Mesele Fanzin (Mayıs Sayısı)
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Çocuk okurken de sıkıntılar çeker , mesela her sabah aynı aşk ve şevkle
dedesi torununu okula bırakırken çocuk da okula gider. Okulu öyle sever ki elleri
eve dönünce mürekkep olur. Çocuk Dedesini ve okulu böyle, Dedesi çocuğu
öyle sevedursun. Dedesinin Orozkol’dan dolayı çok canı sıkılır dedesinin canının
sıkkın olduğunu gören çocuk her zaman gidip sessizce ağladığı kayalarının yanına
gider. Dedesinin bu hali çocuğu öyle etkiler ki Orozkol’a verilecek ceza bile
düşünür - onu Isık-Göl’ün akıntılı sularına bırakmalı ve balıklara yem edilmeli...-
Çocuk bu yaşantı içinde dedesinden soyun ne kadar önemli bir şey
olduğunu öğrenir soyu-Buğular- hakkında bir çok masal dinler ve onları çok sever.
Nitekim dedesi de öyledir hatta bir tipide evlerine sığınan bütün şoförlerinin anne
babalarının isimlerini bile sayabilir.
Bence romanı genel hatlarıyla bunlar oluşturuyordu ve çocuğun
daramatik hayatı – İçkici bir enişteye sahip olması, sürekli aşağılanması, aynı
zamanda sovyet zamanında (ne kadar inkar edilse de) köylünün cahil diye
yaftalanması, Teyzesinin sürekli dayak yemesi ve çocuğun bundan etkilenerek
eniştesine cezalar verdiğini hayal etmesi vb.- kimilerine göre sıkıcı ve kötü bir
dille ama bence çok akıcı olmasa bile okuyucuda merak uyandıran bir nitelikte
anlatılmıştı.
Şamil