Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
olacağını sette gözleri bana<br />
söylemişti.<br />
Televizyon dizilerinin çalışma<br />
koşulları ortada. Ama yine<br />
de Sezin hanım gibi isimler<br />
oyunculuklarını burada<br />
geliştiriyorlar. Sizin gibi tecrübeli<br />
isimlerle beraber rol<br />
almaları da başka bir avantajları.<br />
Bu noktada dizi sektörünü<br />
oyuncular açısından nasıl<br />
değerlendirebilirsiniz?<br />
G.K. Dizilerin hem nimeti hem<br />
külfeti var . Oyuncuların sürekli<br />
antremanlı olmalarını sağlamak<br />
gibi iyi bir tarafı olduğunu<br />
düşünsek de, üretimin hızından<br />
kaynaklanan zamansızlık ve acelecilik<br />
yüzünden oyuncuya zarar<br />
veren yanlarının da olduğunu<br />
kabul etmeliyiz.<br />
Sizin Alman sinemasıyla<br />
yakınlığınız da ortada Duvara<br />
Karşı, Kebap Connection ve<br />
haberlerini okuduğumuz Amok…<br />
Amok’un durumu nedir? Vizyon<br />
tarihi belli mi?<br />
G.K. Öncelikle Amok filminin adı<br />
180 derece olarak değişmiştir. Eylül<br />
sonunda sinemalarda olacak.<br />
Filmin bitmiş halini görmedim ama<br />
iyi bir film olduğu duygusundayım<br />
bende merakla izlemeyi bekliyorum.<br />
180 Derece ile ilgili biraz bilgi<br />
verebilir misiniz?<br />
G.K. 1986 yılında Zürih’de<br />
yaşanmış gerçek bir olaydan yola<br />
çıkılarak yazılmış bir senaryo.<br />
İnsanın aslında cinnete ne kadar<br />
olduğunu anlatan bir film.<br />
Bu tür yapımlar Türk oyuncuları<br />
için yurtdışına açılmak anlamında<br />
fırsat. Bundan yeterince<br />
yararlandığımızı düşünüyor musunuz?<br />
G.K. Evet zaten Avrupada birden<br />
fazla filmim var.<br />
Sezin hanım şu anki festivallerin<br />
sinemaya verdiği tepkiyi nasıl buluyorsunuz?<br />
Yeni filmelere, birinci veya<br />
ikinci filmini çeken yeni yönetmenlere,<br />
yeni oyuncualara şevk verdikleri<br />
bir gerçek mi? O konuda bir problem<br />
hissediyor musunuz?<br />
S.A. Benim çok yeni şahit olduğum<br />
şeyler bunlar. Altın Portakal’ı pek<br />
tanımıyorum bu anlamda aslında.<br />
Koza’yı daha iyi tanıyorum. Çevremden<br />
filmleri giden arkadaşlarım,<br />
insanlar oldu. Altın Koza’yla ilgili iyi<br />
şeyler duyuyorum. Dediğim gibi Altın<br />
Portakal’ı tanımıyorum. Dolayısıyla<br />
bir yargıda bulunmam tuzak olur.<br />
Günümüzde Yeşilçam’daki star<br />
oyunculuğuna benzeyen daha az cesaretli<br />
kadın oyunculuklar izlemeye<br />
başladık. Bu konuda siz de bir kadın<br />
oyuncu olarak ne düşünüyorsunuz?<br />
1980-2000 arasında Nur Sürerlerin,<br />
Müjde Arların, Lale Mansurların<br />
ödediği bazı faturalar var ama<br />
sonuçta bu onları yıpratmadı. Ayakta<br />
durdular.<br />
S.A. Giyinip süslenip durmaktan<br />
ziyade bir hikaye oynamak daha<br />
ön plana çıktı. Söylediğiniz dönemler,<br />
aslında Türkiye’nin feminizm<br />
düşüncesiyle ile tanışııtğı zamanlar<br />
ve bunun sinemaya yansımaları. Bu<br />
noktadan bakarsak şimdi de bir kahraman<br />
eksikliği hissediyoruz. Sürekli<br />
bir kahraman arıyoruz. Dolayısıyla<br />
böyle filmler oluyor. Çünkü kahraman<br />
dediğin erkek olur ya. O yüzden<br />
böyle oluyor herhalde. Zaten sanatın<br />
bunların dışında düşünülmesi<br />
gerektiğine inanıyorum. Bir toplumun<br />
bir takım beklentilerini karşılamak<br />
üzerine değil de kendi öznel<br />
düşüncesini evrensele dönüştürüp<br />
onu ortaya koymak, herhangi toplum<br />
beklentisini karşılamaksızın, bir derdi<br />
olmaksızın. Hep bir geçiş dönemi<br />
yaşıyoruz. Yüz filmin içerisinde bir<br />
takım gişeye yönelik filmler de var,