You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Mustafa Sadık
Köroğlu
Babam ve Soğuk Hava Deposu
Bazı konularda felsefi düşünmek olanaksızdır. Mesela fedakarlık etmek
hususu en uzak yerindedir felsefenin. Verirsin karşılıksız beklediğin tek
şey Allah rızası olduğu zaman ne felsefe konuşur ne başka bir ilim.
Kalpler konuşmaya başladığı zaman bir 15 Temmuz bertaraf edilmiş
oluyor hepimizin şahit olduğu gibi yahut bazılarımızın şehitliğine şahit
olunduğu gibi…
O gece için dramatik herhangi bir yazı kaleme alınmasına sonuna kadar
karşıyım. Bu milletin göstermiş olduğu müthiş gayretin acındırılmasına
sonuna kadar karşıyım. Sadece bir anıyı anlatacağım. Babam ile alakalı
başlıktan anlaşıldığı gibi.
O gece babam çıkıp gitti daha darbenin ilk saatleri. Evden hışımla çıktı
biz de televizyonun başına çakılıp kaldık. Darbenin ne olduğunu ben
biliyordum –babam 28 şubat mağduru, darbelerden çok çektik
anlayacağınız- söylenenlerin aksine. Babam imamdı ve ilk ezan sesi
yükseldi semalarda babamın sesiyle, bu olay benim hayatımda
gururlandığım çokça andan biridir.
Babam ezan okuduktan sonra kent meydanında insanları çağırmak için
canhıraş çalışmaya koyulmuş zaten bana da her zaman söyler “bir türlü
içim ısınmıyor şu hoca müsveddesine” diye. Derken 15 temmuz gecesi
bitti. Babam yorgun argın eve geldi sabah zaten çok uyuduğu da
söylenemezdi o gün sabah yeniden çıktı sokaklara bu sefer yanında
bende vardım.
Meydanlarda toplanmıştı insanlar etrafta şanlı bayrağımız her kesimden
insan oradaydı gördüm. Sevdiğimiz sevmediğimiz bütün insanlar.
Darbe engellendi herkes biliyor asıl mevzuu ondan sonra başladı.
6