Mesele Fanzin (Mayıs Sayısı)
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Bunların yanı sıra asıl hikâyede Kudüs’ün kaybından endişe duyan
Hristiyanlar akın akın Kudüs’e gitmekte. Kudüs’e giden Avrupalılar da
özellikle hayatta kaybedecek bir şeyi olmayan veya her şeyini kaybetmiş
insanlardan oluşmakta.
Asıl hikâyede serüvene devam eden başrol cüzzamlı kralın kız
kardeşiyle tanışıyor ve serüven daha da belirginleşiyor.
Olay örgüsünü kısaca anlattıktan sonra, Aslında ne bu akışla ne de serüvenle
ilgilenmemeliyiz bu filmde dikkat etmemiz gereken iki husus var;
1-Dönemin Avrupası
2-Müslümanların Nasıl Gösterildiği
Birincisini yukarıdaki akışta anlatmaya çalıştık. İkinci kısma gelecek
olursak filmde Selahaddin’e büyük bir saygı duyuluyor ve dürüst bir adam
olarak lanse ediliyor. Bunun yanında çıkarcı ve zalim bir adam olarak da
gösterilmeye çalışılıyor. Bu birbirinden defalarca kez arklı özellikleri bir
adama yüklemeye çalışan filmde bu yüzden bir anlam karmaşası mevcut.
Misal;
Hemen aklınızda canlanacaktır ki, her savaştan önce komutanlar en önde
bir konuşma yaparlar. Bu filmdeki konuşmada başrolümüz Selahaddin’in
Kudüs’e girmesi halinde bütün herkesi öldüreceğini söyleyerek büyük bir
çamur atıyor. Bu sahneler filmin en heyecanlı sahneleri olduğundan
hissettirilmek istene duygu filme çok güzel yedirilmiş.
Bu iki noktayı da böyle açıkladıktan sonra, film kendi krallarının ve
şövalyelerinin de tabiri caizse aptallıklarını ve zalimliklerini anlatmaya çalışmış.
Film genel itibariyle Hristiyan bir bakış açısı ile çekildiğinde bunları doğal
görüyorum.