24.12.2012 Views

taş da yumurtonın, olan yumurtaya olur. Kıbrıs Rum Atasözü

taş da yumurtonın, olan yumurtaya olur. Kıbrıs Rum Atasözü

taş da yumurtonın, olan yumurtaya olur. Kıbrıs Rum Atasözü

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sonra bir yunan teğmeni ile beraber kaçtık, ta sakız'a ka<strong>da</strong>r<br />

kürek çektik. ora<strong>da</strong>n, Foça'ya geçtik de kurtulduk. Yoruldum<br />

artık Bay Lawrence. Bir an önce memlekete dönmek<br />

istiyorum. Annemin oksford yakınların<strong>da</strong> küçük bir evi var.<br />

Kasımpatı yetiştireceğim.''<br />

Başını kaldırdı, kızgın Mesarya güneşine baktı,<br />

"Gönül bulandıran çiçek kokuların<strong>da</strong>n bıktım! yağmuru<br />

özledim."<br />

Lawrence a<strong>da</strong>mı ne ka<strong>da</strong>r iyi anladığını şaşırarak hissetti.<br />

Çiseliyen yağmur <strong>da</strong> parlayan asfalt, neonların kırmızı<br />

kırmızı izler bıraktığı gölcükler, yanakları serinleten <strong>da</strong>mlalar!<br />

Ne ka<strong>da</strong>r özlediğini düşündü. Bir <strong>da</strong>ha şaşırdı.<br />

"Bu çocuğu benim kişisel teminatım altın<strong>da</strong> serbest bırakamaz<br />

mısınız?" diye sordu.<br />

"Aptallık etmeyin dostum." Küçümseme değil, bir İngiliz<br />

vatan<strong>da</strong>şın<strong>da</strong>n diğerine verilen dostane bir nasihattı bu.<br />

"Bu küçük çılgın Grek, sizi her an arkanız<strong>da</strong>n bıçaklayabilir."<br />

"Belki," dedi, Lawrence, "Ama, o ka<strong>da</strong>r uzun vakti olaca_<br />

ğını sanmıyorum."<br />

"Ne demek istiyorsunuz?''<br />

"Bu çocukta Akdeniz anemisi var, Albay'ım. Hafta<strong>da</strong> bir,<br />

bir şişe taze kan almazsa, yaşayamaz.''<br />

"Ah, çılgın bu<strong>da</strong>la!''<br />

"Öyle."<br />

"Bu Akdeniz anemisi denen şey, kalıtımsaldır, öyle değil<br />

mi?"<br />

"Öyle," dedi, Lawrence yeniden. Maria i<strong>olan</strong>ti'nin sütbeyaz<br />

tenini, yorgun tavırlarını hatırladı.<br />

"Annesiyle babası kardeş çocukları!''<br />

"Ölümcül müdür?''<br />

48<br />

"Had safha<strong>da</strong>, evet."<br />

Lawrence, ilerde, umarsız bir Auschwitz kurbanı gibi, sırtı<br />

barakalar<strong>da</strong>n birine <strong>da</strong>yalı, yere oturmuş çocuğa baktı,<br />

"Bununki gibi mi?"<br />

"Öyle olmadığını ümit ederim." dedi, Lawrence.<br />

Kamp kuman<strong>da</strong>nı elindeki İkinci Dünya Savaşı hatırası<br />

lırifing bastonunu kaldırdı, şapkasının siperini geriye itti,<br />

"Ofisime gidelim, bakalım ne yapabiliriz."<br />

49<br />

riiiill<br />

lllillli<br />

lllllill<br />

lilıllll<br />

iiıilll<br />

llü]illl<br />

l]lılıll<br />

l1liilll<br />

i]Irili<br />

liililll<br />

l]illıl<br />

ill1lll<br />

iiiil<br />

iıillli<br />

l,iii<br />

i]ül<br />

illl<br />

lüllü<br />

liill<br />

l1lil<br />

lllil,<br />

llill<br />

lüil<br />

ilil<br />

llil

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!