Kadıköy Life / Mayıs & Haziran 2019
Kadıköy’de İngiliz işgalinin 100. yılı nedeniyle başlattığımız dört sayılık özel çalışmanın üçüncüsü olan bu sayıda, “Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane” ve Haydarpaşa’lıların muhteşem direniş hikâyesini sayfalarımıza taşıdık...
Kadıköy’de İngiliz işgalinin 100. yılı nedeniyle başlattığımız dört sayılık özel çalışmanın üçüncüsü olan bu sayıda, “Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane” ve Haydarpaşa’lıların muhteşem direniş hikâyesini sayfalarımıza taşıdık...
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kapak<br />
HAYDARPAŞA MEKTEB-İ TIBBİYE’DEN<br />
“BİRLİKTELİK ÇAĞRISI”<br />
İşgalin yankısı zaman zaman dersleri boykot<br />
eden tıbbiyeli öğrenciler arasında çok<br />
güçlü bir şekilde yayılırken, Mekteb-i Tıbbiye-i<br />
Şahane Talebe Cemiyeti tarafından,<br />
eğitimine 14 Mart 1827 tarihinde başlamış<br />
Tıphane-i Âmire’nin “92. Kuruluş Yıldönümü”<br />
kutlaması kararı alınıyordu. Haydarpaşa<br />
Mekteb-i Tıbbiye binasında 14 Mart 1919<br />
tarihinde yapılacak kutlamanın davetlileri<br />
arasında, İngiliz İşgal Orduları Başhekimi,<br />
Fransız Sıhhiye Müfettiş-i Umumisi, İngiliz-Amerikan-Fransız<br />
Kızılhaç temsilcileri,<br />
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ve Darülfünun<br />
hocaları, İnas Darülfünunu (Kız Üniversitesi)<br />
öğrencileri ile Osmanlı basını temsilcileri de<br />
yer almaktaydı. Yapılacak bu kutlamanın,<br />
aslında İstanbul’un işgalini protesto etmek<br />
amacıyla gerçekleştirileceğini bilenler ise,<br />
sadece Tıbbiye Mektebi öğretim görevlileri<br />
ile tabip öğrencileriydi.<br />
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Okulu Önünde Tabip Askerler ve<br />
Hocaları, 1900’ (Fotoğraf / Sağlık Bilimleri Üniversitesi Arşivi)<br />
14 Mart 1919 günü, binanın içinde yapılacak<br />
kutlama toplantısıyla ilgili hazırlıklar<br />
tamamlanırken, İstanbul’un çoğu yerinden<br />
görünür bir alanda yer alan “Haydarpaşa<br />
Mekteb-i Tıbbiye Binası”nın büyük taş duvarları<br />
dışında bulunan iki kule arasındaki<br />
bölüme, yukarıdan aşağıya doğru sarkmış<br />
dev bir Türk bayrağını, üstelik de farklı bir<br />
biçimde; ay sola bakacak şekilde ters olarak<br />
asıldığını gören çoğu <strong>Kadıköy</strong>’lü İstanbul<br />
halkı, önce buna pek mânâ verememişti.<br />
Ne var ki; bunun,“halkı protestoya ortak<br />
etme çabası içinde verilmiş bir gizli çağrı”<br />
anlamını da taşıdığını çok geçmeden öğreneceklerdi.<br />
İngilizlerin duruma müdahale etmek<br />
istediklerinde ise öğrencilerin verecekleri<br />
pembe yalan içeren bu hazır cevap hazır<br />
olmaktan da öte, ilk kez kutluyor olmalarına<br />
karşın yarınları da bağlayacaktı; “Biz Tıp<br />
Bayramını kutluyoruz… Üstelik zaten de her<br />
sene, bugünkü gibi 14 Mart’ta kutlarız”.<br />
Haydarpaşa Mekteb-i Tıbbiye binası dışında<br />
o gün böylesi anlamlı bir bayrak sallanırken,<br />
içerideki kutlama toplantısı da aynı<br />
anda oldukça gergin ve heyecanlı konuşmalara<br />
sahne oluyordu. Başlarında hocaları<br />
Fevzi Paşa, Besim Ömer Paşa ve Akil Muhtar<br />
olacak bir biçimde Darülfünun konferans<br />
salonunda tertiplenmiş bu toplantıda söz<br />
alan Dr. Memduh Necdet ateşli konuşmasında;<br />
“İtiraf ediyoruz ki vatan, bilhassa<br />
onun kalbi, beyni olan İstanbul bu dakikada<br />
korkunç bir buhran geçiriyor. Ama korkmuyoruz…<br />
Buradayız ve burada kalacağız…<br />
İstanbul bizimdir, çünkü halife ve hakan yatağıdır.<br />
İstanbul bizimdir, çünkü şehitler ve<br />
tarih buradadır... İstanbul bizimdir, çünkü<br />
istiklâl buradadır” cümlelerini bitirdiğinde<br />
öğrenciler alkışları ile salonu inletirken,<br />
bu protestoya dönemin ünlü doktorları<br />
da destek veriyordu. Tabii ki işgalci grup<br />
temsilcilerinin bu duruma sinirlendikleri<br />
çok aşikardı. (Bu gösterilere öncülük yapan<br />
3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran ise, ileride<br />
Sivas kongresine katılacak üç İstanbul delegesinden<br />
biri olarak karşımıza çıkacaktır)<br />
Toplantının bitiminde görülen oydu ki; tıp<br />
mesleği mensupları vatan savunmasında<br />
artık fiilen de yer alıyorlardı. Bu çağrı; tıp<br />
mesleği mensuplarının Çanakkale’den<br />
bu yana aslında vatan savunmasında ne<br />
denli birer önder olduklarının da bir küçük<br />
göstergesiydi.<br />
Haydarpaşa Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane / Askeri Tıp Mektebi<br />
(R. Sertaç Kayserilioğlu koleksiyonu / Kartpostal, 1910’)<br />
1919 yılının 14 Mart’ında Mekteb-i Tıbbiye-i<br />
Şahane Talebe Cemiyeti’nce, aslında işgal<br />
kuvvetlerini protesto amacıyla düzenlenmiş<br />
olan bu direniş toplantısı önce 14 Mart 1921<br />
günü tekrarlanacak, Cumhuriyetin ilanını<br />
takiben zamanla da <strong>Kadıköy</strong> Süreyya Paşa<br />
Sineması’nda gerçek kutlamalar olarak 14<br />
Mart’larda gelenek halinde tekrar edilmeye<br />
başlanacaktı. 1929-1934 yılları arasında<br />
12 <strong>Mayıs</strong> günlerinde kutlansa da, 1935<br />
yılından sonra tekrar 14 Mart olarak bu<br />
kutlamalar resmi hale gelerek “Tıbbiyeliler<br />
Bayramı”na dönüşecek ve günümüzde halen<br />
kutlanan 14 Mart Tıp Bayramı’nın temelini<br />
oluşturacaktı. (1941yılında Haydarpaşa<br />
Hastanesi’nin bahçesine ‘Şehit Tıbbiyeliler’<br />
anıtı yine bu anlamda dikilmiştir)<br />
28 : kadikoylife.com <strong>Mayıs</strong> & <strong>Haziran</strong> <strong>2019</strong>