Elçibey sabah akşamhep kitap okurmuş. Bu okuma alışkanlığı üniversiteyıllarında da hız kesmiyor. Öyle ki okuldakiöğretmenleriyle fikir tartışmalarına girermiş. Liseyıllarından başlayarak Azerbaycan’ın esaret altındayaşadığını, bizim bir yarımızın İran topraklarındakaldığını öğretmenlerine ve arkadaşlarına anlatmayaçalışırmış. Ağabeyi Almurat’ın söylediğine göreKeleki’de Elçibey’e “Millet” lakabını takmışlar.Üniversite Tercihinde Kader BirliğiElçibey orta mektepte okurken Azerbaycan DevletÜniversitesi’nde Şarkşünaslık Fakültesi kurulmaaşamasındaydı. Kendisi bu bilgiyi öğrenir öğrenmezbu fakülteye girmeyi hedeflemiş. 1957 yazında,kontenjanı on bir kişi olan bölüme doksan kişibaşvuruyor. Elçibey, Şarkşünaslık Fakültesi’nin ArapDili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanıyor. Aynı üniversitedeTürkoloji bölümü var. Ama Sovyet dönemizamanında bu bölümü bitiren herkesi Türkiye’yeyollamıyorlardı. Arap Dili ve Edebiyatı bölümünüElçibey ve Çocukluk Arkadaşlarıolduğu için maddi durumu diğerlerine göre birazdaha iyi idi.Rafik Bey, üniversite yıllarında sık sıkhastalanırmış. Yine bir kış günü Ocak ayındahastalanmış. Arkadaşları, fakültenin hemen yanındabulunan bir tıp merkezine götürmüşler. Hepsininüzerlerinde ince birer mont varmış. Doktor RafikBey’i muayene ettikten sonra“Genciz, delikanlıyız,bize bir şey olmaz diyorsunuz, ince giyiniyorsunuz.Sonra işte böyle hastalanıyorsunuz. Sıkı giyinsenizeevladım şu karda kışta;” demiş. Bunun üzerine EbülfezElçibey doktora “Var mı ki giyinek doktor bey;”diye cevap vermiş.Bu beş arkadaşın kaldığı yurt odasında, Rafik veAlim Bey’ler alışverişten, Malik ve Zakir Bey’leryemek pişirmekten sorumludular. İş paylaşımındaElçibey’e düşen ise yemek sonrası bulaşıklarıyıkamak. Kız ve erkeklerin birlikte kaldığı bu yurdunortak kullanılan mutfağına, Elçibey bulaşık yıkamak95

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!