Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SERDAR AKBIYIK<br />
Bundan 10-20 yıllar sonra insanlar dönüp de<br />
yaşadığ ımız döneme baktığ ı zaman kapkaranlık<br />
bir süreç görecekler. Çekilen belgeseller<br />
de bu anlamda tarihe düşen en önemli<br />
notlar olacak. Bu açıdan sinema hiçbir zaman<br />
olmadığ ı kadar etkili bir üretim. Zamanın<br />
Ruhu bu tür önemli yapımları işlemeye devam<br />
ediyor. Bu sayıda, Eric Morris’in son filmi<br />
Standart Operasyon Prosedürü-Standart<br />
Operating Procedure’ü işleyeceğ iz. 2004<br />
yılında Irak’ta Ebu Garib hapishanesinde<br />
yaşanan işkencelerin fotoğ raflarının basında<br />
yayınlanması üzerine başlayan süreci anlatıyor<br />
film.<br />
Birçok dönemde ve birçok ülkede işkence<br />
olayları yaşanmıştır. Fakat Ebu Garip’te<br />
yaşananlar eski örneklerinden çok farklı.<br />
Çünkü bir ülke yönetimi top yekûn bu uygulamayı<br />
başlatmış, dünyaya da doğ ru yaptığ ını<br />
kabul ettirme çabasını göstermiş ve işkenceye<br />
standart getirme iddiasında bulunmuştur.<br />
Şimdiye kadar bizim ülkemiz de dahil olmak<br />
üzere birçok ülkede bu tür olaylar yaşandı.<br />
Ama hepsi gizlendi, hep hasıraltı edilmek<br />
istendi. Çünkü bu işkenceyi yapanlar da yaptıklarının<br />
ne kadar insanlık dışı bir faaliyet<br />
olduğ unu içten içe kabul etti. İşkence hiçbir<br />
zaman açık bir devlet politikası olarak<br />
karşımıza çıkmadı. Geçmişte işkence, insanlık<br />
onurunu ayaklar altına alan ama standartlaştırılmayan<br />
bir suçtu. Halbuki Ebu Garib ve<br />
sonrasında yaşananlar işkenceyi, insan onurunu<br />
aşağ ılamayı standart bir uygulama<br />
olarak önümüze getiriyor. Bir takım sebepler<br />
neticesinde kabul edilebilir hale getiriyor.<br />
Hayır, işkence asla kabul edilemez. Belirli<br />
suçlar için idam cezasını bile tartışabiliriz<br />
ama insanlık onurunu alaşağ ı etmeyi asla.<br />
Eric Morris önemli bir isim. The Fog Of The<br />
War ile geniş kitleler tarafından tanındı. Belki<br />
de o filmin ivmesiyle Ebu Garib ile ilgili bu<br />
belgeseli çekebildi.<br />
Ebu Garib’de neler olmuştu? Irak’ta bütün<br />
önemli mahkumların gönderildiğ i bu hapishane<br />
normal askerlerin dışında CIA’nin özel<br />
sorgucularının cirit attığ ı bir yer. CIA ve özel<br />
sorgulama ajanları için Ebu Garib’e girerken<br />
insanlıklarını dışarıda bırakıyorlar bile diyemeyeceğ<br />
im. Olay daha vahim çünkü. Bütün<br />
yaşananlar, orada görevli ABD ordusundan<br />
sıradan askerlerin yaptıkları rezillikleri<br />
fotoğ raflamaları ve bunların bazısının dünya<br />
basınına sızmasıyla ortaya çıktı. Hepimiz bu<br />
resimleri internet sitelerinden gazetelerin baş<br />
sayfalarından görmüşüzdür. Bu belgeselle bir<br />
daha o rezil resimleri hatırlamak değ il amaç.<br />
Biz burada yaşananların ABD’de nasıl algılandığ<br />
ını ve bu resimleri çekip ceza alan<br />
insanların geriye bakıp ne gördüklerini<br />
araştıracağ ız.<br />
Daha doğ rusu bu belgeselde bizim için önemli<br />
nokta bu. Yoksa dediğ imiz gibi hepimizin<br />
hala anısında olan o rezil fotoğ rafları çarpıcı<br />
unsur olarak bu sayfalara taşımak değ il<br />
amaç.<br />
Filmde öncelikle Lynndie England gibi<br />
işkenceci askerlerin röportajları, o<br />
fotoğ rafları inceleyip bu askerlerin yargılanmasında<br />
kullanılacak bilirkişi raporlarını<br />
hazırlayan bir emniyet görevlisinin, Ebu<br />
Garip’in kadın komutanının, bir de sorgulama<br />
görevlisinin röportajları yer alıyor. England’ı<br />
hepimiz hatırlarız, bir tutsağ ın boynuna<br />
geçirdiğ i tasma ile onu yerlerde<br />
süründürürken, başka bir tutsağ ı zorla mastürbasyon<br />
yaptırırken çekilmiş resimleri<br />
unutulmazlar arasına girdi.<br />
England bu davranışları yüzünden hapis<br />
cezası alıyor ama bunun için röportajda<br />
neredeyse hiç tepki vermiyor. En küçük bir<br />
suçluluk hissetmiyor kadın. Tek derdi var o<br />
dönemde aşık olduğ u