Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Makale<br />
‘‘Devletin<br />
tüm<br />
birimlerinde<br />
liyakat ve<br />
ehliyet esas<br />
olmalı.’’<br />
Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumuna<br />
bağlı yurtların sayısının hızla arttırılması, örgütün<br />
insan kaynağının kesilmesinde etkili<br />
olmuştur. Olayın sadece eğitim boyutunun yanında<br />
siyasi-bürokratik işleyiş içindeki oluşumların<br />
deşifre edilmeye başlanmasıyla da artık<br />
FETÖ/PDY, görünürdeki amaçlarını bir kenara<br />
bırakarak bir terör örgütü kimliğini açıkça ortaya<br />
koymuştur. İşte 15 Temmuz bunun en somut<br />
örneğidir.<br />
Bu yaşanan olaylardan hareketle ülke ve millet<br />
olarak bazı sorgulamaları yapmamız kaçınılmazdır.<br />
Özellikle konumuzla ilgili olarak sorulması<br />
gereken önemli bir soru da kanaatimizce<br />
şudur: Bundan sonra benzer olayların bir daha<br />
yaşanmaması için neler yapılmalıdır? Bu soruya<br />
elbette tek yönlü kesin bir cevap vermek<br />
kolay değildir. Ancak meselenin eğitim boyutu<br />
düşünüldüğünde ve bu<br />
terör örgütünün insan kaynağının<br />
yoğun olarak eğitim<br />
kurumları üzerinden devşirildiği<br />
gerçeğinden hareketle<br />
şu değerlendirme yapılabilir:<br />
Türk eğitim sistemi içinde<br />
devlet okullarındaki eğitim<br />
kalitesinin artırılması için gerekli<br />
tüm tedbirler alınmalıdır.<br />
Her ne kadar eğitimde fiziki<br />
koşullar hızlı bir şekilde düzeltilse<br />
de nitelik açısından<br />
hâlen ciddi sorunların olduğu<br />
bir gerçektir. Bu noktada<br />
devletin ilgili birimleri ve<br />
üniversiteler öğretmen yetiştirme<br />
politikalarından okullardaki<br />
ders müfredatlarına<br />
kadar tüm eğitimsel konularda<br />
gerekli çalışmaları ivedi<br />
olarak yapmalıdır.<br />
yaşanan belirsizlikler, tartışmalar ve yasaklamalar,<br />
bu türden yapılanmaların toplum içinde<br />
neşv-ü nema bulmasında etkili olmuştur.<br />
Son olarak, başta üniversiteler olmak üzere<br />
devletin tüm birimlerinde kişilerin ait oldukları<br />
sivil toplum, kimlik ve ideolojiler değil, adalet,<br />
liyakat ve ehliyet esas olmalıdır. Zira üniversiteler<br />
ideolojik tartışma ve kamplaşma alanı değil,<br />
bilgi ve değer üreten kurumlar olmakla birlikte<br />
ürettiği bilgi ve değer ile topluma ve insanlığa<br />
yol gösterirler. Eğer bu kurumlar aklın, bilimin<br />
ve ahlakın öncülüğünde görevlerini layıkıyla<br />
yerine getirirse, o zaman bu topraklarda yetişen<br />
nesiller, düşünmeyi, sorgulamayı, aklını ve<br />
vicdanını doğru bir şekilde kullanmayı öğrenirken,<br />
kadim medeniyetimizin insanlık ailesine<br />
<strong>OMÜ</strong>BÜLTEN<br />
Mayıs-Ağustos 2017<br />
Sayı <strong>69</strong><br />
20<br />
FETÖ/PDY’nin insan kaynağı<br />
temininde kullandığı en<br />
önemli argümanlardan birisi<br />
de bilindiği üzere “din ve<br />
maneviyat” kavramlarıydı.<br />
15 Temmuz süreci ve yaşanan<br />
olaylar toplumun ihtiyaç<br />
duyduğu sağlıklı din eğitimi<br />
ve öğretiminin bizzat devletin<br />
okullarında ve devletin<br />
denetim ve gözetimi altında<br />
verilmesi gerektiği gerçeğini<br />
bir kere daha teyit etmektedir. Toplumun dini<br />
ihtiyaçları sağlıklı bir şekilde ve yasal kurumlar<br />
tarafından karşılanmadığında merdiven altı<br />
sözde eğitim kurumlarıyla sağlıksız dimağların<br />
yetiştirilmesine zemin hazırlanmış olmaktadır.<br />
Nitekim Cumhuriyet tarihinden itibaren<br />
toplumda din eğitimi ve öğretimi konusunda<br />
kattığı bilgi ve değerin de farkında olur. Dolayısıyla<br />
kültürümüzün en önemli unsuru olan din<br />
ve inanç üzerinden toplumu sömürmeye ve/<br />
veya şekillendirmeye yeltenenlere de inandığı<br />
dinin emrettiği üzere, aklını kullanarak gereken<br />
cevabı verilebilir.