26.01.2021 Views

AYŞEGÜL YILDIZ E DERGİ 20181804009

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ATLAS · KASIM 2020 ATLAS · KASIM 2020

BUZUL KÖRFEZİ’NE DOĞRU

Alaska’da hava durumu

tahminleri ne kadar

doğru çıkarsa çıksın,

coğrafyanın iklimi,

iklimin de coğrafyayı

yakından etkilediği bu

topraklarda planlarınızı

hep bir “acaba” ile yapmak

zorundasınız. Tatsız

sürprizlere izin vermemek

için havanın mümkün

olduğunca açık olduğu

bir günü seçiyoruz.

Uçuş günü Skagway’de

hava açık, güneşli ve her

şey yolunda görünüyor.

Alanda uçağın kapısı

söküldükten sonra emniyetimizi

alıp Buzul

Körfezi’ne doğru uçuşa

geçiyoruz. Bölgeyi avucunun

içi gibi bilen usta

pilotumuz, üzerinden

geçtiğimiz buzulların adlarını

teker teker sayıyor

telsizden: Rainbow,

Davidson, McBride,

Carroll, Muir, Reid,

Lamplugh, Margerie,

Gilman, Johns Hopkins

ve onlarcası... Fakat

beklediğimiz gibi; her

ne kadar tahminler açık

gösterse de her dakika

değişen hava koşullarıyla

karşı karşıyayız. Yola

çıkarken günlük güneşlik

olan hava, Takhinsha

Dağları’na doğru parçalı

bulutlu, Buzul Körfezi’nde

ise kapalı bir hal

alıyor. Manzara sürekli

değişiyor. Yeşil-beyaz

bir coğrafyanın üzerinde

süzülüyoruz. Ormanlarla

kaplı yamaçlar, karlı ve

kayalık dağlar, geniş düzlükler,

bataklıklar, nehirler,

deltalar ve sonra

yine buzullar... İlk uçuşta

görme şansına eriştiğim

Rainbow Buzulu’yla

tekrar karşılaşıyorum.

1573 metre yükseklikte

yer alan, 2,41 kilometre

genişliğindeki buz kütlesi

bir uçurumun kenarında

son buluyor ve bu

noktadan itibaren yolculuğuna

şelale olarak

devam ediyor. Sonra 7,4

kilometre genişliğindeki

Davidson ve ardından

22,53 kilometre

genişliğindeki McBride

buzullarının üzerinden

geçiyoruz. Hava hâlâ

güzel, Chuck da bu

avantajla olabildiğince

alçaktan uçuyor. Uçağın

kapısı da yok, elimi uzatıp

dokunasım geliyor bu

doğa harikalarına. İlginç

şekilde, buzullar havadan

bakınca birer otobanı

andırıyorlar, üzerlerinde

siyah, beyaz, mavi şeritler

uzanıyor. Buzun

rengi, içindeki hava

miktarına ve Güneş’ten

gelen ışığın üzerinde

kırılıp yansımasına göre

beyazdan maviye değişiyor.

Buz kütlesinin içinde

hapsolmuş kaya, toprak

ve mineraller de siyah

ve gri renkleriyle göze

çarpıyorlar. Buzullar

yukarıdan pürüzsüz bir

çizgi gibi akıp gitseler de

yaklaştıkça üzerlerindeki

çatlak ve kırıklar rahatlıkla

görülebiliyor. Bazı

çatlaklar o kadar geniş ki

uçağımız içine düşse kaybolabilir!

Sonra çekilen,

yani küçülüp yok olan

buzullardan geriye kalan

ıssız vadiler başlıyor.

Yıllarca dev buz kütlelerinin

altında ezilen buzul

yatakları pürüzsüz; gri

bir renk almış. Dağların

zirvelerine yakın yerlerde

ise genç buzullar göze

çarpıyor.

Kırılmaların yoğun

olduğu günlerde, koylardaki

buz yoğunluğu

da artıyor. Bu

durum bölgeyi ziyaret

eden büyük gemileri

çok etkilemese de

küçük tekne ve kano

turları için önemli bir

tehlike oluşturuyor.

30 31

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!