Time Out Istanbul - Kasım 2023
Zirvenin Sahibi - Mabel Matiz ile son albümü "Fatih"'i ve çok daha fazlasını konuştuk.
Zirvenin Sahibi - Mabel Matiz ile son albümü "Fatih"'i ve çok daha fazlasını konuştuk.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Mabel Matiz
FOTOĞRAF: GÖKHAN GÖKTAŞ
çıktı ‘Aşkım Gülüm’ şarkısı. Hem
onunla hem kendimle konuştuğum,
aramızda ayna yaratan bir şarkı
oldu.
“En çıplak, en şaşaalı,
en tam hissettiğim, en iyi
gerçekleştirdiğim işim,”
dediğin ‘Fatih’ albümündeki
cesaretin ve gücün bir
dinleyici olarak beni inanılmaz
gururlandırıyor. Repertuvarı
nasıl hazırladın? ‘Fatih’e dair
kafanda ilk beliren fikir neydi?
Bu albüme ‘Fatih’ demeye
hangi noktada karar verdin?
Albümün adı ve konsepti defalarca
değişti. Önce Orta Doğulu, oldukça
underground ve elektronik, oyun
havalarından oluşan bir konsept
vardı aklımda. Yeni şarkılar yazdıkça
içerik de değişti. En nihayetinde
bunun sıkı bir Türkçe pop albümü
olmasına karar verdim. Tamamen
beni yansıtmasını istedim.
Tanıştığım yeni prodüktörleri oyuna
dahil ettikçe sound da zenginleşti,
değişti. Albümün en can alıcı
şarkılarını son bir, bir buçuk yılda
yazdım. Beyoğlu’na geri taşınmam,
her zaman olduğu gibi yine garip bir
ilham kanalı açmıştı. Çok büyük bir
aşk duygusuna düştüm o sırada. Bu
da albümün ana temasını belirledi
aslında. ‘Fatih’, unutulmaz bir aşk
albümü oldu gözümde. Yaralarını
seven kollayan, melankolisinden
gocunmayan ama ayakları tamamen
yere basan, kendini hiç olmadığı
kadar güçlü ve şeffaf hisseden bir
Fatih’in albümü. Bu yüzden albüm,
adını olduğum kişiden, kimlik
adımdan aldı. Ancak albümün
adını bulduğum anı da ayrıca
not düşmeliyim. İsim üzerine
düşündüğüm günlerde, bir gece
meditasyon sırasında kulağıma
annemin sesinden ‘Fatih’ ismi
söylendi. Evet, sesli olarak duydum
bunu. O an ismi bulduğumu
hissettim.
Bir albüme sanatçı ya da grup
kendi adını verdiğinde bence
o albüm bir nevi manifesto
da oluyor. Kayıttan şarkılara
kadar her şey albümün adını
anlatıyor. Böyle bakınca
‘Fatih’ bana daha da güçlü
geliyor. Gücünün azaldığını
anladığın zamanlarda, hayat
sana ters davrandığında, bu
duruma nasıl yaklaşıyorsun?
Özellikle üç dört senelik albüm
döneminde motivasyonunu
korumayı, hatta yükseltmeyi
nasıl başardın?
Sürekli motive hissetmek mümkün
olmuyor. Hayat kimse için dümdüz
bir çizgi değil. Ben de düşüyorum ve
sıklıkla arayışa giriyorum. Duyguları
kabul etmek, bir süre içinde kalıp
sonra geçip gitmelerine izin vermek
gerek. Kendi üzerine, kendiyle
devamlı çalışan biriyim. Bu yüzden
artık düştüğüm kuyulardan daha
çabuk çıkabiliyorum sanırım.
İnsan kendini, zaaflarını ve zayıf
noktalarını anlayıp idrak ettikçe,
zamanla daha farklı bakmaya,
davranmaya başlıyor. Bir anlık
bir değişimden söz etmiyorum.
Bu bireysel, ruhani bir yolculuk.
Üzerine mesai harcamak gerek. İfade
etmek benim yükümü hafifletiyor.
Üretmek, yazmak, sevdiklerimle
olmak, meditasyon yapmak, doğa
tatillerine çıkmak, aşık olmak, dans
etmek beni besliyor, iyileştiriyor.
Sevgiye tutunuyorum çoğunlukla.
Galiba bir sevgi arsızıyım.
Albümdeki hangi şarkılar
Mabel’e, hangi şarkılar Fatih’e
gidiyor sence? Seçecek olsan
hangi şarkılar, hangi ismin
altında toplanırdı?
Bu albümde Fatih ile Mabel’in
aynı kişi olduğunun altını çizdim.
Aynı ham maddeden yapıldılar ve
aslında tek kişiler. Sadece biri uzun
yıllar ambalajın üzerinde yazan
isimdi. Tüm şarkılar her ikisine de
gidiyor bence. Yine de ‘Müphem’,
‘Bahçemin En Zor Gülü’, ‘Derin
Olur’ gibi ‘fazla içeriden’ bulduğum
şarkıları bir kenara ayırabilir ve
onları ‘Fatih Özel’ başlığı altında
toplayabilirim (gülüyor).
Bence tam bir yaz güneşi olan
‘Numaracı’ için bir parantez
açmak isterim. Şarkının
hikayesini ve sendeki uyanışını
anlatabilir misin?
‘Numaracı’nın giriş bölümleri
‘Fan’ın 2015’teki ilk versiyonundan
kalan bölümler. İki şarkı da zaman
içinde çok değişti ve bazı bölümler
boşa çıktı. Murad (Güner) o
bölümlerden yeni bir şarkı yapmamı
tavsiye edince ortaya ‘Numaracı’
çıktı. Aslında ‘Numaracı’yı başka
bir erkek sanatçının seslendirmesi
için sipariş üzerine yazmıştım.
Bir sebepten olmadı, ben de kendi
albümüme koymaya karar verdim.
Aslında puzzle’ın eksik parçası da
böylece tamamlanmış oldu. 90’ların
neşeli, flörtöz şarkılarını anımsatıyor
bana. Şarkı yazarlığı olarak daha
önce pek denemediğim açıklıkta
bir şarkı. Hikayesi de ilk tanışma
günlerinde, aşkın iki tarafı da ne
kadar numaracı yaptığıyla ilgili. İkili
ilişkilerde zaman zaman çeşitli rollere
girebiliyor ve kendimizi olmadığımız
gibi göstermeyi tercih edebiliyoruz.
Korunaklı alanlar yaratma
ihtiyacından olsa gerek. Şarkıda “Gel
bu rollerden çıkalım, aşkı daha kolay
yollardan, olduğu gibi yaşayalım,”
diyorum karşımdakine.
Bu röportaja hazırlanırken eski
röportajlarımıza döndüm. ‘Gök
Nerede’ albümü için yaptığımız
söyleşide kayıtlar sırasında
stüdyoya Barış Manço, David
Bowie, Aysel Gürel fotoğrafları
astığını, bu enerjinin sana iyi
geldiğini söylemişsin. ‘Fatih’
albümünün üç dört sene süren
kayıtlarında nasıl ritüellerin
vardı? Stüdyo anlarını duymak
için sabırsızlanıyorum.
Bu albümde pek çok kayıt stüdyosu
ve home stüdyo dolaştım. Daha
dağınık bir süreç oldu. Piyano başında
çok zaman geçirdim. Çok fazla içsel
çalışma yaptım. Bütünde oldukça
pozitif bir dönemimin eseri oldu
aslında albüm. Bunlar da üretimin
enerjisine yansıdı sanıyorum. Spesifik
bir ritüel çalışmasından ziyade,
moralimi ve inancımı hep yüksek
tutmaya çalıştım. Kendimi iyi hislerle
besledim. Vokal kayıtlarını evde
pijamalarla aldım mesela. Çok rahat
bir vokal süreciydi. Şarkıları söylerken
kafamda bazı imajinasyonlarım oldu.
Detay vermeyeyim (gülüyor).
Albümde 25 şarkı olunca insan
şarkı sıralamasına nasıl karar
verdiğini çok merak ediyor.
Detaylara ne denli önem
verdiğini biliyorum, nasıl çözdün
sıralama konusunu?
Albümün açılış şarkısına, Aralık
2022’de Zeid Hamdan’la birlikte
Erekli Tunç Stüdyosu’nda şarkının
prodüksiyonunu yaptığımız gün
15
Kasım 2023 Time Out Istanbul