Stuttgart- Böblingen'de - Dem Gazetesi
Stuttgart- Böblingen'de - Dem Gazetesi
Stuttgart- Böblingen'de - Dem Gazetesi
- TAGS
- gazetesi
- demajans.com
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
AHLÂKIN<br />
AHLAKSIZLIÐI<br />
Zeynep T. Doðan<br />
zdogan@dem-ajans.de<br />
hlak insanýn yaratýlýþýn-<br />
“A dan itibaren sahip olduðu<br />
ve terbiye ile kazandýðý ruhi ve<br />
kalbi þeylerdir”diye yazar sözlükler.<br />
Anlamadýðým ise hem insanýn<br />
yaratýlýþýndan itibaren sahip olduðu,<br />
hem de yaratýlýþ sonrasý olmasý söz<br />
konusu olan terbiyeyle edinilmiþ<br />
ruhi bir þey olmuþ olmasý, üstelik de<br />
“þey” O isimlendirilmeyen, açýktan,<br />
düz ve anlaþýlýr bir þekilde isimlendirilmek<br />
istenmeyen „ þey“ peki<br />
nedir diye sormak gelmez mi aklýna<br />
insanýn. Ahlak aslýnda “þey”lerin<br />
toplamýmýdýr? Ahlakýn ahlaksýzlýðý ise<br />
bu “ þey” sel çeliþkilerin kullanýlmaya<br />
baþladýðý noktada mý baþlar? Bu kitap<br />
aslýnda gerçek olan ahlakýn ahlaksýzlýðýný<br />
yaþamýn ince detaylarýnda<br />
arayan, soran, soruþturan ve kendince<br />
cevaplandýrmaya çalýþan bir<br />
kitap. Sorulmayan veya sorulamayan<br />
sorularýn içsel aralýklarýna gizlenerek<br />
devamlýlýðýný kelimelerin sessiz<br />
harflerinden sürdürmeye çalýþan<br />
ahlakýn, tabulaþmýþ diðer yargýlarýnýn<br />
altýndan arayan ve çarpýcý örnekle<br />
ahlaksýzlýðýný bulup söyleyen bir<br />
kitap bu ayný zamanda.<br />
Yazar kitaba ahlakýn bir “ bilim”<br />
olduðu gerçeðiyle baþlar. Ama ona<br />
göre bu bilim “ varlýðýn trajik çarpýþmasýndan<br />
doðar.” Bireysel “ ben” ile<br />
toplumsal “ ben” arasýndaki savaþtan<br />
doðar. Fr. Paulhan‘nin en<br />
baþta deðindiði “ bireysel<br />
ben ile toplumsal<br />
ben arasýndaki bu savaþ<br />
görüldüðü halde muhakkak<br />
görülmek istenmemiþtir.<br />
Onun kudreti<br />
ve zorluðu gizlenmiþtir.<br />
Ýþte bu aykýrýlýðý bizden<br />
saklamak ahlak bilimin<br />
belli baþlý yalanlarýndan biridir. Þimdi<br />
“ ahlak” ‘i ve onun yalanlarýný yan<br />
yana koyarsak ortaya ne çýkar ?<br />
Ahlaksýzlýk mý? Tabii ki.<br />
Ahlak biliminin beraberinde<br />
taþýdýðý yanýlsamalardan biri de<br />
kuþkusuz hürriyet fikridir. Ahlaki<br />
olmak bir erdemdir. Yani “ ben”<br />
deðil “ biz” in kurallarýna uymak bir<br />
erdemdir. Ve bu bitmez tükenmez<br />
kurallar yolunda erdemle yürürken<br />
(her nasýl olacaksa?) hür olmayý,<br />
olabilmeyi yakalamak. Peki “ biz”‘in<br />
mutlak iktidarýnýn olduðu bir yerden<br />
“ ben” ‘in hürriyeti mümkün mü?<br />
Oysa ki ayný zamanda “ herhangi<br />
Sayý: 3 22 1 Mayýs 2001<br />
birinin hürriyeti saðlamak için baþkalarýnýn<br />
hürriyetini ortadan kaldýrmaktan<br />
baþka bir çare yoktur. “<br />
ben söylenilen ve savunulan “ sen”<br />
´in hürriyetinin baþladýðý yerden<br />
“ ben” imkanýn bittiðidir. Ve gene<br />
“ ben hiç bir nimetten serbestçe<br />
nasibimi almazdým, eðer baþkalarýnýn<br />
o nimeti benden gasp etmek<br />
hürriyetleri olsaydý” diye yazmýþ<br />
yazar. Öyleyse hürriyetin herkesçe<br />
yaþanabilmesi için her insanýn ve<br />
hürriyetin bir orana kaldýrma ve<br />
sýkýntý yaratmamasý için “ her insanýn<br />
istediðinin bütün insanlarýnkiyle ayný<br />
zamanda yatýrýlmasý gerekecekti.<br />
“ böylesi bir durumun nelere mal<br />
olacaðýný az çok kestirebildiðimizden,<br />
gerçek hürriyet fikrinin de<br />
gerçekleþmeyeceðini anlamak hiç de<br />
o kadar zor deðil. Bu durumda söz<br />
konusu olan sadece “ iyiliðin hürriyet<br />
“ nin olduðudur. Iþte sadece “ iyiliðin<br />
hürriyetinin, mutlaka iktidarýný<br />
koruyan ahlak. Bu adil olmayan<br />
taraflýlýðýyla ahlaksýzlýðýný bir kez<br />
daha bize gösterir.<br />
Ahlak: Sürekli olarak “<br />
ben” in kafasýna “ biz” i<br />
sokmaya çalýþan bir ödevler<br />
ve görevler yazýlýmýdýr.<br />
Ama ayný zamanda da<br />
bunu iyimserlik yapar.<br />
Ahlakýn iyimserliðine yardýmcý<br />
olmak ise dinin ve<br />
felsefenin iþidir. Din ve felsefe<br />
ise insanlarda “ Ben”<br />
‘in parçalarýný toplumsal<br />
içgüdü ile kiþisel içgüdü<br />
birleþtiren, birbirine perçinleyen<br />
bir nevi çimentodur.<br />
Toplumsal içgüdü<br />
ise bizi güder ve bize<br />
uyumlu olmayý dayatýr.<br />
Hatta zorlar....<br />
Bu önümüze ne büsbütün<br />
bireysel hayatý, ne<br />
de büsbütün toplumsal<br />
hayatý koyar. Biz bu zor<br />
www.dem-ajans.de<br />
karsýsýnda böylesi bir toplumsal<br />
yalana suç ortaklýðý yaparýz. Bu<br />
bir toplumsal içgüdüdür. Ýnsanýn<br />
bir yarýsý olan toplumsal içgüdü<br />
“ bize kök salmýþ, bizden devrim<br />
yaratmýþ ve hareketimizi idare<br />
eden “ baþkalarý “‘nin bizim içimize<br />
sokulmuþ ve yerleþmiþ olmasýdýr.<br />
Öyleyse mademki insan toplumsal<br />
bir varlýktýr, O itaat etmeye de,<br />
kumanda etmeye de, yani gütmeye<br />
de, güdülmeye de ayný zamanda<br />
elveriþlidir. Ama gizli tutulan çýkarlar<br />
ise her zaman en belirleyicidir.<br />
Ahlak çýkarlarý olan zümrelerin<br />
dayattýðý bir ahlaksýzlýktýr.. Mesela<br />
“ namuslu çalýþmaya peygamberce<br />
dayanmak” veya “ nasýrlý ellerin<br />
muhteþem kahramanlýðý”ýndasýn<br />
dem vuranlar hiç de elleri nasýrlý<br />
olanlar deðildir. Ayný zamanda<br />
hürriyeti de en çok isteyenler susturulmuþ<br />
olanlardýr. Hele hele “ ahlak”<br />
toplumsal ödev ve görevlerimizden<br />
dem vurdukça biz “ önder<br />
duygumuzun gerçek tabiatý, hele<br />
görevin bütün tabiatýn hakkýnda,<br />
onu tahlil etmiþ olmadýkça hiçbir<br />
zaman onu bilince çýkarmayýz. Biz<br />
onu pek eksik olarak ve kabaca<br />
kavrarýz.”<br />
Öyleyse “ toplumsal içgüdü baþkalarýnýn<br />
içimize vurduðu bir damgadýr.”<br />
Ve bunu karþýlayan bütün<br />
duygular ruhbilimin garip bir þekilde<br />
birleþtirmiþ olduðu karmaþýk bir<br />
bütündür. Bu bütün karmaþýklýk;<br />
ayný zamanda her zaman, her yerde<br />
acýk veya gizli bir savaþýn sürmesini<br />
saðlar.<br />
Ahlaklýlýk veya Ahlaksýzlýk. Gerçekten<br />
ahlakýn ne ise yarattýðýný iyi<br />
irdelemek gerekir. Aslýnda ahlak<br />
nedir? Ýyi bir yaþama sanatý mý? “ Ýyi”<br />
ise hep çýkara dayalý olduðundan,<br />
“ iyi” yi yakalayanlarýn iktidarýnda,<br />
ahlakýn ahlaksýzca yarattýðý olanaklar<br />
olmasaydý eðer, iyi yaþamak gene de<br />
söz konusu olurmuydu acaba..?<br />
Sizin için seçtiðimiz okumaya deðer kitaplar.... Sizin için seçtiðimiz okumaya deðer kitaplar....<br />
„O zaman AMARA çevresimde<br />
bir KARANLIK oluþturdu. Ve bir<br />
gece karanlýðýn yedi kapsýsý oldu,<br />
yedi kapýnýn önünde yedi kara<br />
ZAMAN durdu.<br />
Vardýðým ilk kapý çocukluðuma<br />
kapanýyordu. Kar ve rüzgar içinde<br />
yaklaþtým, kapýlardan yedi zaman<br />
geldiler, bir AN içinde görünüp<br />
bakýþlarla süslendiler: „Bizim adýmýz<br />
ZAMANDIR, hep burada kalacaðýmýzý<br />
sanma“ dediler. Çocukluðum<br />
ZAMAN‘dan ötede ve onun<br />
içinde duruyordu.“