• • • Nisan 2021,"ses"
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kimse bunu yüksek sesle söyleyemedi, istese de söyleyemezdi zaten, ama bir gün
kesinleşti. Adam dışında kimse bir daha asla konuşamayacaktı. Konuşma yeteneği bir gün
hepsinin elinden alınmıştı.
Sözcükleri, konuşmayı, sohbet etmeyi unutmuşlardı ama bütün bunlar bir öneme sahip
değildi. Onlar sıradan insanlardı ve bu gerçek kimseyi rahatsız ediyor gibi görünmüyordu.
Bir gün her zamankinden farklı bir yayın yapıldı. Kız televizyonun başında, koltuktaydı.
Bu defa kameralar beyaz stüdyoyu ve normalde adamın önünde duran metal masayı
göstermiyordu. Şehrin ortasındaki büyük bir kürsüye yaslanmıştı. Gülümsemesi bütün
yüzünü kaplarken önünde yüzlerce insan birbirine karışmış duruyordu. Kız nefesini tuttu.
Kürsüde konuşma yapacağına göre gerçekten önemli şeyler söyleyecek olmalıydı.
Aniden orada, adamı bizzat görme şansına sahip olan bütün insanlara derin bir kıskançlık
duydu. Adam ağzını açtı ve şarkı başladı. Kamera insanlara odaklandı. Gözlerindeki parıltı
güneşi geçebilirdi, ağızları bir karış açıktı ve gülümsemeleri bütün yüzlerini kaplıyordu.
Hepsi huzurluydu, hepsi mutluydu.
Sonra garip bir şey oldu. En öndeki kadın dizlerinin üzerine çöktü. Adam konuşmasına
ara verip ne olduğuna baktı ve parlak dişleri ve gülümsemesi bâkiydi. Kız, adamın
sözlerini böldüğü için kadına öfkeli olmakla ne yaptığını merak etmek arasında gidip geldi,
sonra koltuğu ileri çekip televizyonun sesini açtı. Ne var ki bu görkemli gösteride seslere
ne yer ne gerek vardı. Kadın dizlerinin üzerinde ellerini açmıştı. Yüzündeki minnettarlık
ifadesi şüpheye yer bırakmayacak denli açıktı, adama teşekkür ediyordu. Daha sonra arka
sıralardan biri daha eğildi, kız bunu yukarıdan çekim yapan helikopter aracılığıyla izledi.
Onu ön sıralardan beş kişi izledi. Hepsi mutlu ve huzurluydu.
Bir anda büyük bölümler halinde dizlerinin üzerine çöken insanların birbirleriyle
uyumları inanılmazdı. Kız kendini sözcüklerin değil hislerin konuştuğu bin kişilik bir
gösteriyi izliyormuş gibi hissediyordu. Beş dakika sonra herkes yerdeydi. Elleri önlerinde
açık, adeta sessizce teşekkür ediyorlardı. Adam mikrofona eğildi ve sözlerine devam etti.
Kız hiçbir şey anlamadı. Önemi yoktu.
Tanrı yeryüzünde yürüyordu.
Deren Çığ