Kadıköy Life / Mayıs & Haziran 2019

Yaşamın İçinden
Özgür sanata açılan kapı;
AÇIK ALAN
PINAR BALTACI
Kadıköy’de sanatın
arka bahçesi
Yeldeğirmeni, bu
defa Açık Alan
Sanat Atölyesi
ile sayfalarımızda...
Yaklaşık
üç yıl önce
Rasimpaşa Uzun
Hafız Sokak’ta
Haliç Üniversitesi
hocalarından
Oya Tansel’in
öncülüğünde
açılan Açık Alan,
bugünlerde üniversiteye hazırlanan gençlere rehber
olurken, sanatçı sergilerinin de uğrak yeri...
Mimar Sinan Üniversitesi mezunu olan Ressam Oya
Tansel, aynı zamanda bir eğitmen... Uzun yıllar Avni
Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nde resim öğretmeni olarak
görev alan Tansel, emekliliğin ardından önce Haliç
Üniversitesi, sonra da Gedik Üniversitesi’nde dersler
vermeye başlamış. Tam 30 yıldır hayali olan atölyeyi
de Yeldeğirmeni’nde hayata geçiren Oya Hoca ile Açık
Alan’daki çalışmalarını konuştuk:
“Çalıştığım üniversitelerde mimarlık bölümünde anlatım
teknikleri gibi alanlarda dersler veriyorum. Türk
eğitim sisteminin içinden gelen biri olarak, bazı sorun
ve handikapları içselleştirme imkânım oldu. Özgür bir
sanat alanım olsun istedim ve böylelikle hayalim gerçeğe
döndü. Atölyemde farklı disiplinlerdeki sanatçılar
bir araya gelecek, özgün paylaşımlar yapacaklardı.
Bu düşüncelerin büyük bir kısmını hayata geçiriyoruz.
Hayallerimin ötesinde daha da güzel projeler olacak.
Burada buluşan gençlerin belki zamanla ortak bir
manifestoları, duruşları, bakışları olacak. Kat ettiğimiz
yolları zaman içerisinde daha net göreceğiz. Bunun
yanında beni evimde, okulumda ziyaret eden öğrencilerim
için ortak bir alan da oluşturmak istedim. Aynı
zamanda üniversitede Güzel Sanatlar Fakültesi’ne
hazırlanan gençlere özel dersler de veriyoruz.”
“EĞİTİMDE ALTERNATİFLER YARATIYORUZ”
Atölyede verilen derslerde alternatif yöntemlerin
uygulandığını ifade eden Oya Tansel, sözlerine şöyle
devam etti: “Yeni bir sosyolojik yapı var artık gençler
arasında. Bizler burada o sosyolojik değişime uygun
dersler vermeyi hedefliyoruz. Bunun için de sürekli olarak
alternatifler yaratıyoruz. Öğrenciler çalışmalarında
özgür olabilmeli. Bu özgürlük de ancak tüm imkânları
kullanabilmeleriyle mümkün olur. Akademinin önem
ve gerekliliğini yadsımıyorum, ben de o sistemden
geliyorum ama sanatların temel kurallarına hâkim
olduktan sonra kendi yollarını belirlemeleri gerekiyor.
Herkes çok iyi çizip boyayamıyor, fakat kafa yapıları o
kadar farklı çalışıyor ki, ortaya mükemmel ifade biçimleri
çıkıyor. Başka disiplinlerle çalışmaya başladıktan
sonra bunu daha iyi fark ettim.”
“YELDEĞİRMENİ’NDEKİ DEĞİŞİME
OLUMLU BAKIYORUM ”
Yeldeğirmeni’nin son yıllarda artan sanatsal faaliyetlerine
ilişkin görüşlerini de dile getiren Oya Hoca;
“Kadıköylü olduğumuz için tercihimiz Kadıköy oldu.
Kızımın neredeyse 11 sene önce, matbaaların olduğu
dönemde Yeldeğirmeni’nde atölyesi vardı. Sonraları
arkadaşlarımız buraya gelmeye başladı. Sık sık onlara
gelip gidiyorduk. Böylelikle biz de buralı olduk. Bir de
benim ailem Modalı. Anneannem küçükken benim
elimden tutup Yeldeğirmeni’nde Ayşe teyzeye, Zehra
teyzeye getirirdi. Eski mahalle dokusuna yakından
tanık olma imkânım oldu. Şu an her şey yolunda,
buradaki değişimleri olumlu değerlendiriyorum. ‘Küçük
Cihangir’ diyorlar ama bence çok daha iyi olacak
burası. Yeldeğirmeni’ndeki mahalle kültürü, sanatçı
gençlerle daha da fazla yaşıyor. Bizim de mahalle halkı
ile iletişimimiz çok iyi” şeklinde konuştu.