08.03.2016 Views

ATSO’dan HABERİNİZ OLSUN

ocaksubat_2016

ocaksubat_2016

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ve ATSO eski Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Çetin Osman Budak’a başarılar<br />

dileyen Davut Çetin, “Antalya’nın<br />

evlatlarının ulusal ve uluslararası<br />

düzeylerdeki başarıları bütün Antalya<br />

için gurur ve mutluluk vesilesidir.<br />

Burada siyasi mensubiyet<br />

önemli değildir, nasıl ki, Sayın Mevlüt<br />

Çavuşoğlu’nun Dışişleri Bakanı<br />

olması hepimizi gururlandırıyorsa,<br />

aynısı Çetin Başkan için de geçerlidir”<br />

diye konuştu.<br />

Siyasi gerilim herkesi<br />

etkiliyor<br />

Türkiye’de siyasi gerilimin herkesi<br />

etkilediğini vurgulayan Başkan Davut<br />

Çetin konuşmasını şöyle sürdürdü;<br />

“Gerginlik her yere yansıyor, sosyal<br />

yaşama da, hatta ticari yaşama da<br />

yansıyor. Hatta tüketici güven endeksi<br />

bile bu havadan etkileniyor.<br />

Bakın siyasi belirsizlik yüzünden<br />

güven endeksi Eylül’de dip yapmıştı.<br />

Seçimlerden sonra sıçrama<br />

olmuş 77’ye çıkmıştı, Aralık’ta 73’e,<br />

Ocak’ta 71’e indi.<br />

Aynı durumu reel sektör güven<br />

endeksinde de görüyoruz. Kasım<br />

ayında sektörel güven endekslerinde<br />

sıçrama yaşandı, ama Aralık’ta<br />

düşüşe geçti.<br />

Yani, Fas gibi bir ülkede bile insanlar<br />

bizden daha sakin, huzurlu görünüyorsa<br />

biraz düşünmek gerekir.<br />

Hani bir şarkıda vardı, bir tatlı huzur<br />

almaya geldim diye, biz de artık<br />

biraz huzur istiyoruz. Bir tarafta<br />

zaten terör baskısı altındayız. Buna<br />

bir de her gün siyasiler arasındaki<br />

sert sözler ekleniyor ve ister istemez<br />

herkesin tansiyonu yükseliyor.<br />

Siyasette veya meclisteki bu kavga<br />

Türkiye’ye yakışmıyor. Meclis dışında<br />

biraraya gelindiğinde, herkesin<br />

dostça ve daha rahat konuşabildiğini<br />

görüyoruz. Ama meclis ortamında<br />

ve basın yoluyla konuşulduğunda<br />

başka bir hava ortaya çıkıyor. Bu<br />

kavga ve çekiştirme alışkanlığı ciddi<br />

bir kültüre dönüşüyor, hatta başkasının<br />

derdinden mutlu olan bir toplum<br />

oluyoruz. Bunun ekonomiye de<br />

olumsuz yansıması oluyor.<br />

İnsanları toplum önünde<br />

lekelemek çabası<br />

Antalya’da bir bakıyorsunuz bir<br />

söylenti çıkıyor, filan şirketin çeki<br />

dönüyor, falan şirket batıyor, iflas<br />

erteleme istiyor vs. En iyi şirket bile<br />

bu tür söylentilere dayanamaz ve<br />

gerçekten sıkıntı yaşar.<br />

Diğer taraftan, 40-50 kişinin katıldığı<br />

bir yemekte, sadece iki kişinin<br />

fotoğrafı alınıp, anlamsız çıkarımlar<br />

ve ithamlar yapıldığını görüyoruz.<br />

Ben de çeşitli organizasyonlarda<br />

her görüşten, her topluluktan insanla<br />

biraraya geliyorum. Nitekim Oda<br />

başkanı iseniz doğrusu ve olması<br />

gereken de budur. Ayrıca medeni<br />

insan olmanın gereği de budur. Olmaması<br />

gereken, insanları toplum<br />

önünde lekelemek çabası ile ipe<br />

sapa gelmez çıkarımlar yapmaktır.<br />

Bir ülke, bir millet, bir kent bir beden<br />

gibidir; bir organ hastalanırsa<br />

bütün beden etkilenir. Birisi kaybederken<br />

diğerinin kazanması geçicidir.<br />

Başarı ve iyilik birlikte çoğalır,<br />

başarısızlık ve kötülük de zamanla<br />

her yere yayılır.<br />

Demokrasi, uzlaşma, farklı fikirlere<br />

ve fikir özgürlüğüne saygı, eleştiriye<br />

hoşgörüdür demekten dilimizde<br />

tüy bitti. Bizim kuşak 1970’leri,<br />

80’leri, 1990’ları yaşadı. Her dönem<br />

birileri mağdur oldu, haksızlığa uğradı.<br />

O yıllardan ders almamız ve<br />

artık o dönemleri geride bırakmamız<br />

gerekir. Diyaloğun olmadığı,<br />

eleştirinin olmadığı, uzlaşmanın olmadığı<br />

yerde mutlaka hata vardır.<br />

Sokaktaki vatandaşın hatası önemli<br />

olmayabilir, ama kurumların hatasının<br />

sonuçları ağır olur. Bedelini de<br />

bütün millet ve ülke öder. O yüzden<br />

önemli kurumların karar ve uygulamaları<br />

her zaman eleştiriye açık olmalıdır<br />

ki, risk azalsın.<br />

Yenilikçi ekonomiye<br />

geçmemiz gerekiyor<br />

Diğer taraftan, sürekli olarak diyoruz<br />

ki, artık yenilikçi ekonomiye<br />

geçmemiz gerekiyor. Bunun için de<br />

yenilikleri, icatları, saçma fikirleri,<br />

bize ters gelen düşünceleri teşvik<br />

etmeliyiz. Çünkü fikir özgürlüğü,<br />

güven duygusu olmadan yenilik<br />

veya icat kültürü gelişemez.<br />

Hükümet bu kısa zamanda meclise<br />

önemli bir arge kanun tasarısı sevketti.<br />

Çünkü Türkiye ekonomisinin<br />

bu noktada tıkandığı artık görülüyor.<br />

Başbakan yardımcımız Mehmet<br />

Şimşek, çok şey yapıldığını, ama nitelikte<br />

geri kalındığını, reformların<br />

ATSO Ocak - Şubat 2016<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!