Arkeo Magma
Magma Dergisi Özel Sayısı
Magma Dergisi Özel Sayısı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Tıbbiye Köprüsü’nün üzerinden,
restorasyonu devam eden tarihi
Haydarpaşa Garı’nı ve kazıların devam ettiği
alanı görmek mümkün (solda).
Peronların altından çıkan tarihi kalıntıların
Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait
olduğu belirtiliyor (sağda).
Kazı alanında bulunan ve bin yıllık olduğu
düşünülen bir iskeletin boynunda süs
eşyası olarak koku kolyesi bulunmuştu.
Bütünlüğünü koruyan bu iskeletin dışında
alandan şimdiye kadar onlarca iskelet
çıkarıldı (sağda altta).
Haydarpaşa Garı ve Liman Dönüşüm
Projesi için son düzenleme kararı 2012
yılında İstanbul Büyükşehir Belediye
Meclisi’nde kabul edildi. Haydarpaşa
Port Projesi kapsamında Haydarpaşa
Gar çevresinde arkeolojik kazı çalışmaları
yapılacağı söylenmiş; Marmaray
projesi Gebze - Haydarpaşa hattı Pendik
bölgesinde İstanbul Arkeoloji Müzesi
denetiminde kazılar yapılmıştı. Arkeologlar
çalışmaları sırasında tarihi Neolitik
döneme uzanan bir köye rastladı.
Günümüzden 8 bin 500 yıl öncesinin
evlerinin temelleri, yanında çöp çukuruyla
mezarlar birlikte ortaya çıkarıldı.
Çöp çukurunda sayesinde de çok sayıda
deniz mahsulü tüketildiği belirlendi.
Arkeologlara göre, Bizans imparatorlarının
yazlık sarayı Haydarpaşa Çayırı’nda
yer almakta. Yakın zamanda
hayatını kaybeden Kadıköylü bilimci,
Türkiye’nin önde gelen sanat tarihçisi
Bizantolog Semavi Eyice, sarayın 13.
yüzyılda Venedik’ten Kudüs’e doğru
yola çıkan Haçlı şövalyeleri tarafından
işgal edildiğini belirtirken Avrupalı
seyyahların, yazılarında saraydan
bahsedildiğini söylemişti.
Kadıköy Konsülü’nün toplandığı Sainte
Euphemie Kilisesi’nin de büyük
bir bazilika olduğunu ve Hıristiyanlar
için kutsal ziyaret yeri olarak görüldüğünü
belirten Eyice, daha önce
İstanbul’da incelemeler yapan Alman
arkeologların kilisenin yeriyle ilgili
iki nokta belirlediğini ifade etmişti.
Kilisenin, garın hemen arkasında ya
ERHAN DEMİRTAŞ
da Kadıköy’ün Yeldeğirmeni semtinde
olabileceğini belirten Eyice, proje
alanında arkeolojik kazı yapmanın zor
olduğunu da eklemişti.
Binalarla dolu olan bölgede kazı yapmak
için büyük istimlak çalışmasına ihtiyaç
olduğunun altını çizen Eyice sözlerine
şöyle devam etmişti: “Söz edilen
eserlerin toprak üzerinde görülen bir
kalıntısı olmadığı için arkeolojik çalışma
çok zor olacaktır. Ayrıca bu alandaki
eserlerin bulunması için en az 8 - 10
metre derine inilmesi gerekir. Çünkü bu
eserlerin yerleri kesin olarak belirlenmiş
değil. Ama sonradan, belirlenmesi
için bir çalışma yapıldıysa bilemem.”
İstanbul V Numaralı Kültür Varlıklarını
Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü sorularımıza
yanıt vererek güncel bilgileri
paylaştı. Müdürlüğün temmuz ayında
gönderdiği bilgilendirme metninde şu
ifadelere yer verildi: “Kurulumuzun
29.11.2018 tarih 5832 sayılı kararı ile
Haydarpaşa Garı sahasında Tıbbiye
Köprüsü G8 ayağında ilgili müze denetiminde
yapılan kazı çalışmalarında
açığa çıkarılan kalıntıların 2863 sayılı
yasanın 6’ncı maddesi gereğince korunması
gerekli kültür varlığı olarak tescil
edilmesine, koruma grubunun I (bir)
olarak belirlenmesine, kamu yararı ve
Marmaray projesinin bütünlüğü dikkate
alınarak kalıntıların yerinde ve kapatılarak
korunmasına ilişkin sunulan
projenin uygun olduğuna, uygulamanın
gerekli koruma önlemleri alınarak ilgili
müze denetiminde yapılmasına karar
verilmiştir. Kurulumuzun 13.06.2019
tarih ve 6302 sayılı kararı ile peron 2 ve
3 arasındaki Helenistik / Roma, Bizans
ve Geç Osmanlı dönemlerine tarihlenen
kalıntıların 2863 sayılı yasanın 6’ncı
maddesinde belirtilen özellikleri taşıdığından
korunması gerekli kültür varlığı
olarak tescil edilmesine, koruma grubunun
I (bir) olarak belirlenmesine karar
verildiği görülmüştür.”
25