Arkeo Magma
Magma Dergisi Özel Sayısı
Magma Dergisi Özel Sayısı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Envanter kayıtları ya da idari yazışmalar
gibi evrakların bulunduğu arşiv, müzenin
işleyişini, kendi dışındaki dünyayla bağını
ya da dönemin diplomatik ilişkilerini
anlamak açısından önemli bir hazine.
İstanbul Arkeoloj Müzeler Arşv
Evrak Haznes
yazı: EDHEM ELDEM*
BİR ARŞİVİN HERHANGİ bir kurumun belleğini
oluşturduğu ve bu anlamda kimliğinin
en önemli unsurlarından biri olduğuna şüphe
yoktur. Osmanlıların kullandıkları “hazine-i evrak”
tabiri, bu kıymeti hatırlatmanın hoş bir yolu
olabilir. Ne var ki Osmanlı döneminden cumhuriyete
intikal eden birçok kurumun arşivinin
kayıp, eksik, düzensiz veya ulaşılmaz olması
bu belleğin asıl amacına hizmet edememesi,
dolayısıyla da kurumun ciddi kimlik ve devamlılık
sorunlarıyla karşılaşması manasına geliyor.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri, arşiv açısından
en şanslı kurumlar arasında yer alıyor. Zaten
müzeler, birer arşiv niteliğindedir: Koleksiyonları,
odaklandıkları geçmişin her türlü eşya ve
izinden oluşan bir tür arşivden başka şey değildir.
Bu açıdan arşivin belgesiyle bir müzenin
koleksiyonunun objesi esasen aynı işlevi gören
ve her ikisi de tarihi incelemeye ve kavramaya
yarayan belge niteliğindedir. Hele ki ciddi bir
müze, tam da bir arşiv mantığıyla koleksiyonlarını
kapsam ve tutarlılık açısından sistemli
şekilde toplamayı, tasnif etmeyi ve incelemeyi
kendine amaç edinendir.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin birbirinden
ayrılan ama aslında birbirini tamamlayan birkaç
arşivinden bahsetmek mümkün. Bunların
en önemlisi, doğrudan doğruya koleksiyonlarla
ilgili olup genellikle envanter şeklini alanlar. Anlaşılır
nedenlerle bu envanterlerin büyük kısmı,
koleksiyonla olan bağlantıları nedeniyle halen
kullanılıyor, belirli seksiyonların günlük tasnif
ve sayım işlemleri için ana referans kaynağını
oluşturuyor. Fakat biraz ileride anlatılacağı gibi
müzenin en eski envanter defterlerinin konumu,
onları cari bir arşiv malzemesinden çok tarihi
arşivin en önemli unsurlarından biri yapıyor.
Diğer çok önemli iki arşiv serisiyse ağırlıklı
olarak müzenin idaresinin yazışmalarını içeren
Türkçe ve yabancı dil arşivi. Belgelerde kullanılan
lisana dayanan bu ayırım her ne kadar
bilimsel olmaktan çok pratik nitelikteyse de
aslında fiilen önemli diğer bir ayrıma da işaret
ediyor. Türkçe belgeler genellikle idari nitelikte
olup müzenin devletin muhtelif kurumlarıyla
yazışmalarını içeriyor. Yabancı lisandakilerin
çoğu ise ki bunların neredeyse tamamı Fransızca,
müzenin yabancı kurum ve kişilerle olan
yazışmalarını ve dolayısıyla daha çok doğrudan
doğruya arkeoloji ve bilimle ilgili meseleleri
kapsıyor. Bu iki seriden elde edilen bilgilerse
müzenin işleyişini ve kendi dışındaki dünyayla
olan ilişkilerini anlamak açısından vazgeçilmez
önemi haizdir.
Daha çok yazılı malzemeden oluşan bu arşivlere
bir de kurumun kütüphanesini katmak
gerekir. Kütüphane kendisi ayrı bir dokümantasyon
merkezi oluşturmakla beraber, aslında
daha yakından bakıldığı takdirde belgeler kümesi
olarak da düşünülmelidir. Kitap ve dergi
seçimleri, bunların envanter ve kayıt defterleri,
bazı kitaplara düşülmüş notlar gibi bazı ayrıntılar
sadece kitaplardan oluşan bir koleksiyonun
ötesinde önemli bilgilerin elde edilebileceğine
işaret ediyor.
Daha çok yazılı malzemeye dayanan arşivlerden
başka İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin
daha görsel nitelikteki arşiv serileri de çok
önemlidir. Bunların herhalde en önemli kısmını
fotoğraf koleksiyonları oluşturuyor. Bunların
biri, 1917’de kurulan Âsâr-ı Atika Encümen-i
Daimisi’nin oluşturduğu ve ağırlıklı olarak İstanbul’un
eski bina ve anıtlarının fotoğraflarının
yer aldığı zengin koleksiyondur. Fakat şüphesiz
en önemlisi, müzenin kendi fotoğraf arşividir.
Müze koleksiyonlarında yer alan eserlerin sistemli
olarak görüntülendiği bu arşivde ayrıca
yapılmış olan kazıları ve eser tespitlerini belgeleyen
malzemenin de bulunduğu düşünülürse
ne derecede zengin ve önemli bir görsel arşiv
oluşturduğu rahatlıkla anlaşılacaktır. Bu arşivin
içinde on dokuzuncu yüzyıla ait binlerce adet
büyük ebatta cam negatifin orijinal kutularında
korunmuş olarak durduğunu da eklemek gerekir.
Fotoğraf arşivinin bu en eski kısmı eşsiz bir
güzelliğe ve öneme sahiptir.
49