KOAH Bülteni 2009 Sayı 3
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
LİTERATÜR ÖZETLERİ<br />
<strong>KOAH</strong> ALEVLENMELERİ VE HOSPİTALİZASYONU ÜZERİNDE<br />
DEPRESYON VE ANKSİYETENİN ETKİSİ<br />
Xu W, Collet JP, Shapiro S ve ark.<br />
Am J Respir Crit Care Med 2008;178:913–920<br />
<strong>KOAH</strong>’ta depresyon ve anksiyete önemli komorbiditelerdir<br />
ama bu hastalıkların alevlenmeler üzerindeki etkileri<br />
bilinmemektedir. Bu çalışma, <strong>KOAH</strong> alevlenmeleri<br />
ve hospitalizasyon üzerinde depresyon ile anksiyetenin<br />
önemli olup olmadığını araştırma amacıyla planlanmıştır.<br />
Araştırma, prospektif ve çok merkezli olarak Çin’de gerçekleştirilmiştir.<br />
Stabil dönemdeki 491 hastadan oluşan<br />
bir kohort üzerinde takipler yapılmıştır. Bu, depresyon ile<br />
<strong>KOAH</strong> alevlenmeleri arasındaki ilişkiyi inceleyen ilk<br />
çalışmadır.<br />
Hastaların depresyon ve anksiyete özellikleri,<br />
“Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS)” kullanılarak<br />
ölçülmüştür. HADS; <strong>KOAH</strong> da dahil olmak<br />
üzere, kronik hastalıklı hastalarda depresyon ve anksiyete<br />
taraması için en sık kullanılan testlerden biridir.<br />
Sosyodemografik, klinik, psikolojik ve tedavi özellikleri<br />
belirlenmiş hastalar, alevlenmeleri ve hastane yatışları<br />
incelenmek üzere, 12 ay boyunca takibe alınmıştır.<br />
<strong>KOAH</strong>’ta alevlenme tanımlaması konusunda tam bir<br />
fikir birliği oluşmadığı için, alevlenmeler hem semptom<br />
temelli olarak (en az bir semptomda kötüleşme) hem de<br />
semptom + tedavi temelli olarak (en az bir semptomda<br />
kötüleşme + düzenli tedavide en az bir değişiklik) tanımlanmıştır.<br />
Birinci tanımlama ile 876, ikinci tanımlama ile<br />
450 alevlenme belirlenmiştir ve bu alevlenmeler arasında<br />
183 hastaneye yatış olmuştur. Depresyonu olmayanlara<br />
kıyasla alevlenme gelişme insidans hızı (adjusted IRR)<br />
semptom temelli alevlenmeler için 1.51, diğer grup için<br />
1.56 kat daha yüksek bulunmuştur. Bu sonuçlar, <strong>KOAH</strong><br />
alevlenmelerinde depresyonun rolü olabileceğini göstermektedir.<br />
Ancak bu bulgunun kesinliğinin ortaya konabilmesi<br />
için başka çalışmalara da gereksinim vardır ve<br />
ayrıca antidepresanların ve psikoterapilerin alevlenmelerin<br />
azalması üzerindeki etkileri araştırılmalıdır.<br />
<strong>KOAH</strong> kliniği üzerinde depresyonun, tıpkı koroner<br />
arter hastalığı, diabetes mellitus ve hipertansiyon gibi<br />
olumsuz etkileri gösterilmiştir. Ancak çalışmalar yeterli<br />
değildir. <strong>KOAH</strong> hospitalizasyonları üzerinde depresyonun<br />
etkisinin incelendiği çalışma sayısı pek azdır. Bu<br />
çalışmalarda hastanede yatış riski ile depresyon arasında<br />
bir ilişki bulunmamıştır.<br />
<strong>KOAH</strong> alevlenmeleri üzerinde depresyonun etkisi birkaç<br />
mekanizma ile açıklanabilir. Deprese hastalarda majör<br />
immün hücrelerde zayıflama olabilir ve bu durum <strong>KOAH</strong><br />
hastalarının viral ve bakteriyel enfeksiyonlar ile hava kirliliğine<br />
karşı duyarlılığını artırabilir. Kronik hastalıklarda hastalar<br />
semptomlara adaptasyon geliştirirler. Ancak komorbid<br />
depresyon gelişimi ile hastalar semptomlara karşı<br />
duyarlı hale gelirler. Dolayısıyla <strong>KOAH</strong> hastalarında böyle<br />
bir olasılık durumunda hastaların doktor vizitleri artar ve<br />
daha çok tedavi gereksinimi doğar. Bu klinik değişim, alevlenme<br />
olarak değerlendirilebilir. Ayrıca deprese hastalar<br />
kendilerini güçsüz ve desteksiz hissederler. Sonuçta hastalığın<br />
kontrolü yetersiz kalmaya başlar ve hastalar alevlenmelere<br />
karşı daha duyarlı hale gelirler.<br />
<strong>KOAH</strong> VE ATEROSKLEROZLU HASTALARIN MORTALİTESİ<br />
ÜZERİNDE KARDİYOSELEKTİF BETA-BLOKERLERİN ETKİSİ<br />
Yvette RBM, Hoeks SE, Sin DD ve ark.<br />
Am J Respir Crit Care Med 2008;178:695–700<br />
Kardiyovasküler hastalıkların tedavisinde beta-bloker<br />
kullanımı ile etkin sonuç alınmasına karşılık, <strong>KOAH</strong><br />
hastalarında semptomları ağırlaştırma olasılığı, bu ilaçların<br />
kullanımı konusunda tedirginlik yaratmaktadır.<br />
Araştırmacılar bu çalışmada, majör kardiyak cerrahi<br />
uygulanan <strong>KOAH</strong> hastalarında mortalite riski ile kardiyoselektif<br />
beta-bloker kullanımı arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir.<br />
Bunun için 1990 ile 2006 yılları arasında<br />
majör vasküler cerrahi uygulanan 3371 hasta değerlendirilmiştir.<br />
Spirometri ve semptomlara göre hastalar,<br />
<strong>KOAH</strong>’lı olan ve olmayan şeklinde iki gruba ayrılmıştır.<br />
Birincil sonlanım noktaları, operasyondan sonraki 30<br />
gün içinde ve uzun sürede mortalite sayıları olarak belirlenmiştir.<br />
1205 (%39) <strong>KOAH</strong> hastasının 462’si (%37)<br />
kardiyoselektif beta-bloker ilaç kullanıyordu. Etkili<br />
dozda kardiyoselektif beta-bloker kullanan hastalarda ilk<br />
ay içinde (olasılık oranı 0.37; %95 güven aralığı 0.19-<br />
0.72) ve uzun süreli dönemde (tehlike oranı 0.73; %95<br />
güven aralığı 0.60-0.88) mortalite oranları diğer gruba<br />
göre daha düşük bulunmuştur. Düşük doz kardiyoselektif<br />
beta-bloker kullanımında böyle bir üstünlük gösterilememiştir.<br />
Bu çalışma, vasküler cerrahi uygulanmış<br />
<strong>KOAH</strong> hastalarında kardiyoselektif beta-bloker kullanımının<br />
güvenli bir tedavi olduğunu ve mortalite riskini<br />
azaltabileceğini göstermiştir. Çalışmanın sonuçları<br />
miyokard infarktüsü geçiren <strong>KOAH</strong> hastalarında betablokerlerin<br />
yararlı etkilerinin görüldüğü çalışmaların<br />
sonuçları ile uyumludur.<br />
Kardiyovasküler hastalıklı hastalarda sıklıkla, aynı<br />
zamanda <strong>KOAH</strong> da bulunmaktadır, çünkü her iki hastalıkta<br />
da temel etiyolojik faktör sigara içimidir. <strong>KOAH</strong> has-