Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ATLAS · KASIM 2020 ATLAS · KASIM 2020
SAFRAN
İRAN’IN KIRMIZI HAZİNESİ
GÖSTERİŞLİ ANTİK
DÜNYA
Safran bir parfüm olarak
antik Yunan ve Roma’da
salonlarda, tiyatrolarda
ve hamamlarda
kullanıldı, ancak özellikle
profesyonel ve kültürlü
Yunan hayat kadınları
hetairai’ler ile ilişkilendirilirdi.
Roma’da İmparator
Nero şehre girerken,
caddelere safran
parfümü serpilmişti. Mısır
kraliçesi Kleopatra’nın
da taliplerini görmeden
önce safran eklenmiş kısrak
sütüyle banyo yaptığı
söylenir.
SAFRAN ÇİÇEĞİ FAYDALARI
İştahı açar, yemek yiyemeyen kişilerde yardımcı
olur. Adet sancısı çeken bayanların ağrılarını kesmekten
kullanılır. Rahmi uyarır ve adet gecikmelerinde
de kullanılır. Adeti düzenleyeceği için hamile bayanların
kullanılması önerilmez. Vücutta dinlendirici
bir özelliği olan safran aynı zamanda dinçlik verir.
Kokusu rahatlatıcı bir his verir. Gribal enfeksiyonlara
da faydalıdır. Yatıştırıcı özelliği de bulunan safran
depresyon gibi durumlarda da kullanılır. Çok tüketildiği
takdirde zararlı sonuçlar doğurabilir. Çok fazla
tüketilmesi önerilmez. Safran bitkisinin faydaları saymakla
bitmez. Soğanlı bir bitki olan safran tepesinde
bulunan tomurcuklar kurtularak kullanılır. Bir türlü
geçmeyen öksürüklere de birebirdir. Yemeklere hem
lezzet hem sarı bir renk katar.
KÖKENİ
Safran tarımının köklerinin
tam olarak nereye
dayandığına dair farklı
teoriler bulunsa da, Akdeniz,
Küçük Asya ve
İran muhtemel kaynaklar
kabul ediliyor. İran ve
Keşmir’deki safran hasadının
uzun bir geçmişi
var. Moğol istilası sırasında
Çin’in de bu bitkiyle
tanıştığı düşünülüyor.
Anadolu’nun Kilikya
bölgesi ise safran
tarımında adı en çok öne
çıkan merkezdi.
İlaçlayınca küsüyor,
her yıl aynı toprağı istemiyor,
sadece elle toplanabiliyor,
her gün
yeniden çiçek açıyor ve
hasat istiyor safran. Bu
yoğun emeğin karşılığında,
dünyanın en pahalı
baharatına dönüşüyor.
İnsanoğluyla ilişkisi çok
eskiye dayansa ve geniş
coğrafyalara yayılsa da,
İran bugün dünya safran
üretiminin tartışmasız lideri,
Türbet-i Haydariyye
şehri de onun en parlak
yıldızı.
Crocus sativus
İnsanın safranla tanışması ve tarımını yapmaya başlamasının en az üç-dört
bin yıllık tarihi olduğu düşünülüyor.
Safran (Crocus sativus),
süsengiller (Iridaceae)
familyasından, sonbaharda
çiçek açan, 20–30
cm boyunda, çiğdem
(Crocus) cinsinden
soğanlı bir kültür bitkisi
ve bu bitkiden elde
edilen baharat. Bitkinin
yaprakları şeritimsi, mor
çiçekleri üç tepeciklidir.
Çiçeği ve tepecikleri bitkiye
bağlayan yaprak
sapı da dâhil olmak
üzere erkek organları kurutularak
özellikle gıda
boyası ve tat verici olarak
kullanılan safran bitkisi
daha çok İspanya,
Fransa, İtalya ve İran’da
yetiştirilir. Türkiye’de ise
safran Safranbolu’da
üretilmektedir. Ağırlığına
göre dünyanın en pahalı
baharatı, olan safranın
anavatanı Güneybatı
Asya’dır. Yetiştiriciliğine
ilk olarak Yunanistan
civarında başlanmıştır.
Yarım kilogram safran
80.000 çiçekten çıkarılabilir.
Kendi ağırlığının
100.000 katı suyu sarı
renge boyar.Safran baharatının
keskin bir tadı
ve iyodoform ya da saman
benzeri bir kokusu
vardır. Bunların sebebi,
bileşiminde bulunan
pikrokrosin ve safranal
kimyasallarıdır. Aynı zamanda
içine konduğu
yemeklere altın gibi sarı
bir renk katan, krosin
adı verilen karotenoit bir
boya maddesi de içerir.
Bu özellikler safranı dünya
çapında çok aranan
bir baharat yapar. Ayrıca
tıpta da kullanılırSafran
kelimesi Arapça sarı renk
anlamına gelen asfar kelimesinden
türetilen ve
Arapçada safran baharatı
anlamına gelen za’feran
kelimesinden kaynaklanarak
Latinceye safranum,
İtalyancaya zafferano
ve İspanyolcaya
azafrán olarak geçmiştir.
Daha sonra Fransızcaya
safran ve oradan
da İngilizceye saffron
olarak aktarılmıştır.
18 19