08.03.2016 Views

ATSO’dan HABERİNİZ OLSUN

ocaksubat_2016

ocaksubat_2016

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

medrese ile bir çok hamam, gayet tertipli<br />

ve geniş çarşılar vardır. Şehrin etrafı,<br />

yukarıda zikrettiğimiz mahalleleri<br />

de ihtiva eden büyük bir surla kuşatılmıştır...”<br />

Bu da gösteriyor ki, Antalya’da<br />

Selçuklular zamanında Müslüman ve Hıristiyanların<br />

bir arada yaşaması birçok<br />

kez hainliklere yol açmış; bu nedenle,<br />

kent halkını birbirinden ayıran koruyucu<br />

bir sur duvarı çekilmiştir. Bu çekilen sur<br />

da istenen sonucu vermemiş olacak ki,<br />

on yıl geçmeden yeni bir sur daha inşa<br />

edilmiş, yöneticiler için bir iç kale “Ehmedek”<br />

yapılmıştır.<br />

SURLAR,<br />

MELTEME YENİLMİŞ...<br />

Kaleiçi’nin rüzgâr almadığından yakınan<br />

Antalya halkının isteği üzerine surlar,<br />

1930 yıllarında belediye tarafından ücret<br />

karşılığında yıktırılmıştır. 1937 yılı Antalya<br />

Belediyesi faaliyet raporunda şu<br />

cümlelere rastlanmaktadır:<br />

“Şehrin havasını mahsur bir halde tutan<br />

ve kıymeti tarihiyeleri olmadığına ihtisas<br />

erbabınca karar verilen kalelerin büyük<br />

bir kısmı yıktırılmak suretile halkın<br />

sıhhati umumiyesine yardım edilmiştir.<br />

Bunların umumî sıhhat ile olan alakası<br />

herkesçe malumdur.”<br />

Hakikaten o günleri Kaleiçi’nde yaşayan<br />

Antalyalılar, “Yaz aylarında güneşin<br />

akşama kadar devam eden sıcaklığını<br />

bünyesine çeken kaleler, bu sıcaklığı,<br />

insanların biraz rahatlık bulduğu, gecenin<br />

yarısına kadar, yavaş yavaş azaltarak<br />

devam ettirir ve Manavgat Rüzgârı<br />

almayan Kaleiçi’nde o zamanlar rahatlığa<br />

ancak bu saatlerden sonra kavuşulurdu.”<br />

diyerek bu yıkımı onayladıklarını<br />

dile getirirler.<br />

Antalya Belediyesi tarafından Antalya<br />

Kalesi’nin yıkılması Vilayet ile Belediye’nin<br />

arasını açar. Antalya Maarif Eminliği tarafından<br />

20 ekim 1929 tarih ve 2100 sayılı<br />

yazı ile Ankara’dan yıkımı yerinde incelemek<br />

üzere müfettiş istenir. Ancak müfettişlerin<br />

verdikleri görüş de, Antalya<br />

Belediyesi’nin aldığı kararlar yönündedir.<br />

Sonuç; Antalya Kalesi yıkılacaktır.<br />

Eski Kalekapısı yıkılmadan önce.<br />

Antalya Surları (Ernst Krickl-1892)<br />

Antalya Kalesi’nin yıkım işi 1930’lu yılların<br />

başında Belediye tarafından o zaman<br />

Çingene Hasan isimli şahsa verilmiş. Hasan<br />

elindeki uzunca demir levye gibi<br />

basit bir araçla, seyredenlerin şaşkın ve<br />

meraklı bakışları arasında kale duvarlarını<br />

adeta göçürürmüş. Bu yıkım ile hatıraları,<br />

bir de Antalyalı merhum Adnan<br />

Selekler’den dinleyelim:<br />

“Karaferyalılar’ın en ünlüsü Çingene<br />

Hasan’dır. Antalya’da kaleler, Tophaneden<br />

başlayıp, şehri kucaklayarak<br />

Hıdırlık’ta son bulurdu. Belediye Başkanı<br />

Giritli Zeki Bey döneminden başlayarak,<br />

kendi yıktığı kale taşlarının altında kalıp<br />

ölünceye kadar Hasan elindeki iki basit<br />

araçla o koskoca kaleleri yerle bir etmesini<br />

bilmişti. Çingenenin trajik ölümü<br />

halk arasında kalelerin intikamı olarak<br />

yorumlanmıştı.”<br />

Görüldüğü gibi Çingene Hasan Yanık<br />

Hastane mevkiinde surları yıkarken bir<br />

kale duvarının altında kalıp, ölmeseymiş,<br />

o devirden bize şu anda sahip olduğumuz,<br />

birkaç kule ile Hadrianus Kapısı<br />

bile kalmayacakmış. Ölüme sevinilmez<br />

ama, yine de bu ölüm; Antalya Kalesi’nin<br />

birkaç kulesi için “bir kurtuluş” olmuş<br />

denilebilir.<br />

Benim çocukluğumda Hadrianus<br />

Kapısı’nın iki kemeri de kapalı idi. Bunun<br />

nedeni, o zamanki doğuya Perge<br />

ve Side’ye giden yol güzergâhı olan<br />

bu Roma kapısı Orta Bizans döneminde<br />

güvenlik nedeniyle duvarla kapatılmış;<br />

kuzeydeki kemer üzerinde bir Bizans<br />

Şapeli yapılmıştı. (Anıtlar Kurulu,<br />

1960 yılı başında bu Hadrianus kapısını<br />

onartarak, bugünkü durumuna getirdi.)<br />

Bundan sonra Bizans kentinde,<br />

kuzey tarafta yalnız bir ana giriş kapısı<br />

(bugünkü Kalekapısı) bırakıldı. 9. yüzyılda<br />

5 köşeli bir kule (bugünkü Saat<br />

Kulesi) Roma mermer bloklarından ve<br />

tuğlalardan inşa edildi. Bu Kule şimdi,<br />

Antalya’daki orta Bizans döneminin en<br />

önemli yapısıdır.<br />

İşte Antalya kenti, bir zamanlar bu yıkımı<br />

yaşadı.<br />

NASIL YIKILDI?<br />

Bugünkü Atatürk Caddesi’nin 1900’lü yılların başındaki<br />

görünümü gösteren bir kartpostal<br />

ATSO Ocak - Şubat 2016<br />

57

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!