KOAH Bülteni 2010 Sayı 1
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SÖYLEŞİ<br />
Baran Yetenek Avcıları Derneği ile Anadolu Spor Akademisi’nin<br />
işbirliğinde hazırlanan proje kapsamında, futbol kulübünde seçilen<br />
15 çocuk Almanya’da düzenlenen olan U-11 ELBTAL CUP Futbol<br />
Turnuvası’nda Türkiye’yi temsil etmek üzere İstanbul’a gitmiş ve A<br />
Milli Takımının Riva’daki kampında bir hafta antrenman yapmıştı.<br />
Almanya’da düzenlenen turnuvada büyük başarılara imza atan<br />
Hakkârili minikler gruplarında bir maç hariç bütün maçları aldı.<br />
Hakkârili minikler değişik dünya ülkelerinin takımlarıyla yaptıkları<br />
karşılaşmalarda 28 gol atarken sadece bir gol yedi. Dünya<br />
şampiyonluğunu penaltı atışlarında kaybeden Hakkârili minikler<br />
Dünya İkincisi olarak Hakkâri’ye döndü.<br />
gelerdeki dostlukların ve dayanışmanın çok güçlü olduğunu söylemem<br />
gerekir. En azından benim için böyle oldu. Hayatım boyunca<br />
sürdürmeyi umduğum çok değerli dostluklar kazandım.<br />
Bazı hekim arkadaşlarım bir araya gelerek, oğlumun adını<br />
verdikleri Baran Yetenek Avcıları Derneği’ni kurdular. Bunun<br />
beni ne kadar onore ettiğini tahmin edebilirsiniz. Dernek yöre<br />
halkı için çok güzel işleri başarı ile gerçekleştirdi. Hakkâri’ye ilk<br />
kez sinema açıldı ve gala için ‘Usta’ filmi seçildi. Filmin oyuncuları,<br />
yönetmeni, yapımcısı ve set ekibi Hakkâri’ye geldi. Hakkâri<br />
Kültür ve Sanat Merkezi binası projesi çizildi ve kısa zamanda<br />
yapılması için girişimlere başlandı; ayrıca tenis kortu açıldı.<br />
İstanbul’dan birçok hayırsever kişi ve kuruluştan il geneli için<br />
okul kırtasiye malzemeleri, okul kitabı, ayakkabı ve giysi yardımı<br />
yapıldı ve halen de inanılmaz bir ilgi ile birçok konuda sayısız<br />
yardım bu bölgeye akmaya devam ediyor.<br />
Sonbaharda göreve başlamamla beraber havaların da soğumasıyla<br />
hasta sayısı gitgide arttı. Hastalarla dil yüzünden iletişim<br />
kurmak biraz zaman alsa da, polikliniklere genellikle yanlarında<br />
Türkçe bilen birisiyle geldikleri için bu durum ciddi problemlere<br />
yol açmadı.<br />
Yöre halkının doktorlara çok saygılı olduğunu şu örneklerle<br />
anlatmak istiyorum. Çarşıda bankamatikte sıra beklerken hiç<br />
tanımadığınız insanlar ısrarla önceliği size verirler. Evinizi taşıyan<br />
hamal dördüncü kata sırtında ağır bir yükle çıkmış olduğu<br />
halde her defasında boş eve girerken evi kirletmemek için ayakkabısını<br />
dış kapıda çıkarıp, gitmeden ısrarla perdenizi de takmak<br />
isteyebilir. Düğünlerine gittiğinizde çok mutlu olup sürekli<br />
mikrofondan “Şerife hocam serçevan” diye anons edip sizi<br />
utandırabilirler.<br />
Hastalarla yaşadığım iki anımı anlatmak istiyorum:<br />
Polikliniğimize sık başvuran 70 yaşındaki ileri evre <strong>KOAH</strong>’lı bir<br />
hastam, bir gün polikliniğe sabah geldiğimde gayet ciddi bir ifadeyle<br />
sitem ederek: “Doktor hanım biz arayıp sormasak, gelmesek sizin<br />
bizi hiç arayıp sorduğunuz yok” dedi. Daha önce hiçbir hastamdan<br />
böyle bir sitem duymamıştım, çok şaşırdım. Hakkâri dışından<br />
gelen hastaların tetkiklerini hızlandırarak dönüş için geç kalmamalarını<br />
sağlamak için hastalara evlerinin nerede olduğunu soruyoruz.<br />
Bu amaçla nerede oturduğunu sorduğum bir hasta: “Senin evin var<br />
ya doktor hanım onun önünden aşağıya gidince caminin arkasındaki<br />
mahallede oturuyorum” dedi. Böylece hastanın Hakkâri dışından<br />
gelmediğini öğrenmiş olduk.<br />
Bu zor dönemi atlatmamı ve böyle tebessümle anlatmamı sağlayan<br />
herkese, başta eşime, aileme, var oldukları için çocuklarıma,<br />
beni arayıp yüreklendirdiğiniz için başta siz olmak üzere<br />
diğer hocalarıma ve hastalarıma teşekkür ederim. Şu anda mecburi<br />
hizmetlerini sürdüren tüm meslektaşlarıma da mutluluk ve<br />
başarılar dilerim.<br />
14 | <strong>KOAH</strong> BÜLTENİ